yargı bağımsızlığı

merhaba
ilginiz için teşekkür ederim
yargı bağımsızlığıyla ilgili bi ödev hazırlıycam.
şimdi taslak oluşturma aşamasındayım, hangi açılardan incelemeliyim ve özellikle nelere deyinmeliyim bunları belirginleştirmeye çalışıyorum,
bu konuda yardımcı olabilirseniz sevinirim ve ayrıca ulaşabileceğim makale, tez, kitap vb önerebilirseniz memnun olurum.

Sayın Eylem_gul35:
popüler olabilecek bi konu açmışsiniz ama konuşabileceğimiz argümanlar sunsaydınız daha iyi olurdu.
Yargı bağımsizliği ve yargısal denetım Türkiye gibi gelişmekte olan bütün ülkelerin temel hukuki sorunlarıdır. nasıl kı iktisadi sosyal eğitim sağlık diplomatık... konularda kanayan yaralarımız varsa hukuki alanda da kanayan yaralarımız var.
yargı bağimsiz mi tartısması şemdinli olaylarından sonra zırveye tırmandı fakat şu gunlerde diğer sosyal meselelerın arkasına itildi. bilindiği üzere şemdinli olayları hakkında iddianame hazırlayan van cumhurıyet bassavcısı ferhat Sarıkaya görevınden azledılmıstı. kamuoyunda orgeneral (şimdi genel kurmay baskanı) Yaşar Büyükanıt paşa hakkında fezleke hazırladığı için hukuki surece gizli bır elın mudahale ettiği yonunde oldu. olayın sıyası boyutu çok karmasık bır yapı arzettiği bahsetmek yersiz. fakat ortada bır sorun var cumhurıyet tarıhınde ılk defa bır savcı gorevınden alınıyor

Alıntı: Yazan anayasa A. Mahkemelerin bağımsızlığı MADDE 138. – Hâkimler, görevlerinde bağımsızdırlar; Anayasaya, kanuna ve hukuka uygun olarak vicdanî kanaatlerine göre hüküm verirler. Hiçbir organ, makam, merci veya kişi, yargı yetkisinin kullanılmasında mahkemelere ve hâkimlere emir ve talimat veremez; genelge gönderemez; tavsiye ve telkinde bulunamaz. Görülmekte olan bir dava hakkında Yasama Meclisinde yargı yetkisinin kullanılması ile ilgili soru sorulamaz, görüşme yapılamaz veya herhangi bir beyanda bulunulamaz. Yasama ve yürütme organları ile idare, mahkeme kararlarına uymak zorundadır; bu organlar ve idare, mahkeme kararlarını hiçbir suretle değiştiremez ve bunların yerine getirilmesini geciktiremez. B. Hâkimlik ve savcılık teminatı MADDE 139. – Hâkimler ve savcılar azlolunamaz, kendileri istemedikçe Anayasada gösterilen yaştan önce emekliye ayrılamaz; bir mahkemenin veya kadronun kaldırılması sebebiyle de olsa, aylık, ödenek ve diğer özlük haklarından yoksun kılınamaz. Meslekten çıkarılmayı gerektiren bir suçtan dolayı hüküm giymiş olanlar, görevini sağlık bakımından yerine getiremeyeceği kesin olarak anlaşılanlar veya meslekte kalmalarının uygun olmadığına karar verilenler hakkında kanundaki istisnalar saklıdır.

anayasamızda yargı bağimsizliğinı guvence altına alan yukardaki hükümlere rağmen şemdinli olaylarında yukardakı ıkı madde noktasına virgülüne varana kadar ihlal edıldı. ayrıca HSYK kararlarına karsı yargı yolunun kapalı olması işin diğer bir boyutu.
yargı bağimsizliğini hukuki cercevede tartişmanın verımlı olacağini sanmıyorum. bu ılkeyı zedeleyen siysettir. hukuki konuyu polıtık boyutta tartişmak ise bır çözüme götürmez...

Yargı bağımsızlığı ile ilgili birkaç şeyden bahsetmek de yarar var diye düşünüyorum... Ülkemizde yargı fonksiyonu anayasamızın madde 138 ve sonrasında düzenlenmiştir...Anasamız yargı bağımsızlığı için bazı hükümler de getirmiştir.Örnek verecek olursak mahkemelerin bsğımsızlığı(ay 138),Hakimlik ve savcılık teminatı(ay 139) bunun içinde hiçbirşekilde hakimlere ve savcılara emir ve tailmat verilemez,hakimler istemedikçe azzolunamaz hakimler ve savcılar özlük haklarından mahrum bırakılamazlar gibi.Bu bize gösteriyor ki anayasamız yargı bağımsızlığını güvence altına almış durumdadır...Tabi ki bazı koyduğu kuralların istisnasıda bulunmaktadır...saygılarımla...

syn eylem gül;
Eğer, yargı bağımsızlığına aykırılı çok kez dile getirilen ve bu sepebten ötürü kaldırılan DGM ler (şimdiki 8. ağır ceza) hakkında bir araştırma yapacak olursan ödevin için çok güzel bir bölüm oluşturabileceği kanısındayım. DGM lerin çalışma usulleri, kaldırılması için öne sürülen gerekçeler, yargı bağımsızlığını engelleyen faktörleri üzerinde durmanda hem senin için hemde ödevin için faydası olacağını düşünüyorum. Kolay gelsin.

iyi çalışmalar

HSYK yı yargı bağımsızlığı ve tarafsızlığı önünde engel görüyorum. Özgürlüklerin fiilen sağlanması için mekanizmalar önemlidir. devlet kurumlarını eleştiren herkesi 301 den yargılayabilen veya kültürel haklarını isteyenleri bölücükle suçlayan daima devlet görevlilerinden yana tavır koyup ordan gelen verileri sorgulamayan, bağımlı ve taraflı bir yargı ile hiç bir şeyi geliştiremezsiniz.


halktan ve siyasi sorumluluktan bağımsız yargıç kurullarının yargıç bağımsızlığını ve tarafsızlığını sağlayacağı fikrini paylaşmıyorum.

yargıç atamalarının bağımsız kurullarca yapıldığında yargı bağımsızlığının ve tarafsızlığını sağlamadığı konusunda önümüzde yakın ve ciddi örnekler var.(şemdinli davası ve adana savcıları ...)

avrupa ülkelerinde de yargıç atamalarını ve disiplin işlerini tamamen bağımsız yargıçlar kuruluna veren ülke yok diye biliyorum.

erklerden herhangibirinin halktan kopuk ve siyasi sorumluluğu taşımaması var olan problemleri büyütüyor

Liberalizmin, hukuk devleti olmanın,demokrasinin gereği erkler ayrılığıdır.
Erklerin birbirinden bağımsız birbrini dengelemesi gerekirken ,işbirliği içinde olmaları gerekirken tamamen dengesiz bir hal alması(ülkemizdeki gibi) bizim hukukun neresinde olduğumuzun acık bir göstergesi bence.
İktidarlar bvirbirini dengelemediği sürece,en önemlisi yargı bağımsız olmadığı sürece ne yapsak boş.

montesquieu 'yu saygıyl anıyorum.. toprağı bol olsun

günümüzde yargı bağımsızlığının yavaş yavaş içinin boşaltıldığını görüyoruz,yeni anayasa taslağı çalışmaları bütün toplum dışlanarak hazırlanmaktadır,bunun da ne kadar yanlış olduğunu zamanla ortaya çıkıyor.umarım erkler ayrılığı ve yargının bağımsızlık teminatına zarar gelmeden,bütün toplumun fikir birliği içinde bir anayasa hazırlanır...

İZMİR Barosu tarafından düzenlenen 'Yargı Bağımsızlığı' konulu panele katılan Yargıtay Onursal Başsavcısı Sabih Kanadoğlu,

"En önemli sorun bence, mesleğe adaylığa kabul gücümüz. Bu gücün Adalet Bakanlığı'na tanınmış olmasıdır.

"Eğer istediğimiz gibi bir Türkiye Cumhuriyeti Başsavcılığı yerleştirebilseydik sorun çözülürdü. Türkiye Cumhuriyeti'nin iç ve dış güvenliğini sağlayacak olan bu örgütlü Başsavcılık, örgütlü suçlarla mücadele etme yolunu açabilecekti.

Ve artık her savcının aklına estiği gibi iddianeme yazma dönemi de bitecekti.

Eğer Türkiye Cumhuriyeti Başsavcılığı kurulmuş olsaydı bugün bu nasıl iş denen bir çok iş olmazdı.

Yargıtay Cumhuriyet Savcısı ve YARSAV Başkanı Ömer Faruk Eminağaoğlu ise,

Ulusal Yargı Ağı Projesi (UYAP) ile tüm yargının gözlenir ve gözetlenir hale geldiğini belirten....... Her türlü bilgi yürütmenin elinde. Elbette yargı teknolojiden yararlansın ancak UYAP yoluyla teknoloji yargıyı kuşattı, bağımsızlığı elinden aldı" dedi

"Yargı reformu yapılacaksa bunu yapacak olan yargının kendisidir. Siyasi iradenin buna heveslenmemesini dilerim" dedi.

www.hurriyet.com.tr/gundem/11402420.asp?gid=229

her iki hukukçunun da derdi yargı bağımsızlığı falan değil tam tersine yargıç ve savcıların bir merkezden yönetilmesi bunu Sacid Kayasu, ferhat sarıkaya örneklerinde de yaşadık ayrıca yürütme ve yasamayı by pass etmek .

avrupa devletlerinde yargının bağımsızlığını korumak açısından değişik sistemler söz konusu. Söz konusu olan bu değişik sistemlerin hemen hemen hepsinin temelinde 1950 lerden sonra milletlerarası organizasyonların aldığı kararların gerçekleştirilmesi yatmaktadır.