Muris Muvazaası

merhaba meslektaşlarım
müvekkilin 3 kardeşi var ve içlerinden birisiyle babasının ilişkileri bozuk.babası müvekkile, mallarını 2 yıl önce tapuda devrediyor. babası henüz hayatta. kardeşlerden 2 si malların müvekkile devrini onaylıyor ancak babasıyla arası bozuk olan kardeş "babam öldükten sonra dava açarım" diyor.
bu durumda kardeşin dava açmasını engellemek için ne yapılabilir? zira müvekkilin babası, diğer kardeşini evlatlıktan reddetmek istiyor ancak çevreden çekiniyor.

Sayın AV.MAHİROĞLU,

Evlatlıktan ret diye bir kurum hukuk düzenimizde bildiğiniz üzere bulunmamaktadır. Yalnızca TMK 578. maddede öngörülen mirastan yoksunluk nedenlerinin varlığı halinde kişi mirasçı olamaz. Ayrıca TMK 510. maddeye göre bu maddede öngörülen durumların varlığı halinde mirasçılıktan çıkarma olanaklıdır. Ancak belirtilmelidir ki bir kimsenin anne babasının istemediği bir iş tutması ya da istemediği bir evlilik yapması aile yükümlülüğünün ihlali anlamına gelmez, aksinin iddia edilmesi kişilik hakkının ölçüsüz sınırlandırması anlamına gelir. Bu nedenler olayda bulunmadığı takdirde mirasbırakan mirasçısının payını ondan kaçıramaz. Muvazaalı olmayan biçimde yapılan kazandırmalar 561 ve 565. maddelere göre tenkise tabi olur.

sayın özge yücel,
sorumu yanıtladığınız için öncelikle teşekkürler. ama soruya farklı açılardan bakıyoruz sanırım. somut olayda önemli olan husus mirastan yoksunluk kurumu değil, diğer kardeşin açacağı muhtemel dava da nasıl bir savunma geliştirilmesi gerektiğidir. bir avukat gözüyle siz somut olayda nasıl hareket ederdiniz?

Sayın Özge Yücel'in de belirttiği gibi mirastan çıkarma ve yoksunluk sebepleri yoksa bu aşamada yapılabilecek bir şey de yoktur. Zira kişi ölmeden mirasçılık söz konusu olmayacağından dava da açılamaz. Baba öldükten sonra mirasçı olan kardeşin dava açmasını engellemek diye bir imkan bulunmamaktadır. T.C. Mahkemelerinde herkes dava açmakta hürdür. Açacağı davalar yine Sn. Özge Yücel'in belirttiği gibi muvazaa nedeniyle tasarrufun iptali veya tenkis davaları olacaktır ve tasarruf muvazaalı ise iptal edilecektir. Muvazaalı değil ise yapılan tasarruf saklı pay oranında tenkise tabi olacaktır. Muvazaada süre sıkıntısı bulunmamakla birlikte tenkis davası için bir yıllık süre söz konusudur. Bu süre aşılırsa bu yönde savunma yapılabilir.

Müvekkilinize -hukuk içerisinde bir çözüm arıyorsa- önereceğiniz yol muvazaadan kaçınması olmalıdır. Zira muvazaa halinde tasarruf tamamen iptal edileceğinden diğer kardeş miras payının tamamını alacaktır. Başka bir işlemin ardına gizlemeden açıkça bağışlama yapılırsa en azından saklı pay oranında tenkis söz konusu olur. Kişinin saklı payını da ondan kaçırmaya dönük çözümler hukuk dışı yollar olacağından (yukarıdaki mirastan yoksunluk ve çıkarma sebepleri dışında) bu yönde bir çözüm arayışı meslek etiği ile bağdaşmayacaktır.

sayın can doğanel,
mevcut olayda çözüm arayışları tamamen hukuk içerisinde kalıp, müvekkil lehine hukukça tanınan bir imkanın olup olmadığı araştırılmaktadır. hukukça tanınan bir imkan varsa bu imkanı araştrımak ve kullanmak meslek etiğine aykırılık oluşturmaz. meslek etiğine aykırılık hukukun dışına çıkıldığı anda başlar. ayrıca mevcut soruda sizlere hukuki bir yöntem olup olmadığı sorulmuştu. meslek etiği açısından değerlendirmeniz kanımca yanlış olmuştur.

Alıntı: Yazan AV.MAHİROĞLU sayın can doğanel, mevcut olayda çözüm arayışları tamamen hukuk içerisinde kalıp, müvekkil lehine hukukça tanınan bir imkanın olup olmadığı araştırılmaktadır. hukukça tanınan bir imkan varsa bu imkanı araştrımak ve kullanmak meslek etiğine aykırılık oluşturmaz. meslek etiğine aykırılık hukukun dışına çıkıldığı anda başlar. ayrıca mevcut soruda sizlere hukuki bir yöntem olup olmadığı sorulmuştu. meslek etiği açısından değerlendirmeniz kanımca yanlış olmuştur.

Sn. AV.MAHİROĞLU,
Sizin etik anlayışınızı değerlendirmek gibi bir kastımın bulunmadığını konuyu okuyan herkes anlayacaktır. Böyle bir yol aradığınızı iddia etmem mümkün değildir. Hiçbir meslektaşıma mesnetsiz isnatta bulunmam. Zaten mesajımda da -müvekkiliniz hukuk içerisinde bir çözüm arıyorsa- diyerek, müvekkilinizin niyetine bir gönderme yapmıştım.
Burada sorun müvekkillerin bu gibi durumlarda mirasçıdan mal kaçırma niyetlerini açıkça anlatarak bizlerden bu konuda yardım istemeleridir. Hemen her Avukat'a danışmak üzere böyle biri gelmiştir/gelecektir. Aradıkları kanunun koruduğu bir haktan (saklı pay) bir diğerini mahrum bırakmanın yoludur. Bunun yolu vardır. Ancak neticesi haksızlık oluşturmaktadır. Mesajımda da hukuk içinde kalınırsa bir çözümün bulunmadığını belirterek bunun dışındaki yolların hukuk dışı olacağını anlatmaya çalışmıştım.