Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Hukuk Soruları Hukukçu olmayan üyelerimizin hukukla ilgili sorularına ayrılmış iletişim alanı. Lütfen Dikkat : THS bir hukuki danışmanlık sitesi değildir ve bu foruma da "hukuki danışma" niteliği taşıyan sorular yöneltilemez. Alanda soru sormadan önce lütfen Hukuk Soruları Alanı Kural ve İlkelerimizi okuyunuz.

Ertelenmiş OLan Duruşmanın Tarihi Taraflara Nasıl Tebliğ Edilmeli ?

Yanıt
Old 05-01-2015, 10:22   #1
mihl

 
Mesaj Ertelenmiş OLan Duruşmanın Tarihi Taraflara Nasıl Tebliğ Edilmeli ?

Çok duruşmalı geçen davalarda, 'duruşma sonunda verilen , duruşmanın şu şu sebeplerle şu tarihte felan saatte yapılmasına karar verildi ' kararıyla ertelenen duruşmanın yeni tarihi ve saati taraflara duruşmaya gelmiş taraflara tebliğ edilmiş sayılır mı, sayılması için ne olması şarttır. Eğer bu bir tebliğse duruşmaya gelmeyen taraf yeni duruşma tarihinden nasıl haberdar olacaktır onun için duruşma tarihini bildiren bir tebligat gönderilmesi zorunlu mudur?
Old 05-01-2015, 11:16   #2
Av.Tuğba Elmas

 
Varsayılan

Sayın Mihl,
Eğer mazeretsiz olarak duruşmaya katılmadıysanız, ilgili mahkeme kalemini arayarak ya da bizzat giderek yeni duruşma gününü öğrenebilirsiniz. Eğer mazeretli olarak duruşmaya katılmadıysanız -dosya da gider avansınız bulunmakta ise- ve duruşma gününün tarafınıza bildirilmesini talep etmişseniz tarafınıza duruşma gününü bildirir tebligat gönderilmektedir. Ancak asıl olan tarafların ya da vekillerinin davayı takip etmesidir. Mahkeme tarafınıza dava hakkında verilen dilekçelerle ilgili tebligatları yapar, ilk yapılacak duruşma gününü yine tebligatla tarafınıza bildirir. Yapılan bu tebligatlardan sonra artık davayı tarafların takip etmeleri gerekmektedir. Duruşmaya gelen taraflara ayrıca tebligat yapılmaz. Davanızı bir avukat yardımıyla takip etmeniz de hak kaybı yaşamamanız adına önemlidir. Saygılarımla ...
Old 06-01-2015, 05:04   #3
mihl

 
Varsayılan

Sayın Tug.capar cevabınız için teşekkür ediyorum.
Bu konuda epey bir araştırma yaptım fakat bu durumla ilgili kanunda ince boşluklar olduğu kanaatindeyim.
Bu durumu düzenleyen 6100 Sayılı kanunun 150 maddesinin birinci ve ikinci fırkası şöyle demektedir ;
'(1)Usulüne uygun şekilde davet edilmiş olan taraflar, duruşmaya gelmedikleri veya gelip de davayı takip etmeyeceklerini bildirdikleri takdirde dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verilir.

(2) Usulüne uygun şekilde davet edilmiş olan taraflardan biri duruşmaya gelir, diğeri gelmezse, gelen tarafın talebi üzerine, yargılamaya gelmeyen tarafın yokluğunda devam edilir veya dosya işlemden kaldırılır. Geçerli bir özrü olmaksızın duruşmaya gelmeyen taraf, yokluğunda yapılan işlemlere itiraz edemez.'

Benim anladığım tarafların duruşmaya katılmamalarının doğuracağı sonuç tarafların duruşmaya usulüne uygun biçimde duruşmaya davet edilmeleri şartına bağlanıyor.
Usule uygun olan nedir dediğimizde Tebligat kanunu hükümleri ortaya çıkıyor.
Benim meramımsa tam burada başlıyor, duruşmaya gelmeyen ve ertelenen duruşmadan haberdar olmayan taraf için kendi çabasıyla duruşma tarihini öğrenmesini usul olarak şarta bağlayan herhangi bir yasa ,madde ,düzenleme var mıdır, ve duruşma tarihi resmi olarak bildirilmeyen taraf duruşyama katılmadı diye usule uygun bildirime bakılmadan, dosyanın müracata bırakılmasına ve açılmamış sayılmasına karar verilebilir mi?
Old 06-01-2015, 15:01   #4
imsel

 
Varsayılan

İlk duruşma günü taraflara bildiriliyor.İlk duruşma bir sebepten erteleniyor.Burda artık taraflar kendi davalarını takip etmeliler.Yani ayrıca duruşma günü tebliğ edilmez sanırım.Hukuk davalarında davayı taraflar takip etmelidir.Çünkü ilk duruşma tarihi usulüne uygun bildirilmiştir.
Old 07-01-2015, 01:41   #5
mihl

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan imsel
İlk duruşma günü taraflara bildiriliyor.İlk duruşma bir sebepten erteleniyor.Burda artık taraflar kendi davalarını takip etmeliler.Yani ayrıca duruşma günü tebliğ edilmez sanırım.Hukuk davalarında davayı taraflar takip etmelidir.Çünkü ilk duruşma tarihi usulüne uygun bildirilmiştir.
Sayın İmsel, kanunlarımızda ilk duruşma ve sonraki duruşmalar diye bir ayrım sözkonusu mudur, 150. madde bahsi geçen duruşmaların ilk mi veya sonraki duruşmalar olduğuna dair herhangi bir çıkarım yapmak mümkün müdür,taraflara bildirilmeyen duruşma gününü kendi çabalarıyla öğrenmesi gerektiği ve öğrenmedikleri taktirde sorumluluk yükleneceğine dair bir düzenleme yasalarımızda mavcut mudur? teşekkür ederim.
Old 08-01-2015, 09:29   #6
Av.Tuğba Elmas

 
Varsayılan

Sayın Mihl,
Sizinde paylaştığınız HMK m. 150'nin lafzı açıktır. Yaptığımız yorumlarda zaten ilgili kanunun hükmü doğrultusundadır. Taraflar ilk duruşmaya tebligatla davet edilir. Eğer duruşmaya mazeretsiz olarak katılmaz iseniz, yeni duruşma günü ve saati Mahkeme tarafından tarafınıza tebliğ edilmez. Mahkemenin sorumluluğu, ilk duruşma gününü tarafınıza tebliğ edilmesidir. Yukarıda da belirttiğim üzere, mazeretli olarak duruşmaya katılmadıysanız, masrafını göndererek - ya da dava dosyanızda var olan gider avansının kullanılarak- tarafınıza yeni duruşma gün ve saatinin tebligatla bildirilmesini talep etmemiş iseniz ancak o zaman Mahkeme yeni duruşma gün ve saatini tarafınıza tebliğ eder. Kısaca tarafınızın Mahkemeden tarafınıza yeni duruşma gün ve saatini bildirilmesine ilişkin bir talepte bulunması gerekmektedir. Ayrıca sorunuza konu olan olayı tam olarak anlatmadığınız için, sürekli olarak varsayımsal olarak cevap vermek zorunda kalmaktayız. Sorduğunuz sorular bakımından tarafların davayı takip yükümlülüğü vardır, Mahkeme, tarafları davayı takip etmeye sürekli tebligat göndererek zorlayamaz. Size bir dava açıldığını, bu dava kapsamında verilen dilekçeleri, ilk duruşma gününü, bilirkişi raporlarını vb. tebliğ eder. Davayı takip edip etmeme bunların dışında tarafların inisiyatifindedir. Saygılarımla ...
Old 09-01-2015, 09:55   #7
mihl

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan tug.capar
Sayın Mihl,
Sizinde paylaştığınız HMK m. 150'nin lafzı açıktır. Yaptığımız yorumlarda zaten ilgili kanunun hükmü doğrultusundadır. Taraflar ilk duruşmaya tebligatla davet edilir. Eğer duruşmaya mazeretsiz olarak katılmaz iseniz, yeni duruşma günü ve saati Mahkeme tarafından tarafınıza tebliğ edilmez. Mahkemenin sorumluluğu, ilk duruşma gününü tarafınıza tebliğ edilmesidir. Yukarıda da belirttiğim üzere, mazeretli olarak duruşmaya katılmadıysanız, masrafını göndererek - ya da dava dosyanızda var olan gider avansının kullanılarak- tarafınıza yeni duruşma gün ve saatinin tebligatla bildirilmesini talep etmemiş iseniz ancak o zaman Mahkeme yeni duruşma gün ve saatini tarafınıza tebliğ eder. Kısaca tarafınızın Mahkemeden tarafınıza yeni duruşma gün ve saatini bildirilmesine ilişkin bir talepte bulunması gerekmektedir. Ayrıca sorunuza konu olan olayı tam olarak anlatmadığınız için, sürekli olarak varsayımsal olarak cevap vermek zorunda kalmaktayız. Sorduğunuz sorular bakımından tarafların davayı takip yükümlülüğü vardır, Mahkeme, tarafları davayı takip etmeye sürekli tebligat göndererek zorlayamaz. Size bir dava açıldığını, bu dava kapsamında verilen dilekçeleri, ilk duruşma gününü, bilirkişi raporlarını vb. tebliğ eder. Davayı takip edip etmeme bunların dışında tarafların inisiyatifindedir. Saygılarımla ...
Sn.Capar Olay şu şekilde gerçekleşiyor:
Hukuk mahkemesinde görülen davanın 10. duruşmasına Davacı A katılıyor, Davalı B mazeretsiz olarak katılmıyor.
ertelenen 11.duruşmaya ise Davacı A , Davalı B her ikisi mazeretsiz olarak katılmıyor. Dosya müracata kalıyor ve yenilenmediği için Açılmamış sayılmasına karar veriliyor.
Karar metninde de' usulüne uygun davete dilen taraflar duruşmaya gelmedikleri ve yasal sürede dosya yenilenmediği için açılmamış sayılmasına karar verilmiştir' deniyor.
Davacı A kararı temyiz ediyor , ilgili 150.maddenin usulüne uygun davet edilmeleri şartı olduğundan mahkemenin ,duruşma tarihini bilmeyen davalı B ye herhangi bir resmi bildirim ve davetiye yapmadığı için, taraflardan birinin yargılamaya,olası devam etme talebinin alınamayacak olduğundan düşme şartı gerçekleşmediği için kararın hatalı olduğunu belirtiyor ve bozulmasını istiyor.

Bu durumda, yorum dışında, kanunlarımızda ilk duruşma ve sonraki duruşma diye bir ayrımın varlığına ben rastlayabilmiş değilim, aksi durum zaten bir çıkmaz yani 150.madde şartları sadece ilk duruşmada geçerli dersek o zaman maddenin tüm hükmü ilk duruşmaya bağlanmış olur.

Sn.Capar benim merak edipte sorularını bulamadığım ise, (yorum dışında) kanunlarımızda ilk duruşma ikinci üçüncü duruşma diye bir ayrımın olup olmadığı ve duruşma tarihinden haberdar olmayan taraf (davalı veya davacı farkeder mi) kın kendi çabalarıyla duruşma tarihini öğrenmesi gerekli kılan bir madde mevcut mudur, varsa böyle bir madde ,kendi çabalarıyla öğrenen tarafın öğrenimi resmi bildirim yerine geçer mi,mahkeme bunu usule uygun sayar mı sayarsa hangi kanuna göre bu hükmü verir? Teşekkür ediyorum.
Old 09-01-2015, 16:25   #8
Av.Tuğba Elmas

 
Varsayılan

Sayın Mihl,
Olayınızda B, bir duruşmaya mazeretsiz olarak duruşmaya gelmemiştir. B'nin mazeretsiz olarak gelmediği duruşmadan sonra yapılan duruşmaya hem A ve hem B mazeretsiz olarak katılmamıştır. Bu durum da B'nin davayı takip etmeme yönünde irade kullandığı kabul edilecektir. Bu nedenle A'nın yaptığı temyiz itirazı yersiz olup, Yargıtay tarafından kabul edilmeyeceği görüşündeyim. Yukarıda da belirttiğim üzere, asıl olan tarafların davayı takip etmesidir. Diğer bir deyişle taraflar duruşmalara katılmak zorundadırlar. Yani Mahkeme taraflara usulüne uygun tebligat göndererek duruşmaların yapılmaya başlanacağını ve ilk duruşma gün ve saatini taraflara bildirir. Bundan sonra duruşmaları takip etme yükümlülüğü taraflardadır. Her duruşma için mahkeme tebligatla bildirimde bulunmayacaktır. Şayet taraflar -en azından bir tanesi- davayı sonuçlandırmak niyetindeler ise ve duruşmalara katılırlar. Şayet mazeret olarak kabul edilecek bir sebeple, duruşmaya o an için katılamıyorlar ise bu durumu yapılacak duruşmadan önce ilgili mahkemeye bildirmek durumundadırlar. Mahkemeye mazeret bildirilmesi, tarafın davayı halen takip etmekte olduğuna dair bir irade beyanı olarak kabul edilir. Olayınızda B mazeretsiz olarak katıldığı duruşma itibariyle artık davayı takip etmek istemediği yönünde irade kullanmış sayılacaktır. Bunların dışında tarafların katılmadıkları duruşmada belirlenen yeni duruşma gün ve saatini ne şekilde öğrendiklerinin bir önemi yoktur. Umarım bu sefer anlatabilmişimdir. Saygılarımla ...

NOT: Tarafların mazeret bildirmeleri ve taraflarına yeni duruşma gün ve saatinin tebligatla bildirilmesi (dava dosyasına gerekli masraf yatırılmış ise veya halihazırda mevcutsa) yönünde ilgili mahkemeden talepte bulunmaları hususunu ayrı tutuyorum.
Old 09-01-2015, 18:23   #9
mihl

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan tug.capar
Sayın Mihl,
Olayınızda B, bir duruşmaya mazeretsiz olarak duruşmaya gelmemiştir. B'nin mazeretsiz olarak gelmediği duruşmadan sonra yapılan duruşmaya hem A ve hem B mazeretsiz olarak katılmamıştır. Bu durum da B'nin davayı takip etmeme yönünde irade kullandığı kabul edilecektir. Bu nedenle A'nın yaptığı temyiz itirazı yersiz olup, Yargıtay tarafından kabul edilmeyeceği görüşündeyim. Yukarıda da belirttiğim üzere, asıl olan tarafların davayı takip etmesidir. Diğer bir deyişle taraflar duruşmalara katılmak zorundadırlar. Yani Mahkeme taraflara usulüne uygun tebligat göndererek duruşmaların yapılmaya başlanacağını ve ilk duruşma gün ve saatini taraflara bildirir. Bundan sonra duruşmaları takip etme yükümlülüğü taraflardadır. Her duruşma için mahkeme tebligatla bildirimde bulunmayacaktır. Şayet taraflar -en azından bir tanesi- davayı sonuçlandırmak niyetindeler ise ve duruşmalara katılırlar. Şayet mazeret olarak kabul edilecek bir sebeple, duruşmaya o an için katılamıyorlar ise bu durumu yapılacak duruşmadan önce ilgili mahkemeye bildirmek durumundadırlar. Mahkemeye mazeret bildirilmesi, tarafın davayı halen takip etmekte olduğuna dair bir irade beyanı olarak kabul edilir. Olayınızda B mazeretsiz olarak katıldığı duruşma itibariyle artık davayı takip etmek istemediği yönünde irade kullanmış sayılacaktır. Bunların dışında tarafların katılmadıkları duruşmada belirlenen yeni duruşma gün ve saatini ne şekilde öğrendiklerinin bir önemi yoktur. Umarım bu sefer anlatabilmişimdir. Saygılarımla ...

NOT: Tarafların mazeret bildirmeleri ve taraflarına yeni duruşma gün ve saatinin tebligatla bildirilmesi (dava dosyasına gerekli masraf yatırılmış ise veya halihazırda mevcutsa) yönünde ilgili mahkemeden talepte bulunmaları hususunu ayrı tutuyorum.
Sayın Capar ,aktarmak istedinizi tam olarak anladım. Siz B nin duruşmaya katılmayarak fiili olarak davayı takip etmek istemediği anlamının çıkması gerektiğini düşünüyorsunuz fakat, B istese de duruşmayı takip edemeyecektir çünkü duruşmadan haberi yoktur, bir önceki duruşmada kararın çıkmış olma ihtimalide sözkonusudur.
Ben şöyle düşünüyorum kanunda ilk ve sonraki duruşma ayrımı olduğuna rastlamadım için her yeni duruşma tarihinin taraflara tebliğ edilmesi gerektiğini , duruşmaya gelen taraf okunan karardan yeni duruşma tarihini öğreneceği için veya duruşma zaptını aldığı için ona gerek yoktur fakat gelmeyen taraf için yeni duruşma tebligatla bildirilmelidir diye düşünüyorum. Bu konuda Yargıtay ne diyecek ona bakalım ondan sonra yargıtayın kararı üzerine konuşuruz.
Saygı benden..
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 
Konu Araçları Konu İçinde Arama
Konu İçinde Arama:

Detaylı Arama
Konuyu Değerlendirin
Konuyu Değerlendirin:

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmeden karar verilmesi z.selinozmen Meslektaşların Soruları 3 19-09-2013 12:43
boşanma davası açılmadan önce eşlerden bir tanesinin evlilik birliği içinde alınmış olan bir taşınmazı satması hususunda nasıl bir yol takip edilmeli ysümeyye Meslektaşların Soruları 6 10-02-2012 11:42
iflası ertelenmiş olan bir şirket hakkında erteleme süresi içinde iflas yoluyla takip Av. Caner Arıcı Meslektaşların Soruları 2 04-07-2009 12:19
Mahkeme kararını alabilmek için tüm taraflara tebliğ ettirmek zorunlu mu? Av.Cengiz Aladağ Meslektaşların Soruları 4 07-05-2009 16:12


THS Sunucusu bu sayfayı 0,03649902 saniyede 15 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.