Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

İş akdinde cezai şart

Yanıt
Old 04-11-2009, 14:26   #1
Giyom Tell

 
Varsayılan İş akdinde cezai şart

Merhabalar,

İş sözleşmelerinde belirlenen cezai şartın taraflar için eşit olması gerekli midir?İşveren için daha yüksek bir cezai şartın belirlendiği hallerde ( örneğin işvren için 50.000 işçi için 10.000 olarak belirlenmişse) cezai şartın işveren lehine tenkis edilmesi gerekir mi?Yoksa belirlenen miktar işveren için bağlayıcı mıdır? Özellikle iş ilişkisinde işverenin daha güçlü konumda olduğu göz önünde bulundurulduğunda işveren için öngörülen bu cezai şartın geçerli olması gerekmez mi?Konuyla ilgili bilgisi olanların görüşlerini bekliyorum. (özellikle bu konuya ilişkin yargıtay kararı varsa elinizde çok aydınlatıcı olur)

teşekkürler...
Old 04-11-2009, 16:32   #2
E.Polat

 
Varsayılan

Cezai şart konusunda İş Kanun'un da yasal düzenleme bulunmamaktadır. BK. m. 161 hükmü uygulanıyor. Kanun maddesine göre, sözleşmenin tarafları cezai şart miktarını serbestçe kararlaştırabilirler. Lakin içtihatlarda işçiye işverenden daha ağır sorumluluk yükleyen cezai şartların geçersiz olduğuna hükmedilmiş. Sizin olayınız da tam tersi geçerli bir durum, cezai şartın geçerli olduğunu düşünüyorum. Fahiş cezai şartlarda hakim indirim yapmakla yükümlüdür. Cezai şartı aşan bir zararınız söz konusu ise işverenin kusurunu ispat etmek koşulu ile cezai şartan aşan zararınızın tazminini de isteyebilirsiniz.İyi çalışmalar..
Old 04-11-2009, 16:43   #3
E.Polat

 
Varsayılan

İlgili içtihat:

9. HD 1997/1353 E. 1997/7150 K. 09.04.2007 K.

Davacı, kıdem tazminatı, fazla çalışma ve senelik ücretli izin parası ile hafta ve genel tatil gündeliklerinin ödetilmesine karar verilmesini istemiştir. Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.

Hüküm süresi içerisinde taraflar avukatlarınca temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

YARGITAY KARARI

1- Davalının bütün temyiz itirazları ile davacıların aşağıdaki bent dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.

2- Davacıların miras bırakanı ile davalı şirket arasında 1.6.1991 başlangıç günlü 5 senelik bir iş sözleşmesi akdedilmiştir. Bu sözleşme davalı tarafça herhangi bir sebep olmadığı durumda 28.2.1994 gününde fesh edilmiştir. Daha sonra davacılar murisi 17.11.1994 gününde vefat etmiş bulunmaktadır. Davacılar sözleşmenin bu biçimde feshi nedeni ile sözleşmede ön görülen cezai şartın ödenmesini istemişlerdir. Mahkeme sözleşmedeki cezai şart hükmünün tek taraflı olduğundan bahisle bu istemi reddetmiş bulunmaktadır. Dairemizin kararlılık kazanmış içtihadına göre işçi aleyhine olan tek taraflı cezai şart geçerli sayılmaz. Oysa somut olayda ön görülen cezai şart işçi lehinedir. Koşulları bulunduğu takdirde uygulanması gerekir. Mahkemece yapılacak iş davacıların miras bırakanlarının iş akdinin fesih tarihi ile ölüm tarihi arasındaki süre gözönünde tutulmak suretiyle BK. 161/Son maddesini de dikkate alarak cezai şart hakkında bir hüküm kurulmaktan ibarettir.

SONUÇ : Temyiz edilen kararın yukarda gösterilen Sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istem halinde ilgiliye iadesine, 9.4.1997 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Kaynak: Corpus Arşiv
Old 04-11-2009, 16:53   #4
hırs

 
Varsayılan

sayın meslYARGITAY

9. HUKUK DAİRESİ

E. 2002/1228

K. 2002/9321

T. 30.5.2002

• CEZAİ ŞART ( Cezai Şartın Oluşumunda İşçi ve İşveren Arasında Denklik Eşitlik İlkesinin Dikkate Alınmaması )

• EŞİTLİK İLKESİ ( Cezai Şartın Oluşumunda İşçi ve İşveren Arasında Denklik Eşitlik İlkesinin Dikkate Alınmaması )

• İŞÇİ VE İŞVEREN ARASINDA DENKLİK ( Cezai Şartın oluşumunda İşçi ve İşveren Arasında Denklik İlkesinin Dikkate Alınmamış Olması )

• İŞÇİ ALEYHİNE İŞVEREN LEHİNE HÜKÜM ( Cezai Şartın Oluşumunda işçi aleyhine İşverenler Lehine Kurallar Öngörülmüş Olduğundan Cezai Şartın Geçerli Olduğunun Kabul Edilememesi )

1475/m.14


ÖZET : Cezai şartın oluşumunda işçi ve işveren arasında denklik, eşitlik ilkesi dikkate alınmamıştır, işçi aleyhine, işveren lehine kurallar öngörülmüş olduğundan, cezai şartın geçerli olduğu kabul edilemez.
DAVA : Davacı, ihbar ve sözleşme tazminatının karşı davacı ise fazla çalış-ma ve yıllık izin ücretinin ödetilmesine karar verilmesini istemiştir. Yerel mahkeme, her iki davayı da kısmen hüküm altına almıştır. Hüküm süresi içinde, taraflar avukatlarınca temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : 1- Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davacının temyiz itirazları yerinde değildir.
2- Davalının temyizine gelince; taraflar arasında düzenlenmiş olan hizmet sözleşme-sinin 8. maddesinde "...Personel, sözleşmenin bitim tarihinden önce işveren tarafından kabul edilir bir mazereti olmaksızın işi bıraktığı takdirde, işverenin yasal hakları dışında işi bıraktığı aydaki 4 brüt maaş tutarında tazminat ödemeyi peşinen kabul eder. Haklı bir neden olmadan personelin işine son verildiği taktirde, işveren tarafından da personelin yasal hakları dışında iş akdinin fesh edildiği aydaki 4 brüt maaşı tutarında tazminat ödenecektir...." şeklinde bir düzenleme yer almaktadır.
Görüldüğü üzere akdin işçi tarafından feshi, işveren tarafından kabul edilir bir mazerete tabi tutulurken, sözleşmenin bitim tarihinden önce haklı bir neden olmadan personelin işine işveren tarafından son verilmiş olması gibi bir düzenlemede, cezai şartın oluşumunda işçi ve işveren arasında denklik, eşitlik ilkesi dikkate alınmamış, işçi aleyhine, işveren lehine kurallar öngörülmüş olduğundan, cezai şartın geçerli olduğu kabul edilemez. Böyle olunca bu istek reddedilmek üzere kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 30.05.2002 gününde oyçokluğu ile karar verildi.
KARŞI OY : Taraflar arasındaki hizmet sözleşmesinin 8. maddesinde; "... personel, sözleşmesinin bitim tarihinden önce işveren tarafından kabul edilir bir mazereti olmaksızın işi bıraktığı takdirde, işverenin yasal hakları dışında işi bıraktığı aydaki 4 brüt maaşı tutarında tazminat ödemeyi kabul eder. Haklı bir neden olmadan personelin işine son verildiği taktirde işveren tarafından da personelin yasal hakları dışında iş akdinin fesh edildiği aydaki 4 brüt maaşı tutarında tazminat ödenecektir..." denilmektedir. Mahkemece davacı işverenin cezai şart isteği kabul edilmiştir. Daire bozma kararında, taraflara yüklenen sorumluluklar arasında denklik bulunmadığı ve bu nedenle cezai şart hükümlerinin geçersiz olduğu belirtilmektedir. Maddede yer alan "...işveren tarafından kabul edilir bir mazereti olmaksızın işi bıraktığı takdirde..." sözleri işçi aleyhine tek taraflı ve eşitliği bozan ve cezai şart hükmünü geçersiz kılan bir durum olarak kabul edilmiştir. Cezai şartın ödenmesi talebiyle açılan davada, feshin haklılığının tartışılması ve değerlendirilmesi sırasında göz önüne alınacak bir neden geçersizliğin sebebi olamaz. Bu nedenle bozma kararına katılamıyorum. yarx
ektaşım böyle bir cezai şart geçersiz olur.
Old 04-11-2009, 18:04   #5
Giyom Tell

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan E.Polat
İlgili içtihat:

9. HD 1997/1353 E. 1997/7150 K. 09.04.2007 K.

Davacı, kıdem tazminatı, fazla çalışma ve senelik ücretli izin parası ile hafta ve genel tatil gündeliklerinin ödetilmesine karar verilmesini istemiştir. Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.

Hüküm süresi içerisinde taraflar avukatlarınca temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

YARGITAY KARARI

1- Davalının bütün temyiz itirazları ile davacıların aşağıdaki bent dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.

2- Davacıların miras bırakanı ile davalı şirket arasında 1.6.1991 başlangıç günlü 5 senelik bir iş sözleşmesi akdedilmiştir. Bu sözleşme davalı tarafça herhangi bir sebep olmadığı durumda 28.2.1994 gününde fesh edilmiştir. Daha sonra davacılar murisi 17.11.1994 gününde vefat etmiş bulunmaktadır. Davacılar sözleşmenin bu biçimde feshi nedeni ile sözleşmede ön görülen cezai şartın ödenmesini istemişlerdir. Mahkeme sözleşmedeki cezai şart hükmünün tek taraflı olduğundan bahisle bu istemi reddetmiş bulunmaktadır. Dairemizin kararlılık kazanmış içtihadına göre işçi aleyhine olan tek taraflı cezai şart geçerli sayılmaz. Oysa somut olayda ön görülen cezai şart işçi lehinedir. Koşulları bulunduğu takdirde uygulanması gerekir. Mahkemece yapılacak iş davacıların miras bırakanlarının iş akdinin fesih tarihi ile ölüm tarihi arasındaki süre gözönünde tutulmak suretiyle BK. 161/Son maddesini de dikkate alarak cezai şart hakkında bir hüküm kurulmaktan ibarettir.

SONUÇ : Temyiz edilen kararın yukarda gösterilen Sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istem halinde ilgiliye iadesine, 9.4.1997 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Kaynak: Corpus Arşiv


Verdiğiniz yanıt için teşekkür ederim.Yukarıdaki kararın esas ve karar numaraları kesin doğru mudur? Sanırım karar tarihi 2007 değil 1997 olmalı.Bir de bununla aynı doğrultu da başka bir karar elinizde mevcut mu?
Old 04-11-2009, 21:04   #6
E.Polat

 
Varsayılan

Evet 1997 olmalı hata olmuş.. Güncel içtihatlara da baktım lakin işveren aleyhine cezai şartın yüksek olduğu yahut sadece işverene yükletilmiş cezai şart olması çok istisnai olsa gerek bulamadım. Yine de siz bir daha bakın, çok ayrıntılı baktığımı söyleyemem..
Old 04-11-2009, 21:41   #7
Av.Nevra Öksüz

 
Varsayılan

Yargıtay 9. Hukuk Dairesi, 13.5.2003 T., 2002/26664 E., 2003/8207 K.: " Mahkemece, hizmet sözleşmesinde davacı işçi lehine öngörülen son 18 aylık ücretinin iki katı tutarı olarak hesaplanan cezai şart isteğinin kabulüne karar verilmiştir. Hüküm altına alınan cezai şartın miktarı ve paranın satın alma gücü dikkate alınarak bir indirim yapılmadığı da kararda belirtilmiştir. Ancak hüküm altına alınan cezai şart tutarı 36 aylık ücretine eşittir. Yine hak kazandığı kıdem tazminatının 753.071.943 TL olduğu dikkate alındığında indirim yapılmaksızın hüküm altına alınan miktarın fahiş olduğu ortaya çıkmaktadır. Mahkemece Borçlar Kanununun 161 /son maddesi uyarınca indirim yapılmak suretiyle sonuca gidilmelidir."

Saygılarımla...
Old 06-11-2009, 12:19   #8
Giyom Tell

 
Varsayılan

Y. 9. HD.,

9.4.2001 T,

E. 2001/2233

K. 2001/5899

Yukarıdaki kararı bulabilcek kimse var mı?
Old 07-11-2009, 11:52   #9
E.Polat

 
Varsayılan

T.C.
YARGITAY
9. HUKUK DAİRESİ
Esas No: 2001/2233
Karar No: 2001/5899
Tarih: 9.4.2001






DAVA : Davacı, cezai şart alacağının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir. Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır. Hüküm süresi içinde, davalı avukatınca temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

KARAR : Davalı banka 7.6.1999 tarihli ve üç yıl süreli sözleşmeye dayanarak davalı işçisinden cezai şart isteğinde bulunmuş mahkemece Borçlar Kanununun 161/son. Maddesi uygulanarak istek doğrultusunda hüküm kurulmuştur. 7.6.1999 başlangıç tarihli sözleşmenin 8. maddesinde; "sözleşmenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren deneme süresi en fazla üç aydır. Bu süre içinde taraflar akti bildirimsiz ve tazminatsız feshedebilirler. Çalıştığı günler için ücret isteme hakki saklıdır" denildikten sonra 9. maddesinde de "aktin süresinden önce feshedilmesi halinde, çalışan, fesih tarihindeki geniş anlamdaki ücreti, baz alarak sözleşme süresinin geriye kalan aylarına tekabül eden ücretlerinin toplamının iki misli tutarında tazminat ödeyeceğini kabul ve taahhüt eder. İşbu sözleşmenin işverence haksız feshedilmesi halinde aynı tazminat miktarı ile işveren de sorumludur. Ancak işveren kanundan ve sözleşmenin gereği gibi yerine getirilmemesinden doğan fesih hakkı saklı olup bu tazminat kapsamında değerlendirilmez" kuralı öngörülmüştür. Somut olayda deneme süresi geçtikten ve davalı işçi de gördüğü kursu bitirdikten sonra üç yıllık sözleşme süresi sona ermeden 1.11.1999 tarihinde işyerinden ayrılmıştır. Cezai şartla ilgili 9. maddenin 2. fıkrasında quot;işverenin kanundan ve sözleşmenin gereği gibi yerine getirilmemesinden doğan fesih haklan saklı olup, bu tazminat kapsamında değerlendirilemez" biçimindeki kuraldan cezai şartla ilgili düzenlemenin işçi ve işveren bakımından denk olmadığı şeklinde bir düşüncesinin benimsenmesi mümkün değildir. Gerçekten işçi bakımından haklı bir fesih nedeni oluştuğu takdirde 1475 sayılı İş Kanunun 16/2. maddesi uyarınca işçinin cezai şart ödemesi sözkonusu olmaksızın akti feshedilebileceği tartışmasızdır. Ancak hüküm altına alınan 5.487.000.000 TL.lık cezai şart Borçlar Kanunun 161/son maddesi uygulanmak sureti ile belirlenmişse de bu miktarın da fahiş olduğu kabul edilmelidir. Daha yüksek bir oranda indirim yapılmak üzere kararın bozulmasına karar vermek gerekmiştir.

SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen sebepten BOZULMASINA, peşin alınan teniyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 9.4.2001 gününde oyçokluğu ile karar verildi. KARŞI OY: Taraflar arasındaki sözleşme ilk bakışta karşılıklı cezai şart ihtiva ediyormuş gibi görünmekte ise de, aslında yasadan kaynaklanan veya sözleşmenin gereği gibi yerine getirilmemesinden doğan fesih hakkını kullandığı takdirde işverenin bu cezai şarttan sorumlu olmayacağı ifade edildiği halde işçi aynı durumlar nedeniyle iş akdini fesh ettiği takdirde sorumlu olamayacağı şeklinde bir ifadeye yer verilmemiştir. Bu durumda cezai şartın tam anlamıyla iki taraflı düzenlendiği söylenemeyeceğinden davanın reddi gerekir, çoğunluk görüşüne katılmıyorum.

İyi çalışmalar..
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 
Konu Araçları Konu İçinde Arama
Konu İçinde Arama:

Detaylı Arama
Konuyu Değerlendirin
Konuyu Değerlendirin:

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Cezai Şart.. recepbarlas Meslektaşların Soruları 12 25-09-2019 23:55
cezai şart serbestavukat Meslektaşların Soruları 4 24-04-2008 15:10
cezai şart gencerx07 Meslektaşların Soruları 5 17-02-2007 00:56
cezai şart av.pınar Meslektaşların Soruları 5 25-06-2006 19:15


THS Sunucusu bu sayfayı 0,10076308 saniyede 16 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.