Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Hukuk Sohbetleri Hukuki yorumlar, görüşler ve tartışmalar.. Soru niteliği taşımayan her türlü hukuki sohbet için.

Savcılık Yerine Televizyon Programlarına Müracaat Eden İnsanlarımız

Yanıt
Old 29-10-2006, 00:17   #1
Av. Muzaffer ERDOĞAN

 
Varsayılan Savcılık Yerine Televizyon Programlarına Müracaat Eden İnsanlarımız

Sevgili arkadaşlar;

Bir süredir dikkatimi çeken bir şey var. Yarışmalar.

Özel televizyonlarda yapılan yarışmalarda insanların yeteneklerinden başka özel hayatları da sorgulanıyor (bu yarşmaya neden katıldın vs?)

Türkiyede doğru dürüst haber veren bir kanal da kalmadı. Herkes haberde magazine yöneldi.

Ben programı izlemedim ama bir kız böyle bir programda babasının kendisine tecavüz ettiğini söylemiş babası da kızı vurmuş. Biri mezarda öbürü hapis.

Kendisne acındırarak derece atlmaya çalışan bir sürü insana tanık oldum.

Söylediklerimi birleştirirsem;
Ben insanlarımızın kendilerinin kendilerini aşağılamaya hakkı olmadığını düşünüyorum.

Haksızlığa uğrayan kişinin baş vuracağı yer savcılıktır. ... Tv kanalı değil. Tv kanalları yarattıkları bu mizansenlerle izleyici kazanabilirler ama topluma zarar vermekteler. (çoğu da kendi mizansenleridir, ama insanlar etkileniyorlar.)

Biz hukukçuyuz, aydın insanlarız;
Bu anlamda beni ilgilendiren falan mankenin poposu değil, Türkiye'de ne olup bittiği;
Bu anlamda yarışmaya katılan kızın ne kadar meşhur olacağı değil, toplum için ne kadar yararlı olacağı;

Özetlersek;
Televizyonların reyting uğruna yaptıkları toplumsal çarpıkları ön plana çıkaran (ama yani çarpıklıklara yol açan) bu tarvırlarına karşı çıkmak gerektiğini düşünüyorum.

Bir sürü programda anlatılan olaylar suç unsurlarını içermektedir. Savcılıkların bu anlatımlara dayanarak dava açması gerekir. Bu yapılmıyor. Neden? Televizyonun sohbet programı vb. Ama anlıtılanlar suç.

Bu çerçevede insanların gerçek hayattan uzakaştırıldığını bizim de buna müdahale etememiz gerektiğini düşünmekteyim.

Özü: yarışma açan insanların örneğin dansına veya bilgisine bakıp karar vermek yerine ("sen bu yarışmaya niye katıldın? vb) soruları sormaları son derece nahoş ve amacı aşan bir şey.

Yukarıda anlattığım ola bunu bir örneği. Bence baba tecavüz etmemişti. Ama bu da önemli değil. Burada önemli olan bu olayın nerede ve nasıl açıklandığıdır. Savcılık varken nie tv? basın yaşamımızı değiştiriyor. Doğru mu? yanlış mı?

bizler de aydın, toplumsal kuralları bilen insanarız. Yasaların amaçlarını ve nasıl konulduklarını da biliyoruz.
Töre cinayetlerini de tartıştık.

şimdi aydın hukukçu insanlar olarak ne yapmalıyız?

görüş ve önerilerinizi bekliyorum.

Saygılar
Old 29-10-2006, 19:10   #2
ALTINCABA

 
Varsayılan

Bir bâtın kahramanına soruyor bir genç: Efendim ne yapmalı?.. Tasavvuf büyüğü cevap veriyor: ‘Ne yapmalıyım’ı düşün.
Genç tekrar ediyor: Efendim anlıyorum da, ne yapmalıyım?.. Cevap: Evlâdım ‘ne yapmalıyım’ı düşün.
‘Anlayan’ genç aynı soruyu sormakta ısrarlı: Tamam efendim de ne yapmalı?.. Cevap aynı, üslûp biraz dik: Evlâdım ‘ne yapmalıyım’ı düşün.

Ne yapmalı’yı düşünmeli... Mesele sahibi olmalı…. En önemlisi de meseleyi halletmeyi en büyük mesele haline getirmeli… Zaten mesele sahibi olanlarla bizim işimiz olmalı.
Kendisine sunulan olanaklar olmasına rağmen hakkını savcılıkta değil hukuk ta değil o programlarda arayanların da program yapımcıları kadar kabahatli olduğunu düşünüyorum.
Sayın Erdoğan keşke size bu düzelir diyebilseydim fakat memleket olarak seyrimizi sizde takdir edersiniz. Belki de vatandaş adaletin tecellisi konusunda artık tereddüt etmeye başladı. kurumlardan umudunu bulamayanlar son kapı olarak şarkıcalara vs dertlerini anlatmaya başlıyor medet umuyor. Bence içler acısı bir durum aslında sakladığımız ama pek çoğumuzun hazzetmediği birsistem nasıl düzelir ne yapmak lazım?
Old 29-10-2006, 23:16   #3
üye10237

 
Varsayılan

çaresiz insanların çaresizlik durumunu kullanıo bu programlar.ama ülkemizde doktora gitmek yerine hocalara gidn insanlar oldukça hukuki yollara başvurmak yerine tv programlara başvuran insanlarda hep olacaktır bu ülkemizin acı bi gerçeği
Old 01-11-2006, 20:44   #4
Kavaz

 
Varsayılan

Sabah başlıyor diye belirtilen ama başlama saati aslında öğlen olan aşk meşk tartışmaları hakkındaki programlar,tarafsız habercilikteki("tarafsız habercilik"demek ne anlamda kullanılıyor o ayrı tartışmalı bir konu)son nokta,yetmedi akşamları gayet normal bir yaşam şekli olarak gösterilen ve asıl amacı Türk toplumunun yapısını değiştirmeye yönelik olup,gayrimeşru ilişkileri meşru gösteren programlar ve bu programlara çıkıp mendil sallayan,alkışlayan insanlarımız...
Milletvekili olmaya aday olan fakat(neye aday olacağının farkında olup olmama kudretine sahip olmayı geçtim)aday olacağı partinin ismini bile bilmeyen kaldı ki "parti" kelimesini tek bir anlamda anlayabilecek kapasiteye sahip olan kişilerin ellerine bırakılacak kadar basite indirgenmiş bir sistem,dile düşmemesi gereken toplumsal,hukuksal ve manevi değerlerin herkesin agzında sakız olmasına(kaybolmayan sakız) zemin oluşturan tarafsız(!) ve dürüst(!) yayınlarımız olduğu sürece;toplum,tarihini bilmez ama W ile X aşkının tarihini bize yazar.Sadece bununla da kısıtlı kalmaz;toplum insanları evlendirir,ayrılan aşıkları barıştırır,kimilerinin namusunu kimilerinin çocuğunu korur,yetimlere ana-baba olur,gerektiğinde nehir olur taşar,gök olur gürler.Bir kanalda erkeğin tarafında olup "erkektir yapar "derken,diğer bir kanalda bayanın yanında olup "kadın hakları var,yasalar var" diye ahkam keser...Bütün bu yoğunluğa ve çıkan dertlere rağmen bir günden bir güne bu sorumluluklarını aksatmadan yerine getirir.
Bu toplumunun bireylerinden olan ve kendi yaptığı hareketlerine baktığında,bu hareketlerin X kanalında takdir edildiğini gören kişi,bu X kanalına gider.Neden Savcıya gitsin ki ?Neden hukuki yardım istesin ki? Neden masraf yapsın ki bir de üstüne hem para alıp hem de haklı çıkacakken, neden ne olduğunu bilmediği hukuk denilen o yolda çare arasın ki...Hem derman ararken kendine fazladan dert edinme olasılığı bulunurken...(Bilmez ki hukuk nedir,kanun ne der, ne yaparsam bana dert, ne yaparsam derman olur)
Çünkü genel olarak topluma yerleştirilen bakış açısı bu yönde geliştirilmekte ve toplum ile hukukun arası açılarak kendi haklarına sahip olmaktan yoksun bırakılmaya çalışılan bir toplum yaratma ve buna bağlı olarak, söz konusu haklarını gerek uluslararası hukukta gerekse iç hukukumuzda koruduğunu("korunduğunu" mu yoksa "sömürüldüğünü" mü ifade etmeliyim dersiniz)göstermeye çalışan dış güçlerin ve bunların mütemmim cüzlerinin daha rahat hareket edebilmesi için yapılan çalışmalar sonucu;toplumun hukuktan değil,mankenlerin(!),sanatçıların(!) aşklarından,saçma sapan kurulan ilişkilerinden haberi oluyor.Sadece bununla da kalmayıp,bir de topluma,saçma ilişkiler kuran kişilerin,kişilik haklarına tecavüz ederek,"halk böyle konuşuyor.Ben halktan bir insanım" diyerek dilimizi vezir ediyor gibi gösteren aslında rezil eden görevler verilerek; yorum yapma,fikir verme,fikir alma,sevme,sayma,yakınlaşma,uzaklaşma ve hatta kendi deyimleriyle her insanı "yargılama" şansı tanınıyor.Böyle olunca da söz hakkını kullanma özgürlüğünü(!) magazin programlarında bulan toplum,bu hakkı da diğer haklarında oluğu gibi yargımızda değil de kendinin rağbet göreceğine inandığı programlarda aramaya devam edecektir diye düşünüyorum.
Old 17-11-2006, 03:07   #5
Av. Muzaffer ERDOĞAN

 
Varsayılan Savcılık Yerine Televizyon Programlarına Müracaat Eden İnsanlarımız

Arkadaşlar burada farklı bir tartışma açmak istemiştim:
Ben eskiden 4 gazete alırdım şimdi birini bile almak istemiyorum.

Bütün gazetelerde aynı haberler aynı yöntem.

Tamam şunu anladık. 4. gücün iktidardan pay almna hevesini kavradık. Bunun için yapılması gereken daha fazla etkileme, daha fazla tiraj.

Ben burada basının biraz sorgulanması gerektiği düşüncesi ile tartışmayı açtım.

Düşünün insanlar başka insanları alıyorlar:
Karşılığında bir vaat var
günlerce yarışma ve yarışmaya girenleri aşağılama ile karşılaşıyoruz.

Öte yandan kendisine acınılması gereken bir sürü insan: Yok babam tecavüz etti, yok amcam tecavüz etti yok şu yok bu. Yahu arkadaş neden adli merciler değil de televizyon programı?

Büyük bir olasılıkla reyting. Paralarını alabiliyorlar mı bilmiyorum. Ama bir zamanlar yarışma programlarında kazanılan ödüllerin bile ödenmediğini duymuştum.

Hergün farklı bir cinayet haberi, ser'i katil muhabbeti ve en son 17 aylık bebeğe tecavüzün video/fotoğrafları.

Görmedim. Görmekte istemem. Sanırım sadece miğdem bulanırdı.

Ama ülkemizde kendisini HİÇ İFADE DEDEMEMİŞ bir sürü insan var. Bu onlar için kendini ifade yöntemi olabilir.

Düşünebiliyormusunuz? İnsanlar yola çıkıyorlar ve tanımadıkları 7 kişiyi öldürüyorlar. Hiç bir nedeni yok.

Bir insan böyle bir şeye neden kalkışır?

Veya geçenlerde karısını çocuğunu öldüren insanın sevgilisine attığı mesaj:
"7 kişiyi öldüreceğim sen benimle gurur duyacaksın"

Medya ne yapıyor, toplum nereye taşınıyor, biz ne yapacağız?

Saygılar
Old 17-11-2006, 12:28   #6
asiyeöngü

 
Rahatsiz

Bir takım yarışma proğramlarıyla gündeme gelen insanların, meşhur olduklarına kısa yoldan gündem oluşturduklarına inanılıyor...
Herhangi bir sabah proğramına katılıp bir ''ajitasyon'' yapın, reytingler nasıl yükseliyor.
Bu arada basında magazinle ilgileniyor. Gazetelerde manşet olan haberler aslında haber niteliği taşımayan magazinsel haberlerdir.
Eskiden iki gazete alırdım, artık almıyorum....Kendimce protesto ediyorum... Haberleride netten takip ediyorum.
Medya nemi yapıyor, toplum nereyemi taşınıyor, biz nemi yapacağız... En azından neyin ne olduğunu biliyoruz...
Öncelikle bu tür proğramları izleyerek onlara prim vermeyelim.
Ama burada asıl iş savcılığa ve RTÜK'e düşüyor sanırım...
Kanallara müdahale etme yetkisine sahipler..
Ekranda eger bir suç duyurusu varsa, savcılık......
Yayından kaynaklanan aşşağılayıcı vs.... durumlarada RTÜK el atmalıdır.

Saygılar
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 
Konu Araçları Konu İçinde Arama
Konu İçinde Arama:

Detaylı Arama
Konuyu Değerlendirin
Konuyu Değerlendirin:

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Müracaat Dilekçesi smilen Hukuk Soruları Arşivi 6 26-12-2006 17:57
senette müracaat hakkı ve vade HEATHER Meslektaşların Soruları 7 20-12-2006 15:33
Radyo Ve Televizyon Yayınlarının Dili Hakkında Yönetmelik Av.Habibe YILMAZ KAYAR Adliye Duvarı 0 18-12-2002 20:08
AB UYUM YASALARI-Radyo,televizyon.... Av.Habibe YILMAZ KAYAR Hukuk Sohbetleri 0 04-08-2002 00:00


THS Sunucusu bu sayfayı 0,04489899 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.