Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

USD (Dolar) Takibine uygulanan faiz oranı

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 28-03-2013, 16:49   #1
av.gozkara

 
Varsayılan USD (Dolar) Takibine uygulanan faiz oranı

Sayın Meslektaşlar,

Yüksek miktarlı bir USD takibi başlatacağım. Ancak şu anda uygulanacak faiz oranı konusunda tereddütüm var. Yargıtay uygulaması kamu bankalarınca uygulanan faiz diyor ama TCMB sitesinde bu faiz en son 15.03.2013e kadar belirlenmiş, sonrası için bir oran yok. Bir de en yüksek faiz mi en düşük faiz mi? yardım ve paylaşımlarınız için teşekkür ediyorum.
Old 28-03-2013, 17:11   #2
denizus

 
Varsayılan

Merhaba, umarım faydalı olur.


T.C.


YARGITAY

11. HUKUK DAİRESİ

E. 2004/1975

K. 2004/11432

T. 23.11.2004

• İTİRAZIN İPTALİ DAVASI ( Liman Sahasına Tahliye Edilen Emtiaya Ait Tahakkuk Ettirilen Ardiye Ücretinin Tahsili için Başlatılan İcra Takibine Vaki İtiraz Nedeniyle )

• GEREKÇE İLE HÜKÜM ARASINDA FARKLILIK ( Gerekçe Kısmında Davacının Talep Etme Hakkı Bulunduğu Belirtilen Miktar ile Kabulüne Karar Verilen Miktar Arasında Fark Yaratılarak Hüküm Kurulamaması )

• YABANCI PARA BORCU (Uygulanacak Faizin Devlet Bankalarının O yabancı Para ile Açılmış Bir Yıl Vadeli Mevduat Hesabına Ödediği En Yüksek faiz Oranının Olması )

• TEMERRÜT FAİZİ (yabancı Para Borcunda Devlet Bankalarının O yabancı Para ile Açılmış Bir Yıl Vadeli Mevduat Hesabına Ödediği En Yüksek faiz Oranının Olması )

• ARDİYE ÜCRETİ (yabancı Para Cinsinden Tespit Olunan alacağa uygulanacak Faizin Devlet Bankalarının O yabancıPara ile Açılmış Bir Yıl Vadeli Mevduat Hesabına Ödediği En Yüksek faiz Oranının Olması )

818/m. 83

3095/m. 4

2004/m. 67

1086/m. 388


ÖZET : Davada hüküm altına alınan kısım için 3095 s. Kanuni faiz ve Temerrüt Faizine İlişkin Kanun'un 4/A maddesine göre sözleşmede daha yüksek akdi veya gecikme faizi kararlaştırılmadığı halde, yabancı para borcunun faizinde Devlet Bankalarının oyabancı para ile açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz oranının uygulanacak olmasına göre bu faiz oranının tespit edilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
DAVA : Taraflar arasında görülen davada İstanbul Asliye 2. Ticaret Mahkemesi'nce verilen 09.10.2003 tarih ve 2002/258-2003/1147 sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi Deyiş Cesur tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
KARAR : Davacı vekili, müvekkili şirketin işleticisi olduğu limana tahliye edilen emtianın liman sahasından teslim alınmadığını, liman sahasında kaldığı sürece ardiye ücret tarifesi gereğince tahakkuk ettirilen ardiye ücretini ve buna bağlı hizmet ücretini malların alıcısının ödemesi gerektiğini, davalı şirketin toplam 5.275 USD fatura bedelini ödemediğini yapılan icra takibine itiraz ettiğini ileri sürerek, itirazın iptali ile icra inkar tazminatına hükmedilmesini istemiştir.
Davalı vekili, müvekkilinin gönderenin acentası olup aleyhine doğrudan dava açılamayacağını, taşıma konusu malların ithalat izni alınamaması nedeniyle alıcısı tarafından teslim alınmayıp terk edildiğini, ana konşimentoda müvekkilinin acenta olduğunun açıkça görüldüğünü, ara konşimentoda alıcı olarak gösterilmesinin acenta faaliyetinin gerçekleştirilmesine yönelik olduğunu, davacının altı ay bekledikten sonra yasal rehin hakkını kullanmaksızın alacağını alamadığını ve konteyneri tahliye etmediğini savunarak, davanın reddi ile %40 kötüniyet tazminatına mahkum edilmesini istemiştir.
Mahkemece davacıya ait liman sahasına indirilen malların asıl alıcısının S Sağlık Sistemleri olup düzenlenen konşimentoya göre davalının da bu malların alıcı acentası olduğu, ardiye ücretinden sorumlu olacağı, bilirkişi raporuna göre 5235 USD talep etme hakkı bulunduğu gerekçesiyle 5.275 USD alacağın takip tarihinden itibaren yıllık %11 faiz ile BK.nun 83 ncü maddesi gereğince fiili ödeme günündeki kur karşılığı Türk Lirası üzerinden tahsili için itirazın kısmen iptaline, hükmedilen miktarın %40'ı oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınmasına karar verilmiştir.
Karar, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1- Dava, liman sahasına tahliye edilen emtiaya ait ardiye ücretinin tahsili için başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir. Mahkemece, kararın gerekçesinde, bilirkişi raporuna göre davacının 5.235 USD talep etme hakkı bulunduğu belirtilmekle birlikte 5.275 USD üzerinden davanın kabulüne karar verilmiştir. HUMK 388/5. maddesi gereğince, gerekçe hükmün dayandığı hukuk kurallarının ve nedenlerinin açıklandığı bölüm olup, kararın denetimi de gerekçe ile olanaklıdır.Taraflar da gerekçe sayesinde haklı olup olmadıklarını daha iyi anlayabilirler. Bu nedenle mümeyyiz davalının aleyhine olacak ve infazda tereddüt yaratacak şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
2- Öte yandan kabule göre de 5.275 USD'a takip tarihinden itibaren yıllık %11 temerrüt faizi yürütülmesine karar verilmiş ise de 3095 sayılı Kanuni faiz ve Temerrüt Faizine İlişkin Kanun'un 4/A maddesine göre sözleşmede daha yüksek akdi veya gecikme faizi kararlaştırılmadığı halde,yabancı para borcunun faizinde Devlet Bankalarının o yabancı para ile açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz oranının uygulanacak olmasına göre bu faiz oranının tespit edilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ : Yukarda ( 1 ) ve ( 2 ) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davalı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 23.11.2004 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.


T.C.

YARGITAY

12. HUKUK DAİRESİ

E. 2007/6900

K. 2007/9369

T. 08.05.2007

• BORCUN TÜRK PARASIYLA ÖDENMESİ ( Alacaklı Vekilinin Takip Talebinde Asıl Alacağa Takip Tarihinden İtibaren İşleyecek Ticari Temerrüt Faizinin Uygulanmasını İstemesi - Tercihini Rayice Göre Türk Parası İle Ödenmesi Yönünde Kullandığını Gösterdiği )

• ALACAĞA TİCARİ TEMERRÜT FAİZİNİN UYGULANMASINI İSTEMİ ( Alacaklının Takip Talebinde Asıl Alacağa Takip Tarihinden İtibaren İşleyecek Ticari Temerrüt Faizinin Uygulanmasını İstemesi - Tercihini Rayice Göre Türk Parası İle Ödenmesi Yönünde Kullandığını Gösterdiği )

818/m.83,84

2004/m.58

6762/m.623

3095/m.2,4/a


ÖZET : Alacaklı vekilinin takip talepnamesinde BK.nun 83. ve 84. madde hükümlerinin saklı olduğunu açıkladığı tespit edilmiştir. Alacaklı vekilinin ayrıca, takip talebinde asıl alacağa ( takip tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüt faizinin ) uygulanmasını istediği görülmektedir. Bu beyan adı geçenin BK.nun 83/2. maddesindeki tercihini ( borcun vade tarihindeki ) rayice göre Türk Parası ile ödenmesi yönünde kullandığını gösterir. Zira alacaklının hem tahsil tarihindeki kur farkını istemesi ve hem de ticari temerrüt faizinden yararlanması mümkün değildir.
DAVA : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR : İİK.nun 58/3. maddesinde, takip talepnamesinde alacağın Türk Parası ile tutarının talep edilmesi gerektiğinin hüküm altına alındığı belirtilmektedir. Bu kurala aykırı davranılması kamu düzeni ile ilgili ve Devletin hükümranlık haklarına ilişkin olması nedeniyle re'sen gözetilerek ve takibin iptalini gerektirecek hususlardandır. Ancak, gerek takip talepnamesinde ve gerekse ödeme emrinde yabancı para alacağının Türk Parası karşılığı ( harca esas değer ) başlığı altında gösterilmiştir. Dairemizin istikrarla uygulanan yerleşik içtihatlarına göre istemin yukarıda açıklanan biçimde yazılmış bulunması İİK.nun 58/3. maddesindeki koşulun yerine getirilmesi yönünden yeterli kabul edilmektedir. İcra Mahkemesince de yukarıdaki kurala uygun olarak borçlu vekilinin anılan konuya yönelik şikayetinin kabul edilmediği anlaşılmaktadır.
Takip sırasında alacaklı BK.nun 83/son maddesi gereğince tahsil tarihindeki kur üzerinden paranın tahsilini istemez ise; Bu durumda işlemiş faizin vade tarihinden takip tarihine kadar 3095 Sayılı Kanunun 4/a maddesi gereğince Devlet Bankalarının o yabancı para ile açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz oranı üzerinden işlemiş faiz talep edebilir. Ayrıca bu durumda, takip tarihinden tahsil tarihine kadar da işleyecek faizin reeskont faiz oranının değişen oranlarına göre aşamalı olarak faiz uygulanmasını isteyebilir ( 3095 Sayılı Kanunun, 4489 Sayılı Kanunla değişik 2.md. ).
Takipte alacaklı BK.nun 83 ve TTK.nun 623. maddeleri uyarınca seçimlik hakkını kullanarak fiili ödeme tarihindeki kur üzerinden ödeme yapılmasını istemesi halinde takip konusu alacak tahsil tarihine kadar yabancı para alacağı olarak değerlendirileceğinden bu alacağa 3095 Sayılı Kanunun 4/a maddesi gereğince vade tarihinden fiilen ödeme tarihine kadar Devlet Bankalarının o para birimi ile açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz oranına göre faiz isteyebilir. Bir başka ifadeyle her iki halde de işlemiş faiz ( vadeden takibe kadar ) 3095 Sayılı Kanunun 4/a maddesine göre istenebilecek iken BK.nun 83 ve TTK.nun 623. maddelerindeki seçimlik hakkının kullanıp kullanılmaması durumuna göre işleyecek faizin, avans ( 3095 Sayılı Kanunun 2.md. koşullarında ) veya 3095 Sayılı Kanunun 4/a maddesine göre hesabı gerekecektir.
Bu kurallar ışığında somut olayın incelenmesinde:
Alacaklı vekilinin takip talepnamesinde BK.nun 83. ve 84. madde hükümlerinin saklı olduğunu açıkladığı tespit edilmiştir.
Alacaklı vekilinin ayrıca, takip talebinde asıl alacağa ( takip tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüt faizinin ) uygulanmasını istediği görülmektedir. Bu beyan adı geçenin BK.nun 83/2. maddesindeki tercihini ( borcun vade tarihindeki ) rayice göre Türk Parası ile ödenmesi yönünde kullandığını gösterir. Zira alacaklının hem tahsil tarihindeki kur farkını istemesi ve hem de ticari temerrüt faizinden yararlanması mümkün değildir.
Bu durumda alacaklının istemi ve asıl alacaklı ilgili kura yönelik talep ve tercihi yukarıdaki kurallara göre belirleneceğinden şikayetin reddi yerine yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.
SONUÇ : Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK. 366 ve HUMK.nun 428. maddeleri uyarınca ( BOZULMASINA ), 08.05.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Old 28-03-2013, 17:26   #3
olgu

 
Varsayılan

Kamu bankalarınca dolar hesaplarına uygulanmış 1 yıl vaadeli en yüksek oran. Bildiğim kadarıyla şuan %6 civarı.
Old 29-03-2013, 16:10   #4
Avukat Hakan Eren

 
Varsayılan

Sorunuzun yanıtı öncelikle 3095 sayılı Yasa'nın 4/a madde hükmünde yer almakta...

O maddenin yollaması ile de TCMB'nın web sitesinde...

TCMB ana sayfa / veriler / bankacılık verileri / azami mevduat faiz oranları / kamu bankalarınca Amerikan doları üzerinden açılan ..........



Şöyle bir tablo çıkar karşınıza:

Sağ tarafta yer alan "yüksek" oranlar esas alınacaktır.

Örneğin 09.12.2011 tarihinden bu yana ve halen dolar için faiz oranı yıllık %7



SÜTUN VE KOLONLAR AKTARIMDA KAYMAKTA!!!


01.01.1996 Tarihinden İtibaren Kamu Bankalarınca Amerikan Doları Üzerinden Açılan 1 Yıla Kadar Vadeli Döviz Tevdiat Hesaplarına Uygulanacağı Bildirilen Azami Faiz Oranları/Maximum Interest Rates For USD FX Deposits With A Maturity Of Up To 1 Year Announced By State-Owned Banks Starting From 01.01.1996
Dönemler/Periods 1 Yıla Kadar Vadeli/Up To 1 Year 01.01.1996 - 04.01.19963,00-10,00 05.01.1996 - 18.01.19963,00-9,00 19.01.1996 - 30.01.19963,00-10,00 31.01.1996 3,00-7,00 01.02.1996 - 04.02.19963,00-10,00 05.02.1996 - 31.07.19963,00-7,00 01.08.1996 - 04.08.19964,50-7,00 05.08.1996 - 31.10.19964,50-6,00 01.11.1996 - 05.11.19964,50-5,00 06.11.1996 - 16.02.19974,50-6,00 17.02.1997 - 04.05.19974,50-7,50 05.05.1997 - 14.07.19974,50-8,50 15.07.1997 - 31.07.19975,00-8,50 01.08.1997 - 07.08.19975,00-9,00 08.08.1997 - 14.08.19976,50-9,00 15.08.1997 - 01.09.19977,00-9,25 02.09.1997 - 03.01.19997,25-9,25 04.01.1999 - 25.07.19997,25-11,25 26.07.1999 - 11.01.20009,00-13,00 12.01.20006,00-13,00 13.01.2000 - 07.03.20006,00-11,25 08.03.2000 - 12.06.20009,50-11,25 13.06.2000 - 06.07.20008,50-11,25 07.07.2000 - 30.11.20007,50-11,25 01.12.2000 - 04.12.20009,00-11,25 05.12.20009,00-14,00 06.12.2000 - 01.03.20019,50-14,00 02.03.2001 - 23.05.20019,50-17,25 24.05.2001 - 05.09.20017,00-17,25 06.09.2001 - 09.09.20016,25-8,50 10.09.2001 - 25.09.20016,25-7,00 26.09.2001 - 03.10.20016,25-8,50 04.10.2001 - 08.10.20016,25-7,25 09.10.20014,75-7,25 10.10.20014,75-6,50 11.10.2001 - 15.10.20014,75-5,25 16.10.2001 - 24.10.20015,25-8,75 25.10.2001 - 11.11.20015,25-5,75 12.11.2001 - 15.11.20014,25-5,75 16.11.2001 - 20.11.20014,25-5,50 21.11.2001 - 13.12.20014,00-5,50 14.12.2001 - 16.01.20024,00-5,25 17.01.2002 - 02.04.20024,50-5,25 03.04.2002 - 09.04.20024,00-5,25 10.04.2002 - 04.08.20024,00-5,00 05.08.2002 - 26.08.20023,50-5,00 27.08.2002 - 20.03.20033,50-5,50 21.03.2003 - 23.03.20033,50-6,50 24.03.2003 - 02.04.20036,50-6,50 03.04.2003 - 24.04.20036,00-7,75 25.04.2003 - 14.05.20035,75-7,75 15.05.2003 - 16.07.20035,75-6,00 17.07.2003 - 31.07.20035,25-6,00 01.08.2003 - 13.08.20035,00-6,00 14.08.2003 - 22.01.20044,50-5,75 23.01.2004 - 16.03.20044,75-6,00 17.03.2004 - 17.05.20045,00-6,00 18.05.2004 - 23.11.20045,75-6,00 24.11.2004 - 20.12.20045,50-6,00 21.12.2004 4,00-6,00 22.12.2004 - 14.09.20055,00-6,00 15.09.2005 - 02.01.20065,50-6,00 03.01.2006 - 28.02.20065,50-6,25 01.03.2006 - 06.04.20066,00-6,25 07.04.2006 - 05.06.20066,00-7,00 06.06.2006 - 20.03.20086,00-7,50 21.03.2008 - 15.10.20086,00-7,00 16.10.2008 - 19.10.20086,00-7,50 20.10.2008 - 22.10.20086,00-8,00 23.10.20086,00-10,00 24.10.2008 - 12.11.20087,00-10,00 13.11.2008 - 19.01.20099,00-10,00 20.01.2009 - 15.02.20097,50-10,00 16.02.2009 - 19.08.20096,00-8,00 20.08.2009 - 13.10.20106,00-7,50 14.10.2010 - 08.06.20115,00-6,00 09.06.2011 - 08.12.20116,00-6,50 09.12.2011 - 15.03.20136,00-7,00

Faydalı olması dileğiyle...
Old 02-04-2013, 13:39   #5
av.gozkara

 
Varsayılan

Çok teşekkür ederim. Ben de %7 olarak uygulamayı düşünüyorum ama tutar yüksek olduğu için %1lik faiz farkından itiraz ve karşı vekalet ücreti ödemek zorunda kalmamak adına sorayım istedim.
Saygılar
Old 04-02-2014, 11:36   #6
av.n.e.barut

 
Varsayılan

Ancak Merkez Bankasının bu verilerine göre açılan takipler karşı tarafın şikayeti ile sonuçlanabilir. İlama dayalı olarak ve bu tablodaki faiz oranlarına dayandırdığım takip şuan icra mahkemesinde incelenmektedir. Yargıtay bu tablonun azami faiz oranlarını içerdiğini, fiili olarak uygulanan faiz oranlarının kamu bankalarından araştırılarak esas alınmasını belirtmiştir bazı kararlarında. Bilginiz olsun sayın meslektaşım.
Old 11-06-2014, 16:49   #7
Av. Buse

 
Varsayılan

Sayın av. n.e. barut, icra mahkemenizin neticesini bizimde paylaşır mısınız?

Ben de usd ile takip başlatacağım ancak TCMB sitesinde; kamu bankalarınca BİLDİRİLEN en yüksek usd faizi %7. Fakat Yargıtay kararlarında bildirilen değil uygulanan faizin istenebileceği yer alıyor. Bugün tarihli kamu bankalarınca UYGULANAN faiz oranı %1,75 ve %2 arasında değişmekte.

Aradaki fark çok fazla. Hangisi uygulanmalı kararsız kaldım.
Old 12-06-2014, 09:29   #8
av.n.e.barut

 
Varsayılan

Sayın Av. Buse,
Davamız aleyhe sonuçlandı. Mahkemesi TCMB sitesindeki azami faiz oranları değil, uygulanan güncel faiz oranı üzerinden takibin açılması gerektiğine hükmetti. Üç kamu bankasından oran alıp bunların içinden en yüksek olanı esas aldı. Yani dediğiniz gibi % 2 civarı.
Old 12-06-2014, 23:31   #9
Avukat Hakan Eren

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan av.n.e.barut

... Yargıtay bu tablonun azami faiz oranlarını içerdiğini, fiili olarak uygulanan faiz oranlarının kamu bankalarından araştırılarak esas alınmasını belirtmiştir bazı kararlarında. ...

Sayın meslektaşım,

Yargıtay böyle demişse büyük hata yapmış demektir.

Çünkü yasa "fiili oranlara" degil "ilan edilen en yüksek oranlara" atıf yapmaktadır.
Old 13-06-2014, 11:29   #10
mehmetardic

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Avukat Hakan Eren
Sayın meslektaşım,

Yargıtay böyle demişse büyük hata yapmış demektir.

Çünkü yasa "fiili oranlara" degil "ilan edilen en yüksek oranlara" atıf yapmaktadır.

Uzun süredir bu şekilde karar veriyor Yargıtay.
Bence haklılık payı da yok değil.
Yasa 'mevduata uygulanan en yüksek faiz' diyor.Fiili yada açıklanan resmi rakamlar gibi bir ayrım yapmıyor.
Kaldı ki fiilen uygulanan oranlarla MB'nin açıkladığı oranlar arasında yaklaşık %100 gibi büyük bir fark var.
Sıklıkla işçi alacaklarında karşılaştığımız bu durum, fiili oranlarla karara bağlanıyor.
Bana mantıklı gelmesinin sebebi de, işçi/alacaklı, o alacağını zamanında almış olsaydı bile, MB'nin açıkladığı %20 vb oranı fiiliyatta hiç bir bankadan alamayacak iken sadece açıklanan ama hiç bir yerde uygulanmayan bir oran sebebiyle borçludan alabilecektir. Bu bence haksız kazanç niteliğinde olacaktır.
MB'nin açıkladığı oranlar zenginleşme aracı olarak kullanılacaktır.
Tarafların haklarını eşitlik ilkesi ile korumaya çalışacaksak Yargıtay'ın kararı bence doğru bir karar.
Ancak bu oranların MB tarafından açıklanması, net olarak tespit edilebilir olması gerekmektedir.
Kaldı ki, son dönemde bankalarca şube faiz oranı / e-faiz oranı gibi 2 farklı oran sunulmakta müşterilere..Bu durumda biz hangi faiz oranını kabul edeceğiz? İki oran arasında da yarı yarıya bir fark var!?
Old 13-06-2014, 11:42   #11
olgu

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan mehmetardic
Uzun süredir bu şekilde karar veriyor Yargıtay.
Bence haklılık payı da yok değil.
Yasa 'mevduata uygulanan en yüksek faiz' diyor.Fiili yada açıklanan resmi rakamlar gibi bir ayrım yapmıyor.
Kaldı ki fiilen uygulanan oranlarla MB'nin açıkladığı oranlar arasında yaklaşık %100 gibi büyük bir fark var.
Sıklıkla işçi alacaklarında karşılaştığımız bu durum, fiili oranlarla karara bağlanıyor.
Bana mantıklı gelmesinin sebebi de, işçi/alacaklı, o alacağını zamanında almış olsaydı bile, MB'nin açıkladığı %20 vb oranı fiiliyatta hiç bir bankadan alamayacak iken sadece açıklanan ama hiç bir yerde uygulanmayan bir oran sebebiyle borçludan alabilecektir. Bu bence haksız kazanç niteliğinde olacaktır.
MB'nin açıkladığı oranlar zenginleşme aracı olarak kullanılacaktır.
Tarafların haklarını eşitlik ilkesi ile korumaya çalışacaksak Yargıtay'ın kararı bence doğru bir karar.
Ancak bu oranların MB tarafından açıklanması, net olarak tespit edilebilir olması gerekmektedir.
Kaldı ki, son dönemde bankalarca şube faiz oranı / e-faiz oranı gibi 2 farklı oran sunulmakta müşterilere..Bu durumda biz hangi faiz oranını kabul edeceğiz? İki oran arasında da yarı yarıya bir fark var!?

davalı şirket vekili olarak faiz oranına ilişkin yaptığımız şikayetin duruşmasında hakime "alacak miktarını belirtip soralım bankalara, çünkü müktara göre farklıı faiz oranı uygulanmak" dedim.

hakim " ne alakası var avukat bey, ilk kez sizden bu şekilde bir talep gördüm"
ben "5000 TL ile 100.000" TL ye aynı faiz verilmez"
hakim "amannnn onla mı uğraşacağız bir de"

bankadan %11.25 oran geldi, aynı bankada benim vadeli hesabım var, gittim sordum bu kadar oran veriyormuşsunuz diye, banka bana yok öyle birşey dedi
Old 13-06-2014, 11:43   #12
Avukat Hakan Eren

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan mehmetardic
Uzun süredir bu şekilde karar veriyor Yargıtay.
Bence haklılık payı da yok değil.
Yasa 'mevduata uygulanan en yüksek faiz' diyor.Fiili yada açıklanan resmi rakamlar gibi bir ayrım yapmıyor.
Kaldı ki fiilen uygulanan oranlarla MB'nin açıkladığı oranlar arasında yaklaşık %100 gibi büyük bir fark var.
Sıklıkla işçi alacaklarında karşılaştığımız bu durum, fiili oranlarla karara bağlanıyor.
Bana mantıklı gelmesinin sebebi de, işçi/alacaklı, o alacağını zamanında almış olsaydı bile, MB'nin açıkladığı %20 vb oranı fiiliyatta hiç bir bankadan alamayacak iken sadece açıklanan ama hiç bir yerde uygulanmayan bir oran sebebiyle borçludan alabilecektir. Bu bence haksız kazanç niteliğinde olacaktır.
MB'nin açıkladığı oranlar zenginleşme aracı olarak kullanılacaktır.
Tarafların haklarını eşitlik ilkesi ile korumaya çalışacaksak Yargıtay'ın kararı bence doğru bir karar.
Ancak bu oranların MB tarafından açıklanması, net olarak tespit edilebilir olması gerekmektedir.
Kaldı ki, son dönemde bankalarca şube faiz oranı / e-faiz oranı gibi 2 farklı oran sunulmakta müşterilere..Bu durumda biz hangi faiz oranını kabul edeceğiz? İki oran arasında da yarı yarıya bir fark var!?

Sevgili meslektaşım,

Yasa koyucunun amacı, döviz alacaklısına kavuşabileceği "en yüksek oranda" faiz hakkı tanımaktır.

Yargıtay'ın (kamu bankalarınca) "fiilen uygulanan" faiz oranına atıf yapması son derece dayanaksız bir düşüncedir.

Yargıtay'a şunu sormakla başlayabiliriz:

"Kamu bankalarınca 100-USD'a fiilen uygulanan faiz oranını mı esas alalım yoksa 100.000.000,00-USD'a fiilen uygulanan oranı mı?"

Sevgili Yargıtay, bu iki örnekteki faiz oranının aynı olacağını mı zannediyorsun?

Kamu bankaları işte tam da yukarıdaki örnek için şu skalayı hazırlarlar ve derler ki:

"Ey vatandaşlar ve mudiler. Ben dolara en az %1 en çok da %7 faiz veriyorum, ona göre... Haberiniz olsun"

Siz bu bankaya elinizde 100-USD ile gider ve "bir yıllık vadeli hesap açmak istiyorum" derseniz şube size %1 faiz ile hesap açar.

Siz aynı şubeye 100.000.000,00-USD ile giderseniz, kırmızı halı karşılamasının yanı sıra size %7 faiz verir...

O yüzden Yargıtay'ın "ilan edileni bırak, fiilen uygulanana bak" argümanı son derece hatalıdır.

Fiilen de kime göre fiilen, kaç paraya göre fiilen...

Aslonan, kamu bankalarınca ilan edilmiş ve TCMB'nca derlenip yayımlanan oranlardır.

Diye düşünüyorum ben...
Old 16-06-2014, 14:04   #13
mehmetardic

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Avukat Hakan Eren
Sevgili meslektaşım,

Yasa koyucunun amacı, döviz alacaklısına kavuşabileceği "en yüksek oranda" faiz hakkı tanımaktır.

Fiilen de kime göre fiilen, kaç paraya göre fiilen...

Aslonan, kamu bankalarınca ilan edilmiş ve TCMB'nca derlenip yayımlanan oranlardır.

Diye düşünüyorum ben...

Düşüncenize bende katılıyorum ama ülkemizdeki fiili durumları da gözardı edemeyiz. Hele ki %100'lük oran farkları ortaya çıkıyorsa, bu durumu dikkate almak gerekir.
Dediğiniz gibi alacaklının (döviz veya işçi alacağı) 'kavuşabileceği' oranların tespiti çok zor (bence imkansız hatta )
Ancak alacaklının fiilen kavuşamayacağı bir oran ile borçlu ile alacaklı arasındaki dengeyi alacaklı lehine bozmak da bence hakkaniyete aykırı.
Bence her iki düşüncenin uygulamada sorun yarattığı açık. Bu nedenle bu oranların belli ve ilan edilmiş olması gerekir diye düşünüyorum.
Dediğiniz gibi miktara göre değişen oranlar vb açıklanabilir MB tarafından.
Old 16-06-2014, 16:29   #14
Avukat Hakan Eren

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan mehmetardic
Düşüncenize bende katılıyorum ama ülkemizdeki fiili durumları da gözardı edemeyiz. Hele ki %100'lük oran farkları ortaya çıkıyorsa, bu durumu dikkate almak gerekir.
Dediğiniz gibi alacaklının (döviz veya işçi alacağı) 'kavuşabileceği' oranların tespiti çok zor (bence imkansız hatta )
Ancak alacaklının fiilen kavuşamayacağı bir oran ile borçlu ile alacaklı arasındaki dengeyi alacaklı lehine bozmak da bence hakkaniyete aykırı.
Bence her iki düşüncenin uygulamada sorun yarattığı açık. Bu nedenle bu oranların belli ve ilan edilmiş olması gerekir diye düşünüyorum.
Dediğiniz gibi miktara göre değişen oranlar vb açıklanabilir MB tarafından.

Sevgili meslektaşım,

Zaten bu oranlar bilinebilsin ve şeffaf olsun diye kamu bankaları tarafından ilan ediliyor, TCMB da bu ilanları esas alarak web sitesinde güncel ve derli toplu bir şekilde yayımlıyor.

Ama Yargıtay ne diyor; "ilan edilmişi boşver, sen fiili olarak uygulanana bak" diyor...

...da aynı soru bir daha : "Sevgili Yargıtay; kime ve kaç para mevduata göre "fiilen uygulanan"? 100-USD mi, 100.000.000-USD mi? Sana uygulanan mı bana uygulanan mı?"

Sorular uzatılabilir...

Son derece yanlış bir görüş Yargıtay'ın ki...

Yerel mahkemelerce direnilmesi ve yasanın amacına uygun yorumun HGK tarafından yapılması dileğiyle...
Old 17-06-2014, 18:32   #15
Av.Armağan ÖZMEN

 
Varsayılan

Belki işe yarar...

YARGITAY
12. HUKUK DAİRESİ
Esas Numarası: 2001/8484
Karar Numarası: 2001/9558
Karar Tarihi: 29.05.2001
YARGITAY 12. HUKUK DAİRESİ KARARI
Yukarıda tarih ve numarası yazılı merci kararının müddeti içinde temyizen tetkiki Alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü:
3095 Sayılı Yasanın değişik 4/a maddesine göre sözleşmede daha yüksek akti veya gecikme faizi kararlaştırılmadığı hallerde yabancı para borcunun faizinde devlet bankalarının o yabancı para ile açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz oranı uygulanır. Yasa hükmüne rağmen birikmiş faize ilişkin takibin iptaline karar verilmesi doğru değildir. Merciin, işlemiş faize itirazı yukarıdaki yasa hükmü doğrultusunda Merkez Bankasından uygulanacak faiz oranını sorarak oluşacak sonuca göre bir karar vermesi gerekir. Eksik inceleme ile verilen merci kararının bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile merci kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK.366. ve HUMK.428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 29.05.2001 gününde oybirliğiyle karar verildi.

LegalBank'tan alınmıştır.
Old 17-06-2014, 19:41   #16
olgu

 
Varsayılan

Alıntı:
T.C.

YARGITAY

8. HUKUK DAİRESİ

E. 2013/14139

K. 2014/4851

T. 21.03.2014

* YABANCI PARA BORCUNUN FAİZİNİN BELİRLENMESİ (İlgili Dönemlere İlişkin Devlet Bankalarının Yabancı Parayla Açılmış Bir Yıl Vadeli Mevduat Hesabına Fiilen Uyguladığı En Yüksek Faiz Oranları İlgili Bankaların Genel Müdürlüklerinden Sorulup Bu Oranlar Üzerinden Yaptırılacak İncelemeyle Sonuca Gidileceği)

* İŞLEMİŞ FAİZ (Takibin İptali - Asıl Alacağın ve İşlemiş Faizin Yabancı Para Olarak Gösterildiği/İlgili Dönemlere İlişkin Devlet Bankalarının Yabancı Parayla Açılmış Bir Yıl Vadeli Mevduat Hesabına Fiilen Uyguladığı En Yüksek Faiz Oranları İlgili Bankaların Genel Müdürlüklerinden Sorulması Gerektiği)

* TAKİPTEN ÖNCE YABANCI PARA BORCUNA FAİZ YÜRÜTÜLMESİ (Devlet Bankalarının O Yabancı Para İle Açılmış Bir Yıl Vadeli Mevduat Hesabına Ödediği En Yüksek Faiz Oranı Üzerinden İşlemiş Faiz Talep Edilebileceği - Devlet Bankalarından Faiz Oranları Sorulmadan Karar Verilmesinin İsabetsiz Olduğu/Takibin İptali)

* TAKİBİN İPTALİ (Fazla İstenilen İşlemiş Faiz Miktarı Yönünden - Devlet Bankalarından Faiz Oranları Sorulmayıp Bu Gereklilik Dikkate Alınmadan Eksik İncelemeyle Karar Verilmesinin İsabetsiz Olduğu)

3095/m.4/a

ÖZET : Dava, fazla istenilen işlemiş faiz miktarı yönünden takibin iptali istemine ilişkindir. Alacaklı takip talebinde asıl alacağı ve işlemiş faizi yabancı para olarak göstermiştir. Bu durumda; alacaklı takipten öncesine ilişkin olarak 3095 sayılı Kanun'un 4/a maddesinde belirtilen Devlet bankalarının o yabancı para ile açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz oranı üzerinden işlemiş faiz talep edebilir. Mahkemece anılan yasal düzenleme kapsamında Devlet bankalarından faiz oranları sorulmamıştır. Mahkemece, ilam ve Yasa maddesi gözönüne alınarak, ilgili dönemlere ilişkin olarak Devlet Bankalarının yabancı parayla açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına fiilen uyguladığı en yüksek faiz oranları ilgili bankaların genel müdürlüklerinden sorularak bu oranlar üzerinden yaptırılacak inceleme ile sonuca gidilmesi gerekirken, bu gereklilik dikkate alınmadan eksik incelemeyle karar verilmesi isabetsiz olmuştur.

DAVA : Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki davacı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire'ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:

KARAR : Alacaklı vekili tarafından borçlu aleyhine İstanbul 11.Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2011/35 Esas ve 2012/288 Karar sayılı ilamına dayanılarak başlatılan takipte, borçlu vekili İcra Mahkemesi'ne başvurusunda faiz oranlarının yanlış uygulandığını ve faizin fazla talep edildiğini açıklayarak; fazla istenilen işlemiş faiz miktarı yönünden takibin iptalini istemiştir.

Mahkemece, bilirkişi raporu esas alınarak fazla istendiği tespit edilen işlemiş faiz miktarının iptaline karar verilmesi üzerine, hüküm borçlu vekili tarafından temyiz edilmiştir.

3095 sayılı Kanuni Faiz ve Temerrüt Faizine İlişkin Kanun'un, 3678 sayılı Yasa ile değişik 4/a maddesinde; sözleşmede daha yüksek akdi veya gecikme faizi kararlaştırılmadığı hallerde, yabancı para borcunun faizinde Devlet Bankalarınca o yabancı para ile açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz oranının uygulanacağı belirtilmiştir. Bankalar Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası Tebliğleri gereğince uygulayacakları azami faiz oranlarını tespit ederek, Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankasına bildirmek zorundadırlar. Ancak bildirilen bu oranlar bankaların mevduat kabulünde uygulayabilecekleri azami oranlar olup, fiilen uyguladıkları oranlar ile farklılık gösterebileceğinden, Devlet bankalarından fiilen uygulanan oranlar sorularak, faiz oranlarının tespiti gerekmektedir.

Takip dayanağı ilamda "37.500 USD alacağın 03.12.1999 tarihinden itibaren 3095 sayılı Kanun'un 4-a maddesi uyarınca Devlet bankalarınca döviz cinsinden mevduata verilen en yüksek mevduat faiziyle tahsiline'' karar verilmiştir. Alacaklı takip talebinde asıl alacağı ve işlemiş faizi yabancı para olarak göstermiştir. Bu durumda; alacaklı takipten öncesine ilişkin olarak 3095 sayılı Kanun'un 4/a maddesinde belirtilen Devlet bankalarının o yabancı para ile açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz oranı üzerinden işlemiş faiz talep edebilir. Mahkemece anılan yasal düzenleme kapsamında Devlet bankalarından faiz oranları sorulmamıştır. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda ise; dosyaya kamu bankalarınca yabancı para üzerinden açılmış bir yıl vadeli mevduatlara fiilen uygulanan en yüksek mevduat faiz oranları ibraz edilmediğinden, hesaplamada kullanılanacak faiz oranlarının 2000-2011 dönemi için Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası'nın Türkiye Baralor Birliğine bildirdiği tablodan, 1999 ve 2012 yılları için ise T.C Ziraat Bankasın'dan temin edilen tablodan belirlendiği açıklanmıştır. Sonrasında dosyaya sunulan Vakıfbank ve Halkbankası'na ait faiz oranlarını gösterir tablolar ise 2010 yılına kadar ki dönemi kapsamaktadır. Yapılan denetimde ise, Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası'nın Türkiye Baralor Birliği'ne bildirdiği tabloda belirtilen en yüksek faiz oranları ile anılan bankalarca fiilen uygulanan faiz oranları arasında farklılıklar olduğu belirlenmiştir.

Hal böyle olunca; Mahkemece, ilam ve Yasa maddesi gözönüne alınarak,ilgili dönemlere ilişkin olarak Devlet Bankalarının yabancı parayla açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına fiilen uyguladığı en yüksek faiz oranları ilgili bankaların genel müdürlüklerinden sorularak bu oranlar üzerinden yaptırılacak inceleme ile sonuca gidilmesi gerekirken, bu gereklilik dikkate alınmadan eksik incelemeyle karar verilmesi isabetsiz olmuştur.

SONUÇ : Borçlu vekilinin temyiz itirazının kabulü ile Mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve 6100 sayılı HMK'nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK'nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve İİK'nun 366/3.maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 21.03.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.

1000 $'ın altında vadeli döviz hesabı açılmıyor alacak 1000$'ın altında ise fiilen uygulanan oran yok diye faiz talep edemeyecek miyiz?
Old 21-07-2014, 15:36   #17
SYAZICI

 
Varsayılan

Değerli meslektaşlarım konuyla ilgili benim de bir sorum olacak; değerli vaktinizi ayırıp yardımcı olabilirseniz çok sevinirim.
Müvekkil borçludan alacağına karşılık bono almış ve işbu bonolarda alacak miktarı dolar olarak belirlenmiş. Senetlerin üzerinde; senetler muaccel hale geldiğinde ödenmez ise ödeme tarihinde kadar amerikan doları üzerinden %9 gecikme faizi uygulanacak, Türk lirası ile ödeme yapılması halinde ödeme tarihinde merkex bankadı efektif satış kuru tatbik edilecektir demiştir.
Bu halde faiz oranları kararlaştırılmış kabul edilerek faiz oranı %9 olarak talep etmemiz mümkündür değil mi? İlk kez dolar üzerinden takip yapacağım için itiraz edilmesi halinde sıkıntı yaşamak istemiyorum. Şimdiden çok teşekkürler
Old 18-09-2016, 13:54   #18
Batu Han

 
Varsayılan

Merkez Bankası'nın 12 aya kadar fiilen uygulanan azami faiz oranlarına bakınca 2016 yılı için şöyle bir tablo karşımıza çıkıyor.

01-2016 4.07000
02-2016 5.07000
03-2016 4.50000
04-2016 3.40000
05-2016 3.35000
06-2016 4.55000
07-2016 3.30000

Bir yıl ve daha uzun vadeli faiz oranları ise şu şekilde.

01-2016 4.00000
02-2016 4.00000
03-2016 4.50000
04-2016 3.05000
05-2016 3.10000
06-2016 3.05000
07-2016 3.05000
Old 21-09-2016, 13:43   #19
olgu

 
Varsayılan

Bankaların fiilen uyguladığı oran merkez bankasının açıkladığının her zaman altındadır.

Bu tür takiplerde karşı vekalet ücreti sorunu yaşamak istemiyorsanız, tanıdık bankacılara sormakta yarar var, hem kendi bankalarını hemde rekabet amaçlı takip ettiklerinden diğer bankaların gerçek fiili oranlarını biliyorlar, dava konusu olunca da o bankaların isimlerini verip iddianızı kolayca ispat edebiliyorsunuz.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Mevduata Uygulanan En Yüksek Akdi Faiz Oranları sibel19 Meslektaşların Soruları 17 13-06-2014 16:17
kamu alacaklarına uygulanan en yüksek faiz oranı Av. Mücevher Şükran Gökçe Meslektaşların Soruları 9 26-03-2012 09:43
kira belediye faiz çay bahçesi faiz oranı Av. İlhan SALBAŞ Meslektaşların Soruları 6 08-09-2011 14:34
Kidem Tazmİnat için Mevduata Uygulanan En YÜksek faiz oranı nedir? AV.HÜSEYİN ÇUBUKÇU Meslektaşların Soruları 8 07-05-2007 10:17


THS Sunucusu bu sayfayı 0,07361507 saniyede 16 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.