Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Tehlİke SorumluluĞu

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 24-10-2007, 17:25   #1
Altın Kalem

 
Önemli Tehlİke SorumluluĞu

Sayın meslektaşlarım...
Bakmakta olduğum davada müvekkilime ait aracın frenlerinin patlaması sonucu zincirleme trafik kazası meydana gelmiştir. Ben araştırdığım içtihatlarda fren patlamasının kusur veya tazminatta indirim nedeni olarak kabul edilmediğini gördüm. Ancak bu durum kanaatimce umulmayan bir haldir. Karşı yanların sigorta şirketleri zararı ödemiş ve şu anda rücu etmiş bulunmaktadır. Esasa ilişkin olarak fren patlamasının hukuk sisteminden giderek dışlanmakta olan Tehlike Sorumluluğu içerisinde ve umulmayan hal olması hasebiyle itiraz etmeyi düşünmekteyim.
Ayrıca ilgili şirketlerin ödeme yaptıkları tarih ve kaza üzerinden yaklaşık 1 yıl 11 ay geçmiş bulunmaktadır. Sigorta şirketleri o tarihten bu güne bir zarar bildirimi ve ihtarında bulunmamışlardır. Şu anda ise temerrüt tarihini ödeme tarihinden istemektedirler. Kanaatimce bu durum da hakkın kötüye kullanımı niteliğindedir. Faiz başlangıcı açısından hangi tarih esas alınmalıdır? Usul açısından da bu şekilde bir savunma yapmayı düşünüyorum.
Bu konuya ilişkin bilgi ve tecrübelerinizi paylaşmanızı temenni eder, başarılar dilerim.
Old 24-10-2007, 17:32   #2
Sinerji Hukuk Yazılımları

 
Varsayılan

T.C. YARGITAY
4.Hukuk Dairesi

Esas: 2006/1007
Karar: 2007/718
Karar Tarihi: 30.01.2007

ÖZET: Davalı, aracın sürücüsü ve işletenidir. Bu sıfatı nedeniyle, kendisinin veya eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilerin kusuru bulunmaksızın ve araçtaki bir bozukluk kazayı etkilemiş olmaksızın, kazanın bir mücbir sebepten veya zarar görenin veya bir üçüncü kişinin ağır kusurundan ileri geldiğini ispat ettiği takdirde sorumluluktan kurtulabilir. İşleten, aracın trafiğe elverişli bir biçimde çıkarılmasını ve yeterli bakımının yapılmasını sağlamalıdır. Frenin veya lastiğin patlaması, rotun çıkması gibi teknik arızalar, yasanın öngördüğü anlamda mücbir sebep olarak nitelendirilemez. Şu durumda, davalının sorumluğunun kapsamı belirlenmeli ve hüküm altına alınmalıdır.

(2918 S. K. m. 86)

Davacı C… vd. vekili Avukat S… tarafından, davalı Z… aleyhine 23.3.1999 gününde verilen dilekçe ile maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine yapılan yargılama sonunda; Mahkemece davanın reddine dair verilen 14.7.2005 günlü kararın Yargıtay’da duruşmalı olarak incelenmesi davacılar vekili tarafından süresi içinde istenilmekle, daha önceden belirlenen 30.1.2007 duruşma günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davacılar adına kimse gelmedi, karşı taraftan davalı asil Z… G. geldi. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve hazır bulunanın sözlü açıklaması dinlendikten sonra tarafa duruşmanın bittiği bildirildi.

Dosyanın görüşülmesine geçildi. Tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.

Dava, haksız eylem nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemlerine ilişkindir.

Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar tarafından temyiz edilmiştir.

Dava, trafik kazasından kaynaklanmaktadır. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda, davalının yönetimindeki aracın rotunun kırılması ve çıkması şeklinde oluşan teknik arızanın, zararlı sonucun oluşmasında % 100 oranında etkili olduğu belirtilmiş; mahkemece de, davalı sürücüye kusur yüklenilemeyeceği gerekçesiyle yazılı biçimde karar verilmiştir.

Davalı, aracın sürücüsü ve işletenidir. Bu sıfatı nedeniyle, kendisinin veya eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilerin kusuru bulunmaksızın ve araçtaki bir bozukluk kazayı etkilemiş olmaksızın, kazanın bir mücbir sebepten veya zarar görenin veya bir üçüncü kişinin ağır kusurundan ileri geldiğini ispat ettiği takdirde sorumluluktan kurtulabilir. (2918 sayılı KTK m.86). İşleten, aracın trafiğe elverişli bir biçimde çıkarılmasını ve yeterli bakımının yapılmasını sağlamalıdır. Frenin veya lastiğin patlaması, rotun çıkması gibi teknik arızalar, yasanın öngördüğü anlamda mücbir sebep olarak nitelendirilemez. Şu durumda, davalının sorumluğunun kapsamı belirlenmeli ve hüküm altına alınmalıdır.

Açıklanan nedenlerle hükmün bozulması gerekmiştir.

Temyiz olunan kararın, yukarıda gösterilen nedenle BOZULMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 30.01.2007 gününde oybirliği ile karar verildi. (¤¤)

Sinerji Mevzuat ve İçtihat Programları
**************************************

Old 25-10-2007, 09:52   #3
Altın Kalem

 
Varsayılan

Sevgili meslektaşım ilgi ve alakanız için teşekkür ederim. Vermiş olduğunuz içtihatları ben de daha önce inceledim. ilgili programı da beğenerek kullanmaktayım. Ancak elinizde benim savunmalarıma esas alabileceğim bir içtihat varsa ya da öne sürebileceğim bilimsel bir öğreti varsa çok memnun olacağım.
Old 25-10-2007, 10:16   #4
TRINITY

 
Varsayılan

Sayın Altın Kalem,
Sigorta şirketi, kasko sigortasından dolayı 3.kişiye rücu ettiği takdirde alacağın ödeme tarihinden itibaren işleyecek faiziyle tahsili Yargıtay kararlarında yerleşik hale gelmiştir. O yüzden siz yine itiraz edin acemi bir hakime düşerseniz şanslısınız demektir.

Sizin ispatlamanız gereken kazanın mücbir sebep, 3. kişinin kusuru ya da zarar görenin kusurundan kaynaklandığıdır.

Saygılar...
Old 25-10-2007, 10:24   #5
Altın Kalem

 
Varsayılan

Faiz başlangıcı ile ilgili vermişl olduğunuz bilgi için teşekkür ederim Trinity. Bu yerleşik içtihatlardan bir tanesini gönderebilir misiniz? Ya da aksi yönde yani ödeme tarihinden değil de 3. kişiye ihbar ya da müracat tarihinden itibaren başlayacağına ilişkin.
Old 25-10-2007, 10:32   #6
Sinerji Hukuk Yazılımları

 
Varsayılan

T.C. YARGITAY
11.Hukuk Dairesi

Esas: 2005/5173
Karar: 2006/5285
Karar Tarihi: 08.05.2006

ÖZET: Mahkemece, davalı sigorta şirketine dava açılmadan önce bir başvuru olduğundan bu ihtarın davalı sigorta şirketine tebliğ tarihi tespit edilerek, temerrüt tarihinden itibaren faize hükmedilmesi gerekir.

(6762 S. K. m. 1301) (2918 S. K. m. 99) (818 S. K. m. 101)

Dava: Taraflar arasında görülen davada F. 1. Sulh Hukuk Mahkemesi'nce verilen 23.12.2004 tarih ve 2004/1071 - 2004/1282 sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davalı sigorta vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi D. Ç. tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:

Karar: Davacının TTK.'nun 1301'inci maddesi hükmüne dayalı olarak davalı taraf aleyhine açtığı rücu davası sonucunda mahkemece davanın kabulüne dair verilen karar davalı sigorta vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Trafik sigortacısı olan davalı ... Sigorta A.Ş.' nin temerrüdünü 2918 Sayılı Yasanın 99'uncu maddesine göre belirlemek gerekir. 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu'nun 99/1'inci maddesinde <sigortacının, kendisine tazminat ödenmesi için gerekli ihbar yapılıp, belgenin ibrazından itibaren 8 iş günü içinde ödeme yapacağı> hükme bağlanmıştır. Diğer bir deyişle, davalı sigortacı yönünden sigorta bedelini ödeme yükümlülüğü ancak bu tarihte, böyle bir başvuru olmadığı takdirde ise dava tarihinde muaccel hale gelmektedir. Dosya kapsamından, davalı sigorta şirketine dava açılmadan önce 26.05.2003 ve 23.10.2003 tarihinde başvurulduğu anlaşılmaktadır. Mahkemece, davalı sigorta şirketine dava açılmadan önce bir başvuru olduğundan bu ihtarın davalı sigorta şirketine tebliğ tarihi tespit edilerek, temerrüt tarihinden itibaren faize hükmedilmesi gerekirken, yazılı şekilde ödeme tarihinden itibaren faize hükmedilmesi doğru görülmemiştir.

Sonuç: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı sigorta vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 08.05.2006 tarihinde oybirliği ile karar verildi.(¤¤)

Sinerji Mevzuat ve İçtihat Programları
**************************************
www.sinerjias.com.tr
Old 25-10-2007, 10:38   #7
Sinerji Hukuk Yazılımları

 
Varsayılan

T.C. YARGITAY
11.Hukuk Dairesi

Esas: 2003/10026
Karar: 2003/10027
Karar Tarihi: 28.10.2003

ÖZET :Trafik kazası haksız fiil niteliğinde olduğundan davalılar haksız fiil tarihinden itibaren faizden de sorumludurlar. Ancak, davacı sigortacı şirketi sigortalısına ödeme yaptığı tarihten itibaren halef sıfatını kazandığından ödediği miktar için ödeme tarihinden itibaren faiz isteminde bulunabilir.

(6762 S. K. m. 1301)

Dava: Taraflar arasında görülen davada Şalpazarı Asliye Hukuk Mahkemesi'nce verilen 20.11.2002 tarih ve 2002/12-2002/29 sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi Ali Orhan tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

Karar: Taraflar arasındaki TTK.nun 1301 nci maddesine dayalı rücuen tazminat davası sonucunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, kararı davacı vekili temyiz etmiştir.

Dava, TTK.nun 1301 nci maddesine dayalı rücuen tazminat istemine ilişkindir. Davacı sigorta şirketi, sigortalısının uğradığı zararı ödeyerek onun halefi sıfatıyla zarar sorumluları olan davalılara rücu etmektedir. Davalılar, zarara neden olan aracın işleteni ve sürücüsüdürler. Trafik kazası haksız eylem niteliğinde olduğundan davalılar haksız eylem tarihinden itibaren faizden de sorumludurlar. Ancak, davacı sigortacı şirketi sigortalısına ödeme yaptığı tarihten itibaren halef sıfatını kazandığından ödediği miktar için ödeme tarihinden itibaren faiz isteminde bulunabilir. Dosyada ibraz edilen ibranamede davacının sigortalısına ödeme yaptığı tarih belirtilmemiştir. O halde mahkemece, davacının sigortalısına hangi tarihte ödeme yaptığı belirlenip faiz başlangıcına bu tarihin esas alınması gerekir iken, yazılı şekilde davalıların davadan önce temerrüde düşürülmediği gerekçesiyle, faiz başlangıcına dava dilekçesinin tebliğ edildiği tarihin esas alınması bozmayı gerektirmiştir.

Sonuç: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile kararın davacı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 28.10.2003 tarihinde oybirliği ile karar verildi.(¤¤)

Sinerji Mevzuat ve İçtihat Programları
**************************************
www.sinerjias.com.tr
Old 25-10-2007, 11:27   #8
Altın Kalem

 
Varsayılan

Sevgili meslektaşlarım. Göndermiş olduğunuz içtihatları dikkatle inceledim. Ancak burada Yargıtay uygulamasında bir çelişki olduğu kanaatindeyim. Zira sigorta şirketine yapılan başvurularda başvuru tarihi esas alındığı ve sigorta şirketine bu tarihten itibaren 8 günlük sürede ödeme yapma mükellefiyeti yüklendiği ve ödemezse bu tarihten sonra temerrüde düştüğü kabul edildiği halde; sigorta şirketlerinin 3. kişiye rücusu açısından sigorta şirketinin sigortalısına ödeme yaptığı tarih esas alınmaktadır.
Bu durumu örneklersek: Sigorta şirketi sigortalısı olan A'ya ödeme yapıyor ve zarar veren B'ye rücu ederken ödeme tarihini esas alıyor. Ancak herhangi bir ön bildirim yapmaksızın 2 yıllık rücu süresinin son günü başvuruda bulunuyor. Yani B kusuru olmaksızın "2yıl-1 gün" faizi ödemek durumunda kalıyor.
Bence de bu durum hakkın kötüye kullanılmasının en bariz örneklerinden birini teşkil eder.
Düşünce ve yorumlarınızı bekliyorum...Saygılarımla
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Avukatın sorumluluğu hüsnü gökulu Meslektaşların Soruları 12 06-06-2010 11:43
Vekİlİn SorumluluĞu antalya Meslektaşların Soruları 1 21-09-2007 00:12
Tehlİke SorumluluĞu berfin alev ateş Hukuk Soruları 3 25-08-2007 16:50
Ceza SorumluluĞu MUSTAFA AKAR Hukuk Soruları 2 21-08-2007 13:46
sigortanın sorumluluğu Nuriye Değer Meslektaşların Soruları 1 16-09-2006 12:38


THS Sunucusu bu sayfayı 0,05799890 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.