Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

CMK m. 253/2'nin düzenlenişi ne kadar doğru?

Yanıt
Old 10-10-2007, 01:30   #1
Av.Ahmet DELİKANLI

 
Varsayılan CMK m. 253/2'nin düzenlenişi ne kadar doğru?

CMK m. 253'te uzlaşmanın usulü düzenlenmektedir.Buna göre savcı,tarafların uzlaşma beyanlarını alarak bir uzlaştırmacı tayin eder.Bu uzlaştırmacı ,taraflardan birinin avukatı yada baronun tayin edeceği bir avukat olabilir.Anglo Amerikan hukukunda ise ,savcı uzlaştırmaya hiç karışmaz.Burada uzlaşma masası vardır ve zarar görene uzlaşma isteyip istemediği sorulur.Suçun mağduru uzlaşma isterse savcı bunu faile bildirir.Bizim sistemimiz de ise savcı uzlaşma isteyip istemediğini öncelikle faile sonra da mağdura soruyor.mağdur düşünerek bir karar veriyor.Bu nokta tehlikelidir zira mağdurun baskı altında kalabilme ihtimali mevcuttur.Bu durumda fail suçu ikrar etmiş oluyor ve mağdur uzlaşmayı kabul etmezse failinl durumu ne olucak yargılama aşamasında faili koruma amaçlı getirilrilen CMK m. 253/6'nın varlığı ne kadar koruyucudur?Acaba hakim karar verirken failin suçlu olduğunu bilerek karar vermesi cezanın verilmei aşamasında ne kadar önemli?Sizce bu maddenin düzenlenmesi gerekmiyor mu cevaplarınızı bekliyorum arkadaşlar?
Old 18-10-2007, 04:18   #2
Derebey06

 
Varsayılan

-zarar görene uzlaşma isteyip işstemediği hususu ilk aşamada yani karakolda vermiş olduğu ifade aşamasında soruluyor ve 3 gün kadar müsaade veriliyor üç gün içerisinde kabul edilmeyen uzlaşma teklifi red edilmiş sayılıyor.
-mağdur uzlaşma teklifini kabul etmezse, failin kabul edip etmemesi herhangi birşey ifade etmiyor ve normal yargılama süreci devam ediyor.

-uzlaşı teklifinin izlediğim kadarı ile kullanılış şekli; dava açıldıktan sonra aralarındaki tarafların anlaşmazlığı ortadan kaldırması sonucu hakların korunarak güvenli bir biçimde davadan çekilme yöntemi de diyebiliriz.

MADDENİN DÜZENLENMESİ GEREKİYOR. çok iyi sağlıklı yürütülemiyor. kanunun evveliyatına inersek CMK da 2000 yılında yapılan köklü değişiklikten önce; karakollarda yapılan barışmanın daha profesyonelce yani hukuk üzerine daha iyi eğitim almış kişilerce yaptırılmasını amaçlar. Bence böyle bir maddenin olması hukuk çarkını hızlandırır. bu noktada; taraflar uzlaşı teklifini kabul ediyor ise evrakın C.Savcılığına intikalinden önce Karakollarda sağlanan uygun ortamda nöb Avukatlar tarafından da yapılabilir. bu daha da hukuk çarkını hızlandırır.
Ben bu şekilde olması gertektiğini düşünüyorum.
saygılarımla
Old 19-10-2007, 21:33   #3
filorinalı 1

 
Varsayılan uzlaşma yönetmeliği

26.7.2007 tarihli uzlaşma yönetmeliği hükümleri incelendiğinde uzlaşma konusunda izlenecek prosedür ortaya çıkmaktadır. Ancak uzlaşmayı yapacak kişiler arasında adli kolluk bulunmuyor. C.Savcısının yasa gereği uzlaştırma yapması, uzlaşma gerçekleşmezse edindiği bilgilerden etkilenmemesi mümkün değil. Bu uygulamada uzlaştırma girişiminde bulunan savcının, bunda başarılı olamaması durumunda iddianamenin hazırlanması için dosyayı başka bir savcıya tevdi gerekliliği şeklinde düzenlenebilirdi. Ayrıca uzlaştırmacı ücret alacak, ama C.Savcısı da bu işi görevinin gereği olarak mı yapacak ona da ücret ödenecekmidir. Buna benzer soruları çoğaltmak mümkün. Konuyla ilgili Sayın Ferudun YENİSEY'in yeni yayınlanmış yazılarını okumanızı tavsiye ederim.
Old 23-10-2007, 17:21   #4
Derebey06

 
Varsayılan

oldu olacak kolluk da yaptığı tahkikat başına yüzde ile çalışsın.. O yüzden C. Savcısının uzlaştırmadan dolayı ücret alması bence anlamsızdır. insanların aralarında problem çıkıyor ve anlaşabilmek için adalete başvuruyor. C. savcısının asli görevlerinden biri bu zaten ne ücretlendirmesi. şayet böyle bir bilgiden etkilenme durumu varsa davaya başka C.savcısına havale edilebilmesi görüşündeyim.
Old 24-10-2007, 00:03   #5
Derebey06

 
Varsayılan

ayrıca kolluğun görevi sadece belli konularda uzlaşı teklif etmek UZLAŞTIRMAK DEĞİL, maemkikarakolda uzlaşı teklif ediliyor neden nöb. avukat tarafından uzlaşırma yapılamasın.. uzlaşı sağlanamaz ise dava kaldığı yerden devam eder, C. Savcısı da etkilnmemiş olur. 30 gün içerisinde uzlaşma şartları şüpheli tarafından yerine getirilemez ise dava kaldığı yerden devam ediyor. bu şartlar altında uzlaşı teklif edilmiş ve uzlaşma hususları belirtilmiş şekilde C.savcısının eline gelmiş bir tahkikat bence hem savcının işini kolaylaştırır hemde adliyenin yükü azalır görüşündeyim.
saygılarımla
Old 26-10-2007, 09:27   #6
Adem Uçar

 
Varsayılan

TartiŞmalar UzlaŞma MÜessesesİnİn HİÇ Ama HİÇ UygulanamadiĞini GÖsterİyor. Nİtekİm Uygulamada Bİr Fantezİden BaŞka Bİr Nİtelİk Arz Etmİyor. Foruma Katilan ArkadaŞlar Hakli. Bu MÜessesenİn İŞleyebİlecek Şekİlde DÜzenlenmesİ Gerekİyor. MÜesseseyİ Ne Hakİmler Ne Savcilar Cİddİye Aldi. İlk Uygulamalar YanliŞ Yapildi. Mesela Önce MaĞdura Soruldu. Veya SaniĞa SorulduĞunda UzlaŞmanin Mahİyetİ Anlatilip Zarar Varsa KarŞilamaya Hazir Olup OlmadiĞi Sorulmadi. Bu Durumda MÜesseseyİ AnlaŞilmaz Hale Getİrdİ.
Katilanlarin Fİkİrlerİ GÜzel Fİkİrler Aslinda. GerÇekten Bu MÜesseseyİ İŞletenler Farkli KİŞİler Olabİlİr. Asla Hakİm Ve Savci Olmamali. ÇÜnkÜ Bİzde Savcilik , Hakİmlİklerden Ayri ÇaliŞir Vazİyette DeĞİl. En İyİsİ Bu MÜssese ; İhtİlafa Vukuunda Taraf Avukatlari Arasinda KonuŞulan Ve Bİr TutanaĞa BaĞlanan Zorunlu MÜessese Halİne Getİrİlmelİ. KİŞİnİn Avukati Yoksa Sirf Bu UzlaŞma İÇİn Kendİsİne Avukat Tayİn Edİlmelİ. UzlaŞma TutanaĞinda Bİr Sonuca Varilirsa İkİ Taraf Avukatinin İmzasi İle Savciya Ve Hakİme Sunulmali. UzlaŞma GerÇekleŞemezse Tutanak İmha Edİlmelİ. İmhaya YanaŞmayan Veya Bu UzlaŞma Esnasindakİ TartiŞmalari Veya Bİlgİlerİ Kullanan Cezaİ MÜeyyİdeye Tabİ Tutulsun. Üstelİk Bu MÜeyyİde Elde Edİlen SonuÇ İle Orantili Olsun. Takİ Bu MÜesese Kullanilabİlsİn Selamlar
Old 08-03-2008, 22:18   #7
Derebey06

 
Varsayılan

Alıntı:
İlk Uygulamalar YanliŞ Yapildi. Mesela Önce MaĞdura Soruldu. Veya SaniĞa SorulduĞunda UzlaŞmanin Mahİyetİ Anlatilip Zarar Varsa KarŞilamaya Hazir Olup OlmadiĞi Sorulmadi. Bu Durumda MÜesseseyİ AnlaŞilmaz Hale Getİrdİ ................................................ İhtİlafa Vukuunda Taraf Avukatlari Arasinda KonuŞulan Ve Bİr TutanaĞa BaĞlanan Zorunlu MÜessese Halİne Getİrİlmelİ.


uzlaşmanın uygulanması ile ilgili olarak söz konusu kanun maddesin tebellüğ belgesini ve dolayısı ile doğuracağı sorumlulukları anlatan bir içeriğe sahip UZLAŞMA TEKLİF TUTANAĞI hazırlandı. söz konusu tutanaktan bir suret şahsa teslim edilmektedir. Böylece şahıs uzlaşma hakkında ayrıntılı olarak bilgilendirilmektedir. Uzlaşı tutanağını şahsın vermiş olduğu karara göre tanzim edilmektedir
Old 08-03-2008, 22:33   #8
Derebey06

 
Varsayılan

…………….. KARAKOLU

UZLAŞMA TEKLİF FORMU


A. 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 253’üncü maddesi çerçevesinde, soruşturma konusu suçunun uzlaşmaya tabi olması nedeniyle AYDIN Cumhuriyet savcısı ’ın tâlimatları doğrultusunda bu formun (D) bölümünde yer alan uzlaşmanın mahiyeti ile uzlaşmayı kabul veya reddetmenin hukukî sonuçları aşağıda açık kimliği belirtilen kişiye anlatılarak uzlaşma teklifinde bulunulmuştur 08.03.2008 Saat:22:17

Teklifte Bulunan

Adlî Kolluk Görevlisi
Adı Soyadı Rütbesi-Sicil No


B. UZLAŞMA TEKLİFİ YAPILAN

1. ( ) Mağdur
2. ( ) Mağdurun Kanunî Temsilcisi
3. ( ) Suçtan Zarar Gören
4. ( ) Suçtan Zarar Görenin Kanunî Temsilcisi
5. ( ) Şüpheli
6. ( ) Şüphelinin Kanunî Temsilcisi

C. UZLAŞMA TEKLİFİ YAPILAN KİŞİNİN
1. T.C. Kimlik No

2. Adı Soyadı

3. Baba Adı

4. Anne adı

5. Doğum Yeri ve Tarihi

6. Adres ve İletişim Bilgileri


D. Uzlaşmanın mahiyeti ile uzlaşmayı kabul veya reddetmenin hukukî sonuçları:
a) Uzlaşma, suçtan doğan zararın kısmen veya tamamen giderilmesi, eski hâlin iadesi veya hukuka uygun maddî veya manevî diğer bir edim karşılığında ya da uzlaşmayı sağlayacak diğer bir usulle iki tarafın anlaşmasıdır. Uzlaşmanın gerçekleşmesi durumunda mağdur ya da suçtan zarar görenin her türlü hukukî dava ve takiphaklarının sona ermesi karşılığında şüpheli hakkındaki suç soruşturması aşağıdaki koşullarla son bulacaktır.
b) Uzlaştırma teklifini kabul ederek bu konuda karşı tarafla görüşme, suçu kabul veya haklarından vazgeçme anlamına gelmez. Bu durum tarafların sahip oldukları haklarda bir kayba da yol açmaz.
c) Taraflar uzlaştırma teklifini kabul etseler dahi, görüşmeler sonucunda uzlaşmak zorunda olmayıp, uzlaşma sağlanana kadar bu yöndeki iradelerinden vazgeçebilirler. Vazgeçme, hak kaybına yol açmaz.
ç) Uzlaşma teklifinde bulunulduktan itibaren en geç üç gün içinde teklifi yapan adlî kolluk görevlisine ya da görevli Cumhuriyet savcısına karar bildirilmediği takdirde, teklif reddedilmiş sayılır.
d) Uzlaşma teklifi reddedilmesine rağmen taraflar, uzlaştıklarını gösteren belge ile en geç iddianamenin düzenlendiği tarihe kadar Cumhuriyet savcısına başvurarak uzlaştıklarını beyan edebilirler.
e) Teklif kabul edilmesine karşın uzlaştırma girişimi başarılı olmadığı takdirde bir daha Cumhuriyet savcısınca uzlaştırma yoluna başvurulamaz.
f) Uzlaşma teklifinde bulunulması veya teklifin kabul edilmesi, soruşturma konusu suça ilişkin delillerin toplanmasına ve koruma tedbirlerinin uygulanmasına engel değildir.
g) Taraflar bizzat Cumhuriyet savcısı tarafından uzlaştırılabilecekleri gibi; uzlaştırmacı olarak Cumhuriyet savcısı tarafından barodan bir avukatın görevlendirilmesi istenebilecek ya da Yönetmelikte nitelikleri belirlenen hukuk öğrenimi görmüş bir kimse görevlendirilebilecektir. Tarafların üzerinde anlaştıkları bir avukat ya da hukuk öğrenimi görmüş bir kişi var ise takdire göre onlar da tercih edilebilecektir.
ğ) Uzlaştırma müzakereleri sırasında tarafların konuyla ilgili olarak yapacakları açıklamalar mevcut soruşturmada ve disiplinle ilgili olanlar da dahil olmak üzere, hiçbir soruşturma ve kovuşturmada ya da davada delil olarak kullanılamaz.
h) Uzlaştırma müzakereleri gizli olarak yürütülür. Uzlaştırma müzakerelerine şüpheli, mağdur, suçtan zarar görenler ile bu kişilerin kanunî temsilcisi, müdafi ve vekil katılabilir.
ı) Şüpheli, mağdur veya suçtan zarar görenin kendisi veya kanunî temsilcisinin ya da vekilin müzakerelere katılmaktan imtina etmesi hâlinde, uzlaşmayı kabul etmemiş sayılır.
i) Uzlaşmanın tarafların özgür iradelerine dayandığı ve edimin hukuka uygun olduğu Cumhuriyet savcısı tarafından belirlendiği takdirde, uzlaşma raporu veya belgesi hüküm ifade eder.
j) Uzlaşma gerçekleştiği ve edim def’aten yerine getirildiği takdirde, şüpheli hakkında kovuşturmaya yer olmadığına dair kararı verilir. Bu husus, adlî sicile kaydedilmez.
k) Edimin yerine getirilmesinin ileri tarihe bırakılması, takside bağlanması veya süreklilik arz etmesi hâlinde; Kanunun 171 inci maddesindeki şartlar aranmaksızın şüpheli hakkında kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı verilir. Erteleme süresince dava zamanaşımı işlemez.
l) Kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı verildikten sonra, uzlaşmanın gereklerinin yerine getirilmesi hâlinde, kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilir.
m) Kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı verildikten sonra, uzlaşmanın gereklerinin yerine getirilmemesi hâlinde, Cumhuriyet başsavcılığı tarafından, Kanunun 171 inci maddesinin dördüncü fıkrasındaki şartlar aranmaksızın kamu davası açılır.
n) Uzlaşmanın sağlanması hâlinde, soruşturma konusu suç nedeniyle tazminat, eski hâlin iadesi veya diğer bir tazminat davası açılamaz. Açılmış olan davadan feragat edilmiş sayılır.
o) Uzlaştırmacı ücreti ve diğer uzlaştırma giderleri yargılama giderlerinden sayılır, ilgili ödenekten karşılanır. Uzlaşmanın gerçekleşmesi durumunda, bu ücret ve giderler Devlet Hazinesi üzerinde bırakılır.
ö) Uzlaşmanın gerçekleşmemesi hâlinde uzlaştırmacı ücreti ve diğer uzlaştırma giderleri hakkında Kanunun yargılama giderlerine ilişkin hükümleri uygulanır.
p) Şüphelinin edimini yerine getirmemesi hâlinde uzlaşma raporu veya belgesi 9/6/1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununun 38 inci maddesinde yazılı ilâm mahiyetinde belgelerden sayılır.
r) Şüpheli, mağdur veya suçtan zarar görenden birine ilk uzlaşma teklifinde bulunulduktan itibaren, uzlaştırma girişiminin sonuçsuz kaldığı ve en geç uzlaştırmacının raporunu düzenleyerek Cumhuriyet savcısına verdiği tarihe kadar dava zamanaşımı ile kovuşturma koşulu olan dava süresi işlemez.
s) Uzlaşma sağlanamadığı takdirde, Cumhuriyet savcısı, soruşturulması ve kovuşturulması şikâyete bağlı olup, üst sınırı bir yıl veya daha az süreli hapis cezasını gerektiren uzlaşmaya tabi suçlardan dolayı, yeterli şüphenin varlığına rağmen, Kanunun 171 inci maddesinin üçüncü fıkrasındaki koşulların birlikte gerçekleşmesi hâlinde kamu davasının açılmasının ertelenmesine karar verebilir.

E. Bu formun (D) bölümünde yer alan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 253’üncü maddesi çerçevesinde uzlaşmanın mahiyeti, uzlaşmayı kabul veya reddetmenin hukukî sonuçlarını anladım. Formun bir örneğini aldım.
Şahsıma yapılan uzlaşma teklifini;
İnceleyip üç gün içinde beyanda bulunmak istiyorum.
Kabul ediyorum.
Kabul etmiyorum.
08.03.2008 Saat:22:17 İmza
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 
Konu Araçları Konu İçinde Arama
Konu İçinde Arama:

Detaylı Arama
Konuyu Değerlendirin
Konuyu Değerlendirin:

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Ne kadar gerçekçiyiz ,ne kadar hayalci ? yağmurdamlası Yazdıklarımız - Yazdıklarınız. 6 16-04-2008 09:39
kötüniyet tazminatı verilmesi doğru mu? hırs Meslektaşların Soruları 2 21-08-2007 14:31
Madde 204/2'nin ihlali ve izlenecek yol hakkında. Av.Bülent AKÇADAĞ Meslektaşların Soruları 2 06-06-2007 18:10
Sağlıkta yeni sisteme doğru canan ufuk Hukuk Haberleri 0 08-12-2006 08:30
Çözüme Doğru Av. Hulusi Metin Site Lokali 0 17-09-2005 05:37


THS Sunucusu bu sayfayı 0,04583192 saniyede 15 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.