Teşhis-Yüzleştirme Zorunlu Müdafii

Arkadaşlar CMK gereği zorunlu müdafiliğini yaptığım bir çocuğun sırası ile kollukta kimlik tespiti,savcılıkta ifadesi,sorgudaki ifadelsine katıldım.Ancak savcılıkta verilen ifadeden sonra savcının mağdur ile şüpheliyi teşhis ve yüzleştirme yapacağını belirtmesi üzerine bu işleme katılmayacağımı belirterek katılmadım.Katılmama sebebim şüpheli suç üstü yakalanmıştı ve teşhis için uygun bir ortam yoktu.Savcı bu konuda tutanak tuttu ve imzaladık.Bilahere teşhis ve yüzleştirme işlemini yapmadan sorguya sevk etti.Daha sonra savcı görevi kötüye kullanmadan suç duyurusunda bulundu ve bakanlıkça izin verilerek hakkımda ağır ceza da dava açıldı.(Şüpheli hakkında açılan davada suçunu ikrar ederek mahkum oldu)
Benim sorum çocuğun zorunlu müdafii olarak teşhis ve yüzleştirme işlemine katılmam her halde zorunlumudur.?Bunun hukuki dayanağı nedir?

Çok geçmiş olsun meslektaşım,
CMK seminerinde söylenen; mümkün olduğunca kollukta yapılan teşhisten kaçınmamız ve katılmamızdı. Çünkü yapılan işlemin yasal olmadığı ve dahası müdafinin bu işleme katılarak, hukuka aykırılığa ve hatta şüpheli aleyhine ortak olduğu, bir nevi yapılan işlemi meşrulaştırdığı idi. Ancak savcılık nezdinde yapılanlara dair ne hatırladığım bir bilgi ve ne de bir pratiğim var. Ancak kanaatimce katılmak zorunda değilsiniz. Çünkü CMK kapsamındaki atamanız, şüpheli ile ilgili olarak kolluk, savcılık ve mahkeme aşamalarındaki ifade ve sorguyu kapsar. Yapılacak diğer tüm işlemlerde hazır olmanız gerekmez ve hatta bu üç aşamadan herhangi birinde bulunup, diğerlerini kabul etmeyebilirsiniz de. Teşhis için ayrıca bir ödeme yapıldığını sanmıyorum, ücretini almadığınız bir işi yapmak durumunda olduğunuzu da. Yine de CMK. konusunda uzman arkadaşlarımız veya sayın savcı üyelerimiz bir cevap verirse konu daha da netleşecektir.

Saygılarımla.

MADDE 52 - (1) Her tanık, ayrı ayrı ve sonraki tanıklar yanında bulunmaksızın dinlenir.
(2) Tanıklar, kovuşturma evresine kadar ancak gecikmesinde sakınca bulunan veya kimliğin belirlenmesine ilişkin hâllerde birbirleri ile ve şüpheli ile yüzleştirilebilirler.

Sn. Savcı öncelikle suç üstü yakalanıp, suçunu ikrar etmiş olan şüpheli ile tanığın (tanık sıfatıyla dinlenen müşteki) yüzleştirilmesindeki gecikmesinde sakınca bulunan hali ortaya koymalıdır. Tutulan tutanakta teşhis için uygun ortam olmadığı belirtilmiştir. Kaldı ki bu aşamada müdafi bulunmasının sanık lehine veya alehine bir sonucu olmayacaktır. Müdafiin mağdurun teşhisine müdahale veya itirazı gibi bir durum söz konusu olamayacağına göre kendisine müdafi atanan kişi hakkında bir zarar da doğmuş sayılmaz. CMK'da ifade alma ve duruşmaya katılma gibi durumlar dışında müdafi için açıkça zorunlu katılımının gerektiğine dair bir hüküm bulunmamaktadır. Yer gösterme işlemi için müdafiin soruşturmanın gecikmesine sebep olmaması halinde katılabileceği şeklinde düzenleme yapılmıştır. Benzer bir işlem olması ve hakkında özel bir düzenleme yapılmamışsa benzer kurumlar olması nedeniyle benzer prensiplere tabi olacakları savunulabilir. Çok büyük ihtimalle beraat edeceğinizi düşünüyorum.

Avukatlar barolar tarafından sahipsiz bırakılıyor bunun sonucu olarakta avukatlar hakkında çok kolay bir biçimde şikayette bulunulabiliyor ve hazırda bekleyen Adalet Bakanlığı ise otomatikman dava açılması için izin veriyor.Her ne kadar beraat etmesi kuvvetle muhtemel ise de meslektaşımız hakkında ''görevi kötüye kullanma''suçlaması ile dava açılması ile aslında söz konusu meslektaşımız nezdinde tüm müdafiilere gözdağı veriliyor.
Bu şartlar altında etkin bir müdafiilik hizmetinin
sunlmasına imkan olmadığı kanaatindeyim.

Değerli meslektaşım acilen bu konu ile ilgili kayıtlı olduğu baro ile irtibata geçip kendisine baro tarafından hukuki yardımın sağlanmasını talep etmelidir

Yasal anlamda teşhis 2.6.2007 tarihinde PVSK'da yapılan değişiklik ile düzenlendi. Daha önce yapılan teşhisler yasal değil. Ayrıca bugünde teşhis işlemi sırasında müdafi bulunması zorunluluğu Türk Hukuk sisteminde yeralmıyor. ABD eyaletlerinde ise müdafi bulunması zorunlu.
(6-7 Eylül 2007 Bahçeşehir Ünv. Sayın YENİSEY'in verdiği seminer bilgileri doğrultusunda)

Sayın meslektaşım öncelikle geçmiş olsun. Sayın Filorinalı 1 in belirttiği gibi P.V.S.K. inceleyin. Kanunsuz suç ve ceza olmaz. Hukuk sistemimizde olmayan bir olgudan ceza verilemez. Ayrıca Yargıtayca verilen kararlarda avukatın hukukçu kimliğinden ötürü kendi insiyatifini kullanabileceği hukuki yarar ne şekilde görürse o şekilde davranabileceği belirtilmiştir. Bununla ilgili emsal kararlara bakmanızı tavsiye ederim. Ayrıca hukuktürk sitesinde Feridun Yenisey' in makalelerinden faydalanabilirsiniz.