Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

ilginç bir cep telefonu hırsızlığı hakkında bir kaç soru

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 24-07-2007, 05:47   #1
seanlee

 
Varsayılan ilginç bir cep telefonu hırsızlığı hakkında bir kaç soru

Merhabalar;
Benim sorum ilk başta belki biraz yadırgatıcı gelebilir ama yine de tecrübelerinizden faydalanmak istedim.
İki müvekkil bir devlet hastanesinde genel beyin cerrahi servisinde tamamen amatörce odalardaki hastaları yanlarında duran cep telefonlarından altı tanesini çalıyorlar. Ya bazı hastaların, ya da hasta yakınlarının fark edip hırsız var şeklinde bağırmaları üzerine panikleyip kaçmaya çalışırlarken yine çok amatör şekilde hastanenin güvenlik görevlisi tarafından yakalanıyorlar. Bir poşete konmuş telefonlar; ha bu benimkiydi, şu da benim telefonumdu şeklinde hastalarca tespit edilerek geri alınıyor. Bu arada altı telefonla ilgili olarak açılmış altı savcılık iddianamesinden sadece bir tanesinde telefonların ime numarası geçiyor. Diğerleri öylesine teşhis. Dediğim gibi sanıklar bu işi son derece amatörce yapıyorlar ve kanımca önceden ciddi olarak planlanmış bir şey değil. Sanıklardan birinin hiç adli sicil kaydı yok diğerinin (ki o an doğaçlama bir şekilde eylemi onun planladığını düşünüyorum) iddianamelerin beş tanesi tck. Md. 142/1-a diğer bir tanesi ise 142/1-b üzerinden açılmış.bu konuda nasıl bir savunma getirilebilir, dünden beri aklımda çeşitli düşünceler uçuşup duruyor ama bir de siz sayın ustalarımın fikrini almak istedim. Bir de şunu belirteyim; poşet elinde yakalanan şüpheli poşeti hızla merdivenlerden inmekte olan soyadını bilmediği Ahmet isimli bir arkadaşından aldığını söylemiş. Ahmet gerçektende mahalleden tanıdığı ve soyadını bilmediği, o an hırsız var bağırışları içinde şüpheli müvekkilin şaşkınlıkla bir refleks olarak eline tutuşturulan poşeti almış olması mümkün gibi geliyor. Gerçi hasta tanıkların şüphelileri tespit etmiş olması da söz konusu ama beyin cerrahi servisinde üstelik ilaç etkisi altında bir kişinin tespiti ne kadar inandırıcı olabilir. Güvenlik kamerası kayıtlarını istemek lehe ya da aleyhe bir durum teşkil eder mi. Lafı çok uzattım özür dilerim. Eğer mümkün olduğunca ivedi cevaplar ve hatta Yargıtay kararlarıyla bana destek çıkarsanız bugünkü cezaevi görüşmeme daha bir kendinden emin adımlarla gideceğimi belirtmek isterim. Şimdiden çok teşekkürler.
Old 24-07-2007, 14:53   #2
av.ersen

 
Varsayılan

Alıntı:
Ahmet isimli bir arkadaşından aldığını söylemiş. Ahmet gerçektende mahalleden tanıdığı ve soyadını bilmediği, o an hırsız var bağırışları içinde şüpheli müvekkilin şaşkınlıkla bir refleks olarak eline tutuşturulan poşeti almış olması mümkün gibi geliyor.
değerli meslektaşım bana şüphelinin bu savunması pek inandırı gelmedi, tanıklardan bir kaçı bu şüphelileri teşhis ettiği takdirde mahkum olacaklarını düşünüyorum.
Old 24-07-2007, 14:57   #3
Av. Nurten Kozan

 
Varsayılan

Sayın Meslekdaşım;
Beyin cerrahi servisinde hastaların hepsi beyninden ameliyat olup, sürekli ilaçlanıyor ve hastaların şuurunun kapalı olduğunu şeklinde bir şey yok.O kadar ağır hastalar serviste olmaz zaten.. Yani hepsinin bilinci açıktır, kimi gördüğünüde en az bizim kadar bilir. Hastaların ve hasta yakınlarının yaptığı tespit ve teşhislerden dolayı bir şey çıkaramazsınız. Olay biraz fazla uluorta olmuş. Samimi ikrar sizin daha çok işinize yarar. Faillerin ekonomik durumları kötü ise yapmak zorunda kaldıkları şeklinde ikrara dönük savunma daha çok işe yarar diye düşünüyorum. Eline tutuşturulan poşeti alanın orada bulunmasını haklı kılan (adını- soyadını bildiği ve hastane kayıtlarıyla sabit bir hasta ziyareti gibi) bir açıklaması mevcut ise kamera kayıtlarında gerçekten teşhis edeceği bir Ahmet var ise bu savunmayı yapmalı ve kayıtların celbini talep etmelisiniz.( Bu arada bu tür suçlarda çok sık başvurulan bir savunma şeklidir). Bir de; faillerin müdafiilerinede yalan söyleyebileceklerini unutmayınız, bu tür suçlarda vekil iseniz kullanılmamak için vekalet ücretinizi peşin olarak almayı ihmal etmeyiniz.
Başarılar...
Old 24-07-2007, 16:27   #4
av.ersen

 
Varsayılan

Alıntı:
Faillerin ekonomik durumları kötü ise yapmak zorunda kaldıkları şeklinde ikrara dönük savunma daha çok işe yarar diye düşünüyorum.
5237 sayılı TCKnın 144.maddesi malın değerinin azlığı nedeniyle,verilecek cezada indirim yapılabileceği gibi, ceza vermekten de vazgeçilebilir der fakat bir cep telefonunun çalınması dahi burada ifade edilen değer azlığı kapsamında değerlendirilmiyor. bu tarz bir savunma TCK 62 nin uygulanması konusunda fayda sağlayabilir.
Old 24-07-2007, 21:10   #5
Av.Turan

 
Varsayılan

ayrıca hırızlığın teşebbüs aşamasında kaldığı, değerinin azlığı ve iade edilmiş olmasını de belirterek indirim nedenlerini uygulatabilirsiniz.
Old 25-07-2007, 14:30   #6
Av.Özgür ODABAŞ

 
Varsayılan Ne Yapiyoruz BÖyle

Sevgili site dostları;
Hiç kimseye mesleki ahlak ve vicdan ya da savunma stratejisi üzerinde ahkam kesecek küstahlıkta değilim ama okuduğum bu soru ve cevaplardan dolayı yaşadığım şok karşısında,olabildiğince nazikçe düşüncelerimi dile getirme ihtiyacı hissettim.

Avukatlığın kutsal sayılan savunma boyutu,hiç bir zaman suçlu olduğunu bildiğiniz bir şüphelinin cezadan kurtulmasını sağlamak amaçlı senaryolar uydurmayı,bunun için akıl almayı ve bunun nasıl yapılabileceğine dair yorumda bulunmayı kapsamaz.Hatta uzaktan yakından ilgisi olmadığı gibi.Avukatlık Kanununca da yasaktır.Disiplin soruşturması gerektirir.Dahası mesleği derinden yaralar.Ve avukatlığı ve avukatları yok saymak,aşağılamak eğiliminde olan kimi adli ve idari mercilerin ekmeğine de yağ sürer.

Meslektaşların bu aleni pfofesyonelliğini hiç bir zaman anlamadım ve anlayamayacağım.

Mesleği savunduğunuz ya da tartıştığınız bir ortamda,bir hakim,savcı,polis ya da diğer meslek mensupları bu yazı ve cevapları örnek göstererek,düşünmek bile istemediğim yorum ya da ithamlarda bulunurlarsa buna kim nasıl cevap verecektir,merak ederim.

Yanılıyorsam düzeltin arkadaşlar ama pes,vallahi pes...
Old 25-07-2007, 14:56   #7
Jeanne D'arc

 
Varsayılan

Sayın Av.Özgür Odabaşı'nın serzenişine hak versem de cevap veren meslektaşlarımın mesajlarında Sayın Odabaşı'nın sitem ettiği hususlara dair birşey olmadığı kanısındayım.

Saygılarımla.
Old 25-07-2007, 17:28   #8
Av. Nurten Kozan

 
Varsayılan

Sayın Odabaş;
Meslek ahlakı ve savunma sınırları hususlarında tüm sözlerinize içtenlikle katılıyorum. Suçlu olduğunu bildiğiniz birinin uydurma senaryo ile savunulmasına en az sizin kadar bende şiddetle karşıyım ve meslek yaşamımda da hiç bir zaman bunu yapmadım. Ancak; sorusundan oldukça genç olduğu anlaşılan meslekdaşımızın, kendisine faillerce anlatılan senaryolara inandığı belli olmakta. Hangimiz mesleğe ilk başladığımızda inanmamazlık yaptık ki? Yanıt yazarkende meslekdaşımızı incitmeden uyarmayı amaçladık. Sanırım yanıtlayan diğer meslekdaşlarımın da amacı bunun dışında değildir. Burada açıktan hukuka aykırı bir şekilde, suçlu olduğunu bildiği birini suçsuz çıkarma için yardım isteyen bir meslekdaşımız değil, failin anlattıklarına samimi olarak inandığı açıkça anlaşılan bir meslekdaşımız söz konusu. Ancak; ne yazıkki meslekdaşlarımız arasında senaryo üretmede sınır tanımayanlarda maalesef az da olsa var. Zaten biz avukatlar bütün olarak hukukun üstünlüğüne inanıp, hak ve adaletten yana olduğumuzda sanırım sorunların epey büyük kısmı ortadan kalkacaktır. Burada meslekdaşımıza yanıt yazarken, senaryo üretmeye yardımcı olmak için değil, sadece açıklamasının senaryoya benzediği ve faillerin anlattıklarına inanmada şüpheli yaklaşması gerektiğini vurgulamaya çalıştık; yanlış bir anlayışa sebebiyet verdiysem özellikle düzeltmek isterim. Saygılarla...
Old 25-07-2007, 18:42   #9
av.knel

 
Mesaj

Av. Özgür ODABAŞ dile getirmek istediğim; ama dile getiremediğim düşüncelerimi çok güzel ifade etmiş, kendisine katılıyorum.

Ama şunuda açıklamak gerek; dikkat ederseniz sayın Odabaş'ın yakınmasına konu olan olay da siteye yeni üye olmuş bir arkadaşımız tarafından açıklanmıştır. Bu siteye üye olduğum günden itibaren dikkatimi çeken bir husus var: Siteye yeni üye olan ve sorduğu sorulardan mesleğe yeni başladığı belli olan meslaktaşlarımız, siteyi bir mahkeme gibi, sitedeki tecrübeli avukatları da hakim gibi görüyor ve karşılaştıkları sorunları, olayları bu sitedeki meslaktaşlarımızdan çözmelerini,- müvekkillerimizin bizlerden "avukat bey/hanım sonuç ne olur"istediği gibi net cevap isteme yanlışına düşüyorlar- bekliyorlar. Bu tartışmaya konu olayda buna bir örnektir, maddi gerçek elbet mahkemde avukatın olayı çarpıtmasıyla değil, delillerini eksiksiz sunmasıyla ortaya çıkacaktır. Bu yanlışa kendiminde düştüğünü ifade etmek isterim.
Sayın üstatlardan dileğim adaletin tecellisi için bu yanlışlara düşen, benim gibi genç meslaktaşarımıza gerekli uyarıları çekinmeden yapmaları ve doğruyu bulmamıza başarılı bir avukat olmamıza ön ayak olmalarıdır.

Sürçi Lisan Ettiysem Affola! (Özellikle genç meslektaşlarımdan)
Belki bu açıklamalarımın yeri burası değildi; ama mesleğime katkılarından dolayı site üyelerine müteşekkirim!
Old 26-07-2007, 09:16   #10
av.ersen

 
Varsayılan

Alıntı:
Ne Yapiyoruz BÖyle
sayın Odabaş, soru ve cevapları eleştirmişsiniz,eleştirinizi üzerime almıyorum,yazdıklarımı bir kez daha okumalısınız.
Old 27-07-2007, 22:21   #11
seanlee

 
Varsayılan

İzninizle,
Evet avukat bir davayı alıp almamakta serbesttir (düzenlenen şartlar dahilinde). Avukat da her şeyden önce bir insandır ve kendisine anlatılanlardan, sunulanlardan, gösterilenlerden bir vicdani kanaate ister istemez ulaşacak, sahip olacaktır. İçten içe bir şekilde yargılayacaktır bile belki. Ama avukat yargılama ya da iddia makamı değildir. Gelen eleştrilerden çıkardığım ilk sonuç ilk yargılamayı avukatın yapması ve suçsuzluğuna ya da hafifletici sebeplere vb. Sahip olduğuna kani olduğu şüpheliyi savunmalıdır şeklinde. Şüpheliler senaryolar uydurabilirler ama 7 yıllık avukatlık yaşantımda gördüğüm şey şüpheli şahısların çoğu zaman kendi aleyhlerine sonuçlar doğuracak senaryolar uydurduklarıdır. Somut olayı hukuki anlamda vasıflandırma sıradan bir vatandaştan beklenemez. Avukat öncelikle anlatılanları kanuni tipiklik boyutunda değerlendirmeli, varsa kendine başvuran şüphelinin elinde bulunan delil niteliği taşıyabilecek unsurları değerlendirip yavaş yavaş bir kompozisyon oluşturmalıdır. İçten içe kendi yargısını vermiş olsa bile avukatlık her şeyden önce çok özel etik değerlere sahip bir kamu hizmeti niteliğinde meslektir ve suçluluğu hüküm makamı ve kanun yollarınca sabit olana kadar her insanın masum kabul edilmesi gerektiği ve savunulma hakkına ne olursa olsun sahip olduğu gerçeğidir. Bu arada suçluların haklarında açılan aynı konuya ilişkin altı ayrı davanın ilkinden delil yetersizliği ve şüpheden sanık yararlanır ilkesi uyarınca beraat ettiğini belirteyim.kısaca anlatmaya çalıştığım bu bakış açısı biraz daha geniş bir perspektifte değerlendirilirse ben gözümün önünde birini öldüren birini dahi savunabileceğimi söyleyebilirim.
Tecrübesizliğim konusunda haklısınız. Ama yine de ithamlar biraz ağır olmuş. Yine de ilginize ve yardımlarınıza teşekkürler…
Old 28-07-2007, 21:30   #12
Av.Turan

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Özgür ODABAŞ
Sevgili site dostları;
Hiç kimseye mesleki ahlak ve vicdan ya da savunma stratejisi üzerinde ahkam kesecek küstahlıkta değilim ama okuduğum bu soru ve cevaplardan dolayı yaşadığım şok karşısında,olabildiğince nazikçe düşüncelerimi dile getirme ihtiyacı hissettim.

Avukatlığın kutsal sayılan savunma boyutu,hiç bir zaman suçlu olduğunu bildiğiniz bir şüphelinin cezadan kurtulmasını sağlamak amaçlı senaryolar uydurmayı,bunun için akıl almayı ve bunun nasıl yapılabileceğine dair yorumda bulunmayı kapsamaz.Hatta uzaktan yakından ilgisi olmadığı gibi.Avukatlık Kanununca da yasaktır.Disiplin soruşturması gerektirir.Dahası mesleği derinden yaralar.Ve avukatlığı ve avukatları yok saymak,aşağılamak eğiliminde olan kimi adli ve idari mercilerin ekmeğine de yağ sürer.

Meslektaşların bu aleni pfofesyonelliğini hiç bir zaman anlamadım ve anlayamayacağım.

Mesleği savunduğunuz ya da tartıştığınız bir ortamda,bir hakim,savcı,polis ya da diğer meslek mensupları bu yazı ve cevapları örnek göstererek,düşünmek bile istemediğim yorum ya da ithamlarda bulunurlarsa buna kim nasıl cevap verecektir,merak ederim.

Yanılıyorsam düzeltin arkadaşlar ama pes,vallahi pes...
avukatın görevi savunmadır. kanununi indirimlerin uygulanması konusundakı görüşlerden neyi beyenmediğinizi anlayamadım doğrusu. indrimleri uygulatmayacak mıyız? o zaman avukalık yapmayalım hakim zaten uygun gördüklerini uygular diyip çakilelim, oyle mi???
Old 29-07-2007, 15:39   #13
Av.Ömer KAVİLİ

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Turan
avukatın görevi savunmadır. kanuni indirimlerin uygulanması konusundakı görüşlerden neyi beğenmediğinizi anlayamadım doğrusu. indirimleri uygulatmayacak mıyız? o zaman avukalık yapmayalım hakim zaten uygun gördüklerini uygular diyip çekilelim, öyle mi???
" avukatın görevi savunmadır. kanuni indirimlerin uygulanması konusundakı görüşlerden neyi beğenmediğinizi anlayamadım doğrusu. indirimleri uygulatmayacak mıyız? o zaman avukalık yapmayalım hakim zaten uygun gördüklerini uygular diyip çekilelim, öyle mi??? "

Hukukçu meslektaşımın izniyle, ek yazmak istiyorum:
O "savunma" ki, hem de iddianın sertlik ve yıkıcılığını karşılayacak ölçü ve derecede olmalıdır.

Alıntı:
"avukatın görevi savunmadır.

Saygılarımla.

Ömer KAVİLİ
Hukukçu

" Hak, huk, HUKUK; gak, guk, GUGUK "
Old 29-07-2007, 16:11   #14
adlig_recht

 
Varsayılan

Sayın Seanlee,

Üzgünüm ama olayda hafifletici bir neden görremiyorum ,aksine hırsızlık suçunun malını koruyamayacak durumdaki kişilere karşı işlenmesi dolayısıyla suçun nitelikli halinin oluştuğu kanaatindeydim.

Ayrıca zincirleme suçtan da söz edilemeyeceği için içtima kuralları uygulanacağından sanığınızın çok şansı olduğunu
düşünmüyorum.

Saygılar...
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Cep Telefonu Hırsızlığı,Savcılık Takipsizlik Kararı, IMEI numarası ile Kuruma başvuru gizeemm Anayasa ve İdare Hukuku Çalışma Grubu 49 10-09-2012 13:11
müdahalenin meni-ilginç(!) bilirkişi raporu..ilginç karar.. hilalki Meslektaşların Soruları 2 23-01-2007 23:42
haksız fiilde tazminatla ilgili ilginç bi soru evora Hukuk Soruları Arşivi 1 29-12-2006 01:50
ceza hukuku ile ilgili ilginç bir soru(GERÇEK OLAY!!) oceans17 Hukuk Soruları Arşivi 13 07-10-2006 11:53


THS Sunucusu bu sayfayı 0,07107401 saniyede 16 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.