Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Anket Sonucu: HMK ek cevap süresinin başlangıç tarihi hangi andan itibaren başlar
Dava dilekçesinin tebliğinden itibaren başlar 11 15,49%
Ek cevap süresini talep tarihinden itibaren başlar 8 11,27%
Mahkemenin cevap verme süresinin uzatıldığına ilişkin karar verdiği tarihten itibaren başlar. 10 14,08%
Mahkemenin cevap verme süresinin uzatıldığına ilişkin kararının talep eden tarafa tebliğ ettiği tarihten itibaren başlar. 42 59,15%
Oy Verenler: 71. Bu ankette oy kullanamazsınız. (Anket no : 341)

6100 S. HMK m.127/2 m. 317/2 Ek Cevap Süresi (süre uzatım)

Yanıt
Old 01-11-2012, 15:39   #1
Droogi

 
Varsayılan 6100 S. HMK m.127/2 m. 317/2 Ek Cevap Süresi (süre uzatım)

6100 Sayılı HMK'a göre davaya cevap süresi yazılı ve basit yargılamada dava dilekçesinin tebliğinden itibaren 2 haftadır.

Durum ve koşullara göre cevap dilekçesinin bu süre içinde hazırlanmasının çok zor ya*hut imkânsız olduğu durumlarda, yine bu süre zarfında mahkemeye başvuran davalıya, bir defaya mah*sus olmak ve yazılı yargılamada (HMK m.127/1) bir ayı geçmemek üzere, basit yargılamada (HMK m. 317/2) iki haftalık ek bir süre verilebilir. Ek cevap süresi talebi hakkında verilen karar taraflara derhâl bildirilir.

Mahkeme talebe olumlu karar verirse ek cevap verme süresinin başlangıcı ve sona ermesinde hangi tarihler dikkate alınır? Kanun yeni olduğu için bu konuda Yargıtay İçtihatı bulamadım. Madde gerekçelerinde de net bir şekilde açıklayıcı ifade bulunmuyor.

Cevap verme süresinin başlangıcı konusunda aşağıdaki ihtimallerden hangisini dikkate almak gerekir.

1-Süre Dava dilekçesinin tebliğinden itibaren mi başlar? (HMK 317 “iki haftayı geçmemek üzere” dediği için bu ihtimali uygulamak mümkün gözükmüyor kanaatindeyim. Çünkü basit yargılama da cevap süresi ile ek süre çakışıyor.)
2-Süre talep tarihinden itibaren mi başlar ?
3-Süre Mahkemenin cevap verme süresinin uzatımına ilişkin karar verdiği tarihten itibaren mi başlar?
4-Süre Mahkemenin cevap verme süresinin uzatımına ilişkin kararının talep edene tebliğinden itibaren mi başlar?
5-Süre yasal cevap süresinin sona erme tarihinden itibaren mi başlar?

Konu ile düşünceleriniz ve başınıza gelen olaylar nelerdir. Elinde olumlu yahut olumsuz karar bulunan varsa paylaşırsanız sevinirim.
Old 01-11-2012, 16:31   #2
bilal_gedikci

 
Varsayılan

Sayın Droogi,
Konu ile ilgili deneyimim yok ancak düşüncelerimi paylaşmak itedim.
Kanunda ek süre vermekten bahsettiği için kanunun lafzından benim çıkardığım sonuç verilen ek sürelerin davaya cevap için kanunun öngördüğü iki haftalık sürenin bitiminden itibaren başlayacağı yönünde,
Yani, cevap verme süresi = (kanuni cevap verme süresi+ek süre)

Kanımca anket doğru şıkkı içermemektedir.

Saygılar,
Old 01-11-2012, 18:31   #3
halit pamuk

 
Varsayılan

Cevap süresinin bitiminden itibaren ek sürelerin başlaması gerekiyor. Zira, bu süre "ek süre"dir.

Ancak, HMK.m.91 göre ise, sürelerin başlaması başlıklı hükmünde, süreler, tebliğden itibaren başlar hükmü dayanak yapılarak, Mahkemenin cevap verme süresinin uzatımına ilişkin kararının talep edene tebliğinden itibaren başlar, denmektedir.

Yargıtay eski tarihli bir kararında ise, ek süre, kanununi cevap süresi bitiminden sonra başlar, demektedir.



Davalı Milli Savunma Bakanlığı ilk itirazları ile birlikte esas dava hakkındaki cevabını ve varsa karşı delillerini, dava dilekçesinin kendisine tebliğ tarihinden itibaren 30 gün içinde bildirmek zorundadır (HUMK. mad. 195/2). Hakim ayrıca cevap süresinin uzatılmasına (ek süre verilmesine) karar verebilir (HUMK. mad. 197). Olayda olduğu gibi Hakim yalnız ek süre verilmesi ile yetinmiş (cevap süresinin sonu belirtilmemiş) ise, bu ek süre, kanuni cevap süresi olan 30 günün bitiminden itibaren işlemeye başlar.”(3. Hukuk Dairesi Esas: 1999/4323 Karar: 1999/4677 Tarih: 06.05.1999)
Old 02-11-2012, 02:33   #4
oguzhand0

 
Varsayılan

Kanunda 1 ya da 0 gibi net bir hüküm yok lakin Eskişehir' deki uygulama ek süre kararının talep edene tebliğinden itibaren başlıyor ki bence de böyle olmalıdır.

Saygılarımla
Old 02-11-2012, 10:14   #5
Av.Duygu Işık Behrem

 
Varsayılan

Bu konuda farklı mahkemelerde özet olarak şu şekilde kararlar ile karşılaştım (anımsadığım kadarı ile yazıyorum);

1. (Eski yasa döneminde) "... talebin kabulü ile süre uzatım kararının verildiği tarihten itibaren başlamak üzere ... gün ek süre verilmesine..."

2."... talebin kabulü ile davaya cevap süresinin sona erdiği tarihten itibaren başlamak üzere ek süre verilmesine..."

3. "... dava dilekçesinin tebliğine ilişkin tebligat parçası beklenerek, buna göre süre uzatım talebi süresinde yapılmış ise talebin kabulüne..." (bu zaten tam bir muamma!!!)

4. "... talebin kabulü ile davalı yana talep etmiş olduğu sürenin verilmesine ve kararın taraflara tebliğine..."

Kısacası bu konuda her mahkeme farklı uygulamalar içerisinde... Ben süre uzatımın başlayacağı tarih açısından, tebliğin daha sağlıklı olacağını düşünüyorum.
Çünkü bu konuda şöyle bir sorun yaşadım. Ankara'daki bir dava dosyasında süre uzatım talep etmiş idim. Kendileri 1. sırada belirttiğim şekilde karar vermişlerdi. UYAP o dönem çok etkin de kullanılmadığından kaydımı telefon ile bir türlü yaptıramadım. Bu nedenle dosyadaki gelişmelerden de haberdar olamıyordum.

Meğer Mahkeme süre uzatım kararını vermiş. Üstelik de uzatım süresinin başlangıcını kararın verildiği tarihten itibaren hesaplanmak üzere vermiş. Süre uzatım kararının verildiği tarih cevap süremin dolmasından 4-5 gün öncesi de olunca abuk sabuk bir zaman dilimi ortaya çıkmıştı ve neredeyse uzatım ile ilgili süre de kaçıyordu...

Bu nedenle ne olursa olsun, neye ilişkin olursa olsun (tefhime ilişkin istisnalar hariç olmak üzere) sağlıklı bir yargılama yürütebilmek için her türlü kararın ilgililere tebliğ edilmesi gerektiği düşüncesindeyim.
Old 02-11-2012, 14:55   #6
SARIKAHYA

 
Varsayılan

Bu konu ile ilgili aldığım iki farklı mahkemece verilmiş süre uzatım kararı mevcut.Birinde süre uzatımı kararının tebliğinden itibaren başlar yazıyor,diğerinde ise kararın verildiği tarihten itibaren başlar yazıyor.Yani mahkemler de uygulamayı bilmiyorlar ve deişik kararlar veriyorlar.Aslında meslektaşımın dediği gibi kanuni cevap verme süresi+ek süre anlayışı daha mantıklı.Çünkü o kararın tebliği ile bize ulaşana kadar yaklaşık 1 haftalık bir tebligat süreci söz konusu.Ancak bu durumda da mahkeme kalemine sürekli giderek karar verildi mi ne zmn verildi sürem başladı mı gibi takip durumunda olmanız gerekiyor.karışık bir durum kısaca.
Old 02-11-2012, 15:40   #7
Droogi

 
Varsayılan

Bilal bey, bence görüşünüzde haklılık payı olabilir, mesajıma sizin görüşünüzü de ekledim ancak ankete yeni seçenek eklenemediği için değişiklik yapamadım. Forum yöneticileri belki yeni seçenek ekleyebilirler.

Ek cevap süresi talebi hakkında verilen karar taraflara derhâl bildirilir.” hükmü gereği bence ek cevap süresi mahkemenin süreye ilişkin verdiği kararın talep edene tebliği ile başlamalıdır. Zira mahkemenin ne karar verdiği bilinmeden sürenin başlaması söz konusu olmamalıdır.

Diğer yandan 127/2 maddenin gerekçesinde “…Ancak, bu ilâve sürenin verilmesinde hassas davranılması, bir taraftan davanın daha başlangıcında gereksiz yere uzatmasına sebep olacak uzunlukta bir süre verilmemesi, diğer taraftan da davalının savunma hakkının zaman baskısı altında kısıtlanmaması gerekmektedir. Cevap dilekçesinin hazırlanabilmesi için, kapsamlı bir çalışmanın gerektiği, örneğin, önemli ölçüde hesap, bilanço, defter yahut depo kontrolünün yapılmasının kaçınılmaz olduğu ve benzeri durumlarda, olayın özellikleri ve işin niteliği dikkate alınarak bir defaya mahsus olmak ve bir ayı geçmemek üzere ek bir süre verilebilecektir. Ek süre bir aydan az belirlenmişse tekrar yapılan müracaat üzerine yeni bir ek süre daha verilemez. Başka bir ifadeyle, kalan süre ilâvesiyle sonradan süre bir aya tamamlanamaz. Bu nedenle, ek sürenin belirlenmesinde gerekli titizliğin gösterilmesi gerekecektir…” ifade edilmektedir. 317/2’nin gerekçesinde “…İkinci fıkrada cevap süresi düzenlenmiş, belirtilen süre içinde cevap dilekçesinin hazırlanması mümkün olmazsa bir defaya mahsus sürenin uzatılabileceği kabul edilmiştir. Cevap ek süresinin verilmesi için de, davalının cevap süresinde mahkemeye başvurusu aranmıştır. Ek cevap süresi talebi hakkında tarafların durumdan haberdar edilmesi de fıkrada yer almıştır. Böylece taraflar, bu konuda üzerlerine düşeni gecikmeden yerine getirebileceklerdir. Cevabın mümkün olduğunca yargılamayı uzatmadan verilmesinin sağlanması için, böyle bir düzenleme yapılmıştır…” yer almaktadır.

Demek ki kanun ek cevap süresinin azami miktarını belirlemiş olmakla birlikte hakime taktir yetkisi tanımaktadır. Ek cevap süresi illa ki 1 ay yahut 2 hafta olmak zorunda değildir. Bu durumda Mahkemenin ne kadar süre verdiğinin de talep edilen tarafından bilinmeden sürenin başlaması uygun olmadığı kanaatindeyim.

Diğer yandan Adnan Bey’in ifade ettiği gibi HMK 91 "Süreler, taraflara tebliğ tarihinden veya kanunda öngörülen hâllerde, tefhim tarihinden itibaren işlemeye başlar." hükmü de sürenin tebliğden itibaren başlaması gerektiğine dayanak oluşturmaktadır.

Uygulamada mahkemesine göre değişiklikler var. Bir mahkeme bu konuta ara karar oluşturup açıkça süre belirteni de var (yani ..tarihinden, tebliğden itibaren 1 ay), karar dahi vermeden sadece tebligat zarfındaki ihtaratla bildiren de var.

Aslında yeni hazırlanmış kanunun, bu kadar sıkı şekil şartları öngörmüşken bu konuda boşluk bırakması kötü olmuştur.

Zira mahkemenin ek cevap süresi vermemesi halindeki durum da boşlukta kalmıştır. Cevap süresi içinde mesel son gün ek cevap süresi talep edilmiş ve fakat talep reddedilmişse ne olacaktır? Bu hali ile hiç cevap vermemiş sayılacak gibi anlaşılıyor. Bu da telafisi mümkün olmayan sonuçlara sebep olur. Bu boşluğun da doldurulması gerektiği kanaatindeyim.
Old 01-01-2013, 13:40   #8
halit pamuk

 
Varsayılan

Pekcanıtez’e göre, uzatılmış cevap süresi, iki haftalık sürenin bitiminden itibaren başlayacaktır. Davalının cevap süresinin uzatılmasını talep ettiği tarih esas alınarak süre uzatılmaz. (Pekcanıtez-Atalay-Özekes. Medeni Usul Hukuku Sh. 465. 13.Bası)
Old 01-01-2013, 16:19   #9
garani

 
Varsayılan

biz nasıl ek süre talebini 6100 sayılı hmk da esasa cevap süresi içerisinde yapıyor isek ek süre de bana göre esasa cevap süresi bitiminden sonra başlamalı.tebliğle başlar dersek usul ekonomisine aykırı olur ve masraf gerektirir.kaldı ki somut olaya göre dosya üzerinden yapılan bir inceleme sonucunda verilen bir karar olup geniş çapta bir araştırmaya gerek yoktur.bu sebeple esasa cevap süresinin bitiminden sonra başlaması menfaat dengesine en uygun olandır.
Old 30-05-2015, 23:28   #10
Faruk Ölçer

 
Varsayılan istenen ek süre hakkında mahkemece hiç bir karar verilmesi nasıl değerlendirilir.

Sayın Meslektaşlarım; HMK 127.Mdye uygun olarak süresinde istenen ek süre hakkında Mahkeme tarafından hiç bir karar verilmemesini nasıl değerlendirirsiniz.
Kıymetli görüşlerinizi bekliyorum.Saygılarımla Av.Faruk ölçer.(farukolcer@mynet.com )
Old 31-05-2015, 17:20   #11
uğur deniz

 
Varsayılan

Mahkemenin olumlu olumsuz bir karar vermiş olması gerekir.Adli yargı sisteminde kendiliğinden red edilmiş sayılma diye bir müessese yok. Siz talep ettiğiniz ek süre içinde cevabınızı verirseniz ve talebiniz hakkında karar verilmediğini de bildirir seniz mahkeme olumlu olumsuz en azından karşı tarafın sizin cevabınızı süresinde olmadığı yönünde itiraz etmesi halinde değerlendirmek zorunda kalacaktır
Old 01-06-2015, 17:00   #12
Av.CKaran

 
Varsayılan

Ben size daha ilginç bir olay anlatayım. Ek cevap süresi için dilekçe verdim. Tam cevap süresinin bittiği gün hakim karar vermiş; "İlk itirazlar hariç cevap süresinin 2 hafta uzatılmasına, sürenin bu kararın tebliğinden itibaren başlamasına.." buyrun buradan yakın
Old 01-06-2015, 19:45   #13
Av.Ufuk Bozoğlu

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.CKaran
Ben size daha ilginç bir olay anlatayım. Ek cevap süresi için dilekçe verdim. Tam cevap süresinin bittiği gün hakim karar vermiş; "İlk itirazlar hariç cevap süresinin 2 hafta uzatılmasına, sürenin bu kararın tebliğinden itibaren başlamasına.." buyrun buradan yakın
Kararı neden beğenmediniz?
Old 05-06-2015, 15:10   #14
Av.CKaran

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Ufuk Bozoğlu
Kararı neden beğenmediniz?
Sayın Bozoğlu,
Süre uzatımı dilekçesi verdiğimiz mahkeme taşra mahkemesi ve yetki itirazı (tacirler arası sözleşme ile belirlenmiş özel yetkili mahkeme, HMK 17, sözleşmenin çok uluslu şirketten temini sorunu) söz konusu idi. Mahkeme 2 haftalık cevap süresinin son gününde "ilk itirazlar hariç, cevap süresinin 2 hafta uzatılmasına" karar veriyor. Bu kararın bize tebliği için geçen sürede zaten ilk itiraz hakkımızı kaybetmiş olduk. Bu durumda cevap süresinin uzatılmasının bir anlamı kalmıyor. Cevaplar davanın her aşamasında (bilirkişi, tanık ifadeleri vs) sunulabilir. Taşra mahkemesinin kapısında bekleyip karar çıktı mı çıkmadı mı diye beklemeniz lazım diyorsanız tabi ki kusur bizde olur.
Old 05-06-2015, 15:59   #15
Av.Ufuk Bozoğlu

 
Varsayılan Ek Cevap süresi - İlk İtirazlar

Alıntı:
Yazan Av.CKaran
Sayın Bozoğlu,
Süre uzatımı dilekçesi verdiğimiz mahkeme taşra mahkemesi ve yetki itirazı (tacirler arası sözleşme ile belirlenmiş özel yetkili mahkeme, HMK 17, sözleşmenin çok uluslu şirketten temini sorunu) söz konusu idi. Mahkeme 2 haftalık cevap süresinin son gününde "ilk itirazlar hariç, cevap süresinin 2 hafta uzatılmasına" karar veriyor. Bu kararın bize tebliği için geçen sürede zaten ilk itiraz hakkımızı kaybetmiş olduk. Bu durumda cevap süresinin uzatılmasının bir anlamı kalmıyor. Cevaplar davanın her aşamasında (bilirkişi, tanık ifadeleri vs) sunulabilir. Taşra mahkemesinin kapısında bekleyip karar çıktı mı çıkmadı mı diye beklemeniz lazım diyorsanız tabi ki kusur bizde olur.
Haklısınız,

Cevap dilekçesi verilmesinin sonucu

MADDE 131 - (1) Cevap dilekçesinin verilmesinden sonra, cevap süresi dolmamış olsa bile ilk itirazlar ileri sürülemez.

Maddesi farklı bir şekilde aklımda kalmış.

Ek süre içinde yapacağınız yetki itirazı mahkemece süresinde yapılmadığından bahisle reddedilirse, nihai kararla birlikte temyiz etmekten başka çare yok. Cevap dilekçenizde verilen ek süre kararının hatalı olduğunu, yetki ilk itirazınızın da değerlendirilmesi gerektiğini belirtebilirsiniz.

Aşağıdaki karar HUMK dönemine ait olsa da işinize yarayabilir:

Hukuk Genel Kurulu Esas: 2005/11-659 Karar: 2006/15 Karar Tarihi: 25.01.2006: "Dava dilekçesi davalıya 24.06.1998 tarihinde tebliğ edilmiş, davalı taraf ise esasa cevap süresi geçtikten sonra 09.06.1998 tarihinde cevap dilekçesi vererek yetki itirazında bulunmuştur.

Davalı vekili ilk oturumda, cevap dilekçesinin süresinde verilmiş sayılmasını istemiş, yerel mahkemece, cevap dilekçesinin süresinde verildiği kabul edilmiştir.

Bilindiği üzere yetki itirazı, davanın başında, esasa girişilmeden önce (varsa diğer ilk itirazlarla birlikte) yapılır (HUMK. m. 188).

Yazılı yargılama usulünde yetki itirazı ancak esasa cevap süresi içinde sürebilir (HUMK m. 189); cevap süresi kural olarak on gündür. Hakim davalıya on günden fazla bir cevap süresi verebilir. Bu halde davalı yetki itirazını hakimin vermiş olduğu bu (on günden fazla) cevap süresi içinde yapabilir.

Cevap süresi hakim tarafından uzatılmamış ise davalı, günlük cevap süresi geçtikten sonra (örneğin ilk oturumda) yetki itirazında bulunamaz."


*** Ayrıca Baki Kuru da,ek cevap süresi içinde yetki itirazının yapılabileceği görüşündedir.

Saygılarımla,
Old 01-02-2016, 10:03   #16
Av.AslıBaşaran

 
Varsayılan

YARGITAY 17. Hukuk Dairesi 2014/1397E., 2014/4821 K. 01.04.2014 tarihli kararında “…Davalı vekiline dava dilekçesi 7.2.2012 tarihinde tebliğ edilmiş, davalı vekili 21.2.2012 tarihinde süre uzatım talebinde bulunmuş, mahkemece kendilerine 2 haftalık ek cevap süresi verildiğine dair karar 7.3.2012 tarihinde tebliğ edilmiş ve bu tarihinden itibaren 2 haftalık süre dolmadan 16.3.2013 tarihinde zaman aşımı definde bulunulmuş olmasına rağmen hatalı değerlendirme ile zaman aşımı definin süresinde olmadığından dolayı reddine karar verilmesi isabetli değildir. Bu nedenle mahkemece yapılacak iş süresinde olan zamanaşımı definin esastan incelenmesi ve hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesidir.” şeklinde hüküm kurarak ek sürenin tebliğ tarihinden itibaren işlemeye başlayacağını belirtmiştir.
Old 27-10-2016, 13:35   #17
Mert_

 
Varsayılan

T.C.

YARGITAY

23. HUKUK DAİRESİ

E. 2015/332

K. 2015/7522

T. 23.11.2015

DAVA : Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

KARAR : Davacı vekili, davalı kooperatifin müvekkilini üyelikten ihraç ettiğini, daha sonra müdahalenin men-i ve tapu iptal davası açtığını ve yargılama sonucunda müvekkilinin aleyhine kabul kararı verildiğini, ancak müvekkilinin kendisine kaba inşaat olarak teslim edilen taşınmaza masraf yaptığını ileri sürerek, denkleştirici adalet ilkesi uyarınca müvekkilinin ödemiş olduğu satış bedelini ve tüm tadilat giderlerinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Davalı vekili, 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu'nun 17/5. maddesi uyarınca davacının tüm taleplerinin zamanaşımına uğradığını ve davalı kooperatiften alacağı olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.

Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davalının zamanaşımını ileri sürdüğü dilekçesinin yerinde olmadığı, tapu iptali ve tescil ile men-i müdahaleye ilişkin verilen kararın kesinleşme tarihinden itibaren 10 yıl içinde zamanaşımı süresi dolmadan dava açıldığı, davacının kooperatife yaptığı ödemelerin toplam reel değeri ile iş yerine ödediği bedelin dava tarihindeki toplam bedelin 43.472,54 TL olduğu gerekçesi ile taleple bağlı kalınarak 30.000 TL alacağın dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.

Karar davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Dava dilekçesi, davalı tarafa 06.03.2012 tarihinde ve HMK'nın 122. maddesi uyarınca 2 haftalık kesin süre içerisinde cevap hakkı tanınacağına dair meşruhatı ihtiva eder şekilde tebliğ edildiği, davalı tarafın 19.03.2012 tarihinde ve süresinde gerekçeleri de belirtilmek sureti ile HMK'nın 127. maddesi gereğince 1 aylık ek süre talep ettiği, hakim tarafından dilekçe üzerine 2 hafta uzatılmasına dair ibarenin yazıldığı, ancak ek sürenin hangi tarihten itibaren başlayacağının belirtilmediği, çıkartılan tebligatta ise "19.03.2012 havale tarihli süre uzatım dilekçesinin kabulü ile tarafınıza cevap verme süresinin bitiminden itibaren 2 hafta süre verilerek süreniz uzatılmıştır." ibaresinin yazılı olduğu ve 04.04.2012 tarihinde tebliğ edildiği anlaşılmıştır. HMK'nın 127. maddesinin çıkarılış amacına göre, bu hususun karşı tarafa tebliğ tarihinden itibaren başlayacağının kabulü gerekir. Mahkemece bu husus gözardı edilerek cevap dilekçesinin süre geçtiğinden bahisle yok sayılması doğru olmadığı gibi, zamanaşımı ile ilgili talebin de cevap dilekçesi süresinde verilmediğinden bahisle dikkate alınmaması doğru olmamıştır.

SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 23.11.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Old 17-05-2017, 08:42   #18
emrah akbulut

 
Varsayılan

Hukukta süreler tebligat kanununda belirtildiği gibi tefhim ve tebliğ ile başlar. Mahkeme karar vermiş olsa dahi eğer taraflara herhangi bir tebliğ söz konusu değilse kararda verilen süre anlam ifade etmez. Bu sebepten dolayı mahkeme kararının tebliğinden itibaren ek cevap süresinin başlayacağı kanaatindeyim.
Old 01-02-2018, 09:24   #19
Av. Fatih

 
Varsayılan

Bana Göre Kanuni Cevap Verme Sürelerinin Bitimiyle Birlikte Ek Süre Ler (yazili Yargilamada Bir Ay, Basit Yargilamada Iki Hafta) Işlemeye Başlayacak Olup, Bu Husus En Başta Usul Ekonomisine Uygun Bir Yaklaşim Olacaktir.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 
Konu Araçları Konu İçinde Arama
Konu İçinde Arama:

Detaylı Arama
Konuyu Değerlendirin
Konuyu Değerlendirin:

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
6100 Sayılı HMK ' nun 281. Maddesine Göre Bilirkişi Raporuna İtiraz Süresi Kesin Süre midir ? tiryakim Meslektaşların Soruları 8 01-11-2015 07:21
İş davasında cevap süresi uzatım talebi difensore Meslektaşların Soruları 6 01-01-2013 22:02
süresi biten şirketin süresi nasıl uzatım kararı talebi hakkında Nuriye Değer Meslektaşların Soruları 1 29-01-2012 14:07
Cevap Dilekçesi Süre Uzatım Geç Tebligat HakiMavi Meslektaşların Soruları 5 17-11-2011 12:19


THS Sunucusu bu sayfayı 0,08001494 saniyede 16 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.