Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

alkol kontrolü-polisin yanıltması - idari cezada usulsüzlük

Yanıt
Old 07-05-2007, 10:48   #1
superavukat

 
Varsayılan alkol kontrolü-polisin yanıltması - idari cezada usulsüzlük


Müvekkil kanuni sınırı aşmayacak kadar alkollü olduğundan yüzde yüz emin bir şekilde eve dönüyorken polis kontrolüne takılıyor-(20.00 civarında 1 şişe bira içiyor , trafik kontrolüne saat 01.00 civarında takılıyor)

Cihaza üflüyor , 0.56 promil alkollü gözüküyor.

Polise ölçümün hatalı olduğunu , en azından yeni bir ağızlık ile tekrar üflemek istediğini iletiyor.

Ölçüm cihazlarının elektronik olduğu ve her ölçüm fişinin kayda geçtiği , bir daha üflediği taktirde 0.51 dahi çıktığı taktirde hapis cezası alacağı ve ehliyetinin 2 yıl süre ile alınacağı , hala itiraz ederse bir kez daha üfletip daha da fena sonuçlara katlanması gerektiğini kendisine söyleniyor.

Müvekkil her ne kadar itiraz hakkı olduğunu , bu durumda kan testi yapılması gerektiğini biliyor olsa da polisin bu beyanı üzerine evrakları imzalamak zorunda kalıyor.

Müvekkili bizzat tanıyorum , park cezası dışında trafik cezası yoktur ve trafik kurallarına uymayı gerek taşıt gerek yaya olarak prensip haline getirmiş bir insandır. Bu sebeple itiraz hakkının olduğunu bilmesine karşın polis tarafından yanlış yönlendirilmek sureti ile ehliyetinin alınmasını takıntı yapmış durumda.

her ne kadar kendisine bu tip bir kararın idare mahkemesinde evrak üzerinden görüleceğini , ceza tutanağına itirazi kayıt koymadan imzalaması sebebi ile muhtemelen bir sonuç alamayacağımızı anlattıysam da , tüm hukuki yolları kullanmak istiyoruz.
Konu ile ilgili epeyce araştırma yaptım ama sizlerin de görüşlerini almak istedim

1- müvekkilin polise sözlü olarak ölçümün hatalı olduğunu beyan etmesi itiraz niteliğindedir diye düşünüyorum katılıyor musunuz?

2-idari işlemlere itirazda yazılı olma şartı aranmaz diye biliyorum - yanlış mı biliyorum? doğru ise , idare mahkemesinde tanık dinleme olmadığına göre nasıl itirazı ispat edebiliriz? edemez miyiz? bu durum hukukun genel ilkelerine aykırı değil midir?

3-Eğitimsiz , eğitimli ise de bilgisiz, bilgili ise de işgüzar polisin yanlış bilgi vererek müvekkili kanuni hakkından mahrum etmesinin hukuki niteliği nedir? Bunu nasıl değerlendiriyorsunuz? hangi yola başvurmamı önerirsiniz?

Her ne kadar uzun sürse ve zahmetli olsa da, kaç kademede sonuca ulaşılacaksa da savunma hakkımızı sonuna kadar kullanmak istiyoruz , zira müvekkil ciddi şekilde prensipli bir insan ve polis tarafından salak yerine konmuş hissediyor malesef.
şimdiden teşekkürler.
Old 07-05-2007, 14:43   #2
Hukukçu55

 
Varsayılan

itirazın sulh cezaya yapılacağını ve dolayısıyla tanık dinletme hakkınızın olduğunu ancak bir sonuç alamayacağınızı düşünüyorum.
Old 09-05-2007, 15:04   #3
Av. Hatun Olguner

 
Varsayılan

trafik polisinin yaptığı alkol ölçümü geçersizdir. Adli Tıp Kurumunda yapılması zorunludur. Ve de,alkol nedeni ile kazanın gerçekleşmesi arasında illiyet bağının da mevcut olması aranmaktadır. Sürücü alkollü,ancak kazanın oluşmasına alkollü olması sebebiyet vermemişse sorumluluk kapsamı değişmektedir.
Old 09-05-2007, 15:58   #4
superavukat

 
Varsayılan rutin alkol kontrolü - alkol etkisinde trafik kazası ayrımı?

adli tıp raporunun alkol ölçümü için zorunlu olduğunu duyduğumda kalbim pır pır bir kelebek gibi kanatlandı ancak mümkünse bu iddiayı hangi kanun veya yönetmelik maddelerine dayanarak yaptığınızı öğrenmek isterim.

Tam o söylediğiniz tipte bir itirazda bulunup bulunamayacağımı arıyordum esasen ama kanuni dayanak bulamamıştım , buraya kopyalarsanız ya da kişisel mesaj olarak bana atabilirseniz çok sevineceğim.

ayrıca şu da var ki , olayımızda herhangi bir trafik kazası sözkonusu değil , rutin polis kontrolü var. Bu bahsettiğiniz adli tıp raporu gerekliliği trafik kazalarında geçerli olan kuraldır , bu kural rutin polis kontrollerinde de kıyasla uygulanabilmekte midir?

çok sağolun.
Old 10-05-2007, 12:40   #5
Av. Hatun Olguner

 
Varsayılan

Bu konuda Yargıtay Kararları okuduğumu hatırlıyorum. Arayıp size iletmeye çalışacağım.
Old 11-05-2007, 16:34   #6
Av. Hatun Olguner

 
Varsayılan

Süperavukat rumuzlu değerli ve heyecanlı meslektaşım, trafik polislerinin alkol ölçümünün Yargıtay uygulamalarında yeterli bulunmayarak,adli tıp veya uzmanlarınca yapılmayan ölçümlerin mahkumiyete(sizin olayınızda ise itiraz konusunun hallinde) yeterli sayılmadığına dair okuduğum içtihatlara iki örnek bulabildim : Ancak ne yazık ki, forum ortamına pratik olarak taşıma konusunda teknik bilgim olmadığı için ;kararları okuduğum Adalet.Org sitesinin kavram arama bölümüne --alkol-- yazarak,bu kararlara ulaşmanızı önermekle yetineceğim. 2. Ceza Dairesi : 2006/867-15512 ve 2006/3428-14278 Nolu içtihatlarından istifade edebileceğinizi umuyorum.
Old 31-05-2007, 17:22   #7
Av. Hatun Olguner

 
Varsayılan

Konu İle İlgili Yeni Tarihli HGK Kararı İle,

" Karayolları Trafik Yönetmeliğinin 0.50 promil üstünde araç kullanma yasağının,yasal dayanağı olmadığı ve bu nedenle bu yönetmeliğe dayalı yapılmış alkol ölçümlerine hukuken itibar edilemeyeceğine dair " hüküm verilmiştir.

HGK Kararı 7.4.2004 T E 11-217/212

" Karayolları Trafik Kanununda alkollü içki alınmış olması nedeniyle güvenli araç sürme yeteneklerini kaybetmiş kişilerin karayolunda araç sürmeleri yasaklanmış olmakla birlike,yasaklama yetkisi yönetmeliğe bırakılmış olduğundan,Karayolları Trafik Yönetmeliğinde salt 0.50 promil üstünde alınan alkol miktarına göre araç kullanma yasağı getirilmesinin yasal dayanağı bulunmamaktadır. Geçersiz yönetmelik hükümlerinin,yasaya aykırı bir şekilde genel şart olarak kabulü de mümkün değildir.
Sürücünün alkollü olması,tek başına hasarın teminat dışı kalmasını gerektirmez.
Mahkemece nöroloji uzmanı,hukukçu,trafik konusunda uzman bilirkişilerden oluşan heyet aracılığı ile ,olayın salt alkolün etkisiyle gerçekleşip gerçekleşmediğinin,kazanın oluşumuna başkaca unsurların bulunup bulunmadığının saptanması gerekir" görüşü ile yerel mahkemenin direnme kararı HGK ca bozulmuştur.
Old 20-06-2007, 11:29   #8
superavukat

 
Varsayılan

Konu ile ilgili yeni bir sorum var.
Polisin rasgele araçları durdurup alkol kontrolü yapabilmesinin dayanağı nedir? Şahısları durdurup arayabilmek için makul bir suç şüphesi gerekmiyor mu?
Bu yetkiye ilişkin epey bir araştırmama yapmama rağmen hiçbir kanun veya yönetmelikte polisin keyfi olarak araç durdurup alkol kontrolü yapabileceğine ilişkin bir yetki bulamadım. Sadece kaza durumunda kontrol yapılabileceği açıkça yazılmış. Bir bilen bana açıklama yapsın lütfen.
Hukuk devletiyiz , biz yaptık oldu anlayışı ile cezalandırma yapılamaz ki - Ayrıca zaten ceza hukukunun ilkeleri gereğince önce suçtan sonra delil doğmaz mı , suç olmadan delil araştırması yapıp ordan da suç doğurmak mümkün mü? (yürürlükteki mevzuata göre)
Old 11-08-2007, 14:59   #9
ARİF MUTLU

 
Varsayılan

Benzer bir olay başımızdan geçti. Kolluğun ölçümünden hemen sonra müvekkil hastaneye başvurdu ve yeniden ölçüm yaptırdı. Alınan doktor raporundaki promil yasal sınırlar içerisinde idi. Sulh ceza mahkemesine bu ölçüm sonucu ile müracaat ettik ve ceza iptal edilip el konulan ehliyet iade edildi. Ayrıca polisin faaliyetlerine ilişkin sorunuza gelince aylık planlı faaliye adı altında bu kontrollere mülkü amirden izin alınarak radar v.b. uygulamalar yapılıyor.
Old 01-09-2007, 00:12   #10
Batu Han

 
Varsayılan

benzer bir olay geçenlerde ben yaşadım.önce olayı anlatayım sonra sorumu sorucam.

geçenlerde polis tarafından alsancakta alkol muayenesine alındım.alkol almadığım için son derece rahat bir şekilde üfledim.bildiğiniz gibi aslında kendimi muayene ettirmeme hakkım var.ama hiç bir endişem olmadığından bir problem çıkarmadım.ve sonuçta alkollü çıktım.üflediğim alette yazan promili görmek istediğimde polis yalanmı söylüyoruz lan gibi bir tepki verip göstermedi.yani az önce hatırlı birinin arayarak başka bir alkollü sürücünün suçunu bana yıkmalarına sebep olduğundan bile emin değilim.benim düşüncem o muayenenin benimki olmadığı yönünde.bildiğiniz gibi bu cihazlar üflemeyi kaydediyor ve polis alkollü üfleme sayısı kadar ehliyet götürmek zorunda.ne güzel bir oldu bitti.başkası üflesin, cihaza kayıt edilsin, onu kurtarmak için bir başkasını durdursunlar ve üfletsinler ondan sonra o test temiz çıksa da ehliyeti kaptırdın arkadaş senin testin alkollü densin.malesef bu cihazlara üfleme öncesinde plaka girilmiyor bu durumu önlemek için.ben de kan testi istediğimi söyledim.son derece kaba bir cevap aldım.ceza tutanağını ihtirazi kayıtla imzalarken tutanak elimden çekildi ve yazdığım "ih" ibaresinin üstü imzadan imtina yazılarak örtüldü.bende ordaki vatandaşlardan rica ettim ve karşı tutanak tuttum.tabi o esnada polis tarafından bir takım tartaklamalar vs.. yaşandı. hemen akabinde 9 eylül hastanesine gidip kan muayenesi yaptırdım. bu konuda çok zorluk çıkarıyorlar illa polis sevki gerekiyor.neyse o problemi de bir şekilde aştıktan sonra kan testi sonucu 0 promil çıktı.şimdi hem idari işlemin iptali için dava açıcam hemde orda görevli memurlar hakkında suç duyurusunda bulunucam. çünkü başkasının alkollü üflemesini muhtemelen hatırlı birinin telefonu ile bir başka sürücüye yıkmak istediler oda bana denk geldi.bir diğer suç ise gerçeğe aykırı şekilde ceza tutanağına imzadan imtina yazılması.bilirkişi raporunda çok kesin bir şekilde ihtirazi kayıt yazısının kapatılmaya çalışıldığı ortaya çıkacaktır. danıştayın ve yargıtayın da idari işlemin iptali konusunda işime yarayacak güzel kararları var. yani aslında yürütmeyi durdurma kararının çıkmasını beklemek dışında bir sorunum yok.(para cezası iptali dışında itiraz varsa bu davaların idare mahkesinde açılması gerektiğini de belirteyim)

ancak Karayolları Trafik Yönetmeliği'nde kan testi yapılması gerekenleri sayıyor. buna belli bir yeterlilikteki cihazlarla yani benim üflediğim cihaz gibi bir cihazla yapılan muayeneye yönelik itirazlar dahil edilmemiş. yine de benim düşünceme göre polis alkolsüz olduğunu iddia eden vatandaşı muayeneye götürmeli.bir hukuk devletindeysek tek bir üflemeyle, ehliyet alma gibi ciddi bir idari yaptırıma başvurulamaz.üstelik de o cihazların hata oranı bu kadar yüksekken. ama benim durumum farklı.ben orda bir suç işlendiği iddiasındayım. bu noktada polisin kan testi yaptırmaması delil karartma niteliğinde.soruma gelince benim durumumda suç olduğunu iddia etmesem bile kan testine götürülmeme imkan verecek yada bunu mecbur kılacak bir yönetmelik yada kanun var mı? onun dışında suç işlendiğini iddia ettiğimde zaten delillerin toplanmasını isteme hakkına sahibim.
Old 03-09-2007, 13:21   #11
superavukat

 
Varsayılan

sayın Deren , izmir alsancak'ta başımıza gelen benzer bir olayı (belki de aynı)yukarıda yazmıştım. Aynı olayın devamında idare ve ceza mahkemelerinde ehliyetin iadesi ve para cezasının iptali için izmir mahkemelerinde dava açmış bulunuyoruz. Olayla bire bir uyuşan pek çok yargıtay bozma-kararı sunmamıza ve yürütmenin durdurulmaması halinde telafisi mümkün olmayan bir zarar meydana geldiğini belirtmemize karşın idare mahkemesince yürütmeyi durdurma kararımız reddedildi. Sulh ceza mahkemesinde de polisin alkol testini zorla kabul ettirdiğini ve belgeleri zorla imzalattığını ispat için yargılamanın duruşmalı yapılmasını talep etmiştik , duruşma tarihi elimize henüz ulaşmadı.
Şunu belirteyim ki olay üzerinden 4 aydan fazla zaman geçmiş durumda ve 6 aydan kalan 2 ay içinde de herhangi bir dava sonuçlanacak , sonuçlanırsa da lehimize sonuçlanacak gibi görünmüyor.
Sonuç olarak , "polisin çapraza alması" sonucunda yükletildiğiniz cezadan iş işten geçmeden kurtulmanın bir yolunu bulamadık.
İdare , itiraza cevap dilekçelerinde maktu olarak "belgelerin imzalanarak alkol testinin ve cezanın kabul edildiğini" belirtiyor ve idare mahkemesi bunu göz önünde bulunduruyor.
İstanbul idare mahkemeleri şu durumlarda yürütmeyi durdurma kararı veriyormuş diye duyduk ancak izah ettiysek de belki ciddiye alınmadığı belki de okunmadığı için izmir idare mahkemesi bizi mağdur duruma düşürdü.
Polis , bu tip işlerde profesyonel , avukat olmanıza , haklarınızı bilmenize karşın gerek zorlama gerek yalan gerekse olayınızda olduğu gibi mahalle kavgası ağzı ile sizi o imzayı atmadan muhiti terk edemeyecek durumda bırakıyor , çok yazık.

Gelişmelerinizi buraya bildirirseniz sevinirim.
Old 03-09-2007, 15:24   #12
Av.Elvan Akkaya

 
Varsayılan

İdari para cezasına itiraz sulh Ceza Mahkemesine 15 gün içinde yapılır.

Sürücü belgesinin geri alınması kararına karşı ise idare mahkemesine başvurulması gerekir.

bence her iki karara karşı aynı mahkemede (adli ya da idari) itiraz edilebilmeli.vatandaşa gereksiz prosedürler çıkararak kanuni haklarını kullanmasını zorlaştırıyorlar.

ben de geçenlerde aynı nedenle (bir gece öncesinde aldığı alkolün 0,95 promil olduğu gerekçesi ile ceza verilip ehliyeti alınıyor.sözlü itiraz ediyor,kabul edilmeyince devlet hastanesinden kendi imkanları ile aynı gün rapor alıyor.0 promil alkol çıkıyor.ikinci raporu delil olarak sunup) itiraz ettim. sonuç ne çıkar bilemiyorum. çünkü bende de itirazi kayıt yok.
Old 04-09-2007, 09:08   #13
superavukat

 
Varsayılan

alkollü çıkan üfeme testinden sonra aynı gün içinde ayrıca hastanede yaptırılmış alkolsüz çıkan kan tahlillerine itibar ediliyor , buna uygun kararlar var elimizde.
ancak tam prosedürünü bilmiyorum , özel hastanedir , devlet hastanesidir , adli tıp yetkili hastanesidir gibisinden ayrımlar gözetiyorlarsa bilgim dahilinde değil. Ama zaten çoğunlukla hakimin taktirine kalıyor.
Old 30-09-2007, 13:22   #14
Kartalkanat

 
Varsayılan

Polisin alkol kontrolü yapma yetkisi Karayolları Trafik Kanununun kendisine vermiş olduğu geniş yetkiden kaynaklanmakatdır. Bu kanunun 25-31 ve 60. maddelerinde Alkollü araç kullananlara uygulanacak olan idari yaptırımlar belirtilmektedir.

Üfleme şeklinde yapılan ölçümler Ceza Muhakemesi Kanunundaki hükümlerden ayrık tutulmuştur.
K.T.K'nun
ALKOLLÜ İÇKİ, UYUŞTURUCU VEYA KEYİF VERİCİ MADDELERİN ETKİSİ ALTINDA ARAÇ SÜRME YASAĞI:

Madde 48 - Uyuşturucu veya keyif verici maddeleri almış olanlar ile alkollü içki almış olması nedeniyle güvenli sürme yeteneklerini kaybetmiş kişilerin kara yolunda araç sürmeleri yasaktır.

(Değişik fıkra: 08/01/2003 - 4785 S.K./3. md.) Uyuşturucu veya keyif verici maddelerin cinsleri ile alkollü içkilerin etki dereceleri ve kandaki miktarlarını tespit amacıyla, trafik zabıtasınca teknik cihazlar kullanılır.


CEZA MUHAKEMESİ KANUNU ;
ŞÜPHELİ VEYA SANIĞIN BEDEN MUAYENESİ VE VÜCUDUNDAN ÖRNEK ALINMASI

Madde 75 - (Değişik madde: 25/05/2005-5353 S.K./2.mad)

(1) Bir suça ilişkin delil elde etmek için şüpheli veya sanık üzerinde iç beden muayenesi yapılabilmesine ya da vücuttan kan veya benzeri biyolojik örneklerle saç, tükürük, tırnak gibi örnekler alınabilmesine; Cumhuriyet savcısı veya mağdurun istemiyle ya da re'sen hâkim veya mahkeme, gecikmesinde sakınca bulunan hâllerde Cumhuriyet savcısı tarafından karar verilebilir. Cumhuriyet savcısının kararı, yirmidört saat içinde hâkim veya mahkemenin onayına sunulur. Hâkim veya mahkeme, yirmidört saat içinde kararını verir. Onaylanmayan kararlar hükümsüz kalır ve elde edilen deliller kullanılamaz.
(5) Üst sınırı iki yıldan daha az hapis cezasını gerektiren suçlarda, kişi üzerinde iç beden muayenesi yapılamaz; kişiden kan veya benzeri biyolojik örneklerle saç, tükürük, tırnak gibi örnekler alınamaz.
(7) Özel kanunlardaki alkol muayenesine ve kan örneği alınmasına ilişkin hükümler saklıdır.

Netice ve Sonuç; Alkollü araç kullanmak tehlikeli ve yasaktır. Neticesinde ölüm meydana gelirse TCK.83 'e ağır ceza gerektirir.

Saygılar
Old 04-01-2008, 15:00   #15
av.gzm

 
Varsayılan

Sayın Meslektaşlarım ;
elimde müvekkilin 2.28 promil alkol kullandığından bahisle verilmiş bir idari yaptırım kararı var.
söz konusu idari para cezasının verilmesini gerektiren yasal sınırlar nedir?karara itiraz etsek nasıl bir sonuç alabiliriz?
Saygılarımla..
Old 06-01-2008, 11:52   #16
atay

 
Varsayılan alkollü araç kullanmaya dair düşünceler

Okuduğum bir yazıda ABD'de meydana gelen ölümlü trafik kazalarının %50 sinden alkollü sürücüler sorumludur. bu önemli bir veridir. ülkemizdede sonucun buna yakın olduğunu düşünüyorum. bildiğiniz gibi ABD'de alkollü sürücülere ülkemizdekinden daha caydırıcı tedbirler uygulanmaktadır. bunlardan birisi araç kilididir. mahkeme kararıyla uygulanan bu yaptırımda araca ozel bir cihaz takılmakta ve bunbun maliyeti sürücüye yüklenmektedir. şahıs takılan bu cihaza üflemekte yasal sınırın altında ise alkol oranı aracı calıştırabilmektedir. yola çıktı diyelim.. 10-15 dakika sonra bir uyarı gelmekte ve yine sürücüye cihaza üflemesini istemektedir. güzel bir uygulama olduğunu düşünüyorum. alkollü araç kullanmanın ciddi bir suç olduğu bilincini yerleştirmek gereklidir. maalesef medya magazin haber kuşağına genelde konu olabilecek tarzda bu tür haberleri vermektedir. maaselef ciddiyetten uzak yapılan işler dostlar alışverişte görsün modundan öteye gitmemektedir. Şehirli olmanın temel kuralı hukukun meydana getirdiği kural ve kaideler içinde yaşamasıonı bilmektir. aynı zamanda kuralların dışına çıkanları uyarma ve şikayet mezanizmalarına gidebilme cesaretini ve azmini gösterebilmektir. saygılar sunarım..
Old 06-01-2008, 19:54   #17
superavukat

 
Varsayılan

Sayın Av.Gzm , yasal sınır 0.50 promildir.
Elinizde aynı gece adli tıp kurumundan alınmış 0,50 altında bir promili gösteren kan testi raporu olmadığı sürece de boşu boşuna cezaya itiraz etmeyin.
Ki zaten 2.28 promil 2 büyük rakı eder nesine itiraz edeceksiniz.

Kaldı ki , hiç alkollü olmasanız dahi , 50 şahit önünde polis size alkollüdür diye tutanak tuttuğu taktirde yine adli tıp kan testiniz olmadan hiçbir şey yapamazsınız. Zaten adli tıptan da polis sevketmediği sürece kan testi yapmıyorlarmış duyduğum kadarı ile.

Bu hususta verilen idari para cezalarına itiraz idare mahkemesinde yapılıyor , ehliyete el konulması cezasına ilişkin sulh ceza'da dava açılıyordu , artık onları da idare mahkemesine yollamaya başladılar görevsizlik kararı ile.
Herneyse , idare mahkemesi de yetkisi dahilinde olmasına rağmen bir tarafınızı yırtsanız dahi (ben yırttım) tanık talebinizi dikkate almıyor , yargılamada polisin tuttuğu (zaten itiraz ettiğiniz raporun ta kendisi) rapor delil olarak inceleniyor. Yazılı delil olarak zaten başka türlü bir delil verme imkanınız zaten yok. Yani savunma hakkınız tamamen elinizden alınıyor. Savunma hakkının kısıtlanmasına ilişkin Anayasaya aykırılık iddianız duymazdan geliyor (defalarca) , size ancak AIHM'de hakkınızı aramak kalıyor. Ama zaten dosyanız bölge idare mahkemesine ulaşmadan 6 ay geçiyor ehliyetinizi alıyorsunuz ve bu konu böyle devam ediyor.

Sonuç: Polis istediğini yapar.
Old 06-01-2008, 22:04   #18
Yücel Kocabaş

 
Varsayılan

Karayolları Trafik Yönetmeliği '' çıktı verebilen kalibrasyon ayarı yapılmış teknik cihaz '' kallanılarak yapılan ölçümlere karşı sağlık kurumuna sevk talebine imkan sağlamıyor. Bu yönden polise yapılacak itirazdan bir sonuç alınamayacağı , bu gibi hallerde tutanaklara ihtirazi kayıt konularak , vakit kaybetmeden kişisel imkanlarla bir hastaneye başvurulmasında yarar olduğunu düşünüyorum.
Saygılarımla.
Yönetmelik MADDE 97-...
b) Alkollü içki almış olarak kandaki alkol miktarına göre araç sürme yasağı;
1) Taksi veya dolmuş otomobil, minibüs, otobüs, kamyon, çekici gibi araçlarla kamu hizmeti, yük ve yolcu taşımacılığı yapan sürücüler ile resmi araç sürücüleri alkollü içki kullanmış olarak bu araçları süremezler.
2) Alkollü içki almış olarak araç kullandığı tespit edilen diğer araç sürücülerinden kanlarındaki alkol miktarı 0.50 promilin üstünde olanlar araç kullanamazlar.
c) ( Değişik bend : 18/05/2007 - 26526 S.R.G Yön/23.mad ) Alkollü içki almış sürücülerin ve kanlarındaki alkol miktarının tespiti esasları;
1) Alkollü olarak araç kullandığından şüphe edilen sürücüler; alkol tespitine ilişkin tarih, saat ve ölçüm sonucu ile cihaza ait seri numarasını gösterir çıktı verebilen ve kalibrasyon ayarı yapılmış teknik cihazlar kullanılarak trafik zabıtası tarafından kontrol edilir.
2) Trafik kazalarında kazaya karışan sürücülerin alkol durumları, kaza tespit tutanağını tanzim eden görevlilerce, bu bendin (1) numaralı alt bendindeki özelliklere sahip teknik cihazlarla olay yerinde tespit edilerek, kaza tespit tutanağına yazılır.
3) Yaralanmalı ve ölümle sonuçlanan trafik kazalarında; yaralının durumunun aciliyeti gibi sebeplerle teknik cihazla ölçümün mümkün olmaması halinde; bu sürücülerin sevk edildikleri sağlık kuruluşlarınca kan almak suretiyle alkol tespitleri yapılır. Sevk edilen sağlık kuruluşunun kan üzerinden tahlil yapabilecek tıbbi ve teknik imkânlara sahip olmaması halinde; bu kuruluşlarca alınan kan örnekleri adli tıp kurumu olan yerlerde bu kuruma, olmayan yerlerde kan üzerinden tahlil yapabilecek tıbbi ve teknik imkânlara sahip Sağlık Bakanlığına bağlı resmi sağlık kuruluşularına gönderilerek alkol tespiti yaptırılır.
4) Bu bendin (1) numaralı alt bendinde belirtilen teknik özelliklere sahip olmayan cihazlarla yapılan ölçümlere vaki itirazlar ile mütecaviz davranışlarda bulunulması veya cihazla ölçüme mukavemet gösterilmesi gibi durumlarda; sürücüler adli tıp kurumu, adli tabiplik veya Sağlık Bakanlığına bağlı resmi sağlık kuruluşlarına olay anından itibaren en geç iki saat içerisinde sevk edilerek (1) numaralı alt bentte belirtilen teknik özelliklere sahip teknik cihazın özelliklerine eşdeğer özelliklerdeki teknik cihazlarla veya kan aldırmak suretiyle alkol tespitleri yaptırılır. Yapılan tespitin değerlendirilmesinde; tespiti yapan kurum/kuruluş tarafından olay anından tespit yapıldığı ana kadar geçen süre de göz önünde bulundurularak sonuç belirlenir ve çıkan sonuca göre yasal işlem gerçekleştirilir.
5) Kandaki alkol miktarının teknik cihazlarla ve kan alınarak laboratuvarda tespit imkânlarının bulunmadığı hallerde, alkollü olarak araç kullandığından şüphe edilen sürücüler en yakın resmi sağlık kuruluşuna sevk edilerek, kurum hekimi tarafından alkol muayenesinden geçirilirler.
6) Yapılan tespit sonucunda belirlenen limitlerin üzerinde alkollü içki aldığı belirlenen sürücülerin Karayolları Trafik Kanununun 48 inci maddesine göre, birinci defada 6 ay, ikinci defada da 2 yıl süreyle sürücü belgeleri geçici olarak geri alınır. İkinci defa geri alma süresi sonunda sürücü, sürücü davranışı geliştirme eğitimine tabi tutulur ve başarılı olması halinde belgesi iade edilir. Üçüncü defa ve fazlasında ise, bu sürücüler, 6 aya kadar hafif hapis cezası ile cezalandırılırlar ve belgeleri 5 yıl süre ile geri alınarak psiko-teknik değerlendirme ve psikiyatri uzmanı muayenesine tabi tutulurlar; bu süre sonunda yapılacak psiko-teknik değerlendirme ve psikiyatri uzmanı muayenesi neticesinde belgesinin iadesinde sakınca bulunmayanlara sürücü belgesi iade edilir. Muayene sonucunda sürücü belgesinin iade edilmesinde sakınca bulunanlara ise sürücü belgesi verilmez.
Alkollü olarak ölümlü ya da yaralamalı trafik kazasına neden olunması halinde ağır kusurun varlığı kabul edilir.
Bu madde hükümlerine uymayanlara, Karayolları Trafik Kanununun 48 inci maddesine göre işlem yapılır.
Old 07-01-2008, 09:16   #19
tiyerianri

 
Varsayılan

Müvekkili polisler durduyor alkol testi yapıyor sonuç:0.65 promil.Müvekkil itiraz ediyor adli tıp'a götürüyorlar orda da üflemek suretiyle test yapılıyor sonuç:1,28 promil.Kan testi yapılmasını istiyor müvekkil ama polisler ve adli tıpta uykusu bölündüğü için rahatsız olan görevli kabul etmiyor.Tutanaklar zorla imzalattırılıyor ve ifadesinin bir nüshası dahi müvekkile verilmiyor.Yürütmenin durdurulması istemli idari işlemin iptali davasını açtım.Acaba bukonuda yürütmenin durdurulması kararının müsbet çıkma olasılığı var mıdır?
Old 13-02-2008, 00:00   #20
Avukat Kamer Akgül

 
Varsayılan selam

Merhabalar arkadaşlar. Bugün bana gelen bir soru üzerine siteden ararken uzun uzun yazdığınız bu konuya tesadüf ettim.Bu kadar ilgili varken bana bir yardım gelir umuduyla sorumu kıymetli katkılarınıza sunmak istiyorum.

Müvekkil servis şöförü ve alkollü araç kullanmaktan ehliyetine el konulmuş. Normalde 6 aylığına ehliyete el konulduğunu biliyorum ama servis şöförü olan bir kişinin ehliyetine el konulması durumunda sürenin daha kısa tutulması diye bir istisna var mı?
Old 15-07-2008, 16:45   #21
talveq

 
Varsayılan

Danıştay 8. Dairesinde açtığımız davada yürütmeyi durdurma kararı aldık..

Merhaba sevgili meslektaşlar..Danıştay 8. Dairesinde 2007/8946E. sayı ile ikame ettiğimiz davada Karayolları Trafik Yönetmeliğinin 97.maddesinin C bendinin 1 ve 4 alt bentlerinin yürütmesinin durdurulması ile müvekkilin sürücü belgesinin iadesi talebinde bulunduk. Mahkeme 12.05.2008 tarihli kararı ile Yönetmeliğin 97.maddesinin C bendinin 1 ve 4 alt bentlerinin yürütmesinin durdurulması ve müvekkilin sürücü belgesinin iadesine karar verdi. Bu durumda yönetmelik maddesinde 18.07.2007 tarihli değişiklikten evvelki hale gelindi...Buna göre alkolmetre cihazı ile yapılan ölçüme karşı çıkan sürücünün eskiden olduğu gibi kan örnekleri alınabilecek...Cumartesi günü gazetelerde haber olarak çıkardık bu değişikliği..O günden bu yana telefonlarımız susmadı..Mağdurlar aradı durdu bizi.Ama 2 aylık dava açma süresini kaçırmış çoğu kimse elbette..Ancak derdest davalarda emsal olacak bu karar..Zira İzmir İdare mahkemelerinde bugün bu kararı emsal göstererek başka bir davacı sürücü belgesini geri aldı...Bilgilerinize..
Old 15-07-2008, 22:48   #22
Yücel Kocabaş

 
Varsayılan

Bu kararı yayınlayabilirseniz yararlı olacaktır.
Saygılarımla.
Old 03-09-2008, 16:22   #24
Av.Onur Yazıcı

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan talveq
Scanner'da okutup sitede yayımlayacağım...
gerçekten bu kararı yayınlarsanız çok yararlı olacak şimdiden teşekkürler
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 
Konu Araçları Konu İçinde Arama
Konu İçinde Arama:

Detaylı Arama
Konuyu Değerlendirin
Konuyu Değerlendirin:

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Hakimin Yanıltması - Temyiz Süresinin Kaçırılması - Sanığın Avukatı Şikayeti bahar kesici Meslektaşların Soruları 42 28-07-2009 22:37
idari işlem ile idari eylem arasındaki farklar kerim Hukuk Soruları Arşivi 3 06-05-2006 14:44
Jandarma Kimlik Kontrolü orhan_b Hukuk Soruları Arşivi 0 18-02-2005 16:18


THS Sunucusu bu sayfayı 0,07020307 saniyede 15 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.