Koruma Kararı

Merhaba sayın meslektaşlarım, adli yardım bürosunca 6284 sayılı kanunun 4/1-ç maddesi uyarınca koruma kararı talepli dosyada görevlendirildim. Somut olayın kan davası ve zorla evlilik olması sebebiyle koruma kararı talep edilen kişi sayısı ondan fazla. Bu durumda koruma kararı talep edilen kişi sayısının hepsini dilekçede göstermeli miyim ayrıca talep eden ortalık kızışmasın diye koruma kararının tebliğ edilmesini istemiyor direkt kimliğinin değştirilmesini talep ediyor nasıl bir yol izlemeliyim, şimdiden teşekkür ederim.

Sayın Meslektaşım,
Koruma kararı talep edilen kişilerin hepsini dilekçede göstermeniz, infaz sırasında ortaya çıkabilecek tereddütleri gidereceği gibi verilecek kararın hepsine uygulanmasını sağlayacaktır. Koruma kararı taraflar yönünden uygulanacağından kararda yer almayan kişilerin korumadan yararlanamama durumu olacaktır.


6284 Sayılı Kanun 4.Maddesi '' (1) Bu Kanun kapsamında korunan kişilerle ilgili olarak aşağıdaki koruyucu tedbirlerden birine, birkaçına veya uygun görülecek benzer tedbirlere hâkim tarafından karar verilebilir:

a) İşyerinin değiştirilmesi.

b) Kişinin evli olması hâlinde müşterek yerleşim yerinden ayrı yerleşim yeri belirlenmesi.

c) 22/11/2001 tarihli ve 4721 sayılı Türk Medeni Kanunundaki şartların varlığı hâlinde ve korunan kişinin talebi üzerine tapu kütüğüne aile konutu şerhi konulması.

ç) Korunan kişi bakımından hayati tehlikenin bulunması ve bu tehlikenin önlenmesi için diğer tedbirlerin yeterli olmayacağının anlaşılması hâlinde ve ilgilinin aydınlatılmış rızasına dayalı olarak 27/12/2007 tarihli ve 5726 sayılı Tanık Koruma Kanunu hükümlerine göre kimlik ve ilgili diğer bilgi ve belgelerinin değiştirilmesi.'' demektedir.


Kimlik ve diğer bilgilerin değiştirilmesi talebini dilekçede açıkça belirtmeli ve alınan açık rızayı sunmalısınız.

6284 Sayılı Yasanın 8. maddesi ise '' (1) Tedbir kararı, ilgilinin talebi, Bakanlık veya kolluk görevlileri ya da Cumhuriyet savcısının başvurusu üzerine verilir. Tedbir kararları en çabuk ve en kolay ulaşılabilecek yer hâkiminden, mülki amirden ya da kolluk biriminden talep edilebilir.

(2) Tedbir kararı ilk defasında en çok altı ay için verilebilir. Ancak şiddet veya şiddet uygulanma tehlikesinin devam edeceğinin anlaşıldığı hâllerde, resen, korunan kişinin ya da Bakanlık veya kolluk görevlilerinin talebi üzerine tedbirlerin süresinin veya şeklinin değiştirilmesine, bu tedbirlerin kaldırılmasına veya aynen devam etmesine karar verilebilir.

(3) Koruyucu tedbir kararı verilebilmesi için, şiddetin uygulandığı hususunda delil veya belge aranmaz. Önleyici tedbir kararı, geciktirilmeksizin verilir. Bu kararın verilmesi, bu Kanunun amacını gerçekleştirmeyi tehlikeye sokabilecek şekilde geciktirilemez.

(4) Tedbir kararı, korunan kişiye ve şiddet uygulayana tefhim veya tebliğ edilir. Tedbir talebinin reddine ilişkin karar ise sadece korunan kişiye tebliğ edilir. Gecikmesinde sakınca bulunan hâllerde ilgili kolluk birimi tarafından verilen tedbir kararı şiddet uygulayana bir tutanakla derhâl tebliğ edilir.

(5) Tedbir kararının tefhim ve tebliğ işlemlerinde, tedbir kararına aykırılık hâlinde şiddet uygulayan hakkında zorlama hapsinin uygulanacağı ihtarı yapılır.

(6) Gerekli bulunması hâlinde, tedbir kararı ile birlikte talep üzerine veya resen, korunan kişi ve diğer aile bireylerinin kimlik bilgileri veya kimliğini ortaya çıkarabilecek bilgileri ve adresleri ile korumanın etkinliği bakımından önem taşıyan diğer bilgileri, tüm resmi kayıtlarda gizli tutulur. Yapılacak tebligatlara ilişkin ayrı bir adres tespit edilir. Bu bilgileri hukuka aykırı olarak başkasına veren, ifşa eden veya açıklayan kişi hakkında 26/9/2004 tarihli ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun ilgili hükümleri uygulanır.

(7) Talep hâlinde ilgililere kişisel eşya ve belgelerinin kolluk marifetiyle teslimi sağlanır.'' demektedir.

Buna göre koruma kararının tebliği zorunludur, kişinin hakkında alınan tedbirden haber edilmesi hukukun ve savunma hakkının da bir gereğidir.

Siz aynı maddenin 6.fıkrası uyarınca bilgilerin gizli tutulması ve yeni bir tebligat adresi belirlenmesini talep edebilirsiniz.
Saygılar.

Öncelikle verdiğiniz bilgiler için çok teşekkür ederim,son bir sorum olacak aleyhine tedbir talebi istenilen kişi sayısı çok fazla ve açıkçası hiçbirinin tcsi bilinmediği gibi bazılarının adresi de bilinmiyor dilekçeye yalnızca isim soyisim yazsam herhangi bir sorunla karşılaşır mıyım?

Muhtemelen infaz aşamasında bir takım sorunlarla karşılaşırsınız ancak elde ki verilerle yetinmenizden ve bu verileri kullanmanızdan da başka yol yok gibi.

Alıntı: Yazan Avukat2516 Öncelikle verdiğiniz bilgiler için çok teşekkür ederim,son bir sorum olacak aleyhine tedbir talebi istenilen kişi sayısı çok fazla ve açıkçası hiçbirinin tcsi bilinmediği gibi bazılarının adresi de bilinmiyor dilekçeye yalnızca isim soyisim yazsam herhangi bir sorunla karşılaşır mıyım?

Bir dosyamda birden fazla şiddet uygulana karşı koruma kararı istedim.
Mahkeme, her bir kişi için ayrı dilekçe yazmamı istedi. Tefrik edin dedim )) Olmazmış. Farklı değişik iş numarası ile karar alabildim.

Uygulama birliği var mı bu noktada bilemiyorum.

Saygılar,

Alıntı: Yazan Avukat2516 Öncelikle verdiğiniz bilgiler için çok teşekkür ederim,son bir sorum olacak aleyhine tedbir talebi istenilen kişi sayısı çok fazla ve açıkçası hiçbirinin tcsi bilinmediği gibi bazılarının adresi de bilinmiyor dilekçeye yalnızca isim soyisim yazsam herhangi bir sorunla karşılaşır mıyım?

Meslektaşım, malumunuz HMK 119 davalının ad, soyad ve adresini yazılmasını istiyor. T.C. numarasını yazmak zorunlu değil. Yargıtay, davalı adresi bilinmiyorsa mahkemenin kolluk marifetiyle araştırması gerektiğini söylüyor. Dolayısıyla karşı tarafın ad ve soyadını yazmak yeterli ancak aynı ad ve soyadda başkalarının da olması ihtimaline karşın, kişinin doğduğu ya da bulunduğu düşünülen il gibi bilgilere yer vermek faydalı olacaktır.


Sayın Bozoğlu da güzel bir bilgi vermiş. Bilmiyordum bunu. Sanırım mahkemenin kararı yerinde. Zira tüm isimler yazılırsa, aralarında husumet bulunanların birbirleri hakkında bilgi edinmelerine sebep olunabilir.

Merhaba meslektaşlarım. Benim de koruma kararına ilişkin bir sorum var, yeni bir soru başlığı açmak istemedim.

Müvekkil bir kavgaya karışıyor, darp ediliyor ve olay savcılığa intikal ediyor. Şüphelilerden 3ü hakkında kolluk amirliğince 30 günlük koruma tedbiri kararı veriliyor ve aile mahkemesince de kararlar onaylanıyor. Kolluk amiri 22.09.2021 de karar veriyor, aile mahkemesi 23.09.2021 de onaylanmasına ilişkin kararı veriyor. Tedbirlerin süresi bitti, aile mahkemesi değişik iş dosyalarından tedbirin uzatılmasını talep edeceğim.

Fakat bu 3 şüpheli haricinde 2 şüpheli daha var onlar gözden kaçırılmış olsa gerek. Bu 2 şüpheli de müvekkil ve eşi aleyhine koruma kararı aldırmış. İtiraz süresi de geçmiş. Soruşturma dosyasında müvekkilin darp edildiğine ilişkin rapor da mevcut. Koruma kararı aldıran 2 şüphelinin hastane raporlarına göre darp izine rastlanmamış.

1 - Şu aşamada müvekkil aleyhine koruma kararı aldıran 2 şüpheliye karşı biz de koruma tedbiri talebinde bulunabilir miyiz, aldırdıkları karar koruma kararı verilmesine engel teşkil eder mi?

2 - Koruma süresi bittikten sonra kaç gün içinde uzatılması talebinde bulunabiliriz, herhangi bir süre sınırı var mı?