Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Banka kredisi için yapılan satıştan sonra evin gerçek sahibe devirden kaçınma

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 24-02-2017, 10:55   #1
Av. Gökhan Özs.

 
Varsayılan Banka kredisi için yapılan satıştan sonra evin gerçek sahibe devirden kaçınma

İyi günler sayın Meslektaşlarım;

Bir vaka husunda yardım ve görüşlerinizi beklemekteyim;

Taraflardan biri (A), evini gerçek fiyatının çok altında bir miktar kredi alabilmek* için kendi oturduğu ve sahip olduğu (A) (fakat tapuda başka bir aile ferdine (B) ait gözüken) evini bir tanıdığına (C) satmış, kredi bedelini kendi almış ama kredi taksitlerini de bankaya kendi yatırmaya devam etmiştir.

Evi devrelan (C) evin gerçek değerini fark edince bir süre sonra evi gerçek sahibine (A) geri devretmesi gerekirken bunu yapmamış ve üçüncü bir şahsa satmak istemektedir. Evin gerçek sahibine de üstü kapalı tehditlerle birkaç bin TL verip geriye dönük bir kira sözleşmesi ve tahliye taahhütnamesi imzalatmıştır.

Bu durumda;
1) 3 dava açılması uygun mudur? Tapu Tescilinin iptali, Asliye Hukuk / Kira kontratının iptali, Sulh Hukuk / Tehdit ve dolandırıcılık, savcılığa şikayet ve akabinde ceza davası.

2) Tapu tescilinin iptali davası açılması için evde oturan gerçek sahibinin (A) davacı olması yeterli midir yoksa tapuda eski sahibi gözüken akrabanın da (B) davaya taraf olarak eklenmesi istenmeli midir?

3) Bu tip bir tapu tescilinin iptali ve kira sözleşmesinin iptali davaları konusunda paylaşabileceğiniz Yargıtay kararı bulunmakta mıdır?


Saygılarımla.


* (A), kredi notu düşük olduğundan tüketici kredisi vb. alamadığından ve Konut kredilerinde faiz ve vade avantajları için bu yola gitmiştir.
Old 24-02-2017, 12:49   #2
GÜLSÜM ÖNAL

 
Varsayılan

Olayınızda taraflar arasındaki ilişki İnançlı temlik hükümlerine göre çözülmelidir. İspat yükü A'nın üzerindedir...( A nın; gerek B ve gerekse C ile gerçek malik olduğu, taşınmazların iade edileceğine dair yazılı sözleşmesinin olup olmadığı aranacaktır...)
Old 24-02-2017, 14:05   #3
Av. Gökhan Özs.

 
Varsayılan

Evet, öncelikle hatırlattığınız ve cevabınız için teşekkürler.

Taşınmazların iade edileceğine dair yazılı sözleşme bulunmamakta. Kredi ödemelerinin de (A) tarafından yapılıyor olmasına güveniyoruz bu hususta. Sorumu şu şekilde düzeltmem gerekiyor sanırım;

Banka dekontları ve ödemeleri, gayrimenkulün değerinin çok düşüğü bir fiyattan satılması gibi hususlar inançlı işlemde ispat için delil kabul edilir mi yoksa sadece sözleşme bulunması mı gerekmektedir?

HGK ve 2012 öncesi 14. HD. si inanç sözleşmesinden doğan davalarda yemin delili gibi yazılı olmayan delillere de dayanılabileceğini kabul etmesine karşın, 1. HD. bu gibi davalarda yemin deliline başvurulamayacağını , iddianın yazılı delille kanıtlanması gerektiğini benimsemekte. 2012 sonrası 14 HD. ise tamamen imzalı evrak istiyor.
YARGITAY 14.HUKUK DAİRESİ
Esas No: 2011/15421 Karar No: 2012/512
Karar Tarihi: 19.01.2012
ÖZET: İnanç sözleşmesi, yazılı delille kanıtlanabilir. Bu yazılı delil, tarafların getirecekleri ve onların imzalarını taşıyan bir belge olmalıdır. Yazılı delil bulunmasa da, yanlar arasındaki uyuşmazlığın tümünü kanıtlamaya yeterli sayılmamakla beraber bunun vukuuna delalet edecek karşı tarafın elinden çıkmış (inanılan tarafından el ile yazılmış fakat imzalanmamış olan bir senet veya mektup, daktilo veya bilgisayarla yazılmış olmakla birlikte inanılanın parafını taşıyan belge, usulüne uygun onanmamış parmak izli veya mühürlü senetler gibi) yazılı delil başlangıcı niteliğinde bir belge varsa inanç sözleşmesi <tanık> dahil her türlü delille ispat edilebilir.
Old 24-02-2017, 16:28   #4
GÜLSÜM ÖNAL

 
Varsayılan

Banka dekontları -havale-- mevcut bir borcun ödenmiş olduğuna karinedir.( havale-ödeme dekont açıklayıcı beyanların varlığını bilmemekle birlikte) ..
Taraflar arasında vekalet ilişkisi de yoktur. Rayiç değer altında satılması iddiası iş bu davada dinlenilmez. Zira mülkiyet hakkı kapsamında hareket etmektedir.
İddianız ancak kesin deliller ile ispatlanmalıdır. yazılı delil, ikrar,yemin ... yazılı delil başlangıcı var ise tanık dinletilebilir kanısındayım....
''..Dava, inanç sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Yazılı delil veya davanın tamamen ispatına kafi olmamakla beraber vukuuna delalet edebilecek karşı taraf elinden çıkmış bir belgeyi dosyaya ibraz edememiş ve iddiasını yazılı delil veya yazılı delil başlangıcı ile kanıtlayamamıştır. Ancak; davacı dava dilekçesinde "kanunen muteber bil cümle delil" ve delillerin hasrına dair dilekçede "diğer yasal deliller" demek sureti ile, her türlü delile dayandığını açıkladığından, yemin deliline de dayanmış sayılır. Bu durumda davacıya, davalıa yemin teklif etme hakkı hatırlatılarak, sonucuna göre karar verilmesi gerekir. ..''
T.C.YARGITAY 14. HUKUK DAİRESİ E. 2008/1407 K. 2008/2643
T. 3.3.2008
Old 26-02-2017, 12:37   #5
moltisanti

 
Varsayılan

Merhaba,

Ben meslektaşlarımın aksine olayda ''inançı temlik'' hükümlerinden ziyade ''muvazaa'' hükümlerinin uygulanması gerektiği kanaatindeyim. Bildiğiniz üzere inançlı işlemler -aslında şeklen geçersiz olmalarına rağmen- yargıtay tarafından kabul edilmekte ancak muvazaalı işlemler kabul edilmemektedir. İki işlemin arasındaki fark ise muvazaada bulunan ''üçüncü kişileri aldatma kastıdır''. Oysa tarafları inançlı temliğe iten sebepler ise daha farklıdır. (Teminat sağlama amacı veya işlem konusu malvarlığının yönetilme isteği gibi)

İspat bakımından ise yine meslektaşlarımın belirttiği gibi yazılı delil şarttır. Ancak yazılı delil başlangıcı varsa takdiri delillere başvurabilirsiniz. İspat hukuku bakımından elinizdeki belgeler tam ise dava tarihindeki malike yönelteceğiniz ''tapu kaydının düzeltilmesi davası'' ile sonuca ulaşabileceğiniz kanaatindeyim.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
2001 yılından sonra banka kredisi ile alınan evin anlaşmalı boşanmada hukuki durumu ? Ayshek83 Meslektaşların Soruları 0 21-02-2009 19:29


THS Sunucusu bu sayfayı 0,05070305 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.