ailenin korunmasına dair kanunda ihtiyati tedbir sorunu!!!!!

bildiğim kadarıyla sıra cetvelinde ihtiyati tedbir konulan mal ile aynı malın ihtiyati hacizli olması durumunda elinde ihtiyati haciz kararı olana öncelik veriliyor. Fakat uygulamada ihtiyati tedbirin hangi nedenle mahkeme tarafından konulduğuna bakılıyor. Eğer davanın konusu taşınmazın yada taşınır malın aynına veya ayni haklarına dair ise elinde ihtiyati haciz kararı olan şahsın önceliği kalmıyor. Ancak benim aklımı karıştıran konu Ailenin Korunmasına Dair Kanun uyarınca aile mahkemesine başvurduğumuzda; bu kanun kapsamında sadece tedbir nafakası talep edebiliyoruz. Acaba bu kanun kapsamında yapacağımız bir başvuruda eşin mevcut mallarını satmaması için ihtiyati tedbir isteyebilir miyiz aile mahkemesinden? En azından 6 aylığına da olsa eşin mallarına tedbir konur ve açılacak boşanma davasına kadar eşin diğer eşten mal kaçırmasının önüne geçilir. Fakat bir başka sorun daha çıkabilir bu aşamada aile mahkemesi belirtilen kanun kapsamında yazmasada kanunu zorlayarak tedbir kararı verdiğinde, 6 ay içinde tedbir konulan malın sahibi eşe karşı 3. kişi icra takibine başlasa ve ihtiyati haciz kararı olsa sıra cetvelinde tedbir kararı olan eşin önüne geçer mi???

Şimdi! boşanma davası açılana kadar aile mahkemesinden Ailenin Korunmasına Dair Kanun gereği malların üzerine tedbir konulmasını talep ettiğimizde acaba aynı aile mahkemesinden ihtiyati haciz talep edebilir miyiz? Yoksa ihtiyati Haciz kararını sadece hukuk mahkemeleri borç ilişkilerinde borçlunun mal kaçırma ihtimali olduğunda mı verir? Bu şekilde sallantıda olan bir evlilikte eşin mal kaçırmasının önlemek için aile mahkemesinden tedbir kararı yanında sonradan sıra cetvelinde şiddet uygulayan eşin alcaklıları yani elinde haciz kararı olan 3. kişinin; mağdur eşin önüne geçmemesi için, mağdur eş de ihtiyati haciz kararı alabilecek midir ihtiyati tedbir almak yerine??? Somut hale getirirsek anlaşamayan bir ailede koca kadına şiddet uyguluyo kadın kocadan boşanmak istiyor ancak boşanma davası açmadan önce Şiddete Karşı Ailenin Korunmasına dair kanun hükümlerine göre tedbir nafakası yanında evlilikten sonra alınan bir arabanın üzerine ihtiyati tedbir koydurmayı bu kanun kapsamında talep edebilir mi? Ancak bu arada kocaya karşı herhangi bir borç ilşkisinden dolayı icradan takip başlasa ve alacaklı 3. kişi aynı arabaya haciz koydursa sırf hacizden dolayı sıra cetvelinde tedbir kararı olan eşten öne geçermi? işte bu yüzden mağdur eş bu olumsuz ihtimalin oluşmaması için ailenin korunmasına dair kanun kapsamındaki başvurusunda mal için ihtiyati haciz isteyebilir mi aile mahkemesinden???? Bence boşanma evresine gelen eşler genellikle mal kaçırdıkları için dava açılana kadar eğer ailenin korunmasına dair durumlarda ortaya çıkmışsa( şiddet, evden kovma gibi) sadece tedbir nafakası talep edilebilmesi yanında eşin malları üzerinde ihtiyati tedbir, aynı zamanda sıra cetvelinde sonradan ortaya çıkabilecek hacizli şahsın öne geçme gibi olumsuz durumların önüne geçmek için aile mahkemesinden ihtiyati haciz bile istenebilmeli. tabi bu olması gereken hukuk olan hukuk nasıl bilmiyorum?? Birde İHTİYATİ HACİZ KARARI HER MAHKEMEDEN İSTENEBİLİR Mİ? İLLA ARADA BORÇ İLŞİKİSİNİN Mİ OLMASI GEREKİR? AİLE HUKUKUNDAN KAYNAKLANAN İLİŞKİLERDE İHTİYATİ HACİZ KARARI ALABİLİR MİYİZ EĞER İHTİYATİ TEDBİR İHTİYATİ HACZİN ÖNÜNE GEÇİYORSA TABİ.

Sevgili meslektaşım, ailenin korunması hakkında kanun, aile bireylerinin vücut bütünlüğünü korumaya yönelik hükümler içeriyor.'uygun görülecek başkaca tedbiler' denmi ama bunlarında malvarlığıyla ilgili olamayacağını düşünmüyorum.(kanunun amacına aykırı olacağından)Tazminat, nafaka veya katılma alacağıyla ilgili olarak bu kanuna dayaılamamalı.
Bence açacağınız boşanma davasında tazminat, nafaka ve alacaklar için menkul, gayrimenkul mallar için tedbir isteyebilirsiniz. Boşanma davası açmadan böyle bir tedbir talep ederseniz muvazaalı olduğu düşünülecektir.

http://www.turkhukuksitesi.com/showthread.php?t=9304 bu forumlara bakabilirsiniz birde, forum içinde forumdeğişik görüşler var. ihtiyati haciz olamayacağını düşünüyorum. İ.İ.K. 257. maddeye göre rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş alacaklar için istenebileeği yazıyor. Yani belirsiz miktardaki tazminat nafaka alacakları içn olamayacğını düşünüyorum.