Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

ikinci tanık listesi sayılır mı

Yanıt
Old 23-04-2007, 17:21   #1
Seher

 
Varsayılan ikinci tanık listesi sayılır mı

Davacı olduğum davada mahkeme delillerimi bildirmek için süre verdi.Bende cevap dilekçemi ve delillerimi sundum dilekçemde cevap dilekçemin içinde ALİ .... isimli şahıs satışı bildiği konusunda duruşmada tanık olarak dinlenecektir dedim.Duruşma zaptına dava dilekçemizdeki tanıklarımızdan ali... hazırdır dinlensin dedi.şeklinde yazıldı.Bu tanık listesi olrak kabul edilebilir mi? başka tanık sunabilir miyim?Hakim bana bir daha tanık dinletemezsiniz dedi fakat taraflara delil listesi ve tanık listelerini sunmak için kesin mehil verdi.İstem sonucunda tanık dinleteceğim diye yazmamıştım şahsın adı dilekçenin içinde geçiyor.
Old 23-04-2007, 19:15   #2
Av.Burhan FILIZÖZÜ

 
Varsayılan

Sayın meslektaşım, hakimin vermiş olduğu kesin mehil süresi içinde olmak kaydı ile tanık listesi verebileceğinizi düşünüyorum.Zira daha henüz kesin süre sona ermemiş iken, delillerinizi teksif etmiş sayılmamalısınız diye düşünüyorum.Saygılarımla
Old 23-04-2007, 19:18   #3
avturker

 
Varsayılan

T.C.
YARGITAY
13. HUKUK DAİRESİ
E. 2002/13515
K. 2003/1964
T. 27.2.2003
• ALACAK DAVASI ( Davacının Satış Vaadi Sözleşmesiyle Sattığı Taşınmazına Ait Satım Bedellerini Alamaması Üzerine Açmış Olduğu Alacak Davası Olması )
• VAKIALARIN İSPATI ( Mahkemenin Hangi Vakıaların İspatı İçin Delil Gösterileceğini ve Gösterilen Delillerin Neler Olduğunu Tespit Etmesinin Gerekmesi )
• MEHİL ( Delil İbrazı İçin Verilen Sürenin İstenilen Delillerin İbrazını Temine Uygun ve Elverişli Bir Süre Olmasının Gerekmesi )
• DELİL ( Mahkemece Hangi Delillerin İbraz Edileceği Açıklanmadan Soyut Bir İfadeyle Delillerin Bildirilmesini İstemesinin Hukuka Aykırı Olması )
1086/m.217
ÖZET : HUMK. 217 ve devamı maddeleri gereğince, mahkemenin hangi vakıaların ispat için delil gösterileceğini ve gösterilen delillerin neler olduğunu tespit ettikten sonra, taraflardan delilerini göstermelerini istemesi gerekir. Mahkemece, hangi delillerin ibraz edileceği açıklanmadan, soyut bir ifadeyle delilerin bildirilmesi istenmiştir. Bununla birlikte, verilen süreninde, istenilen delillerin ibrazını temine uygun, elverişli bir süre olması da gerekir. Yerel mahkemece, bu yön üzerinde durulmadığı gibi davalı karşı davacı tarafından ibraz edilen diğer deliler yönünden bir araştırma yapılmadan hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır. o halde mahkemece yapılacak iş; hangi vakıaların ispatı için delil gösterileceğini ve gösterilecek delillerin neler olduğunu tespit ettikten sonra, davalı karşı davacıya bu konuda delilerini ibrazı için uygun bir mehil vermesi, davacı-karşı davalının karşı delileri toplanıp, deliller değerlendirildikten sonra sonucuna uygun bir karar verilmelidir.

DAVA : Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalılardan Turan K. avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:

KARAR : Davacı, 13.10.1998 tarihli satış vaadi sözleşmesi ile mülkiyeti kendisine ait taşınmazın davalılara satışını vaad ettiğini, 610.000 DM satış bedelinin 30.000 Dm.ni vadesinden sonra ödediklerini, 30.9.2000 tarihinde ödenmesi gereken 190.000. DM ise keşide edilen ihtarnameye rağmen ödemediklerini ileri sürerek 13.10.1998 tarihli satış vaadi sözleşmesinin feshine, tapu kaydındaki şerhin de terkinine karar verilmesini istemiştir.

Davalılar, davanın reddini dilemiş, davalı Turan K., bu dava ile birleştirilen davasında satışı vaad edilen taşınmazın harabe olarak teslim alındığını, otelin 1999 yaz sezonunda açılabilir hale getirilebilmesi için 150.000.000.0000 Tl.nı aşan masraf yaptığını ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakkı saklı kalmak üzere 50.000.000.000 Tl.nın yasal faizi ile birlikte davalı karşı davacıdan alınmasını istemiştir.

Mahkemece, 13.10.1998 tarihli satış vaadi sözleşmesinin feshine satış vaadi şerhinin terkinine, birleşen davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davalı karşı davacı Turan Kubat tarafından temyiz edilmiştir.

1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı karşı davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekir.

2-Davalı karşı davacı birleşen davasında; satış vaadi sözleşmesine konu taşınmaza, faydalı ve zaruri masraflar yaptığını ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakkı saklı kalmak kaydıyla, 50.000.000.000 Tl.nın yasal faizi ile birlikte tazminini istemiştir. Birleşen davanın davacısı, gerek açtığı davada, gerekse bu dava süresinde, bir takım delillerini bildirmiştir. Mahkemece, 29.5.2002 günlü oturumda, davalıya delillerini bildirmek üzere 10 günlük kesin süre verilmiştir. Karşı davacı, bu süre içerisinde delillerini bildirememiş, yeniden ek süre istemiştir. Yerel mahkemece, karşı davacı kesin sürede delillerini ibraz edemediğinden, ispat edilemeyen davanın reddine karar verilmiştir. HUMK. 217 ve devamı maddeleri gereğince, mahkemenin hangi vakıaların ispat için delil gösterileceğini ve gösterilen delilerin neler olduğunu tespit ettikten sonra, taraflardan delilerini göstermelerini istemesi gerekir. Mahkemece, hangi delillerin ibraz edileceği açıklanmadan, soyut bir ifadeyle delilerin bildirilmesi istenmiştir. Bununla birlikte, verilen süreninde, istenilen delillerin ibrazını temine uygun, elverişli bir süre olması da gerekir. Yerel mahkemece, bu yön üzerinde durulmadığı gibi davalı karşı davacı tarafından ibraz edilen diğer deliler yönünden bir araştırma yapılmadan hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır. o halde mahkemece yapılacak iş; hangi vakıaların ispatı için delil gösterileceğini ve gösterilecek delillerin neler olduğunu tespit ettikten sonra, davalı karşı davacıya bu konuda delilerini ibrazı için uygun bir mehil vermesi, davacı-karşı davalının karşı delileri toplanıp, deliller değerlendirildikten sonra sonucuna uygun bir karar verilmelidir. Mahkemece usul hükümlerini gözardı edilerek birleşen davanın reddine karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.

SONUÇ : Yukarıda açıklanan 1. bent gereğince davalının diğer temyiz itirazlarının reddine, temyiz olunan kararın 2. bentte açıklanan nedenle davalı karşı davacı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 27.2.2003 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Old 23-04-2007, 19:19   #4
Av.Turan

 
Varsayılan

burhan beyin düşüncesine katılıyorum.siz daha delil listesi vermediğinizden delil listesi verebilirsiniz.
Old 24-04-2007, 15:05   #5
Bahadır Turan DURMAZ

 
Varsayılan

Kural olarak ikinci tanık listesi verilmesi, verildikten sonra dinlenmesi, dinlense bile karara esas alınması mümkün değildir.İkinci tanık listesi verme yasağı kamu düzeni ile ilgilidir. Taraflar ileri sürmese de davanın her aşamasında dikkate alınmak zorundadır. Yerel Mahkeme dikkate almasa bile Yargıtay tarafından mutlaka bozulacaktır. Ancak bahsedilen şey "tanık listesidir".

Cevap dilekçesi içerisinde tanık olarak bir şahsının isminin geçmesi durumu "tanık listesi" sunumu olarak değerlendirilemez.
Hangi listenin tanık listesi olduğu hususuna HUMK 274. maddesi açıklık getirmiştir buna göre;
"Madde 274 - Şahit ikame edecek kimse evvelemirde bunların isim ve şöhreti ve mahalli ikametleriyle hüviyetlerini tayine medar olacak evsafı sairelerini muhtevi listeyi mahkemeye takdim eder. Bu listede gösterilmemiş olan kimseler şahit olarak istima olunamaz ve ikinci bir liste verilemez."

Denmektedir. Görüldüğü üzere tanıklar bir liste şeklinde, ismi şöhreti, ikametgahı vs hususlar bildirilerek sunulur. Zira, makheme bu listeye dayanarak tanıklara tebligat çıkarabilmelidir. Aksi halde cevap dilekçesi içerisinde "bu konuya ahmette şahittir" denmesi tanık listesi ibrazı olarak değerlendirilemez.

Sonuç olarak, siz listenizi süresinde verin, dosyaya sokun. Hakim isterse dikkate almasın tanıklarınızın dinlenemeyeceğine karar versin. Bozma sebebi olarak ileri sürebileceğiniz bir sebebiniz daha olur..
Old 24-04-2007, 19:52   #6
Hasan Coşkun

 
Varsayılan

Dava ya da cevap dilekçesinde bir tanık ismi geçmesi sadece şu sonucu doğurur.Siz daha sonra bir tanık listesi verirseniz ve cevap dilekçesindeki kişiyi yazmazsanız bile o kişi sanki listede varmış gibi dinletebilirsiniz.Ayrıca dilekçemdeki tanık hazırdır dinlensin ifadesi tanıklarınızın bununla sınırlanması anlamına gelmez.
Old 18-03-2009, 19:38   #7
caner87

 
Varsayılan

Dava açılmış.Davalı taraf kendi imkanlarıyla cevap dilekçesi yazmış,cevap dilekçesinde deliller kısmına iki adet tanık ismi verilmiş, adres bildirilmemiş ve sair deliller denmiş.
Şimdi, asıl delil listesi verilmediği için bunlarla bağlı olduğumuz düşünülemez değil mi?
Old 18-03-2009, 20:30   #8
caner87

 
Varsayılan

Ayrıca cevap dilekçesinde deliller kısmına 3 adet tanık ismi yazılmış ve sair deliller denilmiş ise, bu 3 tanık -ad ve soyadı ile belli- isimlerinden birinden ya da hepsinden vazgeçmek mümkün olur mu?
Old 18-03-2009, 21:11   #9
caner87

 
Varsayılan

Buldum.
Burada mühim olan kesin süre kavramı ve bunun ne kadar süre olduğu,sonuçları ve bu durumun tarafa açık bir dille ihtarıdır.
Dolayısı ile tensip tutanağında yazılı 10 gün içinde ilk itirazlar ile esas hakkındaki cevabı ve varsa karşı delilleri mahkemeye bildirme ,şeklindeki süre en azından delil listesi için kesin süre anlamına gelmiyor.Çünkü hakimin delil için eğer tanık bildirilmiş ise bu tanıkların kim ve ne için olduğunu kesin süre vererek ihtarda bulunması gerekiyor ki verilen delil listesi içinde yer alan tanık listesinin ne anlam ifade ettiği anlaşılsın.
Yazılı yargılama usulündeki İlk itiraz için zaten 10 günlük cevap süresi yasadan kaynaklanıyor.Burada bir sorun yoktu zaten.


Gerçi yukarıda ve başka forumlarda da tartışılmış ancak bir an telaşa kapıldım süre geçti telaşı
Old 19-03-2009, 00:23   #10
didem kunal

 
Varsayılan

verilen kesin süre içerisinde delil listesi ve içerisinde tanıklarınızı bildirir bir dilekçe verdiyseniz mahkemeye ozaman ikinci bir dilekçe kabul edilemeyecektir. Anak dilekçeniz içerisnde herhangi bir yerinde Ali den bahsetmiş iseniz bu tanık listesi sunmuş olduğunuz anlamına gelmez.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 
Konu Araçları Konu İçinde Arama
Konu İçinde Arama:

Detaylı Arama
Konuyu Değerlendirin
Konuyu Değerlendirin:

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
ikinci kez suç işlemek Av.Selcan Güngör Meslektaşların Soruları 6 24-04-2007 22:05
tanık listesinde tanıdığın soyadının yanlış yazılması halinde bu tanık dinlenirmi? dilekgulsen Meslektaşların Soruları 6 16-03-2007 10:56


THS Sunucusu bu sayfayı 0,03455496 saniyede 16 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.