Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Hukuk Soruları Hukukçu olmayan üyelerimizin hukukla ilgili sorularına ayrılmış iletişim alanı. Lütfen Dikkat : THS bir hukuki danışmanlık sitesi değildir ve bu foruma da "hukuki danışma" niteliği taşıyan sorular yöneltilemez. Alanda soru sormadan önce lütfen Hukuk Soruları Alanı Kural ve İlkelerimizi okuyunuz.

evlat edinme

Yanıt
Old 17-06-2007, 19:42   #1
tuval2310

 
Varsayılan evlat edinme

merhabalar,
evlat edınme ıle ılgılı bır soru aklıma takıldı.bılındıgı gıbı evlatlık ılışkisi bu konudaki mahkeme kararının kesinleşmesi ile kurulmaktadır.ancak gunluk hayatta bır cok kişi yenı dogmuş bir bebegi sanki kendı cocuklarıymış gibi nüfusa kaydettiriyor.Burada mahkeme kararına tabi bir işlem bu karar olmaksızın yapılıyor.bu durumda buradaki ilişkinin hukuki durumu nedir?
remi şekle uyulmamış ancak taraflarında iradeleri bu cocugu evlet edınmektir..şimdi bu iradeyi gormezden gelip bu işlemi gecersiz mi kabul etmeliyiz yoksa taraf iradeleri ve menfaatleri zaten bu ilişkinin gecerliligini gerektirir diyip evlatlık ilişkisi vardır mı demelıyız?
Old 20-06-2007, 12:40   #2
Emin Cihan UYSAL

 
Varsayılan

Bulunduğunuz yerde nüfus idaresi yoksa posta ile aşağıdaki belgeleri gönderirseniz kayıt işlemi yapılabilir. Aynı zamanda noter kanalı ile bir
vekil seçilerek de işlemler yapılır.
· Çocuğun doğum belgesi
· Anne veya babanın nüfus cüzdanları,
· Aile cüzdanı,
· Posta ücreti gönderilerek post yolu ile, anne veya babadan birisinin direkt başvurusu ile 30 gün içerisinde kayıtlı bulundukları nüfus müdürlüklerine bildirmeleri gerekmektedir.

-Evlilik içinde doğan çocuklar, babalarının nüfusta kayıtlı oldukları haneye baba soyadıyla; evlilik dışında doğan çocuklar anasının bekarlık hanesine, anasının bekarlık soyadı ve bildirilen baba adıyla; tanınan veya babalığına hükmedilen çocuklar baba hanesi baba soyadı ile tescil edilirler.

Bildirim Yükümlülüğü
Doğum olaylarına ilişkin beyanlar nüfus memurları tarafından doğum tutanaklarına geçirilir. Tutanaklar, olayı beyan eden kişi ve tutanağı düzenleyen nüfus memuru ile nüfus şefi veya nüfus müdürü tarafından imzalanır.
Bildirim; veli (ana, baba), vasi, kayyım, bunların bulunmaması halinde, çocuğun büyük ana, büyük baba veya ergin kardeşleri ya da çocuğu yanında bulunduranlar tarafından, doğumu gösteren resmi belgeye dayanarak yapılabileceği gibi sözlü beyana dayalı olarak da yapılabilir.
Doğumevlerinde, hastanelerde, ceza ve tevkif evlerinde, vapur, tren, uçak gibi genel yolcu taşıtlarında olan doğumların yazdırılması ödevi bu maddenin ikinci fıkrasında belirtilen kişilere aittir.
15 yaşını dolduran küçük kendi isteği ve velisinin rızası ile mahkemece ergin kılındığı takdirde kendisi, ergin kılınmadığı takdirde atanacak kayyım tarafından çocuğun bildirimi yapılır. Ancak; annenin ergin olmaması ve çocuğun da kanuni süresi içinde bildirilmemiş olması halinde, çocuğu yanında bulunduran yakınları veya köy ya da mahalle muhtarı annenin kızlık hanesine tescil edilmek üzere bildirimde bulunur.
Resmi vekiller, çocuğun adının da belirtildiği özel vekillik belgesi ibraz etmek suretiyle, müvekkilleri adına bildirimde bulunabilirler.
Yetiştirme yurtları, bakımevleri ve benzeri yerlerin sorumluları, buralarda bulunanların aile reisleri ve kişiler yanlarında çalıştırdıkları ya da barındırdıkları küçük veya erginlerden aile kütüklerine kayıtlı olmayanların tescillerini sağlamak için ilçe nüfus müdürlüklerine beyanda bulunmak ve gerekli işlemleri yapmakla görevlidirler.
İlçe nüfus müdürlükleri, aile kütüklerine tescil edilmemiş bir yaşından büyük çocukların varlığını haber aldıkları takdirde, çocukların ana, baba veya vasilerini, bunların bulunmaması halinde, ikinci dereceye kadar hısımlarını veya çocukları yanlarında bulunduranları ya da muhtarları doğum bildiriminde bulunmak üzere beyana davet etmeye yetkilidirler.
Bu şekilde yapılan bildirimlerde; gerektiğinde tahkikat yaptırılmak suretiyle çocuğun soybağı ile tescil edileceği ana veya baba hanesi tespit edilir. Yapılan beyana göre düzenlenen doğum tutanağına dayanarak çocuk ana veya baba hanesine tescil edilir.
Ana ve babanın adresinin bilinmesi ya da tespit edilmesi halinde durum ana veya babaya bildirilir. Bildirim yazısının bir örneği “Doğum ekler dosyası”nda saklanır. Babanın soybağını reddi hakkı saklıdır. Ana veya babanın yapılan tahkikata rağmen nüfusta kayıtlı olduğu yerin belirlenememesi ya da nerede olduğunun tespit edilememesi; ana - babayı tanıyanların bulunamaması hallerinde çocuk ikamet ettiği yere ait idari birim aile kütüğünün son aile kütük sıra numarasından sonra gelmek üzere yeni bir aile kütük sıra numarası altında tescil edilir. Ana-babanın daha sonra ortaya çıkması, çocukla aralarında soybağı bulunduğuna dair resmi bir bilgi ve belge elde edilmesi halinde çocuk ana veya baba kütüğüne nakledilir.


Doğum Tutanaklarının Düzenlenmesi

İlçe nüfus müdürlüklerine doğum olaylarına ait bildirim yapıldığında, memur tarafından üç örnek doğum tutanağı düzenlenir. Bildirimde bulunanın adı, soyadı, doğum tarihi ve adresi ilgili alanlara yazıldıktan sonra, doğum tutanağı bildirimde bulunana okunur. Bir yanlışlık olmadığı takdirde bildirimde bulunan ve tutanağı düzenleyen memur ile onaylayan nüfus şefi veya ilçe nüfus müdürü tarafından doğum tutanakları imza edilir.
Bildirimde bulunanların okuma yazma bilmemeleri durumunda, sözlü beyanları üzerine düzenlenen doğum tutanakları kendilerine okunur ve imza yerine sol el işaret parmağının izi alınır. Sol el işaret parmağının bulunmaması halinde parmak izi sırası; başparmak, orta parmak, yüzük parmağı ve küçük parmak şeklindedir. Eğer sol elin parmakları eksikse, parmak izi sırasına göre mevcut olan parmağın parmak izi alınır. Sol elin olmaması halinde sağ el için, sol elde belirtilen işlem uygulanır ve bu durum doğum tutanağının “Açıklamalar” alanında belirtilir. Kişinin iki elinin de olmaması durumunda; ilgilinin iki elinin olmamasından dolayı imza atamaması nedeniyle sözlü beyanda bulunulduğu yolunda tutanak düzenlenerek, nüfus müdürü ile bir nüfus memuru tarafından tutanak imza altına alınır.
Nüfus müdürlüğünde tek personel çalışıyor ise, tutanak sadece nüfus personeli tarafından imzalanır ve ilgilinin nüfus olayına ilişkin sözlü beyanı üzerine düzenlenen form, tutanak veya belgede yer alan "Bildirimde bulunan" alanına "İki eli bulunmadığından sözlü bildirimi ile yetinilmiştir." şeklinde açıklamada bulunularak, düzenlenen tutanak ile nüfus olayı ile ilgili olarak düzenlenen form veya belge arasında bağ kurulur.
İlgilinin imza kaşesi varsa, yukarıda belirtildiği şekilde tutanak düzenlenir ve ilgilinin nüfus olayına ilişkin sözlü beyanı üzerine düzenlenen form, tutanak veya belgede yer alan "Bildirimde bulunan" alanına ilgilinin imza kaşesi basılır ve düzenlenen tutanak ile nüfus olayı ile ilgili olarak düzenlenen form, tutanak veya belge arasında bağ kurulur.
Doğum olayının hastane, doğum evi gibi sağlık kurumlarında, ceza ve tutukevi veya meskenlerde resmi doktor ya da ebe nezaretinde meydana gelmesi ve olayın resmi bir rapor veya yazı ile belgelendirilmesi halinde, tutanağın “Açıklamalar” alanına “.... verilen .... gün ve .... sayılı rapor/belgeye dayanılarak düzenlenmiştir.” ibaresi yazılır.
Doğum tutanakları üzerinde silinti ve kazıntı yapılmaz, yanlışlık halinde yeniden düzenlenir.

Doğumun Aile Kütüğüne Tescili
Bildirilen doğum olayı, doğum tutanağına dayanılarak aile kütüğüne tescil edilir. Bir doğumda birden ziyade doğan çocuklar sırasıyla yazılırlar. Tutanağın bir örneği doğum özel kütüğüne, ikinci örneği nüfus cüzdanı verildikten sonra nüfus cüzdanı özel kütüğüne, üçüncü örneği arşivlenmek üzere Genel Müdürlüğe gönderilecek olan doğum özel kütüğüne takılır.
Nüfus kaydının bulunduğu ilçe nüfus müdürlüğü gün sonu listesinde tespit ettiği doğum kaydı bilgilerini ilgili kişinin kağıt ortamındaki kaydına işler. Bu işlemden sonra gün sonu listesi, tescili yapan memur tarafından imzalanıp ilçe nüfus müdürü tarafından onaylandıktan sonra tarih sırasına göre gün sonu listesi dosyasına takılır.

Altı yaşından küçük çocukların tescili
Bir aylıktan büyük, altı yaşından küçük (72 ay) çocukların tescili için yapılan bildirimlerde, memur doğum tutanağını düzenler ve ayrı bir kağıda beyanda bulunanın bildirim süresini geciktirmesi konusunda savunmasını alarak imzalatır.
Altı yaşından büyük, on sekiz yaşından küçük çocukların tescili
Altı yaşından büyük (72 ay + 1 gün) ve on sekiz yaşından küçük (216 ay) çocuklara ait bildirim yapılırken yaş tespiti için çocuğun bildirim yapılan nüfus idaresine getirilmesi zorunludur. Memur çocuğu gördükten sonra yaş tespit formu düzenler. Form, nüfus memuru, şef veya nüfus müdürü tarafından imzalanarak sağlık ocağına gönderilir. Yaş tespit formunda belirlenen yaşa göre doğum tutanağı düzenlenerek açıklamalar bölümüne gerekli bilgiler yazılır.

Süresi İçinde Bildirilmeyen Doğumlar

Bu Kanunun 15 inci maddesinde belirtilen süreyi geçirdikten sonra bildirilen altı yaşını bitirmemiş olan çocukların doğum tarihinin tespitinde beyan esas alınır. Çocuk altı yaşını doldurmuş ise nüfus müdürlüğüne getirilerek resmî sağlık kuruluşunca yaşının tespit edilmesi sağlanır. Doğuma ait resmî belge ibraz edilmesi halinde, yaş tespitine gerek kalmaz.

Bulunmuş Çocukların ve Zihinsel Özürlülerin Tescili
Yaşının küçüklüğü nedeniyle kendisini ifade edemeyen bulunmuş çocukların nüfus kütüklerine kaydedilmesi, kolluk görevlileri veya ilgili kurumların bu durumu belirten tutanaklarına veya ilgililerin beyanlarına dayanılarak bulundukları yerin nüfus müdürlüğünce yapılır.
Zihinsel özürlü olup da bulunmuş onsekiz yaşından büyük kişileri, mahkemece tayin edilecek olan kayyımları bildirmekle yükümlüdür. Bildirimin tam teşekküllü devlet hastahanesinden alınacak sağlık kurulu raporu ile nüfus müdürlüğüne yapılması zorunludur.
Bu kişiler hakkında düzenlenen tutanaklarda doğum tarihi, adı ve soyadı ile ana ve baba adı belirtilmemiş ise; nüfus müdürlüğünce ad ve soyad ile ana ve baba adı verilir. Doğum tarihi belirlenmemişse resmî sağlık kuruluşunca tespit edilmesi sağlanır.

Aile kütüğüne tescil edilmeden ölen çocukların tescili
Sağ olarak doğmuş ancak nüfus kütüğüne tescil edilmeden ölen çocuklara ait ölüm tutanakları nüfus idarelerince kabul edilir. Ölüm tutanağındaki bilgilere dayanılarak doğum tutanağı tutulur ve her iki tutanak sırası ile aile kütüğüne geçirilir.
Ölü doğmuş olan çocuklara ait bildirim kabul edilmez.
----------------------

Umarım işinize yarar
Old 20-06-2007, 13:33   #3
tuval2310

 
Varsayılan

cok teşekkür ederim bilgiler için ancak benim sormak istedigim;
cocugun kendı (biyolojik) anne ve babası degil da cocugu olmayan bir başka ailenin o yeni dogmuş bebeği sanki kendi çocuklarıymış gibi kaydettirmeleriydi..bu durumda cocuk kayıtlarda onların öz cocukları gibi görünüyor ama mesela eşlerden birirnin mirasçısı bu duruma itiraz etse,'o cocuk onların degil evlat da edinmediler cünkü bu konuda mahkeme kararı yok ' dese bu ilşkinin hukuki durumu ne olur?
Old 20-06-2007, 16:21   #4
Emin Cihan UYSAL

 
Varsayılan

TMK
Madde 305- Bir küçüğün evlât edinilmesi, evlât edinen tarafından bir yıl süreyle bakılmış ve eğitilmiş olması koşuluna bağlıdır.

Evlât edinmenin her hâlde küçüğün yararına bulunması ve evlât edinenin diğer çocuklarının yararlarının hakkaniyete aykırı bir biçimde zedelenmemesi de gerekir.
---------------------

TMK'nın bu madde hükmüne göre 1 yıl bakım şartı mevcuttur. Yani evlat edinme yoluyla,yeni doğan çocuk, nüfusa kaydedilemez.
Aslında sorunuzun cevabını kısmen de olsa yukardaki bilgilerde vermiştim.Aynen kopyalayacak olursam:

Bildirim; veli (ana, baba), vasi, kayyım, bunların bulunmaması halinde, çocuğun büyük ana, büyük baba veya ergin kardeşleri ya da çocuğu yanında bulunduranlar tarafından, doğumu gösteren resmi belgeye dayanarak yapılabileceği gibi sözlü beyana dayalı olarak da yapılabilir.


Yani çocuğun kütüğe kaydı yukarıdaki verilen sıraya göre yapılabilir.

Saygılar..
Old 20-06-2007, 19:24   #5
tuval2310

 
Varsayılan

galıba ben yeterınce acık anlatamadım..
evet yenı dogmus bebek nufusa evlat edınme yoluyla kaydedılemez..evlat edınme mahkeme kararı ile olur.bu cocuk öz ailesi degil de diger aile tarafından sankı dogumu bu ailedeki kadın yapmış,o cocuk onların cocuguymus gıbı sızın de yukarı da belırttıgınız şekilde 'öz' anne-baba sıfatıyla nüfusa kaydettiriliyor(sahte dogum raporuyla vs.)..ama onlar biyolojik anne ve baba degiller,sonradan eşlerden birinin mirascısı cıkıp 'bu cocuk onların cocugu degil,bunu da DNA raporuyla kanıtlayabilirim;aralarında resmi bir evlatlık ilşkisi de yok cünkü mahkeme kararı ve diger şartlar yok,bu yüzden mirascı olamaz' dese biz bu cocuk ve bu aile arasındaki ilişkiyi nasıl nitelendirecegiz..cocuk onların gercek cocukları degil ama kayıtlarda gercek cocukları görünüyor,evlatlık da degil çünkü 1 yıl bakım ve mahkeme kararı şartı da gercekleşmemiş..işte bu konu da bir itiraz olursa ne olacak?
(umarım bu kez dogru bir şekilde antalabilmişimdir..)
Old 20-06-2007, 23:37   #6
Emin Cihan UYSAL

 
Varsayılan

Kanımca, bahsettiğiniz olaydaki nüfusa kayıt işleminin usulsüz olduğundan ötürü ve kurucu unsurları vukuu bulmadığından dolayı, bu hukuki işlem yok hükmündedir ve ilgisi olan herkes bunu ileri sürebilir.
Yok hükmünde olan bir işlemin geçersizliğini sağlamak için bir dava açılmasına gerek olmadığı gibi böyle bir işlemden de bir hak ya da yükümlülük doğmaz. Her ilgili her zaman hukuki bir işlemin yokluğunu ileri sürebilir. Bir hukuki işlemin, hukuk hayatında doğmamış ve sonuç doğurması mümkün olmadığı durumda, hakimden menfaati olan kişi, bu durumun tespitini, menfi tespit davası yoluyla isteyebilir.
Anlaşabildiğimizi umuyorum
Saygılar...
Old 21-06-2007, 22:49   #7
tuval2310

 
Varsayılan

evet nihayet anlaşabildik,teşekkür ederim ilginize
Old 02-04-2011, 20:22   #8
e.küba

 
Varsayılan

Ancak MK. Md.319 1 yıl ve 5 yıllık sürelerden bahsediyor. Kanu koyucu her zaman çocuğu korumaktan yanadır. Evet usulüne uygun bir evlat edinme ortada yok fakat md.319 ve tüm bu tarz davalarda 1 ve 5 yıllık hak düşürücü süreler var. Bence düşünülmesi gereken böyle bir durumda çocuğun her iki aile ile yasal bağ kurulmasını sağlayacak ne tarz bir dava olabilir??
Old 05-04-2011, 22:25   #9
TABUOSMAN

 
Varsayılan

Sayın Tuval2310, bahsettiğiniz türden vakıalar açıkça kamu düzenine ve hukuka aykırıdır. Bu tür durumlar için C. savcısının nesebin reddi davası açma yetkisi vardır. Keza bu tür eylemler TCK 231. maddesi uyarınca "Bir çocuğun soybağını değiştiren veya gizleyen kişi, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır." hükmüne binaen cezai yaptırıma tabidir.
Old 05-03-2012, 23:18   #11
erkanoz

 
Varsayılan

Uzun bir süre geçmiş fakat benzer bir olayla karşı karşıyayım. küçüğün gerçek ailesi evlatlık alacak aileye küçüğü vermeye rıza gösteriyor.. Fakat evlatlık alan kişi daha kolay olduğunu düşünerek sözlü beyan ile çocuğu kendi nüfusuna kayıt ettiriyor. İleride olası hukuki sıkıntıların çıkacağını öğrenincede bana başvurdu.

Küçüğün gerçek anne ve babası nüfus kaydının düzeltilmesi davası açarak çocuğu kendi soy bağına geçirdikten sonra evlatlık almak için dava açıp hukuken sakat işlemi düzeltme yoluna gitsek, cezasal sorumluluk doğacak gibi gözüküyor..TCK 231.. Bu durumda cahillik ve kolay yolu seçmek yolu ile doğrudan kendi çocuğuymuş gibi soy bağına küçüğü kaydettiren için sakat işlemi en hızlı nasıl düzeltebiliriz..
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 
Konu Araçları Konu İçinde Arama
Konu İçinde Arama:

Detaylı Arama
Konuyu Değerlendirin
Konuyu Değerlendirin:

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Evlat Edinme yertek Hukuk Soruları Arşivi 2 22-03-2005 03:25
Evlat Edinme foryl Meslektaşların Soruları 4 22-06-2003 15:51
Evlat Edinme Nur Hukuk Soruları Arşivi 2 10-01-2003 16:14
Evlat Edinme saime erdoğan Meslektaşların Soruları 3 13-06-2002 17:39
Evlat Edinme Remziye Cherry Hukuk Soruları Arşivi 1 27-02-2002 15:52


THS Sunucusu bu sayfayı 0,06477690 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.