Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Hukuk Soruları Arşivi THS Hukuk Soruları alanına 2000-2007 yılları arasında gönderilmiş eski soruların arşivlendiği forum alanımız. Bu alan yeni mesajlara ve yanıtlara kapalıdır ve sadece arşiv amaçlı olarak yayında tutulmaktadır.

çekte cayma ile ilgili yargıtay veya hgk kararı ve makale arıyorum..

 
Old 28-12-2006, 11:10   #1
emrah_orbay

 
Varsayılan çekte cayma ile ilgili yargıtay veya hgk kararı ve makale arıyorum..

konu baslıgında belırttıgım hususlarda yardımlarınız için tesekkur ederim..saygılarımla..
Old 28-12-2006, 17:53   #2
Av.Alper Demireli

 
Varsayılan

T.C.

YARGITAY

11. HUKUK DAİRESİ

E. 1981/1850

K. 1981/2241

T. 7.5.1981

• ÇEKTEN CAYMA ( İbraz Süresinin Geçmesinden Sonra Mümkün Olması )

• ÇEKE KOYULAN VADE ( Koyulmamış Hükmünde Olması-Çekin Geçerliliğini Etkilememesi )

• ÇEKE KONULAN ÇEK GÜNÜNDE MUTEBERDİR KAYDI ( Çekin Geçerliliğine Etkisi )

• ÇEKİN İBRAZINDA ÖDENECEĞİ KURALI ( Çek Gününde Muteberdir Kaydının Sonuç Doğurmaması )

6762/m.599,692,711,730


ÖZET : Çeke koyulan vade koyulmamış hükmündedir ve çekin geçerliliğini etkilemez. çekten cayma ancak ibraz süresinin geçmesinden sonra mümkündür. Bu nedenle keşide tarihi olarak gösterilen tarihten önce çekten cayma geçerli değildir. Muhatap bankanın bu yöndeki talimata uyma zorunluluğu yoktur.
DAVA : Taraflar arasındaki davadan dolayı ( Kayseri Dördüncü Asliye Hukuk Hakimliği )nce verilen 13.11.1980 tarih ve 741/657 sayılı hükmün duruşmalı olarak temyizen tekiki davalı avukatı tarafından istenmiş olmakla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Davacı vekili, vekil edinince dava dışı Mahmut emrine edilip 21.8.1979'da davalıya ciro edilen ve ön yüzünde "çek gününde muteberdir" kaydı ile 1.10.1979 ve 1.11.1979 tarihleri bulunan ( 100000 )er liralık iki çekin, Yasal on günlük ibraz süresinde muhatap bankaya ibraz edilmemesi nedeniyle, TTK. nun 711. maddesi uyarınca cayma hakkı da kullanıldığından hükümsüz bulunduğunu bildirerek takip konusu çeklerin iptallerine karar verilmesini istemiştir. Davalı vekili derdestlik itirazıyla birlikte dava konusu çeklerin TTK.nun 692. maddesinde öngörülen yasal koşulları içerdiğini anılan Yasanın 729. maddesi uyarınca ibraz süresinin çeklerin üzerinde yazılı 1.10.1979 ve 1.11.1979 keşide günlerini izleyen günden itibaren işlemeğe başlayacağını bildirerek davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, çeklerin 21.8.1979'da ciro edildiğine göre ön yüzlerindeki 1.10.1979 ve 1.11.1979 tarihlerinin keşide değil vade tarihi niteliğinde olduğu, ancak çeklerde vade tarihi geçerli olmadığına göre, ibraz süresinin ciro tarihinden itibaren işlediğinin kabulü gerektiği, bu kabule göre çeklerin yasal on günlük süreden sonra ibraz edildiği ve keşidecinin de cayma hakkını kullandığının anlaşıldığı gerekçesiyle, cayma hakkı kullanıldığından takip konusu çeklerin iptalerine karar verilmiştir.
Hüküm, davalı vekilince temyiz edilmiştir.
Uyuşmazlık hakkında sağlıklı bir sonuca ulaşabilmek için; öncelikle, kıymetli evrak hukuku açısından tartışılması gereken konuların saptanması gerekir.
Olayımızda bu sorunları:
a ) Emre yazılı çek hamiline yöneltilebilecek defiler;
b ) Keşide tarihinden önce lehdarına verildiği ve ciro edildiği anlaşılan dava konusu çeklerde, ibraz süresi başlangıcının ne olacağının ya da eş anlatımla, senedin sonraki tarihli bir çek biçiminde düzenlenmesi durumunun, onun görüldüğünde ödenecek senet niteliği etkileyip, etkilemiyeceği;
c ) Çek ön yüzüne konan "çek gününde muteberdir" kaydının, senedin çek niteliğinin yitirmesi sonucunu doğurup doğurmadığı, biçiminde belirliyebiliriz.
a ) Emre yazılı nitelikteki çeklere de , yasaca öngörülen kayıtlar konabileceğine göre, senedi görünen bu şekliyle devralan ve bu durumu bilen hamile karşı, "senet metninden anlaşılan" ya da "senedin hükümsüzlüğüne ilişkin" defilerin ileri sürülebilmesi olanaklıdır ( TTK. 737/1. ). Olayımızda, bile bile borçlu zararına davranış iddiası ileri sürülmediğine göre, kişisel defilere ilişkin hükümlerin tartışılması gereği bulunmamaktadır ( TTK. 737/2 ve 730/5 yoluyla 599 ). Böylece, davalı hamile karşı, "çeklerin görüldüğünde ödeneceği kuralına karşın", senedin ön yüzüne yazılan "çek gününde muteberdir" kaydına ilişkin def'inin ileri sürülebileceği gözetilerek, bu kaydın geçerliliği ya da etkisinin tartışılması gerekmektedir.
b ) TTK.nun 692/5. maddesi hükmü uyarınca; çekte keşide gününün belirtilmesi zorunludur. Keşide gününü içermeyen senedin, çek niteliği kazanmasına olanak yoktur. Bu zorunluk, anılan Yasanın 708/son fıkrasında görülen, "yukarıda yazılı müddetler, çekte keşide günü olarak gösterilen tarihten itibaren işler", yolundaki hükmün doğal bir sonucudur.
Senette keşide tarihinin gerçeğe aykırı biçimde gösterilmiş olmasının, çekin geçerliliğine etkisi konusunda Ticaret Yasamızın "vade" kenar başlıklı 707. maddesi hükmünün gözönünde tutulması gerekir. Anılan maddenin, "çek görüldüğünde ödenir. Buna aykırı herhangi bir kayıt yazılmamış hükmündedir. Keşide günü olarak gösterilen günden önce ödenmek için ibraz olunan bir çek ibraz günü ödenir" yolundaki hükmüyle, Yasa koyucu, sonraki tarihli çeklerin geçerliliğini açık biçimde kabul etmektedir. Yasal ibraz sürelerinin ( m. 708 ) başlangıç tarihi; çekte keşide günü olarak gösterilen tarihtir. Gerçek ihdas tarihi, ibraz süresi hesabının başlangıcı olamaz. bilimsel öğretide de kabul edildiği gibi, keşide tarihi senedin gerçekten tedavüle çıkarıldığı tarih olmayıp, üzerinde yazılı bulunan tarihtir. Bu durum, çekin, üzerinde yazılı keşide tarihinden önce ya da sonra tedavüle çıkarılmasına olanak vermekte, dolayısıyla ibraz sürelerini kısaltmak ya da uzatmak olanağı doğmaktadır. Böylece, keşide tarihi olarak ilerideki bir tarihin gösterilmesi suretiyle düzenlenen sonraki tarihli çekin geçerliliğini koruyacağı, bu tür çeklerde ibraz süresinin, senet üzerinde gösterilen tarihten işlemeğe başlıyacağı; hamilin, böyle bir çeki ibraz süresinin son gününde ödenmek üzere bankaya ibraz edebileceği gibi, senedi ele geçirmez de ibraz olanağı bulunduğunun kabulü gerekir ( Bkz. Doç. Dr. Fırat Öztan, "Kıymetli Evrak Hukuku" Ankara 1976, sh. 706.707, 710.711 - Ayrıca aynı görüş için: Prof. Dr. Reha Poroy, "Kıymetli Evrak Hukuku Esasları" İstanbul 1977 Sh. 230; Prof. Dr. Hayri Domaniç, "kıymetli Evrak Hukuku" İstanbul 1975 Sh. 382, 385; İsmali Doğanay, "Türk Ticaret Kanunu Şerhi" Ankara 1981, C. 2. Sh. 1959 ).
İleriki tarihli çek ( Post date çek ) sorunu Cenevre Konferansı'nda da tartışma konusu yapılmış ve Cenevre Yeknesak Kanunun 28/2. maddesiyle, çekin üzerinde düzenleme tarihi olarak, henüz gelmemiş bir gün bulunsa dahi, çekin hamilin eline geçtiği andan itibaren ödeme için ibraz edilebileceği kabul edilmiştir. Ayrıca, Post date çek düzenlenmesinin olanaklı bulunduğu ve bu tür senetlerin geçerliliklerini koruyacakları sonucuna varılmıştır ( Bkz. Prof. Dr. Reha Poroy, age., Sh. 230; Doç. Dr. Fırat Öztan, age., sh. 710 ).
Böylece, sonraki tarihli çeklerin geçerliliğinin yasa hükmüyle kabul edildiği; bu tür çeklerde ibraz süresinin başlangıcının, senedin gerçekte tedavüle çıkarıldığı tarih değil, çekte keşide günü olarak gösterilen tarih bulunduğu ve ibraz süresinin, senet üzerinde yazılı tarihten itibaren işlemeğe başladığını kabul zorunluğu doğmaktadır.
Dava konusu çeklerin, 1.10.1979 ( ibraz süresinin başladığı ve çekte gösterilen keşide günü ) ve 24.10.1979 ( çekteki keşide gününden önce, TTk. 707/2 ) olan ibraz tarihlerine göre; söz konusu ibrazların, yasal ( TTK. 70/1 ) süreden sonra yapıldığını ileri sürme olanağı yoktur. İbraz süresi içinde de çekten cayma hükümsüz sayıldığına göre ( m. 711/1 ) muhatap bankanın, böyle bir cayma beyanına uymak zorunda olmadığını kabul etmek gerekir.
c ) Yasa koyucu, çeklerde sadece bir tür vade kabul etmiştir. "Çek görüldüğünde ödenir. Buna aykırı herhangi bir kayıt yazılmamış hükmündedir" ( m. 707/1 ). Bilimsel öğretide de baskın biçimde kabul edildiği gibi; çekte, vadenin görüldüğünde olacağına ilişkin bu buyurucu hükme aykırı herhangi bir kayıt, yazılmamış sayılır ve aykırı nitelikli bu kayda karşın, çek görüldüğünde ödenir. Ayrıca, vade kaydı çek olma niteliğini etkilemez. Tüm bu nedenlerle, çekte aslında teknik anlamda bir vade olduğu söylenemez ( Bkz. Prof. Dr. Reha Poroy, age., Sh. 299; Doç. Fırat Öztan age., Sh. 651; İsmail Doğanay age., Sh. 1562; Prof. Dr. Hayri Domaniç, age., sh. 382 ).
Yukarıda da değinildiği gibi senedin sonraki tarihli bir çek şeklinde düzenlenmesi durumu onun görüldüğünde ödenecek senet niteliğini etkilemeyeceğinden buyurucu nitelikli sözkonusu yasa hükmüne aykırı düşecek biçimde anlaşma yapılamayacağı gibi bu tür kayıtlar yazılmamış hükmündedir ( m. 707/1 ).
Bu durumda, çekin ancak, senette gösterilen keşide gününden itibaren ödenebileceği yolundaki anlaşmayı ifade eden, "çek gününde muteberdir" kaydı, hüküm ve sonuç yaratmıyacaktır. Böylece öğretide, de kabul edildiği gibi ( Bkz. Fırat Öztan age., sh. 711 ) Çekin ibrazından ödeneceği kuralı, senedin keşide tarihinden önce tedavüle çıkarılmasının dolaylı yaptırımı ( müeyyidesi ) olmaktadır.
Tüm bu nedenlerle, her iki çekin de yasal sürelerinde ibraz olundukları ve çekten caymanın ancak, söz konusu ibraz süreleri geçtikten sonra hüküm ifade edeceği gözetilerek, davanın reddine karar vermek gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemşitir.
SONUÇ : Yukarıda yazılı nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle, hükmün davalı yararına BOZULMASINA, davalı vekili geldiğinden ( 3000 ) lira duruşma vekillik ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine ve ödediği temyiz peşin harcının isteği halinde temyiz edene iadesine 7.5.1981 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Old 28-12-2006, 17:58   #3
Av.Alper Demireli

 
Varsayılan

T.C.

YARGITAY

11. HUKUK DAİRESİ

E. 1992/6479

K. 1992/10597

T. 16.11.1992

• ÇEK ( İbraz Müddetinin Geçilmesi )

• İBRAZ MÜDDETİ GEÇEN ÇEK ( Cayılmadıkça Ödenmesi )

• ÖDENECEK MİKTARDA TEREDDÜT HALİ ( İbraz müddeti GeçenÇekte Yazılı Miktarın Esas Alınması )

• YAZILI MİKTARIN ESAS ALINMASI ( İbraz müddeti Geçen Çek )

6762/m.588,711,724


ÖZET : İbraz müddeti geçmiş olsa bile cayılmadıkça çek ödenir. Ödenecek miktarda tereddüt halinde, yazılı miktar esastır.
DAVA : Taraflar arasındaki davadan dolayı Alanya Asliye 1. Hukuk Mahkemesince verilen 27.11.1990 tarih ve 219-397 sayılı hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş ancak 19.10.1992 tarihli müzekkere ile duruşmadan vazgeçtiğini bildirmesi üzerine temyiz dilekçesininn süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Davacı vekili müvekkilininn 3.4.1990 tarihli ( 5.000.000- ) TL. ve ( 20.000.000- ) TL. bedelli 2 adet hamiline yazılı çek ile yine aynı tarihli rakamla ( 5.000.000- ) TL. yazı ile elli milyon TL. bedelli çekin tanzim tarihinden 1 ay 3 gün geçtikte sonra muhatap tarafından davalı bankaya ibraz edilmesi üzerine; bankanın müvekkili olan keşideciden teyit almadan çek bedellerini ödediğini, çeklerin birisinde rakamla ( 5.000.000- ) TL. yazı ile elli milyon TL. çek karşılığı olarak elli milyon TL. ödediğini oysa bankann müvekkili nezdide tevsike yönelmiş olsaydı farklılığı gidermek içi bakanın zamanında ikaz edileceğini bu nedenle davalı bankanın tedbirsiz ve dikkatsiz davrandığını ileri sürerek müvekkilininn malvarlığında azalmaya neden olan davalıdan 3 adet çek tutarı toplam ( 75.000.000- ) TL.sı'nın dava tarihinden itibaren reeskont faizi ile birlikte tahsilini istemiştir. Delil olarak çek fotokopilerine, banka hesap cetvellerinen vs. dayanmıştır. Davalı vekili 13.6.1990 tarihli savunma dilekçesinde çekin bankaya ibraz müddetinden sonra ibraz olunduğunu ancak keşidecinin hiçbir zama çekte caydığını veya çekin elinden rızası dışında çıktığı belirterek muhatap bankayı ödemeden men etmediğini, rakam ve yazıyla bedeller arasında fark bulunduğu takdirde yazıya itibar edileceği; müvekkili bankanınn davacının hesabında yeterli karşılığın bulunması nedeniyle çek bedellerinni ödediğini taraflar arasında imzalanan çek taahhütnamesi gereğince ( TTK. md. 724 ) çekte tahrifat olsa bile müvekkil bankanın sorumlu tutulamayacağını ileri sürerek davanın reddini istemiştir.
Mahkemece TTK. 711/2. madde uyarınca çekten cayma yok ise ibraz müddeti geçse bile çekin ödeneceğini; 588. maddeye göre ise çek üzerinde yazılı miktarlarda farklılık varsa yazı ile gösterilen miktara itibar edileceği gerekçesiyle davanın reddinen karar verilmiştir.
Hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasınna göre davacı vekilinnin bütün temyiz itirazları yerinde değildir.

SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedennlerden dolayı davacı vekilininn bütün temyiz itirazlarını reddiyle usül ve kanua uygu bulunan hükmün onanmasına aşağıda yazılı bakiye ( 4.100- ) TL. temyiz ilam harcının temyiz edenden alımasıa, 16.11.1992 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Old 05-01-2007, 15:44   #4
emrah_orbay

 
Varsayılan

tesekkurler lawalp....ne kadar faydalı oldugunu bılemezssın..
 


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 
Konu Araçları Konu İçinde Arama
Konu İçinde Arama:

Detaylı Arama
Konuyu Değerlendirin
Konuyu Değerlendirin:

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
borçlar kanunndaki ayıba karşı tekeffül ile ilgili yargıtay kararı arıyorum...? av_mesutkaya Borçlar Hukuku Çalışma Grubu 12 04-02-2010 10:11
Bir Yargıtay Kararı arıyorum Ersin KUŞ Meslektaşların Soruları 3 09-12-2006 16:33
Bir Yargıtay Kararı arıyorum Ersin KUŞ Meslektaşların Soruları 3 29-11-2006 18:08
Trafik kazalarında cezai sorumluluk konusunda makale arıyorum Av.Selim HARTAVİ Meslektaşların Soruları 3 01-10-2006 00:29
Bir Yargıtay Kararı arıyorum... nephilis Meslektaşların Soruları 2 08-09-2006 21:02


THS Sunucusu bu sayfayı 0,03820491 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.