89/1 haciz ihbarnamesinin daha önceden itiraz edilen vekile mi yoksa asile mi gönderileceği

Merhabalar meslektaşlarım,

İcra dosyasından üçüncü kişiye daha evvelden 89/1 birinci haciz ihbarnamesi gönderilmiş. Bu ihbarnameye üçüncü kişi vekili aracılığıyla vekalet de sunularak itiraz etmiş. Akabinde ihtiyaca binaen yeniden 89/1 ihbarnamesi gönderilmesi gerekmiştir. Şimdi bu halde üçüncü kişinin vekiline mi teblip gerekir yoksa asile mi teblip gerekir bu hususta tereddütlerim mevcut. Tereddtülerime esas teşkil eden hususları da şöyle sıralayabilirim;

Tebligat Kanunu m. 11; vekil ile takip edilen işler vekile tebliğ edilir.

89/1 e haksız ve yalan itirazlarla ilgili 89/4 ve iik m. 338 gereği açılan davalarda yargıtayın tutumu; Yargıtay 16. Hukuk Dairesinin T. 1.6.2010 E. 2010/2718 K. 2010/4047 Sayılı Kararı, vekil itiraz ettiğinden cezanın kişiselliği ilkesine dikkat edilmeli (asilin sorumsuzluğundan dem vuruluyor),
İcra iflas kanununun 89.maddesi uyarınca gönderilen haciz ihbarına verilen cevabın gerçeğe aykırılığı halinde de aynı durum geçerli olup cevap vekil tarafından verilmiş ise üçüncü kişi cezalandırılamaz.” (Prof. Dr. Adnan DEYNEKLİ, İcra ve İflas Kanunu Şerhi, Turhan Kitapevi, ANKARA 2007, s.6574).
Yargıtay 16.Hukuk Dairesinin 6.3.2007 T. 50-583 sayılı kararı; vekilin beyanından sanığın sorumlu tutulamayacağı gözönüne alınarak sanığın beraatine karar verilmesi gerekirken ceza tertibine yer olmadığına hükmedilmesi yasaya aykırıdır.”

Ve bunu yanında 89/1 ihbarnamesine itiraz tek seferlik bir iş olduğundan avukat tek seferlik bir ücret alarak buna itiraz etmiş ve daha fazlasını takip edip etmeyeceğini müvekkili ile konuşmamış olabilir. Avukatın bir seferlik iş. İçin vekalet sunması nedeniyle bundan sonra dosyadaki diğer bağlantısız işler nedeniyle de üçüncü kişiyi temsil ettiği daire tarafından bilinemez.

Tüm bunlar değerlendirilince nasıl bir yol izlenmelidir? Asile tebliğ edilmesi gerektiğine ilişkşn emsal karar olan meslektaşım var mıdır? Düşüncelerinizi beklerim.

Merhaba,
Vekil işin esasının ne olduğunu bilemez. Dolayısıyla müvekkilinin beyanıyla yetinmek zorundadır. Eğer ortada cezalandırılması gereken suç işlenmişse, asil cezalandırılmalıdır; vekil ise kendisine kanunla verilmiş görevi icra ettiğinden hukuka uygunluk nedeninden yararlanır ve ceza almamalıdır.