Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Maaş Haczi Müzekkeresine Uymayan Şirket

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 27-08-2008, 13:51   #1
Hakkaniyet

 
Varsayılan Maaş Haczi Müzekkeresine Uymayan Şirket

Merhaba arkadaşlar,
Bir konuda fikrinizi almak istedim. Senede dayalı takibimiz kesinleşti, borçlunun senette bildirdiği işyerine maaş haczi gönderdik.
Dosyaya dönen tebligat parçasında ' adreste yetkili şef x in tebellüğden kaçındığı, tebliğ evrakının da muhtara tebliğ edildiği ' şerhi düşülmüş....

Ben de bunun üzerine İ.İ.K 355, 356 ve 357 maddelerine göre savcılığa şikayette bulundum. Ancak müracaat savcılığı bu suçun yaptırımının ne olduğu konusunda kendisinin de emin olmadığını söyleyince, ben de yeniden bir araştırma yapıp, şikayet dilekçemi ona göre verebileceğimi söyledim....

Ancak açıkçası bu suçun yaptırımıyla ilgili bişey bulamadım...Evet savcılık takibat yapar deniyor kanunda ama yaptırımın ne olduğu belli değil....

Daha önce buna ilişkin şikayet dilekçesi veren ya da fikri olan arkadaşlar varsa yardımcı olurlarsa sevinirim...

Tüm meslektaşlarıma şimdiden teşekkürler....
Old 27-08-2008, 14:44   #2
Av.Suat Ergin

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Hakkaniyet
Merhaba arkadaşlar,
Bir konuda fikrinizi almak istedim. Senede dayalı takibimiz kesinleşti, borçlunun senette bildirdiği işyerine maaş haczi gönderdik.
Dosyaya dönen tebligat parçasında ' adreste yetkili şef x in tebellüğden kaçındığı, tebliğ evrakının da muhtara tebliğ edildiği ' şerhi düşülmüş....

Ben de bunun üzerine İ.İ.K 355, 356 ve 357 maddelerine göre savcılığa şikayette bulundum. Ancak müracaat savcılığı bu suçun yaptırımının ne olduğu konusunda kendisinin de emin olmadığını söyleyince, ben de yeniden bir araştırma yapıp, şikayet dilekçemi ona göre verebileceğimi söyledim....

Ancak açıkçası bu suçun yaptırımıyla ilgili bişey bulamadım...Evet savcılık takibat yapar deniyor kanunda ama yaptırımın ne olduğu belli değil....

Daha önce buna ilişkin şikayet dilekçesi veren ya da fikri olan arkadaşlar varsa yardımcı olurlarsa sevinirim...

Tüm meslektaşlarıma şimdiden teşekkürler....

Kabahatlar Kanunu 32 inci maddede düzenlenen "emre aykırı davranış" suçu işlenmiştir.
Old 27-08-2008, 14:47   #3
Sinerji Hukuk Yazılımları

 
Varsayılan

T.C. YARGITAY
4.Ceza Dairesi

Esas: 2001/13427
Karar: 2001/14235
Karar Tarihi: 13.11.2001

ÖZET: Köy muhtarı olan sanığın, icra müdürlüğünün taşınmaz satış ilanını yöntemine uygun olarak gerçekleştirmeme eyleminin, görevi savsama suçunu oluşturduğu gözetilmeden, yasal olmayan gerekçeyle hüküm kurulması hatalı olmuştur.

(2004 S. K. m. 126, 114/2, 357) (442 S. K. m. 36/1) (765 S. K. m. 230, 526/1)

Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü:

Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.

Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.

Ancak; köy muhtarı olan sanığın, icra müdürlüğünün taşınmaz satış ilanını yöntemine uygun olarak gerçekleştirmeme eyleminin, İİK. nun 126/son, 114/2, 357. ve 442. sayılı yasanın 36/1. maddeleri karşısında görevi savsama suçunu oluşturduğu gözetilmeden, yasal olmayan gerekçeyle, TCK. nun 526/1. maddesiyle hüküm kurulması,

Yasaya aykırı ve sanık Kasım Y. müdafiinin temyiz nedenleri ile tebliğnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden hükmün bozulmasına, yargılamanın bozma öncesinden başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, yeniden hüküm kurulurken CMUK. nun 326/son maddesinin gözetilmesine, 13.11.2001 tarihinde oybirliği ile karar verildi. (¤¤)
Old 27-08-2008, 14:49   #4
Sinerji Hukuk Yazılımları

 
Varsayılan

T.C. YARGITAY
Ceza Genel Kurulu

Esas: 1994/2
Karar: 1994/30
Karar Tarihi: 07.02.1994

ÖZET: Ödeme emri tebliğinden sonra kesinleşen icra takibi nedeniyle, sanığın maaşından haciz yapılması istemiyle yazılan yazılara, Belediye Hesap işleri Müdürü olan sanık tarafından cevap verilmediği iddia edildiğine göre doğrudan doğruya Cumhuriyet Savcılığınca dava açılması gerekmekte olup 13.2.1990 günlü iddianame ile bu eylemden açılmış dava da mevcuttur. Bu itibarla. Nusaybin İlçe idare kurulunun yargılamanın gerekliliği hususundaki kararının kaldırılmasına; keza Asliye Ceza Mahkemesinin 30.9.1993 günlü durma kararının da kaldırılmasına karar verilmelidir. Asliye Ceza Mahkemesince suç vasfının değiştiği görülürse gereği yerine getirilerek 13.2.1990 günlü iddianame ile bu eylemden açılan davanın yargılanmasına devamla hüküm kurulması gerekir.

(2004 S. K. m. 357) (765 S. K. m. 230)

Görevi imal suçundan sanık Vedat hakkında Nusaybin Cumhuriyet Savcılığının 13.2.1990 gün ve 1990/38 sayılı iddianamesiyle T.C. Yasasının 230> ncu maddesi uyarınca cezalandırılması istemiyle açılan kamu davasının yargılaması sırasında;

Nusaybin Asliye Ceza Mahkemesi; 30.5.1991 gün ve 49-121 sayı ile;

<Belediye Hesap İşleri Müdürü olan sanığın, yüklenen suçu görevi sırasında işlediği iddia edildiğine göre M.M.H.K. hükümleri uyarınca işlem yapılması gerektiği görüşüyle görevsizlik> kararı vermiştir.

Dosyanın gönderildiği, Nusaybin İlçe İdare Kurulu da 19.11.1991 gün ve 15 sayı ile; <Sanık hakkında yargılamanın gerekliliği> kararı vermiş, Bunun üzerine yargılamaya devam eden Nusaybin Asliye Ceza Mahkemesi 30.9.1993 gün ve 205-270 sayı ile; <Sanık hakkındaki davanın iddianame ile açılması gerektiği açıklaması ile durma> kararı vermiştir. Böylece oluşan görev uyuşmazlığının çözümü için dosya Yargıtay Cumhuriyet Savcılığının <İlçe idare kurulu görevsizlik kararının kaldırılmasını> isteyen 24.12.1993 gün ve TLL - 94708 sayılı tebliğnamesiyle Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilmekle, Ceza Genel Kurulu'nca okundu, gereği konuşulup düşünüldü:

YARGITAY CEZA GENEL KURULU KARARI:

İncelenen dosyaya göre;

Belediye Hesap İşleri Müdürü olan sanık Vedat aleyhine Sümerbanka olan borç nedeniyle İcra takibine girişildiği, Nusaybin İcra Müdürlüğü tarafından yazılan 1.9.1987 günlü haciz yazısı ve bu yazıyı tekit eden 3.8.1988 ve 17.4.1989 günlü yazılara cevap verilmemek suretiyle, görevini ihmal ettiği iddia edilmektedir.

İcra ve İflas Yasasının 357. maddesinde <İcra Dairesince kanuna göreye yapılan tebliğ ve emirleri derhal yapmağa ve neticesini geciktirmeksizin icra dairesine bildirmeye alakadarlar mecburdur. Makbul sebep haricinde tebliğ ve emirleri yapmayanlar hakkında ait olduğu Dairece tahkikatı evveliyeye hacet kalmaksızın Cumhuriyet Savcılığınca doğrudan doğruya takibat yapılır.> hükmü yer almaktadır.

Nusaybin Sümerbank Şubesince, sanığın borcu nedeniyle, Nusaybin İcra Müdürlüğünün 1987/113 sayılı dosyası ile icra takibine başlanmış, ödeme emri tebliğinden sonra kesinleşen icra takibi nedeniyle, sanığın maaşından haciz yapılması istemiyle yazılan yazılara, Belediye Hesap işleri Müdürü olan sanık tarafından cevap verilmediği iddia edildiğine göre doğrudan doğruya Cumhuriyet Savcılığınca dava açılması gerekmekte olup 13 2 1990 günlü iddianame ile bu eylemden açılmış dava da mevcuttur. Bu itibarla Nusaybin İlçe idare kurulunun yargılamanın gerekliliği hususundaki kararının kaldırılmasına; keza Asliye Ceza Mahkemesinin 30.9.1993 günlü durma kararının da kaldırılmasına karar verilmelidir. Asliye Ceza Mahkemesince suç vasfının değiştiği görülürse gereği yerine getirilerek 13.2.1990 günlü iddianame ile bu eylemden açılan davanın yargılanmasına devamla hüküm kurulması gerekir.

Sonuç: Açıklanan nedenlerle, Nusaybin, İlçe idare Kurulunun 19.11.1991 gün ve 15 sayılı kararı ile Asliye Ceza Mahkemesinin 30.9.1993 günlü durma kararlarının kaldırılmasına, yargılamanın 13.2.1990 günlü iddianame ile açılmış davanın mevcudiyeti gözetilerek Asliye Ceza Mahkemesince yürütülmesi gerektiğine oybirliği ile karar verildi. (¤¤)
Old 27-08-2008, 14:56   #5
Av.Suat Ergin

 
Varsayılan

Sayın sinerjigroup,

Yargıtay kararındaki sanık muhtar olduğu için Görevi Savsama/İhmal suçundan yargılanması gerekir gerekçesiyle karar bozulmuştur. Soruda ise, borçlunun çalıştığı özel şirkete maaş haczi müzekkeresi gönderildiğini anlıyorum.

Yine sunduğunuz kararda yerel mahkeme eski TCK 526 ıncı maddeye göre karar vermiştir. Eski TCK 526 ıncı maddeye giren eylemler Kabahatlar Kanunu 32 inci maddeye göre kovuşturulacaktır.

Ek Not: Ben yanıtımı yazarken siz ikinci kararı yayınlamışsınız. Yukarıdaki görüşler bu karar için de geçerlidir.
Old 27-08-2008, 15:03   #6
Sinerji Hukuk Yazılımları

 
Varsayılan

Sayın Ergin, haklısınız. Soruda özel şirket sözkonusu olduğu hususu ikinci okunuşta anlaşılıyor. Kısır bir alan olduğu için yine de kararları eklemeyi uygun gördük. Teşekkürler...
Old 27-08-2008, 17:02   #7
lawyer985

 
Varsayılan

bizimde önümüze gelen benzer bir olayda şirkete yazdıgımız maaş haczi yazısına rağmen kesinti uygulanmamıştı.Bunun üzerine tekrar göderdiğimiz muhtıra ile eger kesinti yapılmazsa mal yedinde sayılacagından şirkete hacze gidecegimizi beyan ettik,bunun üzerine kesinti yapıldı.bu konuda yaptıgım araştımada bende hiç bir yaptırım ile karşılaşamadım,bu konuda bir boşluk oldugu aşikar.
Old 28-08-2008, 14:46   #8
bisorumvar

 
Varsayılan

merhabalar; maaş haczinin c. savcılığınca takibat kısmının haricinde, maaş haczi uygulamayan şirket veya kurum borcun ne kadarından sorumlu tutulabiliyor acaba? iik 356 "kesmedikleri veya ilk vasıtada göndermedikleri para" diyor fakat kesmediği derken bütün borc mu yoksa maaşın 1/4 ümü belirtilmemiş. yardımcı olursanız sevinirim teşekkürler
Old 29-08-2008, 11:59   #9
Av.Suat Ergin

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan lawyer985
bizimde önümüze gelen benzer bir olayda şirkete yazdıgımız maaş haczi yazısına rağmen kesinti uygulanmamıştı.Bunun üzerine tekrar göderdiğimiz muhtıra ile eger kesinti yapılmazsa mal yedinde sayılacagından şirkete hacze gidecegimizi beyan ettik,bunun üzerine kesinti yapıldı.bu konuda yaptıgım araştımada bende hiç bir yaptırım ile karşılaşamadım,bu konuda bir boşluk oldugu aşikar.

Bir boşluk yok. Siz olayın tahsilat boyutuyla ilgilenmiş ve paranızı tahsil etmişsiniz. Cezai boyutuyla ilgilenseydiniz, ilgilisine muhtemelen ceza verilecekti.
Alıntı:
Yazan bisorumvar
merhabalar; maaş haczinin c. savcılığınca takibat kısmının haricinde, maaş haczi uygulamayan şirket veya kurum borcun ne kadarından sorumlu tutulabiliyor acaba? iik 356 "kesmedikleri veya ilk vasıtada göndermedikleri para" diyor fakat kesmediği derken bütün borc mu yoksa maaşın 1/4 ümü belirtilmemiş. yardımcı olursanız sevinirim teşekkürler

Cevap zaten sorunuzun içinde var.
Alıntı:
kesmedikleri veya ilk vasıtada göndermedikleri para"
Old 29-08-2008, 13:41   #10
avde

 
İyi

Bunu haciz ihbarnamesi sayarak itiraz etmediğinden bahisle 2. haciz ihbarnamesi gönderilemez mi? Benimde aklıma bu geldi
Old 29-08-2008, 16:28   #11
krizantem

 
Varsayılan

Müzekkere 89/1 sayılmadığı için maalesef yeniden 89/1 gönderilmesi gerekmektedir.Ayrıca tebligat K.hükümlerine göre , memurun ( postacının )evrakı almakla görevli olan kişiye ya da şirket md. ve sorumlusuna tebliğ etmesi gerekmektedir. Eğer bu kişilerden ise ve imzadan imtina ediyor ise tebligat memuru bu durumu şerh etmelidir.
Old 06-11-2008, 11:05   #12
agah

 
Varsayılan

Peki işyerine 89/1 haciz ihbarnamesi gönderdiğimizi varsayarsak, şirket, bu yazıya " borçlunun şu anda bir hak ve alacağı yoktur" diye itiraz edemez mi?
Old 09-01-2013, 10:20   #13
avukat.yusuf

 
Varsayılan dilekçe örneği ve karar örneği

Daha önce savcılığa suç duyurusunda bulanan meslektaşlar dilekçe örneğini ve çıkan kararları paylaşırsanız konunun açıklığa kavuşacanı düşünüyorum. Karar üzerinden daha sağlıklı düşünülür. Yapılan son değişikliklerden sonra icradan para tahsil etmek daha da zor bir hale geldi. bu nedenle yapılan paylaşım ve yardımlar önem kazandı. İlgi ve alakanız için şimdiden teşekkürler...
Old 23-05-2013, 11:12   #14
av_aykut

 
Varsayılan

Konuyla alakalı son yapmış olduğum şikayet, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nın takipsizlik kararı ile sonuçlandı.Takipsizlik sebebi olarak da İİK 357. maddesinin sadece kamu görevlileri ile ilgili olduğu , şirket yetkililerin özel hukuka tabi olduğu ve sorunun İİK 356. maddesine göre çözülmesi gerektiği belirtilmiş. Fakat ben İİK 357. maddesinde savcının gerekçesini göremiyorum. Ben mi yanlış yorumluyorum bilmiyorum ama takipsizlik kararına itiraz edip, çıkan kararı tekrar paylaşacağım sizlerle.
Old 23-05-2013, 14:36   #15
Av.Fatih Davran

 
Varsayılan

sayın meslektaşım, 357 maddede 'ilgili alakadarlar' ve 'tebliğ ve emirleri yapmayanlar' dan bahsedilmektedir. savcılığın verdiği karar kesin surette yanlıştır diye düşünüyorum. takipsizlik kararına itiraz edin bence.
Old 23-05-2013, 14:57   #16
üye42775

 
Varsayılan

Bu Konu Hakkinda Savcilar Dava Açmamaktadir Kanun Hükmüne Rağmen. Uğraşip Sinir Sisteminizi Bozmayin Durumu Kabullenin Bence.
Old 23-05-2013, 15:08   #17
av_aykut

 
Varsayılan

İyi niyetli önerinize saygı gösteriyorum ama durumu kabullenmek kalıbı avukat lügatında olmamalı bence. Kanun maddesinde, benim mi göremediğim bir kısım var diye baktım. Yok! Bu konuda herhangi bir Yargıtay içtihatı var mı diye baktım, onu da bulamadım. O halde bize düşen sonuna kadar zorlamak.İtiraz dilekçemi hazırladım.Ağır Ceza mahkemesi kararını merakla bekliyorum ben de.
Old 23-05-2013, 18:30   #18
üye42775

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan av_aykut
İyi niyetli önerinize saygı gösteriyorum ama durumu kabullenmek kalıbı avukat lügatında olmamalı bence. Kanun maddesinde, benim mi göremediğim bir kısım var diye baktım. Yok! Bu konuda herhangi bir Yargıtay içtihatı var mı diye baktım, onu da bulamadım. O halde bize düşen sonuna kadar zorlamak.İtiraz dilekçemi hazırladım.Ağır Ceza mahkemesi kararını merakla bekliyorum ben de.
Yanılmıyorsam İİK 357 kapsamında ilgili şirketin malvarlığını kayden veya fiilen haczedin. Bu sefer de kanun gereğini yapmaktan Savcılık sizi avukat olarak görevi kötüye kullanmaktan dava açsın. Takipsizlik kararı inşallah kaldırılır. İşimiz inşallahlara kaldı artık. :-)
Old 23-05-2013, 20:13   #19
olgu

 
Varsayılan

Özel tüzel kişilikse şirket yasada bu duruma ilişkin suç tanımlanmadığından adli ceza çıkmamakta, yukarıda bahsedildiği gibi kabahatler kanunu uyarınca maddi yaptırım uygulanmakta.
Şirket kamu tüzel kişiliği ise ihmal suretiyle görevi kötüye kullanma suçunun unsuru oluştuğundan bu doğrultuda işlem gerçekleşiyor.

Tebligat usulüne uygunsa iik 356 dan dolayı o ay dosyaya yatacak miktar kadar doğrudan şirkete haciz tatbik edebiliyorsunuz.
Old 24-05-2013, 10:23   #20
selcukkarabeniz

 
Varsayılan emre uymayanlar hakkında icra müdürlüğünün yapabileceği işlemler hk

aşağıda bu konuda verilmiş bir kararı yayımlıyorum.sanırım işe yarayacaktır. Ancak önce şirket yetkililerinin ticaret odasından tespitinden sonra işlem yapılabilir.
T.C.
İSTANBUL 11. İCRA HUKUK MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2012/417 Esas
KARAR NO : 2012/610
İCRA NO : 14-2011/23049
DAVA : Şikayet
DAVA TARİHİ : 15/03/2012
KARAR TARİHİ : 07/05/2012
GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 07/05/2012
Davacı vekilinin talebi üzerine celp edilen icra dosyası ve dilekçe tetkik edildi;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile takip borçlusu hakkında başlatılan icra takibinde borçlunun kullandığı telefona ait bilgilerin ..... iletişim hizmetlerinden sorulduğunu, verilen yanıtta borçlunun telefon hattına ait ödemelerin otomotik ödeme talimatı ile T. *** bankasından yapıldığının bildirildiğini, ancak kabahatler kanunun 32. Madde hükmünün ihlal edildiğini, buna rağmen kabahatler kanunun 32. Madde hükmüne göre işlem yapılmasını talep ettiklerini ancak taleplerinin reddedildiğini, icra müdürlüğü tarafından yazının yeniden yazılmasına karar verildiğini alacaklı vekilinin müdürlük kararının kaldırılmasını talep ve dava ettiği,
Üçüncü şahıs *** Bankası A.ş vekili davaya karşı vermiş olduğu cevap dilekçesinde; davanın haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, banka çalışanları hakkında kabahatler kanunun 32. Maddesi göre idari para cezası ile cezalandırılması taleplerinin reddine karar verilmesi gerektiğini savunduğu,

İcra dosyasının incelenmesinde alacaklının borçlu hakkında kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takibe geçtiği, alacaklı vekilinin 29/12/2011 tarihinde dosya borçlusunu otomatik ödeme talimatı vermiş olduğu, iş bankasının hangi şubelerinde hesabınını bulunduğunun sorulmasını talep ettiği, icra müdürlüğünce talebin kabulüne karar verildiği, iş bankası genel müdürlüğü tarafndan 18/01/2012 havale tarihli yazı cevabında HUMK 414, 415 İİK 59 ve TTK 22 maddeleri gereği maliyet bedelinin yatırılması gerektiği, bundan sonra talep edilen bilgilerin temin edilerek müdürlüğe gönderileceğinin bildirildiği, bilahare 08/03/2012 tarihinde alacaklı vekilinin banka tarafından verilen yazı cevabı ile kabahatler kanunun 32.maddesinin ihlal edildiğini, gerekli işlemin yeniden yapılmasını ve yazıda imzası bulunan kişilerin kabahatler kanunu 32 madde hükmü gereği idari para cezası ile cezalandırılmasını talep ettiği, icra müdürlüğünce yazının yeniden yazılmasına karar verildiği, ancak kabahatler yasasının 32 maddesinin uygulanması yoluna gidilmediği, alacaklı vekilinin de anılan müdürlük kararını kaldırdılması için mahkememize başvurduğu,

5322 sayılı kabahetler kanunun 32. Maddesinde "yetkili makamlar tarafından adli işlemler nedeni ile yada kamu güvenliği,kamu düzeni ve genel sağlığın korunması amacı ile hukuka uygun olarak verilen emre aykırı hareket eden kişiye 100 Türk lirası idari para cezası verilir. Bu cezaya emri veren makam tarafından karar verilir." Hükmüne yer verildiği, somut olayda ilgili bankanın genel müdürlüğünce yasal bir dayanak bulunmaksızın emrin yerine getirilebilmesi için bir bedel ödenmesini talep ettiği ve söz konusu adli kurum olan icra müdürlüğünün emrini yerine getirmediği, bu suretle ihmali dahi olsa kabahatler kanunun 32.maddesinin ihlal edildiği ve emri veren merci tarafından 32.maddenin uygulanması gerektiği, dolayısıyla alacaklının bu yöndeki isteminin reddini içeren müdürlük kararının kaldırılmasına karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Ayrıntıları ve gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;

1-Davacı alacaklının kabahatler yasasının 32. Maddesinin uygulanmasına yönelik talebinin reddini içeren müdürlük kararının KALDIRILMASINA,
2-Peşin harcın mahsubu ile başkaca bir harç alınmasına yer olmadığına,
3-Davacı tarafından yatırılan 85,00 TL gider avansından 14,00 TL sinin karar tebliğinde kullanılmasına, gider avansından geriye kalan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
4-Davanın niteliği gereği vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair tebliğ tarihinden itibaren 10 gün içinde yargıtay yolu açık olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda karar verildi. 07/05/2012
Old 05-05-2017, 10:16   #21
Av. Meltem ERTÜRK

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan av_aykut
Konuyla alakalı son yapmış olduğum şikayet, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nın takipsizlik kararı ile sonuçlandı.Takipsizlik sebebi olarak da İİK 357. maddesinin sadece kamu görevlileri ile ilgili olduğu , şirket yetkililerin özel hukuka tabi olduğu ve sorunun İİK 356. maddesine göre çözülmesi gerektiği belirtilmiş. Fakat ben İİK 357. maddesinde savcının gerekçesini göremiyorum. Ben mi yanlış yorumluyorum bilmiyorum ama takipsizlik kararına itiraz edip, çıkan kararı tekrar paylaşacağım sizlerle.


Sayın meslektaşım, forumda araştırma yaparken yazınıza denk geldim. Üzerinden epey zaman geçmiş fakat ağır ceza mahkemesinin kararını merak ettim doğrusu, eğer mümkünse bizlerle paylaşır mısınız?
Old 08-05-2017, 21:43   #22
Av. Suat

 
Varsayılan

Hemen yukarıdaki icra hukuk mahkemesi kararı ile ilgili olarak...

T.C.
İSTANBUL 11. İCRA HUKUK MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2012/417 Esas
KARAR NO : 2012/610
İCRA NO : 14-2011/23049
DAVA : Şikayet
DAVA TARİHİ : 15/03/2012
KARAR TARİHİ : 07/05/2012
GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 07/05/2012
Davacı vekilinin talebi üzerine celp edilen icra dosyası ve dilekçe tetkik edildi;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile takip.................
..........dolayısıyla alacaklının bu yöndeki isteminin reddini içeren müdürlük kararının kaldırılmasına karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
....................
....................


Dava işlem şikayeti ile ilgili.
Mahkeme karar kısmında açık olarak yazmasa da şikayeti kabul etmiş ama HARÇ İADESİ yapmamış....
İşlem şikayetleri HARÇTAN muaftır.
Peşin alınmışsa davanın- şikayetin kabulü halinde harçların iadesine karar verilmesi gerekmektedir.
Hakimlerin çoğu buna dikkat etmiyor malesef..
Old 09-05-2017, 15:35   #23
GÜLSÜM ÖNAL

 
Varsayılan

''..Şirket yetkilisi olan sanık, Asliye Hukuk Mahkemesince yazılan müzekkerelere cevap vermemiştir. Kamu görevlisi olmadığı anlaşılan sanığın eyleminin adli görevi ihmal veya görevi ihmal suçu oluşmayacağı gözetilerek beraetine karar verilmesi gerekir.

Kabahatler Kanununun 15/3. maddesinin bir fiil hem kabahat, hem de suç olarak tanımlanmış ise, sadece suçtan dolayı yaptırım uygulanabileceğini, suçtan dolayı yaptırım uygulanamayan hallerde kabahat dolayısıyla yaptırım uygulanabileceğini öngördüğü, sanığın eyleminin müzekkereye cevap vermemek suretiyle emre aykırı davranış niteliğinde bulunduğu gözetilmeli, eyleminin karşılığı olan 5326 sayılı Kabahatler Kanununun 32. maddesi uyarınca 100 TL. idari para cezası ile cezalandırılmalıdır. ''T.C.
YARGITAY 5. CEZA DAİRESİ E. 2012/7527 K. 2012/8180 T. 11.7.2012
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
maaş haczi tolgaaltun Meslektaşların Soruları 3 08-01-2008 17:38
maaş haczi ygk1907 Meslektaşların Soruları 2 20-12-2007 22:34
Maaş Ve Maaş Hesabı Haczi gokhancay Hukuk Soruları Arşivi 20 05-12-2006 22:13
maaş haczi esra giritli Hukuk Soruları Arşivi 2 19-04-2006 14:04
maaş haczi esra giritli Hukuk Soruları Arşivi 0 16-04-2006 14:13


THS Sunucusu bu sayfayı 0,07203007 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.