Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Kadınlara Hukuki Destek Merkezi (KAHDEM) Kadınlara Hukuki Destek Merkezi (KAHDEM), THS Kadın Hakları Çalışma Grubu projesidir. Bu foruma siteye üye olmadan soru gönderilebilir ancak forum sadece kadın haklarına ilişkin konulara açık olup, diğer hukuki soru ve sorunlar alanda yayınlanmaz. [Kahdem Portalı]

İştirak Nafakası İçin Yapılan Sözleşme/cezai Şart/üçüncü Kişinin Sorumluluğu/Mahkeme Huzurunda Kabul

Konuyu Kilitleyin
Old 15-06-2013, 10:52   #1
Konuk

 
Varsayılan İştirak Nafakası İçin Yapılan Sözleşme/cezai Şart/üçüncü Kişinin Sorumluluğu/Mahkeme Huzurunda Kabul

Merhabalar...2010 yılında eşimle anlaşmalı olarak boşandık.Eşim ve eşimin babası ile boşanmadan önce noter huzurunda bir protokol imzaladık..Bu protokolde eşimin babası velayetin babada kalması durumunda, iki çocuğumun üniversite bitene kadar maddi manevi tüm ihtiyaçlarını karşılayacağını, bu taahhüdünün kendisinin ölümünden sonra da geçerli olduğunu beyan etti. Ayrıca tüm bu hususları aile mahkemesine verdiğimiz boşanma protokolünde de taahhüt etti.Bunun dışında ayrıca tanık huzurunda imzaladığımız bir sözleşmede ise taahhütlerini yerine getirmemesi durumunda bana 600.000 TL cezai şart ödeyeceğini beyan etti..Şu anda çocuklarımın okul ihtiyaçları dahil hiçbir ihtiyacını karşılamıyor.Sormak istediğim sorular şunlar;
1-Bu sözleşmenin niteliği nedir ve sözleşme geçerli midir?
2-Başvurabileceğim hukuki bir yol var mıdır?
Old 17-06-2013, 22:50   #2
Av.Habibe YILMAZ KAYAR

 
Varsayılan

Sn.Katılımcı,

1-Aile hukukunda yapılan sözleşmeler hakim tarafından onanmadıkça geçerli ve bağlayıcı değildir.Yapılan bu sözleşme mahkeme onayından geçmemiş ise aile hukuku anlaşması olarak değerlendirilemez.

Kaldı ki yapılan sözleşme eşinizden başka eşinizin babası da bu sözleşmeye taraf olmuştur.Bu durumu ile kayınbabanız üçüncü kışı konumundadır.Oysa boşanma davasında sadece eşler taraf olabilir.

Çocuklar boşanma davasıyla velayet nedeniyle yakından ilgilidir.Fakat taraf değildir.

Çocukların eğitim masraflarının üçüncü kişi tarafından üçüncü kişi lehine vaad edilmesi ile karşı karşıyasınız.

Bu durumda en doğru şey boşanma dosyanızın dikkatlice incelenmesidir ve tutanaklardaki beyanların değerlendirilmesidir.Aile hukuku bakımından ne yapılabileceği bundan sonra değerlendirilmelidir.

2-Boşanma sonucu velayet eşinize verilmiş ise bu sözleşmenin yerine getirilmemesi sebebi ile çocuk adına harekete geçecek olan eşinizdir.

Bu konunun da etraflıca değerlendirilmesi gerekir.

Sonuç olarak sözleşmenin ve dosyanın doğrudan bir avukat tarafından incelenmesi gerektiğini düşünüyorum.Bu aşamadan sonra hukuksal olanakların değerlendirilmesi uygun olacaktır.
Old 18-06-2013, 16:25   #3
Konuk

 
Varsayılan

avukata gittim ama o ilk kez böyle bir sözleşme ile karşılaştığını, cezai şartın böyle bir sözleşmede geçersiz sayılacağını çünkü taahhüdün karşılıksız yapılmış olduğunu söyledi.öldükten sonra dahi bakım masraflarını karşılayacağım demesi vasiyet sayılır mı?bağıştan ya da vasiyetten dönmede cezai şart kararlaştırılamaz mı?kayın babam benden çocuklarımın velayetini bu şekilde aldı ve ben bu yüzden mahkemede savaşmadım velayet için.eşim engelli ve şu anda ailesiyle konuşmuyor çocukların bakımını karşılamadıkları için.Sayın Habibe Hanım'ın dediği gibi taahhüt çocuklarım lehine yapıldı ama cezai şartın bana ödeneceği kararlaştırıldı.
Old 18-06-2013, 19:54   #4
Av.Mehmet Saim Dikici

 
Varsayılan Katkı

6098 sayılı TBK:

B. Üçüncü kişinin fiilini üstlenme
MADDE 128- Üçüncü bir kişinin fiilini başkasına karşı üstlenen, bu fiilin gerçekleşmemesinden doğan zararı gidermekle yükümlüdür.
Belirli bir süre için yapılan üstlenmede, sürenin bitimine kadar üstlenene edimini ifa etmesi için yazılı olarak başvurulmaması hâlinde, üstlenenin sorumluluğunun sona ereceği kararlaştırılabilir.

***
Old 19-06-2013, 14:59   #5
Av.Suat Ergin

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Konuk
Merhabalar...2010 yılında eşimle anlaşmalı olarak boşandık.Eşim ve eşimin babası ile boşanmadan önce noter huzurunda bir protokol imzaladık..Bu protokolde eşimin babası velayetin babada kalması durumunda, iki çocuğumun üniversite bitene kadar maddi manevi tüm ihtiyaçlarını karşılayacağını, bu taahhüdünün kendisinin ölümünden sonra da geçerli olduğunu beyan etti. Ayrıca tüm bu hususları aile mahkemesine verdiğimiz boşanma protokolünde de taahhüt etti.Bunun dışında ayrıca tanık huzurunda imzaladığımız bir sözleşmede ise taahhütlerini yerine getirmemesi durumunda bana 600.000 TL cezai şart ödeyeceğini beyan etti..Şu anda çocuklarımın okul ihtiyaçları dahil hiçbir ihtiyacını karşılamıyor.Sormak istediğim sorular şunlar;
1-Bu sözleşmenin niteliği nedir ve sözleşme geçerli midir?
2-Başvurabileceğim hukuki bir yol var mıdır?

1- Mahkemeye verilen protokolde taahhütte bulunan eşiniz mi? Yoksa eşinizle birlikte babası da birlikte mi, verdi?

2- Bu protokol, mahkemenin kararına nasıl geçti?(Tamamını yazabilir misiniz?)
Old 21-06-2013, 09:18   #6
Konuk

 
Varsayılan

mahkemeye verdiğimiz protokolde eşimin babasının taahhütleri ve protokolün altında imzası var. Ancak bu protokolde cezai şart yer almıyor.Protokolde "müşterek her iki çocuğun üniversite de dahil olmak üzere tahsil hayatları boyunca tüm okul, ve özel yaşam giderlerinin çocukların dedesi olan x tarafından karşılanacağını bu taahhüdünün öldükten sonra da yerine getirileceğini,x gayrı kabili rücu olarak kabul ve taahhüt eder yazıyor.mahkeme "protokolün şahsi ilişki dışında aynen onaylanmasına, anneyle kurulacak şahsi ilişkinin aşağıdaki şekilde düzenlenmesine" diyerek karar tesis etti.. cezai şart ise bizim kendi aramızda ve tanık huzurunda yaptığımız sözleşmede kararlaştırıldı."çocukların dedesi x bu taahhüdü yerine getirmediği takdirde gelini y'ye 600.000 tl cezai şart ödemeyi kabul ve taahhüt eder" dendi..kayınbabam bunun üzerine bana vade kısmı boş 600.000 tl lik bir de bono verdi ama senedi doğrudan takibe koyarsam sözleşme geçersiz denirse diye korkuyorum Ciro edip koysam bu kez de devlet memuruyum 600.000 tl nin bildirimini yapmadım diye sıkıntı çıkarsa diye korkuyorum.
Old 28-06-2013, 15:28   #7
Av.Suat Ergin

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Konuk
mahkemeye verdiğimiz protokolde eşimin babasının taahhütleri ve protokolün altında imzası var. Ancak bu protokolde cezai şart yer almıyor.Protokolde "müşterek her iki çocuğun üniversite de dahil olmak üzere tahsil hayatları boyunca tüm okul, ve özel yaşam giderlerinin çocukların dedesi olan x tarafından karşılanacağını bu taahhüdünün öldükten sonra da yerine getirileceğini,x gayrı kabili rücu olarak kabul ve taahhüt eder yazıyor.mahkeme "protokolün şahsi ilişki dışında aynen onaylanmasına, anneyle kurulacak şahsi ilişkinin aşağıdaki şekilde düzenlenmesine" diyerek karar tesis etti.. cezai şart ise bizim kendi aramızda ve tanık huzurunda yaptığımız sözleşmede kararlaştırıldı."çocukların dedesi x bu taahhüdü yerine getirmediği takdirde gelini y'ye 600.000 tl cezai şart ödemeyi kabul ve taahhüt eder" dendi..kayınbabam bunun üzerine bana vade kısmı boş 600.000 tl lik bir de bono verdi ama senedi doğrudan takibe koyarsam sözleşme geçersiz denirse diye korkuyorum Ciro edip koysam bu kez de devlet memuruyum 600.000 tl nin bildirimini yapmadım diye sıkıntı çıkarsa diye korkuyorum.

Çok karmaşık ve istisnai bir durum sözkonusu olmuş. Dedenin taahhüdünün "Anlaşma Protokolüne" geçip mahkeme kararına da yansıtılması ilginç olmuş. Ama neticede mahkeme kararında yazılan her şey karşı taraftan talep edilebilir. Yani buraya kadar sözleşme -bence- geçerlidir. Sorun ise, bu sözleşmenin pratiğe nasıl yansıyacağıdır? Sanırım önce dedenin sözleşmeye uymadığının tespit ve kanıtlanması gerekir. Çocuğun eğitim hayatı devam ediyorsa ve siz karşılıyorsanız,(bunları faturalandırarak) karşı taraftan talep (icra kanalıyla) edebilirsiniz.

"Cezai şart" hususuna gelince... Geçerli bir sözleşmede yer alan "cezai şart" da (hakimin indirim hakkı olmakla birlikte) geçerlidir. Sizin olayınızdaki sorun, "geçerli sözleşmede" yer almayan ve fakat bu sözleşmeye istinaden verilen yeni sözleşmede cezai şart konulursa geçerli olacak mıdır? Kişisel kanaatime göre, bu cezai şart da geçerlidir. Ancak uygulamada çok rastlanılmayan bir durum olduğu için sadece kanaat belirtebilirim.

Ciro ve mal beyanı hususuna gelince... Bildiğim kadarıyla "mal beyanında bulunması gereken memurlar" henüz tahsil etmemiş olsalar bile "kıymetli evrak" sahibi olduklarında bildirmek zorundadır. Bu bakımdan ciro etmenin fazladan bir zararını göremiyorum. Öte yandan senedi ciro etmek de sorununuzu çözmeyebilir. Çünkü, senedi ciro ile teslim alan 3.kişinin "iyiniyetli" olması gerekmektedir. Kısaca, aradaki ilişkiye vakıf olmaması gerekir, diyebilirim. Şunu da akılda tutmanızda fayda bulunmaktadır: Senedi ciro ettiğiniz kişiye siz de borçlu sayılırsınız.

Yukarıda da değindiğim gibi, olayınız çok karmaşık, çok spesifik. Bu nedenle hak kaybına uğramamak için elinizdeki belgelerle birlikte bir avukattan profesyonel destek almanızı öneriyorum.
Konuyu Kilitleyin


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 
Konu Araçları Konu İçinde Arama
Konu İçinde Arama:

Detaylı Arama
Konuyu Değerlendirin
Konuyu Değerlendirin:

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Evlilik Dışında Velayet Hakkının Birlikte Kullanılması ve Velayet Hakkının İçeriği Av.Habibe YILMAZ KAYAR Aile Hukuku Çalışma Grubu 8 12-02-2010 11:54
Velayet aytül Meslektaşların Soruları 2 07-08-2009 14:45
velayet davası devam ederken karşı velayet davası açılması İLKEM Meslektaşların Soruları 0 22-01-2008 17:07
Velayet Problemı/velayet Hakkı Annnede Olan Çocuğun Baba Tarafından Kaçırılması Konuk(NURCAN) Kadınlara Hukuki Destek Merkezi (KAHDEM) 2 04-12-2007 17:57
velayet miss_lawyer Meslektaşların Soruları 1 28-11-2007 21:30


THS Sunucusu bu sayfayı 0,04664993 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.