Bu gün ağır ceza mahkemesinde kafesteydim.

Bu gün ağır ceza mahkemesinde kafesteydim.Sıfatım sanık.

Sol tarafımda şikayetçi ısrarla bastırıyor “sanık cezalandırılsın!”Sağ tarafımda müdafi bölümünde meslekten kimse yok.Barodan kimseleri göremedim.

Yapayalnız kafesin içindeyim.

Sanık sıfatıyla olayı anlattım.Müşteki de anlattı.Tanıklar dinlendi.

Mahkeme başkanı savcıya söz verdi.”Katılma talebine ne dersiniz”diye

Savcı düşünmeksizin basma kalıp “kabulüne”diye mütalada bulundu”

Hakim düşünmeksizin “kabulüne”dedi.

Karşımda hakimler ve savcı.Kaderim onların iki dudağının arasında.Yüksekçe yerlere oturmuş sırmalı cübbelerinin içinde bana küçücük bir sinekmişim gibi bakıyorlar..Minnacık ve aciz biriymişim gibi bakıyorlar.

Ben kafesteyim.

Ben suç mu işledim?Hayır !Kesinlikle hayır!

Ben kafesteyim Müşteki bana bakıp bakıp tatmin oluyor.”Oh seni kafese soktum ya”dercesine bakıp duruyor.

Ben suç mu işledim? Hayır !Kesinlikle hayır!

ÖĞLEYSE KAFESTE NE İŞİM VAR?

Bir doktor düşünün.Kendisi cerrah.Önüne geleni kesip biçiyor.İnsanlara şifa dağıtıyor.Ama hastane ortamı steril değil.Doktor kesip biçtiği hastalardan yada ortamdan mikrop kapmış olabilir. .Ve bu mikrop nedeniyle ameliyat masasına her an yatabilir.Hayati bir hastalığa her an kapılabilir.Doktorların hepsi meslek riski altındadır.

İşte bende doktor gibiyim.Ben avukatım Meslek riskine uğradım.Bu risk nedeniyle kafesteyim.

Avukat arkadaşlarım da bana “Canım muhakkak bir suç işlemiştir.Yoksa kafeste ne işi var”?Ateş olmayan yerden duman çıkmaz!”demesinler.Benim hakkımda hüküm vermesinler.

Çünkü;Avukat arkadaşlarımın da her an meslek riski mikrobuna kapılmaları her an mümkündür.Ve bu riske kapılma oranı çok yüksektir. Her an bir olay nedeniyle ,iyi niyetlerinden yada iyi niyetli iş yaptıklarından her an meslek riski ile karşı karşıya gelebilirler.

Avukatların hepsi meslek riski altındadır.Yeter ki haklarında iki satır şikayet dilekçesi verilsin.

Sahi geçmişte yada şu an avukat sıfatının yanında sanık sıfatı taşıyan kimler var?

Sanık- avukat
Duyurucu1

Haklı uyarınız için teşekkürler. Gerçekten de mesleğimizin özellikleri sebebi ile ciddi yaptırım tehditleri altındayız.

Umarım adalet sizin yönünüzden çabuk gerçekleşir. Saygılarımla...

Neden yargılandığınızı bilmiyorum ama yanınızdan meslekten hiç kimsenin olmaması gerçektende üzücü bir olay.

Her zaman dediğim gibi
Belki Bir gün....

Fazla kafanıza takmayın bence.

Birçok yargıladığım avukat arkadaşıma beraat kararı verdim.Sadece bir mahkumiyet verdim.O da para cezası ve tecil.Tabiki 5728 sayılı Yasadan bozulup gelecek.

Hepimizin başına gelebilir.Her zaman tedbirli olmakta fayda var.

Geçmiş olsun.Saygılarımla.

Alıntı: Yazan Derya Konak Fazla kafanıza takmayın bence. Birçok yargıladığım avukat arkadaşıma beraat kararı verdim.Sadece bir mahkumiyet verdim.O da para cezası ve tecil.Tabiki 5728 sayılı Yasadan bozulup gelecek. Hepimizin başına gelebilir.Her zaman tedbirli olmakta fayda var. Geçmiş olsun.Saygılarımla.

Sayın Konak mesajınızın sayın duyurucu1'in yakındığı konuyla bağlantısı olduğuna inanmıyorum ben. Değerlendirmeniz sonuca yönelik bir açıklama. Sebeple ya da süreçle bir ilgisi de yok. Sanırım konumuzun verdiği rahatlıkla sanık sandalyesinde oturan birini "fazla kafanıza takmayın bence" diye teskin etmeniz de ilginç bir avuntu biçimi...

Saygılar...

Sayın Ateş.

Moral herkese gerekli.

Biz hukukçulara daha fazla tabiki.

Hakimler her zaman ceza vermezler.Moral de verirler.

Şaka bir yana,sanık sandalyesine oturan her kişi "suçlu" değildir.

Ülkemizde beraat oranı %55-60 gibi yüksek.

Saygı ile.

sevgili duyurucu
1-kafana takma : moral olsun diye söylüyorum. ya da her halukarda benim yanımda amatör kalırsın. ben profesyonel bir sanık olduğum için münferiden ve de tesadüfen sanık olanlara ancak bunu diyebiliyorum.
2-Bak hem avukat olarak meşhur olamazssan da böyle sanık olarak meşhur olma yolunda hızlı bir ilerleme gösterebilirsin.Bir de ben adalet için ,özgürlük için,hukukun üstünlüğü için mücaqdele verirken sanık konumuna geldim vs. bir iki parlak sözle de muteber bir meslektaşımız olma şansına kavuşabilirsin.
3-yargılandığın dava için katılım ve destek çağrısı yaparak bolca katılım sağlama şansına kavuşabilirsin.(şakası bir yana duruşmalara tek başına katılmanı hem teknik ve hem de fiili nedenlerle tavsiye etmem.savunmanı kendinin bizzat yapmanı hiç tavsiye etmem.
anglo -amerikan sisteminde bu çok özel durumlarda hakimin kararı ile yapılabiliyor.Ki bence de doğrusu bu.
4-Bazı hakimnlerimizin tecrübeme göre elime düştü biraz terleteyim az da canını yakayım gibi bir mantığı olabiliyor. Şahsi tecrübem.Dikkatli olmanızı tavsiye ederim.Hele ki şikayetçi bir hakimse mutlaka dikkatli ol.mesleki dayanışmaya en yatkın ve tutarlı meslek grubu hakimlerdir.
5-Barodan arkanda kimse olmaması bence daha iyi.Şahsen baro yönetimleri arkamıza geçmesin başka şey istemem.
6-Ciddiye al hakkında dava açılması aynı zamanda disiplin işlemi demektir.disiplin işlemi demek noter,hakim.savcı olamamman ve hatta başka baroya nakil yaptıramaman demektir.
7-disiplin işlemlerinde anadoluda olmayabilir ama istanbulda baro yönetimleri ilşe siyaseten aynı doğrultuda olup olmamak çok önemlidir. ben şahsen mahkemelerden ziyade muhalif olmam nedeniyle baro yönetimlerinden korkarım.
8-az bir şey cezadan anladığım için değilse de sanık sıfatı ile bolca yargılanmam ve bu nedenle tecrübeli olmam nedeniyle istanbulda yargılanan avukatların önemli bir kısmı benden yardım isterler hatta diyebilirimki kendi yargılanmalarımdan ve avukatlara avukatlık yapmaktan fırsat bulursam serbest bir avukatlık yapmaya çalışıyorum.kısacası atlar gelirim diyemem ama dosyayı üçüncü bir şahsın görmesini görüşünü beyan etmesini istersen ve mesele önemli is eyardımcı olmak isterim.
geçmiş olsun.

Savunmayı kendi kendinize yapmamalısınız. Buna ben de katılıyorum. Mutlaka bir ve bir çok meslektaşımıza vekalet veriniz, en sağlıklısı bu.

Hep başkalarını savunmaya alışmış bizler, kendimizi savunmada acemiyiz.

Hem böylesi şahsilikten uzaklaşma sağlar.

Kendinizi yıpratmayın...

Saygı ile.

Sanıyorum genellemelerden kaçınırsak konuyu daha sağlıklı konuşmak mümkün olur. Bir meslek grubuyla ilgili olumsuz bir genelleme yapıldığında, haklı olarak o meslek grubunun mensupları inciniyor. Senaryoyu tersine çevirip, aynı yorumu üyelerinin %80 hakim olan bir internet sitesinde bir hakim üyenin avukatlar için yaptığında nasıl hissedeceğimizi düşünürsek, sanırım bir mesleğe yönelik olumsuz genellemelerin neden rahatsızlık verdiğini daha iyi anlayabiliyoruz. Bazen bir mesleğin (herhangi bir meslek olabilir) mensuplarının çoğunluğunun bazı yönlerden yetersiz olduğunu düşündüğümüz olabilir ancak bunu mümkün olduğundan genellemeden kaçınarak ve o mesleğin mensuplarını incitmeyecek şekilde dile getirirsek tartışmayı da daha verimli sürdüreceğimiz konusunda herkesin bana katılacağını umuyorum.