Meslekte Usandığınız Diyaloglar

Alıntı: "SEN NE VİCDANSIZ AVUKATSIN! BİRKAÇ GÜN SÜRE VERSEN ÖLÜR MÜYDÜN!"

Hem de bu sözleri sayın Admin'e söylüyor bre vicdansız!

Bugün saat 10.00-17.00 arası 50 tane hacze çıkacağım.

Eminim yine pek çok komik olayla ve kişiyle karşılaşacağım.

Arkası yarın

İlk Cezaevi ziyaretimi anlatıyım bende,

Defalarca aldığım uyarıları unutmuşum imzalar, kimlik girişi....vs ikinci kapıyı atlatmıştım ki o tiz ses geldi kulağıma, çantamı müsade isteyip arabaya bıraktım.
İkinci deneyişimdi aynı ses , yüzük ötüyo dedim kibarca,
üç oldu, ayakkabıları çıkarttım
dört, yağmurluğumun kemer tokasıydı sanırım öten
beş, kendimi yoklamaya başladığımda çok geçti
yok artık dedim vazcaydım ! ayakkabılarımı verin.
Ayakkabıları giyerken kolyemi gördüm.... maalesef oymuş öten ... Başardım sonunda

Dikkat edin! orada aklınıza gelmeyen her şey ötüyor

Bu gün istanbul dışında bir adliyede idim. (ismi lazım değil) mahkeme kalemlerinden birinin kapısına şu yazı yapıştırılmış idi. "kalem personelinin verimini düşürmemek için avukat veya sekreterlerinin kalemlere 11-12 ve 16-17 saatleri arasında başvurması gerekmektedir" yorumsuz veriyorum..
saygılarımla....
(yerel avukat lardan biri homurdanarak yazıyı kapıdan aldı)

Merhabalar,
Birinci sınıfın bitiminde yaz tatilimi boş geçirmemek için adliyede duruşmalara izleyici olarak giriyordum.işte komik izlenimlerim:

SULH CEZA MAHKEMESİ(en sevdiğim mahkemelerden birisidir)
*yaşlı teyzemiz otobüsten inecekken otobüs şoförü birden gaza basar ve kadın yere düşer.Allahtan otobüsün altına doğru sürüklenmemiş ve sadece ufak sıyrıklarla atlatmış ve şikayet etmiş şoförü
*hakim davacı tarafa şikayeti olup olmadığını soruyor.teyze de 'evet şikayetçiyim diyor'
*duruşma başlıyor,sicil kayıtları vs her şey inceleniyor ifadeler alınıyor,duruşmadaki ifadeler vs kaydediliyor tam yazıcıdan çıkarılacakken teyze 'hakim oğlum,ben affettim bu şoförü' demez miben ilk davada bunu gördüğümden pek algılayamadım.hakim 'e teyzecim ben başta sana sormadım mı der.'her şey sil baştan tekrar yazılır.sonra şoför mahkeme salonunda teyzenin elinden öper ve kol kola çıkarlar.(teyze şoför akıllansın diye şikayet etmiş,şoförün 2 çocuğu olduğunu duyunca kıyamamış vazgeçmiş.)
---------------------------------------------------------------------------------------
---------------------------------------------------------------------------------------
YİNE AYNI SULH CEZA MAHKEMESİ VE AYNI HAKİM
*sanık içeri giriyor kimlik sorgulaması vs yapılıyor.sanık berber olduğunu söylüyor.sonra aylık geliri sorulduğunda berberlerin kazanmasına olanak bulunmayan bir rakam söylüyor.hakim 'sen nerde berbersin,bilelim de gelmeyelim ben burda ne güzel 5YTL'ye traş oluyorum' der .içimden de hakime acıyorum
sanık hakkında uyuşturucu satmaktan dolayı şikayet var.berberimiz meğer alemciymiş.sonradan fark ettik.ben uyuşturucu kullanmanın da suç olduğunu sanıyordum meğer öyle değilmiş.hakim satıyor musun diye sordu.sanık da 'valla abi ben bulursam içerim ama satmam'..Ve bu ifade aynen dosyaya geçirildi.oldukça şaşırdım tabi ki. ve bu davadan çıkarılacak sonuç:keyif yapmak serbest keyif yapmaya teşvik etmek suç(nasıl bir keyifse artık)

-----------------------------------------------------------------------------------------------------
iki sanık gelir içeri girer dava görülmeye başlanır.davanın konusu darptır.kız kardeşlerine laf attığını iddia ettikleri bir vatandaşı epey dövüyorlar.sonra mahkeme para cezası veriyor.sanırım 300YTL idi.sanık:E hakim bey bu para azmış.ben hıncım olan herkesi dövüp de geleyim(hakim de cezayı beğendiremedik bir de konuşuyor der ve kovar)
-----------------------------------------------------------------------------------------------------
Diyarbakır'da girdiğim bir AĞIR CEZA MAHKEMESİ'nde görülen bir davada ise:
suç :bölücü faaliyetler de bulunmak ve yasa dışı eylemlere iştirak etmek.
sanık içeri girdi ifadesi vs dinlendi.(ki bu girdiğim ilk davaydı ve şok içerisinde çıkmıştım duruşma salonundan)
hakim,sanığa 'şu tarihte şu yerde şu eyleme katıldın mı,slogan attın mı' diye sordu
sanık,'valla katıldım ama slogan atmadım.'
hakim tekrar başka bir eylemle ilgili sorular sordu
sanık'katıldım valla ama slogan atmadım.'
hakim yine bir eylem hakkında soru soruyor(dosyası epey kabarık ve sanık henüz 21 yaşında)
sanık,'katıldım ama slogan atmış olabilirim bilmiyom

müdaafi de bu iddiaları kabul etmediklerini ileri sürer.sanık suçsuzdur demeye çalışıyor özetle.ki suçlu olduğu az sonra CD ve resimlerle ıspat edilecek.
tek tek resimler gösteriliyor,katıldığı eylemlerde çekilmiş resimler bunlar.sanık sanki foto albümüne bakar edasıyla bakıp çeviriyor.hakim dikkatli bakmasını söylediğinde de yorumlar şöyle:bu bana hiç benzemiyor,e bunun da benle pek alakası yok,ama sanki bu birazcık beni andırıyor gibi..öyle değil mi??? ama sanık bir şeyi hesap edememiştir.aslında o resimlerdeki kişi aynı kişi(yani kendisi)...a bir de bir eylemden bahsediliyordu ki bu eylemin yasa dışı ıoluğu da ileri sürülmüştü .avukat ben de o eyleme katıldım ama öyle bir amacı yoktu tamamen eğlenceydi demez mi?...ben sususp kaldım ve yorum da yapamadım.
-------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
avukatın ne stajeri ne de sekreteriydim.bazen işleri ben yapıyordum.getir götür işleriydi çoğunluklabir gün dosyadan bir belgenin fotokopisini çekmemiz gerekiyordu.beni gönderdiler.peki ben kimim?bunu sordular tabi ki
stajer misin?'kem küm ,hayır'
sekreteri misin?'ıııı,hayır'
kimlik tespitinin içinden çıkamayan adliye personelleri benden kimlik istediler.diyarbakırda kapkaç mağduru olmamak için yanımda kimlik taşımam ve bu alışkanlık oldu.bursa da kimliksiz adliyede gezilir mi?e hadi geziyorsun da kalkıp bir dosyadan fotokopi çektirirler mi?kimlik istendiğinde kredi kartımı bıraksam (uyanık olduğumu sanıyordum oysa ki)da şurda fotokopici iki adımlık yer gidip gelsem diye yalvaran gözlerle bakan kim?cevap:ben..peki benim o avukat tarafından gönderildiğimi anlamak için ne yaptılar sizce?avukatın telefon numarasını sordular..baştan üç rakamla sondan iki rakamı hatırlayabilecek kadar hafızam olduğu için mutluyum ve o gün bugündür bursa adliyesinin koridorlarında kaybolurken(ki labirent gibidir) bir gün avukat olup gelince hepinize gününüzü gösteririm edasıyla yürüyorum.fakir ama gururlu bir genç'ten saygılar

Ben bir firmada çalışıyorum ve en usandığım ikinci şey, firma içindeki bütün birimlerin işinin acil olması ve her nedense yarına yetişmesi gerektiği.

Dün pek de vukuat olmadı trabzon sokaklarında.Sadece bir haciz esnasında gözlerimden ateş çıktığını farketti icra memuru arkadaş.Borçlu otogar içinde bir turizme ait bilet gişesinin sahibi.İçeri kafayı uzatıyoruz yalnızca bir bilgisayar var.Yazalım size teslim edip çıkalım diyorum.Borçlu kükremeye başlıyor.Yapamzsın,haczedemezsin diye.E bizde de gençlik var azim var.Ne demek yapamam bu bizim görevimiz yapmak zorundayız diyorum.Önce alttan alıyorum.İzah etmeye çalışıyorum.Asıl borçlunun dükkanı karşıda oraya git diyor.Müteselsil kefaleti izah ediyorum.ben öyle bişey imzalamdım diyor.Derhal dosyadaki sözleşmeyi okuyorum.Susuyor sanıyorum bu sefer başka kanaldan frekans yakalıyor uyanık
Bizim kurum kooperatif bunlarda ortağımız kurumun sahibi bizimde efendimiz olduklarını düşünüyorlar.Adam demez mi senin paranıo ben ödüyorum beni haczedemezsin diye.Gözüm dönüyor ama sakin kalmaya çalışıyorum.Nedemek beyefendi diyorum siz kimsinizki benim paramı ödüyorsunuz ben maaşımı devletten alıyorum diyorum.Aklı evvel borçluda olsun ben devlete de vergi ödüyorum diyor.İşte o anda alevler çıkıyor gözlerimden.Arkadaş vergi rekortmeni ya trb da devlete en yüksek vergiyi ödeyen arkadaş.Bende dayanamayıp bir siz mi vergi veriyorsunuz annem babam bende vergi veriyoruz ozaman ben kendi maaşımı ödemiş oluyorum diyorum Adam susuyor.Şoföre topla bilgisayarı depoya kaldırıyoruz deyince adam sakinleşiyor aslı borçluya yedi emin olarak imzalatıp çıkıyoruz.Ben o sinirle aslı borçluya,
-Geç şimdi senin orayı boşaltacağız diye bir kükremişim.Sonradan farkettim çıldırmak üzere olduğumu

Dün bir eve hacze girdik.Adam uzun yol kamyon şoförü evde yok.Eşi evde durumu izah ediyoruz kadın başlıyor sıralamaya:
-A banktan mı ,B bank tan mı ,C bank tan mı ...... geldiniz?
-İçler acısı yani.
İzah ediyoruz hacze başlıyoruz.Kadın:
-Sakın çamaşır makinamı yazmayin.4 dane uşuğum(çocuğum) var.Haunların pisluklerini nasi temizleyıcım.
Memura dönüp bırak yazma kalsın makine diyorum.Ama çıktığımda gülme krizine girdim))))

Bir evin kapısını çalıyoruz.Evde kimse yok yanda bir kadın kafayı uzatıyor.Evde yokler işteler diyor.Trabzonun sefil mahallelerinden biri gittiğimiz yer.Tutanağa durumu geçirsek imzalarmısınız diye soruyoruz.Kadın belliki şimdiye kadar resmi bir evrak imzalalmamış öyle heyecanlı ve mutlu bir ifadeyle "ben imzalarım imzalammı " diyorki tebessüm etmeden geçemiyoruz.İçten de bir teşekkürle bizi uğurluyor.

Trabzon küçük yer pek çok kişi tanıyorum.Ama en ağır olanıda dede evimin olduğu eski mahalleme hacze gitmek.Mahalleye girer girmez geldin yine milletin canını yakmaya diye laf atıyor mahallemizin bakkal amcası.Ben herzamanki gibi içeri giriyorum.M abi burası neresi diyorum.Gene mahalleye kan kusturmaya mı geldin diye çıkışıyor bana. kem küm ediyorum.Bak dayak yersen kurtarmam seni diyor bir de gülerek))

Dün gece düşünüyordum.İcra memurları, Yargıtay kalemleri ve oradaki memurlar sizi sevmiyor beni de sevmeyecek diye.Şimdi bir kez daha düşündüm sanırım halkta işlerinin düşmediği durumlarda sizi sevmiyor.
Umarım sevilmeyecek kadar başarılı bir avukat olurum.

Av.arkadaşlardan biri dün hacze çıkıyor.Kapıyı çalıyor.Yüzü gözü morluk içinde bir kadın kapıyı açıyor ve Av.arkadaş izin isteyip içeri girmek istiyor.Ancak kadın başlıyor ağlamayaKocam beni şimdi dövdü.Şimdi içerde eğer sizi görürse beni öldürür

Alıntı: Ancak kadın başlıyor ağlamayaKocam beni şimdi dövdü.Şimdi içerde eğer sizi görürse beni öldürür

İsyan ediyorum!

Bu nasıl bir insanlık anlamak mümkün değil. Kadınları döven sadece güçleri kendinden zayıf olanlara yetebilen aşağılık yaratıklar neden hep bizim ülkemizde bulunuyor?

Çünkü bizim ülkemizde erkler üstünlüğü var sayın DİKİCİ bu ülkede yaşayan herkes bir başkasının üstü olmaya çabalaıyor en kötüsü de bunu bir başkasını ezerek yapabileceğine inanmış durumda.Bu inancı öyle sağlamki hiçbir şey yıkamıyor malesef inanmış bir kere ne yapsak ne anlatsak boş...

Bizim dava ne oldu avukat bey ? sorusu

Dün Bizim kooperatifin Yıllık olağan Genel Kurulu yapıldı.Kişi olmadığından bende personel arkadaşlara yardım edip gelen üyelerin imzalarını alıyordum.Benim listemdeki numaralardan birini söyleyen bir kişi yanıma yaklaştı.Numaradan ismi kontrol ettim.Dosya borçlularımdan biriydi.Adamın yüzüne baktım.İmzalatamam kusura bakmayın siz Z.D değilsiniz.Adam itiraz ediyor hayır benim diye.Ozaman Kooperatifimize 5.000 YTl borcunuz var derhal ödeyin Adamın yüzü kıpkırmızı oldu.Tamam yaaa dedi.Ben değilim.Arkasını döndü ve gitti))

Bizim buranın insanları fazlaca uyanık.Genel kurula katılan üyelere her yıl hediye dağıtılır.Hani öyle ıvır zıvır şeylerde değil.En son Nacar kol saatleri dağıtıldı.Bu durumda katılımda çok fazla oldu.10.000 ortaklı bir kooperatif olarak tuuttuğumuz salonda tam kadro üyeler hazırdı.İmzalar alındı.Genel kurul başladığı andan itibaren üyeler salonu terketmeye başladılar.Eeeee ne de olsa artık hediyeler cepteydi

Borçlulara borçlarını ödemeleri yönünde yaptığım konuşmalarda aldığım tek cevap.
-Ben de para kesiyordum yaaaa

Bundan 6 ay önce bir müzik markete hacze gitmiştim.Çalışan elemanlar bayağı sıkıntı yaramışlardı bana.Dün o dosyanın borçlusu ödeme yapmaya geldi.Meğer ben haciz için oradayken o da varmış ve beni görünce müşteri numarası yapmış ben borçluyu tanımıyordum.Dün gelip anlatınca çok sinirlenip sitemkar konuştum.Adliyeye gittim.Döndüğümde masamın üstünde bir demet çiçek ve üzerinde bir not vardı.Çok güldüm.

".....Müzik Market adına özür dileriz.Çayımızı kahvemizi haczetmeye herzaman bekleriz.")))

BorÇlu: Abİ Vapurdayim Gelİyorum!

Müvekkil: Ben öldüm bittim.Benim hiç günahım yok. Hep benim üstüme geliyorlar...

Oysa yalan. Hep onun üstüne giden yok...

Abi borcum olsun, bidahakine inşaallah ikisini birden...

- Kurban olayım sana inşallah avukatım- Yok beyefendi kurban murbana gerek yok,- Yok yok ben sana kurban olayım.- Sen bilirsin ne diyeyim sana.

Borçlu: Avukat bey, benim kayınçonunda icraya konulacak çekleri var, biz size vermeyi düşünüyoruz, bakabilirmisiniz.
5 dakika sonra
Abi bak yap bi güzellik, hem biz senle sonra daha çok işler yapacaz.

Uzun süredir usandığınız diyaloglara yeni mesajlar eklenmiyordu.Bunlar iyi oldu.
Çok garipler ya!
Sizi bir kurtarıcı yada bir tüccar oalrak görüyorlar.

Sanırım davayı kaybettiğinizde her zaman siz kaybedecek; kazandığınızda ise onlar kazanacak..

Bugün 3 ay önce taksitlendirme yaptığımız bir borçlumuz aradı.Av.hanım taksitler ödeniyor mu dedi.Şaşırdım önce acaba yolladı da biz mi almadık diye.Yolladınız mı diye sordum.Yooooooo demez mi.Tepemin tası attı tabi dedim alay mı ediyorsunuz allah aşkınıza hem yollamayıp hemde ödendi mi diye soruyorsunuz.Pişkin pişkin e ne var sorduk da noldu dedi.

Ağlamak istiyorummmm

Kefille biraz önce bir telefon görüşmesi yaptım.Konuşmanın içeriğinden ziyade borçlunun kendi yarattığı özlü söz fevkaladenin fevkinde idi

-Denize düşen köpeğe sarılır)))

Davalı asil söz aldı---'hakim bey,hamama giden terler kaidesi gereğince dava masraflarını davacı karıma yükleyin'Hakim de öfkeden çıldırarak:----Öncelikle ben hakim bey değil hakime hanımım tamam mı?ikincisi hukukta o dediğin kaide yok,burası da hamam değil bilmem anlaşıldı mı?Karının açtığı davanın kabulüne karar verdim,o dediğin masrafları da sen verecen,tamam mı? Tabi ki sonuç olarak izleyici avukat meslektaşlar bedavadan gülüp durdular.