Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

özel yurtların öğrencilere sözleşme yapmadan senet imzalatması

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 21-11-2019, 12:50   #1
av.eylemm

 
Varsayılan özel yurtların öğrencilere sözleşme yapmadan senet imzalatması

Merhabalar meslektaşlarım, müvekkil özel bir öğrenci yurduna kayıt yaptırıyor, yurt yönetimi hiçbir şekilde sözleşme yapmadan müvekkile 1 yıllık yurt ücretinin tamamı üzerinden senet imzalatıyor. Müvekkil 2 ay kaldıktan sonra yurttan ayrılmak durumunda kalıyor. Kaldığı aylara ait ödemeleri de yapıyor. Yurttan ayrıldıktan sonra devam eden ayların ödemesi için yurt tarafından müvekkilime icra takibi başlatılıyor. Müvekkil takibe itiraz etmediği için takip kesinleşmiş. Menfi tespit davası açmayı düşünüyorum. Yurtların bu şekilde sözleşme hazırlamadan tüm aylar için toplam ücret üzerinden senet imzalatma hakları var mıdır? Nasıl bir yol izlemem gerekiyor tavsiyeleriniz nelerdir? Menfi tespit davası açmak işe yarar mı veya başka bir hukuki yol önerir misiniz şimdiden cevaplarınız için çok teşekkür ediyorum.
Old 21-11-2019, 21:43   #2
Av.Dr.Yahya DERYAL

 
Varsayılan

"hiç bir şekilde sözleşme yapmadan" cümlesi sözlü yapılan sözleşmeleri de kapsıyor mu? Yazılı bir sözleşme olmadan senet düzenlenemez mi?
Old 22-11-2019, 10:58   #3
Av. Orhan GÖÇEN

 
Varsayılan

Kıymetli meslektaşım merhabalar. Olaya ilişkin Yargıtay Kararını aşağıya ekliyorum, işinizi görür umarım. İyi çalışmalar...

YARGITAY
13. HUKUK DAİRESİ
E. 2014/9228
K. 2014/34046
T. 4.11.2014

Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

KARAR : Davacının dava dışı kızı D.. S..'ın 2009-2010 öğrenim döneminde Ö..M.. Kız Öğrenci Yurdunda kalması hususunda davalı ile 01.09.2009 tarihli sözleşme imzalandığını, öğrencinin yurt ortamına alışamadığı ve sadece üç gün yurtta kaldığı gerekçesi ve öğrencinin yurtta kalamayacağının anlaşılması üzerine davalı yurt müdürüne fesih beyanını bildirdiği fakat bu sırada davalıya yurt ücretine istinaden vermiş olduğu 6.000,00 TL'lik bononun icra takibine konulduğunu, icra takibinin iptali ile, davalıya borçlu olmadığının tespitine, ayrıca 6.000,00 TL'lik senedin iptaline karar verilmesini istemiştir.
Davalı davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece davanın kısmen kabulü ile 6.000,00 TL' lik bonunun geçersiz olduğunun tespiti ile takibin iptaline karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.
1-Taraflar arasında yurt hizmeti verilmesi için sözleşme düzenlendiği, sözleşmede kararlaştırılan bedelin taksitler halinde ödenmesi hususunda anlaşmaya varıldığı halde tek bir senet halinde kambiyo senedi düzenlendiği uyuşmazlık konusu olmadığı gibi tarafların da kabulündedir. Davalı bu senet nedeniyle yapılan takip üzerine senedin iptali, bu takip ve senet nedeniyle borçlu olmadığının tespiti ve takibin iptali talebinde bulunmuştur. Mahkemece senedin iptaline karar verdiği halde sözleşmenin feshi ve borçsuzluğunun tespiti yönünden açık bir hüküm kurulmamıştır. Kararın hüküm kısmında sair taleplerin reddine karar verilmiş ise de gerekçe kısmında herhangi bir açıklamada bulunmamaktadır. O halde mahkemece senedin iptaline karar verildiğine göre takip nedeniyle borçlu olmadığı yönünde ayrıca ve açıkça gerekçesiyle birlikte hüküm kurulması gerekirken yazılı şekilde senedin iptali ile fazlaya ilişkin talebin reddine şeklinde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.
2-Bozma nedenine göre davacının sair temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir.

SONUÇ : Yukarıda açıklanan 1.bent gereğince hükmün BOZULMASINA, 2.bentte açıklanan nedenle davacının sair temyiz itirazlarının incelenmesine bu aşamada yer olmadığına, 04.11.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Old 22-11-2019, 11:49   #4
Av. Aybars Karakırık

 
Varsayılan özel yurt- erken fesih- bono- tüketici bonosu

Sayın meslektaşım;

Tüm ayların istenmesi mümkün değildir.

Erken tahliyedeki gibi, makul süre kadarını isteyebilir.

Diğer yandan yalnızca kambiyo senedi bakımından 6502-m.4/5( 4077-6/a) olayınıza uyuyor.
6502 s. Kanun

ı) Sağlayıcı: Kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla tüketiciye hizmet sunan ya da hizmet sunanın adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi,

k) Tüketici: Ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi,
i) Satıcı: Kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla tüketiciye mal sunan ya da mal sunanın adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi,
l) Tüketici işlemi: Mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi,
***
Madde 4(…)
(5) Tüketicinin yapmış olduğu işlemler nedeniyle kıymetli evrak niteliğinde sadece nama yazılı ve her bir taksit ödemesi için ayrı ayrı olacak şekilde senet düzenlenebilir. Bu fıkra hükümlerine aykırı olarak düzenlenen senetler tüketici yönünden geçersizdir.

***
Nitekim yargıtay bir kararında;

T.C.
YARGITAY
13. HUKUK DAİRESİ
E. 2014/44914
K. 2016/980
T. 20.1.2016

DAVA : Taraflar arasındaki davalı davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR : Davacı, davalıya ait öğrenci yurduna kayıt yaptırdığını, okuldaki kaydını dondurması sebebiyle yurtta kalmak istemediğini, imzalamış olduğu senetlerin iade edilmeyerek hakkında icra takibi başlatıldığını ileri sürerek takip sebebiyle borçlu olmadığının tesbitine karar verilmesini istemiştir.
Davalı, davacı için bir seneliğine yurtta yer ayrıldığını, bu yer için yapılan başka başvuruların reddedildiğini, sözleşmeye göre sadece sağlık sebebiyle eğitimini devam ettirme imkanı olmadığını raporla ispat ederse sözleşmenin iptalinin düzenlediğini savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı eldeki dava ile okuldaki kaydını dondurması sebebiyle yurtta kalmak istememesi sebebiyle taraflar arasında imzalanan sözleşmeye göre iptal edilmesi gereken senetlerin icra takibine konulduğunu iddia ederek borçlu olmadığının tesbitini istemiştir.
Davacı tarafından dosyaya delil olarak sözleşme ve taahhütname sunulmuş ise de: sunulan sözleşmede davalı şirketin imzası olmayıp bu sözleşme ve taahhütnamedeki sonradan yapılan ilaveler davalı tarafından kabul edilmemiştir. Davalı tarafından dosyaya sunulan tarihsiz ve davacının imzası bulunan taahhütnamenin 9. maddesinde " Yurt sözleşmesinde anlaştığımız ücreti okulun devamını sürdüremeyecek hastalığım (tam teşekküllü hastaneden heyet raporu ile belgelendirmek şartı ile) iptal olur. belgelendirilme olmadığı takdirde okulu bırakmak, yatay geçiş, yurttan atılma, v.b. ne olursa olsun yurt ücretini ödeyeceğimi." şeklinde hüküm yer almaktadır. Davacı daha iyi bir okula kayıt yaptırabilmek için sınavlara hazırlanmak amacıyla devam ettiği okuldaki kaydını dondurduğunu beyan etmiş olup bu durum sözleşmenin feshi nedenini oluşturmaz. Hal böyle olunca ; mahkemece, davacının yurttan ayrıldığı tarih itibariyle bu yere başka bir öğrencinin alınma ihtimalinin olup olmadığı ve bu yerin boş kalması halinde zarar miktarının tespiti için taraf ve yargı denetimine elverişli bilirkişi raporu alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde eksik inceleme ile hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.
SONUÇ : Yukarıda birinci bentte açıklanan sebeplerle hükmün davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan 25,20 TL harcın istenmesi halinde iadesine, 20.1.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Old 22-11-2019, 11:51   #5
Av. Aybars Karakırık

 
Varsayılan Emsal kararlar

Yine başka bir kararında

T.C.
YARGITAY
13. Hukuk Dairesi

E:2011/5685
K:2011/12249
T:14.09.2011


Borçlu Olmadığının Tespiti
Haksız Şart
Yerine Başka Öğrenci Alınıp Alınmadığının Araştırılması

Özet
Senedin, davacının kardeşinin yurtta kalma ücretine ilişkin düzenlendiği, davacı tarafından imzalandığı, sözleşme hükümlerine göre davacının senette yazılı borç miktarından sorumlu olduğu kabul edilmiş ise de, yurttan ayrılan öğrencinin sözleşme süresi boyunca ve ücretin de tamamından sorumlu olacağına ilişkin sözleşme hükmü, haksız şart mahiyetindedir. Mahkemece, davacının kardeşinin yurttan ayrıldığı tarihten sonra yerine bir başka öğrencinin kaydedilme olasılığı ve süresi araştırılarak bu süreyle orantılı olarak davacı sorumlu tutulmalıdır.


2004 s. Yasa m. 72

Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
Davacı, davalı tarafından hakkında yapılan icra takibine konu senedin teminat senedi niteliğinde olduğunu, kardeşinin üniversite nedeniyle yurda kayıt yaptırarak sağlık sebepleriyle yurtta sadece bir gün kaldığını, davalıdan hizmet almadıkları halde icra takibine konu senedin hizmet karşılığı verildiğini, senet üzerindeki yazı ve rakam miktarının da birbirinden farklı olduğunu ileri sürerek, icra takibine konu senetten dolayı borçlu olmadığının tespiti ile %40 kötü niyet tazminatının davalıdan tahsilini istemiştir.
Davalı, icra takibine konu senedin borç senedi niteliğinde olduğunu savunarak, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, hizmetin ayıplı olduğunun ispat edilemediği, davacıdan kaynaklanan nedenden dolayı hizmet sözleşmesinin tek taraflı olarak feshedildiği, yurt sözleşmesi gereğince "...her ne sebeple olursa olsun, ayrılan öğrencinin tahsil edilen ücretinin iade edilmeyeceği ve 1 yıllık öğrenci ücretinin tahsil edileceği" yönünde bir düzenleme bulunduğu gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafça temyiz edilmiştir.
1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacının aşağıdaki 2. bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2- Dava konusu 03.10.2006 düzenleme tarihli senedin, davacının kardeşinin yurtta kalma ücretine ilişkin olarak düzenlendiği anlaşılmakta olup, mahkemenin kabulü de bu yöndedir. Her ne kadar mahkemece davacı tarafından imzalanan sözleşme hükümlerine göre davacının senette yazılı borç miktarından sorumlu olduğu kabul edilmiş ise de, yurttan ayrılan öğrencinin sözleşme süresi boyunca ve ücretin de tamamından sorumlu olacağına ilişkin sözleşme hükmü haksız şart mahiyetindedir. Böyle olunca, mahkemece davacının kardeşinin yurttan ayrıldığı tarihten sonra yerine bir başka öğrencinin kaydedilme olasılığının ve süresinin araştırılması ve bu süreyle orantılı olarak davacının sorumlu tutulması gerekirken, mahkemece yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.
Sonuç: Birinci bentte açıklanan nedenlerle davacının sair temyiz itirazlarının REDDİNE, ikinci bentte açıklanan nedenlerle temyiz edilen hükmün davacı yararına (BOZULMASINA), 14.09.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.



yönünde karar verip;


onadığı bir yerel mahkeme kararı da aşağıdaki gibidir.


T.C.
YARGITAY
13. HUKUK DAİRESİ
E. 2007/9819
K. 2007/14747
T. 6.12.2007

DAVA : Taraflar arasındaki senet iptali davasını yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre yerinde olmayan bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda dökümü yazılı 134.42 YTL. kalan harcın temyiz edenden alınmasına, 6.12.2007 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
YEREL MAHKEME İLAMI
T.C.
KONYA
TÜKETİCİ MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO: 2006/336
KARAR NO: 2007/66
DAVA : Senet İptali
DAVA TARİHİ: 15.11.2006
KARAR TARİHİ: 3.5.2007

Mahkememizde yapılan yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
KARAR : Davacı vekili dava dilekçesinde davacının davalıya ait İ... kız öğrenci yurdunda 2006 - 2007 döneminde kalmak için sözleşme yaptığını, ancak sözleşme yapılırken yurdun hangi şirkete ait olduğunun söylenmediğini bilahare öğrenildiğini, davacının kayıt esnasında 200.00 YTL peşin ödediğini, ayrıca senet verdiğini, daha sonra davacının 2 taksit bedeli 480 YTL. daha ödemede bulunduğunu, davacının iki ay kaldıktan sonra çatının tamiri yapılmadığından, su basması üzerine uğradıkları zararın tazmin edileceği ve çatının onarılacağı vaad edilmesine rağmen yerine getirilmediğini, ayrıca okula uzak olan yurdun servis hizmetlerinin de aksadığını bu sebeple davacının sözleşmeyi fesh ederek yurttan ayrıldığını, yurt sahibinin davacıyı telefonla arayarak ücretin tamamını talep ettiğini aksi taktirde 2.880.00 YTL bedeli senedin icraya konulacağını bildirdiği, sözleşmenin tek nüsha yapıldığını bir nüshasının davacıya verilmediğini ve 12 punto ile ve siyah renkle düzenlenmediğini, ayrıca yapılan işlemin haksız şart oluşturduğunu, davacının yurtta kaldığı 2 ay için ödemesi gereken bedelin 513. 00 YTL olduğunu, davacının toplam 680 YTL. yi peşin ödediğini, bu durumda fazla ödediği miktarın 167.00 YTL olduğunu, davanın kabulüyle davacının imzaladığı akdin feshine davalının davacıya 167.00 YTL borçlu olduğunun tespitine 2.880.00 YTL bedelli senedin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı cevap dilekçesinde davalının yurtlarında kaldığını, iddia edildiği gibi servis hizmeti verileceğinin vaad edilmediğini, yurdu su basması iddiasının yerinde olmadığını, sözleşmenin 2. nüshasının davalı uhdesinde kaldığını sözleşmenin 12 punto yazılmamasının geçersizlik sebebi sayılamayacağını, yine her taksit için ayrı bono düzenlenmesi hususunun da sözleşmenin geçerlik şartını kaldıramayacağının, davalının alacağına engel olmadığını, sözleşmenin karşılıklı irade ile yapıldığını, davacının davalıya senet miktarı kadar borcu bulunduğunu, 2006-2007 yılında yurtta kalmak için sözleşmenin imzalandığını, davacının arkadaşları ile eve çıkma bahanesi ile yurdu terk ettiğini bu sebeple davanın reddine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Taraflar delillerini bildirip ibraz etmişlerdir. Dosyaya ibraz edilen 14.6.2006 tarihli sözleşmede sadece davacının imzasının bulunduğu taahhütname başlığı ile düzenlendiği, davacının yapması gereken ve uyması gereken kuralların 42. maddede düzenlendiği, 30. maddesinin yurttan herhangi bir sebepten dolayı ayrılmak istediğimde ödediğim ve ödeyeceğim ücretle ilgili hiçbir hak talep etmeyeceğimi şeklinde düzenlendiği ve ekinde de her biri 240.00 YTL bedelli 25.7.2006 dan başlayıp 25.6.2007'de biten taksitlere dair kuponların bulunduğu görülmüştür. Dosyaya sunulan sanayi ticaret il müdürlüğü personeli tarafından tutulan 11.1.2007 tarihli tutanakta yurt müdiresinin imzasının olduğu, taksitli satış sözleşmesinin bulunmadığını tek senet alındığını ve öğrencilerle yapılan taahhütnamenin tek suret olarak düzenlendiğinin tespit edildiği görülmüştür.
Davacıdan yurt ücreti için alındığı davalı tarafından da kabul edilen bononun incelenmesinde borçlusunun F. H. Alacaklısının ABK Ltd. Şti. tanzim tarihinin 14.6.2006, vadesinin 14.10.2006 ve bedelinin 2.880.00 YTL. olduğu görülmüştür.
Her ne kadar bono lehtarı dava dışı ABK ltd ise de davalı vekili bu senedin davacının yurtlarında kalması sebebi ile düzenlendiğini, Konya ticaret sicil memurluğuna yazılan müzekkere cevabında senet lehtarı ABK şirketinin davacının hissedarı olduğu anlaşılmıştır.
Dosyaya toplanan delillerden dinlenen tanık beyanlarından, davacının daha önce kaldığı dönemde de yurdun üst katındaki odada kaldığı çatının akması sebebi ile odadaki eşyalarının ıslandığını idareye bildirdiği, bakım ve onarımının yapılacağının taahhüt edildiği, sözleşmenin düzenlendiği dönemde çatının tekrar aktığı bu taahhüdün yerine getirilmediği anlaşıldığından davacının bu sebeple yurttan ayrıldığı ve yurttan ayrılışında ve akdi fesh etmesinde haklı olduğu anlaşılmıştır. Her ne kadar taahhütnamede yurttan ayrıldığında kalan bedeli ödeyeceği veya istemeyeceği hükmü var ise de davalı haklı sebeplerle yurttan ayrıldığından ayrıca tek taraflı taahhütnameye konulan bu madde taraflarla müzakere edilmeyip haksız şart olarak kabul edildiğinden davalının davacının yurtta kalmadığı döneme dair senet bedelini tahsil etme hakkı olmadığı sonucuna varılmıştır. Her ne kadar davacının imzaladığı taahhütname 4077 Sayılı Kanunun 6/A maddesine göre düzenlenmiş ise de bu maddedeki şartların tamamını taşımadığı görülmüştür. Ancak ücretlerin taksitler halinde alınacağına dair kuponlar yazılmasına rağmen bu maddeye aykırı olarak tek senet düzenlenmiştir. Oysaki her bir taksit için ayrı ayrı nama yazılı senet düzenlenmesi gerekmektedir, 6/A maddesinin 3. fıkrasına aykırı olarak tek senet olarak düzenlenen bononun geçersizliğine kara vermek gerekmiştir.
SONUÇ : Davanın KABULÜNE,
Davacı tarafından imzalanan taahhütname başlıklı davalıya verilen 14.10.2006 tarihli sözleşmenin iptaline, davalının davacıya 167.00 YTL borçlu olduğunu tespitine, iptal edilen sözleşmeye istinaden verilen borçlusu F.H., alacaklısı xxx limited şirketi tanzim tarihi 14.6.2006, vadesi 14.10.2006, bedeli 2.880.00 YTL olan bono senedinin iptaline,
Tüketici harçtan muaf olup başlangıçta harç alınmadığından sözleşme bedelinin tamamı üzerinden hesaplanan 179.42 YTL harcın davalıdan tahsiline,
Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan AAÜT'ye göre 369.00 YTL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davacının bu dosya için yaptığı 5 davetiye gideri 20.00 YTL., iki ilam tebligat gideri 8.00 YTL. olmak üzere toplam 28.00 YTL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
Davacı ve davalı vekillerinin yüzüne karşı davalıların yokluğunda Yargıtay yolu açık olmak üzere HUMK 432. maddesi gereğince kararın tebliğinden 15 gün içinde temyiz edilebileceğine dair verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 3.5.2007
Old 25-11-2019, 10:52   #6
Av.Nevra Öksüz

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan av.eylemm
Merhabalar meslektaşlarım, müvekkil özel bir öğrenci yurduna kayıt yaptırıyor, yurt yönetimi hiçbir şekilde sözleşme yapmadan müvekkile 1 yıllık yurt ücretinin tamamı üzerinden senet imzalatıyor. Müvekkil 2 ay kaldıktan sonra yurttan ayrılmak durumunda kalıyor. Kaldığı aylara ait ödemeleri de yapıyor. Yurttan ayrıldıktan sonra devam eden ayların ödemesi için yurt tarafından müvekkilime icra takibi başlatılıyor. Müvekkil takibe itiraz etmediği için takip kesinleşmiş. Menfi tespit davası açmayı düşünüyorum. Yurtların bu şekilde sözleşme hazırlamadan tüm aylar için toplam ücret üzerinden senet imzalatma hakları var mıdır? Nasıl bir yol izlemem gerekiyor tavsiyeleriniz nelerdir? Menfi tespit davası açmak işe yarar mı veya başka bir hukuki yol önerir misiniz şimdiden cevaplarınız için çok teşekkür ediyorum.


Senede bağlı/kambiyo takibi mi başlatılmış veya?
Bu senedin 1 yıllık yurt ücreti olarak verildiğini siz biliyorsunuz ama bu durum karşı tarafın da kabulünde mi? -takibe mi yazmış veya?
Old 26-11-2019, 17:35   #7
Av. Suat

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Nevra Öksüz
Senede bağlı/kambiyo takibi mi başlatılmış veya?
Bu senedin 1 yıllık yurt ücreti olarak verildiğini siz biliyorsunuz ama bu durum karşı tarafın da kabulünde mi? -takibe mi yazmış veya?

Sayn Öksüz e ek olarak:

HUKUK GENEL KURULU KARARI
Esas :2001/15-520
Karar:2001/553
Tarih:27.06.2001

ÖZET : Taraflar arasındaki "menfi tesbit" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, yanlar arasında kambiyo senedi düzenlendiğine göre artık kural olarak temel ilişkiye girilmez. Ancak, çek illetten mücerret olmakla birlikte, yanlar çekin düzenlenmesine neden olan ilişkiyi yargılama sırasında açıkladıklarından, uyuşmazlık bu ÇERÇEVEDE ÇÖZÜLMELİDİR.

Somut olayda; çek, hamiline yazılı olmakla beraber, taraflar 2/3/1998 günlü oturumda 13 kapının teslimi konusunda anlaştıklarını belirterek çekin bu temel ilişkiden KAYNAKLANDIĞINI AÇIKLAMIŞLARDIR.
Mahkemece; davalının 2/3/1999 günlü oturumda belirtilen hukuki ilişkiyi kabul etmesi gözönünde tutularak davacının bu ilişkiye göre borçlu olup olmadığı araştırılmalı; taraf delilleri toplanmalı ve sonucuna göre karar verilmelidir.
Old 28-11-2019, 12:14   #8
Av.Nur Banu Akpınar Esirci

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan av.eylemm
Merhabalar meslektaşlarım, müvekkil özel bir öğrenci yurduna kayıt yaptırıyor, yurt yönetimi hiçbir şekilde sözleşme yapmadan müvekkile 1 yıllık yurt ücretinin tamamı üzerinden senet imzalatıyor. Müvekkil 2 ay kaldıktan sonra yurttan ayrılmak durumunda kalıyor. Kaldığı aylara ait ödemeleri de yapıyor. Yurttan ayrıldıktan sonra devam eden ayların ödemesi için yurt tarafından müvekkilime icra takibi başlatılıyor. Müvekkil takibe itiraz etmediği için takip kesinleşmiş. Menfi tespit davası açmayı düşünüyorum. Yurtların bu şekilde sözleşme hazırlamadan tüm aylar için toplam ücret üzerinden senet imzalatma hakları var mıdır? Nasıl bir yol izlemem gerekiyor tavsiyeleriniz nelerdir? Menfi tespit davası açmak işe yarar mı veya başka bir hukuki yol önerir misiniz şimdiden cevaplarınız için çok teşekkür ediyorum.

Sayın meslektaşım,

Özel öğrenci yurtları ile ilgili mevcut düzenlemelere bakmış mıydınız? Geçtiğimiz yıllarda konuyla ilgili çok kısa bir çalışma yapmıştım, aşağıdaki gibi sonuçlara ulaşmıştım. İçerikleri yine de kontrol etmenizde fayda var ama aşağıda paylaşıyorum:

Özel Öğrenci Barınma Hizmetleri Yönetmeliği 06.05.2017 tarihinde yürürlüğe girmeden önce 03.12.2004 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe konulan Özel Öğrenci Yurtları Yönetmeliği bulunmaktaydı. Bu Yönetmeliğe göre vadeli ödemeler karşılığında senet alınabileceği düzenlenmişti. Yürürlükteki yönetmelikte ise bu konuda alınıp alınamayacağı noktasında bir düzenleme bulunmamaktadır.

Yurt ile öğrenci arasındaki bu hukuki süreç Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun kapsamında olduğu için bu kanun hükümlerine bakabiliriz. Kanunun Temel İlkeler başlıklı 4. Maddesine göre; “Tüketicinin yapmış olduğu işlemler nedeniyle kıymetli evrak niteliğinde sadece nama yazılı ve her bir taksit ödemesi için ayrı ayrı olacak şekilde senet düzenlenebilir.” Bu durumda eğer topluca tek senet imzalandı ise kanun hükmüne aykırılığı ileri sürülebilir kanaatindeyim. Yine özel mevzuatlarını incelemekte fayda var.

İyi çalışmalar.
Old 22-12-2019, 17:17   #9
Av. Aybars Karakırık

 
Varsayılan temeldeki borç ilişkisi-illetten mücerretlik

Sayın av.eylemm;

Nevra Hanım'ın
sorusuna vereceğiniz yanıt sorunun çözümü için önemlidir. Çünkü aradaki temel ilişki tarafınızca ispatlanamazsa o halde karşı taraf da açmayı planladığınız davaya cevap vermezse ya da verip de ikrar etmezse, soyutluk ilkesi gereği davanız reddedilecektir.
Old 08-01-2020, 14:07   #10
poseidonmavi

 
Varsayılan

Merhaba, aşağıdaki içtihat gereğince öğrenci yurdundaki konaklama tüketici işlemidir. 6502 S.K. 4(5) madde gereğince tüketiciden alınacak senet nama yazılı olmalı ve her ay için ayrı taksitlere ayrılmış olmalı. Konaklamada cayma konusuna da ayrıca bakmak lazım.


T.C.
YARGITAY
20. HUKUK DAİRESİ
E. 2016/10680
K. 2016/9006
T. 13.10.2016


KARAR : Dava, takibin iptali ve menfi tespit istemine ilişkindir.

... 1. Asliye Hukuk Mahkemesince, uyuşmazlığın kira sözleşmesinden kaynaklandığı gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir.

... 2. Sulh Hukuk Mahkemesince, öğrenci yurdunda konaklama hizmeti verilmesine dair tüketici işlemi bulunduğu gerekçesiyle tüketici mahkemesi sıfatıyla asliye hukuk mahkemesine görevsizlik kararı verilmiştir.

Dava tarihi olan 28/01/2016 tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 6502 Sayılı Kanun'un 2. maddesinde; "Bu Kanun her türlü tüketici işleri ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsar” denilmekte, aynı Kanunun 3. maddesinde “Tüketici işlemi; eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dahil olmak üzere kurulan her türlü sözleşme ve işlemi ifade eder.” şeklinde yeniden tanımlanmıştır.

Somut olayda, davacı ile öğrenci yurdu/apart pansiyon işleten davalı arasında konaklama sözleşmesi yapılmış, diğer davacıdan da teminat amaçlı senet alınmış, ancak davacıların sözleşmeden vazgeçmesi sebebiyle icra takibi başlatılmış olup, bu sözleşme kanunun tanımladığı anlamda tüketici işlemidir.

6502 Sayılı Kanunun, tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamaların tüketici mahkemelerinde çözümünü öngören 73. maddesi hükmü ile, “Taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile diğer kanunlarda düzenleme olması bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu kanunun göreve dair hükümlerinin uygulanmasını engellemeyeceğini” düzenleyen 83/2. maddesinin açık hükmü sebebiyle somut uyuşmazlığa bakma görevi tüketici mahkemelerinin görev alanına girmektedir.

O halde; 6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 3, 73/1 ve 83/2 maddeleri uyarınca uyuşmazlığın tüketici mahkemesi sıfatıyla asliye hukuk mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir.

SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 Sayılı HMK'nın 21 ve 22. maddeleri gereğince ... 1. Asliye Hukuk (Tüketici Mahkemesi Sıfatıyla) Mahkemesi'nin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 13/10/2016 gününde oybirliği ile karar verildi.
Old 25-01-2022, 22:35   #11
Burcu_Öz

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan av.eylemm
Merhabalar meslektaşlarım, müvekkil özel bir öğrenci yurduna kayıt yaptırıyor, yurt yönetimi hiçbir şekilde sözleşme yapmadan müvekkile 1 yıllık yurt ücretinin tamamı üzerinden senet imzalatıyor. Müvekkil 2 ay kaldıktan sonra yurttan ayrılmak durumunda kalıyor. Kaldığı aylara ait ödemeleri de yapıyor. Yurttan ayrıldıktan sonra devam eden ayların ödemesi için yurt tarafından müvekkilime icra takibi başlatılıyor. Müvekkil takibe itiraz etmediği için takip kesinleşmiş. Menfi tespit davası açmayı düşünüyorum. Yurtların bu şekilde sözleşme hazırlamadan tüm aylar için toplam ücret üzerinden senet imzalatma hakları var mıdır? Nasıl bir yol izlemem gerekiyor tavsiyeleriniz nelerdir? Menfi tespit davası açmak işe yarar mı veya başka bir hukuki yol önerir misiniz şimdiden cevaplarınız için çok teşekkür ediyorum.

Meslektaşım nasıl cozdunuz problemi, aynısı başıma geldi yardımcı olursanız çok sevinirim
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Özel Üniversitede Burslu Öğrencilere Zorunlu Hizmet Av. Fatih KOCATÜRK Meslektaşların Soruları 7 31-03-2016 15:36
Sözleşme Teminati Senet Alacak Davasi xploide Meslektaşların Soruları 3 17-11-2014 12:39
senet ve sözleşme tüze Meslektaşların Soruları 2 15-09-2011 14:37
Sözleşme de, senet ibaresinin geçmemesi yargıtay kararı idas Meslektaşların Soruları 3 06-01-2011 12:06
Sözleşme mi, senet mi düzenlenmeli? av.bg Meslektaşların Soruları 1 03-11-2009 21:33


THS Sunucusu bu sayfayı 0,05614591 saniyede 15 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.