|
Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun] |
19-12-2009, 15:26 | #1 |
|
tebligat adresi
Müvekkilin kızının borcundan dolayı yapılan çek takibine tebligat adresi olarak müvekkil annenin iş yeri yazılmış ve süreler kaçırılmış ve takip kesinleşmiş.Oysa asıl borçlu olan müvekkilin kızının bu iş yeri ile ilgili bir alakası yok. 9. ayda vergi levhası anneye geçmiş. kesinlikle muvazaalı bir durum da yok.Anne bu iş yerini işletiyor. Tebligat 11. ayda gelmiş.
nasıl bir yol izlemek gerekir. olası bir hacizde istihkak iddiasında bulunulur ancak,tebligatın iadesi ya da şikayet gibi durumlar dikkate alınır mı yardımlarınız için şimdiden teşekkür ederim. |
19-12-2009, 15:43 | #2 | |||||||||||||||||||||||
|
Merhaba; Bu yazdıklarınızdan; artık gerçekleşecek bir hacizde istihkak veya memur muamelesini şikayet yoluna gitmekten başka bir yol kalmadığını düşünüyorum. Bir beyanda bulunarak tebligatı iade etseniz bile alacaklının/İcra Müdürünün belirttiğiniz adrese menkul haczi için gelmesini engelleyebileceğinizi sanmıyorum. Saygılarımla... |
19-12-2009, 15:55 | #3 |
|
Şimdi gelen bilgiye göre 2 adet çek için 3 tebligat gönderilmiş.İki tanesi aynı ödeme emrine ilişkin ancak biri ev adresi ve diğeri iş yerine gönderilmiş.Her iki adresde de borçlu ikametgahı bulunmuyor ve ödeme emrini anne alıyor.
diğer ödeme emrini ise aynı iş adresinde tesadüfen borçlu bulunurken tebligat geliyor ve tebligat asıl borçlu tarafından alınıyor. bu durumda asıl borçlu tarafından alınan tebligat ile ilgili bir sıkıntı yok ancak diğer iki tebligat usulsüz ve borca itiraz süresi aslında kaçmamıştır diyebilir miyiz |
19-12-2009, 16:33 | #4 | |||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|
Aynı adrese gönderilen iki adet tebligattan birini borçlunun annesi, diğerini de borçlu almış ise;
Tebligatın usulsüzlüğünden bahisle borca itiraz etmenizin mümkün olmadığını düşünüyorum. Eğer borçlunun bizzat kendisine tebliğ edilen tebligat yapılmamış olsa idi belki bu yoldan bir sonuç elde edilebilirdi. Ancak tebligat borçlunun bizzat kendisine tebliğ edilmiş ise borçlu için borca itiraz, tebliğ tarihinden itibaren başlayacaktır. Önceki mesajımda da belirttiğim gibi muhtemel bir menkul haczinde istihkak iddiasında bulunmak dışında bir yol olduğunu sanmıyorum. Ancak yine de vakit geçirmeksizin anne tarafından alınan tebligatın sehven alındığına dair bir beyanla dosyaya iade edilmesinin, ileride görülecek bir istikak davası için gerekli olduğunu düşünüyorum (Elbette ki bunlar benim kişisel görüşlerimdir, yalnızca beni bağlar ) Saygılarımla... |
19-12-2009, 17:06 | #5 |
|
Ben yine de iki farklı çek için yapılan iki farklı ödeme emrinden iki tanesinin ki bunlar annenin evine ve iş yerine yapılan ve annenin aldığı tebligatlar usulsüzdür diyorum ancak nasıl bir itiraz yapılmalı o noktada takılıyorum.Tebligatın usulsüzlüğü iddiasını asıl borçlu icra mahkmesine yapıp akabinde borçla ilgili itirazları da yapabilir mi yoksa borçluya yeniden ödeme emri çıkarılınca o ödeme emrine mi itiraz ediliyor o konuları merak ediyorum.
|
19-12-2009, 20:29 | #6 | ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|
Sn. Caner87; Aynı borçlu aleyhinde fakat iki farklı takipten ve bu takiplerden birinde tebligatın borçluya, diğerinde ise (iki ödeme emri tebligatının) 3. kişiye yapıldığını anlıyorum. Eğer böyle ise; 3. kişiye yapılan tebligatın usulsüzlüğünden bahisle icra takibinin yapıldığı yer İcra Mahkemesi'ne dava açmanız, bu davada usulsüz tebligat nedeniyle takibi öğrenme tarihinizin tebliğ tarihi sayılmasını talep etmeniz gerekir. Bu talebinizin kabulü halinde de borca itirazınızı ve nedenlerini (aynı davada) belirtmeniz gerekir. Yargılamada, tebligatın usulüne uygun yapılıp yapılmadığı, yapılmamış ise sizin öğrenme tarihi olarak belirttiğiniz tarihin tebliğ tarihi olarak düzeltilmesine karar verilecektir. Ancak tebligatın usulsüzlüğünü İcra ve İflas Kanunu'nun 21. ve 57. maddelerinin yollaması ile uygulanacak olan Tebligat Kanunu'nun ve Tebligat Tüzüğü'nün ilgili hükümleri çerçevesinde değerlendirmelisiniz. Bu cümleden olmak üzere; Tebligat Kanunu md. 32:
Tebligat Tüzüğü md. 22 ve 23:
ve diğer Kanun hükümlerini incelemenizde fayda var. Saygılarımla... |
19-12-2009, 23:15 | #7 |
|
İİK 65 şartları mevcut ise denemenizde fayda olduğunu düşünüyorum.Bunun dışında yapılacak olan istihkak iddiası en güçlü savunmanız olacaktır.Memur muamelesini şikayet etmenize gerek yok.Çünkü işyerlerinde memurun yada icra müdürünün re'sen vergi levhası yada diğer belgenlendirici resmi tabelalara bakarak borçluya ait olup olmadığını saptaması gerekir(araştırma mükellefiyeti).İstihkak iddiasında bulunulduğu zaman icra memuru yine de malları haczetmek ve beyanları icra tutanağına yazmak zorundadır ve istihkak iddiası sonuçlanıncaya kadar alacaklı malların satışını istemeyecektir.SAYGILARIMLA.Umarım yardımcı olabilmişimdir.Çalışmalarınızda başarılar diliyorum.
|
Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk) | |
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Yanıt | Son Mesaj |
tebligat kanunun 35. maddesine göre yapıalan tebligat iade edilebilirmi | ridvaneroglu | Meslektaşların Soruları | 6 | 20-12-2010 14:51 |
tebligat yapılacak şahıs o an için adreste bulunamazsa tebligat nasıl yapılır? | Av. Aylin Kaya | Meslektaşların Soruları | 10 | 10-03-2010 12:18 |
tebligat kanunun 35. maddesine göre yapıalan tebligat iade edilebilirmi | ridvaneroglu | Meslektaşların Soruları | 3 | 14-11-2008 10:08 |
Amerika'da ki adresi bilinmeyen yabancıya tebligat.. | selimaksu | Meslektaşların Soruları | 1 | 30-10-2007 13:06 |
Yurt dışında yaşayan kişinin Türkiye de geçerli bir tebligat adresi olması | üye18721 | Meslektaşların Soruları | 3 | 19-07-2007 12:21 |
Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir. |