Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

iş akdinin, ücretin zamanında ödenmemesi nedeniyle feshi

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 30-06-2006, 11:50   #1
Av. Caner Arıcı

 
Varsayılan iş akdinin, ücretin zamanında ödenmemesi nedeniyle feshi

4,5 yıl bir işyerinde çalışan müvekkil, iş sözleşmesini ayın 27. günü, -işçi ücretinin zamanında ödenmemesi- nedeniyle, haklı nedenle feshediyor. Bilindiği üzere İş Kanunu işçiye, ücreti, ödenme zamanından itibaren 21 gün içinde ödenmezse, iş sözleşmesini haklı nedenle feshetme hakkı veriyor. İşte burada bu 21 günlük süre, her ayın 1 inde mi başlayacak yoksa maaşların ödendiği ayın 10 unda mı başlayacak? İş sözleşmesinde ücretlerin her ayın 10 unda ödeneceği şeklinde bir hüküm varsa, 21 günlük süre dolmadığı için işçinin yaptığı fesih, haksız fesih mi sayılır? Yoksa işçinin ücretinin ödenme gününün önemi yok mudur? Tüm meslektaşlarıma İYİ ÇALIŞMALAR...
Old 30-06-2006, 21:46   #2
mslmklvz

 
Varsayılan

İşçinin haklı nedenle derhal fesih hakkı
MADDE 24. -
Süresi belirli olsun veya olmasın işçi, aşağıda yazılı hallerde iş sözleşmesini sürenin bitiminden önce veya bildirim süresini beklemeksizin feshedebilir:

e-işveren tarafından işçinin ücreti kanun hükümleri veya sözleşme şartlarına uygun olarak hesap edilmez veya ödenmezse,



Ücret ve ücretin ödenmesi
Ücret en geç ayda bir ödenir. İş sözleşmeleri veya toplu iş sözleşmeleri ile ödeme süresi bir haftaya kadar indirilebilir
Ücretin gününde ödenmemesi

MADDE 34. -
Ücreti ödeme gününden itibaren yirmi gün içinde mücbir bir neden dışında ödenmeyen işçi, iş görme borcunu yerine getirmekten kaçınabilir. Bu nedenle kişisel kararlarına dayanarak iş görme borcunu yerine getirmemeleri sayısal olarak toplu bir nitelik kazansa dahi grev olarak nitelendirilemez. Gününde ödenmeyen ücretler için mevduata uygulanan en yüksek faiz oranı uygulanır.
Bu işçilerin bu nedenle iş akitleri çalışmadıkları için feshedilemez ve yerine yeni işçi alınamaz, bu işler başkalarına yaptırılamaz.
Sorunuzla ilgili yukarıdaki bilgiler ışığında bir değerlendirme yapılacak olursa eğer ücretin ödenmesi konusunda bir zaman belirtilmemişse daha önceki dönemlerde ödemenin yapılageldiği tarihe bakıp bu tarihten sonra 20 gün beklemek gerekir diye düşünüyorum.
Ayrıca ücretleri işveren düzenli bir şekilde ödemişse sadece 20-30 günlük bir gecikme nedeniyle iş akdini İş kanunun 24 ‘ e göre feshetmek objektif iyiniyet kurallarıyla bağdaşmayabilir. Sorunuzda belirttiğiniz ücretin ödeme gününün önemi yok mudur konusuna gelince bu bilgilere bakarak vardır diyebiliriz.Zira akdi haklı nedenle feshettikten sonra eğer 20 günlük süre beklenmeden bir fesih olmuşsa işveren bunu ileri sürebilir ve bu durumda fesih haksız bir fesih olacağından tazminat hakkı zayi olabilir. Saygılar…
Old 03-07-2006, 12:00   #3
Av. Caner Arıcı

 
Varsayılan

teşekkürler, sayın mslmklvz, iyi çalışmalar...
Old 30-05-2007, 10:23   #4
avk-e

 
Varsayılan yeni bir bakış

iş kanunu 35.maddeyle ilgili açıklamalara katılıyorum,bu noktadan hareketle şayet işçi iş akdini feshetmeyip ve bir kaç aylık ücretini işverenden alamayıp 34.maddede belirtilen grev sayılmayan toplu işi bırakma eylemi yaparsa ve iş akdi işverence feshedilirse haklı fesih mi olur,bir adım öteye gidilecek olursa işi bırakma eylemi yasada düzenlenmiş ancak bunun sınırları nasıl çizilecek örneğin eylem sırasında işveren işçiyi çalışmak istese de çalıştırmazsa veya eylem sırasında çeşitli kavga ve gerginlikler,jandarmaya intikal eden eylemler de yaşanırsa nasıl değerlendirilecek işçi toplu işi bırakmaya dair yasal hakkını mı kullandı denecek,işverenin haklı nedenle fesih hakkı mı doğacak?
Old 14-08-2012, 09:59   #5
Droogi

 
Varsayılan

T.C.
YARGITAY
9. Hukuk Dairesi

Esas: 2008/9790
Karar: 2009/1003
Tarih: 02.02.2009


(4857 sayılı İş K. m. 25, 26)

KARAR METNİ:
Davacı, feshin geçersizliğine ve ise iadesine karar verilmesini istemiştir.

Yerel mahkeme, davayı reddetmiştir.

Hüküm süresi içerisinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi S.Bıçaklı tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Taraflar arasındaki uyuşmazlık, feshin altı iş günlük hakdüşürücü süre içerisinde yapılıp yapılmadığı hususunda toplanmaktadır.

İşçi veya işveren bakımından haklı fesih nedenlerinin ortaya çıkması halinde, iş sözleşmesinin sair tarafının sözleşmeyi haklı sebeple fesih yetkisinin kullanılma süresi sınırsız değildir. Bu bakımdan 4857 İş Yasasının 26. maddesinde işverenin öğrendiği gün ve olayın gerçekleştiği gün başlangıç esas alınmak üzere iki ayrı süre öngörülmüştür. Bu süreler içerisinde fesih yoluna gitmeyen işçi ya da işverenin feshi, haklı bir feshin sonuçlarını doğurmaz. Bu süre, feshe neden olan olayın sair tarafça öğretilmesinden itibaren altı işgünü ve herhalde fiilin gerçekleştiği tarihten itibaren bir yıl olarak Kanunda belirlenmiştir.

Benzer bir düzenleme 1475 s. İş Yasasının 18. maddesinde de yer almışken, 4857 s. İş Kanununda, işçinin olayda maddi çıkar sağlamış olması halinde 1 senelik sürenin işlemeyeceği öngörülmüştür. O halde, haklı feshe neden olan olayda işçinin maddi bir menfaati olmuşsa, olayın üzerinden ne kadar süre geçerse geçsin altı işgününe riayet etmek koşuluyla işverenin haklı fesih imkanı vardır.

Altı iş günlük süre işçi ya da işverenin haklı feshe neden olan olayı öğrendiği günden itibaren işlemeye başlar. Olayı öğrenme günü sayılmaz ve takip eden iş günleri sayılarak altıncı günün bitiminde haklı fesih yetkisi sona erer.

İşverenin tüzel kişi olması durumunda altı işgünlük süre feshe yetkili merciin öğrendiği günden başlar. Bu konuda müfettiş soruşturması yapılması, olayın disiplin kurulunca görüşülmesi süreyi başlatmaz. Olayın feshe yetkili kişi ya da kurula intikal ettirildiği gün, altı iş günlük sürenin başlangıcını oluşturur.

Bir senelik süre ise her halde olayın gerçekleştiği günden başlar.

Haklı fesih nedeninin devamlı olması durumunda hakdüşürücü süre işlemez. Örneğin, ücreti ödemeyen işçi ödeme yapılmadığı sürece her zaman haklı sebeple iş sözleşmesini feshedebilir. Bu örnekte işçi açısından haklı fesih sebebi her an devam etmektedir. Ancak işçinin daimi olarak bir başka göreve atanması veya iş şartlarının esaslı biçimde ağırlaştırılması halinde bu değişikliğin sonuçları sürekli gibi görünse de işlem anlıktır. Buna göre sözleşmesini feshetmeyi düşünen işçinin bunu işçinin altı işgünü içerisinde işverene bildirmesi gerekir. Yine işyerinde işi yavaşlatma ve üretimi düşürme eyleminin süreklilik göstermesi durumunda altı iş günlük süre eylemenin bittiği tarihten başlar.

İşçinin ücretinin ödenmemesi temadi eden bir durum olmakla birlikte fesih hakkı ödemenin yapıldığı ana kadar kullanılabilir. Aksi durumda 24/III-e bendinde ön görülen neden ortadan kalkmış olur. Fesih iradesinin altı iş günü içerisinde açıklanması yeterli olup bu süre içerisinde tebligatın muhatabına ulaşmış olması şart değildir.

4857 s. İş Yasasının 26. maddesinde ön görülen altı işgünlük ve bir senelik süreler ayrı ayrı hakdüşürücü niteliktedir. Bir başka anlatımla fesih hakkının öğrenmeden itibaren altı iş günü ve olayın gerçekleşmesinden itibaren bir yıl içerisinde kullanılması şarttır. Sürelerden birinin dahi geçmiş olması haklı fesih imkanını ortadan kaldırır.

Hak düşürücü sürenin niteliğinden dolayı taraflar ileri sürmese dahi, hakim resen dikkate almak zorundadır.

Bu maddede belirtilen süreler geçtikten sonra bildirimsiz fesih hakkını kullanan taraf, haksız olarak sözleşmeyi bozmuş sayılacağından ihbar tazminatı ile şartlan oluşmuşsa kıdem tazminatından sorumlu olur.

Son olarak belirtmek gerekir ki, 26. maddedeki hakdüşürücü süre, işçinin 24. maddesi 2. fıkrasına ve işverenin 25. maddenin 2. fıkrasına dayanan fesihler yönünden aranmalıdır. Yoksa işverenin geçerli nedene dayanan fesihlerinde 26. maddede ön görülen hakdüşürücü sürelerin işlemesi düşünülemez. Dairemiz de bu yönde kararlar vermekte ve geçerli nedene dayanılarak yapılan fesihlerde belirtilen hakdüşürücü süreler yerine "makul süre" içerisinde sözleşmenin feshedilebileceğini kabul etmektedir. (Yargıtay 9.HD. 24.10.2008 tarih 2007/30135 E. 2008/28412 K).

Somut olayda, işçinin sözleşmesinin eylemli olarak hangi tarihte feshedildiği taraflara açıklatılmalıdır. Eğer eylemli fesih yoksa yukarda belirlenen ilkeler doğrultusunda inceleme yapılarak konunun değerlendirilmesi gerekir. Eksik incelemeyle karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.

SONUÇ : Temyiz edilen kararın yukarda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istem halinde ilgiliye iadesine, 02.02.2009 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.


Ayrıca http://www.turkhukuksitesi.com/showthread.php?t=12461
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
İş Akdinin Feshi Ve Kıdem Tazminatı moonliner Meslektaşların Soruları 8 20-12-2012 15:49
İş Akdinin Feshi - bağış - gabin hidayet Meslektaşların Soruları 1 28-11-2006 17:53
iş akdinin feshi ozan Meslektaşların Soruları 0 15-09-2006 21:02
Ücretlerin Zamanında Ödenmemesi hadigari Hukuk Soruları Arşivi 1 29-03-2002 01:44
İş Akdinin Feshi Mağdure Hukuk Soruları Arşivi 1 13-02-2002 18:45


THS Sunucusu bu sayfayı 0,03377104 saniyede 15 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.