Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Tazminat davasında sigorta şirketinin faizden sorumluluğu

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 14-01-2016, 23:04   #1
sare_

 
Varsayılan Tazminat davasında sigorta şirketinin faizden sorumluluğu

Herkese merhabalar,

Müvekkilim 03.07.2006 tarihinde trafik kazası geçiriyor ve 02.07.2007 tarihinde o günkü avukatı tazminat davası açıyor. Avukat kısmi dava açarak 10bin maddi, 20bin manevi tazminat talep ediyor. Fakat, faiz talebinde bulunmayı unutuyor. Davalı olarak da sigorta şirketini göstermediği gibi dava sürecinde ihbar edilmesi talebinde de bulunmuyor. Davalı vekilinin talebi ile sigorta şirketine dava 30.10.2015 de ihbar edilmiştir. Son gelen bilirkişi raporuna göre davayı yürüten avukat 26.11.2015te davayı ıslah ediyor ve fakat ıslahda da faiz talebinde bulunmuyor, sadece miktar açısından ıslah ediliyor.

Müvekkilimi avukatının faiz talep etmemesi,sigortaya ihbarda bulunmaması ve dava ile ilgilenmediği sebepleri ile avukatını azletti.
Şimdi sorularım şunlar;

1) faiz için birleştirme talepli ek dava açtığım takdirde, sigorta yine de faizden ihbar olunduğu tarih itibariyle mi sorumlu olacak?

2) sigorta şirketi şu anda bir teklifte bulunuyor; poliçe limiti 57500 TL olduğundan bu miktar ve artı ihbar tarihi itibariyle faizi(991 tl) ve vekalet ücreti. bunu kabul etmek ne kadar mantıklı? yine 1. soruya geliyorum; çok ciddi bir faiz var 2007den bu yana, bunu sigortadan almak mümkün olmayacak mı hiç bir şekilde? ( b.kişi raporunda maddi zarar 84bin tl )

3) diğer yandan davalı vekili, ıslah için zamanaşımı itirazında bulunmuş. ceza zamanaşımı dolmuştur diyor. fakat sizlerden teyit etmek istediğim Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 16.4.2008 tarih ve 2008/4-326 E. ve 2008/325 K. no diyor ki, 2918 sy kanun md 109 gereği ceza zamanaşımı da kişinin zararı veya onun failini öğrendikten sonra işlmeye başlar. Kişi zararı ise, kusur/zarar raporunu tebliğ almasıyla öğrenir. Olayımda müvekkil adli tıp raporunu 20.11.2014te tebliğ alıyor, o halde bu tarihte 2 senelik ceza zamanaşımı başlar ve 26.11.2015te yapılan ıslah zamanaşımı ile karşılazmaz. doğru mu bakıyorum olaya?

4) davacı vekili baştan sigortaya ihbarda bulunsa idi, o zamandan bu zamana işlemiş olan ciddi faizi de sigorta ödeyecekti. şimdi kazayı yapan vatandaş zaten malı mülkü olmayan biri, ondan tahsil etmek mümkün olmayacak. bu durumda avukatın davacının haklarını eksik savunması, görevini ihmal gibi sebeplerle müvekkilim uğradığı/uğrayacağı zararı ondan herhangi bir şekilde talep edebilir mi?

Çok uzun oldu, fakat yardımcı olursanız, değerli görüşlerinizi paylaşırssanız çok sevinirim.

Herkese iyi çalışmalar, şimdiden teşekkürler..
Old 18-01-2016, 13:02   #2
GÜLSÜM ÖNAL

 
Varsayılan

''..Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi tazminat istemine ilişkindir. Somut olayda davacı vekili dava dilekçesinde davalı sigorta şirketine müracaat ettiklerini bildirmiş ise de bu konuda gerekli bilgi ve belgeleri dosyaya sunmadığı gibi mahkemede bu hususu araştırmamıştır. Bu durumda mahkemece davacı tarafından davalı sigortacıya dava tarihinden önce yukarıda değinilen biçimde bir başvuru yapılıp yapılmadığı araştırılıp başvuru mevcutsa 8 iş günü sonrası aksi takdirde davalı sigorta şirketinin dava tarihinden itibaren temerrüde düştüğünün kabulü ile sonucuna göre bir hüküm kurulması gerekir..(T.C. YARGITAY 17.HD.E. 2012/940 K. 2012/6704 T. 24.5.2012 )
Old 18-01-2016, 13:37   #3
GÜLSÜM ÖNAL

 
Varsayılan

T.C.
YARGITAY
17. HUKUK DAİRESİ
E. 2015/7828
K. 2015/8740
T. 15.6.2015
• TRAFİK KAZASINDAN KAYNAKLANAN CİSMANİ ZARAR NEDENİYLE TAZMİNAT İSTEMİ ( Davaya Konu Trafik Kazası Sonucu Davacı Yaralanmış Olmakla Taksirle Yaralama Eylemi İçin Ceza Zamanaşımı Süresi Olay Tarihinde Yürürlükte Bulunan 5237 S. TCK'nın 66/1-E Md. Uyarınca 8 Yıl Olduğu )
• MADDİ VE MANEVİ TAZMİNAT ( Trafik Kazasından Kaynaklanan Cismani Zarar Nedeniyle - Davacı Yaralanmış Olmakla Taksirle Yaralama Eylemi İçin Ceza Zamanaşımı Süresi Olay Tarihinde Yürürlükte Bulunan 5237 S. TCK'nın 66/1-E Md. Uyarınca 8 Yıl Olduğu )
• CEZA ZAMANAŞIMI ( Trafik Kazasından Kaynaklanan Cismani Zarar Nedeniyle Tazminat İstemi - Davaya Konu Trafik Kazası Sonucu Davacı Yaralanmış Olmakla Taksirle Yaralama Eylemi İçin Ceza Zamanaşımı Süresi Olay Tarihinde Yürürlükte Bulunan 5237 S. TCK'nın 66/1-E Md. Uyarınca 8 Yıl Olduğu )
5237/m.66/1-e
818/m.41,60
2918/m.109
ÖZET : Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Davaya konu kaza 11/09/2006 tarihinde gerçekleşmiş olup davanın açılma tarihi ise 30/12/2013'dür. Davaya konu trafik kazası sonucu davacı yaralanmış olmakla taksirle yaralama eylemi için ceza zamanaşımı süresi, olay tarihinde yürürlükte bulunan 5237 sayılı TCK'nın 66/1-e maddesi uyarınca 8 yıldır. Buna göre, davanın açıldığı tarihte uzamış ceza zamanaşımı süresinin dolmadığı anlaşıldığından yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması bozmayı gerektirmiştir.

DAVA : Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:

KARAR : Davacı vekili, davalıların sürücüsü ve trafik sigortacısı olduğu aracın, davacıya çarparak yaralanmasına neden olduğunu belirterek 30.000,00 TL maddi tazminat ile 30.000,00 TL manevi tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

Davalı ... Sigorta AŞ vekili, davanın iki yıllık zamanaşımı süresi geçtikten sonra açıldığını ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.

Davalı M., davaya cevap vermemiştir.

Mahkemece, iddia, savunma ve dosya kapsamına göre; davanın açıldığı tarih itibariyle iki yıllık zamanaşımı süresinin dolduğu gerekçesiyle davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

1- )Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.

818 sayılı BK.nun 41. maddesinde haksız fiil tanımlanmış, 60. maddesinde de haksız fiilden zarar görenin bundan kaynaklanan zararın tazmini istemi ile açacağı davaların, zararı ve faili öğrendiği tarihten itibaren 1 ve herhalde haksız fiil tarihinden itibaren 10 yıllık zamanaşımı süresine tabi bulunduğu belirtilmiştir.

Buna karşılık, 2918 sayılı KTK.nun 109/1. Maddesinde "... Motorlu araç kazalarından doğan maddi zararların tazminine ilişkin talepler, zarar görenin zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten başlayarak 2 yıl ve her halde, kaza gününden başlayarak 10 yıl içinde zamanaşımına uğrar." hükmüne, yine aynı kanunun 109/2 maddesinde ise, "dava, cezayı gerektiren bir fiilden doğar ve Ceza Kanunu bu fiil için daha uzun bir zamanaşımı süresi öngörmüş ise, bu süre maddi tazminat talepleri için de geçerlidir." hükmüne yer verilmiştir.

2918 sayılı Kanunun anılan madde hükmünde, gözden kaçırılmaması gereken husus, ceza kanununda öngörülen daha uzun zamanaşımı süresinin, tazminat talebi ile açılacak davalar için de geçerli olabilmesinin, sadece eylemin Ceza Kanununa göre suç sayılması koşuluna bağlanmış bulunmasıdır. Bu düzenlemenin iki ayrı sonucu bulunmaktadır. Söz konusu yasa hükmü, ceza zamanaşımının uygulanabilmesi için sadece eylemin aynı zamanda bir suç oluşturmasını yeterli görmekte; bunun dışında, fail hakkında mahkumiyet kararıyla sonuçlanmış bir ceza davasının varlığı, hatta böyle bir ceza davasının açılması ya da zarar görenin o davada tazminat yönünden bir talepte bulunmuş olması koşulu aranmamaktadır. Dahası, söz konusu hükümde, ceza zamanaşımının uygulanması bakımından sürücü ve diğer sorumlulular ( örneğin işleten ) arasında bir ayrım da yapılmamış, böylece kuralın bunların tümü için geçerli olduğu, hepsi için aynı zamanaşımı süresinin uygulanacağı öngörülmüştür. ( HGK'nın 10.10.2001 gün 2001/19-652-705 ve HGK'nın 16.04.2008 gün, 2008/4-326-325 sayılı kararları ile uzamış ceza zamanaşımı benimsenmiştir. )

Açıklanan ilkeler ışığında somut olaya bakıldığında; davaya konu kaza 11/09/2006 tarihinde gerçekleşmiş olup davanın açılma tarihi ise 30/12/2013'dür. Davaya konu trafik kazası sonucu davacı yaralanmış olmakla taksirle yaralama eylemi için ceza zamanaşımı süresi, olay tarihinde yürürlükte bulunan 5237 sayılı TCK'nın 66/1-e maddesi uyarınca 8 yıldır. Buna göre, davanın açıldığı tarihte uzamış ceza zamanaşımı süresinin dolmadığı anlaşıldığından yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması bozmayı gerektirmiştir.

2- )Kabule göre de; davalı M.'in zamanaşımı def'inde bulunmadığı gözden kaçırılarak anılan davalı yönünden de davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmesi doğru değildir.

SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, 15.06.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Old 02-03-2018, 16:14   #4
nesrin_atıcıoğlu_law

 
Varsayılan sigorta şirketi ne zaman temerrüde düşürülmüş sayılır

2017 yılı mart ayında ölümlü trafik kazası nedeniyle 05.09.2017 tarihinde sigorta şirketine tazminat ödemesi için başvurduk. adli tıp raporu olmaması nedeniyle eksik evrak olduğu bilgisi verildi. eksik evrakların tamamı 19.02.2018 de tamamlandı. bunun ardından sigorta şirketi müvekkile eft formu ve ibraname formu yolladı. bu formu da (ibrayı kısmi ibra olarak düzenleyerek) sigorta şirketi 01.03.2018 tarihinde tebliğ aldı. bizim açımızdan sigorta şirketinin temerrüde düştüğü tarih hesabı 19.02.2018 den mi başlar yoksa hesap no.sunu bildirdiğimiz 01.03.2018 tarihinde mi başlar?(05.09.2017 tarihli ilk başvurumuzda aslında hesap numarası bildirmiştik ama tekrar form şeklinde istediler) şuan hala odeme yapmadılar. dava açmak için 8 iş günü dolmasını beklemeli miyim yoksa davayı açayım mı? cevap verirseniz çok sevinirim
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Tazminat Davasında Sigorta Şirketinin Yanlış Gösterilmesi abuj Meslektaşların Soruları 2 10-02-2016 17:54
Trafik Kazası Maddi-Manevi Tazminat'ın uzlaşmayla ödenmesi ve Sigorta Şirketinin Sorumluluğu moonliner Meslektaşların Soruları 0 19-08-2013 10:54
Sigorta Şirketinin Sorumluluğu hukukcu03 Meslektaşların Soruları 0 19-04-2013 08:41
Sigorta Şirketinin KDV Sorumluluğu kenan iskender Meslektaşların Soruları 2 07-01-2007 22:08


THS Sunucusu bu sayfayı 0,03803396 saniyede 15 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.