Müteahhidin 3.kişiye sorumluluğu

Değerli meslektaşlarım , bu konu daha önce açılan başlıklarda dile getirilmesine rağmen hala net bir cevap bulunamamış o sebepten sorum şudur ki ;
Binanın yapımı aşamasındaki kusurdan dolayı giriş kat dairesinde sıklıkla su-lağım basması oluyor.Bu durumda kimler ne kadar süre içerisinde nasıl bir yol izlemelidir ? Şimdiden teşekkürler

Sayın Meslektaşım,6502 sayılı TKHK.nın 8-11 ve 16/2 gereğince imalatçı-üreticinin sorumluluğu ilkesinden müteahhide karşı dava açılabilir düşüncesindeyim.Kanalizasyon hattının teknik projeye aykırı olarak yapıldığı ve bunun sonucu su-lağım bastığı ispat edilirse çözüm bulunabilir.

Alıntı: Yazan Avukat Atar Değerli meslektaşlarım , bu konu daha önce açılan başlıklarda dile getirilmesine rağmen hala net bir cevap bulunamamış o sebepten sorum şudur ki ; Binanın yapımı aşamasındaki kusurdan dolayı giriş kat dairesinde sıklıkla su-lağım basması oluyor.Bu durumda kimler ne kadar süre içerisinde nasıl bir yol izlemelidir ? Şimdiden teşekkürler

Sayın Meslektaşım,6502 sayılı TKHK.nın 8-11 ve 16/2 gereğince imalatçı-üreticinin sorumluluğu ilkesinden müteahhide karşı dava açılabilir düşüncesindeyim.Kanalizasyon hattının teknik projeye aykırı olarak yapıldığı ve bunun sonucu su-lağım bastığı ispat edilirse çözüm bulunabilir.

Peki dava ehliyetine kimler haiz sizce sadece o konutta oturan malikmi yoksa tüm kat maliklerimi ihtiyari-mecburi daha arkadaşlığı bakımından nasıl değerlendirebiliriz?

Alıntı: Yazan Avukat Atar Peki dava ehliyetine kimler haiz sizce sadece o konutta oturan malikmi yoksa tüm kat maliklerimi ihtiyari-mecburi daha arkadaşlığı bakımından nasıl değerlendirebiliriz?

Zarar gören kat maliki açabilir.Diğer kat malikleri yönünden dava arkadaşlığı olmaz düşüncesindeyim.

Zarar ortak alanda gerçekleşiyorsa, tüm kat malikleri davacı olabilir. Sadece tek bir dairede (daire içinde) gerçekleşiyorsa dairenin sahibi davacı olmalı.


Daire sahibi, -eski- arsa sahibiyse eser sözleşmesine istinaden gizli ayıba dayalı olarak AH'de dava açacak. Daire sahibi yükleniciden daire alan gerçek kişi konumundaysa Tüketici kanununa dayanarak Tüketici Mahkemesine gidecek. Yükleniciden daire alan tüzel kişiyse Ticaret Mahkemesi görevli. İkinci ve üçüncü seçenekte arabuluculuk dava şartının da yerine getirilmesi gerek.Daire sahibi doğrudan arsa sahibi veya yükleniciden daire alan konumunda değilse (onlardan daire alan üçüncü kişiyse), daireyi aldığı kişiden temlik almalı, kendisinin doğrudan yükleniciye karşı dava hakkı olmayacak. (Eski malik temlik vermezse, davayı ona karşı açabilir).



Dava açmadan önce delil tespiti yapmanızı ve ayıbın giderilmesi için ihtar çekip süre vermenizi de öneririm.

Alıntı: Yazan Admin Zarar ortak alanda gerçekleşiyorsa, tüm kat malikleri davacı olabilir. Sadece tek bir dairede (daire içinde) gerçekleşiyorsa dairenin sahibi davacı olmalı. Daire sahibi, -eski- arsa sahibiyse eser sözleşmesine istinaden gizli ayıba dayalı olarak AH'de dava açacak. Daire sahibi yükleniciden daire alan gerçek kişi konumundaysa Tüketici kanununa dayanarak Tüketici Mahkemesine gidecek. Yükleniciden daire alan tüzel kişiyse Ticaret Mahkemesi görevli. İkinci ve üçüncü seçenekte arabuluculuk dava şartının da yerine getirilmesi gerek.Daire sahibi doğrudan arsa sahibi veya yükleniciden daire alan konumunda değilse (onlardan daire alan üçüncü kişiyse), daireyi aldığı kişiden temlik almalı, kendisinin doğrudan yükleniciye karşı dava hakkı olmayacak. (Eski malik temlik vermezse, davayı ona karşı açabilir). Dava açmadan önce delil tespiti yapmanızı ve ayıbın giderilmesi için ihtar çekip süre vermenizi de öneririm.

Değerli meslektaşım temlik verme işlemi nasıl yapılır ve mevcut kat maliki bu temlik alma işlemini daha önceden daireyi satın alıp satmış olan tüm eski maliklerden istemesi mi gerekir ?

Alıntı: Yazan Avukat Atar Değerli meslektaşım temlik verme işlemi nasıl yapılır ve mevcut kat maliki bu temlik alma işlemini daha önceden daireyi satın alıp satmış olan tüm eski maliklerden istemesi mi gerekir ?

Borçlar Kanunu 183 ve devamı kapsamında yapıyorsunuz. 184. madde gereğince yazılı olması yeterli ancak mahkemeler genellikle noterden yapılmasını arıyor (bence yasal değil). Noterler ise rakam belirtmenizi istiyor ("sözleşmeden kaynaklanan TÜM alacaklarımı devrettim" gibi bir ifadeyi kabul etmiyor.) Rakam belirttiğiniz zamanda rakam üzerinden harç alıyor. Harç yüksek çıkarsa arabuluculuk anlaşması alternatifini düşünebilirsiniz.

Benim görüşüme göre sözleşmeye taraf ilk arsa malikten alınması yeterlidir, (neticede alacak onun alacağıdır), sonraki devredilen diğer maliklerden alınması gerekmez. Farklı düşünen hakim rastlarsanız da şaşırmam öte yandan.

O halde yükleniciden evi ilk kez alan kişinin şu anki malike temlik vermesi ve davanın tüketici mahkemesinde açılması gerektiğini anlıyorum değil mi meslektaşım ?