Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Yetkili icra dairesine dosyanın gönderilmesi

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 19-02-2007, 13:09   #31
Av. Mehmet Demirezen

 
Varsayılan

Sayın kaya
Şu soruyu sormak istiyorum,
yetkisizlik kararı ile yetkili icra dairesine gönderilen icra dosyasıyla yetkili icra dairesinde yeniden açılan dosya arasında ne fark var?

Yani burada alacaklının yetki itirazı üzerine yetkili icra dairesinde yeniden icra takibi başlatması ile yetkisiz icra dairesinden gönderilen dosya arasında borçlu açısından ne gibi aleyhe bir durum söz konusu?

Saygılarımla
Old 19-02-2007, 13:11   #32
Av. Bülent Sabri Akpunar

 
Varsayılan

T.C.
YARGITAY
11. HUKUK DAİRESİ
E. 2002/1275
K. 2002/4996
T. 20.5.2002
• İCRA TAKİBİNE YAPILAN İTİRAZIN İPTALİ ( Yetkili İcra Dairesinin Tespiti - Yapılan İtirazın İptali İstemi )
• YETKİLİ İCRA DAİRESİ ( Dava Dilekçesinde Yetki İtirazından Bahsedilmemiş Olması - Geçerli İcra Takibi )
• GEÇERLİ İCRA TAKİBİ ( Yetkisiz İcra Dairesinde Yapılan Borca İtirazın Geçersizliği - Yetkili İcra Dairesinden Borçluya Tekrar Ödeme Emri Tebliği )
2004/m.50/2, 67
ÖZET : Borçlu Bursa İcra dairesince çıkartılan ödeme emrine karşı, yetkili icra dairesinin İnegöl İcra Dairesi olduğu yolunda yetki itirazında bulunmuş, ayrıca borcun esasına da itiraz etmiş bulunmaktadır. Alacaklı ise, itirazın iptaline ilişkin bu davayı İnegöl Asliye Hukuk Mahkemesinde açarak, borçlunun icradaki yetki itirazını benimsemiş bulunmaktadır. Nitekim dava dilekçesinde de, yetki itirazına hiç değinilmemiş, sadece borçlunun borca vaki itirazının geçersiz olduğu ileri sürülmüş durumdadır. Böyle bir halde Bursa İcra Dairesinde yapılmış olan icra takibi, yetkisiz icra dairesi olması itibarıyla ortada geçerli bir icra takibi bulunduğundan söz etme imkanı yoktur. Zira, davacı alacaklı yetkili icra dairesinde davalı borçluya yeni bir ödeme emri tebliği ile yükümlü bulunmakta ve bu yükümlülüğünü yerine getirmemiş olmaktadır. O halde, ortada geçerli ve yetkili yer dairesinde yapılmış bir icra takibi mevcut bulunmadığından koşulları oluşmayan icra takibine vaki itirazın iptali davasının reddine karar verilmesi gerekir.

DAVA : Taraflar arasında görülen davada İnegöl Asliye Hukuk Mahkemesi'nce verilen 3.4.2001 tarih ve 1999/487-2001/246 sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi Ahmet Susoy tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

KARAR : Davacı vekili, müvekkilince davalıya ait malların taşındığını, buna rağmen navlun bedelinin ödenmediğini, alacaklarının tahsili amacıyla girişilen takibe de, davalı tarafından itiraz edildiğini ileri sürerek, takibe yapılan itirazın iptali ile takibin devamına, % 40 icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Davalı vekili, nakliyesi yapılan malların nakliye bedelinin alıcı firmaya değil, satıcı firmaya ait olduğunu beyanla, davanın reddini istemiştir.

Mahkemece, iddia, savunma, dosyadaki kanıtlar ve bilirkişi raporlarına nazaran, mahkemenin icra dairesinin yetkisine yapılan itirazı inceleme konusu yapmayacağı, davacının davalıdan alacaklı olduğu gerekçesiyle, davanın kabulü ile davalının Bursa 4. İcra Müdürlüğü'nün 1997/9142 Esas sayılı dosyasına yaptığı itirazın iptaline, takibin devamına, davalının alacağının % 40'ı oranında inkar tazminatına mahkumiyetine karar verilmiştir.

Karar, davalı vekilince temyiz edilmiştir.

1-Yukarıdaki açıklamalardan da anlaşılabileceği üzere, işbu dava, icra takibine vaki itirazın iptali davası olarak açılmış bulunmaktadır. Böyle bir davanın dinlenebilmesi için ortada yetkili icra dairesinde mevcut bir icra takibi bulunmalıdır

Bilindiği üzere icra takibi sebebiyle gönderilen ödeme emrine karşı borçlu sadece yetki itirazında bulunmuş ise, bu itirazın kaldırılması yetkisi münhasıran icra tetkik merciine ait olup, yine yetki itirazı ile birlikte borcun esasına itiraz edilmişse alacaklı gerek gördüğü takdirde bu itirazın kaldırılmasını yine icra tetkik merciinden isteyebileceği İİK'nun 50/2.maddesi hükmü gereğidir. Yetki itirazı ile birlikte borcun esasına itiraz edildiği durumda ise, alacaklı icra tetkik merciine başvurmadan aynı Yasa'nın 67.maddesi uyarınca itirazın iptali davasını mahkemede açmışsa, mahkemece öncelikle icra dairesinin yetkisinin araştırılması ve şayet buna ilişkin itiraz yerinde değil ise borcun esasına karşı itirazın incelenmesine geçilerek hüküm kurulmalıdır. Böyle değil ise, yani icra dairesinin yetkisiz olduğu sonucuna varılıyor ise, o zaman mahkemece borcun esasına ilişkin itiraza geçilmeksizin takibin yetkili icra dairesinde yapılmadığı gerekçesiyle, davanın bu yönden REDDİNE karar verilmelidir. Bu durumda alacaklı taraf icra takip dosyasının yetkili icra dairesine intikalini sağlayıp, borçluya yeni bir ödeme emri tebliğ ettirmeden, ortada mevcut ve geçerli bir icra takibi olmaması nedeniyle itirazın iptali davası açma koşulları oluşmadığından bu davanın dinlenmesi mümkün değildir.

Dava konusu olayda, davalı borçlu Bursa İcra dairesince çıkartılan ödeme emrine karşı, yetkili icra dairesinin İnegöl İcra Dairesi olduğu yolunda yetki itirazında bulunmuş, ayrıca borcun esasına da itiraz etmiş bulunmaktadır. Alacaklı davacı ise, itirazın iptaline ilişkin bu davayı İnegöl Asliye Hukuk Mahkemesinde açarak, davalı borçlunun icradaki yetki itirazını benimsemiş bulunmaktadır. Nitekim dava dilekçesinde de, yetki itirazına hiç değinilmemiş, sadece borçlunun borca vaki itirazının geçersiz olduğu ileri sürülmüş durumdadır. Böyle bir halde Bursa İcra Dairesinde yapılmış olan icra takibi, yetkisiz icra dairesi olması itibarıyla ortada geçerli bir icra takibi bulunduğundan söz etme imkanı yoktur. Zira, davacı alacaklı yetkili icra dairesinde davalı borçluya yeni bir ödeme emri tebliği ile yükümlü bulunmakta ve bu yükümlülüğünü yerine getirmemiş olmaktadır.

O halde, ortada geçerli ve yetkili yer dairesinde yapılmış bir icra takibi mevcut bulunmadığından koşulları oluşmayan icra takibine vaki itirazın iptali davasının bu sebeple REDDİNE karar verilmesi gerekirken, bu husus üzerinde hiç durulmadan, davanın kabulüne karar verilmiş olması isabetsiz bulunmuş ve kararın bozulması gerekmiştir

2-Bozma sebep ve şekline göre, davalı tarafın sair temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir.

SONUÇ : Yukarda ( 1 )nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davalı yararına BOZULMASINA, ( 2 )numaralı bentte açıklanan nedenlerle sair temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 20.5.2002 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

KARŞI OY YAZISI: Dava, taşıma akdinden kaynaklandığı iddia olunan alacağın tahsili amacıyla girişilen ilamsız takibe yapılan itirazın iptaline ilişkin olup, yukarıda yapılan açıklamalardan da anlaşılacağı üzere davacı taraf Bursa 4 ncü İcra Müdürlüğü'nün 1997/9142 sayılı dosyası üzerinden takibe girişmiş, davalının icranın yetkisine ve borca yaptığı itiraz üzerine de İİK'nun 67 nci maddesi uyarınca süresinde iş bu itirazının iptali davası açılmıştır. İcra ve İflas Kanununda ve Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununda itirazın iptali davasının takibin yapıldığı yer mahkemesinde açılması gerektiğine ilişkin yetki düzenlenmesi mevcut değildir. Bu itibarla alacaklının takibin yapıldığı yer mahkemesinden başka bir mahkemede itirazın iptali davası açması mümkündür. Dava yetkisiz bir mahkemede dahi açılsa mahkemenin yetkisine bir itiraz ileri sürülmediği taktirde dava açılan mahkemede de davaya bakılabilecektir. Ancak, her halde dava açılan mahkeme öncelikle icranın yetkisine yapılan itirazı inceleyecek ve bu inceleme sonunda icranın yetkisine yapılan itiraz yerinde görülürse geçerli bir icra takibi bulunmadığından davayı ret edecektir. Yapılan incelemede icranın yetkisine yapılan itirazın yerinde olmadığı neticesine varıldığında ise verilecek bir ara kararı ile icranın yetkisine yapılan itiraz iptal edilerek işin esasına girilecektir.

Bu itibarla çoğunluğun davacı alacaklı icranın yetkisine yapılan itirazı benimseyerek İnegöl Asliye Hukuk Mahkemesinde dava açmıştır. İcra dosyası İnegöl İcra Müdürlüğüne getirilmeden ve yeniden ödeme emri çıkartılmadan böyle bir dava açılamaz ve davanın sırf bu nedenle reddi gerekir şeklindeki görüşüne karşıyım. Ancak, mahkemenin yukarıda belirtilen şekilde hareket edebilmesi için alacaklı davacının açtığı davada açıkça icranın yetkisine yapılan itirazın iptalini de istemesi zorunludur. Dava konusu olayda olduğu gibi bu talebi içermeyen bir itirazın iptali davasının sırf bu nedenle dinlenmesi mümkün değildir. Bu itibarla mahkeme kararının bu sadece gerekçe ile bozulması gerektiği görüşüyle çoğunluk görüşüne karşıyım.

M.Kılıç

yarx
Old 20-02-2007, 01:45   #33
Av.Ayse E.

 
Varsayılan derdestlik olur...

sayın meslektasım...
yetkı konusunda borclu aleyhıne bır durum soz konusu degıl aksıne kararlardan da gorulecegı uzere alacaklı surunur durumda...
yetkı ıtırazını kabul eden alacaklı yetkısız yerdekı ıcra dosyasını aynen yetkılı yerdekı ıcra mudurlugune ulasmasını saglaması lazımdır...
yoksa yetkısız yerdekı ıcra dosyasını gondermeyıp yetkılı yerde tekrar takıp acması durumunda mukerrer tahsıl cıhetıne gıdılmıs olur ayrıca derdestlık ıtırazı ıle karsılasılır kanaatındeyım...
ıyı calısmalar
Alıntı:
Yazan Mehmet Demirezen
Sayın kaya
Şu soruyu sormak istiyorum,
yetkisizlik kararı ile yetkili icra dairesine gönderilen icra dosyasıyla yetkili icra dairesinde yeniden açılan dosya arasında ne fark var?

Yani burada alacaklının yetki itirazı üzerine yetkili icra dairesinde yeniden icra takibi başlatması ile yetkisiz icra dairesinden gönderilen dosya arasında borçlu açısından ne gibi aleyhe bir durum söz konusu?

Saygılarımla
Old 20-02-2007, 14:12   #34
madlock

 
Varsayılan

İcra takibine karşı yapılan yetki itirazında alacaklının elinde iki yol vardır. Ya yetki itirazını kabul ederek dosyayı yetkili icra dairesine gönderir, ya da icra mahkemesinden yetki itirazının kaldırılmasını ister. Birinci şıkkı tercih ettiğinde dosya yetkili icra dairesine gönderilerek esasa kaydedilir ve borçluya yeniden ödeme emri gönderilir. "borçlu, ilk ödeme emrine karşı hem yetki hem de esas bakımından itiraz etmiş olsa bile bu yeni ödeme emrine karşı esas bakımından yeniden itiraz etmelidir;borçlunun ilk ödeme emrine karşı yapmış olduğu itiraz, bu yeni ödeme emrine karşı da yapılmış sayılmaz." (Baki Kuru, İcra İflas Hukuku El Kitabı sf:159)
Old 11-09-2008, 12:31   #35
younglawyer19

 
Olumlu

merhabalar, geçmiş forumlarda dolaşırken dikkatimi çekti. bu konu hakkında başımdan geçen uygulamayı anlatayım. daha açıklayıcı olur. ben yaptım oldu hukuki sebebini bilmem dermişim.
alacaklı vekiliyim,
açtığım ilamsız icra takibine yetki ve borca itirazda bulunuldu.
icra dairesinden dosyanın yetkili icra dairesine gönderilmesini istedim.
yetkili icra dairesinin gönderdiği ödeme emrine borçlu itirazda bulunmadı.
ve ben kesinleşen takibimle borcu tahsil ettim.
aksini savunan icra dairesi müdürleri de oldu. yetkisiz icra dairesindeki borca itirazın yetkili icra dairesinde de gözönünde bulundurulması gerekir dediler. ama sağolsun benim ilgili icra müdürüm anlayışlı ve işbilen biriydi.
Old 28-04-2012, 21:42   #36
genc_mudur24

 
Varsayılan

alacaklı vekili veya alacaklı itirazı öğrendiği tarihten itibaren ( tebliğ veya öğrenme tarihi ) 6 ay içerisinde beyanını vermelidir.
Saygılar.
Old 13-10-2017, 10:02   #37
Av. Yakup AYDIN

 
Varsayılan

Konuya ilişkin, tartışılan hususlara açıklık getiren bir Yargıtay kararı aşağıdadır. Yardımcı ve aydınlatıcı olur umarım. İyi çalışmalar.

T.C YARGITAY
12.Hukuk Dairesi
Esas: 2008 / 4349
Karar: 2008 / 7178
Karar Tarihi: 08.04.2008


Dava: Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü:

Karar: Alacaklı vekili tarafından Beyoğlu 1. icra Müdürlüğü'nün 2006/11967 esas sayılı dosyası ile borçlu hakkında faturaya dayalı olarak genel haciz yolu ile icra takibine geçildiği, borçlunun yasal sürede Ankara İcra Daireleri'nin yetkili olduğu nedeni ile yetkiye itiraz etmesi üzerine alacaklı vekilinin 21.02.2007 tarihinde dosyanı yetkili Ankara icra Dairesi'ne gönderilmesini talep ettiği, adı geçen icra müdürlüğünce 12.03.2007 tarihinde borçluya ödeme emri tebliğ edildiği anlaşılmıştır.

Yetkisiz Beyoğlu 1. İcra Müdürlüğü'nce borçluya tebliğ edilen örnek 7 ödeme emri üzerine borçlunun yetki itirazının alacaklı tarafından kabulü ile artık bu ödeme emri ve borçlunun yetki itirazları dışındaki itirazları geçersiz hale gelmiştir. Takip dosyası kendisine gelen yetkili Ankara İcra Müdürlüğü'nce İKK.'nu 60. maddesine göre takip talebine uygun olarak yeniden ödeme emri düzenlenmesi ve borçluya tebliği zorunludur. Borçluya yetkili icra dairesince düzenlenen ödeme emri tebliği üzerine itiraz hakkı doğacaktır. Bu nedenle icra memurluğunun borçlunun yetkisiz icra müdürlüğüne yaptığı önceki itirazın hüküm ifade etmeyeceğine ilişkin verdiği karar doğrudur.
Ancak icra takip dosyasında Ankara icra Müdürlüğü'nce düzenlenmiş bir ödeme emrine rastlanmamıştır. Borçlu vekili de kendilerine Ankara icra Müdürlüğü'nce düzenlenmiş bir ödeme emrinin değil, Beyoğlu icra Müdürlüğü'nce düzenlenen önceki ödeme emrinin tebliğ edildiğini ileri sürmektedir. İİK.'nun 60/3. maddesi uyarınca <Ödeme emri iki nüsha olarak düzenlenir. Bir nüshası borçluya gönderilir, diğeri icra dosyasına konulur.> Her ne kadar borçluya gönderilen tebligat zarfının üzerinde içinde ödeme emri bulunduğu yazılı ise de, icra dosyasında nüsha bulunmaması karşısında bu ibarenin gerçeği yansıtmadığının kabulü gerekir. Kaldı ki icra takip dosyasında ödeme emri nüshasının bulunmaması zaten İİK.'nun 60/3. maddesine aykırılık teşkil etmektedir. Bu husus bir hakkın yerine getirilmeme nedenine dayalı olup, İİK.'nun 16/2. maddesi uyarınca süresiz şikayet nedenidir.

Bu açıklamalar ışığı altında yetkili Ankara İcra Müdürlüğü'nce yeni bir ödeme emri düzenlenmeyip, yetkisiz Beyoğlu 1. İcra Müdürlüğü'nce düzenlenen ödeme emrinin borçluya tebliğ edildiği anlaşılmaktadır. Bu durum İİK.'nun 60. maddesi hükmüne açıkça aykırılık teşkil etmekte, anılan madde hükmüne göre düzenlenmiş geçerli bir ödeme emri bulunmadığından borçlu hakkında takibe devam imkanı bulunmamaktadır.

O halde mahkemece yukarıda açıklanan gerekçelerle şikayetin kabulü yerine yazılı şekilde reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir.

Sonuç: Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK. 366 ve HUMK'nun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, 08.04.2008 gününde oybirliği ile karar verildi. (¤¤)
Old 13-10-2017, 10:07   #38
Av. Yakup AYDIN

 
Varsayılan

Yine aynı yönde bir başka Yargıtay kararı:

T.C YARGITAY
12.Hukuk Dairesi
Esas: 2016 / 8172
Karar: 2016 / 26235
Karar Tarihi: 28.12.2016

MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi



Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :

Borçlu tarafından icra mahkemesine yapılan başvuruda ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiği ileri sürülerek, daha evvel yetkisiz icra müdürlüğüne yapılan borca itirazın esas alınarak takibin durdurulması talep edilmiş, mahkemece şikayetin kabulüne karar verilmiştir.

Somut olayda alacaklı tarafından ... 8. İcra Müdürlüğü'nün 2014/7077 Esas sayılı dosyası üzerinden başlatılan genel haciz yolu ile ilamsız takipte, borçlunun yetkiye ve borca itirazı üzerine, alacaklının yetki itirazının kabulü nedeniyle dosyanın ... İcra Müdürlüğü'ne gönderildiği, ... 22. İcra Müdürlüğü’nün 2015/402 Esas sayılı dosyasından çıkarılan örnek 7 ödeme emrinin 22/01/2015 günü tebliğ edildiği, borçlunun 04/02/2015 tarihinde borca itiraz dilekçesi sunduğu, icra müdürlüğünce itirazın süresinde yapılmadığı gerekçesiyle reddedildiği görülmektedir.

Alacaklı tarafça başlatılan ilamsız takipte borçlu yetki itirazında bulunmuş, dosya yetkili icra dairesine gönderilmiştir. Yetkili icra dairesinden borçluya gönderilen ödeme emri borçluya yeniden itiraz hakkı verir. Borçlunun yetkisiz icra dairesinde yaptığı borca itiraz, yetkili icra dairesinde başlatılan takip yönünden hiçbir hukuki sonuç doğurmayacağından, mahkemenin, ... İcra Müdürlüğü'ne yapılan 04/08/2014 tarihli itirazdan bahisle, bu tarihten itibaren yetkili icra dairesinde başlatılan takibin durdurulmasına ilişkin kararı isabetsizdir.

Borçlu, yetkili icra dairesinden gönderilen ödeme emrinin usulsüz olduğunu, usulsüz tebligattan 03/02/2015 günü haberdar olduğunu ileri sürerek 04/02/2015 tarihli itirazları gereğince takibin durdurulmasını istemiş olup, borçlunun bu yöndeki istemi, tebligat usulsüzlüğü şikayeti olmakla, İİK'nun 16/1. maddesi uyarınca ıttıla tarihinden itibaren yedi gün içerisinde ileri sürülmesi gerekmektedir.

Somut olayda; 22/01/2015 günü tebliğ edilen örnek 7 ödeme emrinden borçlu 03/02/2015 tarihinde haberdar olduğunu beyan ederek, bu tarihten itibaren yasal yedi günlük süreden sonra 25/02/2015 tarihinde icra mahkemesine başvurmuştur.

O halde mahkemece, tebligat usulsüzlüğü şikayetinin süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi doğru değildir.

SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366. ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), bozma nedenine göre alacaklının sair temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 28/12/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Karşılıksız çek yetkili icra dairesi Burak Demirci Meslektaşların Soruları 20 20-08-2007 14:59
icra dairesine yatırılan paraya faiz işler mi? antalya Meslektaşların Soruları 4 18-02-2007 12:49
itirazın iptali davasında yetkili icra dairesi av.asen öznur Meslektaşların Soruları 8 25-01-2007 15:13
İspatlanamayan Kira Sözleşmesi- İcra Dairesine İtiraz roni Meslektaşların Soruları 7 19-12-2006 16:49
Karşılıksız çek yetkili icra dairesi Burak Demirci Meslektaşların Soruları 1 12-06-2006 13:43


THS Sunucusu bu sayfayı 0,04909396 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.