Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

ihtiyati tedbirin etkisi

Yanıt
Old 31-01-2007, 14:06   #1
BORATAN

 
Varsayılan ihtiyati tedbirin etkisi

ihtiyati tedbirli bir gayri menkulün satılması mümkün müdür
daha genel bir ifadeyle üzerine ihtiyati tedbir konulan bir gayri menkul üzerinde tasarrufi işlemler yapılabilir mi ( satış,cebri icra yolu ile satış,haciz gibi)
Old 31-01-2007, 14:10   #2
Av.Suat Ergin

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan BORATAN
ihtiyati tedbirli bir gayri menkulün satılması mümkün müdür
daha genel bir ifadeyle üzerine ihtiyati tedbir konulan bir gayri menkul üzerinde tasarrufi işlemler yapılabilir mi ( satış,cebri icra yolu ile satış,haciz gibi)

İhtiyati tedbir gayrımenkulün aynına ilişkin bir ihtilaftan dolayı verilmişse satılamaz. Tedbirin hangi çekişmeden dolayı verildiğini belirtirseniz devam ederiz.

Saygılarımla
Old 31-01-2007, 17:30   #3
Av.Fatih KISA

 
Varsayılan

İhtiyati tedbirin niteliğine aykırı düşmeyecek bir tasarruf ise mümkündür.Hacizli yada ipotekli bir taşınmazı alır gibi ihtiyati tedbirli bir taşınmazı edinen kimse de tedbirin verildiği yargılama dosyasından verilen kararın sonuçlarına katlanır.

Ancak genellikle ihtiyati tedbirli kararı -taleple bağlı kalmak kaydıyla- genellikle "hertürlü devir, temlik ve borçlandırıcı işlemi önler mahiyette" ibaresi ile verildiği için bahsettiğiniz ipotek koyma, satma ve haciz nedeniyle cebri satış mümkün olmuyor.

Uygulamada icra daireleri -en azından Alanya'da- tedbirli taşınmazın satılıp satılmayacağı konusunda tedbir kararı veren mahkemeye soruyor.İhtiyati tedbir kararı verilen bir taşınmaz üzerine kayden haciz koymak mümkün. Hatta kıymet takdirini de yaptırabilirsiniz.Ancak nihayetinde ihtiyati tedbirli dava dosyasından lehine tedbir konan kişi haklı çıkarsa ve tedbir-karar ayni hakka ilişkin ise hacziniz bu taşınmaz yönünden pek fazla bir anlam ifade etmez
Old 31-01-2007, 18:35   #4
BORATAN

 
Varsayılan ihtiyati tedbirin hangi ihtilaftan dolayı verildiği

söz konusu soruma konu ihtiyati tedbir BOŞANMA DAVASInda verilmiştir
biz davacıyız.davalının evi üzerine ihtiyati tedbir kararı aldık
davalı şimdi üzerinde ihtiyati tedbir olan evi satacağını söylüyor
acaba satabilir mi
Old 01-02-2007, 08:59   #5
Av.Fatih KISA

 
Varsayılan

İhtiyati tedbir ihtiyati haciz mahiyetinde- boşanma davasındaki bir alacağın, tazminatın güvence altına alınması gibi- ise satabilir.Tabii tedbir kararında devir ve temlikin yasaklanmamış olması şartı ile

İhtiyati tedbir ihtiyati haciz mahiyetinde bir tedbir olmayıp, taşınmazdaki bir ayni hakka, yada ayni hakkın doğumuna neden olan başka bir hakka dayanmışsa artık satış ve temlikten bahsedilemez.
Old 05-03-2007, 00:29   #6
Av.YTB

 
Varsayılan

Anladığım kadarıyla boşanma davasında ih.tedbir birlikte edinilmiş malın paylaşıma konu olması doayısıyla verilmiş gibi.Bu durumda kocanın malı satabilmesi mümkün değildir.Zaten pratikte satın alınması da pek tercih edilmez.
Old 15-07-2013, 08:36   #7
didem kunal

 
Varsayılan

Benzer bir konuda benimde sorum olacak. Boşanma davasında davacı eş, bir eve hem aile konutu şerhi hem de ihtiyati tedbir diğerine sadece tedbir konulmuştur. İhtiyati tedbirin içeriğinde hiç bir şey yazmamakta sadece ihtiyati tedbir denmektedir.

Şimdi, davalı müvekkilin bir icra dosyası sebebi ile hem aile konutu şerhi hem de ihtiyati tedbir olan ev üzerine haciz konulmuş. Satışı istenmiş. Böyle bir evin cebri icra yoluyla satılması mümkün müdür?
Old 16-07-2013, 00:09   #8
garani

 
Varsayılan

satış konusunda icra dairesi mahkemeye soracaktır ve ona göre satış yapılacak veya yapılmayacaktır.aynı durumda olan bir dosyam açılan tasarrufun iptali davasında mahkeme satışa izin vermedi.bu konuda da yardımcı olabilecek olan bir meslektaşım olursa memnun olurum.
Old 17-07-2013, 12:44   #9
Av.Fatih KISA

 
Varsayılan

Boşanma davası açılmakla, taraflar ayrı yaşama ahkkına sahiptir. Dolayısıyla "Aile Konutu" şerhinin artık hukuki yönden bir anlam ifade etmesi mümkün değildir. Aile Konutu, ailenin barınması amacına yöneliktir ki, boşanma davası açan eş artık aileyi bozma iradesini ortaya koymuş olmakla böyle bir talepte bulunamaz. Mahkemenin, boşanma davası açan eşin "aile konutu" şerhi talebini reddetmesi gerekir...

Yine, açılan boşanma davasında; ayrıca mal rejiminin tasfiyesi, katılma alacağı vs talepler yoksa, Hakimin davalı tarafın taşınmazlarına, Banka hesaplarına doğrudan tedbir koyması da hukuka aykırı bir durumdur. Ancak ne yazık ki bu hukuka aykırı uygulama neredeyse genel bir uygulamaya dönüşmek üzere...
Old 10-09-2014, 12:00   #10
Dikta

 
Varsayılan

Arkadaşlar ben ipoteğin paraya çevrilmesi yoluna başvurdum ama taşınmaz üzerinde bir mahkemenin tazminat davasından dolayı ihtiyati tedbir kararı olduğunu gördük. bu sebeple icra müdürü satış talebimizi reddetti. Şimdi tedbir kararına itiraz edeceğim. ipotek tarihi tedbir kararı veren mahkemenin dava tarihinden önce. bu olaya uygun bir yargıtay kararı ve görüşlerinizi almak istiyorum. iyi çalışmalar
Old 10-09-2014, 18:43   #11
Av.Suat Ergin

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Dikta
Arkadaşlar ben ipoteğin paraya çevrilmesi yoluna başvurdum ama taşınmaz üzerinde bir mahkemenin tazminat davasından dolayı ihtiyati tedbir kararı olduğunu gördük. bu sebeple icra müdürü satış talebimizi reddetti. Şimdi tedbir kararına itiraz edeceğim. ipotek tarihi tedbir kararı veren mahkemenin dava tarihinden önce. bu olaya uygun bir yargıtay kararı ve görüşlerinizi almak istiyorum. iyi çalışmalar

Tedbir kararına niye itiraz edeceksiniz?
Old 10-09-2014, 21:46   #12
Fatih Kabadayı

 
Varsayılan

Mahkemelerce verilen ihtiyati tedbir kararlarında «dava konusu taşınmazın/taşınırın cebri icra yoluyla da satılamayacağı» ayrıca belirtilmiş olmadıkça, dava konusu şeyin rızai devrini önler. İhtiyati tedbir kararı, yapılan icra takibine (ve yapılacak ihaleye) etkili olmaz...

T.C. YARGITAY 12. HUKUK DAİRESİ
Esas: 2010/22335 Karar: 2011/5578 Tarih: 05/04/2011
İHTİYATİ TEDBİR KARARI İCRA SATIŞINA ENGEL OLUP OLMADIĞI ( İhtiyati Haciz Tedbir Kararları Sadece Malikin Taşınmazı Üçüncü Kişilere Rızai Devrini ve Tasarruflarını Engellediği - Yoksa Üçüncü Kişilere Cebri İcra Yolu İle Satışını Engellemediği/Diğer Fesih Sebepleri İncelenerek Karar Verilmesi Gerektiği )

(İhtiyati Haciz Tedbir Kararları Sadece Malikin Taşınmazı Üçüncü Kişilere Rızai Devrini ve Tasarruflarını Engellediği, Üçüncü Kişilere Cebri İcra Yolu İle Satışını Engellemediği, Diğer Fesih Sebepleri İncelenerek Karar Verilmesi Gerektiği)

(Tedbir Verilen Davaların Tamamının Taşınmazın Aynından Kaynaklanan Davalar Olduğu ve Tedbirin de Kaldırıldığının Bildirilmediği Gerekçesiyle Davanın Kabulü İle İhalenin Feshine Karar Verilmesinin İsabetsiz Olduğu )


İLGİLİ KANUN MADDELERİ: 2004/madde 366, 1086/madde 101

ÖZET : İcra müdürü bu son mahkeme yazıları doğrultusunda ihtiyati tedbir kararının satışa engel olmayacağını düşünerek ihaleyi yapmıştır. Yukarıda da belirtildiği üzere ihtiyati tedbir kararlarında cebri icra yolu ile satışın önleneceğine dair bir ibare bulunmadığı gibi, dosyaların görevsizlikle geldiği tüketici mahkemeleri de ihtiyati tedbir kararının cebri icra yolu ile satışı önlemeyeceği yorumunda bulunmuşlardır.

Dairemizin süregelen içtihatlarına göre tedbir kararları, sadece malikin taşınmazı üçüncü kişilere rızai devrini ve tasarruflarını engeller. Yoksa üçüncü kişilere cebri icra yolu ile satışını engellemez. O halde mahkemece ileri sürülen diğer fesih sebepleri incelenerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, tedbir verilen davaların tamamının taşınmazın aynından kaynaklanan davalar olduğu ve tedbirin de kaldırıldığının bildirilmediği gerekçesiyle davanın kabulüyle ihalenin feshine karar verilmesi isabetsizdir.

DAVA : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki ihale alıcısı ve alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü:

KARAR : 1-) İşin niteliği bakımından temyiz tetkikatının duruşmalı olarak yapılmasına H.U.M.K.'nun 438. ve İ.İ.K.'nun 366. maddeleri hükümleri müsait bulunmadığından bu yoldaki isteğin reddi oybirliğiyle kararlaştırıldıktan sonra işin esası incelendi;

2-) Şikayetçi hissedarlar vekili, diğer şikayetleri ile birlikte ihalesi yapılan taşınmaza ilişkin olarak mahkemelerce verilen ihtiyati tedbir kararı olduğundan bahisle 24.9.2007 tarihli ihalenin feshini talep etmiştir. Somut olayda şikayetçiler tarafından tamamen satış vaadi sözleşmelerine dayalı tapu iptal ve tescil davaları açılmıştır.

Küçükçekmece 2. Sulh Hukuk Mahkemesi'nde 2005/955 esas numara ile açılan davada, tapu kayıtlarına tedbir şerhi işlenmesi için müzekkere yazılmasına, dosya kapsamı karşısında bu aşamada icra takibi işleminin durdurulması talebinin reddine 13.6.2005 tarihinde karar verilmiştir. Aynı yöndeki ihtiyati tedbir kararı 13.6.2005 tarihinde Küçükçekmece 2. Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2005/956 esas sayılı dosyasından da konulmuştur. Yine Küçükçekmece 3. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2005/308 esas sayılı tapu iptal tescil davasında, 30.6.2005 tarihinde borçlunun tapu kaydındaki hissesi üzerine %15 teminat ile ihtiyati tedbir konulmasına, Küçükçekmece 1. İcra Müdürlüğü'nün 2004/3036 talimat sayılı dosyası ile yürütülen satışın durdurulması talebinin ise mahkemenin yetki ve görevinde olmadığı gerekçesiyle reddine karar verilmiştir.

Her üç mahkemeden verilen ihtiyati tedbir kararları 5.7.2005 tarihinde tapuya şerh edilmiştir.

Daha sonra icra müdürlüğünce sorulması üzerine, Küçükçekmece 2. Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2009/955 esas sayılı dosyasından verilen 2.4.2007 tarihli mahkeme cevabında, davanın taşınmazdaki hissenin aynına yönelik olması nedeniyle, cebri icra satışlarının da ihtiyati tedbir konusu olduğu belirtilmiştir. Benzer şekilde aynı mahkemenin 2005/956 esas ve 12.4.2007 tarihli cevabında da cebri icra satışlarının ihtiyati tedbir konusu olduğundan bahsedilmektedir. Bu mahkemeden dosyanın görevsizlikle geldiği İstanbul 6. Tüketici Mahkemesi'nin 2007/373 esas sayılı dosyasından verilen 2.7.2007 tarihli cevabi yazıda ise H.U.M.K.'nun 101 vd, gereğince konulmuş bulunan tedbirin halen devam ettiği, tedbirin icra yoluyla satışa engel olup olmayacağının icra müdürlüğünün takdirinde olduğu belirtilmiştir. Aynı şekilde Küçükçekmece 2. Sulh Mahkemesi'nin 2005/955 esas sayılı dosyasının görevsizlik kararı ile geldiği İstanbul 1. Tüketici Mahkemesi'nin 2007/396 esas sayılı dosyasından 29.6.2007 tarihinde verilen cevapta; "... 13.6.2005 tarihinde verilen tedbir kararı ile icra takibinin durdurulması talebinin reddine karar verildiğinden, yürürlükte olan bu tedbir kararının takip işlemlerini engelleyici bir niteliği yoktur." denilmektedir. İcra müdürü de bu son mahkeme yazıları doğrultusunda ihtiyati tedbir kararının satışa engel olmayacağını düşünerek ihaleyi yapmıştır. Yukarıda da belirtildiği üzere ihtiyati tedbir kararlarında cebri icra yolu ile satışın önleneceğine dair bir ibare bulunmadığı gibi, dosyaların görevsizlikle geldiği tüketici mahkemeleri de ihtiyati tedbir kararının cebri icra yolu ile satışı önlemeyeceği yorumunda bulunmuşlardır.

Dairemizin süregelen içtihatlarına göre tedbir kararları, sadece malikin taşınmazı üçüncü kişilere rızai devrini ve tasarruflarını engeller. Yoksa üçüncü kişilere cebri icra yolu ile satışını engellemez. O halde mahkemece ileri sürülen diğer fesih sebepleri incelenerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, tedbir verilen davaların tamamının taşınmazın aynından kaynaklanan davalar olduğu ve tedbirin de kaldırıldığının bildirilmediği gerekçesiyle davanın kabulüyle ihalenin feshine karar verilmesi isabetsizdir.

SONUÇ : İhale alıcısı ve alacaklının temyiz itirazlarının kabulüyle mahkeme kararının yukarda yazılı sebeplerle İcra İflas Kanunu 366 ve H.U.M.K.'nun 428. maddeleri uyarınca ( BOZULMASINA ), 5.4.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Old 12-09-2014, 11:26   #13
Dikta

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Suat Ergin
Tedbir kararına niye itiraz edeceksiniz?

3. kişi olarak hak mahrumiyeti yaşadığımız için hukuki korunma talep edeceğim. taşınmaz üzerinde ipotek olduğunu ve bundan dolayıda tedbirin kaldırılmasını talep edeceğim
Old 12-09-2014, 17:51   #14
Av.Suat Ergin

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Dikta
3. kişi olarak hak mahrumiyeti yaşadığımız için hukuki korunma talep edeceğim. taşınmaz üzerinde ipotek olduğunu ve bundan dolayıda tedbirin kaldırılmasını talep edeceğim

Tedbir kararının verildiği dava, taşınmazın aynına ilişkin olmadığına göre sizin icra-i işlemlerinizi engellemeyecektir. Bu nedenle tedbir kararına itiraz etmeniz gerekmez.
Old 21-10-2014, 13:05   #15
Erkaya

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Suat Ergin
Tedbir kararının verildiği dava, taşınmazın aynına ilişkin olmadığına göre sizin icra-i işlemlerinizi engellemeyecektir. Bu nedenle tedbir kararına itiraz etmeniz gerekmez.

Sn. Av. Suat Ergin,

İhtiyati tedbir cebri icra yolu ile satışı engellememektedir. Ancak satış yapıldıktan sonra tedbirin akıbetinin ne olacağı konusunda durum muallaktadır.
21.01.2010 tarihinde tapu kaydına ipotek işlenmiş ve bu ipotek nedeniyle 26.09.2014 tarihinde icra-i satışı yapılmış bulunan taşınmaz, Asliye Hukuk Mahkemesince 16.09.2011 tarihinde verilmiş olan tedbir nedeniyle müvekkil adına tescil edilememektedir.

Tapu Müdürlüğü, ihtiyati tedbir şerhi ile birlikte tescil işlemini gerçekleştirebileceğini söylemektedir.

Sizce bu durumda ne yapılabilir?

Ek bilgi: Asliye Hukuk Mahkemesince değişik iş sayılı dosya üzerinden 16.09.2011 tarihinde verilen ihtiyati tedbir kararı, esas İş mahkemesince mevcut delil durumu gerekçe gösterilerek (ihaleden bir gün önce) 25.09.2014 tarihinde 250.000-tl alacak ile sınırlı olmak üzere ihtiyati haciz mahiyetinde ihtiyati tedbire dönüştürülmüş, 30.09.2014 tarihinde tapu kaydına işlenmiştir.
Old 22-10-2014, 12:41   #16
Av. Ümit

 
Varsayılan

Mahkemenin ihtiyati tedbir kararında açıkça cebri icra ile satışlara da etkili olduğuna dair bir ibare mevcut değilse ve genelde olduğu gibi sadece malikin mülkiyeti devrine dair tasarruf yetkisini kısıtlar mahiyette ise, bu tedbir kararı cebri icra yoluyla satışa engel olmayacaktır. Genel mahkemelerde açılacak davalar ile davada taraf olmayan üçüncü kişilere de etkili olacak şekilde ve takibin durdurulması sonucunu doğuracak şekilde tedbir kararı verilmesi mümkün değildir.

İhtiyati tedbir kararının taşınmazın aynının çekişme konusu yapıldığı bir davada verilmiş olması da cebri icra yoluyla satışa engel olmayacaktır. Kanaatimce ihtiyati tedbir kararının haciz tarihinden önce veya sonra olması da bu sonuca etkili değildir. Farklılık tedbir kararının haciz tarihinden önce olup olmamasına göre ortaya çıkacaktır.

Aile hukukundan kaynaklanan tedbirler de cebri icra yoluyla satışa engel olmayıp, bu durumda dava konusuz kalacaktır.

Yapılan ihale neticesinde, taşınmazı satın alan şahıs, ihalenin kesinleşmesi ile ihale tarihinde taşınmazın mülkiyetini kazanmış olur ve tescil işlemi açıklayıcı mahiyettedir. İcra Müdürlüğünün tescil yazısı üzerine, tapu müdürlüğünün gerekli işlemi yaparak, ihtiyati tedbire konu taşınmazın tescil işlemini yapması da zorunludur. Aksi durum İİK 357. maddesi gereğince suç teşkil edecektir.

Asıl sorun, ihale alıcısı adına tescil işlemi yapılırken ihtiyati tedbir kararının devam edip etmeyeceği ile ilgilidir. Zira HMK 397/2 maddesinin ihtiyati tedbirin "aksi belirtilmediği takdirde, nihai kararın kesinleşmesine kadar devam eder" hükmü gereğince, tapu müdürlüğünün (kendiliğinden) ihtiyati tedbir kararını kaldırarak tescil işlemini yapması mümkün olmayacaktır. Haciz, ihtiyati tedbir kararından önce konulmuşsa, mahkemenin, tedbir konusuz kaldığından, kaldırılmasına karar vermesi gerektiği kanaatindeyim. İhale alıcısının veya ihaleden önceki aşamada icra dosyasındaki alacaklının, ihtiyati tedbir kararının verildiği davaya müdahale ederek bu yönde karar verilmesini talep etme hakkı olduğunu düşünüyorum.

Ayni hakka ilişkin dava sonunda taşınmazın mülkiyetinin borçluya ait olmadığına ve davacı adına tesciline karar verilirse ihale alacaklısı adına yapılan tescil iptal mi edilecektir? Bence bu mümkün değildir. Taşınmaz üzerinde ayni hak iddiasında bulunanların, icra dosyasında alacaklı görünen kişinin alacağının muvazaalı olduğu iddiasıyla açacakları davada icra takibinin durdurulması yönünde bir karar almadıkları sürece cebri icra satışının sonucuna katlanmak zorunda kalabilirler. Bu durumda davalarına alacak davası olarak devam etmeleri gerekir.

Bu konuda doğrudan yasal bir düzenleme mevcut olmayıp, TMK 1011. maddesinde iddia edilen ayni hakkın güvence altına alınması için hakim kararıyla geçici tescil şerhinin mümkün olduğu düzenlenmiştir. “Şerhin konusu olan hak sonradan gerçekleşirse, şerh tarihinden başlayarak üçüncü kişilere karşı ileri sürülebilir” hükmü gereğince bu şerhin de geçmişe etkili olmayacağı ifade edilmiştir.

Mülkiyet hakkı gibi ayni hak iddiasına dayanan ihtiyati tedbir kararının haciz tarihinden önce olması halinde ise, (bence) aksine bir karar olmadıkça cebri icra yoluyla satışa engel olmasa da davanın kabûlüne karar verilmesi, ihale alıcısı adına yapılan tescili yolsuz hale getirecektir diye düşünüyorum.
Old 22-10-2014, 19:00   #17
Av. Ümit

 
Varsayılan

Sayın Erkaya, cevabımda konuya ilişkin genel bilgilerimi aktardığım için ek bilgi notunuzu dikkate almamışım. Buna göre bazı hatırlatmalarda bulunmakta fayda görüyorum.

Uygulamada ihtiyati tedbir kararı ile ihtiyati haciz kararı birbirine karıştırılmakta, yani ihtiyati haciz kararı yerine ihtiyati tedbir kararı verildiği görülmektedir. Esasen, bu iki “geçici hukuki himaye tedbiri” sebep ve sonuçları ile şartları bakımından birbirinden çok farklıdır. Mesajınızda belirttiğiniz üzere, mahkemeler bazen “ihtiyati tedbir mahiyetinde ihtiyati haciz” kararı vererek bu karışıklığın artmasına yardımcı olmaktadır.

HMK 389/1 gereğince “uyuşmazlık konusu” hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilecek iken, ihtiyati haciz kararı, genel olarak alacak iddiasına dayalı davalarda söz konusu olacaktır.

Yasalarımızda “ihtiyati tedbir mahiyetinde ihtiyati haciz” veya “ihtiyati haciz mahiyetinde ihtiyati tedbir” adında bir düzenleme mevcut olmayıp, hele bir de tapu sicil müdürlüğüne yazılacak müzekkerede de aynı ifade kullanılacak olursa ayıkla pirincin taşını.

Bu ifade nedeniyle, mesajınızda belirttiğiniz gibi, Tapu Müdürlüğü, (doğal olarak) ihtiyati tedbir şerhi ile birlikte tescil işlemini gerçekleştirebileceğini söyleyecektir. Olayınızda, iş mahkemesi “ uyuşmazlık konusu olmayan” taşınmaz ile ilgili, dava sonunda hükmedilmesi muhtemel alacağın tahsilini temin amacıyla ihtiyati haciz kararı vermeliydi. Karar bu yönde olsa tapu müdürlüğü de tereddüt yaşamayacak, ilk haciz sahibi satıştan sonra alacağını alacak, ihtiyati haciz sahibi de hacze iştirak şartları varsa satış bedeli artığı üzerinde hak talebinde bulunmaya devam edecekti.
Saygılarımla
Old 22-10-2014, 19:48   #18
Erkaya

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av. Ümit
Olayınızda, iş mahkemesi “ uyuşmazlık konusu olmayan” taşınmaz ile ilgili, dava sonunda hükmedilmesi muhtemel alacağın tahsilini temin amacıyla ihtiyati haciz kararı vermeliydi. Karar bu yönde olsa tapu müdürlüğü de tereddüt yaşamayacak, ilk haciz sahibi satıştan sonra alacağını alacak, ihtiyati haciz sahibi de hacze iştirak şartları varsa satış bedeli artığı üzerinde hak talebinde bulunmaya devam edecekti.
Saygılarımla

Sn. Av. Umit Bey,

Oncelikle zaman ayirip boylesine detayli cevaplar verdiginiz icin cok tesekkur ederim.

Mesajimin ek bilgi kisminda da belirttigim gibi İs Mahkemesi 2011 yilinda Asliye Hukuk Mahkemesince verilen ihtiyati tedbir kararini 2014 yilinda 250.000-TL alacak ile sinirli olmak kaydiyla ihtiyati hacze donusturulmesine karar vermistir.

Bu ihtiyati haciz mahiyetindeki ihtiyati tedbiri hangi kuruma hangi basvuruyla kaldirabilirim? İzleyecegim yol hususunda yardimci olursaniz cok memnun olurum.

Kanaatimce tedbirin ihtiyati hacze cevrilmesiyle sira cetveline dahil olacaktir. Alacaklilarla birlikte ihtiyati haciz alacaklisi satis bedeli uzerinden alacaklarinin tamamini veya bir kismini aldiktan sonra ihtiyati haciz mahiyetindeki ihtiyati tedbir konusuz kalacaktir. Bu durumda tedbire hukmeden mahkemeden "tedbirin konusuz kaldigini bu nedenle kaldirilmasini" talep edersek ihale alicisi muvekkil adina tedbirsiz bir sekilde tasinmazin tescil edilmesini saglayabilecegimizi dusunuyorum.

Zaman ayirip cevap veren sayin uyelere simdiden tesekkurler..
Old 22-10-2014, 20:13   #19
Av. Ümit

 
Varsayılan

Sayın Erkaya, benim kafam hala şu “ihtiyati tedbir mahiyetinde ihtiyati haciz” kavramında. Karar ya ihtiyati tedbir ya da ihtiyati haciz olmalı. İhtiyati haczin ilk kesin hacze iştirak edebilmesi için de, taşınmazın satış bedelinin icra veznesine girmesinden önce kesin hacze dönüşmesi gerektiğinden, bu şartlarda sıra cetvelinde yer almaması gerektiği kanaatindeyim.

Sizin de belirttiğiniz gibi, ihale kesinleşmekle ihtiyati tedbir konusuz kalacağından müracaatınız halinde veya kendiliğinden mahkemenin tedbirin kaldırılmasına karar vermesi gerekir. Aksi durum mağduriyetinize ve dolayısıyla mahkemenin sorumluluğuna dahi yol açabilir.

Saygılarımla
Old 04-06-2017, 08:15   #20
Cumhur Okyay

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Suat Ergin
İhtiyati tedbir gayrımenkulün aynına ilişkin bir ihtilaftan dolayı verilmişse satılamaz. Tedbirin hangi çekişmeden dolayı verildiğini belirtirseniz devam ederiz.

Saygılarımla

Terekenin tesbiti nedeniyle 36 yıl önce tapu kaydına konulmuş, bir tedbir kararı. Aynı mahkemeye 20 yıl önce, mirasçıların birlikte müracaatı üzerine, diğer tüm taşınmazlar üzerindeki tedbir kaldırılmış olup, istenmesine rağmen, anılan taşınmazın parsel numarası, her nedense müzekkerede yer almamıştır.Buna dair müzekkere fotokopileri var. Şimdi ise, ortada ya da arşivde dava dosyası bile olmayabilir. Ne dersiniz? Terekenin tesbitine dair mahkeme kararı( ilamı) ile bundan kaynaklanan tedbir, zamanaşımına uğramamış mıdır?
Saygılarımla..
Old 16-03-2018, 10:53   #21
üye51463

 
Mutsuz

Benzer bir olay bende de var..
Ölümlü trafik kazası nedeniyle taşınmaza haciz konuluyor söz konusu taşınmaz kredi borcu sebebiyle banka tarafından satışa çıkarılıyor ve müvekkilim tarafından satın alınıyor. Satış işleminin üzerinden 4-5 yıl geçmiş kazaya ilişkindava devam ediyor ve tedbir de duruyor, müvekkil tedbiri kaldırtmak istiyor. Yardımlarınızı rica ediyorum bu tedbiri nasıl kaldırtabilirim?
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 
Konu Araçları Konu İçinde Arama
Konu İçinde Arama:

Detaylı Arama
Konuyu Değerlendirin
Konuyu Değerlendirin:

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
ihtiyati tedbirin işlevsizliği av.şahin kavukoğlu Hukuk Sohbetleri 8 02-03-2012 12:00
Ihtiyatı Tedbirin Sıra Cetveline Girmesi süleyman zengin Meslektaşların Soruları 4 16-03-2010 12:38
ihtiyati tedbirin iyiniyetli 3. şahısa etkisi Av. Gediz Eranıl Meslektaşların Soruları 7 19-10-2008 21:32
Tedbirin talebinin reddi Viyola Meslektaşların Soruları 3 03-08-2006 08:14
A.Ş. nin Temsilinde ''konu'' İle Sınırlamanın Etkisi Av.Mehmet Saim Dikici Meslektaşların Soruları 0 23-05-2002 12:47


THS Sunucusu bu sayfayı 0,08344698 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.