|
Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun] |
23-03-2012, 17:06 | #1 |
|
İş Kazası Nedeniyle Maluliyetten dolayı açılan maddi tazminat davasında zamanaşımı başlangıcı
Sayın Meslektaşlarım merhaba,
21.06.2001 tarihinde gerçekleşen bir iş kazası sonucu müvekkilimiz %22 oranında işgücü kaybına uğramıştır.Biz 03.06.2003 tarihinde fazlaya ilişkin haklarımızı saklı tutarak maddi tazminat talepli dava açtık.Ancak yargılama raporlar vs.nedeniyle çok uzun sürdü.Adli Tıp Kurumu 27.02.2006 tarihinde %23 oranında meslekte kazanma gücünü kaybettiğine ilişkin rapor verdi.İtiraz üzerine SGK Yüksek Sağlık Kurulunun 27.10.2010 tarihli raporunda ise maluliyet oranı %22 olarak tespit edilmiş olup,mahkeme en son raporu kararına esas aldı.Ancak biz ek davamızı 01.07.2011 tarihinde açtık.Yani olay tarihinden itibaren 10 yıl geçtikten sonra.Ancak çok sayıda yargıtay kararında 10 yıllık sürenin zararın ve zarar verinin açıkça öğrenildiği en son raporun öğrenilmesinden itibaren başlayacağı belirtilmekte,10 yıllık süre o tarihten itibaren başlar denmektedir.Dava da bizim lehimize zamanaşımı itirazı reddedilerek bitti.Ancak davalı tarafça karar temyiz edilmiş olduğundan,karar henuz kesinleşmemiştir.Karşı taraf adli tıp kurumunun raporundan itibaren 1 yıllık sürede davanın açılması gerektiğini,her halükarda da olay tarihinden itibaren 10 yıllık sürenin geçtiğini belirterek bozma istemiş olduğundan sizin fikirlerinizi almak istiyorum.Saygılarımla. |
23-03-2012, 19:56 | #2 |
|
Sayın ATALAY,
İş kazası tarihi: 21.06.2001 Belirlenen işgücü kaybı oranı: %22 %23'lük ATK Raporu tarihi: 27.02.2006 %22 işgücü kaybı SGK YSK Rp tarihi: 27.10.2010 (Hükme esas rapor) Ek dava tarihi: 01.07.2011 (zamanaşımı def'i) olarak bilgi vermişsiniz. 1- İş kazalarında BK m.125'e mesnetle 10 yıllık zamanaşımı süresi uygulanmaktadır. 2- İş kazalarında işçinin maruz kaldığı zarar, gelişim göstermekte (örn: raporlarda -kontrol kaydı- ibaresi var mı bakabilirsiniz) ise bu halde zamanaşımının başlangıcı gelişimin tamamlandığı tarih olarak kabul edilmektedir. Belirtmek gerekir ki; zararın gelişim göstermesi ve kontrole tabi tutulması gereği genelde meslek hastalıklarında karşılaşılan; iş kazalarında ise nadiren görülen bir durumdur. Anlatımınız çerçevesinde raporların itiraz üzerine alındığını ve işçinin süreklilik arz eden bir kontrol gereği bulunmadığını anlıyorum; kaldı ki raporlar yüzdelerine bakınca bir artış da olmadığı anlaşılıyor? Durum bu şekilde ise somut olayınızda -ek davanız- yönünden 10 yıllık zamanaşımının dolduğu kanaatindeyim. 3- Dosyanız münderecatı yönünden değerlendirmeniz için aşağıdaki kararları inceleyebilirsiniz: http://www.turkhukuksitesi.com/serh.php?did=13302 http://www.turkhukuksitesi.com/serh.php?did=13301 http://www.turkhukuksitesi.com/serh.php?did=13300 http://www.turkhukuksitesi.com/serh.php?did=13299 http://www.turkhukuksitesi.com/serh.php?did=13298 Sılaya selam ve saygılarımla... |
23-03-2012, 23:11 | #3 |
|
Adli Tıp raporu, Adli Tıp İhtisas Kurulu raporu ise, bu rapor YSK. raporundan farklı olduğundan, son olarak Adli Tıp Genel Kurulundan rapor alınarak oranın kesinleştirilmesi gerekir. Bu durumda henüz maluliyet oranı kesinleşmemiş, karar bu açıdan da hatalı gözüküyor.
Bir Yargıtay kararından özet: "...Usulüne uygun sağlık kurulu raporu ve dayanağı tıbbi belgeler ile gerekli diğer belgelerin incelenmesiyle; yurt dışında tedavi için yapılacak sevklere, vazife malullük derecesini, iş kazası veya meslek hastalığı sonucu tespit edilen meslekte kazanma gücünün kaybına veya meslekte kazanma gücünün kaybı derecelerine ilişkin usulüne uygun düzenlenmiş sağlık kurulu raporları ve diğer belgelere istinaden Kurumca verilen karara ilgililerin itirazı halinde durum Sosyal Sigorta Yüksek Sağlık Kurulunca karara bağlanır. Yüksek Sağlık Kurulunca verilen karar Sosyal Güvenlik Kurumu'nu bağlayıcı nitelikte ise de, diğer ilgililer yönünden bir bağlayıcılığı olmadığından Yüksek Sağlık Kurulu Kararına itiraz edilmesi halinde inceleme Adli Tıp Kurumu giderek ATK Genel Kurulu aracılığıyla yaptırılmalıdır. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun 28.06.1976 günlü, 1976/6-4 sayılı Kararı da bu yöndedir...." |
24-03-2012, 17:13 | #4 |
|
İtiraz üzerine verilen SGK YSK'nun raporu, ilk rapora itiraz üzerine verilmiş bir rapor olmalıdır; yoksa ATK'nun raporuna değil. Çünkü usül böyle. ATK'nun ilgili -sanırım 3 olmalı- ihtisas kurulunun verdiği rapora karşı itiraz organı ATK GK'dur. İlk olarak başvurulan yer olmasına rağmen SGK YSK raporu, ATK raporundan sonra verilmiş bile olsa, sonraki rapor olarak kabul edilemez. Bu nedenle malüliyet, ATK'nun raporuna karşı itiraz edilmemişse, bu rapor tarihinde kesinleşmiş sayılır. Bu açıdan baktığımızda 10 yıllık zamanaşımı dolmamıştır. Dolayısıyla ek davada talep edilen bakiye alacak da süresinde talep edilmiştir.
|
Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk) | |
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Yanıt | Son Mesaj |
Trafik kazası nedeniyle sigorta şirketine açılan tazminat davasında görevli mahkeme | Av. Fatma B | Meslektaşların Soruları | 14 | 03-06-2016 16:12 |
Trafik kazası nedeniyle sigorta şirketine açılan tazminat davasında görevli mahkeme | Av. Fatma B | Meslektaşların Soruları | 12 | 31-12-2014 15:35 |
İş kazası Nedeniyle Maddi ve Manevi Tazminat | emran | Meslektaşların Soruları | 3 | 23-04-2011 10:22 |
ölümlü trafik/iş kazası nedeniyle maddi -manevi tazminat | AV.ARZU KILIÇ | Meslektaşların Soruları | 2 | 25-03-2011 00:50 |
İş kazası manevi tazminat zamanaşımı ve faizin başlangıcı | madlock | Meslektaşların Soruları | 2 | 21-10-2010 11:55 |
Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir. |