12-10-2003, 23:15 | #1 |
|
Nobel Barış Ödülü, İranlı Feminist Kadın Avukat Şirin Ebadi'ye Verildi.
Nobel Barış Ödülü, İranlı feminist kadın avukat Şirin Ebadi'ye verildi.
Şirin Ebadi, 27 yaşında İran'ın ilk kadın yargıcı oldu. Ancak Humeyni'yle iktidarı ele geçiren mollalar "kadının doğasına aykırı" deyince Ebadi, ülkesinde insan hakları ve demokrasi savunuculuğuna soyundu. Nobel Barış Ödülü, insan hakları savunucusu İranlı feminist avukat Şirin Ebadi'nin oldu. Böylece İran'daki insan hakları sorunu uluslararası gündemin odağına taşındı. Şah döneminde ülkenin ilk kadın yargıcı olan Ebadi, İslam devriminden sonra ‘‘yargıçlık kadının doğasına aykırıdır’’ gerekçesiyle görevden alınmıştı. İran'daki baskı rejimi, dün Tahran'ın hiç ummadığı bir şekilde uluslararası gündeme oturdu. Nobel Barış Ödülü, İran'da insan hakları ve demokrasi için mücadele veren feminist hukukçu Şirin Ebadi'ye gitti. Ebadi, bu ödüle layık görülen ilk Müslüman kadın ve ilk İranlı unvanına da sahip olurken, Nobel Komitesi'nin seçimi bütün dünyadan alkış aldı. BM Genel Sekreteri Kofi Annan'dan Avrupa Birliği'ne kadar uluslararası topluluğun önde gelen aktörleri, ‘‘mükemmel seçim’’ değerlendirmesinde bulundular. Nobel Komitesi Başkanı Ole Danbolt Mjoes, kararın dünyaya bir mesaj olduğunu belirterek, ‘‘Bu İran halkına, Müslümanlara, tüm dünyaya, insanın değeri, özgürlük mücadelesi, kadın ve çocuk hakları için bir mesajdır. Bu barış ödülünün İran'da insan hakları davasını güçlendirmesini umuyoruz’’ dedi. İNSAN HAKKI VEİSLAM AYKIRI DEĞİL Ödülü kazandığını Paris'te öğrenen Ebadi, ‘‘Bu ödül sadece benim değil, İran'da demokrasi ve barış için çalışan herkesin’’ dedi. İran'daki siyasi tutukluların serbest bırakılması için çağrıda bulunan hukukçu, ‘‘İslam, insan haklarıyla uyumsuz değil ve tüm Müslümanların bu ödülle gurur duyması gerekir. Kuran'ı okuduğunuzda insan haklarına aykırı birşey yok’’ dedi. ‘‘Ödül bana ve halkıma yardımcı olacağı için memnunum’’ diye konuşan Ebadi, İran'a dışarıdan bir müdahaleye karşı olduğunu belirtti. Ebadi 1.32 milyon dolarlık para ödülünün de sahibi oldu. 56 yaşındaki Ebadi, 1974 yılında henüz 27 yaşındayken İran'ın ilk kadın yargıcı oldu. 1979 Yılındaki İslam devriminden sonra mollalar, kadının doğası gereği böyle bir sorumluluğu üstlenemeyeceğine karar verdi ve Ebadi görevinden oldu. Ancak Ebadi, sürgüne gitmektense mücadeleyi tercih etti. Tahran Üniversitesi'nde hukuk dersleri vermeye başladı. FAİLİ MEÇHULLERİ ARAŞTIRIYORDU İran'da boşanma, miras gibi aileyle ilgili yasaların değişmesi için büyük mücadele verdi. İslam Cumhuriyeti'nin dayandığı dini prensipler sulandırılmadan şeriat yasalarının modern zamanlara uydurulması gerektiğini savundu. 1997’da reformcu Muhammed Hatemi'yi iktidara taşıyan kadınların gayrı resmi sözcüsü oldu. 1999 yılında entelektüel ve muhalifleri hedef alan faili meçhul cinayetleri incelemeye başladığında mollalarla karşı karşıya kaldı. Derin devlet tarafından öldürüldüğü sanılan Dariuş ve Parvaneh Foruhar isimli muhalif çiftin davasını üstlendiğinde kendini hapiste buldu. Aşırı dinci bir milisin itiraflarının yer aldığı bantı dağıtmakla suçlandı. Üç hafta hapis yattıktan sonra tecilli 5 yıl hapis cezasına çarptırıldı ve avukatlık lisansı iptal edildi. Evli olan Ebadi, 20 ve 23 yaşlarında iki kız annesi. PARİS’TE BAŞI AÇIK Üstlendiği insan hakları davaları nedeniyle hapse giren Şirin Ebadi, sadece İran'da kapanıyor. Dün Paris'teki basın toplantısında ise başı açıktı. Hürriyet 13 eKİM |
08-10-2004, 10:37 | #2 |
|
"Leibniz - Ring - Hannover 2004 Ödülü, Şirin Ebadi' ye verildi"
Almanya Adalet Bakanı Brigitte Zypries, bütün baskılara rağmen insan haklarına saygıyı savunan Nobel Barış Ödülü sahibi Şirin Ebadi'yi, gösterdiği cesaret ve gücünden dolayı kutladı. Şirin Ebadi'ye verilen Leibniz - Ring - Hannover 2004 ödül Töreninde konuşan Bakan'a göre Ebadi politik angajman gösteren ve müslümanlığı savunan bir kadın hukukçu. Ebadi'ye göre dindar olmak ve insan haklarını savunmak birbiri ile çelişmiyen konular. Bakan'a göre Ebadi bu tavrı ile Müslümanlığın din olarak müsamahasızlık ve baskıcılığa karşı olduğunu vurgulamaktadır. Bunun bilinmesi Türkiye'nin AB üyeliği konusundaki pazarlıklarda önemlidir. Konuşmasında yeni bir "Kültürler Savaş'ı" başlatmanın zararlarına değinen Bakan, insanların dinlerinden dolayı uyum sağlamadıklarını iddia etmek yanlış ve zaralıdır dedi. Bakan'a göre Şirin Ebadi gibi demokratik ve müsamahakar bir İslamdan yana olanlar kültürlerarası çatışmaların çözümünde yardımcı olur. Leibniz - Ring - Hannover Ödülü 1646 - 1716 yıllarında yaşamış olan matematikçi, Politikacı ve Diplomat Gottfried Wilhelm Leibniz adına verilmektedir. Ödül, İktisat, Politika, Kültür, Bilim ve toplumsal yaşamada üstün başarı gösteren kimselere verilmektdeir. Saygılarımla |
08-10-2004, 11:29 | #3 |
|
Ödüller,Kadınlar...
218 yıllık İsveç Kraliyet Akademisi'nin 18 ömürboyu üyesi, Avusturyalı kadın oyun yazarı ve romancı Elfriede Jelinek'i bu yıl Nobel Edebiyat Ödülü'ne layık gördü.
20 ekim 1946 doğumlu Elfriede Jelinek, 'roman ve oyunlarında yer verdiği seslerin müzikal akışı, toplum klişeleri ve klişelerin baskın gücünün absürdlüğünü ortaya koyması' ile 1.36 milyon dolarlık ödüle hak kazandı. Cinselliğin cüretkar anlatımı Uç noktalar arasında gidip gelen bir yazar olarak tanınan Elfriede Jelinek'in 'Arzu', 'Piyanist' ve 'Sevda Kadınları' adlı romanları Türkçe'ye de çevrildi. Jelinek romanlarında, cinselliği cüretkar biçimde dile getiriyor. Türkiye'de yasaklanan roman Jelinek, özellikle 'Piyanist' adlı romanı yönetmen Michael Haneke tarafından filme uyarlandıktan sonra tüm dünyada tanınan bir yazar haline geldi. Ülkemizde de basılan kitap, bir süre sonra yasaklanan yayınlar arasında yerini aldı. 'Sosyal fobi' yüzünden törene gitmeyecek Avusturyalı kadın yazar Elfriede Jelinek, 'sosyal fobisi' olduğu için ödülünü almak üzere 10 aralıkta Stockholm'e gidemeyeceğini söyledi. Ödülün kendisi için 'onurlandırıcı bir sürpriz' olduğunu belirten Jelinek, Nobel Edebiyat Ödülü'nü kendisi yerine yayıncısının alacağını belirtti. Adaylar arasında Adonis de vardı 2004 Nobel Edebiyat Ödülü'ne Dan kadın şair Inger Christenssen en büyük aday olarak gösteriliyordu. Nobel Edebiyat Ödülü'nü kazanan son kadın 1996'da ödülü kucaklayan Leh şair Wislawa Szymborska olmuştu. Ödül için adı geçen diğer adaylar arasında ABD'li yazarlar Joyce Carol Oates ve Philip Roth ile Adonis ismini kullanan Lübnanlı şair Ali Ahmed Said ve Perulu yazar Mario Vargas Llosa da bulunuyordu. Geçen yıl Coetzee aldı 1901'den beri her yıl düzenli olarak verilen ve dünyanın en saygın ödüllerinde biri olarak gösterilen Nobel Edebiyat Ödülü'nü geçtiğimiz yıl Güney Afrikalı yazar John Maxwell Coetzee kazanmıştı. Ülkemizde 'Barbarları Beklerken' ve 'Demir Çağı' gibi kitaplarıyla tanınan Coetzee ödüle, eserlerinde 'analitik zeka ve verimli diyaloglarla yabancılaşmayı anlattığı' için layık görülmüştü. Pasternak ve Sartre reddetti Rudyard Kipling, Knut Hamsun, William Butler Yeats, Eugene O'Neill, Andre Gide, T.S. Eliot, Albert Camus, Kenzaburo Oe, John Steinbeck Nobel Edebiyat Ödülü'nü kazanan isimlerden bazıları. Boris Pasternak ve Jean Paul Sartre ise Edebiyat Ödülü tarihinde yeri farklı olan iki isim. Pasternak 1958'de, Sartre ise 1964'te ödülü reddettiler. Jean Paul Sartre'ın ödül törenine gelerek, 'evinde yer olmadığı' için ödülü reddetmesi ödüller tarihinin en önemli olaylarından biriydi. Ret cevabının arkasındaki gerçek ise Cezayirlilerin Fransa'ya karşı sürdürdüğü bağımsızlık savaşıydı. Diğer ödüller Nobel Ödülleri haftası pazartesi günü Tıp Ödülü'nün açıklanmasıyla başladı. ABD'li bilim adamları Richard Axel ile Linda B. Buck, koku alma duyusuna ilişkin çalışmaları ile 2004 Nobel Tıp Ödülü'ne layık görüldü. Salı günü verilen Fizik Ödülü'ne yine ABD'li bilim adamları David J. Gross, H. David Politzer ve Frank Wilczek, 'parçacıkların çevremizde gördüğümüz her şeyi nasıl oluşturdukları ve işlevleri' hakkındaki çalışmalarıyla değer görüldüler. 2004 Nobel Kimya Ödülü ise İsrailli bilim adamları Aaron Ciechanover ve Avram Hershko ile ABD'li bilim adamı Irwin Rose'a, 'ubiquitin' dolaylı protein bozulmasının keşfiyle verildi. 1896'dan beri verilen Nobel Ödülleri'nde yarın Barış Ödülü ve pazartesi günü de Ekonomi Ödülü açıklanacak. Edebiyat Ödülü'nü kazananlar 1901 Sully Prudhomme, Fransa 1902 Theodor Mommsen, Almanya 1903 B.Bjornson, Norveç 1904 Frederic Mistral, Fransa ve J.Echegaray, İspanya 1905 H.Sienkiewicz, Polonya 1906 Geosue Carducci, İtalya 1907 Rudyard Kipling, İngiltere 1908 Rudolf Eucken, Almanya 1909 Selma Lagerlof, İsveç 1910 Paul von Heyse, Almanya 1911 Maurice Maeterlinck, Belçika 1912 Gerhart Hauptmann, Almanya 1913 Sir R.Tagore, Hindistan 1914 Ödül Verilmedi 1915 Romain Rolland, Fransa 1916 V.von Heidenstam, İsveç 1917 Karl Gjellrup, Danimarka ve H. Pontoppidan, Danimarka 1918 Ödül Verilmedi 1919 Carl Spitteler, İsviçre 1920 Knut Hamsun, Norveç 1921 Anatole France, Fransa 1922 J. Benavente y Martinez, İspanya 1923 William Butler Yeats, İrlanda 1924 Wladyslaw Reymont, Polonya 1925 George Bernard Shaw, İrlanda 1926 Grazia Deledda, İtalya 1927 Henri Bergson, Fransa 1928 Sigrid Undset, Norveç 1929 Thomas Mann, Almanya 1930 Sinclair Lewis, ABD 1931 Eric Axel Karlfeldt, İsveç 1932 John Galsworthy, İngiltere 1933 İvan Bunin, SSCB 1934 Luigi Pirandello, İtalya 1935 Ödül verilmedi 1936 Eugene O'Neill, ABD 1937 Roger Martin du Gard, Fransa 1938 Pearl S. Buck, ABD 1939 Frans Eemil Sillanpää, Finlandiya 1943 Ödül verilmedi 1944 J.V. Jensen, Danimarka 1945 Gabriela Mistral, Şili 1946 Hermann Hesse, İsviçre 1947 Andre Gide, Fransa 1948 T.S. Eliot, İngiltere 1949 William Faulkner, ABD 1950 Bertrand Russell, İngiltere 1951 Par Lagerkvist, İsveç 1952 François Mauriac, Fransa 1953 Sir Winston Churchill, İngiltere 1954 Ernest Hemingway, ABD 1955 Halldör Laxness, İzlanda 1956 Juan Ramön Jiménez, İspanya 1957 Albert Camus, Fransa 1958 Boris Pasternak, SSCB (Ödülü reddetti) 1959 Salvatore Quasimodo, İtalya 1960 Saint-John Perse, Fransa 1961 Ivo Andric, Yugoslavya 1962 John Steinbeck, ABD 1963 Georgios Seferis, Yunanistan 1964 Jean-Paul Sartre, Fransa (Ödülü reddetti) 1965 Mikhail Şolohov, SSCB 1966 Shumuel Yosef Agnon, İsrail ve Elly Sachs, İsveç 1967 Miguel Angel Asturias, Guatemala 1968 Yasunari Kavabata, Japonya 1969 Samuel Beckett, İrlanda 1970 Aleksandr Soljenitsin, SSCB 1971 Pablo Neruda, Şili 1972 Heinrich Böll, AFC 1973 Patrick White, Avustralya 1974 Eyvind Johnson, İsveç ve Harry Martinson, İsveç 1975 Eugenio Montale, İtalya 1976 Saul Bellow, ABD 1977 Vicente Aleixandre, İspanya 1978 Isaac Bashevis Singer, ABD 1979 Odisseus Elitis, Yunanistan 1980 Czesraw Milosz, ABD 1981 Elias Canetti, Bulgaristan 1982 Gabrial Garcia Marquez, Kolombiya 1983 William Golding, İngiltere 1984 Jaroslav Seifert, Çekoslovakya 1985 Claude Simon, Fransa 1986 Wole Soyinka, Nijerya 1987 Joseph Brodsky, ABD 1988 Necib Mahfuz, Mısır 1989 Camilo Jose Cela, İspanya 1990 Octavio Paz, Meksika 1991 Nadine Gordimer, Güney Afrika 1992 Derek Walcott, St. Lucian 1993 Toni Morrison, ABD 1994 Kenzaburo Oe, Japonya 1995 Seamus Heaney, İrlanda 1996 Wislawa Szymborska, Polonya 1997 Dario Fo, İtalya 1998 Jose Saramago, Portekiz 1999 Günter Grass, Almanya 2000 Gao Xingjian, Çin 2001 V.S. Naipaul, İngiltere 2002 Imre Kerttesz, Budapeşte 2003 John Maxwell Coetzee, Güney Afrika |
08-10-2004, 11:31 | #4 |
|
Nobel Ve Kadınlar
Nobel Edebiyat Ödülü'nü, Avusturyalı bayan yazar ve şair Elfriede Jelinek kazandı
07/10/2004 STOCKHOLM - 2004 Nobel Edebiyat Ödülü'nü, Avusturyalı bayan yazar ve şair Elfriede Jelinek kazandı. İsveç Akademisi'ndeki jüri, Jelinek'e ödülün "toplumdaki klişelerin saçmalığını açıklamadaki dil bilimsel gayretinden dolayı" layık görüldüğünü bildirdi. Jelinek, Nobel Edebiyat Ödülü'nü kazanan 10. kadın oldu. Avusturya'nın Murzzuschlag kentinde 1946 yılında doğan yazar, ilk çıkşını 1967'de yayınlanan 'Lisas Schatten' adlı eserliye yaptı. Avrupa'da 1970'lerde öğrenci hareketlerine katılmasıyla tarzında önemli değişiklikler olan Jelinek, "We Are Decoys, Baby!' adlı eleştirel romanıyla üne kavuştu. Jelinek'in başarılı eserleri arasında 1990'da yayınlanan 'Wonderful, Wonderful Times', 1988'de yayınlanan 'The Piano Teacher' ve Die Kinder Der Töten' sayılıyor. Avusturyalı yazar, Nobel madalyası ve diplomasının yanında 1.3 milyon dolar tutarında para ödülü de kazandı. Nobel Edebiyat Ödülü, 1996'dan bu yana ilk kez bir kadın ve şairin oluyor. Ödüllerin verilmeye başlandığı 1901'den bu yana yalnızca 9 kadın bu ödüle layık görüldü. |
15-10-2004, 21:31 | #5 |
|
Nobel Barış Ödülü Kadın Çevreciye
2004 yılı Nobel Barış ödülü Kenyalı çevreci kadın politikacı Wangari Maathai'ne verildi. Wangari Maathai, Nobel Barış Ödülü'nü alan ilk Afrikalı kadın oldu. -------------------------------------------------------------------------------- BİA Haber Merkezi 08/10/2004 Shirvan NURAY -------------------------------------------------------------------------------- BİA (Oslo) - Kendi ülkesinde ve uluslararası siyasi platformlarda Kenya'daki demokrasi ve çevre mücadelesi ile tanınan, aynı zamanda Kenya Çevre Bakanı yardımcısı kadın politikacı Wangari Maathai, Oslo Nobel Komitesi'nce 2004 yılı Nobel Barış ödülüne layık görüldü. Çevreci Wangari Maathai, basına yaptığı açıklamada, Oslo Nobel Komitesi'nin kendisini bu sabah aradığını ve Nobel Barış Ödülünü alması için Oslo'ya davet ettiğini belirtti. Oslo Nobel Komitesi adına açıklama yapan Ole Danbolt Mjös, Nobel Barış Ödülü'nün gerekçesini açıklarken, Kenya'da ve Afrika'da demokrasi mücadelesi ve insan hakları aktivisti olarak tanıdıkları Wangari Maathai'nin, başta kendi ülkesinde olmak üzere, bütün diğer Afrika ülkelerine çevreci projeleri hayata geçirtmekte adeta bir lokomotif rolü oynadığını, bu çalışmalarla Afrika ve dünya barışına katkıda bulunduğunu söyledi. Kenya Çevre Bakanı Yardımcısı Wangari Maathai döneminde Kenya'nın yoksul bölgelerinde 30 milyon ağaç ekildi. Bu ağaçların ekim çalışmasında özellikle işsiz ve yoksul kadınlar çalıştılar. Kenya'da kadınları demokrasi mücadelesi saflarına katmakla ünlü bakan yardımcısı Wangari Maathai'nin 10 Aralıkta Nobel Barış Ödülünü almak üzere Oslo'ya gelmesi bekleniyor. (SN/YS) |
17-10-2004, 14:29 | #6 |
|
Ödüller,kadınlar...
Cevdet Kudret Ödülü Oya Baydar’ın
Cevdet Kudret Edebiyat Ödülü’ne, ‘Erguvan Kapısı’ adlı romanıyla Oya Baydar değer bulundu. Her yıl farklı dallarda verilen Cevdet Kudret Edebiyat Ödülü bu yıl “roman” dalında düzenlenmişti. Ödül için gönderilen eserler Feridun Andaç, Semih Gümüş, Nezihe Meriç, Ahmet Oktay ve Jale Parla’dan oluşan Seçici Kurul tarafından değerlendirildi. Seçici Kurul tarafından yapılan açıklamaya göre, ‘Erguvan Kapısı’, yazarın birikimini yansıtan ustalığı, bir dönemin bireysel ve toplumsal sorunlarına tanıklık etme kaygısı nedenleriyle oy çokluğuyla ödüle değer görüldü. Oya Baydar, ödülünü, Beylikdüzü’ndeki TÜYAP Fuar ve Kongre Merkezi’nde gerçekleştirilecek TÜYAP Kitap Fuarı etkinlikleri çerçevesinde 24 Ekim Pazar günü düzenlenecek törenle alacak. (Kaynak: ntv, 15 Ekim 2004) |
17-10-2004, 14:30 | #7 |
|
UNESCO Hoşgörü Ödülü Teslime Nesrin'e
UNESCO Hoşgörü Ödülü, bu yıl Bangladeşli kadın yazar Teslime Nesrin'e verildi. BM Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü (UNESCO) tarafından Paris'te yapılan açıklamaya göre, eski Kolombiya Devlet Başkanı Andres Pastrana'nın başkanlığında oluşturulan uluslararası jüri, hoşgörü ödülünün Nesrin'e verilmesini kararlaştırdı. Ödül töreninin, 16 Kasım'da Paris'te yapılacağı bildirildi. Gazeteci-yazar Nesrin, 80'lerin sonlarında bazı Asya ülkelerinde kadınların gördüğü zulmü anlatan yazılarıyla dünya kamuoyunun dikkatini çekmişti. Nesrin, kadın-erkek eşitliğini savunduğu ve yeni bir medeni kanun istediği için radikal İslamcı militanlardan ölüm tehditleri alıyor. 100 bin dolarlık UNESCO ödülü, 1995'ten beri iki yılda bir veriliyor. (Kaynak: AA, Hürriyet, 14 Ekim 2004) |
17-10-2004, 14:37 | #8 |
|
Nobel Barış Ödülü bir kadının
2004 Nobel Barış Ödülü'nü, Kenyalı kadın çevreci Wangari Maathai kazandı. Wangari Maathai, bu ödülü alan Afrikalı ilk kadın oldu. Kenya'nın Çevre Bakanı Yardımcısı olan Maathai; sürdürülebilir kalkınmaya, demokrasiye ve barışa katkılarından dolayı ödüle değer bulundu. İsveç Kraliyet Akademisi'nden yapılan açıklamada; Maathai'nin, gerek ülkesi Kenya'nın, gerek Afrika kıtasının sosyal, ekonomik ve kültürel gelişimi için mücadele verdiği belirtildi. Açıklamada ayrıca dünya barışının, insanlığın, yaşadığı çevreyi koruma yeteneğine bağlı olduğu vurgulandı. Wangari Maathai ise Norveç Televizyonu'na yaptığı açıklamada, kararın kendisinin şaşırttığını söyleyerek "Gerçekten bunu beklemiyordum" dedi. Maathai, Afrika kıtasında dev bir ağaçlandırma kampanyası başlatmış ve "Yeşil Kuşak Hareketi" adı verilen kampanya çerçevesinde, Afrika kıtasına yaklaşık 30 milyon ağaç dikilmesine öncülük etmişti. Maathai ayrıca ülkesi Kenya'nın eski otoriter rejimine karşı uzun süre mücadele vermiş ve bir süre hapis yatmıştı. Wangari Maathai ayrıca Doğu Afrika'da, kendi ülkesinde doktorasını tamamlayan ilk kişi. İsveç Kraliyet Akademisi'ne göre Maathai bu mücadelesiyle birçok ülkede, demokratik haklar ve özellikle de kadınların yaşam koşullarının iyileştirilmesi yönündeki çabalara "ilham kaynağı olmuş bir insan". 64 yaşındaki Maathai, Nobel Barış Ödülü'yle birlikte 1 milyon 300 bin dolar para ödülünün de sahibi oldu. 2004 Nobel Barış Ödülü için 194 kişi aday gösterilmişti. Bu kişiler arasında; Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu Başkanı Muhammed El Baradey, Birleşmiş Milletler'in uzun süre Irak'ta çalışan eski silah denetçisi Hans Blix, eski Çek Cumhuriyeti Devlet Başkanı Vaclav Havel ve Amerikalı Senatörler Sam Nunn ile Richard Lugar da vardı. Bilim adamı Alfred Nobel anısına verilen Nobel ödülleri 1901'den bu yana her yıl, fizik, kimya, tıp, edebiyat bilimlerine ve dünya barışına katkıları dolayısıyla belirlenen isimlere dağıtılıyor. Nobel Barış Ödülü Norveç'in başkenti Oslo'da, diğer Nobel ödülleri ise İsveç'in başkenti Stockholm'de açıklanıyor. |
15-12-2004, 21:56 | #9 |
|
Memet Fuat Ödülleri Füsun Akatlı ve Nilüfer Kuyaş’a, Sedat Simavi Televizyon Ödülü Nuran Bayer’e verildi. Bianca Jagger de ‘alternatif nobel’ aldı.
Sedat Simavi Televizyon Ödülü Nuran Bayer’in 2004 Sedat Simavi Televizyon Ödülü, Nuran Bayer’in “Sesimi Duy” adlı belgeseline verildi. Bayer’in “Feminist bakış açısıyla yaptım” dediği belgesel 15 bölümden oluşuyor. Memet Fuat Ödülleri sahiplerini buldu 19 Aralık 2002 tarihinde yaşama veda eden Memet Fuat'ın anısına düzenlenen "Memet Fuat Eleştiri, Deneme, Yayıncılık Ödülleri" sahiplerini buldu. Eleştiri dalında Füsun Akatlı “Felsefe Gözüyle Edebiyat”, deneme dalında ise Nilüfer Kuyaş “Başka Hayatlar” adlı kitaplarıyla ödül kazandılar. Memet Fuat Yayıncılık Ödülünün ise, yayımladığı yapıtların seçiminde, sayfa düzeni yazım kurallarına bağlılık ve baskı titizliğine gösterdiği özenle öne çıkan Norgunk Yayıncılık'a verilmesi Seçici Kurul tarafından uygun görüldü. 19 Aralık 2004 Pazar günü İstanbul Bilgi Üniversitesi'nde yapılacak olan Memet Fuat Ödül Töreni ve Anma Günü’nde ödüller sahiplerine verilecek. Tören, Bilgi Üniversitesi Kuştepe Kampusu Büyük Salon’da saat 14:30’da yapılacak. ‘Cuma, 10 Aralık 2004 |
20-02-2006, 17:27 | #10 |
|
Ödülü, Boşnak kadınlara adadı
Bu yıl 56'ncısı düzenlenen Berlin Film Festivali'nde Altın Ayı ödülünü, Saraybosnalı yönetmen Jasmina Zbaniç'nın `Grbavica' adlı filmi kazandı. Bosna, Almanya ve Hırvatistan ortak yapımı filmde, Bosna savaşı sırasında tecavüze uğrayan bir annenin, savaş sonrasında 12 yaşındaki kızını korumak için geçmişini gizlemeye çalışması anlatılıyor. 32 yaşındaki yönetmen Zbaniç, ilk uzun metrajlı filmiyle yakaladığı başarıyı, savaş mağduru Boşnak kadınlara adadı. Ödülünü aldıktan sonra yaptığı konuşmada savaş suçlularının hâlâ Avrupa'da serbest dolaştığına dikkat çeken Zbaniç, "Bosna savaşının üzerinden 13 yıl geçti ve savaş suçluları Radovan Karadziç ile Ratko Mladiç hâlâ Avrupa'da yaşıyor. 200 bin kadına tecavüz edilmesinden ve 100 bin insanın öldürülmesinden suçlu olanlar tutuklanmadı. Burası Avrupa ve kimse ilgilenmiyor. Umarım bu film durumla ilgili düşüncelerinizi değiştirir." dedi. |
30-03-2006, 18:16 | #11 |
|
UAÖ İnsan Hakları Ödülü Münire Rahman'ın
UAÖ İnsan Hakları Ödülü Münire Rahman'ın
UAÖ Almanya Şubesi'nin "İnsan Hakları" ödülü Bangladeş'te Asitten Kurtulanlar Vakfı'nın yöneticisi Sakman ile "Kadınlara Yönelik Şiddeti Önleyin" kampanyasına verildi. Sakman, " Bin 148 asit mağduru kadına yardım ettik" dedi. -------------------------------------------------------------------------------- Dw-World.De 29/03/2006 Sabine RİPPERBERGER -------------------------------------------------------------------------------- BİA (İstanbul) - Uluslararası Af Örgütü (UAÖ), 1998 yılından beri, insan hakları için mücadele edenlere verdiği İnsan Hakları Ödülü'ne bu yıl Bangladeşli Münire Rahman'ı değer buldu. Rahman'ın, asitle yapılan saldırıların mağdurlarına yardım eden Asitten Kurtulanlar Vakfı'nın yöneticisi olduğu açıklandı. Bangladeş'te 2000 yılından beri binden fazla kadın ve genç kız asit saldırılarının kurbanı olduğu belirtilerek, ucuza her yerden temin edilebilen asitin, kurbanlarda ağır yanıklara yol açtığı; yüzleri ve bedenlerinde ağır tahribat yarattığı belirtiliyor. Kadınlara asit saldırıları erkeklerden UAÖ'nun açıklamasında suçluların ise erkekler olduğuna dikkat çekiliyor. Bangladeş'te kadınlara asitle saldıran erkeklerin nedenlerinin; cinsel redden, çeyiz ve toprak anlaşmazlıklarına kadar çok çeşitli ekonomik gerekçeler olduğu bildiriliyor. UAÖ, suçluların sadece yüzde 10'unun mahkemeye çıkarıldığını açıkladı. Suçlular ve kurbanların ailelerinin mahkeme haricinde anlaştıkları ya da polis ve yargıçların da dava açılmasını engellediğine dikkat çekiliyor. Asit kurbanı Asma Akter 13 yaşındayken bir komşusu tarafından yüzüne asit dökülen ve geçtiğimiz yıllarda tam dokuz kez ameliyat olmak zorunda kalan Asma Akter' ödül töreninde bir konuşma yaptı. Münire Rahman'la birlikte Berlin'de kendisinin ve daha başka kurbanların kaderinden söz eden Akter,asit kurbanı iki kadınla birlikte kurbanlar için özel yara bantları diktiğini söyledi ve kendi deneyimlerini aktardı: "İlk başta insan hem ruhsal hem de bedensel olarak kendini çok kötü hissediyor. Eğer kurbanlar bir raslantı sonucu 'Asitten Kurtulanlar Vakfı'na gelir ya da vakıf bir şekilde onlara ulaşır ve yardım ederse kendilerini daha iyi hissediyorlar. Bu çok önemli bir yardım." Rahman:Bin 148 kurbana yardım ettik Asitten Kurtulanlar Vakfı'nın yöneticisi Münire Rahman, insan hakları ödülünü UAÖ Almanya Şubesi Genel Sekreteri Barbara Lohbichler'in elinden aldı. Rahman, ödüllerindeki konuşmasında şunları söyledi: "1999 yılında Asitten Kurtulanlar Vakfı'nı kurduk ve 12 Mart 2006 tarihine kadar bin 148 asit kurbanına yardım ettik. Bu bin 148 insanın bin 148 kaderi var. Sadece kız çocuğu olarak doğduğu için babasının asitli saldırısına uğrayan yedi aylık bir bebek gördüm. Bir babanın küçük kızının ağzına nasıl asit boşaltabileceğini bugüne kadar anlayabilmiş değilim." Asit kurbanları için rehabilitasyon merkezi Rahman, asit saldırılarına sadece Bangladeş'te değil, Asya ve Afrika'nın başka bölgelerinde de rastlandığına işaret etti, fakat buna karşı mücadele edilebileceğini belirterek sözlerini şöyle sürdürdü: "Asit saldırılarına karşı mücadele edebiliriz. Altı yıl içinde 40 yataklı kendi rehabilitasyon hastanemizi kurmayı başardık. Artık hiçbir mağduru ameliyat olmak üzere yurt dışına göndermiyoruz. Hükümet iki yeni yasa çıkardı ve asit saldırılarındaki gelişmeleri izleyecek en üst düzeyli bakanlıklar arası komite olan Ulusal Asit Denetim Konseyi'ni mağdurların desteklenmesi için gereken adımları atmak ve gelecekte saldırıların engellenmesi için önleyici tedbir almakla görevlendirdi." Münire Rahman, Bangladeş'teki asit saldırılarının mağdurları için büyük bir çaba sarf ediyor. UAÖ'nun ödül gerekçesinde, "Eskiden kadınlara ezik şekilde yaşamak ya da intihar etmek dışında bir seçenek kalmazken, Asitten Kurtulanlar Vakfı asit saldırılarının kurbanlarını, daha başka saldırıları önlemek için yüzlerini bilinçle sergileyen birer insan hakları savunucusuna dönüştürüyor" denildi. Almanya UAÖ'nün ödülü de "Kadına Yönelik Şiddet"e UAÖ'nun Almanya bürosu da 2006'nın İnsan Hakları Ödülü'nü, bundan iki yıl önce başlatılan "Kadınlara Yönelik Şiddeti Önleyin" kampanyasına verdi. UAÖ'nun 2004 yılında başlattığı kadınlara yönelik şiddete karşı kampanyanın hedefinin; kadınlara yönelik şiddetin bir insan hakları suçu olduğunu gözler önüne vermek olduğu açıklandı. Hapishanede ya da evde olsun bu konunun kamuoyunu ilgilendiren bir konu olduğunu belirten UAÖ, kadına yönelik şiddete hükümetlerin gözlerini yummamaları gerektiğine dikkat çekilerek "Hükümetlerin her türlü önlemi alma, şiddeti önleme, şiddet vakalarını aydınlatma, takibatta bulunma ve özel alanda da yaşansa, kadınlara yönelik şiddeti cezalandırma yükümlülüğü bulunduğunu kabul ettirmeleri" gereği üzerinde duruldu. (SR/AD) |
15-10-2007, 17:27 | #12 |
|
İsveç Akademisi, bu yılki Nobel Edebiyat Ödülü'nü Doris Lessing'e vermeyi kararlaştırdı. Akademi'nin 18 üyeli edebiyat jürisi, Lessing'i "Kuşkuculuğu, ateşi ve hayal gücüyle, bölünmüş bir uygarlığı derin bir incelemenin hükmü altına alan, kadın deneyiminin destancısı" diye niteledi.
1919 doğumlu Lessing, Nobel Edebiyat Ödülü'nü kazanan 11. kadın yazar. http://www.bianet.org/bianet/kategor...erek-harcardim |
25-10-2007, 21:27 | #13 |
|
Türkiye’nin önde gelen kadın hakları savunucularından Pınar İlkkaracan, New York’ta “Peter-Patricia Gruber 2007 Uluslararası Kadın Hakları Ödülü”ne layık görüldü.
İlkkaracan’a ödülü, New York Üniversitesi Hukuk Fakültesinde düzenlenen bir törenle takdim edildi. İlkkaracan’ın, Türk yasalarının reforme edilmesi ve Müslüman kadınların haklarının korunması hususlarında gösterdiği çalışmalar nedeniyle ödüle layık görüldüğü açıklandı. 500 bin dolarlık ödülün İlkkaracan ile kurucusu olduğu “Kadının İnsan Hakları Derneği” (Women for Women’s Human Rights-New Ways-WWHR) ve “Müslüman Toplumlar Dayanışma Ağı” (The Coalition for Sexual and Bodily Rights in Muslim Societies-CSBR) adlı iki dernek arasında paylaştırılacağı belirtildi. “Bu ödülü almak önemli Törenin ardından soruları yanıtlayan İlkkaracan, ödülünkendileri için inanılmaz bir sürpriz olduğunu söyledi. İlkkaracan, birsüre önce ABD’den gelen bir telefonla ödül kazandıklarını öğrendiklerini,ancak ilk başta kendilerine şaka yapıldığını zannettiklerini anlattı. Kadın haklarının gelişmesi için dayanışmanın son derece önemli olduğunu vebu sebeple bir çok uluslararası örgütle birlikte çalıştıklarını anlatanİlkkaracan, diğer ülkelerdeki uluslararası örgütlerin birbirlerindenhabersiz olarak, kendilerini aday gösterdiklerini ve sürecin gizli olmasısebebiyle ancak ödülü kazandıktan sonra olaydan haberdar olduklarını ifadeetti. İlkkaracan, şöyle konuştu: “Bu ödülü almak son derece önemli ve gurur verici, Türkiye için gurur verici diye düşünüyorum. Bu ödülü almamızda en önemli etkenlerden bir tanesi Türkiye’de son 10 yıl içinde kadın hareketiyle birlikte gerçekleştirdiğimiz yasal reformlar oldu. Bunu ben biliyorum ama bunun dışardan da görülmesinin, Türkiye’deki bütün kadın hareketi için bir gurur kaynağı olduğunu düşünüyorum”. Türkiye’de hangi sınıftan, eğitim seviyesinden, bölgeden olursa olsunhakları ihlal edilmeyen kadın olmadığı görüşünü savunan İlkkaracan, bununfarkına vardığından beri hem kendisi hem de dünyadaki diğer kadınlarınhakları için çalıştığını kaydetti. 1993′te “Kadının İnsan Hakları”derneğini, 2000 yılında da Müslüman toplumlarda dayanışmayı amaçlayan birdayanışma ağı kurduklarını anlatan İlkkaracan, Fas’tan Endonezya’ya kadaruzanan bu ağın, Türkiye’deki kadınların Müslüman oldukları için değil,tarihsel, coğrafi ve politik koşullar nedeniyle bu ülkelerdeki kadınlarile ortak sorunları olması nedeniyle, son derece önemli olduğu görüşünüdile getirdi. Bundan sonraki çalışmaları ile ilgili bir soru üzerine İlkkaracan, şöyle konuştu: “10 yıllık bir çalışmayla hem Medeni Kanunu hem Ceza Yasası’nı çıkardık, hemde aile içi şiddet konusunda koruma emri diye bir yasa çıkardık. Türkiyeiçin devrimdir bu. Fakat biliyoruz ki yasalardaki eşitlik yetmiyor.Hükümetin son derece kararlı bir şekilde çok önemli adımlar atmasıgerekiyor. Şu anda çok önemli bir kampanyamız var. Yapılması düşünülen yeni anayasaya ‘Kadın ve erkek eşittir. Devlet, kadın ve erkek arasındaki fiili eşitliği gerçekleştirmek için gerekli adımları atmakla yükümlüdür’ maddesinineklenmesini istiyoruz.” Para ödülünün “Kadının İnsan Hakları Derneği” ve “Müslüman Ülkelerdeki Dayanışma Ağı” arasında paylaştırıldığını anlatan İlkkaracan, paranın, çözümü için kaynak bulunamayan sorunlar için kullanılmasının yanı sıra bu ödülden gençleri heveslendirecek yeni küçük ödüller çıkarabileceklerini kaydetti. Sempozyum Ödül töreninin ardından, “2007 Gruber Kadın Hakları Sempozyumu”düzenlendi. “Müslüman Toplumlarda Kadının Liderlik Rolüne Geçişi” konulusempozyumda, İlkkaracan’ın yanı sıra, çeşitli İslam ülkelerinin önde gelenkadın hakları savunucuları konuşmacı olarak yer aldı. Panel yöneticisinin, Türkiye’de yapılan yasa değişiklikleri ile ilgili olarak, “Kabul edilen yeni yasaların, İslami yasaların yerini alması toplumda tepki çekmedi mi?” şeklindeki sorusuna İlkkaracan’ın, değiştirilen yasaların İslami değil, sırasıyla İsveç ve İtalya’dan bire bir alınan yasalar olduğunu belirtmesi salonda şaşkınlık ve ilgiyle karşılandı. İlkkaracan konuşmasında, bu kapsamda özellikle 11 Eylülden sonra, Müslüman kadınların zavallı, kurban ve tamamiyle erkeklerin ve toplumun hakimiyetindeymiş gibi bir imajın Batı’da gittikçe yerleşik hale geldiğinden yakındı. Kadınlar olarak kadınlar hakkındaki bu imajın düzeltilmesi için uğraştıklarını anlatan İlkkaracan, bu imajın düzeltilmesinde en etkili yolun, hükümetlerin verecekleri destek olduğunu sözlerine ekledi. http://www.feministiz.biz/pinar-ilkk...k-goruldu.html |
14-02-2008, 22:50 | #14 |
|
Olof Palme Ödülü İranlı Feminist Pervin Ardalan'a Verildi.
Olof Palme Ödülü İranlı Feminist Pervin Ardalan'a Olof Palme Ödülü'nün 21.si İranlı feminist aktivist, gazeteci Pervin Ardalan'a verildi.
Ardalan, ayrımcı yasaların değişmesi için Bir Milyon İmza Kampanyası'nın kurucularından. Olof Palme 2007 ödülü İranlı gazeteci ve feminist aktivist Pervin Ardalan'a verildi. 28 Şubat 1986'da öldürülen sosyal demokrat İsveç başbakanı anısına kurulan Olof Palme Vakfı, "Ardalan, kadın-erkek eşitliğini İran'da demokrasi mücadelesinin bir parçası haline getirmeyi başardı" dedi. "Tutuklamalar, taciz ve tehditlere rağmen Ardalan mücadelesinden ve fikirlerinden geri adım atmadı." Uluslararası barış ve güvenlik için Bu yıl 21. kez verilen ödülü şimdiye kadar eski Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Kofi Annan, BM Silah Denetim Komisyonu eski Başkanı Hans Blix, 2006'da öldürülen muhalif Rus gazeteci Anna Politkovskaya, Uluslararası Af Örgütü (UAÖ) gibi barış, uluslararası anlayış ve ırkçılığa karşı çalışan kişi ve kurumlar aldı. 1969'dan itibaren İsveç Sosyal Demokrat Partisi'nin başkanlığını yürüten Palme, Vietnam Savaşı'na karşı eleştirileri, Apartheid'a karşı duruşu, Afrika Ulusal Kongresi (ANC) ve Filistin Kurtuluş Örgütü'ne (FKÖ) destek vermesi, İspanya'da Franco diktatörlüğüne, nükleer silahlanmaya karşı çıkmasıyla tanınmıştı. 6 Mart'ta Stockholm'de yapılacak törenle Ardalan'a 75 bin dolar ödül ve bir plaket verilecek. İran'da eşitlik mücadelesi 36 yaşındaki Ardalan, İran kadın hareketinin öncü isimlerinden. Ardalan, 2006'da başlatılan ve İran'daki kadın yönelik ayrımcılık içeren yasalarda reform isteyen Bir Milyon İmza Kampanyası'nı oluşturanlar arasında yer alıyor. Feminist Görüş web sitesinin editörlüğünü yürüten Ardalan, Kadın Kültür Merkezi üyelerinden. Daha önce aylık Zanan dergisinde ve aylık edebiyat dergisi Adineh'te yazıları yayınlandı. Ardalan, Mayıs 2007'de altı feminist kadınla birlikte üç yıl hapis cezasına çarptırıldı. Uluslararası PEN, İnsan Hakları İzleme Örgütü (HRW), UAÖ gibi insan hakları ve ifade özgürlüğü savunucusu kuruluşlar cezaları kınayarak geri alınması için kampanya başlattı. Henüz infaz edilmeyen hapis cezası, eşitlik kampanyası kapsamında yapılan bir basın açıklaması sırasında "ulusal güvenliğe aykırı hareket ettikleri" için verildi. BİA Haber Merkezi 14 Şubat 2008, Perşembe (EÜ/TK) http://www.bianet.org/kadin/kategori...ervin-ardalana |
30-10-2008, 20:55 | #15 |
|
2008 PEN Duygu Asena Ödülü Açıklandı…
Seçici kurul, araştırma ve inceleme dalında verilecek olan 2008 PEN Duygu Asena Ödülü’nün bu yıl iki eser arasında paylaştırılmaya karar verdi. Nazan Aksoy, Fatmagül Berktay, Aksu Bora, İpek Çalışlar, Aslı Güneş, Serpil Gülgün, Müge İplikçi, Orhan Pamuk, Pınar Selek, Nükhet Sirman ve Şirin Tekeli’den oluşan seçici kurulun belirlediği iki eser Ayşegül Altınay ve Yeşim Arat’ın ortak çalışması olan Türkiye’de Kadına Yönelik Şiddet ve Handan Çağlayan’ın Analar Yoldaşlar Tanrıçalar. Ödülün ilki 2006 yılında İpek Çalışlar’ın Latife Hanım adlı çalışmasına verilmişti. |
Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk) | |
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Yanıt | Son Mesaj |
Kadınlar neden kıskanç? | yağmurdamlası | Site Lokali | 99 | 27-12-2011 10:56 |
Göçebe Kadınlar | Av.Habibe YILMAZ KAYAR | Kadın Hakları Çalışma Grubu | 0 | 29-07-2004 09:36 |
Arabistanda Kadınlar | Av.Habibe YILMAZ KAYAR | Kadın Hakları Çalışma Grubu | 1 | 17-07-2004 20:37 |
Kadınlar Nerede? | ege | Kadın Hakları Çalışma Grubu | 17 | 04-06-2004 10:11 |
Kadınlar Suçludur !!!! | Merhaba | Kadın Hakları Çalışma Grubu | 17 | 25-03-2004 18:40 |
Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir. |