Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

adli yardım boşanma/replik

Yanıt
Old 17-10-2018, 09:43   #1
N.D.

 
Varsayılan adli yardım boşanma/replik

Sayın meslektaşlarım merhaba.
Adli yardım bürosu tarafından görevlendirildiğim boşanma dosyasında dava dilekçesi vakıa ve deliller yönünden son derece yetersizdir. Dosya tetkikinde davalının cevap dilekçesi vermediğini gördüm. (Ben cevap dilekçesi süresinin başlangıç süresinden yaklaşık 1 ay sonra dahil oldum.)
Bir "beyan" dilekçesi ile, dava dilekçesinde değinilen vakıaları biraz daha detaylandırmayı düşünsem de deliller noktasında yapılabilecek bir şey var mıdır? Zira delil olarak sadece bir tanık (müşterek çocuk) ve nüfus kayıtları yazılmıştır.
Ya da replik yazmak için süre talep etsem mahkemece kabul görür mü? Yardımlarınızı rica ederim.
Old 17-10-2018, 12:26   #2
hasan_ant

 
Varsayılan

Tensip zaptı müvekkiliniz ya da size tebliğ edildi mi? Tensip zaptının tebliğinden itibaren 1 hafta içerisinde dava dilekçesindeki eksik hususların giderilmesi genellikle kabul görüyor.
Old 17-10-2018, 13:12   #3
Av hande

 
Varsayılan

HMK 141 maddede her ne kadar; Taraflar, cevaba cevap ve ikinci cevap dilekçeleri ile serbestçe; ön inceleme aşamasında ise ancak karşı tarafın açık muvafakati ile iddia veya savunmalarını genişletebilir yahut değiştirebilirler." hükmüne yer verilmiş ise de uygulamada cevap dilekçesi vermeyen davalıya karşı cevaba cevap dilekçesi verilemeyeceği yönünde olup, azınlık bazı görüşlerde ise cevap süresinin dolmasından sonra cevaba cevap süresinin başlayacağı ve dilekçe verilebileceği savunulmaktadır. Ancak sizin durumunuzda bu sürede geçmiş olarak görünüyor. Fakat yinede Yerel Mahkemeden talep edip deneyebilirsiniz.

T.C. YARGITAY HUKUK GENEL KURULU E. 2014/2-1226 K. 2016/1057
T. 16.11.2016
"......Önemle vurgulanmalıdır ki; HMK'nın 122. maddesinin gerekçesinde de belirtildiği üzere cevap süresi, Kanun tarafından düzenlenmiş kesin bir süre hâline getirilmiştir.

HMK'nın “Süresinde Cevap Dilekçesi Verilmemesinin Sonucu” başlıklı 6100 Sayılı HMK'nın 128/1. maddesine göre; “süresi içinde cevap dilekçesi vermemiş olan davalı, davacının dava dilekçesinde ileri sürdüğü vakıaların tamamını inkâr etmiş sayılır.” Davayı inkar etmiş sayılan davalı, daha sonra ikici cevap dilekçesi veremez. Zira ikinci cevap dilekçesi cevaba cevap dilekçesine karşı verilir. Cevap dilekçesi vermemiş olan davalının sadece inkar ile yetinmiş olduğu varsayılır ve ön inceleme ile tahkikat aşamasında sadece inkar çerçevesinde savunma yapabilir ve bu yönde ispat faaliyetinde bulunarak delil gösterebilir (Pekcanıtez, H.\ Atalay O.\ Özekes M.s. 294-295).

.....Tüm bu hususlar birlikte değerlendirildiğinde; 6100 Sayılı HMK'nın sistematiği içinde; tahkikat aşamasına geçilmezden evvel tarafların uyuşmazlıkların çözümü için ileri sürdükleri delillerin daha işin başında belirlenerek tahkikatın etkin bir şekilde yapılmasının amaçlandığı anlaşılmaktadır. Yargılamanın etkin ve makul bir süre içinde bitirilmesi için delil gösterilmesi dilekçelerin teatisi (dava, cevap, cevaba cevap ve ikinci cevap) aşamasına hasredilmiştir. Buna göre, dilekçelerin teatisi aşamasında herhangi bir delil bildirmeyen davacı veya davalıya ön inceleme duruşmasında delillerini bildirmesi için yeni bir süre verilmesine imkân bulunmamaktadır.

Somut olayda; davacı 24.08.2012 tarihinde boşanma davası açmış, dava dilekçesinde iddialarını ispata yarar herhangi bir delil bildirmemiştir. Davalı ise süresinde verdiği cevap dilekçesi ile delillerini bildirmiş, cevap dilekçesinin davacıya tebliği üzerine davacı cevaba cevap dilekçesi ibraz etmemiştir. Mahkemece 17.01.2013 tarihinde ön inceleme duruşması icra edilip tahkikat duruşmasına geçildikten sonra 07.03.2013 tarihli celse de davacı vekili “Tanıklarımızı bildirdik. Dinlenmesini talep ediyoruz” şeklinde beyanda bulunmuştur.

Yukarıda belirtilen yasal düzenlemeler dikkate alındığında, dava dilekçesinde herhangi bir delil bildirmeyen, sonradan delil gösterilebilmesi için HMK'nın 145.maddesinde belirtilen istisnai hallerin mevcudiyetini de ileri sürmeyen davacının ön inceleme aşamasından sonra bildirdiği tanıkların dinlenmesi mümkün değildir." şeklindedir.

Dava dilekçesinde yazılı delillerin haricinde, şartlar mevcut ise HMK 145 maddeye dayanarak yeni delil bildirebilir ya da HMK 141 maddeye göre davalının ön inceleme duruşmasına katılmaması durumunda muvafakati aranmaksızın savunmanızı değiştirebilir ya da genişletebilirsiniz görüşündeyim.
Old 17-10-2018, 15:42   #4
Av. Meltem ERTÜRK

 
Varsayılan

Aynı şekilde tarafıma yapılan bir görevlendirme vardı..Geçtiğimiz aylarda hatta.. Dava dilekçesi arzuhalciye yazdırılmış, ne tanık istenmiş ne nafaka ne tazminat, hiç bir şey yoktu.. Davalı taraf da cevap dilekçesi vermemiş..Dolayısıyla dilekçeler teatisi 2.dilekçeler olmadan tamamlanmış oldu..

Sanıyorum sizin olayınız da buna benziyor.. Meslektaşımın yukarıda alıntıladığı Hukuk Genel Kurulu kararını bende o zaman araştırıp bulmuştum ve dava dilekçesinde delil bildirmediğimiz için davanın kaybedileceği endişesi yaşamıştım.. Fakat ben biraz şanslıydım sanırım ki davalı taraf ön inceleme duruşmasına mazeretsiz olarak gelmedi, ben de bu durumda iddialarımı genişlettim, nafaka tazminat istedim ve delillerimi bildirmek üzere süre istedim.. NİTEKİM KABUL DE GÖRDÜ..

Sizin de davalı tarafın gelmemesini dilemek ve bu yolu kullanmaktan başka çareniz yok gibi görünüyor..En azından ben böyle biliyorum.. Varsa lütfen üstatlar beni de bilgilendirsin =)))
Old 17-10-2018, 16:28   #5
N.D.

 
Varsayılan

Değerli meslektaşlarım çok teşekkürler. Ne yazık ki yine arzuhalci vakıası adli müzaheret dahi talep edilmemiş, kadın dava harçları ve avans da ödemiş. İddialar (vakıalar) bakımından ön incelemede davalının gelmemesini beklemekten çare görünmüyor. Yeni delil sunmak için ise hmk 145 dışında bir çare yok diye anlıyorum. Yine de takdiri mahkemeye bırakarak, bir beyan dilekçesi altında iddiaları detaylandırıp ilgili delilleri de ekleyeceğim sanırım. Umarım faydalı olur.
Old 23-10-2018, 13:12   #6
Av. Aybars Karakırık

 
Varsayılan

Merhaba;

dilekçede deliller kısmı hiç mi bulunmuyor yoksa deliller kısmında senet, yemin, belge, bilirkişi(bu delile hakim re'sen de karar verebilir), ikrar, tanık kelimeleri yer alıyor da bunlar henüz açıklanamamış mıdır? Bu kelimeler yer alıyorsa ön incelemede malumunuz açıklanması için tarafınıza süre verilecektir.

Deliller kısmı hiç yok, yalnızca vakıalar varsa;

"Dilekçenizde iddia yükünü tamamlamışsınız; ancak somutlaştırma yükü için size süre veriyorum" biçiminde karar verilmesi aydınlatma ödevinin gereğidir. Taraflarca getirilme ilkesi bu ödevle yumuşatılmaya çalışılmıştır.

Ancak deliller kısmı yazıp bu ibareler yer almıyorsa; ancak vakılarda tanıktan ve diğer delillerden bahsedilmişse yine somutlaştırma yükü ile yol alınabilir. Hakimin dilekçeyi Aydınlatma ödevi gereği açıklatması, bu yönde size süre vermesi gerekir.

Yukarıda bahsi geçen T.C. YARGITAY HUKUK GENEL KURULU E. 2014/2-1226 K. 2016/1057 kararında dava somutlaştırma yükü yerine getirilmediğinden esastan reddediliyor.

Ancak iddia yükü yerine getirilmezse dava usulden reddedilir.


Örneğin; “Bana paramı versin” diye üç kelimelik bir dava açılabilir, hakimin uyarısı dikkate alınmazsa usulden reddedilir.Burada iddia da yok.

İddia yükü eksik ise, Önincelemede hakim 31. Maddedeki AYDINLATMA ÖDEVİ gereği davacıya AYRI AYRI X Y ve Z iddialarınız var. o sebepten bunları bunları Xa Yb ve Zc olarak delille desteklemeniz gerekir; yönünde ara karar kurması gerekir.

İddialar var fakat somutlaştırma yükü yerine getirilmezse yukarıdaki karara katılınmaz ve arzuhalci vakası belirtilir; anayasal dava hakkının ve medeni usulün amacı olan maddi gerçeğin; bu sıkı şekilcilikle engellenmemesi gerekir, yönünde beyan sunulabilir.


Konu hakkında verdiğim linteki makaleden yararlandım, siz de öneririm.

http://hukuk.deu.edu.tr/wp-content/u...C3%96ZEKES.pdf


http://dergipark.gov.tr/download/article-file/213531
Old 25-10-2018, 11:32   #7
N.D.

 
Varsayılan

Sn. meslektaşım Aybars Bey çok teşekkürler, ne yazık ki deliller kısmında sadece bir tanık (müşterek çocuk) ve nüfus kayıtları yazıyor. Dilekçe metninde delillere atıf bulunmamakla birlikte iddialar da son derece soyuttur. Makaleleri inceleyeceğim, iyi çalışmalar dilerim.
Old 26-10-2018, 10:58   #8
av__emrah

 
Varsayılan

2. Hukuk Dairesi
2017/69 ESAS
2017/3471 KARAR

Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı erkek tarafından, kusur belirlemesi, tazminatlar, nafakalar ve eksik inceleme yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunununda tanıkların ne zaman gösterileceği belirtilmemiştir. Ön inceleme duruşmasında taraflar arasındaki uyuşmazlık konusu belirlendikten sonra taraflara delillerini bildirmeleri için süre verilir (HMK m. 137).

Davacı erkek dava dilekçesinde tanık deliline dayanmış, 30.11.2012 tarihli tanık listesinde dört adet tanık ismi ve adresi bildirmiş, ön incelemeden önce dilekçelerin karşılıklı verilmesi aşamasında cevaba cevap dilekçesi ile daha önce bildirdiği tanıklar yanında iki tanık ismi daha eklemiştir.

Mahkemece, davacı erkeğin 24.12.2012 tarihli cevaba cevap dilekçesinde bildirdiği tanıklar ikinci tanık listesinde bildirildikleri gerekçesiyle dinlenmeden hüküm verilmiştir. Ön inceleme duruşmasından önce ve henüz delillerin sunulması aşamasına geçilmeden tanık bildirilmesi halinde bunun ikinci tanık listesi olarak kabulü mümkün değildir. Davacı erkek, tanıklarının dinlenmesinden de vazgeçmemiştir.

Mahkemece, davacı erkeğin 24.12.2012 tarihli cevaba cevap dilekçesinde bildirdiği tanıklar Şehriye Özkan ile Kadir Orkun'un 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 243 ve devamı maddeleri gereğince usulen celp edilip dinlenmesi ve tüm delillerin birlikte değerlendirilerek, sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir.

SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma sebebine göre diğer temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 28.03.2017
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 
Konu Araçları Konu İçinde Arama
Konu İçinde Arama:

Detaylı Arama
Konuyu Değerlendirin
Konuyu Değerlendirin:

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Adli yardım ile açılan boşanma davasında karşı tarafın kusurunu ispat edemezsem, adli yardım bürosu avukata ödenen parayı benden talep ediyor mu? Konuk Kadınlara Hukuki Destek Merkezi (KAHDEM) 1 06-06-2016 18:04
Çekişmeli Boşanma/Adli Yardım Konuk Kadınlara Hukuki Destek Merkezi (KAHDEM) 3 10-05-2013 09:15
Adli yardım boşanma avukat152 Meslektaşların Soruları 4 20-04-2011 09:44
adli yardım/boşanma Av.Damla Gül Meslektaşların Soruları 4 08-03-2011 21:41
Boşanma ve Adli Yardım Konuk Kadınlara Hukuki Destek Merkezi (KAHDEM) 2 02-06-2008 15:13


THS Sunucusu bu sayfayı 0,05185604 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.