Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

işe iade kararında kıdem ve ihbar tazminatı hesaplama

Yanıt
Old 24-03-2010, 16:45   #1
sercio_31

 
Varsayılan işe iade kararında kıdem ve ihbar tazminatı hesaplama

sevgili arkadaşlar;

bir işe iade davası var. işten çıkarılan işçi 1,5 sene önce işten çıkarılmış. dava 9 ay sürdü ve işçi lehine sonuçlandı. firmada temyize gitti. büyük ihtimal temyizdende işe iade kararı onanacak. sorum şu. bazı konularda denk geldim ama tam bir yanıt bulamadım.

temyizden işe iade kararı onandığı ve işverende işe iade etmediği takdirde işe iade etmeme tazminatını işçi alacak orada bir sorun yok.
kafamı karıştıran kıdem ve ihbar tazminatı hesaplaması. böyle bir durumda kıdem ve ihbar tazminatını işçinin işten çıkarlıdığı tarihe 4 ay eklenerekmi hesaplanması gerekiyor yoksa işe iade etmediği tarih olan yargıtay kararıyla feshin bittiği tarih baz alınarakmı hesaplanıyor. bazı arkadaşlarım bu konuda yargıtayın yeni kararları olduğunu yazmış. bende bir yerde bu kararı bulmuştum ama şu an bulamıyorum yargıtay kararı şöyleydi: işveren işe iade kararı onandıktan sonra işe iade etmemiş yargıtayda işçinin kıdem ve ihbar tazminatını karar tarihinden sonra işverenin işe iade etmediği tarihi fesh tarihi kabul etmiş ve bu son fesih tairhine ve son fesih tarihindeki çalışanın emsal maaşı neyse ona göre bir hesaplama yapmıştır.

bahsettiğim davada haksız fesihle yargıtayın işe iade kararını onaması arasında 2 seneye yakın bir süre olacak. bu yüzden kıdem ve ihbar tazminatının hesaplamanın doğruluğu önem arzediyor. işçi lehine bir yargıtay kararı arıyorum. elinizde kıdem ve ihbar tazminatının en son işe iade edilmeme tarihinde hesaplanacığını kanıtlayan bir yargıtay kararı varsa paylaşırsanız sevinirim
Old 24-03-2010, 22:09   #2
Adli Tip

 
Varsayılan

Sayın sercio 31

İşçinin kıdem ve ihbar tazminatı işe başlatmama tarihindeki emsal ücret ve kıdem tazminatı tavanı gözetilerek ve fakat hizmet süresi ilk fesih tarihine sadece 4 ay eklenmek suretiyle hesaplanır.

Saygılar,
Old 24-03-2010, 22:16   #3
sercio_31

 
Varsayılan

duyarlılığınız için teşekkür ederim adlitıp arkadaşım. ama bazı arkadaşlar süre açısından işten çıkarılma tarinine 4 ay ekleyerek değilde işverenin işe iade etmediği tarih baz alınarak ihbar ve kıdem tazmınatı hesaplandığına dair(kıdemin SÜRESİ açısından) yargıtay kararı olduğunu söylüyor. sizin bu kararlar hakkında bir bilginiz varmı. önemli çünkü açıklamamda belirttiğim gibi işten çıkarılmanın üstünden yaklaşık 2 sene geçmiş süre eğer en son mahkemenin karar verdiği fesih tarihi kabul edilirse kıdem tazminatında baya bir fark ortaya çıkacak. benim amacımda bu farkı alabilmek.
Old 25-03-2010, 09:05   #4
Adli Tip

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan sercio_31
duyarlılığınız için teşekkür ederim adlitıp arkadaşım. ama bazı arkadaşlar süre açısından işten çıkarılma tarinine 4 ay ekleyerek değilde işverenin işe iade etmediği tarih baz alınarak ihbar ve kıdem tazmınatı hesaplandığına dair(kıdemin SÜRESİ açısından) yargıtay kararı olduğunu söylüyor. sizin bu kararlar hakkında bir bilginiz varmı. önemli çünkü açıklamamda belirttiğim gibi işten çıkarılmanın üstünden yaklaşık 2 sene geçmiş süre eğer en son mahkemenin karar verdiği fesih tarihi kabul edilirse kıdem tazminatında baya bir fark ortaya çıkacak. benim amacımda bu farkı alabilmek.

Sayın Meslektaşım;

Sanırım size kararı yanlış aktarmışlar. Uygulama ilk mesajımda belirttiğim gibidir.
"Kararın kesinleşmesine kadar çalıştırılmadığı süre için işçiye en çok dört aya kadar doğmuş bulunan ücret ve diğer hakları ödenir."şeklindeki sarih hüküm de bunu zorunlu kılar.

Alıntı:

T.C.

YARGITAY

9. HUKUK DAİRESİ

E. 2008/20635

K. 2009/12263

T. 30.4.2009

DAVA : Davacı, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, yıllık izin ücreti, ikramiye, ücret alacağı, 4 aylık işe başlatmama tazminatı, diğer

sosyal haklar farklarının ve faizinin tahsiline karar verilmesini istemiştir.

Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.

Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi G.Demirtaş tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

KARAR : İşe iade davası sonunda işçinin başvurusu, işverenin işe başlatmaması ve buna bağlı olarak işe başlatmama tazminatı ile boşta geçen süreye ait ücret, ihbar ve kıdem tazminatı, yıllık izin ücreti konularında taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.

4857 sayılı İş Kanunu'nun 21. maddesinin 5. fıkrasına göre, işçi kesinleşen mahkeme kararının kendisine tebliğinden itibaren 10 iş günü içinde işe başlamak için işverene başvuruda bulunmak zorundadır. Aksi halde işverence yapılan fesih geçeri bir feshin sonuçlarını doğurur. Aynı maddenin 1 fıkrasına göre de işveren işe iade için başvuran işçiyi 1 ay içinde işe başlatmak zorundadır. Aksi halde en az 4, en çok 8 aylık ücret tutarında belirlenen iş güvencesi tazminatı ile boşta geçen süreye ait en çok 4 aya kadar ücret ve diğer hakları ödenmelidir.

İşçinin işe iade yönündeki başvurusu samimi olmalıdır. İşçinin gerçekte işe başlamak niyeti olmadığı halde, işe iade davasının sonuçlarından yararlanmak için yapmış olduğu başvuru geçerli bir işe iade başvurusu olarak değerlendirilemez. Başka bir anlatımla, işçinin süresi içinde işe iade yönünde başvurusunun ardından, işverenin daveti üzerine işe başlamamış olması halinde, işçinin gerçek amacının işe başlamak olmadığı kabul edilmelidir. Bu durumda işverence yapılan fesih, 4857 sayılı İş Kanunu'nun 21/5. maddesine göre geçerli bir feshin sonuçlarını doğurur. Bunun sonucu olarak da, işe iade davasında karara bağlanan işe başlatmama tazminatı ile boşta geçen süreye ait ücret ve diğer hakların talebi mümkün olmaz. Ancak, geçerli sayılan feshe bağlı olarak işçiye ihbar ve koşulları oluşmuşsa kıdem tazminatı ödenmelidir.

İşe iade yönündeki başvurunun 10 iş günü içinde işverene bildirmesi gerekmekle birlikte tebligatın postada gecikmesinden işçinin sorumlu olması düşünülemez.

İşverenin de işçinin işe başlama isteğinin kabul edildiğini 1 ay içinde işçiye bildirmesi gerekmekle birlikte, tebligat sorunları sebebiyle bildirimin süresi içinde yapılamaması halinde bundan işveren sorumlu tutulamaz. İşverence yasal süre içinde gönderilmiş olsa da, işçinin bir aylık işe başlatma süresi aşıldıktan sonra eline geçen bildirim üzerine makul bir süre içinde işe başlaması gerekir. Burada makul süre işçinin işe daveti içeren bildirim anında işyerinin bulunduğu yerde ikamet etmesi durumunda en fazla 2 günlük süre olarak değerlendirilebilir. İşçinin işe iadeyi içeren tebligatı işyerinden farklı bir yerde alması halinde ise, 4857 sayılı İş Kanunu'nun 56. maddesinin son fıkrasında izinler için öngörülen en çok 4 güne kadar yol süresi makul süre olarak değerlendirilebilir. Bu durumda işçinin en fazla 4 gün içinde işe başlaması beklenmelidir.

İşverenin işe davete dair beyanının da ciddi olması gerekir. İşverenin işe başlatma niyeti olmadığı halde işe başlatmama tazminatı ödememek için yapmış olduğu çağrı, gerçek bir işe başlatma daveti olarak değerlendirilemez.

İşçinin işe iade sonrasında başvurusuna rağmen işe başlatılmaması halinde, işe başlatılmayacağının sözlü ya da eylemli olarak açıklandığı tarihte veya bir aylık başlatma süresinin sonunda iş sözleşmesi işverence feshedilmiş sayılır. Bu fesih tarihine göre işverence ihbar ve kıdem tazminatı ödenmelidir. Hesaplamada dikkate alınacak ücret, işe başlatılmadığı tarihteki son ücret olup, kıdem tazminatı tavanı da aynı tarihe göre belirlenmelidir. İşe iade davasında kararın kesinleşmesine kadar geçecek olan en çok 4 aya kadar süre hizmet süresine eklenmeli, ihbar ve kıdem tazminatı ile izin hakkı bakımından çalışılmış gibi değerlendirilmelidir.

İşe başlatmama tazminatının da fesih tarihindeki ücrete göre hesaplanması gerekir. İşçinin işe başlatılmadığı tarih, işe başlatmama tazminatının muaccel olduğu andır. Bahsi geçen tazminat yönünden faize hak kazanmak için kural olarak işverenin temerrüde düşürülmesi gerekir. Ancak işçinin işe iade başvurusunda işe alınmadığı takdirde işe başlatmama tazminatının ödenmesini talep etmiş olması durumunda işverenin ayrıca temerrüde düşürülmesi gerekmez ve bahsi geçen tazminat muaccel olduğu anda işverence ödenmelidir.

Boşta geçen süreye ait 4 aya kadar ücret ve diğer haklar için ise feshi izleyen dönem ücretlerine göre hesaplama yapılmalıdır. Bahsi geçen alacak işçinin işe iade için başvurduğu anda muaccel olur ( Yargıtay 9.HD. 20.11.2008 gün 2007/ 30092 E, 2008/ 31546 K ).

Boşta geçen sürenin en çok 4 aylık kısmı içinde gerçekleşen diğer haklar kavramına, ikramiye, gıda yardımı, yol yardımı, yakacak yardımı ve servis gibi parasal haklar dahil edilmelidir. Söz konusu hesaplamaların işçinin belirtilen dönemde işyerinde çalışıyormuş gibi yapılması ve para ile ölçülebilen tüm değerlerin dikkate alınması gerekir. Bununla birlikte işçinin ancak çalışması ile ortaya çıkabilecek olan fazla çalışma ücreti, hafta tatili ile bayram ve genel tatil günlerinde çalışma karşılığı ücret ile satışa bağlı pirim gibi ödemelerin, en çok 4 ay kadar boşta geçen süre içinde ödenmesi gereken diğer haklar kavramında değerlendirilmesi mümkün olmaz ( Yargıtay 9.HD. 18.11.2008 gün 2008/ 32727 E, 2008/ 31214 K ).

Boşta geçen süreye ait ücret ve diğer haklar ile işe başlatmama tazminatı brüt olarak hüküm altına alınmalı ve kesintiler infaz sırasında gözetilmelidir.

İşe iade davası ile tespit edilen en çok 4 aya kadar boşta geçen süreye ait ücret ve diğer haklar için de 4857 sayılı İş Kanunu'nun 34. maddesinde sözü edilen özel faiz türü uygulanmalıdır. Ancak işe başlatmama tazminatı niteliği itibarıyla tazminat olmakla uygulanması gereken faiz yasal faiz olmalıdır.

Somut olayda, davalı kesinleşen işe iade davasından sonra davacının işe başlatılmayarak kararda belirlenen tazminat ve ücret alacaklarını kısmen ödediğini, kıdem ve ihbar tazminatı ile yıllık izin alacaklarında da fark ödeme yapılması gerektiğini kabul etmektedir.

1- Karara esas alınan bilirkişi raporunda yukarda belirtilen ilkeler doğrultusunda geçersiz sayılan 4.7.2005 fesih tarihine dört aylık sürenin eklenmesi ile, 4.11.2005 tarihine göre davacının çalışma süresi belirlenmelidir. Kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ve yıllık izin ücreti bu süreye göre hesaplanmalıdır. 4.11.2005 tarihi yerine işe başlatılmadığı tarihin esas alınarak çalışma süresinin belirlenmesi hatalıdır.

2- Bilirkişi raporunun alınmasından sonra davalı, banka ekstresini sunarak kıdem tazminatı olarak 1816.74 YTL daha ödeme yapıldığını beyan etmiş, davacı da ıslah dilekçesinde bu miktarın ödendiğini kabul etmiştir.

Mahkemece, bu ödemenin de belirlenen kıdem tazminatı miktarından mahsubu gerekirken dikkate alınmadan karar verilmiş olması hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir.

3- İşe iade kararında belirlenen çalıştırılmayan süreye ilişkin ücret alacağı da hatalı olup, geçersiz feshi izleyen dönem ücretine göre hesaplama yapılmalıdır. Bu yönden de kararın bozulması gerekmiştir.

SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 30.04.2009 gününde oybirliği ile karar verildi.




Saygılar,

Old 25-03-2010, 18:52   #5
ttufek

 
Varsayılan

Sayın adli tıpın fikirlerine aynen iştirak ediyorum.uygulamada aynen adli tıpın söylediği gibi hesaplama yapılıyor.Saygılarımla.
Old 26-03-2010, 13:22   #6
İLKNUR SU

 
Varsayılan

Merhaba,

Sayın Adli Tıp'a bende katılıyorum. İşe iade kararlarında kişinin ilk işten ayrılma tarihi üzerine 4 ay süre eklenerek yeni işten ayrılma tarihi üzerinden hesaplama yapıyoruz. Sosyal Güvenlik Kurumu'na verilen bildirgelerde de bu işten çıkış tarihi dikkate alınıyor.Dolayısıyla ihbar ve kıdem tazminatı yeni işten çıkış tarihi üzerinden hesaplanıyor.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 
Konu Araçları Konu İçinde Arama
Konu İçinde Arama:

Detaylı Arama
Konuyu Değerlendirin
Konuyu Değerlendirin:

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
işe iade davası konusunun imkansız olması nedeniyle kıdem ihbar tazminatı istemi av.ertürkyıldız Meslektaşların Soruları 9 19-12-2012 22:54
kıdem-ihbar tazminatı el-metin Meslektaşların Soruları 0 15-03-2010 14:29
kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, ücret alacağı Av.GT Meslektaşların Soruları 2 14-12-2009 21:59
kıdem ihbar tazminatı iözkurt Meslektaşların Soruları 1 18-10-2007 11:59


THS Sunucusu bu sayfayı 0,06209707 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.