Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Kıdem Tazminatı ve Uygulanması

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 13-04-2010, 13:23   #1
muzafferdeligoz

 
Varsayılan Kıdem Tazminatı ve Uygulanması

Yazan: Muzaffer Deligöz
www.muzafferdeligoz.com.tr

Kıdem Tazminatı; İş Hukukumuzda çok geniş bir yelpazede tatbikatı olan bir Sosyal kurumdur. İş Kanununa tabi işçilerden asgari bir yıl çalışmış olanların iş akitlerinin yasada sayılan nedenlerden biriyle son bulması halinde, işçiye (veya mirasçılarına) kıdemi ve ücreti dikkate alınarak işverence yapılması gereken bir miktarın ödenmesidir. Bu ödeme, iş akitlerinin her sona ermesinde değil, kanunda sayılan hallerin oluşmasında yapılır.

Kıdem tazminatı, ilk defa 1936 da 3008 sayılı Kanun ile İş hayatımıza girmiş, günümüze kadar çeşitli defalar değişikliğe uğramıştır. 22/05/2003 tarihinde çıkarılan 4857 sayılı İş Kanunu, kendisinden önceki 1475 sayılı İş Kanununun, sadece Kıdem Tazminatına ait 14. maddesini yürürlükte bırakarak yürürlükten kaldırmıştır.

Yeni İş Kanununun gerekçesinde şu ifadeler yer almıştır: “Politik düşüncelerin de etkisiyle kıdem tazminatı İş Kanununun en uzun maddesi haline dönüştürülürken bu hakkın kapsamı olağanüstü genişletilmiştir. Böylece işsizlik sigortasının işlevini de ülkemizde kıdem tazminatının üstleneceği düşünülmüştür. Hatta kıdem tazminatının ağırlaştırılmasının iş güvencesi alanında bile etkili olacağı ileri sürülmüştür... Son yıllarda işsizlik sigortasının Türk sosyal güvenlik sistemi içinde yer alması, iş güvencesi alanındaki girişimler kıdem tazminatı ile ilgili hükümlerin yeni esaslara göre düzenlenmesini zorunlu kılmıştır’’.

KANUNİ DÜZENLEMELER:

1475 sayılı İŞ KANUNU (Mülga)

KIDEM TAZMİNATI:

Madde 14 - (Yürürlülüğü devam eden madde) Bu Kanuna tabi işçilerin hizmet akitlerinin:

1. İşveren tarafından bu Kanunun 17 nci maddesinin (17.madde, 4857 s. Kanunda 25.md. olmaktadır) II numaralı bendinde gösterilen sebepler dışında,

2. İşçi tarafından bu Kanunun 16 ncı maddesi (16.madde, 4857 s. Kanunda 24.md. olmaktadır) uyarınca,

3. Muvazzaf askerlik hizmeti dolayısıyla,

4. Bağlı bulundukları kanunla kurulu kurum veya sandıklardan yaşlılık, emeklilik veya malullük aylığı yahut toptan ödeme almak amacıyla;

Feshedilmesi veya kadının evlendiği tarihten itibaren bir yıl içerisinde kendi arzusu ile sona erdirmesi veya işçinin ölümü sebebiyle son bulması hallerinde işçinin işe başladığı tarihten itibaren hizmet akdinin devamı süresince her geçen tam yıl için işverence işçiye 30 günlük ücreti tutarında kıdem tazminatı ödenir. Bir yıldan artan süreler için de aynı oran üzerinden ödeme yapılır.

5. 506 Sayılı Kanunun 60 ıncı maddesinin birinci fıkrasının (A) bendinin (a) ve (b) alt bentlerinde öngörülen yaşlar dışında kalan diğer şartları veya aynı Kanunun Geçici 81 inci maddesine göre yaşlılık aylığı bağlanması için öngörülen sigortalılık süresini ve prim ödeme gün sayısını tamamlayarak kendi istekleri ile işten ayrılmaları nedeniyle,

İşçilerin kıdemleri, hizmet akdinin devam etmiş veya fasılalarla yeniden akdedilmiş olmasına bakılmaksızın aynı işverenin bir veya değişik işyerlerinde çalıştıkları süreler göz önüne alınarak hesaplanır.
İşyerlerinin devir veya intikali yahut herhangi bir suretle bir işverenden başka bir işverene geçmesi veya başka bir yere nakli halinde işçinin kıdemi, işyeri veya işyerlerindeki hizmet akitleri sürelerinin toplamı üzerinden hesaplanır. 12/07/1975 tarihinden, itibaren işyerinin devri veya herhangi bir suretle el değiştirmesi halinde işlemiş kıdem tazminatlarından her iki işveren sorumludur. Ancak, işyerini devreden işverenlerin bu sorumlulukları işçiyi çalıştırdıkları sürelerle ve devir esnasındaki işçinin aldığı ücret seviyesiyle sınırlıdır. 12/07/1975 tarihinden evvel işyeri devrolmuş veya herhangi bir suretle el değiştirmişse devir mukavelesinde aksine bir hüküm yoksa işlemiş kıdem tazminatlarından yeni işveren sorumludur.

İşçinin birinci bendin 4 üncü fıkrası hükmünden faydalanabilmesi için aylık veya toptan ödemeye hak kazanmış bulunduğunu ve kendisine aylık bağlanması veya toptan ödeme yapılması için yaşlılık sigortası bakımından bağlı bulunduğu kuruma veya sandığa müracaat etmiş olduğunu belgelemesi şarttır. İşçinin ölümü halinde bu şart aranmaz.

T.C. Emekli Sandığı Kanunu ve Sosyal Sigortalar Kanununa veya yalnız Sosyal Sigortalar Kanununa tabi olarak sadece aynı ya da değişik kamu kuruluşlarında geçen hizmet sürelerinin birleştirilmesi suretiyle Sosyal Sigortalar Kanununa göre yaşlılık veya malullük aylığına ya da toptan ödemeye hak kazanan işçiye, bu kamu kuruluşlarında geçirdiği hizmet sürelerinin toplamı üzerinden son kamu kuruluşu işverenince kıdem tazminatı ödenir.

Yukarıda belirtilen kamu kuruluşlarında işçinin hizmet akdinin evvelce bu maddeye göre kıdem tazminatı ödenmesini gerektirmeyecek şekilde sona ermesi suretiyle geçen hizmet süreleri kıdem tazminatının hesabında dikkate alınmaz.

Ancak, bu tazminatın T.C. Emekli Sandığına tabi olarak geçen hizmet süresine ait kısmı için ödenecek miktar, yaşlılık veya malullük aylığının başlangıç tarihinde T.C. Emekli Sandığı Kanununun yürürlükteki hükümlerine göre emeklilik ikramiyesi için öngörülen miktardan fazla olamaz.

Bu maddede geçen kamu kuruluşları deyimi, genel, katma ve özel bütçeli idareler ile 468 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinde sayılan kurumları kapsar.

Aynı kıdem süresi için bir defadan fazla kıdem tazminatı veya ikramiye ödenmez.

Kıdem tazminatının hesaplanması, son ücret üzerinden yapılır. Parça başı, akort, götürü veya yüzde usulü gibi ücretin sabit olmadığı hallerde son bir yıllık süre içinde ödenen ücretin o süre içinde çalışılan günlere bölünmesi suretiyle bulunacak ortalama ücret bu tazminatın hesabına esas tutulur.

Ancak, son bir yıl içinde işçi ücretine zam yapıldığı takdirde, tazminata esas ücret, işçinin işten ayrılma tarihi ile zammın yapıldığı tarih arasında alınan ücretin aynı süre içinde çalışılan günlere bölünmesi suretiyle hesaplanır.

13 üncü maddesinde sözü geçen tazminat ile bu maddede yer alan kıdem tazminatına esas olacak ücretin hesabında 26 ncı maddenin (26.madde, 4857 s. Kanunda 32.md. olmaktadır) birinci fıkrasında yazılı ücrete ilaveten işçiye sağlanmış olan para ve para ile ölçülmesi mümkün akdi ve kanundan doğan menfaatler de göz önünde tutulur. Kıdem tazminatının zamanında ödenmemesi sebebiyle açılacak davanın sonunda hakim gecikme süresi için, ödenmeyen süreye göre mevduata uygulanan en yüksek faizin ödenmesine hükmeder. İşçinin mevzuattan doğan diğer hakları saklıdır.

Bu maddede belirtilen kıdem tazminatı ile ilgili 30 günlük süre hizmet akidleri veya toplu iş sözleşmeleri ile işçi lehine değiştirilebilir.

Ancak, toplu sözleşmelerle ve hizmet akitleriyle belirlenen kıdem tazminatlarının yıllık miktarı, Devlet Memurları Kanununa tabi en yüksek Devlet memuruna 5434 sayılı T.C. Emekli Sandığı Kanunu hükümlerine göre bir hizmet yılı için ödenecek azami emeklilik ikramiyesini geçemez.

İşçinin ölümü halinde yukarıdaki hükümlere göre doğan tazminat tutarı, kanuni mirasçılarına ödenir.

Kıdem tazminatından doğan sorumluluğu işveren şahıslara veya sigorta şirketlerine sigorta ettiremez.

İşveren sorumluluğu altında ve sadece yaşlılık, emeklilik, malullük, ölüm ve toptan ödeme hallerine mahsus olmak kaydıyla Devlet veya kanunla kurulu kurumlarda veya %50 hisseden fazlası Devlete ait bir bankada veya bir kurumda işveren tarafından kıdem tazminatı ile ilgili bir fon tesis edilir.

Fon tesisi ile ilgili hususlar kanunla düzenlenir.


4857 sayılı İŞ KANUNU

Madde 120 - 25/08/1971 tarihli ve 1475 sayılı İş Kanununun 14 üncü maddesi hariç diğer maddeleri yürürlükten kaldırılmıştır.

Geçici Madde 1 - Diğer mevzuatta 1475 sayılı İş Kanununa yapılan atıflar bu Kanuna yapılmış sayılır.

Bu Kanunun 120 nci maddesi ile yürürlükte bırakılan 1475 sayılı İş Kanununun 14 üncü maddesinin birinci fıkrasının 1 inci ve 2 nci bendi ile onbirinci fıkrasında, anılan Kanunun 16, 17 ve 26 ncı maddelerine yapılan atıflar, bu Kanunun 24, 25 ve 32 nci maddelerine yapılmış sayılır.

Geçici Madde 2 - 1475 sayılı Kanuna göre halen yürürlükte bulunan tüzük ve yönetmeliklerin bu Kanun hükümlerine aykırı olmayan hükümleri yeni yönetmelikler çıkarılıncaya kadar yürürlükte kalır.

Geçici Madde 3 - 1475 sayılı Kanuna göre alınmış bulunan asgari ücret kararı, bu Kanunun 39 uncu maddesine göre tespit yapılıncaya kadar yürürlükte kalır.

Geçici Madde 4 - Mülga 3008 sayılı İş Kanununun 13 üncü maddesi hükümleri haklarında uygulanmayanlar için, bu Kanunun geçici 6 ncı maddesinde sözü edilen kıdem tazminatı hakkı 12/08/1967 tarihinden itibaren başlar.

İlk defa bu Kanun kapsamına girenlerin kıdem tazminatı hakları bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren başlar.

Geçici Madde 5 - 1475 sayılı Kanunun 25 inci maddesi ile 3713 sayılı Kanunun ek 1 inci maddesinin (B) fıkrasında yer alan oranlar, bu Kanunun 30 uncu maddesi uyarınca Bakanlar Kurulu tarafından yeniden belirleninceye kadar geçerlidir.

Geçici Madde 6 - Kıdem tazminatı için bir kıdem tazminatı fonu kurulur. Kıdem tazminatı fonuna ilişkin Kanunun yürürlüğe gireceği tarihe kadar işçilerin kıdemleri için 1475 sayılı İş Kanununun 14 üncü maddesi hükümlerine göre kıdem tazminatı hakları saklıdır.

KIDEM TAZMİNATI ALMAYA HAKKI OLANLAR:

Böylece aşağıdaki durumlarda İşçinin Kıdem Tazminatı alma hakkı doğar:

1- İş akdi İşveren tarafından; 4857 s. Kanunun 25. maddesinin II numaralı bendinde gösterilen sebepler dışında feshedilmiş ise,
2- İş akdi, işçi tarafından 4857 sayılı İş Kanunu 24. maddesi uyarınca feshedilmiş ise,

3- İş akdi işçi tarafından, muvazzaf askerlik hizmeti dolayısıyla feshedilmiş ise,

4- Yaşlılık, emeklilik veya malullük aylığı yahut toptan ödeme almak amacıyla iş akdi işçi tarafından (4447 Sayılı Kanun’un 45.maddesi ile 506 sayılı Kanunun 60.maddesinde öngörülen yaşlar dışında kalan diğer şartları veya aynı Kanunun Geçici 81.maddesine göre yaşlılık aylığı bağlanması için öngörülen sigortalılık süresini ve prim ödeme gün sayısını tamamlayarak) feshedilmiş ise,

5- Kadın, evlendiği tarihten itibaren bir yıl içerisinde iş akdini kendi arzusu ile sona erdirmiş ise

6- İş akdi, işçinin ölümü sebebiyle son bulmuş ise..

Bu hallerde, işçinin işe başladığı tarihten itibaren hizmet akdinin devamı süresince her geçen tam yıl için işverence işçiye 30 günlük ücreti tutarında kıdem tazminatı ödenir. Bir yıldan artan süreler için de aynı oran üzerinden ödeme yapılır.

KIDEM TAZMİNATI ÖDENMEYECEK OLANLAR

Yukarıdaki haller dışında iş akdinin işveren veya işçi tarafından feshedilmesi halinde Kıdem Tazminatı ödenmez. Buna örnek olarak;

4857 sayılı İş Kanununun 4. maddesindeki “istisnalar” başlığı altında bazı işlerin iş kanununun kapsamı dışında tutulduğunu görüyoruz. Bu istisna işlerde çalışanlar İş kanununa tabi olmadıklarından bu kanuna göre Kıdem Tazminatını da alamazlar.

1. Deniz ve hava taşıma işlerinde, (854 Sayılı Kanuna tabidirler) (Kıyılarda veya liman ve iskelelerde gemilerden karaya ve karadan gemilere yapılan yükleme ve boşaltma işleri ile, Havacılığın bütün yer tesislerinde yürütülen işlerde çalışanlar bu istisnaya girmez. Ayrıca, denizlerde çalışan su ürünleri üreticileri de istisna dışıdır. Yani İş Kanununa tabidirler.)
2. 50’den az işçi çalıştırılan (50 dâhil) tarım ve orman işlerinin yapıldığı işyerlerinde veya işletmelerinde, (Tarım sanatları ile tarım aletleri, makine ve parçalarının yapıldığı atölye ve fabrikalarda görülen işler ile Tarım işletmelerinde yapılan yapı işlerinde çalışanlar bu istisnaya girmez),
3. Bir ailenin üyeleri ve 3. dereceye kadar (3. derece dâhil) hısımları arasında dışarıdan başka biri katılmayarak evlerde ve el sanatlarının yapıldığı işlerde,
4. Ev hizmetlerinde,
5. İş sağlığı ve güvenliği hükümleri saklı kalmak üzere çıraklar hakkında,
6. Sporcular hakkında,
7. Rehabilite edilenler hakkında,
8. 507 sayılı Esnaf ve Sanatkârlar Kanununun 2. maddesinin tarifine uygun olarak üç kişinin çalıştığı işyerlerinde.
9- Basın mesleğinde çalışanlar (5953 Sayılı kanuna göre Kıdem Tazminatı alırlar)
Halkın faydalanmasına açık veya işyerinin eklentisi durumunda olan park ve bahçe işlerinde çalışanlar..

Yukarıda belirtilen bu işlerde ve iş ilişkilerinde 4857 sayılı İş Kanunu Hükümleri uygulanmayacaktır.

AYNI İŞVERENLERE AİT İŞYERLERİNDE ÇALIŞMA

İşçilerin kıdemleri, hizmet akdinin devam etmiş veya fasılalarla yeniden akdedilmiş olmasına bakılmaksızın aynı işverenin bir veya değişik işyerlerinde çalıştıkları süreler göz önüne alınarak hesaplanır. İşyerlerinin devir veya intikali yahut herhangi bir suretle bir işverenden başka bir işverene geçmesi veya başka bir yere nakli halinde işçinin kıdemi, işyeri veya işyerlerindeki hizmet akitleri sürelerinin toplamı üzerinden hesaplanır.

BANKA YOLUYLA ÖDEME

Kıdem Tazminatlarının Banka yoluyla ödenmesi gerekliliğine dair İş Kanununda herhangi bir hüküm bulunmamaktadır. Ancak, ödeme miktarı 8.000.-YTL’den fazla ise Vergi Usul Kanunu gereği yapılan ödeme tevsik kapsamında mütalaa edileceğinden banka, özel finans kurumu veya PTT aracılığıyla ödenmesi zorunludur. (320 seri no.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğ)

KIDEM TAZMİNATININ HESAPLANMASI

Öncelikle çalışanın aynı işyerindeki kıdemi bulunur. İşe başladığı ve ayrıldığı tarihlere gör kıdemi tespit edilir. Bu süre içinde almış olduğu Kıdem Tazminatı olmuş ise, bu yıl ve ay olarak bulunan kıdemden çıkarılır.

Bundan sonraki hesaplamada:
1-Yıllar : Çalışanın kıdemindeki yıl sayısı, en son aylık brüt ücreti ile çarpılır.
2-Aylar : Çalışanın aylık bürüt ücreti 12 ye bölünür. Çıkan rakam ile kıdemdeki ay sayısı çarpılır.
3-Yıl ve Aya göre çıkan sayılar toplanır.
4-Bu toplamdan 0.006 oranında Damga vergisi kesilir
5-Kalan rakam, işçinin alacağı Kıdem Tazminatını gösterir.

ÖRNEK: 01.08.2006 tarihinde işe giren ve 01.10.2008 tarihinde askerlik gerekçesiyle işi bırakan, aylık 750 TL brüt ücret üzerinden maaş alan işçinin toplam hizmet süresi 2 yıl 2 aydır.

1-Aylık Brüt Ücret x 2 yıl = 750 x 2 = 1.500 TL
2-Aylık Brüt Ücret :750 : 12 = 62,50 62,50 x 2 = 125.- TL
3-Toplam Kıdem Ücreti (Brüt) : 1.500 + 125= 1.625.- TL
4- 1.625 x 0,006 = 9,75 TL (Ödemede Damga Vergisi kesilir)
5- Net Ödeme : 1.625 - 9,75 =1.615,25 TL
İşçiye; 1.615, 25 TL kıdem tazminatı ödenecektir.

KIDEM TAZMİNATI HESAPLANIKEN İLAVE EDİLECEK DİĞER ÖDEMELER

Kıdem tazminatına esas olacak ücretin hesabında 26. maddenin birinci fıkrasında yazılı ücrete ilaveten işçiye sağlanmış olan para ve para ile ölçülmesi mümkün akdi ve kanundan doğan menfaatler de göz önünde tutulur.

Ücret eklentilerinin kıdem tazminatına esas ücrete dahil edilebilmesi için;

a) İşçiye bir menfaat sağlanmış olmalı ve işçiye sağlanan menfaat, para veya para ile ölçülebilir nitelikte olmalıdır.

b) İşçiye sağlanan para ve para ile ölçülebilir menfaatler akitten ya da kanundan doğmalıdır.

c) İşçiye sağlanan para veya para ile ölçülebilir menfaatler arızi nitelikte olmamalıdır (http://www.alomaliye.com/mayis_06/cu...inan_kidem.htm)

1. Dikkate Alınan Ücretler

1475 sayılı İş Kanununun 14. maddesinin “...kıdem tazminatına esas olacak ücretin hesabında 26. maddenin birinci fıkrasındaki yazılı ücrete (*) ilaveten işçiye sağlanmış olan para ve para ile ölçülmesi mümkün akdi ve kanundan doğan menfaatler de göz önünde tutulur...” fıkrası uyarınca hesaplamada asıl ücretin yanı sıra işçiye sağlanmış olan para ve para ile ölçülmesi mümkün akdi ve kanundan doğan menfaatlerin esas alınması gerekmektedir. Bu bağlamda asıl ücretin dışında yapılan; Kanun ve hizmet akdi, toplu iş sözleşmesi ve benzeri sözleşmeler gereğince ödenen, süreklilik arz eden, para ve para ile ölçülmesi mümkün olan, işçi tarafından hak kazanılmış olan tüm ödemelerin tazminatın hesaplanmasında dikkate alınması mümkündür.

(*) “Genel anlamda ücret, bir kimseye bir iş karşılığında işveren veya üçüncü kişiler tarafından sağlanan ve nakden ödenen meblağı kapsar.”

2. Dikkate Alınmayan Ücretler

Evlenme yardımı, doğum yardımı, ölüm yardımı, fazla çalışma ücreti, yıllık izin ücreti, izin harçlığı, hafta tatil ücreti, genel tatil ücreti, sürekli olmayan primler, harcırah, ir defa verilen ikramiyeler, jestiyon ödemeleri, hastalık yardımı, seyahat primleri, iş arama yardımı, eğitim yardımı, bayram harçlığı, yolluk, doğal afet yardımı, askerlik yardımı ve benzeri ücretler kıdem tazminatının hesaplanmasında dikkate alınmayacaktır. Ücretsiz izinde geçen sure ihbar ve kıdem tazminatı hesabında dikkate alınmaz. (Yargıtay 9.H.D. 09.10.2003 gün ve E.2003/4267, K.2003/16734)

EMEKLİLİK İÇİN İŞTEN AYRILMA

Kıdem Tazminatında yeni kanun ile mevzuatımıza giren ve bazı işyerlerinde tam olarak anlaşılmamış bir konu; işçinin yaşlılık aylığı bağlanması için öngörülen sigortalılık süresi ve prim ödeme gün sayısını tamamladığında, emekli olmadan kendi istekleriyle işten ayrılması halinde kıdem tazminatının ödenip, ödenmeyeceği konusudur.

1475 sayılı Kanunun 14. maddesinin 5. bendi uyarınca, yaşlılık aylığı bağlanması için öngörülen sigortalılık süresi ve prim ödeme gün sayısını tamamlayanlara, kendi istekleriyle işten ayrılmaları halinde kıdem tazminatlarının ödeneceği belirtilmektedir. Maddede; “506 Sayılı Kanunun 60'ıncı maddesinin birinci fıkrasının (A) bendinin (a) ve (b) alt bentlerinde öngörülen yaşlar dışında kalan diğer şartları veya aynı Kanunun Geçici 81'inci maddesine göre yaşlılık aylığı bağlanması için öngörülen sigortalılık süresini ve prim ödeme gün sayısını tamamlayarak kendi istekleri ile işten ayrılmaları nedeniyle” denilmektedir.

Yargıtay Kararları da bu yöndedir. (YARGITAY HUKUK GENEL KURULU 26.9.2007 E. 2007/9-615 K.2007/627)

KISMI ÇALIŞMA

Bir diğer konu da Kısmi Çalışmada Kıdem Tazminatının nasıl ödeneceğidir. Part-time çalışan personelin kıdem hesabı hangi esasa göre yapılır?

Bu konuda kanunda net bir düzenleme yoktur. Yargıtay İçtihatlarına bakarak bir çözüm bulmak mümkündür. Çalışanın SSK’ya bildirilmiş her 365 günü bir yıl hesaplanılarak kıdem süresi ve tazminatı hesaplanmalıdır. Konuyla ilgili Yargıtay kararı: Y 9.HD. 09.06.1988 E. 1988/4790, K.1988/6398,

“Mevsimlik işçinin kıdem süresi her yıl çalıştığı ve çalışılmış gibi kabul edilen süreler toplanarak 365’e bölünmek suretiyle yıla çevrilerek hesaplanır. Her mevsim bir yıl gibi kabul edilerek buna göre ödeme yasaya aykırıdır. “ (Y 9. HD. E. 1987/2051, K. 1987/2337, T. 23.01.1987)

Kıdem Hesabında, bir tam yıl ifadesinden iş akdinin devamının 365 gün olarak anlaşılması gerekmektedir. Birçok yargı kararlarında kıdem tazminatının hesabında bir güne isabet eden miktar bulunurken, bir yıl içinde yapılan ödemelerin 365 e bölünmesi belirtilir. Yukarıdaki kararda da görüldüğü üzere yılın 365 gün olarak dikkate alınması gerekmektedir. Bu konu, Sayıştay Temyiz Kurulunun, 07.03.1989 gün ve 21607 No.lu dosyasında da bu şekilde kabul edilmiştir.

EVLİLİK KIDEM TAZMİNATI

Eski 1475 Sayılı İş Kanunu'nun yürürlükteki 14. maddesinin 2. fıkrası gereğince; “…kadının evlendiği tarihten itibaren bir yıl içerisinde kendi arzusu ile sona erdirmesi veya işçinin ölümü sebebiyle son bulması hallerinde işçinin işe başladığı tarihten itibaren hizmet akdinin devamı süresince her geçen tam yıl için işverence işçiye 30 günlük ücreti tutarında kıdem tazminatı ödenir. Bir yıldan artan süreler için de aynı oran üzerinden ödeme yapılır.'

Ancak, 4857 İş Kanunu'nun 17. maddesi gereğince işçinin fesih ihbarını kıdem durumuna göre (6 Aydan Az Sürmüş İşçi İçin 2 Hafta, 6 Aydan 1,5 Yıla Kadar Sürmüş İşçi İçin 4 Hafta, 1,5 Yıldan 3 Yıla Kadar Sürmüş İşçi İçin 6 Hafta, 3 Yıldan Fazla Sürmüş İşçi İçin 8 Hafta) önceden durumu işverene bildirmek zorundadır.

KIDEM TAZMİNATI TAVANI

Ödenecek Kıdem Tazminatında 1475 Sayılı İş Kanunu’nda “Ancak, toplu sözleşmelerle ve hizmet akitleriyle belirlenen kıdem tazminatlarının yıllık miktarı, Devlet Memurları Kanununa tabi en yüksek Devlet memuruna 5434 sayılı T.C. Emekli Sandığı Kanunu hükümlerine göre bir hizmet yılı için ödenecek azami emeklilik ikramiyesini geçemez.”
Yukarıdaki maddeden de anlaşılacağı üzere, kıdem tazminatının bir üst sınırı vardır.

KIDEM TAZMİNATININ VERGİSİ

4857 sayılı iş kanunu (1475 sayılı iş kanunu) ile 854 sayılı Deniz İş Kanunu’na tabi olarak çalışanlara ödenecek olan kıdem tazminatlarının tamamı, gelir vergisinden muaf tutulmuştur.

5953 sayılı Basın İş Kanunu’na göre ödenecek kıdem tazminatlarının vergilendirilmesinde bir üst sınır bulunmaktadır. Bu sınır, kıdem tazminatının 24 aylığı aşmamasıdır. Sınırı aşan kıdem tazminatı miktarının gelir vergisine tabi olması gerekmektedir.

488 sayılı Damga Vergisi Kanunu’na ekli tabloda “Maaş, ücret, gündelik, huzur hakkı, aidat, ihtisas zammı, ikramiye, yemek ve mesken bedeli, harcırah, tazminat ve benzeri her ne adla olursa olsun hizmet karşılığı alınan paralar için verilen makbuzlar ile bu paraların nakden ödenmeyerek kişiler adına açılmış veya açılacak cari hesaplara nakledildiği veya emir ve havalelerine tediye olunduğu takdirde nakli veya tediye temin eden kağıtlar” dan binde 6 (altı) oranında damga vergisi kesintisi yapılması ön görüldüğünden, miktarı ne olursa olsun ve hangi iş kanununa tabi olursa olsun kıdem tazminatından binde altı oranında damga vergisi kesintisi yapılması gerekmektedir.

506 sayılı Kanunun 77. maddesi hükmüne göre; kıdem ve ihbar tazminatları, sigorta primlerinin hesabına esas tutulacak kazançların aylık tutarının tespitinde dikkate alınmayacak ve miktarı ne olursa olsun sigortalının hak ettiği kıdem ve ihbar tazminatlarından SSK primi kesilmeyecektir.
Daha geniş bilgiyi www.muzafferdeligoz.com.tr de bulabilirsiniz.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, ücret alacağı Av.GT Meslektaşların Soruları 2 14-12-2009 21:59
Kıdem Tazminatı, İhbar Tazminatı, Yıllık Ücretli İzin Alacakları, Genel Tatil.... Yönetmen Meslektaşların Soruları 6 12-09-2008 19:50
Kıdem tazminatı... Av. M. Yasir Bağce Meslektaşların Soruları 2 23-08-2008 11:22
kıdem tazminatı advocat63 Meslektaşların Soruları 2 07-10-2007 12:59
Kıdem Tazminatı tarlak Hukuk Soruları Arşivi 3 30-06-2005 18:04


THS Sunucusu bu sayfayı 0,05892801 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.