Ayıplı Malın Ayıbının Tespit Edilememesi Sorunu

Sayın Meslektaşlar,

Müvekkil 01.12.2006 tarihinde profesyonel çekim yapabilecek dijital bir fotoğraf makinesi almıştır. Çekimler sırasında aniden kilitlenen bu makineyi ilgili firmaya götürerek tamir edilmesini istemiş, ancak karşılığında "Makinenizde arıza yoktur, ancak kullandığınız hafıza kartında sorun vardı. Ancak müşteri memnuniyeti sebebiyle biz yine de kart yuvasını değiştirdik" denilerek makinesi kendisine iade edilmiştir.

Bu durum karşısında yeni ve başka marka bir hafıza kartı satın almasına rağmen olayın üzerinden iki ay gibi bir süre geçtikten sonra yine aynı durumla karşı karşıya kalan müvekkil, makineyi tekrar ilgili fitmaya götürmüş, tamir edilmesini, yahut ödediği bedelin kendisine iade edilmesini ya da aynı marka başka bir makinenin kendisine verilmesini talep etmiştir. Bu defa firma tekrar makineyi incelemeye almış, hazırladıkları raporda değişik hafıza kartlarıyla 2000 adet çekim yapmalarına rağmen hiçbir arızanın meydana gelmediğini, olsa olsa hafıza kartında problem olabileceğini bildirmişlerdir.

Sürekli değişik hafıza kartlarıyla çekim yapan müvekkil sorunun halledilememesi ve ilgili fotoğraf makinesinin tekrar tekrar kilitlenmesi nedeniyle Tüketici Hakem Heyetine başvurmuş, burada da yapılan bilirkişi tetkikatında makinede herhangi bir sorun olmadığı yönünde rapor verilmiştir. Oysa makinenin ne zaman kilitleneceği belli olmamakta, zaman zaman ilk çekim sırasında kilitlenirken, zaman zaman da aylar sonraki bir çekimde kilitlendiği görülmektedir.

Müvekkil söz konusu makineyi sadece iki defa tamire götürdüğü için sanırım arızanın süreklilik arz etmesini ileri süremiyorum? Peki bu şekilde kafasına estiği anda kilitlenen makinenin arızalı olduğunu nasıl kanıtlayabilirim? Bu durumda yapabileceğim bir şey var mıdır?

Siz arızalı diyorsunuz ama ne servis ne de tüketici hakem heyeti sizinle aynı fikiri paylaşıyor.Ancak tüketicicnin korunması hakkındaki kanunun şu hükmüne dayanarak sonuç elde edebilirsiniz: 'tüketici onarım hakkını kullanmışsa garanti süresi içerisinde sık arızalanması nedeniyle maldan yararlanmamanın süreklilik arz etmesi veya.... veya tamirinin mümkün bulunmadığının anlaşılması hallerinde,4'üncü maddede yer alan seçimlik haklarını kullanabilir.'

Ayrıca bu konuda garanti belgesi uygulama esaslarına dair yönetmeliğin 14. maddesine bakmanızı öneriyorum.Size yardımcı olacağı kanaatindeyim.Bir bütün olarak bu yönetmeliği gözden geçirmeniz de yararlı olacaktır.

Sn Ece sürekli arıza veren makinayı kilitlendiği anda üretici firmaya tamiri için başvuruda bulunun iş emri formları almayı sakın ha ihmal etmeyin derim. Bunlar lehinize delil olarak değerlendirilecektir. zaten meslektaşımında yukarda belirttiği üzere aynı sorunun 1 garanti yılı içerisinde birden fazla tekrar etmesi ve tamirinin mümkün bulunmadığının anlaşılması durumunda seimlik haklrınızı kullanabilirsiniz. Bütün bunlara ek olarak öncelikle yazılı bir dilekçyle ilgili firmaya müracaat edip ayıplı ürünün tamirini, ayıplı ürünün tamirinin mümkün olup olmadığını sorun. size 1 hafta içerisinde cevap vermek zorundadırlar. Aşağıdaki yönetmelik hükümlerini dikkate alarak hareket etmenizi öneririm...


f. Garanti Belgesi Uygulama Esaslarına dair Yönetmeliğin 14/c md uyarınca Firmanın servis istasyonunun, servis istasyonunun mevcut olmaması halinde sırasıyla satıcısı, bayii, acentesi, temsilciliği, ithalatçısı veya imalatçı-üreticisinden birisinin düzenleyeceği raporla arızanın tamirinin mümkün bulunmadığının belirlenmesi, durumlarında, tüketici malın ücretsiz değiştirilmesini, bedel iadesi veya ayıp oranında bedel indirimi talep edebilir.
Bu maddenin (c) bendinde belirtilen raporun, tüketicinin başvuru tarihinden itibaren yedi gün içerisinde düzenlenmesi zorunludur. Tüketici, raporun belirtilen süre içerisinde düzenlenmemesi veya raporu kabul etmemesi hallerinde, ilgili tüketici sorunları hakem heyetine başvurarak mevcut durumun tespit edilmesini isteyebilir.

Kolaylıklar diliyorum

İlginize teşekkür ederim. Makineyi iki defa firmaya tamir için verdiğimiz elimizdeki formlar ve raporlarla sabittir. Ancak her iki raporda da söz konusu makinenin hiçbir arızasının bulunmadığı, kendilerinin denemelerinde makinenin kilitlenmediği, söz konusu arızanın ancak ve ancak hafıza kartından kaynaklanabileceği firmaca beyan edilmiştir. Hakem Heyetince bilirkişiye gönderildiğinde, makine yine arıza göstermemiş, bilirkişi de makinenin sağlam olduğu yönünde rapor yazmıştır.

Yani firma ve bilirkişi makinenin arızasının bulunmadığını ileri sürüyorlar... Yani makinede kimseyi inandıramadığımız bir arıza söz konusu Yine de firmanın garanti süresi içerisinde makinenin iki defa arızaya verilmesi nedeniyle makineyi alma zorunlulukları var mıdır? (Şahsi kanaatimce bu taraflar arasındaki dengeye aykırı olur gibi ama...)

Alıntı: Yazan ecesaka İlginize teşekkür ederim. Makineyi iki defa firmaya tamir için verdiğimiz elimizdeki formlar ve raporlarla sabittir. Ancak her iki raporda da söz konusu makinenin hiçbir arızasının bulunmadığı, kendilerinin denemelerinde makinenin kilitlenmediği, söz konusu arızanın ancak ve ancak hafıza kartından kaynaklanabileceği firmaca beyan edilmiştir. Hakem Heyetince bilirkişiye gönderildiğinde, makine yine arıza göstermemiş, bilirkişi de makinenin sağlam olduğu yönünde rapor yazmıştır. Yani firma ve bilirkişi makinenin arızasının bulunmadığını ileri sürüyorlar... Yani makinede kimseyi inandıramadığımız bir arıza söz konusu Yine de firmanın garanti süresi içerisinde makinenin iki defa arızaya verilmesi nedeniyle makineyi alma zorunlulukları var mıdır? (Şahsi kanaatimce bu taraflar arasındaki dengeye aykırı olur gibi ama...)

Sayın ecesaka,

Hakem Heyeti kararını itirazen Tüketici Mahkemesine taşıdığınız takdirde mahkeme Tüketi Hakem Heyeti dosyasını inceleyecek ve o dosya ile alınan bilirkişi raporunu yeterli görürse yeni bir bilirkişi raporu almaya gerek duymadan itirazınızı reddedecektir kanısındayım.

Öteye yandan makinayı alma zorunlulukları konusunda gelince; Sanayi ve Ticaret Bakanlığı tarafından hazırlanan ve 14.06.2003 tarih ve 25138 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Garanti Belgesi Uygulama Esaslarına Dair Yönetmeliğin 14. maddesine göre; tüketicinin onarım hakkını kullanmasına rağmen malın, tüketiciye teslim edildiği tarihten itibaren, belirlenen garanti süresi içinde kalmak kaydıyla, bir yıl içerisinde; aynı arızanın ikiden fazla tekrarlanması veya farklı arızaların dörtten fazla meydana gelmesi veya belirlenen garanti süresi içerisinde farklı arızaların toplamının altıdan fazla olması unsurlarının yanı sıra, bu arızaların maldan yararlanamamayı sürekli kılması, tamiri için gereken azami sürenin aşılması, firmanın servis istasyonunun, servis istasyonunun mevcut olmaması halinde sırasıyla satıcısı, bayii, acentesi, temsilciliği, ithalatçısı veya imalatçı-üreticisinden birisinin düzenleyeceği raporla arızanın tamirinin mümkün bulunmadığının belirlenmesi, durumlarında, tüketici malın ücretsiz değiştirilmesini, bedel iadesi veya ayıp oranında bedel indirimi talep edebilir. Yani 1 yıl içerisinde aynı arızanın 3 kez, farklı arızaların en az 5 kez, garanti süresi içerisinde de farklı arızalar toplamının en az 7 kez ortaya çıkması ve bu arızaların maldan yararlanmayı sürekli kılması halinde tüketici 4822 sayılı yasa ile değişik 4077 sayılı yasanın 4. maddesinde belirtilen diğer seçimlik haklarını kullanabilecektir.

Saygılarımla...

Sayın Meslektaşlar ben malın arızalanması hususundan ziyade ayıplı olduğunun iddia edilmesi gerektiği kanaatindeyim ve her ne kadar TKHK 4.maddesinde ayıplı malı 30 gün içinde bildirme yükümlülüğü belirtilmişse de bazı ayıplar niteliği itibarı ile sonradan ortaya çıkabilmektedir. Bu durumda Malın 1 yıl içinde defalarca arızalanıp onarıma götürülmesini beklemek yerine madem ki tüketici istediği verimi alamıyor o halde bu başlı başına bir ayıptır ve sonradan ortaya çıkmıştır denilerek direkt olarak tüketicinin seçimlik haklardan faydalanabilmesi gerektiğini düşünüyorum. Bu benim naçizane görüşüm.

Alıntı: Yazan avceylanpala Sayın Meslektaşlar ben malın arızalanması hususundan ziyade ayıplı olduğunun iddia edilmesi gerektiği kanaatindeyim ve her ne kadar TKHK 4.maddesinde ayıplı malı 30 gün içinde bildirme yükümlülüğü belirtilmişse de bazı ayıplar niteliği itibarı ile sonradan ortaya çıkabilmektedir. Bu durumda Malın 1 yıl içinde defalarca arızalanıp onarıma götürülmesini beklemek yerine madem ki tüketici istediği verimi alamıyor o halde bu başlı başına bir ayıptır ve sonradan ortaya çıkmıştır denilerek direkt olarak tüketicinin seçimlik haklardan faydalanabilmesi gerektiğini düşünüyorum. Bu benim naçizane görüşüm.

Sayın avceylanpala, yorumunuzda haklsınız ama meslektaşımın belirttiği hususta ayıp ne servisçe ne de bilirkişice tespit edilmemekte bu durumda mal ayıplıdır diye hakem heyeti kararına itiraz edilse ki edilebilir mahkemeden çıkcak sonuç da farklı olmaz. Saygılar