Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Mal paylaşımında şirket hissesi durumu

Yanıt
Old 22-10-2020, 14:57   #1
Stj. Av. Rabia Gürel

 
Mesaj Mal paylaşımında şirket hissesi durumu

Merhabalar. Şöyle bir sorum olacak. Evlilik tarihinden sonra kurulmuş olan bir şirket var ve müvekkil eş %1, karşı taraf %99 hisseye sahip. Boşanma halinde, kendi hissesi dışında şirket sermayesinden bir talepte bulunabilir miyiz? Kar payından bir hak talep edebilir miyiz? Yardımlarınız için şimdiden teşekkürler.
Old 22-10-2020, 22:13   #2
Yücel Kocabaş

 
Varsayılan

Edinilmiş mallara katılma rejiminde ,taraflar evlendikten sonraki dönemde edinilen , diğer tarafa ait şirket hisse senetlerinin reel değerleri üzerinden "katılma alacağı" talebinde bulunabilir. Aşağıdaki kararda her taraf ta aynı şirketin ortağı olduğu halde, davacı tarafın karşı tarafa ait hisse senetleri hakkındaki talebi kabul edilmiş, ancak davalı taraf ayni ödemeyi kabul ettiğinden değer üzerinden değil, hisse oranı üzerinden hisse devri şeklinde karar verilmesi hususu vurgulanmıştır.

T.C.
YARGITAY
8. HUKUK DAİRESİ
E. 2014/9624
K. 2015/1085
T. 20.1.2015


KARAR : Davacı (N) vekili, taraflar arasında evlilik içinde, edinilmiş mallara katılma rejiminin geçerli olduğu dönemde davalı adına edinilen, dava dilekçesinde liste halinde bildirdikleri mal varlığı ile ilgili fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere boşanma davasının açıldığı 03.12.2010 tarihi itibarıyla rayiç değerlerinin yarısı olan şimdilik 15.000 TL'nin tasfiye tarihinden geçerli yasal faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiş, 23.01.2014 tarihli ıslah dilekçesi ile talebini 358.450,25 TL'ye yükseltmiştir.

Davalı (S) vekili, tarafların evlendikleri 2000 yılı ile 2003 yılı arasında bir birikim yapamadıklarını, dava konusu yapılan ve 2007 yılında kurulan B... Ltd. Şti.nin % 97 hissesinin davalıya, % 3 hissesinin ise davacıya ait olduğunu, her yıl muntazam olarak ortaklara kar payı dağıtıldığını ve davacının hissesinden daha fazlasını aldığını, davalının şirketten elde ettiği kişisel kazancı ile ev, yatırım amaçlı olarak A... Kolejinden %5 hisse aldığını, Fatsa Toki'deki evin satılarak şirket hesabına aktarıldığını ve şirketin borçlarının ödendiğini, araçların da şirket adına kayıtlı olduklarını açıklayarak davanın reddini savunmuştur.

Mahkemece, davacının davasının kısmen kabulüne, buna göre mal rejiminin tasfiye tarihi olan ( 4721 sayılı TMK'nın 239/3 maddesi gereğince "karar tarihi" ) 07.02.2014 tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte 316.450,25 TL edinilmiş mallara katılma alacağının davalı taraftan alınarak davacı tarafa verilmesine, davacının fazlaya ilişkin talebinin reddine karar verilmesi üzerine hüküm reddedilen bölümü yönünden davacı vekili, kabul edilen bölümü yönünden davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Taraflar 15.07.2000 tarihinde evlenmişler, 03.12.2010 tarihinde açılan boşanma davasının kabulüne ilişkin hüküm 21.01.2013 tarihinde kesinleşmekle evlilik birliği son bulmuştur. TMK'nın 225. maddesinin 2. fıkrasına göre evliliğin boşanma ile sona erdirilmesi durumunda, eşler arasında mal rejimi boşanma davasının açıldığı tarih itibariyle son bulur. Sözleşmeyle başka mal rejimi seçilmediğinden eşler arasında 01.01.2002 tarihine kadar 743 sayılı MK'nın 170. maddesi gereğince mal ayrılığı, bu tarihten boşanma davasının açıldığı tarihe kadar ise, 4721 sayılı TMK'nın 202. maddesi uyarınca yasal edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir.

Dava dilekçesindeki açıklamalar ve dosya kapsamına göre dava, şirket hisseleri, üç parça taşınmaz, davalı adına banka hesabındaki para ve araçla ilgili olarak açılan katılma alacağı isteğine ilişkindir.

Evlilik içinde 01.01.2002 tarihi sonrası eşlerden biri adına edinilen mal varlığı üzerinde diğer eşin Yasa'dan kaynaklanan artık değerin yarısı oranında katılma alacağı isteme imkanı bulunmaktadır ( TMK'nın 231, 236/1. m. ). TMK'nın 222. maddesi gereğince, belirli bir malın eşlerden birine ait olduğunu iddia eden kimse iddiasını ispat etmekle yükümlüdür. Bir eşin bütün mallarının aksi ispat edilinceye kadar edinilmiş mal olarak kabul edilmesi gerekir. Katılma alacağı bakımından talepte bulunan eşin çalışıp çalışmaması veya herhangi bir katkıda bulunup bulunmamasının bir önemi de yoktur. Katılma alacağı Yasa'dan kaynaklanmaktadır. Bu tür davalarda, eklenecek değerlerden ( TMK. m. 229 ) ve denkleştirmeden ( TMK. m. 230 ) elde edilen miktarlar da dahil olmak üzere edinilmiş malın ( TMK. m. 219 ) toplam değerinden mala ilişkin borçlar çıkarıldıktan sonra kalan artık değerin ( TMK. m. 231 ) yarısı üzerinden ( TMK. m. 236/1 ) tarafların kazanılmış hakları da dikkate alınarak katılma alacağının hesaplanması gerekir.

Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına ve ilâmda belirlenip dayanılan gerektirici sebeplere, mal rejiminin sona erdiği tarih itibarıyla bankadaki para miktarı dikkate alındığına, evlilik birliği içinde iki tarafın rızası ile satılan taşınmaz bakımından alacak isteğinde bulunulmayacağına, gerek 06 ... 815 plakalı araç gerekse 1270 ada 207 parseldeki 22 numaralı daire ile davalı arasında bir irtibat kurulamadığına, 20.02.2009 tarihinde edinilen % 4,5 orandaki şirket payı ile 298 ada 6 parseldeki 32/512 payla ilgili artık değer üzerinden hesaplanan katılma alacağı miktarında usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığına, bu hususta alınan ve hükme esas bilirkişi raporu denetime ve hüküm vermeye yeterli olduğuna göre davacı vekilinin reddedilen kısma yönelen tüm, davalı vekilinin ise B... Ltd. Şti. ile ilgili aşağıda yazılı husus dışındaki kabule yönelen diğer temyiz itirazları yerinde görülmediğinden reddine,?

Dava konusu B... Ltd. Şti.nin dosyaya getirtilen belgelere göre evlilik birliği içinde kurulduğu ve edinilmiş mal olduğu, mali müşavir bilirkişi tarafından düzenlenen 13.05.2013 ve hesap bilirkişisi tarafından düzenlenen 27.12.2013 tarihli raporlardaki açıklamalar karşısında 14.06.2007 tarihinde davalı adına edinilen ve mal rejiminin sona erdiği tarihte halen davalı adına mevcut bulunan % 97,60 hissenin katılma alacağına esas artık değer miktarının 433.469,71 TL ve buna göre katılma alacağının yarı oranda 216.734,85 TL olarak belirlenmesinde bir isabetsizlik yoktur.

Mal rejimi sona erdiğinde, eşlerin birbirlerinin mal varlıkları üzerinde, karşılıklı katılma, değer artış payı ya da katkı payı alacak hakları vardır. Kural olarak, eşlerden birine ait mal varlığında, diğer eşin mülkiyet veya diğer bir ayni hak talebi söz konusu olamaz. Alacaklı eşe tanınan hak, ayni bir hak olmayıp, şahsi bir alacak hakkıdır ( 07.10.1953 gün 8/7 YİBK, 4721 sayılı TMK'nın 227/1, 231, 236/1. m. ). TMK'nın 239/1. fıkrasında; "katılma alacağı ve değer artış payı ayın veya para olarak ödenebilir. Ayni ödemede malların sürüm değerleri esas alınır..." denilmektedir. Bu maddeye göre borçlu eş isterse borcunu ayın olarak ödeme hakkına sahiptir. Başka bir anlatımla, borcun ayın olarak ödeme hakkı, borçlu eşe tanınmıştır. Bu fıkra somut olaya ışık tutmaktadır.

Davalı vekilinin temyiz dilekçesindeki itirazları ve özellikle 17.04.2012 tarihli dilekçesindeki "davacının nakde yönelik taleplerinin reddi gerekir, zira tarafların edinilmiş malları şirket üzerinde olup davacı da bu şirkete ortaktır, kendi ortak olduğu şirkete zarar veren davacının hakkı var ise ancak hisse almaya hakkı olacaktır, şirketin mal varlığı sebebiyle davalı müvekkil, davacıya nakit ödeme yapmak zorunda kalırsa şirketin iflasa sürükleneceği bellidir" şeklindeki açıklamalarının davalı tarafça TMK'nın 239/1. maddesine göre^mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan borcunu ayın olarak ödemeyi seçtiğinin kabulü şeklinde değerlendirilmesi gerekir.

Davalı ( borçlu ) tarafın şirketle ilgili hesaplanan katılma alacağı ile ilgili TMK'nın 239/1. maddesinde düzenlenen ayın ( hisse devri ) konusunda yani mülkiyetin devri hususundaki talebi gözetilerek Mahkemece B... Ltd. Şti.nde davalıya ait % 97,60 hisse yönünden TMK'nın 239/1. maddesine göre borcun ayın olarak ödenmesinin seçildiği dikkate alınarak bu talebin değerlendirilerek oluşacak duruma göre hüküm kurulması gerekirken bu konuda olumlu veya olumsuz bir değerlendirme yapılmadan bu şirket hissesi yönünden de yazılı şekilde alacakla ilgili 216.734,85 TL katılma alacağına karar verilmiş olması usul ve kanuna aykırıdır.

SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazları kısmen yerinde görüldüğünden kabulü ile usul ve kanuna aykırı bulunan hükmün B... Ltd. Şti. ile ilgili talebe yönelik olarak 6100 sayılı HMK'nın Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'nın 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 20.01.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 
Konu Araçları Konu İçinde Arama
Konu İçinde Arama:

Detaylı Arama
Konuyu Değerlendirin
Konuyu Değerlendirin:

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Ortağa ait haczedilen şirket hissesi ve kar payının paraya çevrilme usulü keysersoze Meslektaşların Soruları 1 05-01-2019 13:38
Şirket hissesi haczi fekki, fekk tarihi farazi Meslektaşların Soruları 1 09-01-2015 20:56
şirket hissesi değer artışı, boşanma hukukcu22 Meslektaşların Soruları 2 06-09-2013 16:29
Tapu kaydının haricen şatışı ve şirket hissesi devri oguzhand0 Meslektaşların Soruları 3 17-12-2012 17:31
Evlilik mallarının paylaşımında farklı devletlerdeki malların hukuki durumu? advokat34 Meslektaşların Soruları 1 26-12-2010 13:15


THS Sunucusu bu sayfayı 0,03663611 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.