Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Basında Çocuk Haberleri 2007

Yanıt
Old 01-03-2007, 11:43   #31
Y£LİZ

 
Varsayılan 'Aileli kimsesiz' yuvasına dönüyor

Ekonomik yetersizliklerden dolayı ailelerin yanında kalamayan çocuklardan 3 bin 300'den fazlası Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu (SHÇEK)'nun başlattığı "Aileye Dönüş ve Aile Yanında Destek Projesi" sayesinde yuvalarına geri döndürülerek anne ve baba hasretleri giderildi.
SHÇEK internet sitesinden ve Sosyal Hizmetler Zonguldak İl Müdürlüğü'nden alınan bilgiye göre, muhtaçlıkları nedeniyle koruma kararı alınarak kurum hizmetlerinden yararlanmak isteyen çocukların korunması, bakımı ve yetiştirilmelerine yönelik hizmetlerin mümkün olduğu ölçüde kendi yaşam ortamında verilmesi için SHÇEK tarafından Aileye Dönüş ve Aile Yanında Destek Projesi hazırlandı.
EVDE DAHA MUTLULAR
Koruma ve bakım altındaki yaklaşık 20 bin çocuktan ekonomik nedenlerle yuvada kaldığı belirlenen 12 bininin 2009 sonuna kadar aile ya da yakınlarının yanına döndürülmesi planlanan projeyle, ekonomik imkansızlıklardan çocuklarını yuvaya vermek isteyen aileler de koruma kararı alınmadan desteklenmeye başlandı.
Başbakanlık Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışmayı Teşvik Fonu Sosyal Riski Azaltma Projesi Proje Koordinasyon Birimi SHÇEK Çocuk Koruma Sisteminin Değerlendirilmesi Nihai Raporu'nda, kurum kayıtlarının değerlendirilmesiyle oluşturulan verilere göre, "ekonomik ve sosyal yoksunluk" yüzde 71,6 ile yuvalardaki çocukların, yüzde 68,1 de yetiştirme yurdundaki çocukların koruma altına alınma nedenleri arasında ilk sırada yer alıyor. Raporda, kurum bakımı altındayken eve dönmüş çocuklardan, yuvada-yurtta kaldıkları dönem ile eve döndükten sonraki yaşamlarını karşılaştırmaları istendiğinde yüzde 64,1'inin ailenin yanında daha mutlu olduklarını söyledikleri görülüyor.

http://www.birgun.net/bolum-56-haber...tml#haber_basi
Old 11-03-2007, 01:35   #32
özge_law

 
Varsayılan Korkunç itiraf:100 çocuğa tecavüz ettim

10 kız çocuğuna tacizde bulunduğu iddiasıyla gözaltına alınan zanlıdan mahkemede şok itiraflar..


İstanbul G.Osmanpaşa'da 2003 yılından beri 8-11 yaşlarındaki birçok çocuğa tecavüz ettiği iddia edilen 26 yaşındaki Kamil Akşahin tutuklandı. 6 aylık takiple yakalanan zanlı "100 çocuğa tecavüz ettim. Şeker ve sakızla kandırıyordum. Bodrum ve çatı katlarını seçiyordum" dedi.

DNA testi de doğruladı
Zanlının, 10 kız çocuğuna tecavüz olayının faili olduğunu DNA testi de gösterdi. 2 yaşında kız çocuğu babası zanlının yakalanması için polis 6 bin kişiyi araştırdı, gözaltına alınan 3 şüpheli daha sonra serbest bırakıldı.

Aileler teşhirden korkuyor

Zanlının 100 çocuğa tecavüz etmesine rağmen çok az şikâyet olmasını uzmanlar şöyle değerlendirdi: "Aileler cinsel saldırıyı ispat etmek için bir teşhir süreci yaşıyorlar. Karakol, savcı, genital muayene onları korkutuyor."

100 çocuğa tecavüz etti sadece 10 aile başvurdu

İstanbul'da 10 çocuğa tecavüz eden Kamil Akşahin tutuklandı. Akşahin'in 100 çocuğa tecavüz ettiğini söylemesi, pekçok kurbanın olayı gizlediğini ortaya çıkardı.

İstanbul-Gaziosmanpaşa'da, Karadeniz ve Barbaros mahallesinde 4 yılda 8 - 11 yaş arasındaki çocuklara tecavüz eden 26 yaşındaki Kamil Akşahin, polisin 6 aylık sıkı çalışması sonucunda yakalandı. Sapık, 4 yılda 100 çocuğa tecavüz ettiğini itiraf ederken, polise sadece 10 ailenin resmi başvuruda bulunduğu ortaya çıktı. DNA testiyle, sapığın 10 kız çocuğuna tecavüz ettiği kesinleşen zanlı tutuklandı. Ekipler, önce 4 yıl içinde İstanbul'da meydana gelen bütün taciz ve tecavüz olaylarını mercek altına aldı. Mağdurların verdikleri bilgiler doğrultusunda şüphe uyandıran yaklaşık 6 bin kişiyi incelediler. Yine çocukların verdikleri eşkale uyan 3 kişi gözaltına alındı. Tutuklanan 3 kişi, DNA testi sonucunda suçsuz oldukları anlaşılınca serbest bırakıldı.

ÜÇ KIZ KURBAN EŞGALİNİ VERDİ
Ekipler, olayların yaşandığı Karadeniz ve Barbaros mahallelerini ablukaya aldı. Zanlının kurbanı 3 kız çocuğunun verdiği eşkal doğrultusunda sapığın robot resmi çizildi. Gözaltına alınan tüm şüpheliler de bu çocuklara gösterildi. Sonunda polis iki mahalleye bitişik olan 50. Yıl mahallesinde oturan 2 yaşında bir kız çocuğu babası Kamil Akşahin'in tecavüz olaylarının faili olduğunu belirledi.

'ŞEKER VERİP KANDIRIYORDUM'
Daha önce hiç suç işlemediği için poliste kaydı bulunmayan Akşahin, önceki akşam evine düzenlenen baskında gözaltına alındı. DNA testiyle 10 tecavüzün faili olduğu da kesinleşti. Tutuklanarak cezaevine konulan Akşahin'in ilk kez bir erkek çocuğunu taciz ettiğini ve o tarihten sonra 100 çocuğa tecavüz ettiğini anlattığı öğrenildi. Çocukları genelde Karadeniz ve Barbaros mahallerinden seçtiğini anlatan sapık, "İşyerinden çıkıp evime giderken yolda cinsel isteklerim kabarıyordu. Sokakta gözüme kestirdiğim kız çocuklarını şeker ya da sakız vererek kandırıp daha önce boş olduğunu kontrol ettiğim bir apartmanın bodrum ya da çatı katına çıkarıyordum. Orada öldürmekle tehdit edip tecavüz ediyordum. Ardından da evime gidiyordum" diye konuştu. Zanlı, imam nikâhlı eşinin hiç şüphelenmediğini, ağabeyinin ise son zamanlarda sürekli soru sorduğunu belirtti. Akciğer kanseri olan babasının ise kendi derdiyle uğraşmaktan hiçbir şeyin farkında olmadığını söyledi.
Kurbanlarını iş çıkışı seçiyor

Gaziosmanpaşa Karayolları mahallesinde bir fabrikada çalışan Kamil Akşahin, iş çıkışı Barbaros mahallesine gidip kendisine bir kurban seçiyordu. Daha sonra Karadeniz mahallesi üzerinden yürüyen Akşahin, bir sonraki kurbanını seçeceği sokağı da tespit ediyordu. Zanlının işinden çıkarak tecavüzü gerçekleştirmesi ve TEM otoyolundaki üstgeçitten evine gitmesi 2 saat sürüyordu.
Doç. Dr. Coşkun Yorulmaz,
'Cinsel saldırıyı kanıtlamak ikinci bir tecavüz yaşatıyor'
(İstanbul Üniversitesi Adli Tıp Anabilim Dalı Öğretim Üyesi) Coşkun Yorulmaz anne ve babaların çocukların uğradığı cinsel saldırıyı ispat etmek istemeleri halinde ikinci bir tecavüz süreci yaşandığını ve bu yüzden de çocuklarını korumak adına olayı gizlemeyi tercih ettiklerini belirtti. Doç. Dr. Yorulmaz şunları anlattı: "Aileler karakola şikâyete gittiklerinde savcılığa götürülüyorlar. Burada çocuğun jenital muayenesi için savcılıktan izin alınıyor. Çocuk Adli Tıp Şubesi'ne sevk ediliyor. Saat 17.00'den sonra Adli Tıp Kurumu şubeleri kapandığı için, çocuk bu kez ya en yakın sağlık ocağına ya da devlet hastanesine götürülüyor. Bu sırada çocuk için ikinci bir teşhir süreci başlıyor. Türkiye'de bir an önce mağdur çocukların yerleştirileceği Cinsel İstismar Merkezleri'nin kurulması gerekiyor."
http://www.haberturk.com/haber.asp?i...&dt=2007/03/11
Old 12-03-2007, 23:24   #33
Y£LİZ

 
Varsayılan

'Çocuk ve şiddet' araştırması: Uyuşturucu bulmak çocuk işi! Suçlu çocuklar ile kimsesizler yurtta yan yana. Çetenin elindeki küçük kapkaççılar için kurtuluş zor



"Hem yaşınız büyük hem takım elbiselisiniz, size vermeyebilirler. Ama biz gitsek alırız..." Bu, TBMM Okullarda Şiddeti Araştırma Komisyonu üyelerinin İzmir'de bir grup öğrenciye yönelik "Şimdi istesek uyuşturucu bulabilir miyiz?" sorusuna aldığı yanıt. Komisyonun incelemesi, uyuşturucunun çocuklar için kolay malzeme olduğunu gösterdi. Komisyon, il yetkilileri ve sivil toplum örgütlerini dinleyerek, okul, cezaevi, yurt ve internet kafelerde denetimler yaparak Diyarbakır, İzmir ve Antalya'daki incelemelerini tamamladı.

'Bir gelip üç çıkıyorlar'
Diyarbakır'daki temasları Komisyon Başkanı AKP'li Halide İncekara ve Komisyon Sözcüsü AKP'li Mustafa Ataş yürüttü. İncekara ve Ataş, SHÇEK yetkililerinin yakınmasıyla karşılaştı: "Çocuk Koruma Yasası'yla, suça itilen çocuklar da kurum bünyesinde barındırılıyor. Diyarbakır'da ayrı bir birim olmadığı için suça itilen çocuklar, diğer çocuklarla aynı yerde kalıyor. Suçlu çocuk kuruma bir gelip üç çıkıyorlar. Çünkü diğer çocukları da kandırıp suça yönlendiriyorlar." Emniyet yetkililerinin verdiği bilgiye göre Diyarbakır'da cezaevindeki 82 çocuktan ikisi terör, diğer çocukların büyük bölümüyse hırsızlık ve kapkaç suçu işlemiş. Yetkililer, 'Okul polisi' projesiyle Diyarbakır'da şiddet olayları ve suç oranlarının yüzde 25 düştüğünü söyledi.

Yaşlısınız size vermezler
İzmir'e komisyon üyeleri AKP'li Mehmet Yüksektepe, Hakan Taşçı, Hasan Aydın ve CHP'li Mustafa Gazalcı gitti. Heyet, Çocuk ve Ergen Alkol Madde Bağımlısı Araştırma ve Uygulama Merkezi'nde (EGEBAM) tedavi edilen 16-17 yaşlarındaki madde bağımlısı dört gençle görüştü. Gençler, uyuşturucuya arkadaşları yüzünden alıştıklarını anlattı: "Her şey bir anda oldu. Bize bedava verdiler, 'içtikten sonra korku falan kalmıyor' dediler. Alışınca da para istediler, 'başkalarını getirirseniz daha ucuza veririz' dediler. Uyuşturucuya çok kolay ulaşabiliyoruz. Herkes nerede satıldığını biliyor. Özellikle de esrar ve extacy satılıyor. Bazı mahalleler var, polis giremiyor. Gidip oralardan uyuşturucu alabiliyoruz. Uyuşturucuya başladıktan sonra da gasp ve hırsızlık daha kolay yapılıyor. Biz pişmanız. Kimse de tanımadığı kişilerle arkadaş olmasın." Gençlerin "Şimdi istersek biz de uyuşturucu bulabilir miyiz?" sorusuna yanıtı komisyon üyelerini hayli şaşırttı. Çünkü gençler, uyuşturucu bulunabilecek mahalleleri anlatırken, "Ama yaşınız büyük ve takım elbise giydiğiniz için size vermezler. Biz gitsek, hemen alırız" dedi. Milletvekilleri de çocukların verdiği adresleri Emniyet'e iletip, gerekenin yapılmasını istedi.
İzmir Emniyet Müdürlüğü yetkilileri ise Milli Eğitim Müdürlüğü'yle ortak projeleri olan 'özel okul timleri' sayesinde, okullardaki şiddetin büyük oranda azaldığını söyledi. Projeye göre gönüllü personelden oluşturulan okul timleri, özel bir eğitimden geçiriliyor. Okul müdürleri şüpheli durumlarda Emniyet Müdürlüğü'yle irtibata geçiyor. Bu timde görev yapan polis sivil kıyafetlerle okula gidiyor, olayın ortaya çıkmasını sağlıyor.

İnternet kafelerde durum
Komisyon rastgele seçtikleri internet kafelerde de inceleme yaptı. İnceleme yapılan yerlerde, 'yasaklı sitelere' girilmemesi için gerekli filtre sisteminin olmadığı görüldü.
Komisyon üyeleri iki projeden etkilendi. İzmir Belediyesi'nin 'kardeş-ağabey-abla' projesi. Bu projede burs alan üniversite öğrencileri, hafta sonları üç saat 6-7 ve 8. sınıf öğrencilerine evlerinde ders çalıştırıyor. Diğeri ise 9 Eylül Üniversitesi'nden Doç. Dr. Abbas Türnüklü'nün hazırladığı, gecekondu bölgesindeki bir okulda pilot uygulama 'arabulucu' projesi. Okulda 30 kadar öğrenci 'arabulucu' olarak seçiliyor ve özel bir eğitimden geçiyor. Öğrenciler arasında anlaşmazlık çıktığında, bu arabulucular tarafları bir araya getirip sorunun çözümüne uğraşıyor. Arabulucular, anlaşmazlık çözülürse, gerekirse taraflara barış sözleşmezi imzalatıyor.
Antalya'da komisyon üyelerinden AKP'li Halil Özyolcu ile CHP'li Ali Cumhur Yaka çalıştı. Onlar da uyuşturucu bağımlısı çocukların tedavi edildiği merkezi ziyaret etti. Buradaki çocuklar da milletvekillerine uyuşturucuya ulaşmakta zorluk çekmediklerini anlattı.

'Aynı işi yapacağız'
Cezaevinde çocuklara ayrılan bölümü de ziyaret eden komisyon üyeleri, buradaki 60 çocuktan 55'inin Antalyalı olmadığını öğrendi.
Çalışmak için Antalya'ya gelen ya da aileleriyle bu kente göç etmek zorunda kalan çocukların büyük bölümü gasp ve hırsızlık nedeniyle cezaevinde. Çocuklar çıktıklarında yine adreslerinin cezaevi olacağı sinyalini verdi: "Biz de bu işlerden kurtulmak istiyoruz. Ama dışarı çıktığımızda çeteler bizi bekliyor olacak. Tekrar aynı işleri yapmak zorunda kalacağız."


http://www.milliyet.com.tr/2007/03/12/son/sontur09.asp
Old 14-03-2007, 13:01   #34
Y£LİZ

 
Varsayılan Kayıp liseli kızın katil zanlısı nişanlısı çıktı

İZMİR'in Selçuk İlçesi'ne bağlı Gökçealan Köyü'nde, boğularak öldürüldükten sonra cesedi toprağa yarı gömülü olarak bulunan kişinin, 25 Aralık 2006 tarihinden beri kayıp olan lise öğrencisi 14 yaşındaki Esra Demirkol olduğu anlaşıldı. İki aylık hamile olduğu ileri sürülen Demirkol'un katil zanlısı olduğu iddiasıyla gözaltına alınan nişanlısı Ş.A. tutuklandı.
Olay, Gökçealan Köyü'nde, pazartesi günü saat 23.00 sıralarında meydana geldi. Toprağa beline kadar gömülü bir kadın cesedi gören köylüler, Selçuk İlçe Jandarma Komutanlığı'na haber verdi. Olay yerine giden jandarma, boğularak öldürüldükten sonra vucudunun yarısı toprağa gömülen kadın cesedinin 14 Mayıs Mahallesi 4005 Sokak'ta oturan ve 25 Aralık 2006 tarihinde, ‘Okula gidiyorum’ diyerek evden çıkan ve bir daha kendisinden haber alınamayan Selçuk Lisesi birinci sınıf öğrencisi 14 yaşındaki Esra Demirkol'a ait olduğunu belirledi. Genç kızın cesedi, olay yerinde jandarma ve savcının yaptığı incelemenin ardından, kesin ölüm nedeninin tespiti için İzmir Adli Tıp Kurumu Morgu'na gönderildi.

NİŞANLISI ÖLDÜRMÜŞ

Selçuk İlçe Jandarma Komutanlığı ve Emniyet Müdürlüğü ekipleri, yaptıkları araştırmada Demirkol'in oturdukları binanın üst katındaki 17 yaşındaki Ş.A. ile bir yıldır ilişkisi olduğunu ve nişanlı olduklarını belirledi. Bunun üzerine gözaltına alınan Ş.A., suçunu itiraf ederek, iki aylık hamile olduğu ileri sürülen nişanlısı Esra Demirkol'u öldürdüğünü itiraf etti. İfadesinin ardından adliyeye sevk edilen Ş.A., tutuklandı.
Acılı anne Ümmühan Demirkol, kızının nişanlısı Ş.A.'nın çok soğuk kanlı davranışları olduğunu, sanki cinayeti o işlememiş gibi rahat tavırlar sergilediğini ileri sürerek, “Kızım kaybolmadan bir gün önce kapının önünde Ş.A.'yla gizli gizli konuştuklarına şahidim. Kızım sabahleyin, ‘Okula çıkıyorum’ diye evden ayrıldı. Kendisinden bir haber alamadık. Kızımı daha kaybolduğu gün, bu kişi boğarak öldürmüş. Olayı duyunca, canımdan can gitti. Kızımın katilinin en ağır cezaya çarptırılmasını istiyorum'' dedi.


http://www.milliyet.com.tr/2007/03/14/son/sontur04.asp
Old 15-03-2007, 12:48   #35
Y£LİZ

 
Varsayılan Yine töre saldırısı

Diyarbakır'da ailesinin kendisini zorla nişanlamasına karşı çıkan 15 yaşındaki N. B. tabanca ile vurularak ağır yaralandı. Nişanlısına 7 kurşun sıkan gencin yakalanmasına çalışılıyor. Diyarbakır çocuk yaşta zorla evlendirilmek istenen bir çiftin dramını konuşuyor.
Olay önceki akşam Diyarbakır'ın 5 Nisan Mahallesi'nde yaşandı. N. B. geçen yıl ailesinin baskısıyla S. T. ile nişanlandı. Ancak 15 yaşındaki N. B., S. T. ile evlenmeye karşı çıktı ve nişanın bir an önce bozulması için ailesiyle tartıştı. Bu duruma öfkelenen S. T. ise nişanlısıyla tartıştıktan sonra genç kızı bacaklarından 7 kurşunla yaraladı. Saldırgan olay sonrasında kayıplara karışırken yaralı kız Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Araştırma Hastanesi Acil Servisi'nde tedavi altına alındı. N. B.'nin yaşamsal tehlikesinin bulunmadığı belirtildi. Genç kız hastanede güvenlik altında tutuluyor.
Polis memurları çekim yapmak için hastaneye giden basın mensuplarına Emniyet Müdürü'nün talimatı olduğu gerekçesiyle izin vermedi. Genç kızın hastanedeki akrabaları da saldırı konusunda açıklama yapmaktan kaçındı.

http://www.cumhuriyet.com.tr/?em=cumhuriyet/w/c00.html
Old 19-03-2007, 15:59   #36
Y£LİZ

 
Varsayılan Tecavüzcüsünün evlenme teklifini kabul etti, tahliyesini sağladı

SAMSUN’da bir arkadaşının doğum günü partisine götürdüğü 15 yaşındaki E.P.’ye uyku ilacı kattığı meyve suyuyla uyutup tecavüz ettiği iddiasıyla 4 aydır tutuklu yargılanan dolmuş şoförü 19 yaşındaki Emrah İ. ilk kez hakim karşısına çıktığı duruşmada tahliye edildi. Emrah İ., genç kızla kendi rızasıyla ilişkiye girdiğini belirterek, “Yaşının küçük olduğunu bilmiyordum. Bu olaydan sonra kendisine ve çocuğumuza ailem bakıyor'' dedi. Duruşmaya kucağında bebeğiyle gelen E.P. ise, şikayetinden vazgeçtiğini söyleyip, “Benimle evlenmek istemeyince kendisinden şikayetçi olmuştum. Şimdi evlilik hazırlığı yapıyoruz'' diye konuştu.
Bahçelievler Mahallesi'nde 11 ay önce meydana gelen olayda, Emrah İ., bir kafeteryada tanışıp arkadaş olduğu E.P.'yi bir arkadaşının doğum günü partisine götürdü. Emrah İ. ile E.P., gittikleri arkadaşı Musa Ç.’nin evinde bir süre eğlendi. İddiaya göre Emrah İ., E.P’ye içine uyku ilacı koyduğu meyve suyu ile pasta ikram etti. Daha sonra da genç kızı başka bir odaya götürüp tecavüz etti.
2 ay sonra hamile olduğunu öğrenen E.P., sevgilisinden yardım istedi. İki genç kürtajla çocuğu aldırmaya karar verdi. Emrah İ. parası olmadığını belirterek genç kızdan annesi A.P.’nin bileziklerini çalmasını istedi. E.P. de annesine ait 2 bileziği ve 400 YTL'yi alarak Emrah İ.’ye verdi.
Ancak, paraları harcayan Emrah İ. genç kızın kürtajını yaptırmadı. Bunun üzerine E.P. başına gelenleri annesi A.P.’ye anlattı ve birlikte polise giderek Emrah İ.'den şikayetçi oldu. Geçen yıl kasım ayında tutuklanarak cezaevine gönderilen Emrah İ., Samsun 1’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde bugün ilk kez hakim karşısına çıktı.

‘TAHLİYE OLURSAM EVLENECEĞİM’
E.P.’ye tecavüz etmediğini öne süren Emrah İ. duruşmada, “Kafede tanışıp arkadaş olduk. Bir süre sonra birlikte arkadaşımın doğum gününe gittik. Yaş pasta yedik, meyve suyu içtik, dans ettik ve eğlendik. Daha sonra herkes gidince ben E.P. ile birlikte odaya gittim. Ailesine bir arkadaşında kalacağını söylediği için o gece birlikte kaldık. Ve kendi rızasıyla cinsel ilişkiye girdik. Kendisine zorla bir şey yapmadım. Yaşınında büyük olduğunu söylemişti. Ben tutuklandıktan sonra kendisine ve 1 aylık çocuğumuza benim ailem bakıyor. Evlilik hazırlıkları yapıyoruz. Tahliye olursam kendisiyle evleneceğim'' dedi.
Duruşmaya katılan ve polisteki ifadesinde sevgilisinin kendisine ilaç vererek tecavüz ettiğini söyleyen E.P. ifade değiştirdi. E.P., “Çocuğu aldırmak için bana yardımcı olmadı. Verdiğim paraları da yedi. Ailem olayı öğrenince kendisinden şikayetçi oldum. Ancak şimdi ailem de ben de Emrah’tan şikayetçi değiliz. Şimdi evlilik hazırlığı yapıyoruz ve bu yüzden şikayetçi değilim'' diye konuştu.
Mahkeme sanığın üzerine atılan suç vasfının niteliğinde değişme olasağı olması, genç kızın da şikayetinden vazgeçmesi üzerine Emrah İ.’nin tahliyesine karar verdi. Ayrıca E.P.’nin yaşının tespit edilmesi için de duruşmayı erteledi.


http://www.habera.com/
Old 01-04-2007, 16:00   #37
Seyda

 
Varsayılan Aşırı kilolu çocuğa devlet bakacak

İspanya'daki sağlık yetkilileri, aşırı kilolu olan bir çocuğu, bakımını üstlenen anneannesi ve dedesinden alarak bakımevine yerleştirdi. Oviedo kentinde yaşayan 10 yaşındaki çocuğun ağırlığının 100 kiloya çıkması üzerine sağlık görevlileri, çifte "Torununuzun beslenmesine dikkat edin ve zayıflatın" emri verdi. Ancak kilosunun değişmemesi üzerine çocuk, devlet korumasına alındı ve bir bakımevine yerleştirildi. http://ads.sabah.com.tr/adserver/vie...ZjQ0Mw%3D %3D

http://www.sabah.com.tr/gun110.html
Old 03-04-2007, 10:53   #38
niles82

 
Varsayılan Türkiye'de Çocuk Pornosu ve İstismarının Önlenmesi Çalışmaları

Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Sokak Çocuklarını Koruma Araştırma Komisyonu Başkanı ve AK Parti Siirt Milletvekili Öner Ergenç, Dünya ve Türkiye Gündemini Sarsan 'Çocuk Pornosu' Olayıyla İlgili Önemli Açıklamalarda Bulundu. Ergenç, Cinsel ve Fiziki Yönden İstismara Uğrayan Çocukların Kurtarılması İçin Hükümet Olarak Çalışma İçinde Olduklarını Söyledi
Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Sokak Çocuklarını Koruma Araştırma Komisyonu Başkanı ve AK Parti Siirt Milletvekili Öner Ergenç, dünya ve Türkiye gündemini sarsan 'çocuk pornosu' olayıyla ilgili önemli açıklamalarda bulundu. Ergenç, cinsel ve fiziki yönden istismara uğrayan çocukların kurtarılması için hükümet olarak çalışma içinde olduklarını söyledi
Partilerinin meclis toplantısına katılmak üzere geldiği seçim bölgesi Siirt'te konu hakkında İHA'ya özel açıklamalarda bulunan Milletvekili Ergenç, dünyada olduğu gibi Türkiye'de de son zamanlarda tırmanışa geçen çocuk pornosu ve istismarının önüne geçilmesiyle ilgili TBMM ve hükümet olarak birçok çalışma başlattıklarını belirtti. Başbakan Erdoğan tarafından konuyla ilgili görevlendirilen 3 bakanın çalışmalarına devam ettiğini kaydeden Ergenç, "TBMM tarafından kurulan araştırma komisyonları marifetiyle bir taraftan sokakta yaşayan, çalışan çocukların sorunları araştırılırken, bir taraftan da okullarda ve gençler arasında yayılma ve gelişme eğilimi gösteren şiddet konularının araştırılması ve bu konuyla ilgili alınması gereken tedbirlerin belirlenmesi amacıyla komisyon çalışmaları yapılıyor. Ben bu komisyonların birinde başkanlık, birinde de üyelik yapmak suretiyle bu çalışmalara katılıyorum. Özellikle sokak çocuklarına yönelik yaptığımız çalışmalarda tespit ettiklerimizi biz daha önce TBMM Genel Kurulu'na, ardından da hükümetimize sunmuştuk. Konuyla ilgili Başbakan Erdoğan tarafından 3 bakana görev verilmişti. Devlet Bakanı Nimet Çubukçu başkanlığında İçişleri Bakanlığı, Milli Eğitim Bakanlığı, Adalet Bakanlığı ve Sağlık Bakanlığı'ndan oluşan 5 kişilik komisyon, bunun üzerinde çalışmalarını yoğunlaştırdı ve halen de bu çalışmalarımız devam ediyor" dedi.
Suça itilen ve itilmek istenen çocukların korunması konusunda hukuksal alanda yapılan düzenlemeler hakkında bilgi veren Ergenç, şunları kaydetti:
"Çocukların korunması ve çocuk suçluluğu ile ilgili Türkiye'de bir bağımsız çocuk adaleti sistemi yoktu. Bunun üzerine Avrupa Birliği ve Birleşmiş Milletler kriterlerine uygun olarak Türkiye'de yepyeni bir çocuk koruma kanunu çıkardık. Bu kanun çerçevesinde, çocukların ekonomik, sosyal ve diğer alanlardaki yoksulluk kriterleri dikkate alınarak ne şekilde koruma altına alınacakları konusunda Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü'nce yapılan alan çalışması ve sosyal çalışmalar sonucunda hazırlanacak rapora uygun biçimde, mahkemeler tarafından verilen kararların uygulanmasıyla alakalı yargılama süreçlendirildi. Buna göre, çocukların ve gençlerin ağır ceza kapsamına giren suçlara sürüklenmeleri halinde bunlara bakacak Çocuk Ağır Ceza Mahkemeleri kurduk. Madde bağımlılığına düşmüş çocuklar, sokağa düşmüş çocuklar, sokağa düşerken çete ve yankesicilerin ellerine düşmüş çocuklar, ailesi ve başkaları tarafından ticari cinsel istismara maruz kalarak fuhuşta ve çocuk pornografisinde kullanılan çocuklar ile ilgili hukuki yargılama sürecine bakan bu mahkeme, 16-18 ve üstü yaş grubunu kapsıyor. Yakın zamanda Türk Ceza Kanunumuz'da öngörülen ve 5 yıl ceza gerektiren konularda tutuklama dışı yargılama yapılması gereken konuların içerisinde hırsızlık, kapkaç, yankesicilik vardı ve bugün toplumu rahatsız eden birtakım asayiş bozukluklarına sebep olan davranışlar vardı. Siirt'te de bu durumun halkımızı tedirgin etmesi ve tüm Türkiye'de halk arasında geçen; 'Hırsız, hırsızlık, yan kesicilik, kapkaç yapıyor ama hakimin karşısına geldikten sonra serbest kalıyor' şeklindeki konuşmalar üzerine harekete geçtik. Son olarak Türk Ceza Kanunu'nda bir değişikliğe giderek bu suçları tutukluluk kapsamına aldık. Bu kararın ardından iyileşmeye dair birtakım istatistikler gördük."
OKULLARDAKİ ŞİDDET EĞİLİMİNE KARŞI ACİL EYLEM PLANI
Son zamanlarda okullarda ve gençler arasında baş gösteren şiddet eğilimini önlemek amacıyla Milli Eğitim Bakanlığı'nca Acil Eylem Planı yasa taslağını hazırlandığını dile getiren Ergenç, "Buna paralel olarak sosyal hizmetlere bakan bakanlığımız çerçevesinde ve özellikle İçişleri Bakanlığı bünyesinde oluşturulan çalışma gruplarıyla bu konularla ilgili ciddi çalışmalar içerisine girdik. Okullarda büyütüldüğü kadar ciddi problemler yok. Ülkemizde 60 bin okulumuz var. Her gün bir okulda bir tane şiddet olayı olsa bu, Türkiye'de 60 bin şiddet olayının olması demektir. Çoğunda disiplinlik olaylar meydana gelmektedir" diye konuştu.
"SOKAK ÇOCUKLARI SAYISINDA CİDDİ AZALMALAR TESPİT ETTİK"
Hükümetin sokak çocukları ile ilgili başlatmış olduğu çalışmaların ardından sokak çocuklarının sayısının düştüğünü söyleyen Ergenç, "3 yıldır sokak çocuklarına yönelik yapılan çalışmalar sonucunda ülkemizdeki sokak çocuklarının sayısında yüksek oranda düşüş yaşanmıştır. Bu, sosyal bir meseledir. Gerek şiddet olayının artışı, gerekse sokaklarda çalışan ve yaşayan çocukların problemi ile ilgili yapılan tespitlerde bütün meselelerin ailelerden ileri geldiği ve esas itibarıyla çalışmaya aileden başlanması gerektiği, okulun ailelerle işbirliği içerisinde meseleyi götürmesi gerektiği konusunda bütün bilim çevreleri, akademik çevreler bu konuyla ilgili ortak bir kanaate vardı. Biz 26 bin çocuk üzerinde bir anket düzenledik. Bu olayları hükümet olarak bilimsel yollarla çözüyoruz" şeklinde konuştu.
"İNTERNET KAFELER, ÇOCUKLARI KÖTÜ YOLLARA YÖNLENDİRİYOR"
İnternet kafelerdeki şiddeti oluşturan unsurlardan cinsel şiddet ve çocuk pornografisi konusunda birtakım çeteleşmeler tespit ettiklerini açıklayan Ergenç, bu alana da çekidüzen getirdiklerini ifade etti. Bilişim suçlarına dair yeni bir yasa tasarısının meclisten geçtiğini kaydeden Milletvekili Ergenç, "Bu yasayla internet kafelere dair birtakım kurallar koyulacak. Zararlı sitelere birtakım uygulamalar getiriyoruz. Buna riayet etmeyen internet kafe yetkilileri yüklü miktarda para cezaları ve iş yeri kapatmalarına maruz bırakılacak" açıklamasında bulundu.
(İAG-EST-GS-OK-Y) (İhlas Haber Ajansı)
http://www.haberler.com/turkiye-de-c...enmesi-haberi/
Old 21-04-2007, 01:01   #39
Av.Görkem TURGUT

 
Karar "İki kız çocuğuna tecavüze 102 yıl hapis"

ANKARA'DA 13 yaşındaki ilköğretim okulu öğrencisini kaçırıp 20 gün boyunca tecavüz eden Garip Musa Aras, 102 yıl hapse mahkum edildi.

Yaklaşık 2 yıl önce iki kız çocuğuna tecavüz etmekten yargılanan Garip Musa Aras'a (33) ceza yağdı.Kendini UNICEF görevlisi gibi tanıtarak fakir öğrencilere yardım bahanesiyle bir kız çocuğunu kaçırarak günlerce tecavüz etmişti.Küçük kızı kaçırırken bindiği taksinin sürücüsünün ihbarı üzerine,Yayla Mahallesi'nde bir gecekondudaki özel sığınakta yakalanan Aras'ın,bu olaydan önce bir başka kız çocuğunu da kaçırıp tecavüz ettiği belirlenmişti.Ankara 1. Ağır Ceza Mahkemesi,iki yıldır devam eden davada kararını verdi.Aras, TCK'nın 103/2. maddesi uyarınca, E.Ş.'nin, zorla ırzına geçmek suçundan 15 yıl hapse mahkum edildi.Eylemin birden fazla tekrarlanması nedeniyle cezayı TCK'nın 43. maddesi uyarınca 20 yıla çıkaran mahkeme,bu cezayı da, suçun 18 yaşından küçük bir çocuğa karşı cebir ve şiddetle işlendiği gerekçesiyle 30 yıla çıkardı.Mahkeme, S.Y. ile ilgili olarak da Aras'ı aynı cezalara mahkum etti.Böylece Aras'ın toplam cezası 102 yıl hapis oldu.
Old 26-04-2007, 17:31   #40
Av.Görkem TURGUT

 
Varsayılan "3 yılda 21 Bin Çocuk Cinsel Taciz Kurbanı"

Çocuklara yönelik cinsel saldırılar vahim boyutlara ulaştı

Adalet Bakanı Cemil Çiçek, AKP Balıkesir Milletvekili Turhan Çömez'in, 2002-2006 yılları arasında çocuk istismarı nedeniyle açılan dava sayısına ilişkin soru önergesini yanıtladı. Bakan Çiçek'in verdiği rakamlar, bu tür olayların geniş bir yelpazeye yayıldığını ortaya koyuyor.

Buna göre, TCK'nın, 'ırza geçme', 'küçükleri baştan çıkarma' ve 'iffete saldırı' suçlarını düzenleyen 414 ve 415. maddeleri kapsamında 18 bin 788 dava açıldı. 21 bin 111 çocuk mağdur oldu,15 bin 411 kişi mahkum edildi.Bakanlık kayıtlarına göre, bu davalarda 12-18 yaş arasındaki 4 bin 167 çocuk 'sanık' olarak yargılandı.

YILLARA GÖRE RAKAMLAR

15 yaşını bitirmemiş küçüğün ırzına geçme suçunu düzenleyen eski TCK'nın 414. maddesi kapsamında 2002'de 4 bin 70, 2003'te 3 bin 499, 2004'te 3 bin 536, 2005 yılında ise 5 bin 175 dava açıldı.

Bu madde kapsamında açılmış davalardan 2002'de 3 bin 529'u, 2003'te 3 bin 691'i, 2004'te 3 bin 522'si, 2005 yılında ise 4 bin 585'i 'mahkumiyetle 'sonuçlandı.

414. madde kapsamında işlenen suçlardan mağdur olan çocuk sayısı ise 2002'de 4 bin 533, 2003'te 4 bin 290, 2004'te 4 bin 260, 2005'te ise 5 bin 440 oldu.
Old 09-05-2007, 09:37   #41
AV.ZAFER TUNCA

 
Varsayılan



Bakıcıdan bebeğe yeşil reçeteli ilaç!..

Bir gıda şirketinin ortaklarından Ozan A’nın 1 yaşındaki oğluna doktor kontrolü olmaksızın yeşil reçeteyle satılan bir ilaç verdiği öne sürülen bakıcı hakkında 1 yıla kadar hapis cezası istemiyle iddianame düzenlendi.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, şüpheli Rubaba Özdoğan’ın, şikayetçi Ozan A’nın oğlu olan 23 Nisan 2006 doğumlu Ali A’nın bakıcısı olduğu ve ailenin Etiler’deki evinde yatılı olarak kaldığı anlatıldı.
Özdoğan’ın, kendi kullandığı "Corvalolum" adlı damla şeklindeki ilacı, doktor kontrolü olmaksızın ve şikayetçi ile eşinin bilgisi dışında Ali A’ya içirdiği anlatılan iddianamede, kusma, yüzde sararma, mide bulantısı ve sürekli uyuma şeklindeki belirtilerden şüphelenen anne ve babasının Ali A’yı 21 Temmuz 2006 tarihinde hastaneye götürdüğü kaydedildi.
İddianamede, mağdurun kan tahlilinde "Corvalolum" adlı ilacın içerdiği "Phenobarbital" maddesinin bulunduğu ifade edilerek, Adli Tıp Kurumu Başkanlığının 25 Temmuz 2006 tarihli raporunda, söz konusu maddenin mağdurun vücudundaki dozunun, toksit etki göstermesinin beklenemeyeceğinden bebeğe zararlı olduğundan bahsedilemeyeceğinin bildirildiği hatırlatıldı.
Adli Tıp Kurumu Başkanlığının 5 Şubat 2007 tarihli raporunda ise "Phenobarbital"in yeşil reçeteyle verilmesi gereken kontrole tabi ilaçlara ait etkin madde olduğunun bildirildiği anlatılan iddianamede, buna göre ilacın doktor tavsiyesi olmaksızın kullanılmasının mümkün olmadığı kaydedildi.
Şüphelinin eyleminin, aynı evde yaşadığı bakım ve gözetimi altında olan mağdura göstermesi gereken merhamet ve şefkatle bağdaşmayacak nitelikte olduğu belirtilen iddianamede, Özdoğan’ın eyleminin "kötü muamele" suçunu oluşturduğu kaydedildi.
İddianamede, Rubaba Özdoğan’ın, TCK’nın 232. maddesinin 1. fıkrası uyarınca 2 ay ile 1 yıl arasında hapis cezasına çarptırılması öngörüldü.
İddianamenin mahkeme tarafından kabul edilmesi halinde Rubaba Özdoğan, İstanbul Sulh Ceza Mahkemesinde yargılanacak.

http://www.milliyet.com.tr/2007/05/09/son/sontur04.asp
Old 26-05-2007, 09:08   #42
Seyda

 
Varsayılan Yetim çocuklara fırsat

.A. Özel Darüşşafaka İlköğretim Okulu, babası hayatta olmayıp, maddi durumu yetersiz öğrencileri bekliyor.

Özel Darüşşafaka İlköğretim Okulu'na öğrenci kayıtları, 8 Haziran Cuma günü sona eriyor.
Darüşşafaka Eğitim Kurumlarına, ilkokul 3. sınıfı bitirmiş öğrenciler arasından, her yıl Haziran ayında Türkiye genelinde 8 sınav merkezinde gerçekleştirilen sınav ile öğrenci seçiliyor.
İlkokul 4. sınıftan itibaren lise son sınıfa kadar yatılı olarak öğrencilerin okutulduğu okulda, yabancı dille eğitim veriliyor.
Öğrencilerin giyim, barınma, yemek, kitap, sağlık gibi tüm ihtiyaçlarının Darüşşafaka Cemiyeti tarafından karşılandığı ve her ay belli bir miktar harçlık verildiği Darüşşafaka Eğitim Kurumlarında, mezun olan öğrencilerin okulla ilişiği kesilmiyor, üniversiteyi kazanan öğrencilere burs imkanları sağlanıyor.

Halen yatılı düzende ve İngilizce eğitim yapılan ve yanında 2. yabancı dil öğretilen okulların tüm giderleri, hiçbir devlet yardımı olmaksızın sadece hayırseverlerin bağışları ve bu bağışlardan oluşan gayrimenkul gelirlerinin değerlendirilmesi suretiyle Darüşşafaka Cemiyeti'nce karşılanıyor.
Okulda öğrenim görmek isteyen adaylarda aranan şartlar şöyle:
“-Babasının ölmüş olması,
-Ailesinin mali durumunun öğrencinin öğrenimini sürdürmesine yeterli olmaması,
-1997 ya da daha sonraki tarihlerde doğmuş olması,
-İlköğretim okulu üçüncü sınıfı (2006-2007) ders yılında en az iyi derece ile geçmiş olması ve herhangi bir nedenle sınıf tekrarı etmemiş olması,
-Sağlık ve diğer yönlerden, yatılı okula kabulüne sakınca bulunmaması.”
Sınav, 2007-2008 öğretim yılı için 10 Haziran Pazar günü İstanbul (Darüşşafaka İ.Ö.O), Ankara (Bahçelievler İ.Ö.O), İzmir (Merkez Halit Bey İ.Ö.O), İçel (Tevfik Sırrı Gür Lisesi-Mersin), Diyarbakır (Ali Emiri İ.Ö.O), Samsun (23 Nisan İ.Ö.O), Erzurum (İsmetpaşa İ.Ö.O) ile Van (Merkez İnönü İ.Ö.O) sınav merkezlerinde gerçekleştirilecek.

http://www.hurriyet.com.tr/egitim/an...94.asp?gid=171
Old 29-05-2007, 09:43   #43
Seyda

 
Varsayılan Çocuğa tecavüze idam

Teksas'ta yapılacak yasa değişikliğiyle çocuklara iki kez tecavüz edenler idam edilecek. Oklahoma, G.Carolina, Georgia ve Montana eyaletleri de yasa değişikliğine hazırlanıyor

DIŞ HABERLER SERVİSİ


ABD'de artık birçok eyalette çocuklara tecavüz eden sübyancıların, kurbanlarını öldürmemiş olsalar bile idamları isteniyor. Teksas'ta Vali Rick Perry'nin masasında bekleyen kararname, idamdan yana bir değişikliği öngörüyor. ABD'de Oklahoma, Güney Carolina, Georgia ve Montana eyaletlerinde de 12 yaşından küçük çocuklara tecavüz edenlerin en az 25 yıl hapse çarptırılmasını, idamını, ömür boyu elektronik kelepçe takmasını öngören yasa değişikliğine hazırlanıyor.
ABD'de son 30 yılda idam cezalarının üçte ikisinin infaz edildiği Teksas'taki yasa değişikliği ise çocuklara iki kez tecavüz edenlerin idam edilmesini öngörüyor. Vali Perry, yasa değişikliğini imzalayacağı sözünü verdi. ABD'de idamı bekleyen 3 bin 300 mahkûm arasında bulunan Lousianalı Patrick Kennedy, ortağının sekiz yaşındaki kızına tecavüz etmekten idam cezasına çarptırılmıştı. Kennedy, bu 3 bin 300 kişi arasındaki tek tecavüz suçlusu.

http://www.milliyet.com.tr/2007/05/2...m/axyas02.html
Old 21-06-2007, 18:02   #44
Av.Elvan Akkaya

 
Varsayılan

http://www.cnnturk.com/DUNYA/haber_d...haberID=365198

Irak'ta insanlık utancı...


20 Haziran, 2007 19:39:00 (TSİ)

Yetimhanede işkence edilmiş 24 engelli çocuk bulundu
Irak ordusunun baskın düzenlediği bir yetimhaneden yansıyan görüntüler, savaşın öksüz bıraktığı Iraklı çocukların nelerle karşı karşıya kaldıklarını gösterdi. Bağdat'ta bir yetimhanede aç bırakılmış ve çıplak halde 24 engelli çocuk bulundu. Çocuklara işkence ve tecavüzle suçlanan 4 kişi gözaltına alındı.

Bağdat'taki yetimhanede, çocuklar çırılçıplak yerde yatıyor, biri ayağından yatağa bağlı.

Fotoğraflardan çocukların yetimhanede bulunan onca gıdaya rağmen aç olduğu anlaşılıyor.

Söz konusu yetimhane, geçtiğimiz hafta Irak güçleri tarafından basıldı. Çocuklara işkence, hatta tecavüz etmekle suçlanan dört kişi gözaltına alındı.

Iraklı uzmanlara göre, yetimhaneler Saddam Hüseyin döneminde çok daha iyi yönetiliyordu.

Bugün bu duruma düşülmesinin sebebi yolsuzluk.

Savaşın yetim bıraktığı Iraklı çocukların kesin sayısı bilinmiyor. Ama bu sayının her geçen gün arttığı biliniyor.

Old 10-07-2007, 16:30   #45
özge_law

 
Varsayılan Çocuk pornosuna Yargıtay'dan darbe


Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın, internet üzerinden çocuk pornografisi ve çocukların cinsel istismarıyla ilgili suçlarla mücadele kapsamında yürüttüğü soruşturmada açılan ilk dava sonuçlandı.

İnternette, çocuklara cinsel tacizde bulunan sanık 3 yıl hapis ve bin YTL adli para cezasına çarptırıldı.

Ankara 9. Asliye Ceza Mahkemesi hakimi Kerim Yılmaz, tarihi bir karara imza attı. İnternette çocuk pornografisi suçunu işleyenleri tespit etmek amacıyla Ankara Emniyet Müdürlüğü’nün Bilgi İşlem Şube Müdürlüğü’nde görevli yetkililer, çocukların yoğunlukla kullandığı bir internet sitesinde çocuk gibi yazışırken, çocuklara cinsel tacizde bulunmak amacıyla siteye giren 25 yaşındaki sanık ile tanıştı. Sanık, çocuk olduğunu düşündüğü emniyet görevlisinin kullandığı takma isme yönelik tahrik edici cinsel telkinlerde bulundu, kamerasını açmasını, soyunmasını ve birtakım cinsel hareketlerde bulunmasını istedi. Malatya'da ikamet ettiği tespit edilen sanığın, bir internet cafede yaptığı görüşmeler kayıt altına alındı. Olay sonrası alınan arama kararı ile cafeye baskın düzenlendi. Sanığın internet cafede kullandığı bilgisayarda çok sayıda müstehcen görüntü depoladığı tespit edildi.

ÇOCUK SANDIĞI EMNİYET GÖREVLİSİNE ÇOCUK PORNOGRAFİSİ İÇEREN GÖRÜNTÜLER GÖNDERDİ
Ankara 9. Asliye Ceza Mahkemesi’nde açılan dava sonrası yargılanmaya başlayan sanık savunmasında; kamyon şoförü olduğunu, internet cafeye iş ve araba bakmak için gittiğini, açık olan bilgisayarda çıplak fotoğraflar gördüğünü, MSN'de sohbet etmekten dolayı pişmanlık duyduğunu belirtti.

Türkiye'de çok sık kullanılan bir internet sitesinin; küçük yaşta çocukların birbirleriyle tanışmaları, arkadaşlık kurmaları, sohbet etmeleri amacıyla oluşturulan çocuk bölümünde, kendini çocuk diye tanıtıp cinsel tacizde bulunan sanık yargılama sonrasında 3 yıl hapis cezasına çarptırıldı.

SANIK, CEZANIN ÜST SINIRINDAN MAHKUM OLDU
Mahkeme kararında şöyle denildi:

“İnternet sitesinin çocuklar için oluşturulan bölümüne Ankara Emniyeti Bilgi İşlem Müdürlüğü görevlilerince girildiği sırada ‘Hakan14’ rumuzunu kullanıp girerek ‘11-12 yaşındakilerin çıplak resimlerini gösteriyim mi?’ şeklinde mesajlar attığı, Bilgi İşlem Müdürlüğü'nün kullandığı siteyle raporda ayrıntılı olarak açıklandığı üzere, kendisini erkek ve kız çocuklarına yönelik olarak önce yaşıtmış gibi gösterip daha sonra 25 yaşında erkek olduğunu belirtip kendi video kamera görüntüsünü de göstererek görüşmeye başladığı, bu görüşme sırasında MSN Messenger programı görüntü resmi bölümünde yetişkin erkeklerin küçük yaşta kız çocuklarıyla cinsel ilişkiye girdiği sırada çekilen resimleri, küçük yaştaki kız ve erkek çocuklarının çıplak halde çekilmiş, çocuk pornografisi, çocuk istismarı içerikli resimleri gösterdiği ve bu tür görüntüleri içeren video görüntülerini gönderdiği, çocuk olduğunu düşündüğü emniyet görevlisinin kullandığı ‘Eralp12’ kullanıcısına yönelik tahrik edici cinsel telkinlerde bulunduğu, kamerasını açtırdığı, soyundurmaya ve bir takım cinsel hareketler yaptırmaya çalıştığı, bu tür müstehcen görüntüleri depolayıp bulundurduğu, internet üzerinden nakledip çocukların kullanıma sunduğu, dosyada mevcut; arama kararı ile elde edilmiş bilgisayar ve site üzerinde yapılan inceleme sonucu düzenlenen inceleme raporu ile olay tespit edilmiş, sanığın, atılı suçu işlediği kanaatine varılmıştır. Sanık hakkında TCK’nın 226/3. ikinci cümle hükmü uygulanarak, oluş, işleniş ve eyleminin sonuçlarının ağırlığına nazaran hakkında kanuni alt sınır aşılarak ceza tertibi ile mahkumiyetine karar vermek gerekmiştir.”

TCK’nın 226/3. fıkrası şöyle: “Müstehcen görüntü ürünlerini ülkeye sokan, çoğaltan, satışa arz eden, satan, nakleden, depolayan, ihraç eden, bulunduran ya da başkalarının kullanımına sunan kişi, iki yıldan beş yıla kadar hapis ve 5 bin güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılır.”

Ankara 9. Asliye Ceza Mahkemesi’nin verdiği karar Yargıtay 5. Ceza Dairesi tarafından onandı. Sanık, bu kararın ardından olağanüstü hukuk yolu olarak bilinen ‘kanun düzeltme’ talebinde bulunabilir. Bu talepte bulunmazsa cezası kesinleşmiş olacak.
ANKA
Old 04-08-2007, 12:19   #46
Gülsün A. Aygörmez

 
Varsayılan Berdel denen tecavüzde iki aileye de ceza yağacak

AA - İSTANBUL - Eminönü `nde polise sığınan 13 yaşındaki S.G.`yi `berdel`le evlendiren anne ve babası ile S.G.`nin ırzına geçen `eşi ` hakkında 18 ile 47 yıl arasında hapis istendi.

Eminönü Çocuk Büro Amirliği `ne başvuran S.G. başından geçenleri anlatınca, soruşturma başlatılmıştı. S.G.`nin anlatımlarına göre, ağabeyi Ramazan G ., sevdiği S.A.`yı kaçırmıştı. S.A.`nın ailesi de kaçan kızlarına karşılık aileden 35 bin YTL para ya da S.G.`nin `berdel` usulüyle oğulları M.A.`ya verilmesini istemişti. M.A. ile imam nikahıyla evlendirilen S.G. beş ay boyunca tecavüze uğramıştı.

Savcı, olayla ilgili iddianamesini tamamaldı. İddianamede, S.G.`nin babası Fahrettin G . ile annesi Gülşen G. hakkında `çocuğun cinsel istismarı` ve `evlenme olmaksızın, evlenmenin dinsel törenini yaptırmak` suçlarından 18 ile 33,5 yıl arasında hapis cezası talep edildi.

S.G.`nin evlendirildiğ i M.A.`nın babası Medeni A. ile annesi Emine A `.nın da aynı suçlamalar ve `kişiyi hürriyetinden yoksun bırakmak` suçundan 22 ile 47 yıl arasında hapis cezasına çarptırılması istendi. M.A.`nın dosyası ise, 18 yaşından küçük olması nedeniyle Çocuk Mahkemesi `ne gönderildi.

2007-08-03 05:50:06 Radikal
Old 21-08-2007, 21:44   #47
..Deniz..

 
Varsayılan

Uluslararası Af Örgütü Basın Açıklaması


(New York) - Uluslararası Af Örgütü ve İnsan Hakları İzleme Örgütü’nün yeni yayınladığı bir rapora göre, en az 2.225 çocuk suçlu 18 yaşın altındayken işledikleri suçlar nedeniyle ömür boyu hapis cezası çekmektedir.

Her ne kadar, bu çocuk suçluların çoğu şu anda yetişkin olsa da, %16’sı bu suçları işlediklerinde 13 ile 15 yaşlarındaydı. Tahminen bu çocukların %59’u, ilk cezai hükümlerinde, şartlı tahliyeden yararlanmaksızın müebbet hapse mahkum edilmiştir. 42 eyalette, çocukların şartlı tahliyeden yararlanmaksızın müebbet hapis cezası almalarına izin veren yasalar bulunmaktadır.

Bu 157 sayfalık, “Hayatlarının Geri Kalanı: Birleşik Devletler’deki Çocuk Suçlulara Şartlı Tahliyeden Yararlanmaksızın Müebbet Hapis Cezası” başlıklı rapor, çocukların yetişkin gibi yargılanıp hüküm giymeleri ve müebbet hapis cezası çekmek üzere yetişkin hapishanelerine gönderilmeleri konusundaki ilk ulusal araştırmadır. Rapor, şimdiye kadar hiç bir araya getirilmemiş federal ve resmi veriler ışığında oluşturulan 2 yıllık bir araştırmadır. Bu veriler, 2004’ün ortasından beri ŞTYMHC (Şartlı Tahliyeden Yararlanmaksızın Müebbet Hapis Cezası) hükümleri için eyalet ve ulusal seviyede geçerli eğilimleri izlemelerini ve çocuk suçluların ırklarını, geçmişlerini ve işledikleri suçları öğrenmelerini sağlamıştır.

Her iki örgüt için de raporu kaleme alan, İnsan Hakları İzleme Örgütü Araştırmacısı Alison Parker: “Çok ciddi suçlar işleyen çocuklar cezadan muaf olmamalılar. Fakat yaşları oy vermek veya sigara almak için küçükse, o zaman hayatlarını demir parmaklıklar arasında geçiremeyecek kadar da küçüktür” demiştir.

UAÖ ve İnsan Hakları İzleme Örgütü Hayatlarının Geri Kalanını, cinayet gibi ciddi suçlar işleyen çocuk sayısı azalırken, eyaletlerin şartlı tahliyeden yararlanmaksızın müebbet hapis cezası kararının arttığı çok kritik bir dönemde yayınlamaktadır. Örneğin 1990’da, 2.234 çocuk cinayetten suçlu bulunmuştur ve bunların %2,9’u müebbet hapse mahkum edilmiştir. 2000’de hüküm giyme oranı hemen hemen %55 düşmüş durumdaydı (1.006), ancak ŞTYMHC cezaları alanların yüzdesi 216 artarak %9’a yükselmiştir.

UAÖ ABD Şubesi’nin başkanı Dr. William F. Schulz “Eyalet ve federal yargıçların ve savcıların ellerini çözün! Çocuklara şartlı tahliyeden yararlanmaksızın müebbet hapis cezası veren ve onların büyük değişme potansiyellerini ve kurtarılma ümitlerini ellerinden alan yerler olmaktansa mahkemelere seçenekleri tanıyın” demiştir.

26 eyalette şartlı tahliyeden yararlanmaksızın müebbet hapis cezası kasten ve taammüden adam öldürmeden hükümlü olan herkese yaş farkı olmadan uygulanmaktadır. Bu rapora göre, şartlı tahliyeden yararlanmaksızın müebbet hapis cezasına mahkum edilmiş çocuk suçluların %93’ü cinayetten hüküm giymiştir. Ancak İnsan Hakları İzleme Örgütü ve UAÖ araştırmaları sonucunda bu grubun %26’sının kasten adam öldürme suçu işlemekten suçlu olduğu ortaya çıkmıştır; ki bu da bir cinayet işlenirken olaya karışan birinin cinayeti işlememiş bile olsa suçlu sayılması anlamına gelmektedir.

Örneğin, 15 yaşındaki Peter A., kasten adam öldürme suçundan şartlı tahliyeden yararlanmaksızın müebbet hapse mahkum edilmiştir: Peter, ağabeyinin iki tanıdığıyla beraber soyguna karışmıştır. Bu kişilerden biri soygunu yapıp 2 kişiyi öldürürken, Peter dışarıda bir arabada beklemekteydi. Peter: “Ben orada olmama rağmen kimseye ateş etmedim ya da öldürmedim” demiştir. Ancak Peter bu iki cinayet ile ilgili suçlu bulunmuştur, çünkü dava esnasında kurbanın evine gitmek için kullanılan aracı çaldığı ortaya çıkmıştır.

İnsan hakları örgütleri ayrıca ergenlik yaşındaki ‘süper-avcılara’ (toplumu hedef alan, uzun suç geçmişi olan şiddet eğilimli gençlere) ilişkin bulunan yaygın ve temelsiz korkunun eyaletleri bu çocukları yetişkin olarak yargılamaya ittiğini söylemektedir. 10 eyalet şartlı tahliyeden yararlanmaksızın müebbet hapis için bir yaş sınırı getirmiş değildir ve şu anda 13 yaşında iken suç işlemiş en az altı çocuk bu tür cezaların infaz aşamasındadır. Bu çocuklar yetişkin hapishanelerine gönderilmiştir ve buralarda yetişkin suçlularla, cinsel saldırganlık gösterenlerle ve zor koşullarda yaşamaya itilmiştir.

UAÖ ve İnsan Hakları İzleme Örgütü’ne göre, şartlı tahliyeden yararlanmaksızın müebbet hapis cezasının uygulanması ile genç suçlu oranları arasında hiçbir bağlantı yoktur. Bu cezanın, çocuk suçluları caydırmamakta ya da suç oranlarını azaltmamakta faydalı olduğuna dair veri bulunmamaktadır. Örneğin, Georgia Eyaleti çocukları nadiren şartlı tahliyeden yararlanmaksızın müebbet hapse mahkum etmektedir, ancak burada suç oranları, çocukları daha fazla bu cezaya çarptıran Missouri eyaletinden daha azdır.

Parker: “Halkın güvenliğinin sağlanması, çocukları sert hapis cezalarına çarptırmadan da mümkündür” demektedir.

Ülke genelinde, siyahiler beyazlara göre 10 kat daha fazla şartlı tahliyeden yararlanmaksızın müebbet hapis cezasına çarptırılmaktadır (oranlar 6,6 ve 0,6). Bazı eyaletlerde bu oranın çok daha fazla olduğunu görmekteyiz: Kaliforniya’da, siyah gençler beyazlardan 22,5 kat daha fazla şartlı tahliyeden yararlanmaksızın müebbet hapis cezasına çarptırılmaktadır. Pensilvanya’da, İspanyol veya Latin Amerika kökenli gençler beyazlardan 10 kat daha fazla bu cezaya çarptırılmaktadır (oranlar 13,2 ve 1,3).

Amerika Birleşik Devletleri, dünyadaki çocukları şartlı tahliyeden yararlanmaksızın müebbet hapis cezası ile yargılayan az sayıda ülkeden biridir. Somali ve ABD dışındaki bütün ülkelerce onaylanan Çocuk Hakları Sözleşmesi bu uygulamayı yasaklamaktadır ve en az 132 ülke bu cezayı tümüyle reddetmiş bulunmaktadır. Diğer 13 ülkenin yasalarında bu cezanın çocuklara verilmesi kabul edilmektedir, ancak ABD dışında sadece 12 çocuk suçlu bu cezanın infazını çekmektedir.

İnsan Hakları İzleme Örgütü ve Uluslararası Af Örgütü ayrıca bu cezaların temelinde yatan, genç suçluların kurtarılamaz olduklarına ilişkin önyargıyı kırmak için mücadele etmektedir.

David Berger’e (O’Melveny & Meyers avukat bürosu avukatı ve Uluslararası Af Örgütü adına bu raporun araştırmacısı) göre, “Ciddi suç işleyen çocukların hala yaşamlarını iyileştirebilmesi için imkanları var. Eyalet ve federal yetkililerinin, hayatlarının geri kalan bölümlerinde suçlu çocukları hapsetmek yerine, onlara hayatlarını yeninden kazanmalarını sağlayacak pozitif adımları atmalarında yardım etmenin ve bu yolda politikalar geliştirmelerinin tam zamanıdır.”

Kurumlar, Amerika Birleşik Devletler’i, çocuk suçluları şartlı tahliyeden yararlanmaksızın müebbet hapisle cezalandırmaya bir son vermeye çağırmıştır. Ayrıca, şu anda şartlı tahliyeden yararlanmaksızın müebbet hapse mahkum olmuş çocuklar için de, şartlı tahliye uygulamasına gidilmesini sağlamaya yönelik acil gayretler gösterilmelidir.

Raprun tümü için: http://web.amnesty.org/library/index/ENGAMR511622005
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 
Konu Araçları Konu İçinde Arama
Konu İçinde Arama:

Detaylı Arama
Konuyu Değerlendirin
Konuyu Değerlendirin:

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Basında Hasta Hakları Haberleri Av.Habibe YILMAZ KAYAR Hasta Hakları Çalışma Grubu 41 18-01-2010 19:25
Basında Çocuk Hakları Haberleri Av.Habibe YILMAZ KAYAR Çocuk Hakları Çalışma Grubu 31 08-01-2009 01:15


THS Sunucusu bu sayfayı 0,10250306 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.