Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

kefilin bankadan evrak talep etmesi

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 04-09-2018, 17:18   #1
c.eda

 
Varsayılan kefilin bankadan evrak talep etmesi

Değerli meslektaşlarım merhaba.
Bir konuda kıymetli fikirlerinize ihtiyaç duyuyorum.
Ticari kredi sözleşmesine kefil olarak katılan kişi ve asıl borçlu hakkında icra takibi başlatılmış. Fakat sözleşmenin içeriği kefil tarafından bilinmiyor. İcra dosyasında da sözleşmeye ulaşma imkanı olmamış. İcra takibini yapan banka şubesine dilekçe ile başvurularak sözleşme örneği ve takibe dayanak evrakların sureti talep edilmiş. Bu dilekçeye herhangi bir yazılı cevap verilmemiş. sadece sözlü olarak "size bu evrakları vermememiz söylendi" şeklinde bir beyan var. Bunun üzerine şubeye noterden ihtar çekilerek evraklar talep edilmiş. Fakat buna da herhangi bir karşılık yok. Şimdi benim sormak istediğim kefilin bu şekilde evrak talep etme hakkı var mıdır? Böyle bir hakka sahipse ve banka da buna rağmen istenilen evrakları vermemişse nasıl bir yol izlenebilir? Bankanın genel müdürlüğüne ihtar çekmek işe yarar mı? Genel müdürlükten de herhangi bir yanıt alınamazsa ne yapmak gerekir?
Old 05-09-2018, 07:26   #2
Av. Alper

 
Varsayılan

Sayın meslektaşım,

4982 sayılı Bilgi Edinme Hakkı Kanunu, bu konuda size yardımcı olabileceğini düşündüğüm hükümleri haiz.

Durumun detayında başkaca bir unsur yoksa, kefilin; imzasının bulunduğu sözleşmenin örneğini almasına ya da incelemesine engel olamazlar.

Ancak bu noktada bir husus dikkatimi çekti. Takip genel haciz yolu ile işleme konuldu ise; takip dayanağı belgenin, yani kredi sözleşmesinin hem takip talebine ve hem de ödeme emrine eklenmesi gerekirdi.

Şayet takip talebinde bu eksiklik varsa, şikayet yolu ile takibi iptal ettirmeyi de düşünebilirsiniz.

Saygılarımla.
Old 05-09-2018, 19:32   #3
c.eda

 
Varsayılan

cevap için teşekkür ederim. ben icra dosyasını görmedim ama vatandaş ısrarla sözleşmenin icra dosyasında olmadığını söylüyor. bu sebeple de bankaya başvurmuş. dediğiniz gibi şikayet yolu uygulanabilir. fakat onun da 7 günlük süresi geçmiş oluyor. gerçi vatandaş kendisine tebligat yapılmadığını,borçtan maaş haczi sebebiyle haberdar olduğunu söylüyor. ama borç bir şekilde kesinleşmiş ki banka maaş haczi aşamasına geçmiş. hal böyle iken yine de şikayet yoluna başvurulmalı mı? ya da başka hangi yol izlenebilir?
Old 06-09-2018, 06:58   #4
Av. Alper

 
Varsayılan

Sayın meslektaşım,

Dosyadaki tebligatın yasal geçerlilik şartlarını taşıyıp taşımaması durumuna göre şikayet yolu irdelenebilir diye düşünüyorum. Zira tebligat geçerli şekilde yapılmadı ise; tebligatın iptal edilmesi için şikayet yoluna başvurabilirsiniz.

Fakat bu noktada, müvekkilinizin takipten haberdar olduğunun resmi bir kayıtla sabitliği durumunda artık 7 günlük süreye tabi olan şikayet yollarını işletemez konuma geleceğinizi da göz önünde bulundurmanızı tavsiye ederim.

Saygılarımla.
Old 06-09-2018, 08:41   #5
c.eda

 
Varsayılan

Bugün öğrendiğime göre kefil olan kişinin kendi adresine değil ailesinin adresi tespit edilerek oraya tebligat yapılmış.takip ise Genel haciz yoluyla takip olarak başlatılmış. Teblig mazbatalarina biri üvey babaanne huzurunda tebligat Kanunu md 35 uygulanmıştır şeklinde; Diğerinde ise babası oğlunun kendileriyle oturmadigini ve net adresini bilmedigini beyan ettiği şeklinde not dusulmus. Takip talebinde her ne kadar sözleşme dayanak gösterilse de dosyada sözleşme mevcut değil. Fakat şikayet süresi de geçmiş bulunuyor.
Old 06-09-2018, 15:52   #6
Av. Alper

 
Varsayılan

Sayın meslektaşım,

TK 35'e göre yapılan tebligatın muteber olabilmesi için daha öncesinde muhataba usulüne uygun şekilde yapılan bir tebligatın varlığı, bildirilmeyen bir adres değişikliği ve muhatabın adresinin adres kayıt sisteminde bulunmuyor olması unsurları aranmaktadır.

Diğeri ise TK 21/2'deki düzenleme haricinde zaten geçerli tebligat olarak kabul edilebilecek bir durum değildir. Bahsettiğiniz olayda TK 35 ve TK 21/2'nin uygulamasının geçerli olabileceği bir senaryo kuramıyorum. (Tabii atladığım ya da bilmediğim bir detayın bulunması da olası.)

Müvekkilinize yapılan tebligatın Tebligat Kanunu hükümleri çerçevesinde geçersiz olması ihtimalini değerlendirmenizi tavsiye ederim. Zira bu halde, şikayet yolunu işletebilirsiniz.

Ancak daha önce de belirttiğim gibi, bu yola başvurmadan önce; müvekkilinizin takipten haberdar olduğunun resmi kayıtlarla ortaya konulabilecek olup olmamasına dikkat etmelisiniz. Örneğin müvekkiliniz tarafından; bankaya çekilen ihtarnamede takipten numaraları ile bahsedilmiş midir, icra müdürlüğünde herhangi bir talep vs açılmış mıdır gibi..

Bu gibi durumlarda şikayet süresini kaçırmış sayılabilmeniz olasılığının bulunduğu kanısındayım.

Saygılarımla.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Möhuk - Kefalet - Kefilin Rücu Etmesi Av. Mehmet DÖNER Meslektaşların Soruları 1 12-04-2013 15:06
icra aşamasında bankadan talep hk. avsafran Meslektaşların Soruları 12 30-04-2008 18:14
Kefilin asıl borçluya rücu etmesi av. deno Meslektaşların Soruları 4 22-12-2007 18:37
kefilin asıl borçluya rücu etmesi hgsahan Meslektaşların Soruları 5 04-08-2006 18:16


THS Sunucusu bu sayfayı 0,05038691 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.