Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Tarım arazisinde hisseli cebri satış

Yanıt
Old 18-01-2012, 13:34   #1
Cezmi Demirkaya

 
Varsayılan Tarım arazisinde hisseli cebri satış

Sayın meslektaşlarım ,müvekkiller 5576 s.k nuna göre bölünemez nitelikteki bir tarım arazisini cebri icra sonucu satın almışlar ,kesinleşen ihale gereğince tapuya tescil yazısı yazılmış ve ancak tapu sicil müdürlüğü 5576 s.k. kapsamında kaldığı için bu tescil işlemini reddeylemiştir.Hukuk forumlarında yaptığım araştırmada tapu sicil müdürlüğünün işlemine karşı idare mahkemesine açılan davaların reddedildiğine dair mesajlar okudum ve fakat örnek bir kararda bulabilmiş değilim.Tescili gerçekleştirmek için ne yapmak gerekir?
Old 20-01-2012, 12:59   #2
Av.Ali GÖKBAYRAK

 
Varsayılan Bence Tapu Müdürü olayı yanlış anlamış

Aşağıdaki genelge içeriği size yardımcı olacaktır sanırım. Bu genelgeyi götürüp tapu müdürü ile bir daha görüşün.
T.C.
BAYINDIRLIK VE İSKAN BAKANLIĞI
Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü Tasarruf İşlemleri Dairesi Başkanlığı

Sayı :B.09.1.TKG.0.10.00.01-073/ 20/03/2007
Konu : 5578 sayılı Kanun.

GENELGE NO:1643
2007/5

TAPU VE KADASTRO …….BÖLGE MÜDÜRLÜĞÜNE
………………………… TAPU SİCİL MÜDÜRLÜĞÜNE
………………………… KADASTRO MÜDÜRLÜĞÜNE

İlgi : a) 03/10/1997 tarihli, 1997/12 sayılı genelge,
b)12/02/2007 tarihli, B.09.1.TKG0100001-073/1640(2007/2) sayılı genelge,
c) 05/03/2007 tarihli, 5578 sayılı kanuna göre yapılan protokol.

5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunun 8 inci maddesi, 09.02.2007 tarihli ve 26429 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren, 5578 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanununda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun ile yapılan değişikliğin idaremizi ilgilendiren hükümlerinin uygulanış şekli ilgi (b) sayılı genelgemizde duyurulmuştu.
Ancak söz konusu Kanunun uygulanmasında meydana gelen tereddütler nedeniyle, Genel Müdürlüğümüz ile Tarım ve Köyişleri Bakanlığı Tarımsal Üretim ve Geliştirme Genel Müdürlüğü arasında 05/03/2007 tarihli “5578 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanununda Değişiklik yapılması Hakkında Kanunun 2 inci maddesinin Uygulanması ile İlgili Protokol” düzenlenmiştir.
Protokol, “Bilindiği üzere 09.02.2007 tarih ve 26429 sayılı resmi gazetede yayımlanan 5578 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanununda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanununun 2.maddesinde, en küçük alana sahip ve daha fazla küçülmemesi gereken bölünemez parsel büyüklükleri mutlak tarım arazileri, marjinal tarım arazileri ve özel ürün arazilerinde 2 hektar,dikili tarım arazilerinde 0.5 hektar ve örtü altı tarım yapılan arazilerde 0.3 hektar olarak yeniden belirlenmiştir.
Kanunun 8.maddesinin son fıkrasında,”bölünemez büyüklükteki tarım arazilerinin mirasa konu olmaları ve üzerlerinde her ne şekilde gerçekleşmiş olursa olsun birlikte mülkiyetin mevcut olması durumunda, bu araziler ifraz edilemez, payları üçüncü şahıslara satılamaz, devredilemez veya rehnedilemez” ifadesi yer almaktadır.
Bu nedenle;
a) Yukarıda belirtilen bölünemez büyüklükteki tarım arazilerinde oluşmuş hisselerin üçüncü şahıslara satılması devredilmesi veya rehin edilmesi yasaklanmakta olup bölünemez büyüklüklerin üzerinde alana sahip parsellerdeki hisselerin üçüncü şahıslara satılmasında, devir edilmesinde veya rehin edilmesinde bir sakınca bulunmamaktadır. Ancak ifraz yapılırken tarım arazilerinde bölünemez büyüklüklerin altında parsel oluşturulmaz.
b) Bölünemez büyüklüğün üzerinde olan tarım arazileri yukarıda belirtilen miktarların altında ifraz edilmemek şartıyla oranına bakılmaksızın hisseli olarak satılabilir.
c) Bölünemez büyüklükte ve birlikte mülkiyetin olduğu tarım arazilerinde, paydaşlarının veya iştirakçilerinin tamamının birlikte katılımı ile üçüncü kişiye satışı yapılabilir, devir edilebilir veya bölünemez büyüklükte ve birlikte mülkiyetin olduğu tarım arazisinin tümü rehin edilebilir.
d) Mevcut mevzuatlar kapsamında yapılan her türlü (nazım imar planları, uygulama imar planları ve mevzii imar planları gibi) onaylı planlar içerisinde bulunan araziler; tarımsal niteliği korunacak yerler hariç arsa niteliği kazanmaları nedeniyle kanun kapsamı dışındadır.
e) Planı bulunmayan, yoğun yerleşim alanları içerisinde kalan ve tarımsal amaçlı kullanımı mümkün olmayan araziler de bu kanun kapsamı dışındadır.
f) Kadastro çalışmalarında; Kadastronun tasfiyeye yönelik bir uygulama olması nedeniyle, tapu dışı sözleşmelere dayalı yapılan ifrazen taksim işlemlerinde 5403 sayılı Kanunun, harici satışlarda ise 5578 sayılı Kanunun yürürlük tarihleri esas alınacaktır.” hükümlerine göre;
1- Bölünemez büyüklükteki tarım arazilerinde “Bölünemez büyüklük, mutlak tarım arazileri ve özel ürün arazilerinde 2 hektar, dikili tarım arazilerinde 0,5 hektar, örtü altı tarımı yapılan arazilerde 0,3 hektar ve marjinal tarım arazilerinde 2 hektardır.Tarım arazileri bu büyüklüklerin altında ifraz edilemez, bölünemez veya küçük parsellere ayrılamaz.Ancak çay, fındık, zeytin gibi özel iklim ve toprak istekleri olan bitkilerin yetiştiği yerler ile seraların bulunduğu alanlarda, yörenin arazi özellikleri daha küçük parsellerin oluşmasını gerekli kıldığı takdirde, Bakanlığın uygun görüşü ile daha küçük parseller oluşturulabilir.Bakanlığın uygun görüşü ile kamu yatırımları için ihtiyaç duyulan yerler hariç olmak üzere tarım arazileri, belirlenen büyüklükteki parsellerden daha küçük parçalara bölünemez.”birlikte mülkiyet olarak tasarruf edilen hisselerin üçüncü şahıslara satılması, devredilmesi veya rehin edilmesi yasaklanmış olduğundan, hisselerin aynen veya parçalara ayrılmak suretiyle üçüncü kişilere satışı, devri veya rehin edilmesine yönelik talepler karşılanmayacaktır.
Ancak, birlikte mülkiyet olarak tasarruf edilen bölünemez büyüklükteki tarım arazilerinde, paydaşların veya iştirakçilerin tamamının birlikte katılımıyla hisselerini üçüncü bir kişiye satmaları, devir etmeleri veya tarım arazisinin tümünü rehin etmelerinde bir sakınca bulunmamaktadır. Buna ilave olarak, paydaşlar kendi aralarında paylarını birbirlerine satış yapabilir, devredebilirler.
Tarım arazisinin hangi sınıfa girdiği, Tarım ve Köyişleri Bakanlığı Tarım İl veya İlçe Müdürlüklerine soru konusu edilerek veya ilgilisi tarafından alınacak yazı ile belgelendirilecektir.Eğer bölünemez büyüklükte tarım arazisi ise tescilli olduğu tapu kütük sayfasının beyanlar hanesine “5403 sayılı Kanunun 8 inci maddesine tabiidir.” şeklinde şerh verilmesi gerekmektedir.
2-Bölünemez büyüklüklerin üzerinde bir alana sahip tarım arazilerinde, paydaşlardan bir veya birkaçının hisselerini üçüncü şahıslara aynen veya kısmi olarak satmalarında, devir etmelerinde veya rehin etmelerinde bir sakınca bulunmamaktadır.
3-Talep konusu parselin bulunduğu yerin planının olup olmadığı; planı varsa kullanım amacının (nazım, uygulama imar,v.b.) ne olduğu ilgili Belediyelerden veya Valiliklerden alınacak yazı ile belgelendirilecektir.Bu planların kesinleşmesi ile plandaki kullanım amacına tabi olacağından, tarımsal alana tahsis edilmeyen yerler, bu kanun kapsamı dışında değerlendirilecektir.
4-Onaylı imar planı bulunmamakla birlikte, Yoğun yerleşim alanları içerisinde kalan ve tarımsal amaçlı kullanımının mümkün olmadığı Belediye sınırları içerisinde ise Belediyeden, belediye sınırları dışında ise Valilikten (İl Özel İdare) alınacak yazı ile belgelendirilerek ,bu Kanun kapsamı dışında değerlendirilecektir.
5-3083 sayılı Sulama Alanlarında Arazi Düzenlenmesine Dair Tarım Reformu Kanunu ile ilgili olarak Tarım Reformu Bölge Müdürlüğüne ve Tarım İl veya İlçe Müdürlüklerine soru konusu edilerek alınacak cevaba göre işlemlere yön verilecektir.
6-Kesinleşmiş mahkeme kararlarının uygulanması Anayasamızın 138 inci maddesinin amir hükmüdür.Bu nedenle bölünemez büyüklükte ve birlikte mülkiyetin olduğu tarım arazileri hakkında verilen mahkeme kararları yerine getirilecektir.
7-Bölünemez büyüklükte ve birlikte mülkiyetin olduğu tarım arazilerinde, satışa konu edilemeyen yerlerin, satış vaadlerine de konu olamayacağı kuşkusuzdur.
8-Talebe bağlı işlemlerde; 5578 sayılı yasa kapsamında bölünemez büyüklüğün altında parsel oluşturulması mümkün olmadığından, 5578 sayılı yasanın yürürlüğe girdiği 09/02/2007 tarihinden önce alınmış olsa da ifraza yönelik belediyelerden ve idare kurullarından alınan encümen kararları uygulanamayacaktır.
9- Kadastro çalışmalarında;
a) Kadastro çalışmalarında Taksim Sebebiyle Ayırma ve Birleştirmeler Hakkında Yönetmelik’in 3/c maddesinde, 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanım Kanunun yürürlüğe girdiği 19/07/2005 tarihinden sonra tarım arazilerinde haricen yapılmış olan her türlü ifrazen taksimlerde, ifrazen oluşan parsellerin yüzölçümleri bu Kanuna göre belirlenecek tarımsal arazi yeter büyüklüklerinin altında ise ifrazen taksimin kabul edilmeyeceği belirtilmişti.
Bu kerre, 09/02/2007 tarihli 26429 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren, 5578 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanununda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun ile tarım arazilerinde bölünemez büyüklük, mutlak tarım arazileri ve özel ürün arazilerinde 2 hektar, dikili tarım arazilerinde 0,5 hektar, örtü altı tarımı yapılan arazilerde 0,3 hektar ve marjinal tarım arazilerinde 2 hektar olarak belirlendiğinden, 5403 sayılı Kanunun yürürlüğe girdiği 19/07/2005 tarihinden sonra tarım arazilerinde, hissedarları veya iştirakçileri arasında haricen yapılmış olan ifrazen taksimlerde, ifrazen oluşan parsellerin yüzölçümlerinin bölünmez büyüklük olarak kabul edilen bu miktarların altında olması durumunda ifrazen taksim talebi karşılanmayacaktır.19/07/2005 tarihinden önce yapıldığı tespit edilen ifrazen taksimlerde ise parsel yeter büyüklüğü aranmayacaktır.
b) 5578 sayılı Kanunun 2 inci maddesi ile, bölünemez büyüklükteki tarım arazilerinin mirasa konu olmaları ve üzerlerinde her ne şekilde gerçekleşmiş olursa olsun birlikte mülkiyetin mevcut olması durumunda, bu araziler ifraz edilemez, payları üçüncü şahıslara satılamaz, devredilemez veya rehnedilemez hükmü getirildiğinden, Tarım ve Köyişleri Bakanlığı Tarım İl veya İlçe Müdürlüklerinden bildirilen birlikte mülkiyet olarak tasarruf edilen bölünemez büyüklükteki tarım arazilerinde, 5578 sayılı Kanunun yürürlüğe girdiği 09/02/2007 tarihinden sonra haricen yapılmış olan hisselerin aynen veya parçalara ayrılmak suretiyle üçüncü kişilere satışı kabul edilmeyecektir ve kadastro tutanağının beyanlar hanesine “5403 sayılı Kanunun 8 inci maddesine tabiidir.” şeklinde şerh verilmesi gerekmektedir.
Ancak, birlikte mülkiyet olarak tasarruf edilen bölünemez büyüklükteki tarım arazilerinde, paydaşların veya iştirakçilerin tamamının birlikte katılımıyla hisselerini üçüncü bir kişiye satmaları mümkün olduğundan, 3402 sayılı Kanundaki şartların mevcut olması halinde tespit alıcısı adına yapılacaktır.
09/02/2007 tarihinden önce yapıldığı tespit edilen harici satışlarda ise, bu Kanun hükümleri uygulanmayacaktır.
İlgi (b) genelge ile ilgi (a) genelgenin tarım arazilerine yönelik hükmü yürürlükten kaldırılmıştır.
Bilgilerinize ve Bölge Müdürlüğünüze bağlı tüm birimlere ivedilikle duyurulmasının teminini rica ederim.
Old 17-02-2012, 19:42   #3
Av.Onur Tunga

 
Varsayılan

T.C.
….. İCRA HUKUK MAHKEMESİ
ESAS NO:2012/49
KARAR NO:2012/63
HAKİM:
KATİP:
DAVACI:
VEKİLİ:
DAVALI:
DAVA: Memurluk İşleminin İptaliİstemli.
DAVA TARİHİ:07/02/2012
KARAR TARİHİ:13/02/2012
G. KARAR YAZIM TARİHİ:17/02/2012
Davacı vekili tarafından açılan davanın esasa kaydı ileİ.İ.K'nun 18. Maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili tarafından mahkememize verilen dava dilekçesiile … 1. İcra Müdürlüğünün 2010/2281 esas sayılı dosyası üzerinden borçluhakkında yapılan takip sırasında borçlu ….'in hissedarı bulunduğu, … Köyü, 1602parseldeki hissesine haciz konulduğunu, akabinde söz konusu müşterek mülkiyetetabi taşınmazın talimat yolu ile satışını talep ettiklerini ancak icramüdürlüğünce bu taleplerinin 5403 sayılı yasanın 5578 sayılı yasa ile değişik8. Maddesi ve ….. İlçe Gıda ve Hayvancılık Müdürlüğünün görüşüne istinadenreddedildiğini, oysa ki ret kararına dayanak yapılan yasada birlikte (iştirakhalinde) mülkiyete konu taşınmazların satılamayacağını belirtildiğini, sözkonusu taşınmazın ise müşterek mülkiyete konu olduğunu ve cebri icra yolu iletek başına satılabileceğini belirterek memurluk işleminin kaldırılması talepetmiştir.

Dava dilekçesi, ilgili icra dosyası birliktedeğerlendirildiğinde; davacının talebi borçlunun müşterek mülkiyetlitaşınmazdaki hissesinin 5403 sayılı yasa kapsamında değerlendirilemeyeceğindenhissenin satışına ilişkin taleplerinin reddine dair işlemin kaldırılmasıüzerinedir. Bu bağlamda yapılan değerlendirme de 5403 sayılı Toprak Koruma veArazi Kullanımı Kanununun “Tarım arazilerinin sınıflandırılması ve arazi parselbüyüklüklerinin belirlenmesi” başlıklı 8/son maddesi; “Bakanlığın uygun görüşüile kamu yatırımları için ihtiyaç duyulan yerler hariç olmak üzere tarımarazileri, belirlenen büyüklükteki parsellerden daha küçük parçalara bölünemez.Bölünemez büyüklükteki tarım arazilerinin mirasa konu olmaları ve üzerlerindeher ne şekilde gerçekleşmiş olursa olsun birlikte mülkiyetin mevcut olmasıdurumunda, bu araziler ifraz edilemez, payları üçüncü şahıslara satılamaz,devredilemez veya rehnedilemez. Bu araziler hakkında 4721 sayılı Türk MedenîKanununun özgülemeye ilişkin hükümleri kıyasen uygulanır.”hükmünde olup,emredici bir hüküm niteliğinde olduğundan 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunuuyarınca yapılacak cebri satışlara da engel teşkil etmektedir, ayrıca yasadayer alan birlikte mülkiyet kavramının Türk Medeni Kanununun mülkiyete ilişkin688 vd. Maddelerinde düzenlenen paylı ve el birliği mülkiyeti kapsayacağınazara alınıp somut olay değerlendirildiğinde satışa konu paylı mülkiyetlitaşınmazın, bağ yeri vasıflı, 5810 m2 olduğu, bu hali ile yukarıda belirtilennedenlerden dolayı borçlunun 88/144 paylı hissesinin haczedilebileceği, ancaktek başına satılamayacağı, alacaklının haczettirdiği taşınmazın tamamının satışyolu ile ortaklığın giderilmesi davası açmak ve taşınmazın satışı neticesindeelde edilecek miktardan, borçluya düşen miktar yolu ile ancak tatminedilebileceğinden yasaya uygun memurluk işleminin iptaline ilişkin isteminreddine karar vermek gerekmiş olmakla aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davanın REDDİNE,
Harç peşin alınmış olduğundan başkaca harç alınmasına yerolmadığına,
Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerindebırakılmasına,
Davacı tarafça yatırılan avanstan bakiye kalan 106,00 TL ninkarar kesinleştiğinde talep halinde davacıya İADESİNE,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, tebliğdenitibaren 10 gün içerisinde Yargıtay temyiz yasa yolu açik olmak üzere kararverildi.13/02/2012


Old 24-02-2012, 13:24   #4
Olcayhukuk.com

 
Varsayılan

Böyle durumda izale-i şuyu başvurusunda bulunup sonuç alan meslektaşımız var mı acaba?
Old 17-10-2012, 13:15   #5
zaferoz82

 
Varsayılan

T.C. YARGITAY
6.Hukuk Dairesi
Esas: 2012/4165
Karar: 2012/6910
Karar Tarihi: 08.05.2012
 
ORTAKLI
ĞIN GİDERİLMESİ DAVASI - MALİKİN TASARRUF İŞLEMLERİ YAPABİLMESİNİN MÜLKİYETİN TAPU KÜTÜĞÜNE TESCİL EDİLMİŞ OLMASINA BAĞLI OLDUĞU - TAPUYA KAYIT İŞLEMLERİ YAPILAMAYAN DAVA KONUSU TAŞINMAZIN ORTAKLIĞININ GİDERİLMESİ DAVASININ REDDİ GEREĞİ
ÖZET: İcra Dairesi tarafından gayrimenkul kendisine ihale edilen alıcı, o gayrimenkulün mülkiyetini iktisap etmiş olur. Cebri icra ile mülkiyet tescilden önce kazanılır. Ancak, bu halde malikin tasarruf işlemleri yapabilmesi, mülkiyetin tapu kütüğüne tescil edilmiş olmasına bağlıdır. Dava açma da, bir tasarruf işlemidir. Bu durumda tapuya kayıt işlemleri yapılamayan dava konusu taşınmazın ortaklığının giderilmesi davasının reddine karar verilmesi gerekir.
(4721 S. K. m. 705) (818 S. K. m. 231) (2004 S. K. m. 134)
Dava ve Karar: Mahalli mahkemesinden verilmi
ş bulunan ortaklığın giderilmesi davasına dair karar, davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup, gereği görüşülüp düşünüldü:
Dava, bir adet taşınmazın ortaklığının giderilmesine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.


Ortaklığının giderilmesi istenen 725 parsel sayılı taşınmaz cebri ihale sonucu davacı tarafından kazanılmışsa da, tescil talebine rağmen taşınmazın 5578 sayılı Kanun'un 8. maddesinde: Tarımsal faaliyetin ekonomik olarak yapılabildiği en küçük alana sahip ve daha fazla küçülmemesi gereken yeter büyüklükteki tarımsal arazi parsel büyüklüğü, bölge ve yörelerin toplumsal, ekonomik, ekolojik ve teknik özellikleri gözetilerek Bakanlık tarafından belirlenir. Belirlenen küçüklüğe erişmiş tarımsal araziler miras hukuku bakımından bölünemez eşya niteliğini kazanmış olur. Tarımsal arazinin bu niteliği tapu kütüğüne şerh edilir.
Belirlenen parsel büyüklüğü; mutlak tarım arazileri ve özel ürün arazilerinde 2 hektar, dikili tarım arazilerinde 0,5 hektar, örtü altı tarımı yapılan arazilerde 0,3 hektar ve marjinal tarım arazilerinde 2 hektardan küçük olamaz. Tarım arazileri bu büyüklüklerin altında ifraz edilemez, bölünemez veya küçük parsellere ayrılamaz. Ancak çay, fındık, zeytin gibi özel iklim ve toprak istekleri olan bitkilerin yetiştiği yerler ile seraların bulunduğu alanlarda, yörenin arazi özellikleri daha küçük parsellerin oluşmasını gerekli kıldığı takdirde, Bakanlığın uygun görüşü ile daha küçük parseller oluşturulabilir.
Bakanlığın uygun görüşü ile kamu yatırımları için ihtiyaç duyulan yerler hariç olmak üzere tarım arazileri, belirlenen büyüklükteki parsellerden daha küçük parçalara bölünemez. Bölünemez büyüklükteki tarım arazilerinin mirasa konu olmaları ve üzerlerinde her ne şekilde gerçekleşmiş olursa olsun birlikte mülkiyetin mevcut olması durumunda, bu araziler ifraz edilemez, payları üçüncü şahıslara satılamaz, devredilemez veya rehnedilemez. Bu araziler hakkında 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun özgülemeye ilişkin hükümleri kıyasen uygulanır.> hükmü öngörüldüğünden, davacı adına tapu kaydı oluşturulamamıştır. Borçlar Kanunu'nun 231/3. maddesi ile İİK'nın 134. maddesine göre; İcra Dairesi tarafından gayrimenkul kendisine ihale edilen alıcı, o gayrimenkulün mülkiyetini iktisap etmiş olur. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 705/2. maddesine göre de; cebri icra ile mülkiyet tescilden önce kazanılır. Ancak, bu halde malikin tasarruf işlemleri yapabilmesi, mülkiyetin tapu kütüğüne tescil edilmiş olmasına bağlıdır. Dava açma da, bir tasarruf işlemidir. Bu durumda tapuya kayıt işlemleri yapılamayan dava konusu taşınmazın ortaklığının giderilmesi davasının reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olmuştur.
Hüküm bu nedenle bozulmalıdır.
Sonuç: Davalının temyiz itirazının kabulüyle yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 08.05.2012 tarihinde oybirliği ile karar verildi. (¤¤)
Sinerji Mevzuat ve İçtihat Programı
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 
Konu Araçları Konu İçinde Arama
Konu İçinde Arama:

Detaylı Arama
Konuyu Değerlendirin
Konuyu Değerlendirin:

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
hisseli tarım arazisinin 3.şahıslara satışı av.fevziaksoy Meslektaşların Soruları 25 13-10-2015 09:24
gecekondu arazisinde haricen yapılan satış ve kadastrodan sonra istimlak 311 Meslektaşların Soruları 2 25-01-2011 09:14
Hisseli arazilerde cebri icra Av.Serhat Günenç Meslektaşların Soruları 1 04-06-2009 12:32
Tapulu tarım arazisinde cins değişikliği Av.Zehra Şerife Meslektaşların Soruları 1 08-09-2008 10:38
köy senedi-hisseli tarım arazisi ewrim Meslektaşların Soruları 3 25-02-2008 14:24


THS Sunucusu bu sayfayı 0,05119991 saniyede 16 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.