Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Velayetin ana baba arasında el değiştirmesi

Yanıt
Old 04-05-2009, 12:23   #1
av.nesrinzeyneb

 
Varsayılan Velayetin ana baba arasında el değiştirmesi

Saygıdeğer meslektaşlarım benim sorum şu;Ana baba yaklaşık 4-5 yıl önce boşanmış velayet anaya verilmiştir. Çocuk bir erkek çocuğu olup şu anda 8 yaşındadır. Ana ve baba farklı kişilerle evlenip tekrar evlat sahibi olmuşlardır. Ortak çocuk anne tarafından anneanneye birakılmış çocuk yaklaşık bir yıldır anneanne ile kalıyor. Ve o semtteki ilköğretim okuluna gidiyor. Anneannenin evinde bekar bir dayı, dul bir dayı, dul dayının çocuğu,dede ve anneanne yaşıyor. Bu durumu bilen iki tanığmız var. Ayrıca çocuğun devam ettiği okula ait kayıtları da gösterebiliriz delil olarak. Baba çocuğun velayetini geri almak istiyor. Anneannenin yanında olması 3. kişi yanında sayılır mı yada eğitimi yeterli alamayacağından çocuğu geri alabilir miyiz? Davayı lehime bitirme şansım ne kadar olabilir bilmiyorum ama yardımınıza ihtiyacm var. Teşekkür ederim. İyi günler
Old 04-05-2009, 12:48   #2
hilallal

 
Varsayılan

T.C.
YARGITAY
HUKUK GENEL KURULU
Esas No.
1993/2-764
Karar No.
1994/70
Tarihi
16.12.1994
743-TÜRK KANUNU MEDENİSİ/149
VELAYETİN TEVDİİNİN DEĞİŞTİRLİMESİ
ÖZET
VELAYET KENDİSİNE TEVDİ EDİLEN ANNENİN ÇOCUĞU İLE İLGİLENMEDİĞİ, ÇOCUĞA FİİLEN BABANIN BAKTIĞI, BU SEBEPLE VELAYETİN EL DEĞİŞTİRMESİ TALEBİ İLE AÇILAN DAVADA; DELİLLERİN TOPLANMASI SONUCUNA GÖRE KARAR VERİLMESİ GEREKİRKEN, DELİLLER TOPLANMADAN DAVANIN REDDİ İSABETSİZDİR.
DAVA VE KARAR : Taraflar arasındaki "velayetin tevdiinin değiştirilmesi" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Ankara 20. Asliye Hukuk Mahkemesince davanın reddine dair verilen 9.12.1992 gün ve 1992/717 E., 1992/865 sayılı kararın incelenmesi davacı tarafından istenilmesi üzerine;
Yargıtay 2. Hukuk Dairesi’nin 30.3.1993 gün ve 1993/1472-2963 sayılı ilamı:
( ... Davacı boşanma davasında çocuklarının velayetinin davalıya verildiği ancak davalının çocuklarla ilgilenmediği arayıp sormadığı, çocukların kendi yanında kaldığını ileri sürerek velayetin değiştirilmesini istemiş ve süresinde delil listesini vermiştir.
Gösterdiği deliller toplanarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken deliller toplanmadan eksik inceleme ile karar verilmesi Usul ve Kanun’a aykırıdır... ) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
YARGITAY HUKUK GENEL KURULU KARARI:
Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararını süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve direnme kararının verildiği tarih itibariyle HUMK.’nun 2494 sayılı Yasa ile değişik 438/2. fıkrası hükmü gereğince duruşma isteğinin reddine karar verilip dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara bozma kararında açıklanan gerektirici nedenle göre, Hukuk Genel Kurulunca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi Usul ve Yasa’ya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.
SONUÇ : Davacının temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı ( BOZULMASINA ), yapılan ilk görüşmede çoğunluk sağlanamadığı için, yapılan ikinci görüşmede oyçokluğu ile karar verildi.
T.C.
YARGITAY
HUKUK DAİRESİ 2
Esas No.
2001/12675
Karar No.
2001/14534
Tarihi
23.10.2001
743-TÜRK KANUNU MEDENİSİ/149/272/298
1086-HUKUK USULÜ MUHAKEMELERİ KANUNU (HUMK)/95/185
BOŞANMA
YOSULLUK VE İŞTİRAK NAFAKASI
VELAYET
ÖZET
DAVACININ SERBESTÇE ÜZERİNDE TASARRUF EDEBİLECEĞİ YOKSULLUK NAFAKASINA İLİŞKİN DAVA DAVALI TARAFÇA KABUL EDİLMEKLE TARAFLAR ARASINDA KESİN HÜKMÜN SONUÇLARI DOĞMUŞTUR. DAVACI DAVA AÇARKEN İRADESİNİN İFSAT EDİLDİĞİNİ GÖSTEREN SOMUT BİR OLGU ORTAYA KOYMADIĞINA GÖRE, DAVALININ KABULÜ İLE OLUŞAN KESİN HÜKMÜN ORTADAN KALDIRICI NİTELİKTE DAVADAN FERAGATI BİR SONUÇ DOĞURMAZ. BOŞANMADAN SONRA VELAYETİN DEĞİŞTİRİLMESİNİ YA DA ÇOCUĞUN HİMAYESİNİ GEREKTİREN BİR HALİN ORTAYA ÇIKMASI HALİNDE HAKİM RESEN TARAFLARIN MÜŞTEREK ÇOCUKLARI İDİL'İN VELAYETİNİN DEĞİŞTİRİLMESİNİ GEREKTİREN BİR HALİN OLUŞUP OLUŞMADIĞI ARAŞTIRMASI GEREKİR
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR : Davacı, davalı ile boşanmaları sırasında mahkemece kendisi için tayin olunan yoksulluk nafakası ile velayetin kendisine verilen müşterek çocuk için tayin olunan iştirak nafakasının kaldırılmasını ve velayetin davalıya verilmesini istemiş, davalı ilk oturumda davayı kabul etmiş, kabul vechile dava kabul edilerek çocuğun velayeti davacıdan alınıp davalıya verilmiş, davacı lehine olan yoksulluk ve iştirak nafakası kaldırılmıştır. Daha sonra davacı davadan feragat ettiğini bildirerek kararı temyiz etmiştir.
Davacının kendi aleyhine bir oluşumun tesbitini istemesine engel bir kanun hükmü bulunmamaktadır. Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunun 185. maddesi uyarınca dava açıldıktan sonra davacı, davalının rıza olmaksızın davayı takipten sarfınazar edemez. Ancak davadan feragat veya ıslah bu hükümden müstesnadır. Öte yandan aynı kanunun 95. maddesi uyarınca feragat ve kabul, kat'ı bir hükmün hukuki neticelerini doğurur. Bilbeyine hükme zaptı kanunen mecburi olan hallerde davalı, davacının talebini kabul ederse ... bu kabul ... davayı takip etmekten kurtulmadan başka hukuki bir sonuç doğurmaz.
Davacının serbestçe üzerinde tasarruf edebileceği yoksulluk nafakasına ilişkin dava davalı tarafça kabul edilmekle taraflar arasında kesin hükmün sonuçları doğmuştur. Davacı dava açarken iradesinin ifsat edildiğini gösteren somut bir olgu ortaya koymadığına göre, davalının kabulü ile oluşan kesin hükmün ortadan kaldırıcı nitelikte davadan feragatı bir sonuç doğurmaz. Bu sebeplerle davacının yoksulluk nafakasına yönelik dava hakkındaki temyiz itirazı yerinde görülmemiştir.
Velayete ilişkin temyize gelince; Çocukların nesep ve velayeti kamu düzeni ile ilişkilidir. ( Y.2.H.D.7.12.1990 tarihli 6940-12516 sayılı 2.10.1992 tarihli 8023-8927 sayılı, 25.10.1993 tarihli 9213-9790 sayılı kararları )Şu halde kabul yukarıda açıklandığı üzere Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunun 95. maddesi uyarınca bu konuda kesin hüküm oluşmaz. Öte yandan Medeni Kanunun 149, 272 v.d. ; 298. maddeleri uyarınca boşanmadan sonra velayetin değiştirilmesini ya da çocuğun himayesini gerektiren bir halin ortaya çıkması halinde hakim resen dahi gerekli tedbirleri oluşturmak zorundadır. Böyle olunca velayetin değiştirilmesi ya da nez'i davalarında davacının davadan feragati mümkün olmadığı ( Y.2.H.D. 12.2.1998 tarihli 698-1454 sayılı kararı )gibi davanın takipsiz bırakılması da bir şey ifade etmez. Mahkemece resen tarafların müşterek çocukları İdil'in velayetinin değiştirilmesini gerektiren bir halin oluşup oluşmadığı araştırılmadan yazılı biçimde karar verilmesi doğru bulunmamıştır.
SONUÇ : Davacının yoksulluk nafakasına yönelik temyiz itirazının yukarıda açıklanan sebeple reddi ile hükmün o bölümünün ONANMASINA, hükmün velayete ilişkin bölümünün açıklanan sebeplerle BOZULMASINA, bozma sebebine göre iştirak nafakasına ilişkin bölümü hakkında temyiz itirazının reddine 23.10.2001 tarihinde karar verildi.
T.C.
YARGITAY
HUKUK DAİRESİ 2
Esas No.
2004/7326
Karar No.
2004/8201
Tarihi
21.06.2004
4721-TÜRK MEDENİ KANUNU (MK)/183/349
VELAYET
VELAYETİN DEĞİŞTİRİLMESİ
ÇOCUĞUN MENFAATLERİ
ÖZET
12.07.1994 DOĞUMLU KÜÇÜK OSMAN'IN VELAYET HAKKI ANNEYE VERİLDİĞİ HALDE ANNE UZUN YILLAR ÇOCUĞU YANINA ALMAMIŞ VELAYETLE İLGİLİ GÖREVLERİNİ YERİNE GETİRMEMİŞTİR. KÜÇÜĞÜN MENFAATLERİ GÖZÖNÜNE ALINARAK VELAYET HAKKININ ANNEDEN ALINIP, DEĞİŞTİRİLEREK BABAYA VERİLMESİ GEREKİR
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR : 12.07.1994 doğumlu küçük Osman'ın velayet hakkı anneye verildiği halde anne uzun yıllar çocuğu yanına almamış velayetle ilgili görevlerini yerine getirmemiştir. Türk Medeni Kanununun 183 ve 349. maddesi koşulları oluştuğundan küçüğün menfaatleri de gözönüne alınarak velayet hakkının anneden alınıp, değiştirilerek babaya verilmesi gerekirken davanın reddi doğru bulunmamıştır.
SONUÇ : Hükmün açıklanan nedenle BOZULMASINA, bozma nedenlerine göre sair hususların incelenmesine yer olmadığına, temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 21.06.2004 gününde oybirliğiyle karar verildi.
T.C.
YARGITAY
HUKUK DAİRESİ 2
Esas No.
2004/7643
Karar No.
2004/8532
Tarihi
28.06.2004
4721-TÜRK MEDENİ KANUNU (MK)/183
VELAYET
VELAYETİN DEĞİŞTİRİLMESİ
ÇOCUĞUN ANNENİN YANINDA KALMAK İSTEMESİ
ÖZET
VELAYET HAKKI HER NE KADAR BABAYA VERİLMİŞSE DE BABA UZUN SÜRE ÇOCUĞU YANINA ALMAMIŞTIR. TÜRK MEDENİ KANUNUNUN 183. MADDESİ KOŞULLARI OLUŞMUŞTUR
araflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR : Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesinin 12., Avrupa Çocuk Hakları Sözleşmesinin 3. ve 6. maddeleri gereğince Küçük Esra annesi ile kaldığını ve onunla kalmak istediğini belirtmiştir. Velayet hakkı her ne kadar babaya verilmişse de baba uzun süre çocuğu yanına almamıştır. Türk Medeni Kanununun 183. maddesi koşulları oluşmuştur. Küçük Esra'nın annenin velayeti altında bırakılmasını istediğinden davanın kabulü gerekirken yazılı şekilde reddi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan sebeplerle BOZULMASINA, temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, iş bu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 28.06.2004 gününde oybirliğiyle karar verildi.
T.C.
YARGITAY
HUKUK DAİRESİ 2
Esas No.
2003/16415
Karar No.
2004/2225
Tarihi
25.02.2004
4721-TÜRK MEDENİ KANUNU (MK)/183/349
BOŞANMA
VELAYETİN DEĞİŞTİRİLMESİ
ÖZET
HAKLI BİR SEBEBİN BULUNMASI HALİNDE VELAYET DEĞİŞTİRİLEBİLİR. BAŞLI BAŞINA KÜÇÜĞÜN SÖZLERİNE DEĞER VERİLEREK VELAYET DÜZENLEMESİ YAPILAMAZ.
DAVA : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hükmün temyizen mürafaa icrası suretiyle tetkiki istenilmekle dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR : 1-Annenin açtığı dava sonucu tarafların boşanmalarına karar verilmiş 2.10.1989 doğumlu Cihan'ın velayeti anneye bırakılmıştır. Baba ise 13.2.2002'de velayetin kendisine verilmesi için yeniden dava açmış, bu istek kabul edilmiş ve bu kararda 2.4.2003'te kesinleşmiştir. Anne bu dava ile yeniden Cihan'ın velayetini kendisine verilmesini istemiştir.
Medeni Kanunun 183 ve 349. maddeleri haklı bir sebebin bulunması halinde velayetin değiştirilebileceğini hükme bağlamıştır. Müşterek çocuk Cihan'ın velayeti 2.4.2003'te babaya bırakılmış aradan iki ay geçtikten sonra bu dava 20.6.2003'te açılmıştır. Geçen bu süre zarfında babadan kaynaklanan velayetin anneye verilmesini haklı kılacak maddi bir hadisenin varlığı ispatlanmamıştır. Başlı başına küçüğün sözlerine değer verilerek velayet düzenlemesi yapılamaz. İsteğin reddi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır.
2- 4787 Sayılı Aile Mahkemelerinin Kuruluş ve Yargılama Usullerine Dair Kanunun 4/1 maddesi; 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun ikinci kitabından ( MK. md. 118-494 ) kaynaklanan bütün davaların Aile Mahkemesinde bakılacağını, geçici l. maddesi de; sonuçlanmamış davaların yetkili ve görevli aile mahkemesine devredileceğini hükme bağlamıştır. Karar bozulmakla sonuçlanmamış hale gelmiştir. Bu açıklama karşısında işin görev yönünün de düşünülmesi zorunludur.
SONUÇ : Temyiz edilen hükmün 1. bentte gösterilen sebeple BOZULMASINA, duruşma için takdir olunan 375.000.000 Tl. vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine, temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, 25.02.2004 gününde oybirliğiyle karar verildi.
T.C.
YARGITAY
HUKUK DAİRESİ 2
Esas No.
2003/4471
Karar No.
2003/8384
Tarihi
09.06.2003
4721-TÜRK MEDENİ KANUNU (MK)/182/183/336/349/351
VELAYETİN DEĞİŞTİRİLMESİ
VELAYET GÖREVİNİ İHMAL
ANNEDEKİ VELAYET
VELAYETTE AĞIR KUSUR
ÖZET
ANNENİN VELAYET GÖREVİNİ YERİNE GETİRMEDE BİR İHMAL VEYA AĞIR KUSURU KANITLANAMADIĞINDAN VELAYETİN DEĞİŞTİRİLMESİ HATALIDIR.
DAVA : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR : Davalı annenin velayet görevini yerine getirmede bir ihmal veya ağır kusuru kanıtlanamadığından, davanın reddine karar verilmesi gerekirken, kabulü usul ve yasaya aykırıdır. ( TMK. 183-349 )
SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, oybirliğiyle karar verildi.
Old 04-05-2009, 13:20   #3
Av.Ufuk Bozoğlu

 
Varsayılan

Sayın meslektaşım;

Aile mahkemesinde velayetin nez'i davası açılması gerekir.

Ve bu dava içinde, velayetin anneye bırakılmış olmasına karşın, ortak çocukla birebir ilgilenilmediği, belirtiğiniz hane nüfusu ile birlikte yaşamasının ise, çocuğunun gelişimini olumsuz yönde etkiyeceği, manevi ve maddi ihtiyaçlarının karşılanamayacağını ileri sürebilirsiniz.Ve anne velayet görevini ihmal etmektedir.

Anneanne ile kaldığını kanıtlamanız önemlidir. çocuğun okul kaydı orada yaşadığının delillerinden biridir.

Öte yandan 8 yaşındaki çocuk, kendini ve isteklerini ifade edebilecek yaştadır. Mahkemece dinlenilmesi talep edilebilir. Babası ile kalmak istiyor ise, mahkemenin dikkate alacağını düşünüyorum.

Ve, yine çocuğun yüksek menfaati gereği, şu an mevcut yaşadığı yer ve koşulları ile, babanın sunacağı ortam ve koşullar için karşılaştırmalı olarak uzman bilirkişilerden rapor alınabilir. Psikologlar yine çocuk, anne ve baba ve gerekli görülen kişilerle de görüşerek fiili durum ve sonrası için görüş bildirecektir.

Mahkeme ayrıca babanını yeni evlendiği eşi de dinleyebilir, dinletilebilir.

Küçüğün şu halde, hem anneden hem babadan mahrum olduğu da unutulmamalıdır.

Ortadaki gerçek, annenin çocuğu ile ilgilenmeyişi ve küçüğün bundan olumsuz yönde etkileneceğinin aşikar oluşudur. Eğer babanın velayet hususundaki talebi samimi ise, çocuğuna sıcak, GÜVENİLİR bir aile ortamı sağlayabilecek ise, davada velayetin anneden alınıp babaya verilmesine karar verilmelidir diye düşünüyorum..

Saygılarımla,
Old 04-05-2009, 13:31   #4
av.nesrinzeyneb

 
Varsayılan teşekkür ederim

anne ne çocuğa bakıyor ne de çocuğu müvekkilime veriyor. ancak çocuk her nekadar isteklerini belirtebilecek yaşta olsa da anneannenin yanında kaldığından mutlaka etkileyeceklerdir. bizim lehimize olan beyanı değişecektir. çocuğu geçici olarak bir başka ailenin yanına bırakmayı talep edemez miyim tedbir talebi gibi?müvekkilin eşini kendi aile ortamlarını tespit etmek maksatlı mı dinler yada bunu ben mi talep etmeliyim? çok çok teşekkürler
Old 04-05-2009, 13:38   #5
Av.Ufuk Bozoğlu

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan av.nesrinzeyneb
çocuğu geçici olarak bir başka ailenin yanına bırakmayı talep edemez miyim tedbir talebi gibi?

Bunun mümkün olacağını sanmıyorum. Böyle bir talep reddedilir.

Ancak, davada uzman psikolg görüşü istenir ise (ki siz isteyin), çocuğun halen yaşamakta olduğu ortamın, onun gelişimine uygun olmadığını tespit edecektir.

Ayrıca, bir psikolog çocuğun "hangi kaygılar ile, ne tür yanıtlar " verebileceğini bizden iyi tespit edecektir. Bu hususta sıkıntı olacağını sanmıyorum.

Psikoloğun zaten ikinci eşle de görüşeceğini ,mahkemece re'sen dahi dinlenilebileceğini düşünüyorum. Velayet kamu düzeni ile ilgilidir.

Hakim iki tarafı da samimi bulmaz ise, çocuğa vasi tayini hususunda ihbarda da bulunabilir.

Dava, çocuğun yararı için açılmalıdır diye düşünüyorum...

Saygılar.
Old 20-05-2009, 10:45   #6
av.nesrinzeyneb

 
Varsayılan çok teşekkür ederim

yardımlarınız ile beni aydınlattınız inşallah bu davayı kazanırız. iyigünler
Old 20-05-2009, 12:55   #7
filorinalı 1

 
Varsayılan Çocuğun görüşü önemli

YARGITAY 2. HUKUK DAİRESİ
2004/3651 ESAS
2004/4560 KARAR
08.04.2008


Dava: Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
Karar: Birleşmiş Milletler Çocuk Haklarına Dair Sözleşmenin 12. maddesi taraf devletler görüşlerini oluşturma yeteneğine sahip çocuğun kendisini ilgilendiren her konuda görüşlerini serbestçe ifade etme hakkını bu görüşlere çocuğun yaşı ve olgunluk derecesine uygun olarak, gereken özen gösterilmek suretiyle tanırlar. Çocuk Haklarının Kullanılmasına ilişkin Avrupa Sözleşmesinin 3. maddesi yeterli idrake sahip olduğu iç hukuk tarafından kabul edilen bir çocuğa, bir adli merci önündeki, kendisini ilgilendiren davalarda yararlanmayı bizzat talep edebileceği, aşağıda sayılan hakları verir.
a-İlgili tüm bilgileri almak;
b-Kendisine danışılmak ve kendi görüşünü ifade etmek;
c-Görüşlerinin uygulanmasının olası sonuçlarından ve her tür kararın olası sonuçlarından bilgilendirilmek hakkı tanınmıştır.
Türk Medeni Kanununun 339. maddesi ise velayetin kapsamını belirlemiştir. Mahkemece velayetin değiştirilmesi istenen çocukların beyanları saptanmış olmasına karşın, delilleri yanlış değerlendirilerek davanın kabulü yerine yazılı şekilde reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
Sonuç: Temyiz edilen hükmün açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, 08.04.2004 gününde oybirliği ile karar verildi.

Bu durumda özellikle sosyal hizmet uzmanı bilirkişinin vereceği rapor davanızı direkt olarak etkileyici olup, çocuğun görüşleri de dava sonucunu belirleyici olacaktır. İyi çalışmalar dileğiyle.
Old 29-10-2014, 22:12   #8
Batu Han

 
Varsayılan

Anne ve baba 1973 senesinde boşanıyorlar. Velayet babaya veriliyor. Daha sonra 1980'de yine bir dava ile velayet el değişiyor ve anneye geçiyor. Burada sormak istediğim şu, malesef bu davalarla ilgili kayıtlara ulaşamıyoruz. En azından şimdilik. Nüfus müdürlüğü veya bir başka resmi belgede velayetin değişmesine dair karar numarası ya da başka bir kayıt olabilir mi?
Old 31-10-2014, 13:24   #9
akrd61

 
Varsayılan

Değerli meslektaşım Nüfus Müdürlüğü nden alacağın açıklamalı Nüfus Kayıt Örneği nde velayete ilişkin davanın karar numarası yazması gerekir.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 
Konu Araçları Konu İçinde Arama
Konu İçinde Arama:

Detaylı Arama
Konuyu Değerlendirin
Konuyu Değerlendirin:

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
İştirak nafakası ,velayetin el değiştirmesi evo09 Meslektaşların Soruları 4 25-01-2009 16:42
Nüfus Cüzdanında Baba Hanesi Doldurulmamış- Baba Adı Yok Aybüke Kağan Meslektaşların Soruları 2 04-04-2008 21:23
Avukatın adresini değiştirmesi caner87 Meslektaşların Soruları 3 26-01-2008 08:19
Evlilik Dışı Çocuk İle Baba Arasında Soybağı Kurulması erkanaga Hukuk Soruları 6 23-01-2008 00:19
Evlilikle Velayetin El Değiştirmesi Admin Aile Hukuku Çalışma Grubu 6 16-10-2006 12:23


THS Sunucusu bu sayfayı 0,04906988 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.