Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

vasinin dava açma sorunu

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 31-07-2007, 10:20   #1
avukat023

 
Varsayılan vasinin dava açma sorunu

Tüm meslektaşlarıma selamlar, vasilik kavramı ve vasinin yapacağı bazı işlemlerde vesayet makamından izin alma gerekliliği konusunda forumdan epeyce bilgi sahibi oldum, ancak benim kafama takılan bir soru var.

Bildiğiniz gibi, TMK 462'ye göre mahcurun adına tapuda kayıtlı bir taşınmazın satışı için izin alma gerekliliği var. Bunu da gene sulh hukuk mahkemesine dava açma yoluyla yapıyoruz. Ancak aynı maddede, mahcur adına vasinin dava açabilmesinin de izne tabi olduğunu görüyoruz.

Bu bağlamda, satış için izin almak istediğimizde, bu izni dava yoluyla ileri sürmeden önce bu davayı açabilmek için de ayrıca izin gerekli midir?Yani ben vasi olarak önce dava açma izni alıp da mı satış izni isteyeceğim, yoksa buna gerek kalmadan doğrudan satış için izin isteyebilir miyim?

Ayrıca bu konuda, müvekkil adayım olan vasiyi vekaletname için notere gönderdiğimde, noter öncelikle dava açma izni alınması gerektiğini, aksi takdirde vekaletname veremeyeceğini söylemiş.Noterin bu düşüncesi doğru mudur?

Şimdiden teşekkürler...
Old 31-07-2007, 11:05   #2
cesur_yürek

 
Varsayılan

T.C.
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu
Esas No : 2005/21-195
Karar No : 2005/209
Tarih : 30.3.2005


VASİNİN DAVA AÇMA HAKKI ( Açılacak Olan Davaya Yönelik Olarak Vesayet Makamı Olan Mahkemeden İzin Alması Koşuluna Bağlı Olduğu - Tespit Davası ) )
VESAYET MAKAMINDAN İZİN ALMA ZORUNLULUĞU ( Vasinin Vesayeti Altındaki Kişi Adına Herhangi Bir Davayı Açabilmesi İçin Gerekmesi )
ÖN KOŞUL ( Kamu Düzenine İlişkin Olması Nedeniyle Re’sen Gözetileceği - Tespit Davası )
TESPİT DAVASI ( Vasinin Vesayeti Altındaki Kişi Adına Herhangi Bir Davayı Açabilmesi Vesayet Makamı Olan Mahkemeden İzin Alması Koşuluna Bağlı Olduğu )




ÖZET :

Vasinin vesayeti altındaki kişi adına herhangi bir davayı açabilmesi, özellikle açılacak olan davaya yönelik olarak vesayet makamı olan mahkemeden izin alması koşuluna bağlıdır.

Kamu düzenine ilişkin olan bu ön koşul mahkemece doğrudan doğruya gözetilmelidir.


DAVA :

Taraflar arasındaki "Tespit" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Ankara 4. İş Mahkemesince davanın reddine dair verilen 3.3.2004 gün ve 2002/722-2004/67 sayılı kararın incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 21. Hukuk Dairesinin 21.10.2004 gün ve 2004/4404-8740 sayılı ilamı ile,

( Uyuşmazlık davacıların murisi Alaaddin Kaya 'nın davalı işverenin Libya'daki işyerinde hizmet akdine dayalı olarak 4.12.1984-1.12.1985 tarihleri arasında çalıştığının tesbitine ilişkindir.

Mahkemece, davanın 506 sayılı Yasanın 79. maddesi uyarınca zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmişse de varılan sonuç doğru olmamıştır.

Sigortalının 31.8.1984 tarihli işe giriş bildirgesine göre 1.8.1984 tarihinde davalı M. M. San. A. Ş.' nin işyerinde çalışmaya başladığı, sigortalı hizmet cetveline göre; 93 günlük çalışmasının Kuruma bildirildiği, davalı M. ve Met, şirketlerince oluşturulan konsorsiyumun Libya' da aldıkları iş üzerine Libya'da açtıkları işyerine gönderilerek bu işyerinde 4.12.1984 tarihinden 1.12.1985 tarihine kadar aralıksız çalışmaya devam ettiği, Türkiye ile Libya arasında imzalanan 9.1.1985 tarihli Sosyal Güvenlik Anlaşması üzerine, 1.9.1985 tarihinde işe giriş bildirgesi düzenlendiği çalışmayı doğrulayan tanık anlatımları ile Kurum ve işverene ait kayıt ve belgeler, sözleşmeler ve tüm dosya kapsamından anlaşılmaktadır.

Şu halde, sigortalı için 31. 8.1984 tarihinde işe giriş bildirgesi verilmiş olduğundan işe giriş bildirgesinin verilmesinden sonra, önce Türkiye'deki sonra Libya'da ki işyerinde kesintisiz olarak devam eden çalışmalar hakkında hak düşürücü sürenin geçtiğinden dolayısıyla 506 Sayılı Yasanın 79/10. maddesindeki unsurların gerçekleştiğinden söz edilemeyeceğinden, sigortalının Libya'da ki işyerinde 4.12.1984-1.12.1985 tarihleri arasında geçen çalışmaların tespitine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde red kararı verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.

O halde, davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır... )

Gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.

Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:


KARAR :

Dava, davacıların miras bırakanlarının, davalıların ait Libya'daki işyerinde hizmet akdine dayalı olarak 4.12.1984- 1.12.1985 tarihleri arasında çalıştığının tespiti istemine ilişkindir.

Yerel Mahkemece verilen davanın reddine dair karar Özel Dairece yukarıdaki gerekçeyle bozulmuş, Yerel Mahkemenin önceki gerekçesini tekrarla verdiği direnme kararı, davacı vekilince temyiz edilmiştir.

Dava A. K. mirasçıları olan davacıların vasisi sıfatıyla M. K. tarafından açılmıştır. Vasi tayinine ilişkin mahkeme kararı dosyaya sunulmuş ise de, vasinin görülmekte olan davayı açma konusunda izin aldığı ileri sürülmediği gibi, buna ilişkin bir karar da ibraz edilmemiştir. Hukuk Genel Kurulu'ndaki görüşme sırasında, işin esasına geçilmeden önce, bu yön bir ön sorun olarak incelenmiştir.

Bilindiği üzere, vesayet altına alınan kişiler ( Küçükler veya kısıtlılar vasileri tarafından temsil edilirler 743 Sayılı Türk Kanunu Medenisi, md. 391; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu, md. 448 ). 743 Sayılı Türk Kanunu Medenisinin 405/8. maddesi, sulh mahkemesinin iznine tabi tuttuğu işler arasında ( Derhal alınması gereken geçici tedbirler müstesna olmak üzere ), husumeti de saymış; böylece, gerek vesayet altındaki kişi adına vasi tarafından dava açılabilmesini ve gerekse kendilerine karşı açılmış bir davada vasi tarafından temsil edilebilmelerini vasinin sulh mahkemesinden izin alması koşuluna bağlamıştır. 4721 Sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 461/8. maddesi de, vasinin vesayeti altındaki kişi adına dava açabilmesini vesayet makamının iznine tabi kılmış; öncekinden farklı olarak, vesayet altındakine karşı açılmış olan davalar yönünden bu izin koşulunu kaldırmıştır.

Böylece, anılan her iki Kanuna göre de, konusu ve türü ne olursa olsun, vasinin, vesayeti altındaki kişi adına herhangi bir davayı açabilmesi, her halükarda, bu konuda izin almış olması koşuluna bağlıdır. Bu koşul, vesayet altındakinin çıkarlarım korumak amacına yönelik olup, o konudaki hukuksal düzenlemeler çerçevesinde kazanılması şansı bulunmayan bir davanın açılmasını ve böylece vesayet altındaki kişinin böylesi bir dava nedeniyle zarara uğramasını engellemek için öngörülmüştür.

Dolayısıyla, bu konu kamu düzenine ilişkindir ve o nedenle de, herhangi bir davada vasinin bu yönde izin almış olup olmadığı hususu, Mahkemece ve Yargıtay'ca resen gözetilmelidir. Vasinin izin almaksızın dava açması durumunda, davayı gören mahkemenin, vasiye bu yönde ilam alıp sunmak üzere uygun bir süre vermesi gerekir; bu husus yerine getirilmeden yargılama yapılarak davanın sonuçlandırılması Kanuna aykırıdır. Böylesi bir kanuna aykırılık ise, Yargıtay'ın temyiz incelemesi sırasında resen dikkate alması gereken bir bozma nedenidir.

Somut olay bu açıklamalar çerçevesinde değerlendirildiğinde: Görülmekte olan davayı, vesayet altındaki davacıları temsilen açmış olan vasinin, böylesi bir davayı açma konusunda, dava tarihinde yürürlükte bulunan 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 448. maddesi uyarınca vesayet makamından izin almış olduğu ileri sürülmemiş ve dosyaya buna dair bir ilam sunulmamıştır. Bu durumda, Mahkemece yapılması gereken iş; vasiye, eldeki davayı açması konusunda vesayet makamından izin alması ve buna dair ilamı dosyaya sunması için uygun bir sürenin verilmesi; bu nitelikte bir ilam alınıp sunulduğu takdirde davaya devamla esas hakkında hüküm kurulması; aksi takdirde, esasa girişilmeksizin davanın salt bu nedenle reddine karar verilmesidir.

Yerel Mahkemenin kamu düzenine ilişkin bu gerekliliği gözardı ederek, yargılama yapmak suretiyle esas hakkında karar vermiş olması usul ve kanuna aykırı olup, bozma nedenidir. Direnme kararı bu nedenle bozulmalıdır.

Bozma nedenine göre, işin esası incelenmemiştir.


SONUÇ :

Direnme kararının yukarıda gösterilen nedenlerden dolayı HUMK'un 429. Maddesi gereğince BOZULMASINA, bozma nedenine göre davacı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, istek halinde temyiz peşin harcının geri verilmesine, 30.3.2005 gününde oybirliği ile karar verildi.
Old 03-06-2008, 12:19   #3
alphukuk

 
Varsayılan vasi-gayrimenkul satışı

Kısıtlının gayrimenkullerinin satışı izni ,vesayet dosyası üzerinden dilekçe ile talep edilmektedir.Bunun için ayrı bir dava açmaya gerek bulunmuyor.Ankaradaki uygulama bu şekilde
Old 22-03-2010, 12:32   #4
caner87

 
Varsayılan

Vasinin,vesayet altındaki kişinin mallarını satış için sulh mahkemesinden izin ile ilgili bir dava açmam gerekiyor,yeni bir dava mı açmam gerekir yoksa mahkemedeki vesayet dosyası üzerinden mi devam etmeliyiz, harçlar ve süreç hakkında biraz bilgi istiyorum.Dikkat etmem gereken hususlar neler olmalıdır?
Satışın vesayet altındaki kişinin ihtiyacı için olduğunu nasıl kanıtlayabilirim, bu şart mıdır?Sulh mahkemesinin belirleyeceği değer -bilirkişilerle- üzerinden mi satış yapılır, izinden sonraki aşamalar nasıl olmaktadır uygulamada, değerli düşüncelerinizi bekliyorum, iyi çalışmalar
Old 08-04-2010, 11:19   #5
me_as

 
Varsayılan

yeni bir dava açmanıza gerek yok.dilekçe ile mahkemedeki vesayet makamına başvurmanız yeterli.dilekçenin içeriğine ihtiyacın hangi konuda olduğunu ve de nasıl pazarlık suretiylemi yoksa ihale yoluylamı satışı talep ettiğinizi yazmanız yeterli.
Old 08-04-2010, 14:05   #6
Av.muhittinköylüoğlu

 
Varsayılan

Vesayet altındaki kişinin satılacak malı gayrimenkul ise denetim makamının vesayet makamının kararını onaylaması gerekir.
Old 05-06-2014, 14:31   #7
Av.Ayse E.

 
Varsayılan

vasi kısıtlı adına manevi tazminat davası açabilir mi?cevap veren meslektaşlarıma şimdiden teşekkürler...
Old 20-03-2017, 13:33   #8
hissikablelvukuuu

 
Varsayılan

vesayet makamından izin alırken yeni bir dava dilekçesi yazıp dava mı açmam gerekir yoksa uygulama halen yukarıda yazdığınız gibi vesayet dosyasına talep dilekçesi sunma şeklinde mi ilerliyor??
Old 11-03-2019, 15:10   #9
Av.09

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan hissikablelvukuuu
vesayet makamından izin alırken yeni bir dava dilekçesi yazıp dava mı açmam gerekir yoksa uygulama halen yukarıda yazdığınız gibi vesayet dosyasına talep dilekçesi sunma şeklinde mi ilerliyor??

Sonucu paylaşabilir misiniz?
Old 25-02-2021, 16:05   #10
LKnope

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan hissikablelvukuuu
vesayet makamından izin alırken yeni bir dava dilekçesi yazıp dava mı açmam gerekir yoksa uygulama halen yukarıda yazdığınız gibi vesayet dosyasına talep dilekçesi sunma şeklinde mi ilerliyor??

Merhaba, işlemi nasıl hallettiniz paylaşabilir misiniz?
Old 18-05-2021, 22:12   #11
RyG

 
Varsayılan

Sayın Av.Ayse E,
Sorunuzun yanıtını bulabildiniz mi acaba.Zira ben de benzer bir dosyamda vasi tarafından verilen vekaletname ile iş kazasından kaynaklı maddi manevi tazminat davası açmış bulunmaktayım.Benzer birkaç kararda doğrudan manevi tazminat davasının açılamayacağı/açılabileceği hususundan ziyade husumet iznini aramış.Dolayısı ile buradan vasinin kısıtlı adına manevi tazminat davası açabileceği sonucuna ulaştım.Fakat doğrudan buna yönelik bir karar da bulamadım.Manevi tazminat talebinin şahsa sıkı surette bağlı hak oluşu kafamı karıştırmakta.Yanıtlayacak meslektaşlarıma şimdiden teşekkür ederim.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Vasinin Dava Açması -MK 462/8 glossator Meslektaşların Soruları 3 26-02-2007 11:40
Dava Açma Süresi... Kemal Yıldırım Hukuk Soruları Arşivi 15 16-12-2006 19:28
Dava AÇma Ehlİyetİ üye7160 Meslektaşların Soruları 10 31-07-2006 18:26
Dava Açma İzni AV.SERTANn Meslektaşların Soruları 6 18-11-2004 18:42
Dava Açma Hakkı kaya Hukuk Soruları Arşivi 1 25-09-2003 13:40


THS Sunucusu bu sayfayı 0,04995894 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.