Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Hukuk Sohbetleri Hukuki yorumlar, görüşler ve tartışmalar.. Soru niteliği taşımayan her türlü hukuki sohbet için.

13-Eureka! Eureka!

Yanıt
Old 14-03-2009, 12:38   #1
duyurucu1

 
Mutlu 13-Eureka! Eureka!

13-EUREKA! EUREKA!

Dedim ya bu duyurucu1 denen ve avukat olduğu bile meçhul zatın esasında katli vaciptir.Yüzlerce yıllık teamül var gelenekler varken kalkmış sağa sola dilekçe veriyor.Neymiş efendim “Ben GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ”DENİLDİĞİNDE AYAĞA KALKACAK MIYIM?Tamam anladık,bütün avukatlar 1904 yılında Nobel Fizyoloji veya Tıp ödülünü alan pavlovun civcivleri gibi ayağa kalkmaktalar.Hatta avukatlar işi o kadar cıvıttılar ve o kadar temyiz kudretlerini yitirdiler ki,içerisinde “gereği” ve “düşünüldü” geçen her cümlede ayağa kalkar oldular.

Örneğin geçenlerde bir avukat arkadaşımın bürosunda sohbet ediyorduk.

Ben konuşma sırasında siyasetten söz ediyordum.Bir ara ““Gereği” neyse o yapılmalı meslektaşım “ demişim.Avukat arkadaşım hop ayakta.Bir türlüde oturmuyor.

Ben “ne oldu” falan derken.

”Abi bende tik oldu.Her “gereği” kelimesinde ayağa kalkıyorum.dedi.Meğer psikolojik tedaviye başlamış.Her Cuma ve Salı günü saat 16.00’da Bakırköy Ruh ve sinir hastalıkları hastanesinde tedavi seansına gidiyormuş.

Yine geçenlerde mahkemedeyiz.Hakim avukata sordu. “Nasıl tedavinde gelişme var mı?”dedi

Meğer o avukat arkadaşımızda da tik olmuş. Her “düşünüldü” kelimesinde ayağa fırlıyormuş.Bu biraz daha ileri düzeyde .Çünkü kendisi ayağa kalkmakla yetinmiyor illa diğer avukatları da ayağa kaldırıyormuş.

Bunun üzerine ben de kendimi dinlemeye başladım.Birde ne göreyim.Ben de her “gereği” kelimesinde ayağa kalmaya hamle diyorum.”düşünüldü” kelimesinde ise “ıh” diyorum.

Ne yapacağız ?Ne edeceğiz?Ayağa kalkacak mıyız?Kalkmayacak mıyız?diye baroya baş vurdum.Barolardan bu konuda “tık yok”

“Ne yapsam ,ne etsem diye düşünürken,banyoda aklıma bir fikir geldi o anda gözüm döndü,uçtum.Ben, “Eureka!Eureka!(Türkçesi:"Buldum!Buldum!)”diye banyodan anadan üryan fırlamışım.Neyse beni evdekiler zar zor sakinleştirdi.Kurulandım.Giyindim.Bulduğum ve aklımı oynatan beni banyodan dışarı fırlatan düşünce şuydu;Bundan böyle her davam olan her mahkemeye dilekçe verecektim.Bu düşünce uyarınca pazartesinden itibaren; aşağıdaki dilekçeyi her girdiğim Mahkemeye vermeye karar verdim.

Neme gerek arkadaş.Ben Öyle Ömer Kavili gibi hakimlerle tartışamam.Zaten ufak tefek bir şeyim.Bakarsın iri kıyım bir hakime rastlarım adam üzerimden tır gibi geçer.Yada cüsseli bir mübaşir, hakimin “dövün şunu!”kararını icra eder. Ederde dövüldüğüme ilişkin bir tane dahi şahit bulamam.

Ben munis ve de uysal bir adamım.Zaten anam adımı uysal koyacakmışta.Babam “Hayır! onun zaten soyadı uysaluyaroğlu.Adını da uysal koyarsan prozodiye uymaz.”demiş ve adımı Duyurucu1 koymuşlar.Bu nedenle neme gerek.Ben öyle mahkemelerde ağız dalaşına girmem.Duruşmalar başlamadan veririm dilekçemi ,alırım cevabımı.

Hakim;”Otur!”derse.Otururum.Yerimden kalkmam.

Hakim;”Kalk!”derse.Kalkarım.”otur!”deyinceye kadar da oturmam.

Benden hepinize tavsiye sizde böyle yapın.Öyle Ömer Kavili gibi orta yaş avukatların gazına gelmeyin!Siz benim dediğimi yapın. Aşağıdaki örneğini verdiğim dilekçeyi duruşma başlamadan bir gün önce götürün hakime havale ettirip dosyanıza koyun.

Yada isterseniz beni bekleyin.Benim başıma neler geliyor.İzleyin.Eğer beni hakimler ,savcılar ve de mübaşirler mahkeme koridorunda dövüp linç etmezlerse O zaman siz de verin. (ki bu ancak Türk Hukuk Sitesine eğer yazılarım devam ederse anlaşılır aksi halde bilin ki linç edilmişimdir ve sakın ola dilekçe vermeyin!)

İşte dilekçe aşağıya yazıyorum.

.. Mahkemesi Sayın Hakimliği’ne
MERSİN
DOSYA NO:

TALEBİM:Son zamanlarda hukuk camiasında ,Avukatların yargılamanın aşamalarında konuşurken(soru sorarken ,sorulara cevap verirken,savunma yaparken,…)ve Hakimler GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ dediklerinde verdikleri ara kararlarını tutanağa yazdırırken ,ayağa kalkıp kalkmayacakları konusunda tereddütler yaşanmaktadır.

-Bazı mahkemelerde avukatlar ayağa kalkmadıkları zaman hakimler tarafından “Hakime saygısızlık” olarak algılanmaktadır.
-Bazı Mahkemelerde de hakimler avukatları sözlü uyarmak suretiyle ayağa kalkmalarını sağlıyorlar.
-Bazı mahkemelerde de hakimler mübaşirlere talimat vermek suretiyle avukatları mübaşir vasıtasıyla uyarıyor ve ayağa kaldırıyorlar.
-Bazı mahkemeler ise avukatları ayağa kaldırmıyorlar.Avukatların ayağa kalkıp kalkmamasını sorun dahi etmiyorlar.

Hal böyle olunca ben ne yapacağımı şaşırdırm. Mahkemenizde yargılamanın seyri esnasında ayağa kalkıp kalkmamakta tereddüt ediyorum.Ne yapacağımı bilemiyorum.

Mahkemenize karşı saygıda kusur etmemek için yargılamanın seyri esnasında ne yapmam gerektiğini gerekçeli bir şekilde tutanağa yazdırmanızı arz ve talep ederim.

Benim görüşüm; ,Avukatların yargılamanın aşamalarında konuşurken(soru sorarken ,sorulara cevap verirken,savunma yaparken,…)ve Hakimler GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ dediklerinde verdikleri ara kararlarını tutanağa yazdırırken aşağıda gerekçelerini belirttiğim nedenlerden dolayı ayağa kalkmamak şeklindedir.


TALEBİM KONUSUNDA BENİM GÖRÜŞÜM:

[B]Hüküm fıkrasından ne anlaşılmak lazım gelir?[/b]

Hüküm fıkrasından ne anlaşılmak lazım geldiği CMK.223/1 de açıklanmıştır.Buna göre
Hüküm;
a)Beraat
b)Ceza verilmesine yer olmadığı
c)Mahkumiyet,
d)Güvenlik tedbirine hükmedilmesi
e)Davanın reddi
f)Davanın düşmesi kararları hükümdür.

Hüküm kanunda sayılmak suretiyle belirtilmiştir.Diğer taraftan Anayasa madde:9”Yargı yetkisi,Türk Milleti adına bağımsız mahkemelerse kullanılır.”demektedir.Mahkemelerin ve hakimlerin yargılama faaliyetleri kendi adlarına yada bir sınıf adına değildir.Bu yetkiler Türk Milleti adına kullanılmaktadır.Keza Yasama Organı da yasa çıkarma yetkinsi Türk Milleti adına kullanmatadır.Yürütme Organı da yürütme yetkisini Türk Milleti adına kullanmaktadır.

Bir kararın hüküm olup olmadığı nasıl anlaşılır?

CMK:223/1 nelerin hüküm olduğunu saymak suretiyle belirtmiştir.
CMK 224 hükümlerde gerekli oy sayısını
CMK.225 hükmün konusunu belirtmektedir.

CMK.232 şekli unsurlarını belirtmektedir. Hakimin verdiği karar eğer hükümse CMK.232 de belirtilen şekil şartlarına uygun olmalıdır.CMK 232 dışındaki kararlar hüküm değildir.

HUMK’da da hükümün ne olduğunu Onuncu fasılda 382-412 maddelerinde tereddüte yer vermeyecek şekilde belirtmiştir.

Hükmün ne olduğu konusunda yasamızda muğlaklık yoktur.

Hüküm dışında Hangi kararlar-eylemler ayakta karşılanacak?

Bazı kararlar ve işlemlere-eylemler saygı gereği ayakta karşılanır.Örneğin Baroda stajyer bir avukat adayının yemin etmesi sırasında herkes ayağa kalkar.Keza Mahkemelerde CMK.55/2 uyarınca yemin sırasında herkes ayağa kalkar.Ve yemini ayakta karşılar.Bayrak göndere çekilirken.İstiklal Marşı söylenirken herkes ayakta karşılar.Cumhurbaşkanı bir yere geldiğinde Milletin ve Devletin başı olması hesabıyla herkes ayakta karşılar.

Mahkemelerin tüm kararlarını ayakta karşılamak gerekir mi?

Yargılama faaliyetlerinde bulunan mahkemelerin faaliyetinin tümünü ayakta karşılamak gerekmez.Çünkü mahkemelerin işlemlerinin çoğunluğu idari işlem niteliğindedir.Örneğin “Nüfus kaydının istenmesine..”şeklinde verilen bir G dedikten sonraki ara kararı neden ayakta karşılansın?”Tanıkların zorla getirilmelerine..”kararı neden ayakta karşılansın?

[COLOR="black"]Mahkemelerin hangi kararı ayakta karşılanır?[/color]

Hüküm hakimin uyuşmazlıkla ilgili” Türk Milleti adına!” verdiği ve yargılamayı bitiren ve dosyadan elini çekmesini sağlayan nihai kararıdır.İşte gerek Ceza Mahkemelerinde gerek Hukuk Mahkemelerinde ve diğer mahkemelerde “Türk Milleti adına!”verilen kararlar ayakta karşılanır.Bunun dışında hangi ad ile verilirse verilsin mahkemelerin verdiği kararlar ayakta karşılanmaz.

CMK.231/4 açık bir şekilde ve CMK:223/1 de saymak suretiyle belirtilen hüküm fıkrasının herkes tarafından ayakta dinleneceğini belirtmektedir. Ayakta dinlenmesi gereken ve sayılan nihai kararlar şunlardır:
(a)Beraat
b)Ceza verilmesine yer olmadığı
c)Mahkumiyet,
d)Güvenlik tedbirine hükmedilmesi
e)Davanın reddi
f)Davanın düşmesi) kararları hükümdür. Nihai karar ,Türk Milleti adına verildiği için ve yargılamayı bitiren bir karar olduğu için ayakta karşılanmak lazımdır.Bunun dışında verilen ara kararı niteliğindeki kararlar için ayağa kalmak gerekmez.

Mahkemelerde hakimlerin “Gereği Düşünüldü” dedikten sonra zabıtlara yazdırdıkları ara kararlar hüküm değildir.Avukatın yada tarafların ayağa kalkması gerekmez.

Hüküm açıklanırken hakim/hakimler ve savcı ayağa kalkmalı mı?

CMK:231 gerekçesinde ise ”Hüküm açıklanırken mahkeme kurulu ve Cumhuriyet Savcısı hariç,duruşma salonunda bulunan herkes ayağa kalkmak zorundadır”denmektedir.Bu ibare karşısında hüküm açıklanırken hakim ve savcı ayağa kalkmazsa kimse bir şey diyemez.

Ancak;

Bize göre “herkes” kavramı içerisine kararı veren hakimler ve Cumhuriyet Savcısı da girmektedir.Çünkü; nasıl yemin sırasında CMK55/2 uyarınca yemini yaptıran hakim/hakimler dahi ayağa kalkıyorsa ve yemin sırasında kendilerini “herkes”kavramı içerisine koyuyorlarsa,yeminle özdeş bir eylem olan “Türk Milleti adına” verilen bir hükmün açığa vurulması eylemi olan nihai kararın açıklanması eyleminde de kararı veren hakim/hakimler ve Cumhuriyet Savcısının da kendini “herkes”kavramı içerisinde görmesi ve ayağa kalkması gerekir.Türk Milleti adına nihai karar açıklanırken o kararda taraf olunsun yada olunmasın oturmak Türk Milleti’ne karşı hasmane olmasa bile saygıda eksiklik diye algılamaktayız.


NETİCE OLARAK:
Avukatların yargılamanın aşamalarında konuşurken(soru sorarken ,sorulara cevap verirken,savunma yaparken,…)ve Hakimler GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ dediklerinde verdikleri ara kararlarını tutanağa yazdırırken ,ayağa kalkmaması şeklindedir.

Bu konuda sayın mahkemede aynı görüşte ise tutanağa kısaca yazdırmasını aksi görüşte ise de tutanağa gerekçesi ile yazdırmasını arz ve talep ederim

Davacı/davalı/müşteki/sanık/
Vekili
Avukat……


Old 16-03-2009, 14:24   #2
Avukat Hakan Eren

 
Varsayılan Bir bilen ne diyor?

Böyle konuları "bir bilene" sormak gerekir.

Acaba "bir bilen" ne diyor?

Esasen birileri vakti zamanında "bir bilene" sormuş idi.

Soran Üsküdar Ağır Ceza Mahkemesi...

-Ey meslek örgütü! Söyle bana. Senin üyelerinin, ara kararlarımızı ayakta dinlemesi gerekmez mi? Sen ne diyorsan oymuş!

El-cevap:
-HAYIR! Ceza usul, Avukatlık Yasası ve TBB Meslek Kuralları birlikte değerlendirildiğinde, üyelerimin YARGILAMAYI SONA ERDİRMEYEN, DOSYADAKİ EKSİKLİKLERİN GİDERİLMESİ İÇİN YA DA HÜKÜM MAHİYETİNDE OLMAYAN KARARLARI AYAKTA DİNLEMESİ ZORUNLU DEĞİLDİR.



(Bir bilen aynı zamanda, hangi kararlarlar okunurken ya da hangi durumlarda avukatın ayağa kalkması gerektiğini Sayın duyurucu1'in görüşleri ile paralel olarak ifade etmiştir.)

(İstanbul Barosu Başkanlığı'nın 28/03/2007 tarih ve 11745 Gündem sayılı kararı)

Mesleki duruşunuz için açık teşekkürler Sayın duyurucu1

Oturumlarda oturulan, duruşmalarda duruşulmayan yargılamalar görmek dileğiyle...
Old 17-03-2009, 19:43   #3
duyurucu1

 
Soru Eureka dilekçesi

EUREKA DİLEKÇESİ

Duyurucu1 siyah çizgili takımını giydi.Ayakkabısının tozunu sildi.Az bir şey de cila atıp fırçaladı.Sonra adliyenin yolunu tuttu.

İkinci kata çıktı.İçinden bildiği ne kadar dua varsa okudu.Sonra ..Asliye Hakimi odasının kapısına üfledi. İçinden de “Aman Tanrım ne olur sen onun ağzını dilini bağlada bu dilekçeyi hakime verdiğimde kızarak gözüme limon sıkmasın.Saki sakin konuşsun ve Aaa duyurucu1 ne iyi ettinde bu dilekçeyi yazıp getirdin.Zaten ben de senin gibi yürekli kahraman bir CMK avukatı gelsede avukatlar mahkemede konuşurken,savunma yaparken ve özellikle;Gereği Düşünüldü dediğimde bana karşı diklenip hayır ben ayağa kalkmıyorum ,deseler,diye bekler dururdum.”demesini isterdi.Ama nerde…

Duyurucu1 kapıyı tıklattı ve içeri girdi.Orta yaş bir hakimdi.İçerde savcı da vardı.Onunla çay içiyorlardı.Hakimin savcıyla çay içmesine de gıpta etti.Kendisi bilmem kaç sene adliye koridorlarında saçını süpürge etmiş,göğsünün kılını ağartmış ama bir hakim kendisine “Duyurucu1 gel seninle bir bardak çay içelim.”dememişti.Bu hakimlerin içtiği çayın lezzetinin de ne menem bir şey olduğunu öğrenemeden bu dünyadan göçüp gidecekti.

Hakim kendisine sertçe baktı.Duyurucu1 gayet kibar ve terbiyeli şekilde önceden hazırladığı dilekçelerden birini verdi.”Efendim müvekkilim ile görüşemedim.Delillerimi sunabilmek için bu defa kesin süre istiyorum”dedi.

Hakim dilekçeyi okudu havale etti.Duyurucu1’e verdi.

Duyurucu1 bu defa ikinci ve önceden hazırladığı ve yukarda asılı olan Eureka!Eureka! dilekçesini uzattı.Efendim bu da biraz sıra dışı bir dilekçe.Buna da cevap verirseniz memnun olurum.

Hakim dilekçeyi aldı.Okumaya başladı beti benzi attı.Anında tepki koydu.”Bu dilekçeye cevap vermek benim idari görevim değil!.”Sonra biraz daha okudu.Toparlamaya başladı.”Bu dilekçeyi vermek sizin de idari göreviniz değil!”Duyurucu1 sakin ve edepli bir şekilde;”Efendim neyse siz değerlendirin.Ve cevabını verin”dedi.

Hakim “Buna verilecek cevap yok!Ben bunu iade ederim.İade kararı veririm.Davayla ilgili değil” “Ne demek ayağa kalkmam!Gereği düşünüldü denilince ayağa kalkılır!”Duyurucu1 dilekçeyi alıp kaleme götürmek için ayakta bekliyordu.

Hakim”Bu bende kalsın!”dedi.Duyurucu1 bunun üzerine odayı terk etti.

DUYURUCU1 NEDEN BİR GÜN ÖNCEDEN DİLEKÇEYİ HAKİME VERDİ?
Duyurucu1 düşündü taşındı.Hakimde bir insan.O da bir can taşıyor.Yarın bu dilekçeyi duruşma sırasında hakime verse hakim bozulur.İçinden demez mi ki “Be hey duyurucu1 sen ne biçim adamsın.İnsan bir gün önceden dilekçeyi verir.Verirde ben de dersime çalışma zamanı bulurum.Öyle duruşma sırasında saçma sapan konuşmamış olurum.Sen dilekçe mi verdin kardeşim.Tamam yarına duruşmada hazırlanır cevabını sana veririm.İşte duyurucu1 yufka yürekli olduğu için ve hakime araştırma inceleme yapma zamanı tanımak için götürdü dilekçeyi verdi.

Bakalım bu dilekçenin altından ne çıkacak?Yarın ola hayrola.

DEVAM EDECEK-Çünkü duruşmada neler olacağını ben de merak ediyorum

Old 21-03-2009, 12:00   #4
duyurucu1

 
Soru Ne yapmalı?

NE YAPMALI?

Yukarıdaki dilekçeyi duyurucu1 hakime verdi ya.Ertesi gün oldu.Duyurucu1 mahkemede yerini aldı.

Önce sırasını bekledi.Sıra duyurucu1’e geldi.Mübaşir davacı ve davalı vekillerini davet etti.

Davacı vekili ayakta.Duyurucu1 gayet sakin yerine gitti ve oturdu.Duruşma başladı.Hakim bir gün önceden duyurucu1 in verdiği dilekçeleri okudu.Ve olaylar şu şekilde cereyan etti:

“..yine davalı vekili tarafından dünkü tarihi itibarı ile 3 sayfadan ibaret dilekçe verildiği, içerik olarak yargılama görevi esnasında avukatların yargılama aşamasında ,savunma yaparken ayağa kalkılmayacağı, gereği düşünüldü dendikten sonra ayağa kalkılıp kalkılmayacağı hususunda yargılama konusu ile ilgisi olmayan dilekçe verildiği,dilekçesinin HUMK nun 78 maddesi gereğince yargılama konusu ile ilgisi bulunmadığından ve münasebetsiz evrak niteliğinde bulunduğundan sahibine iadesine dair şerh verildiği görüldü.

Davacı vekili bir kıta dilekçe ibra etti,alındı dosyasına kondu örneği davalı vekiline tebliğ edildi.

Davacı vekili:Bu celse ibraz ettiğimiz delil dilekçemizi tekrar ederiz delillerimiz toplansın keşif kararı verilsin davalı vekilinin delillerini bildirmek üzere yeniden süre talep etmesi yönündeki talebini ise kabul etmiyoruz dedi.

Davalı vekili oturduğu yerden konuşmasını sürdürmesi üzerine HUMK70/2 maddesi gereğince konuşmalarını ayakta yapması hususunda kendisi uyarıldı.

Davalı vekilinden tekrar sorulduilekçelerimi ayenen tekrar ederim dedi.(Bu sırada davalı vekili konuşmalarını ayağa kalkarak sürdürdü)devamla müvekkilim ile görüşemediğimden delillerimi bildiremedim yeniden süre verilmesini talep ediyorum dedi.

Davacı vekiliavalı vekilinin talebini kabul etmiyorum dedi.

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
1)Bu sırada davalı vekili hükmü ayakta dinlemeyeceğim demek sureti ile oturmaya devam etti.Kendisi gereği düşünüldükten sonra ayağa kalkması gerektiği hususnda uyarıldı.HUMK70/2 maddesi gereğince tavrında ısrar ettiği taktirde duruşma salonundan çıkarılacağı uyarısı yağıldı.

Davalı vekilinden tekrar soruldu:Ben ayağa kalkmayacağım,bu şekilde hükmü dinleyeceğim. Gereği yapılsın dedi.

G.D/HUMK nun 70/2 maddesi gereğince davalı vekili avukat (duyurucu1)…..in duruşma salonundan çıkartılmasına karar verildi. Açık duruşmaya devam olundu.

Davalı vekiliuruşma salonundan çıkıyorum dedi ve duruşma salonundan çıktı açık duruşmaya devam olundu….”

Şimdi soru:Ne yapmalı?

Duyurucu1 yukarda yazdığı “eureka” dilekçesini hakime verdi.Cevabını da aldı.hakim dilekçeyi “Münasebetsiz evrak”olarak niteledi ve cevabını duruşmada duyurucu1 i duruşma salonundan atarak cevap verdi.

Bence Hakim şunu söylemek istedi:”Eski köye yeni adet mi getiriyorsun?Buna müsaade etmem.Senin gibi davrananları da işte böyle duruşma salonundan atarım.

Şimdi soru şu:Ne yapmalı?Nereye baş vurmalı?Sorunu hangi makama başvurarak çözmeli?

Barodan ise bu saate kadar “tık yok.”

Avukat Hakları komisyonu ise ne hikmetse bir türlü toplanamıyor.

Old 21-03-2009, 16:15   #5
Av.Barış

 
Varsayılan

Avukat olduğumuzdan dolayı yine kendi hakkımızı kendimz arayacağız.Baro yönetiminden kim hakimle ters düşmek ister değil mi!

"Münasevetsiz evrak" humk 78/2 belirtilmiş.Evrakınızın dava ile ilgisi olmadığından böyle değerlendirilmesi normal karşılanmalıdır.

Ancak Duruşma salonundan çıkarılmanız konusu biraz tartışmaya açık.HUMK 70 hakime bbu konuda yetki vermiş ancak olayda duruşma düzenini bozduğunuzu sanmıyorum.Zira yasalarımızda öyle bir hüküm yok.Bence hakimi reddetmek en doğru yol olarak görülmektedir.
Old 21-05-2010, 16:42   #6
orhan oğuz

 
Karar mahkeme kararını verdi avukat dışarı , itiraz edecek oldu neler geldi başına neler

1. ASLİYE CEZA MAHKEMESİ DEDİKİ , sulh ceza mahkemesi iyi yapmış , ben olsam bende atarım. zaten o avukat benim karşıma gelsede şöyle gerine gerine birde ben dışarı atsam. ne demek efendim ayağa kalkmamak, mahkemelerde bacak bacak üstüne atılmaz ya... o zaman ayağa da kalkılacak... şmdi izin verirsek buna yarin tepemize çıkar bu avukat milleti... top yekün bunlara haddini bildirmeli...

salondan attılar üstüne bir de müdafilikten attılar aney ....
ben bu avukatı beğenmedim dedi bayan kadı... bana daha halim selim bir avukat gönderin ey baro.... yoksa onuda atarım haa...

yakında barodan atar bu mahkemeler bizi ... bu avukatları değiştirin ... bunlar bzim tekerimize çomak sokuyorlar haaa...

nasıl olsa sahip çıkan yok at gitsin.... itiraz etse kime gidecek yine bizim çöplüğümüzde debelenir durur...

gerçekten ya mahkeme bir avukatı avukatlıkan çıkarsa ne olur.... kime itiraz edilir. bilen varmı...

şakası şukası iyide ne olacak bu avukatların hali...

Adalet Bakanlığının ismini değiştirdik zahir ... Hakim ve Savcılar Bakanlığı oldu... oradan umut yok...

Barolar birliği malum , sadece adı var, namı yok ...

Meslektaşlar diyor ki , bu bizim ne işimize yarayacak ...

kardeşim olaya böyle baktın mı senin avukatlık yapman ne işe yarayacak...

kendi hakkını savunamayan avukata ne denir ben bilemedim....







[/quote]
Old 23-09-2010, 17:42   #7
dilekacr

 
Varsayılan

Merhabalar
Benzer bir olay benim de başıma geldi yakın zamanda ancak duruşmadan atılmadım, sadece ihtar edildim ve zapta itirazlarımla beraber geçti. Hakim önce hukuk işleri genel müdürlüğünden görüş soracağını söyledi şimdi ise baroya şikayet edecekmiş. Benim olayımın 1 hafta sonrasında bugün İstanbul barosundan gelen bir avukar icra hukuk mahkemesi hakimince aynı sebeplerle polis zoruyla dışarıya çıkartıldı. Avukat beyden bu konuda ceza İşleri genel müdürlüğünün talep üzerine bildirdiği ve ayağa kalkılacak durumları belirten bir görüşü olduğunu öğrendim. Bu yazıyı tarayıp sitede de konuyla ilgilenen arkadaşların elinde yazılı bir belge olması açısından en kısa zamanda paylaşacağım. Aynı zamanda ben baro kanalıyla ya da baro yanaşmazsa şahsi olarak hukuk işleri genel müdürlüğüne konu ile ilgili bir dilekçe yazarak görüş bildirmelerini talep etmeyi düşünüyorum. Diğer bir ihtimal hakimi şikayet etmek, ancak hakimin düştüğü seviyeye inmek de canımı sıkıyor.
Bugün yaşanan olay bazı hakimlerin bu konuda ne kadar tehlikeli olduğunu da gösterdi, ancak bu olayların yaşanmasından korkarak hareket etmeyi de avukatlara ve meseleğe yakıştıramıyorum..
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 
Konu Araçları Konu İçinde Arama
Konu İçinde Arama:

Detaylı Arama
Konuyu Değerlendirin
Konuyu Değerlendirin:

 
Forum Listesi


THS Sunucusu bu sayfayı 0,04588604 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.