Borçlu ölü hakkında icra takibi

mirasçıların tümünün mirası reddetmesi durumunda, genelde resmi tasfiye yapılacak mal da olmuyor ortada bir dosyamda 1-2 yıl uğraşmıştım 80 m2 arsa için, sonra bırakmıştım peşini..

Sayın Fatih borçlunun ölmüş olduğundan bahsedilmeden kambiyo vasfını taşımadığı gerekçesiyle icra müdürlüğüne itiraz edilmiş. Kafam çok karıştı. Zira kambiyo vasfını taşımaması şikayet nedeni ve şikayet icra mahkemesine yapılmaz mı?Diğer taraftan takibi kambiyo olarak açtık ancak borçlunun öldüğünü öğrendiğimizde mirasçıya ilamsız gönderdik, kambiyo vasfını taşımadığı hususuna itiraz ettiler?Takip durdu ve na yapmam gerektiğini bilmiyorum. İtirazın kaldırılması yoluna gitsem dediğiniz gibiyse borçlu takipten önce ölmüş olduğundan takip iptal edilebilir.

Alıntı: Yazan Av.Nevra Öksüz Sayın tiryakim Mirasçıların hepsi mirası reddetmemiş olabilir; bunu da göz önünde bulundurmanızı tavsiye ederim. Ayrıca verdiğim linkte fikrimi yazmıştım; Sulh Hukuk Mahkemesinden terekenin tasfiyesini isteyebilirsiniz şeklinde Sulh Mahkemesi tasfiye memuru atayacaktır. Ek olarak terekeye temsilci atanmasını (bildiğim kadarıyla) mirasçılar talep edebiliyor ( http://www.turkhukuksitesi.com/mevzuat.php?mid=2844 ); TMK m.648'de -kayyıma-( http://www.turkhukuksitesi.com/serh.php?did=2640 )ve İİK m.121 ( http://www.turkhukuksitesi.com/mevzuat.php?mid=6772 )'e ilişkin durumlarda düşünülebilecek istisnalar olabilir(diye düşünüyorum ). Saygılar...

Nevra Hanım Cevaplarınız ve yardımınız için teşekkür ederim .

Henüz icra takibi başlatmadık.Benim bir düşüncem var.Düşüncemi sizinle paylaşmak istiyorum.
İpotek veren muris aleyhine ipotekli takibi başlatsam.Tebligat muris öldüğü için bila tebliğ geldiğinde , icra müdürlüğüne talep açsam '' Murisin mirasçıları Sulh Hukuk mahkemesinin ...esas ...karar numarası ile mirası redetmişlerdir.Terekeye temsilci atanması tarafımıza yetki verilmesi için '' icra müdürlüğüne talep açsam, icra müdürlüğünden aldığım yetki ile sulh hukuk mahkemesinden terekeye temsilci atatsam.Örnek no 6 icra emrini temsilciye tebliğ etsem. Açacağım icra takibini böyle yürütsem sizce olur mu ? Başka bir öneriniz var mı ?

Teşekkürler...

Sayın tiryakim,

Alıntı: Yazan tiryakim Nevra Hanım Cevaplarınız ve yardımınız için teşekkür ederim . Henüz icra takibi başlatmadık.Benim bir düşüncem var.Düşüncemi sizinle paylaşmak istiyorum. İpotek veren muris aleyhine ipotekli takibi başlatsam.Tebligat muris öldüğü için bila tebliğ geldiğinde , icra müdürlüğüne talep açsam '' Murisin mirasçıları Sulh Hukuk mahkemesinin ...esas ...karar numarası ile mirası redetmişlerdir.Terekeye temsilci atanması tarafımıza yetki verilmesi için '' icra müdürlüğüne talep açsam, icra müdürlüğünden aldığım yetki ile sulh hukuk mahkemesinden terekeye temsilci atatsam.Örnek no 6 icra emrini temsilciye tebliğ etsem. Açacağım icra takibini böyle yürütsem sizce olur mu ? Başka bir öneriniz var mı ? Teşekkürler...

Rica ederim İnceleyiniz:
http://www.turkhukuksitesi.com/showp...69&postcount=4

Saygılar...

Kıymetli Meslektaşım ben ipotekli bir gayrimenkule karşı takip yapacam.
Verdiğiniz linkte bono takibinden bahsediyor.Benim yapacağım takipte ben ölü kişinin malvarlığına takibi yapacam . Sizce ipotekli takip yönünden de takip iptal edilir mi ?
İyice kafam karıştı ya

T.C.
YARGITAY
12. HUKUK DAİRESİ


Esas No.
2008/441
Karar No.
2008/3554
Tarihi
26.02.2008


KAVRAMLAR
ÖLÜ KİŞİ HAKKINDA AÇILAN TAKİP
MİRASÇILARA YÖNELİK DAVA


ÖZET
DOSYA KAPSAMINDAN BORÇLUNUN TAKİP TARİHİNDEN ÖNCE ÖLDÜĞÜ ANLAŞILMAKTADIR. ÖLÜ KİŞİ ALEYHİNE İCRA TAKİBİ YAPILAMAZ; AÇILAN TAKİP MİRASÇILARA YÖNELTİLEREK DEVAM EDİLEMEZ. BU HUSUS KAMU DÜZENİNE İLİŞKİN OLUP RESEN DİKKATE ALINMALIDIR. AÇIKLANAN NEDENLERLE, RESEN İCRA TAKİBİNİN İPTALİNE KARAR VERİLMELİDİR


Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlular vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü:

KARAR : Alacaklı vekili tarafından 31.08.2006 tarihinde bonoya dayalı olarak borçlu K.V. hakkında başlattığı takipte; örnek 10 nolu ödeme emrinin adı geçen borçlunun ölü olduğundan bahisle iade olunduğu, alacaklı vekilinin talebi üzerine mirasçıları adına çıkarılan örnek 10 numaralı ödeme emrinin 26.09.2006 tarihinde tebliği üzerine mirasçılardan M.V. ve S.T.\\\'nun İcra mahkemesine başvurarak imzaya itiraz ettikleri görülmüştür.

Takip borçlusu K.V.\\\'nin dosyada mevcut Çaycuma Sulh Hukuk Mahkemesi\\\'nin 07.09.2006 tarih ve 878/946 sayılı veraset ilamına göre; 30.08.2006 tarihinde takip açılmadan önce öldüğü anlaşılmaktadır. 04.05.1978 tarih, 4/5 sayılı İBK\\\'ya göre ölü kişi hakkında takip yapılamaz; açılan takip mirasçılarına yöneltilemez. Bu husus kamu düzenine ilişkin olması nedeniyle takibin her aşamasında ve süresiz olarak ileri sürülebilecek nitelikte olup mahkemece kendiliğinden göz önüne alınması gerekir.

O halde mahkemece açıklanan nedenle re\\\'sen takibin iptaline karar verilmesi gerekirken bu hususun göz ardı edilerek yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.

SONUÇ : Borçlular vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK\\\'nun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, 26.02.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi.

12. Hukuk Dairesi 2003/22748 E., 2003/26795 K.

ÖLÜ KİŞİ HAKKINDA İCRA TAKİBİ YAPILMASI HALİ




"ÖZET"

AİLE NÜFUS KAYIT ÖRNEĞİ VE VERASET İLAMINDAN, BORÇLUNUN, HAKKINDAKİ İCRA TAKİBİNİN BAŞLATILDIĞI TARİHTE ÖLÜ OLDUĞU ANLAŞILMASINA GÖRE, ÖLÜ KİŞİ HAKKINDA YAPILAN İCRA TAKİBİNİN, MERCİCE RE'SEN İPTALİNE KARAR VERİLMELİDİR.


"İçtihat Metni"

(YİBK., 4.5.1978 tarih ve 4/5 s.)

Mahalli mahkemesinden verilen mercii kararının müddeti içinde temyizen tetkikinin borçlu vekilince istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü.

Dosyada konulu olan aile nüfus kayıt örneğine ve Sakarya Birinci Sulh Hukuk Mahkemesinin 6.9.2002 tarih ve 2002/912-898 sayılı veraset ilamına göre borçlu Nejat'ın 20.3.2002 tarihinde öldüğü anlaşılmaktadır. Alacaklı tarafından icra takibi 1.8.2002 tarihinde başlatıldığına göre bu takip, ölü kişi hakkında yapılmış olup, 4.5.1978 tarih ve 4/5 sayılı içtihadı Birleştirme Kararı gereğince Merciice resen takibin iptaline karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.

Sonuç: Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mercii kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK. 366 ve HUMK.nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 30.12.2003 gününde oybirliğiyle karar verildi.

YARGITAY 4. HUKUK DAİRESİ E. 2012/16268 K. 2012/18637 T. 5.12.2012

DAVA : Davacı İçişleri Bakanlığı vekili tarafından, davalı S. K. aleyhine 24/11/2011 gününde verilen dilekçe ile rucüen tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın usulden reddine dair verilen 11/01/2012 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü:

KARAR : Dava, rücuan tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, dava açılmadan önce öldüğü anlaşılan davalıya karşı dava açıldığından davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.

Dosya kapsamından, davanın 24/11/2011 tarihinde açıldığı, davalının ise 19/04/2009 tarihinde vefat etmiş olduğu anlaşılmaktadır. Davacı tarafından, davalının ölmüş olduğunun bilinmemesi mazur görülebilir bir maddi hatadır. HMK 124/3-4. maddesi uyarınca davacıya, davalının mirasçılarını davaya dahil etmesi için süre verilerek; sonucuna göre davaya bakılmalıdır. Bu yön gözetilmeden davanın usulden reddedilmesi doğru görülmemiş; bozmayı gerektirmiştir.

SONUÇ : Temyiz olunan kararın, yukarıda gösterilen nedenle BOZULMASINA; bozma nedenine göre diğer temyiz itirazlarının şimdiden incelenmesine yer olmadığına, 05.12.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.

O halde ölü kişi hakkında (borçlunun öldüğü bilinmeden) açılan icra takibinin mirasçılara yöneltilmesi mümkün değil midir? Mutlaka yeni bir takip mi yapılması gerekir?

Selamlar.

bu karara göre ve kıyasen mümkün olabilmelidir diye düşünüyorum. 2004 sayılı yasanın hükümlerinde HMK'ya atıf yapılması bence kolaycı bir yaklaşımın sonucu. böylelikle çelişkiler, tereddütler hasıl olmaktadır.