Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

dilekçe dili

Yanıt
Old 23-07-2009, 14:06   #1
sevgi ay

 
Varsayılan dilekçe dili

Karşı yanın dilekçesi anlamsız,gereksiz ve saçma lirik öğeler taşıyorsa bu durumda HUMK.'a göre neler yapabiliriz? Şimdiden teşekkürler...
Old 23-07-2009, 14:15   #3
Av.Özgür KARABULUT

 
Varsayılan

Merhabalar;

Ben bu konuda bir girişimde bulundum ancak henüz duruşma günü gelmediği için nasıl bir sonuç çıkar bilemiyorum.

Olay şöyle; haksız fiil nedeniyle bir tazminat (manevi tazminat) davasında davalı tarafın cevap dilekçesi davacının şeref ve haysiyetine saldırı niteliği teşkil edecek ifadelerle dolu.

Olayla ilgisi olsa da bu ifadelerin bir dilekçede yer almaması gerektiğinden hareketle cevaba cevap dilekçemde; sözkonusu ifadeler nedeniyle dilekçenin davalı tarafa iadesi ve yeni bir dilekçe vermesi için süre verilmesini (verilen dilekçe nedeniyle her türlü tazminat talep etme hakkımızı saklı tutarak) talep ettim.

Dayanağım; 1136 s. Avukatlık Kanunu md. 1 ve 2, 4721 s. Medeni Kanun md. 24 ve 25, 1086 s. HUMK md. 78 ve 5237 s. TCK md. 128 idi. Ayrıca bu konuya ilişkin aşağıda alıntı yapacağım Yargıtay kararlarını da ekledim:

Alıntı:
Dairemiz, Anayasa ve Avukatlık Yasası'nın öngördüğü biçimde, savunmanın kutsallığı ve avukatlık mesleğinin bir kamu hizmeti olması nedeniyle, avukatların mesleki faaliyetlerini geniş bir dokunulmazlık çerçevesi içinde yapmaları gerektiği inancı içerisindedir.

Ancak, avukatların da, karar makamında olan, Anayasa, Kanun'a ve Hukuk'a uygun olarak vicdani kanaatlerine göre karar veren hakimlerinde dürüst, bilgi yüklü, onur ve erdem sahibi kişiler olduklarını gözden uzak tutmamaları gerekir. Temsil ettikleri müvekkillerinin çıkarlarını savunurken karşı tarafın ve karar makamının onurunu kıracak davranışlardan sakınmaları mesleki etik kuralının da bir gereği olmalıdır. Güzel Türkçe'miz, hakareti içeren sözcüklerin dışında, savunmanın, başkasını incitmeyecek kelimelerle yapılmasını içeren güzel ve veciz sözcüklerle dolu olduğu bir gerçektir.

Bu nedenledir ki, anılan avukatın yukarıda alıntı yapılan cümlelerinin HUMK.nun 78/2 maddesi uyarınca, münasebetsiz ve savunmayla bir ilgisi olmadığı sonucuna varıldığından, anılan karar düzeltme dilekçesinin iadesine, yeniden tanzimi için kendisine 15 günlük süre verilmesine, bu süre içerisinde yeni dilekçe verilmediği takdirde karar düzeltme isteminden vazgeçmiş sayılacağının mahalli mahkemesince kendisine tebliğine, bu işlemlerin yapılması için dosyanın mahalli mahkemesine gönderilmesi gerekmiştir. (11. HD 2000/958 E., 2000/1211 K. ve 18.02.2000 Tarih)

ve

Alıntı:
O halde, kesin olarak denilebilir ki, savunma dokunulmazlığının da bir sınırı mevcuttur ve bu sınır, Egger'in de açıkça belirttiği gibi (age-299) haklı yararları korumanın çizdiği sınır ile sınırlıdır. Diğer bir deyimle dava ile korunan çıkarın haklı gösterdiğinden öteye gitmeyen, bir taşkınlık teşkil etmeyen, hakkın korunması için gerekli bulunan ve yersiz biçimde saldırgan olmayan, objektif bir uslûpla yapılan savunma, hukuka aykırı değildir. (Karahasan - age 559). Buna karşılık, avukatın, temsil ettiği tarafın çıkarlarının korunmasının gerektirdiği ölçüyü ve objektif bir tartışma sınırını aşan, yersiz ve icapsız olarak karşı tarafın kişiliğini hedef tutan, onu küçük düşürmeye ve dürüst olmayan bir kişi olarak göstermeye yönelik saldırılar hukuka aykırıdır ve avukatın sorumluluğunu gerektirir. Başka bir deyişle, karşı tarafın kişisel ilişkilerini rencide edebilecek savunmasını, davanın amacı haklı gösterdiği, bu savunma gerçekten esasa yararlı ve etkili olduğu hatta zaruri bulunduğu takdirde hukuka aykırılıktan söz edilmesi olanaksızdır. Bu bakımdan, savunma sınırının saptanmasında herşeyden önce, iddia ve savunmaların karşı tarafın kişiliğini ihlal edici görülen bölümlerinin bağımsız olarak değil, bütün içindeki yerine göre ve bu çerçeve içinde değerlendirilmsi ve bu yol ile savunmanın hukuka aykırı olup olmadığı yönünün belli edilmesi gerekir. 4. HD 1974/1160 E., 1975/5782 K., 02.05.1975 Tarih

Saygılarımla...
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 
Konu Araçları Konu İçinde Arama
Konu İçinde Arama:

Detaylı Arama
Konuyu Değerlendirin
Konuyu Değerlendirin:

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Ayakların Dili Olsa Av. Adil Giray ÇELİK Hukuk Sohbetleri 1 23-05-2013 14:31
Hukukçunun Dili Av.Suat Ergin Hukuk ve Türkçe Çalışma Grubu 107 23-05-2013 14:06
Konuşma Dili-Yazı Dili Ayrımı mutlakadalet Hukuk ve Türkçe Çalışma Grubu 22 12-08-2007 19:47
Hukuk Dili ve Tercüme Mütercim/Tercuman Ticari Duyurular 0 17-07-2006 17:18


THS Sunucusu bu sayfayı 0,04544401 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.