Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

şufa davası

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 09-01-2013, 08:54   #1
ferit alphan

 
Varsayılan şufa davası

müvekkilim müşterek halindeki hissesini satmadan önce sözlü olarak,telefonla diğer paydaşlara almak isteyip istemediklerini söyler.bu paydaşlar almak istemediklerini söylemişlerdir.bunun üzerine müvekilim kendi payını 3.kişiye satmış.ancak şimdi paydaşlardan biri bu işleme karşı şufa davası açmış.
s-1 davayı kazanma ihtimali nekadar?
s-2 noterden paydaşlara tebliğ yapılmadan; telefonla,sözlü olarak diğer paydaşlar haberdar edilmiş bu durumda sözlü veya telefonla paydaşların haberdar edildiğini ispat edersek hakim bunu dikkate alıp lehimize karar verebilir mi?

bu konuda hiç açtığım dava olmadığı için sonucu kestiremiyorum. açan olmuşsa beni aydınlatabilirse sevinirim.. saygılarımla...
Old 09-01-2013, 09:17   #2
Cumhur Okyay

 
Varsayılan

Somut olay nazara alındığında, şuf'a davasını açan paydaşlardan biri ( satıştan itibaren iki sene içinde davayı açmışsa) davayı kazanacaktır. Kolay gelsin...
Old 09-01-2013, 09:20   #3
Av.Cengiz Aladağ

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan ferit alphan
müvekkilim müşterek halindeki hissesini satmadan önce sözlü olarak,telefonla diğer paydaşlara almak isteyip istemediklerini söyler.bu paydaşlar almak istemediklerini söylemişlerdir.bunun üzerine müvekilim kendi payını 3.kişiye satmış.ancak şimdi paydaşlardan biri bu işleme karşı şufa davası açmış.
s-1 davayı kazanma ihtimali nekadar?
s-2 noterden paydaşlara tebliğ yapılmadan; telefonla,sözlü olarak diğer paydaşlar haberdar edilmiş bu durumda sözlü veya telefonla paydaşların haberdar edildiğini ispat edersek hakim bunu dikkate alıp lehimize karar verebilir mi?

bu konuda hiç açtığım dava olmadığı için sonucu kestiremiyorum. açan olmuşsa beni aydınlatabilirse sevinirim.. saygılarımla...

Sorularınızın yanıtı MK 733'dedir.
Old 09-01-2013, 09:35   #4
ferit alphan

 
Varsayılan

yargıtayın, paydaşa satışı bildirmede noter şartında esneklik gösterdiği kararları yok mu ?
Old 09-01-2013, 09:51   #5
Cumhur Okyay

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan ferit alphan
yargıtayın, paydaşa satışı bildirmede noter şartında esneklik gösterdiği kararları yok mu ?

Maalesef
Old 09-01-2013, 10:33   #6
detay82

 
Varsayılan

Yargıtay'ın bu konudaki içtihatları net ve katıdır. Zira mesele sayın Cengiz Aladağ'ın da belirttiği üzere, Medeni Kanununun 733.maddesinde düzenlenmiştir. Bu yasaya göre satışın diğer hissedarlara noter kanalıyla bildirimi gereklidir.

T.C. YARGITAY

6.Hukuk Dairesi

Esas: 2011/6414

Karar: 2011/11134

Karar Tarihi: 18.10.2011


ÖZET: Dava önalım hakkına konu payların iptali ile davacılar adına tescili istemine ilişkindir. Paylı mülkiyette yapılan pay satışının alıcı veya satıcı tarafından diğer paydaşlara noter aracılığıyla bildirilmesi gerekir. Yapılan bu yasal düzenlemede önalım hakkının kullanılması için gerekli sürenin başlaması konusunda geçerli olan kural öğrenme olgusu değil, satışın noter aracılığıyla bildirimidir. Anılan madde metninde <bildirilir> şeklinde kullanılan ifade kesinlik taşıdığı gibi, süre bildirimden başlar. Önalım hakkı sahibine alıcı veya satıcı tarafından noter aracılığıyla bildirim yapılmamışsa, hak sahibinin satışı öğrendiği ileri sürülerek hak düşürücü sürenin başlatılması olanaklı değildir. Önalım hakkı sahibinin satışı kesin olarak başka bir şekilde öğrenmiş olması sürenin işlemesine yol açmaz. Davacıya yasal anlamda bir bildirimde bulunulmadığından davanın süresinde açıldığının kabulü ile işin esası hakkında bir karar verilmesi gerekir.

(4721 S. K. m. 733)

Dava ve Karar: Mahalli Mahkemesi


’nden verilmiş bulunan önalım davasına dair karar davacılar tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla dosyadaki bütün kağıtlar okunup, gereği görüşülüp düşünüldü:

Dava, önalım hakkına konu payların iptali ile davacılar adına tescili istemine ilişkindir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.

1- Dosya kapsamına, toplanan delillere ve hükmün dayandığı gerekçelere göre davacılar vekilinin 104 ada 1 parsele yönelik temyiz itirazları yerinde değildir.

2- Davacılar vekilinin 115 ada 2 parsele yönelik temyiz itirazlarına gelince;

Önalım hakkı paylı mülkiyet hükümlerine tabi taşınmazlarda bir paydaşın taşınmaz üzerindeki payını kısmen veya tamamen üçüncü bir kişiye satması halinde diğer paydaşlara bu satılan payı öncelikle satın alma yetkisi veren bir haktır. Bu hak paylı mülkiyet ilişkisi kurulduğu anda doğar ve satışın yapılmasıyla kullanılabilir hale gelir.

Önalım hakkı alıcıya karşı ancak dava açmak suretiyle kullanılır. TMK.'nın 733/3. maddesi hükmüyle yapılan satışın alıcı veya satıcı tarafından diğer paydaşlara noter aracılığıyla bildirme yükümlülüğü getirilmiştir.

Önalım hakkı satışın hak sahibine bildirildiği tarihin üzerinden üç ay ve her halde satışın üzerinden iki yıl geçmekle düşer. Bu süre hak düşürücü süre olup mahkemece kendiliğinden göz önünde bulundurulması gerekir.

Olayımıza gelince; önalım hakkının ilişkin bulunduğu 115 ada 2 parseldeki 10/80 hissenin 24.03.2005 tarihinde E. tarafından 1500 TL bedelle davalıya satılması üzerine davacı, bu pay satışını yeni öğrendiğini ileri sürerek önalım hakkına dayalı davayı 28.09.2006 tarihinde açmıştır. Davalı vekili davanın üç aylık hak düşürücü sürede açılmadığını, davacı tarafından davalı aleyhine aynı parselde hissedar Pembe'den alınan hisseye karşı 03.01.2006 tarihinde dava açılmakla satışın öğrenildiğini savunmuştur. Yukarıda açıklandığı gibi Türk Medeni Kanunu'nun 733. maddesi hükmü gereğince paylı mülkiyette yapılan pay satışının alıcı veya satıcı tarafından diğer paydaşlara noter aracılığıyla bildirilmesi gerekir. Yapılan bu yasal düzenlemede önalım hakkının kullanılması için gerekli sürenin başlaması konusunda geçerli olan kural öğrenme olgusu değil, satışın noter aracılığıyla bildirimidir. Anılan madde metninde şeklinde kullanılan ifade kesinlik taşıdığı gibi, sürenin başlayacağı da devamı fıkrada açık ve kesin olarak ifade edilmiştir. Yasanın emredici nitelikteki bu hükmü karşısında önalım hakkı sahibine alıcı veya satıcı tarafından noter aracılığıyla bildirim yapılmamışsa, hak sahibinin satışı öğrendiği ileri sürülerek hak düşürücü sürenin başlatılması olanaklı değildir. Önalım hakkı sahibinin satışı kesin olarak başka bir şekilde öğrenmiş olması sürenin işlemesine yol açmaz. Açıklanan hukuki olgular karşısında davacıya yasal anlamda bir bildirimde bulunulmadığından davanın süresinde açıldığının kabulü ile işin esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile davanın süreden reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olduğundan hükmün bozulması gerekmiştir.

Sonuç: Yukarıda 1 no'lu bentte yazılı nedenlerle 104 ada 1 parsele ilişkin hüküm kısmının ONANMASINA, 2 no'lu bentte yazılı nedenlerle hükmün 115 ada 2 parsele ilişkin kısmının BOZULMASINA, 18.10.2011 tarihinde oybirliği ile karar verildi.



Saygılarımla.





Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Şufa davası yasa2721 Meslektaşların Soruları 3 30-11-2012 14:06
Şufa Davası av.yağmur deniz Meslektaşların Soruları 2 02-11-2011 14:53
Şufa Davası kesinleşmeden devredilen taşınmaz ve yeni malike karşı açılan şufa davası... av_alem Meslektaşların Soruları 3 13-10-2011 12:39
Şufa Davası nur26 Meslektaşların Soruları 8 14-10-2009 22:39
Şufa Davası Deniz Karakaş Meslektaşların Soruları 1 01-11-2007 13:56


THS Sunucusu bu sayfayı 0,06127310 saniyede 15 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.