Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Karmaşık Nüfus Kaydı...

Yanıt
Old 15-10-2006, 00:52   #1
sseker

 
Mutsuz Karmaşık Nüfus Kaydı...

Abisinin kız çocuğunu eğitim için İstanbul'a alıp, nüfus kayıtlarında da üstüne geçiren vatandaş, yaşlanınca ve aradan yaklaşık 20 yıl geçince miras problemlerini dikkate alarak şimdi onu nüfus kayıtlarından çıkartmak istiyor. Olayın diğer tarafı olan bayan bu durumu kabul ediyor.Ortada bir evlatlık ilişkisi yok! Böyle bir durumda nasıl ve nerde, kime karşı dava açılacak? Konuyla ilgili deneyimli üstadlarımdan yardım istiyorum.
Saygıyla.
Old 16-10-2006, 01:21   #2
Av. Can DOĞANEL

 
Varsayılan

Alıntı:

**************
EVLİLİK DIŞI ÇOCUKLARI BİLDİRİM-SOYBAĞININ KURULMASINA İTİRAZ-TANIMA-ZAMANAŞIMI
**************
Esas Yılı : 2004
Esas No : 15122
Karar Yılı : 2005
Karar No : 953
Karar Tarihi : 31.01.2005
Daire No : 2
Daire : HD
**************
ÖZET: 4721 sayılı Kanun'un 294. maddesinin 1. fıkrasında ana ve babanın yasal mirasçılarının, çocuk ve Cumhuriyet Savcısının sonradan evlenme yoluyla soybağının kurulmasına itiraz edebilecekleri; üçüncü fıkrasında da tanımanın iptaline ilişkin hükümlerin kıyas yoluyla uygulanacağı belirtilmektedir.Anılan Kanunun "Tanıma ve Babalık Hükmü" başlıklı üçüncü ayırımında yer alan 300. maddesinde "çocuğun dava hakkı, ergin olmasından başlayarak bir yıl geçmekle düşer" hükmü mevcuttur.
İncelenen dosyada mevcut olan nüfus kaydından davacının 1965 doğumlu olduğu, ergin olduğu tarihe göre davanın yasal süre içerisinde açılmadığı anlaşılmaktadır.
**************
(4721 s. K. m. 293, 294, 300)
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hükmün kanun yararına bozulması Adalet Bakanlığının yazısı üzerine Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından istenilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
Davacı vekilinin, 15.3.2002 tarihinde Kamil Demir ve Nüfus Müdürlüğü aleyhine açtığı davada, Refika ile Mehmet Avni Menzilcioğlu'nun evlilik dışı ilişkisinden doğan ve daha sonra annesinin Kamil Demir ile evlenmesi üzerine onun nüfusuna kaydedilen davacının babasının Kamil Demir olmadığına ve kayıttaki baba adının silinmesine karar verilmesini istediği, mahkemece davanın kabulüne karar verildiği ve hükmün temyiz edilmeksizin kesinleştiği anlaşılmaktadır.
4721 Sayılı Türk Medeni Kanununun 293. maddesi uyarınca eşler, evlilik dışında doğmuş olan ortak çocuklarını, evlenme sırasında veya evlenmeden sonra, yerleşim yerlerindeki veya evlenmenin yapıldığı yerdeki nüfus memuruna bildirmek zorundadırlar.
Aynı Kanunun "itiraz ve iptal" başlığını taşıyan 294. maddesinin 1. fıkrasında ana ve babanın yasal mirasçılarının, çocuk ve Cumhuriyet Savcısının sonradan evlenme yoluyla soybağının kurulmasına itiraz edebilecekleri; üçüncü fıkrasında da tanımanın iptaline ilişkin hükümlerin kıyas yoluyla uygulanacağı belirtilmektedir.
Anılan Kanunun "Tanıma ve Babalık Hükmü" başlıklı üçüncü ayırımında yer alan 300. maddesinde "çocuğun dava hakkı, ergin olmasından başlayarak bir yıl geçmekle düşer" hükmü mevcuttur.
İncelenen dosyada mevcut olan nüfus kaydından davacının 1965 doğumlu olduğu, ergin olduğu tarihe göre davanın yasal süre içerisinde açılmadığı anlaşılmaktadır.
Mahkemece resen gözetilecek olan bir yıllık hak düşürücü süre geçtikten sonra açılan davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır.
SONUÇ: Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 427/6. maddesine dayalı kanun yararına bozma isteğinin açıklanan sebeple kabulü ile hükmün sonuca etkili olmamak üzere BOZULMASINA, oybirliğiyle karar verildi. 31.01.2005
**************
.: CopyRight by Sinerji A.Ş. :.
Arkadaşlar soru bağlamında şu hak düşürücü süreyi tartışalım derim. Bu ne menem bir hak düşürücü süredir ve ne amaçla konulmuştur. Korunmak istenen nedir? Çocuk Hakları Sözleşmesi, Anayasa, Hakkaniyet, vs. kavramlar yönünden görüşlerinizi merakla bekliyorum. Gerçek babam var, başka bir babanın nüfusuna kayıtlıyım. Gerçek babamın kaydına geçmek istiyorum ama geçemezsin diyen bir kanun var. Doğru mu anlıyorum? Kanun; yeni MK ve yasandığı tarihte DNA testi icat edilmişti.
Old 16-10-2006, 01:51   #3
Nuriye Değer

 
Varsayılan

Çocuk tarafından Nüfus Kanununun 46.maddesi gereğince anne baba adı tashihi davası açılabilir. Dilekçede amcası ve yengesi üzerine kayıtlı olduğunu,gerçek anne babasının x ve y olduğunu beyan eder.Davalılar arasında miras payı etkilenenlerde gösterilir. Aynı davayı amcada açabilmelidir.TMK daki nesebin reddi gibi düşünmemek gerekir.
Old 16-10-2006, 02:24   #4
Av. Can DOĞANEL

 
Varsayılan

Keşke o kadar basit olsa..
İlk olarak bahsettiğiniz kanun 29.04.2006 tarihli ve 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu ile yürürlükten kaldırılmıştır. Karşılayan madde ise

Alıntı:

Kayıt düzeltilmesi
MADDE 35- (1) Kesinleşmiş mahkeme hükmü olmadıkça nüfus kütüklerinin hiçbir kaydı düzeltilemez ve kayıtların anlamını ve taşıdığı bilgileri değiştirecek şerhler konulamaz. Ancak olayların aile kütüklerine tescili esnasında yapılan maddî hatalar nüfus müdürlüğünce dayanak belgesine uygun olarak düzeltilir.
(2) Aile kütüklerindeki din bilgisine ilişkin talepler, kişinin yazılı beyanına uygun olarak tescil edilir, değiştirilir, boş bırakılır veya silinir.
Yapılacak olan basit bir isim değişikliği değildir. Kişinin kanunun tabiri ile kayıtların anlamı ve taşıdığı bilgiler değişecektir. Kişinin nüfus kaydı başka bir haneye taşınacaktır.
Old 16-10-2006, 21:42   #5
sseker

 
Varsayılan Teşekkürler...

Sayın Doğanel ve Sayın Değer ilginize teşekkür ederim Ama henüz bir rota çizebilmiş değilim, araştırmaya devam ediyorum Ve diğer meslektaşlarımdan da cevap bekliyorum
Old 16-10-2006, 22:10   #6
sseker

 
Varsayılan Konu ile ilgili bir Yargıtay Kararı

T.C. YARGITAY 2. HUKUK DAİRESİ

E. 2004/4844 K. 2004/5920 T. 6.5.2004

• NESEP TASHİHİ ( Davacının Kardeşi Görünen Kişinin Oğlu Olduğunu İleri Sürmesi - Husumetin Cumhuriyet Savcısı Nüfus Müdürlüğü Ana-Baba Ölmüş İse Mirasçılarına Yöneltilmesi Gereği )

• NÜFUS KAYDININ DÜZELTİLMESİ ( Davacının Kardeşi Görünen Kişinin Oğlu Olduğunu İleri Sürmesi Nedeniyle )

1587/m. 46


ÖZET :Davanın kaynağı Nüfus Kanununun 46. maddesinden kaynaklanmaktadır. Husumetin Cumhuriyet Savcısı, Nüfus Müdürlüğü, kayden sağ görünen Ömer ve Halimi'ye ölmüş ise mirasçılarına yöneltilip gösterdikleri takdirde delillerin toplanıp birlikte değerlendirilmesi gerekir.
DAVA : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR : Davacı Ömer ve Halimi'den olmadığını kayden kardeşi görünen Süleyman'ın oğlu olduğunu ileri sürmüştür. Sonuç itibariyle ananın değişmesi de söz konusudur. Davanın kaynağı Nüfus Kanununun 46. maddesinden kaynaklanmaktadır. Husumetin Cumhuriyet Savcısı, Nüfus Müdürlüğü, kayden sağ görünen Ömer ve Halimi'ye ölmüş ise mirasçılarına yöneltilip gösterdikleri takdirde delillerin toplanıp birlikte değerlendirilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan sebeplerle BOZULMASINA, bozma kapsamına göre sair hususların incelenmesine yer olmadığına, temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, 06.05.2004 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Old 16-10-2006, 22:32   #7
sseker

 
Varsayılan Bir YK daha

Bu karar da konuya ilişkin, zamanaşımı yok galiba...
Alıntı:
T.C. YARGITAY 2. HUKUK DAİRESİ

E. 2004/2274 K. 2004/3344 T. 17.3.2004

• NÜFUS KAYDININ DÜZELTİLMESİ DAVASI NİTELİĞİ ( Davalının Davacının Murisi Tarafından Gerçekte Kendi Çocuğu Olmadığı Halde Kendi Çocuğu Olarak Kaydedilmiş Olduğu İddiasıyla Açılan Tashih Davası )

• MİRASÇININ DAVA AÇMAKTA HUKUKİ YARARININ BULUNMASI ( Davalının Davacının Murisi Tarafından Gerçekte Kendi Çocuğu Olmadığı Halde Kendi Çocuğu Olarak Kaydedildiği İddiasıyla Açılan Nüfus Kaydının Düzeltilmesi Davası )

• HUKUKİ YARAR BULUNMASI ( Gerçekte Murisin Çocuğu Olmayan Davalının Muris Tarafından Kendi Çocuğu Olarak Kaydedildiği İddiasıyla Mirasçının Açtığı Davada - Talebin Soybağının Reddi Davası Niteliğinde Olmaması )

• SOYBAĞININ REDDİ DAVASI NİTELİĞİNİN BULUNMAMASI ( Gerçekte Murisin Çocuğu Olmayan Davalının Muris Tarafından Kendi Çocuğu Olarak Kaydedildiği İddiasıyla Mirasçının Açtığı Nüfus Kaydının Düzeltilmesi Davası )

1587/m.46 4721/m.39,286,291


ÖZET :Muris B.'in davalı Serhat'ı gerçekte kendi çocuğu olmadığı halde kendi çocuğuymuş gibi nüfusa kaydettirdiği ileri sürülerek, yanlış kaydın düzeltilmesi istenmiştir. İstek gerçek durumu göstermeyen yanlış nüfus kaydının düzeltilmesine ilişkin olup, Türk Medeni Kanununun 286. ve 291. maddelerinde düzenlenen soybağının reddi ile ilgisi bulunmamaktadır. Davacı muris Bekir Y'un 2. eşi olup mirasçısı olduğuna göre mevcut kayıt nedeniyle mirasçılıktan doğan hakları zedelendiğinden böyle bir davayı açma hakkına sahiptir. Davanın kabulü halinde davalı Serhat'ın anasının yanında babasının da değişecek olması, isteğin soybağının reddi olarak nitelendirilmesine imkan vermez.
DAVA : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR : Olayları açıklamak taraflara, hukuki niteleme ise hakime aittir. ( HUMK. md. 76 ) İstek gerçek durumu göstermeyen yanlış nüfus kaydının düzeltilmesine ilişkin olup, Türk Medeni Kanununun 286. ve 291. maddelerinde düzenlenen soybağının reddi ile ilgisi bulunmamaktadır. Muris B.'in davalı Serhat'ı gerçekte kendi çocuğu olmadığı halde kendi çocuğuymuş gibi nüfusa kaydettirdiği ileri sürülerek, yanlış kaydın düzeltilmesini istenmiştir. Davacı muris Bekir Y'un 2. eşi olup mirasçısı olduğuna göre mevcut kayıt nedeniyle mirasçılıktan doğan hakları zedelendiğinden böyle bir davayı açma hakkına sahiptir. Davanın kabulü halinde davalı Serhat'ın anasının yanında babasının da değişecek olması, isteğin soybağının reddi olarak nitelendirilmesine imkan vermez. Bu sebeple tarafların gösterecekleri delillerin toplanıp sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yanlış nitelendirme ile isteğin reddi usul ve yasaya aykırıdır.
SONUÇ : Temiz edilen kararın gösterilen sebeple BOZULMASINA, temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, 17.03.2004 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Old 17-10-2006, 00:27   #8
Av. Can DOĞANEL

 
Varsayılan

Meseleyi çözmüş gibisiniz. Bence hala yorum biraz zorlama gibi ama yine de işinize yarayacak bir karar, kaldı ki karşı taraf da razı olduğuna göre temyiz eden de olmayacaktır.
Old 30-05-2007, 14:39   #9
monet

 
Varsayılan

Merhaba,
Bir kişinin irs ve nesep durumunu düzeltme amacını taşıyan bu davaların karışık yönleri var. Şu an derdest olan bir davam var bu konuda. Bizim davada da gayrimeşru ilişkiden dünyaya gelen bebeği, teyze ve enişte kendi çocukları imiş gibi üstlerine kaydettirmişler. Çocuk şu an 10 yaşlarında. Gerçek annenin yanında. Anne çocuğunu üstüne almak istiyordu.Ben de nüfus kaydının tashihi davası açtım ve bu davayı anne ve baba olarak görünen kişilere yönelttim. Çocuğun nesepsiz kalması olasılığı karşısında, annenin babalık davası açma hakkının düşmüş olmasına rağmen asıl babaya da davayı yönelttik ve baba olarak gösterdik. İlk celse davalılardan anne ve baba olarak görünenler davayı kabul etti. Baba olduğunu iddia ettiğimiz kişi davayı takip etmedi. Bu arada doğum hastanede gerçekleştiği için doğum tutanaklarının aslını da mahkemeye ibraz ettik.Hakim ara karara, nesebin reddi davası açılması için davalı tarafa süre verme meselesini bir dahaki celse düşünülmesine diye madde ekledi ve "onların kabulü mahkemeyi bağlamaz" demeye getirdi. İşin kamu düzenine ilişkin olması nedeni ile mahkemece re'sen soruşturma yapılması gerektiğini bilsem de bu kadarını beklememiştim. Şu anda davada taraf teşkili ile uğraşmaktayız. ( Baba olduğunu iddia ettiğimiz kişinin tüm çocukları davaya dahil rdildi. Bir tanesinin yaşı küçüktü, kayyım atandı vs) Nesebin reddini karşı taraf ve ya çocuğun açması ara kararda taraflardan istenir ve kesin sürede bu yapılmamış olursa davamız reddolacak gibi geliyor bana. Bu davayı müraacata bırakıp başka formüller bulsam mı diye de düşünüyorum bir yandan. Örneğin, çocuğa asıl annesi üzerine bir nüfus kaydı yaptırıp ( doğum tutanağı var) mükerrer kayıt vardır diyerek yanlış olanın iptalini istemek..şu anki davamızdan çok daha basit bir iş..tabi eğer ikinci kayıt mümkün olursa.
Meslekdaşımın dosyası ile bir miktar paralellik olduğu için uzun uzadıya anlattım. Umarım tecrübem işine yarar.
Saygılarımla.
Old 02-11-2007, 15:43   #10
avukatsel

 
Varsayılan

sayın meslektaşlarım, benim de benzer bir dava açmam gerekiyor. İmam nikahlı çift doğan çocuklarını kocanın babasının üzerine, yanii dedenin hanesine yazdırmışlar.Dede ölmüş, çocuk 16 yaşında. Gerçek anne-baba durumun düzeltilmesini istiyor.Nüfus kaydının düzeltilmesini talep etmek en kolay yöntem gibi.Ama nüfus Kanunu değişikliği var. Nesebin reddi zor gibi görünüyor. Görüş bildirirseniz sevineceğim
Old 13-11-2007, 12:56   #11
monet

 
Varsayılan

Sayın avukatSel,
Tek yolunuz var o da nesebin reddi davasını açmak. Esasında dede olan ancak nüfusta baba görünen şahıs yaşasaydı ve bu davayı açsaydı bile davası usulden reddolacaktı. Her halukarda nesebin reddi davasını çocuğun açması daha garanti bir yol.18 yaşına geldikten sonra bir yıl içinde veya şimdi kayyım vasıtası ile davasını ikame etmeli diye düşünüyorum. tanık beyanları ve DNA testi ile davayı kazanabilirsiniz.
Saygılarımla
Old 05-05-2008, 11:50   #12
Yekta

 
Varsayılan

Mrb sayın meslektaşlarım,
benimde bu konuyla ılgılı sorunum var ve avukatsel arkadasımızın sorunuyla aynı.İmam nikahlı çift doğan çocuklarını kocanın babasının ve annesinin üzerine, yanii dedenin hanesine yazdırmışlar.Şimdi ise gercek anne ve baba üzerine yazdırmak istiyorlar.Bu konuyla ılgili sadece nüfus kaydnın düzeltilmesi davası acmam yeterli olurmu
Old 15-09-2009, 13:43   #13
neytel

 
Varsayılan

bana gelen bir olayda,çocuklar annesi nüfusa kayıtlı olmadığı için halasının üzerine kaydedilmişler ve şimdi asıl annelerinin üzerine geçmek istemektedirler.Acaba davayı asıl annelerimi açsa iyi olur,çocuklarmı,çocuklar olursa hepsinin tek tek vekalet vermesi gerekecek sanırım.davalı tarafta kimler yeralmalı görüşlerinizi yazarsanız sevinirim.teşekkürler
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 
Konu Araçları Konu İçinde Arama
Konu İçinde Arama:

Detaylı Arama
Konuyu Değerlendirin
Konuyu Değerlendirin:

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Nüfus Düzeltme Davaları Her Yerde Açılabilir Mi? Av.Teoman Meslektaşların Soruları 11 24-01-2020 16:37
Bağ-Kur , Yaşlılık aylığının iptali, Oda Kaydı mı, Vergi Kaydı mı ? Av.Aslı Meslektaşların Soruları 1 28-11-2006 18:40
Sahte nüfus cüzdanı kullanarak limited şirket ortağı olan kişinin aynı nüfus işlemi mustafa dundar Meslektaşların Soruları 1 23-11-2006 17:14
internetten nüfus kayıtları Av.Cihan Nuri Hukuk Soruları Arşivi 1 12-08-2006 02:00
nüfus sim Meslektaşların Soruları 1 26-07-2006 17:02


THS Sunucusu bu sayfayı 0,05918407 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.