Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Usulsüz tebligatta alacaklı öğrenme tarihinin daha önce olduğunu iddia edebilir mi?

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 05-03-2012, 12:28   #1
Av. Murat ÇETİN

 
Varsayılan Usulsüz tebligatta alacaklı öğrenme tarihinin daha önce olduğunu iddia edebilir mi?

Usulsüz tebligatta borçlunun öğrendiğini beyan ettiği tarih öğrenme tarihidir, bunda sorun yok.
Peki eğer alacaklı tebligatın usulsüz olmasını kabul etmekle beraber borçlunun takipi beyan ettiği tarihden önce bildiğini iddia edebilir mi? Veya hakim dosya kapsamından bunu görürse, şikayeti reddedebilir mi?
Mesela borçlu, tebligatın usulsüz olduğunu iddia ediyor ama takipten sonra senetle ilgili ödeme yapmış, hatta dekontların açıklama bölümünde dosya numarası var, bu durumda usulsüz tebligatı da bildiği varsayılabilir mi?
Konuyla ilgili olduğunu düşündüğüm bir Yargıtay kararının bir cümlesini buldum, "Tebligatın usulsüz olması halinde Tebligat Kanununun 32. maddesine göre,borçlunun beyan ettiği tarih,tebliği tarihi addolunur.Bunun aksi ispat edilemez"
Ama yine de emin olamadım. Düşüncelerinizi bekliyorum.
Old 05-03-2012, 15:28   #2
Av. Öznur Aktürk

 
Varsayılan

Sayın Av. Murat Çetin,
Aşağıdaki Yargıtay kararı gereğince, borçlunun tebligata muttali olduğunu beyan ettiği tarihin aksi ispat edilebilir kanaatindeyim.

Saygılarımla...

T.C. YARGITAY

12.Hukuk Dairesi
Esas: 2006/6073
Karar: 2006/9352
Karar Tarihi: 27.04.2006


USULSÜZ TEBLİGATIN ÖĞRENİLMESİ - YASAL İTİRAZSÜRELERİNİN BAŞLANGICI

ÖZET: Söz konusu olayda usulsüz tebligat sonucundakesinleşen takipte uygulanan haciz sırasında bulunan ve haciz tutanağınıimzalayan borçlunun, haczin uygulandığı tarihte tebligatı öğrendiği kabuledilmeli ve itiraz ve şikâyet süreleri tebligatın öğrenildiği tarihten itibarenbaşlatılmalıdır.

(7201 S. K. m. 21, 32) (Tebligat Tüzüğü m. 28)

Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararınınmüddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı vekili tarafından istenmesi üzerine buişle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereğigörüşülüp düşünüldü:

Borçlu M.T. ye 163 örnek ödeme emri 15.05.2004 tarihinde7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 21. maddesine göre tebliğ edildiği ancak,Tebligat Tüzüğü'nün 28. maddesinin uygulanmadığı görülmekle tebligatusulsüzdür. Bu durumda, 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi gereğincetebliğ tarihinin belirlenmesi zorunludur. Anılan maddede "tebliğ usulüneaykırı yapılmış olsa bile muhatabı tebliğe muttali olmuş ise muteber sayılır.Muhatabın beyan ettiği tarih tebliği tarihi addolunur." hükmüne yerverilmiştir.
Somut olayda,11.03.2005 tarihli haciz borçlu M.T. huzurunda yapıldığından ve borçlu haciztutanağını imzaladığından artık bu tarihte takipten haberdardır. Tebligatamuttali olduğu 11.03.2005 tarihine göre, yasal 7 günlük şikâyet süresigeçirilerek yapılan tebligatın usulsüzlüğü şikâyetinin süreden reddi gerekirkenisin esası incelenerek yazılı şekilde karar verilmesi isabetsizdir.

Sonuç: Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK. 366 ve HUMK'un 428.maddeleri uyarınca BOZULMASINA, 27.04.2006 gününde oybirliği ile kararverildi.(¤¤)
Old 05-03-2012, 16:24   #3
Av. N. İpek

 
Varsayılan

Yukarıdaki Yargıtay kararı incelendiğinde;
Borçlu, haciz tutanağını imzalayana kadar, dosyada herhangi bir işlem yapmamıştır. Haciz işlemine kadar tebligattan habersizdir. Bu nedenle tebligata muttali olduğu tarih, haciz tarihidir.
Şikayetin reddedilmesi, itiraz süresinin geçirilmiş olmasından kaynaklanmaktadır. Borçlunun tebligata muttali olduğu tarih açısından sorun yoktur. Yani borçlunun bildirdiği öğrenme tarihi esastır.

YARGITAY

12. HUKUK DAİRESİ

E. 2010/20009

K. 2011/1885

T. 24.2.2011

• TEBLİGAT (Tebliğ Usulüne Aykırı Yapılmış Olsa Bile Muhatabı Tebliğ İşleminden Haberdar Olmuş İse Geçerli Sayılacağı - Şikayetçinin Bildirdiği Öğrenme Tarihi Esas Olup Bu Tarihin Aksi Karşı Tarafça Ancak Yazılı Belge İle İspatlanabileceği)

• ŞİKAYETÇİNİN BİLDİRDİĞİ ÖĞRENME TARİHİ (Esas Olup Bu Tarihin Aksi Karşı Tarafça Ancak Yazılı Belge İle İspatlanabileceği - Beyan Edilen Öğrenme Tarihinin Aksi Tanık Beyanıyla İspat Edilemeyeceği)

• ÖĞRENME TARİHİ (Şikayetçinin Bildirdiği Öğrenme Tarihi Esas Olup Bu Tarihin Aksi Karşı Tarafça Ancak Yazılı Belge İle İspatlanabileceği - Beyan Edilen Öğrenme Tarihinin Aksi Tanık Beyanıyla İspat Edilemeyeceği)

• SATIŞ İLANININ TEBLİĞİ (İhalenin Yapıldığı Gün Borçlunun İcra Dosyasının Fotokopisini Almış Olması ve Bu Şekilde Satışı Öğrenmiş Olmasının Yeterli Kabul Edilmesi ve Borçluya Satış İlanının Tebliğini Düzenleyen Yasa Koyucunun Amacına Uygun Olmadığı)

2004/m.127

7201/m.21, 32

ÖZET : 7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi gereğince, tebliğ usulüne aykırı yapılmış olsa bile, muhatabı tebliğ işleminden haberdar olmuş ise geçerli sayılır. Şikayetçinin bildirdiği öğrenme tarihi esas olup bu tarihin aksi karşı tarafça ancak yazılı belge ile ispatlanabilir. Hukuk Genel Kurulunun kararında da benimsendiği üzere beyan edilen öğrenme tarihinin aksi tanık beyanıyla ispat edilemez. Bu durumda mahkemece tanık beyanları esas alınarak borçlunun satıştan haberdar olduğunun kabulü doğru değildir.
Old 05-03-2012, 16:34   #4
Av. Öznur Aktürk

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av. N. İpek

Şikayetçinin bildirdiği öğrenme tarihi esas olup bu tarihin aksi karşı tarafça ancak yazılı belge ile ispatlanabilir.

Soruda yer alan "...Mesela borçlu, tebligatın usulsüz olduğunu iddia ediyor ama takipten sonra senetle ilgili ödeme yapmış, hatta dekontların açıklama bölümünde dosya numarası var..." ibaresinden yola çıkarak (banka dekontunda yatıranın borçlu şahıs olması halinde) yazılı belge ile ispatı gerçekleşmiş sayabilir miyiz?
Old 05-03-2012, 16:49   #5
Av. N. İpek

 
Varsayılan

Öznur hanım,
Borçlu açısından sorun yok. Borçlu, ben şu tarihte tebligatı öğrendim dediğinde, o tarih esastır. Yazılı ispat karşı taraf yani alacaklı açısından geçerli. Alacaklı, borçlunun tebligatı daha önceden öğrendiğini yazılı olarak ispat etmek zorunda. Kaldı ki borçlu ödeme yaptığı taktirde, usulsüz olan tebligat geçerli hale gelmiştir. Borçlu ödeme yaptığında tebligata muttali olmuştur.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Usulsüz tebligat ve öğrenme tarihinde borca itiraz şikayet süresini kaçırma keskinbalta Meslektaşların Soruları 12 20-05-2021 17:49
Ermeni olmayan biri hakkında Ermeni olduğunu iddia eden kitap yazılması GECE Meslektaşların Soruları 48 13-09-2011 15:59
Usulsüz Tebligatta Dava Açma Hakkı Sorunu MTL Meslektaşların Soruları 5 13-05-2011 17:49
ÇOK ACİLLL! ölünceye kadar bakma akdine dayalı davalarda öğrenme tarihinin ispatı AVUKAT AYŞE Meslektaşların Soruları 4 05-05-2009 19:47


THS Sunucusu bu sayfayı 0,04726911 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.