HÂkİmler Karar Odasinda MÜzakere Ederken Savcilar DuruŞma Salonunda Kalmali

HÂKİMLER KARAR ODASINDA MÜZAKERE EDERKEN SAVCILAR DURUŞMA SALONUNDA KALMALI"



Avrupa Birliği Komisyonu yetkilileriyle bağımsız hukukçulardan oluşan bir heyetin 13 -22 Haziran 2005 tarihinde yaptıkları ziyaret sonucu " Yargının İşleyişi" konusunda hazırladıkları "III. İstişari Ziyaret Raporu" Avrupa Birliği Genel Müdürlüğünün WEB sitesinde yayınlandı.

Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü Cumhuriyet Savcılıklarına "Savcıların karar müzakerelerine katılmamalarına " ilişkin bir uyarı yazısı gönderdi.

Türkiye Barolar Birliğinden tüm barolara gönderilen ilgi yazıya ilişkin 09 Ağustos 2006 tarih ve 2006/86 numaralı duyuruda Avrupa Birliği'nin İstişari Ziyaret Raporu'nda savcıların karar verilirken müzakerelere katılmasının eleştirildiği belirtildi.

Raporda, "Hâkimler kararları üzerinde müzakere yapmak amacıyla karar odasına geçtiklerinde cumhuriyet savcılarının duruşma salonunda kalmaları gerektiğini tavsiye ediyoruz. Hâkimler müzakerelerini yürütmek için duruşma salonunda kaldıkları durumlarda, savcı müzakereler sırasında hâkimlerle herhangi bir tartışmaya girmemelidir" ifadelerine yer verildi.

Kanunda "Müzakerede ancak karara ve hükme katılacak hâkimler bulunur" hükmünün bulunduğu hatırlatılan Adalet Bakanlığı genelgesinde " Sanığın son söz hakkını kullandıktan sonra, mahkemenin müzakere etmek üzere, halka kapalı olan bir odaya çekilmesi halinde, müzakere sırasında buna sadece hükme iştirak edecek olan hâkimler ile mahkeme başkanı izin verdiği takdirde mahkemesinde staj yapmakta olan hâkim ve avukat adaylarının hazır bulunmalarına imkân tanınmış olması karşısında Cumhuriyet Savcısının müzakereye katılması veya salonda kalmasının bir anlamı bulunmamaktadır " denildi.

Genelgede savcıların müzakere odasında bulunmamaları ve müzakere için salon boşaltıldığında da dışarı çıkmaları gerektiği vurgulandı.

__._,_.___

Bu konu, Sayın "ibreti" tarafından

Alıntı: Savcılara talimat: Hakimler karar verirken siz dışarı çıkın

başlığıyla yayınlanmış durumda.

Sevgili Ömer;
Çok hatırlayamıyorum ama günümüz bebeklerini görüdükçe bebekliğimi ve şimdiyi düşünürüm. 70-80 cm'lik adımlara ulaşabilmek için çok kere dizlerim, elim, yüzüm paramparça oldu.. minik adımlarla öğrendik 70-80 cm'lik uzun adımları..
Şimdilik iğne ile kazıyoruz kuyuları..
Günün birinde kuyu kazma hızımıza işmakinaları yetişemez
Gelişmeler umut verici...

Arkadaşlara bir öneri..
Bizler de çok kere oturduğumuz yere ısınır, kalkmak istemeyiz..
böyle durumlarda savcılara "Savcı bey. dışarı buyurun da beraber bi çay içelim.." teklifinde bulunarak oturumdan çıkmak zorunda bırakın..

Hem onlar da bizim karşı tarfta yer alan meslektaşlarımız değil mi? Günün birinde onlar da bize uyum sağlar..
Saygılarımla...