Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Zamanaşımı Süresi Geçen Bono - ilamsız takip

Yanıt
Old 17-01-2007, 14:09   #1
akgnc

 
Varsayılan Zamanaşımı Süresi Geçen Bono - ilamsız takip

zamanaşımı süresi geçen bononun ilamsız takibe konu edilmesi ve takibe konarken ciro vasıtasıyla takip başlatılması halinde bir sıkıntı doğar mı
Old 17-01-2007, 14:26   #2
av.m.a.g

 
Varsayılan

Bono hakkında açılacak davalar vade tarihinden üç yıl geçmekle zamanaşımına uğrar. İcra mahkemesi borçlunun zamanaşımı itirazını alacaklının ibraz ettiği bonodaki vade ve takip tarihini esas alarak inceleyecektir. Hamil zamanaşımı süresi içinde müracaat hakkını herhangi bir sebeple kullanmamış ise söz konusu bono kambiyo senedi niteliğini ve değerini kaybedeceğinden alacaklı tarafından kambiyo senetlerine özgü takibe konu yapılamayacaktır. Ancak pek tabiidir ki zamanaşımına uğramış borç eksik borç teşkil edeceğinden senetten ayrı olarak ve örneğin asıl borç ilişkisine dayanılarak alacağın tahsili mümkün olacaktır.
Old 17-01-2007, 14:37   #3
akgnc

 
Varsayılan

teşekkürler...ancak buradaki sıkıntı şu: biz ilamsız takip başlattık borçlu itiraz ederek takibi durdurdu,buna karşılık itirazın kaldırılması için icra mahkemesine müracaatta bulunduk.Borçlu verdiği cevap dilekçesinde temlikname olmadığı için ciranta tarafından senedin takibe konulamıyacağını söyleyerek itirazda bulunuyor. Doğru mudur? Şu aşamada temlikname verilebilir mi yargılama devam ediyor...
Old 18-01-2007, 17:54   #4
Av.Ender

 
Varsayılan

itirazın iptali davası açmayı niye düşünmediniz bilmiyorum ama, bonoyu takibe koymanız için ciranta olmanız yeterli.Üstelik itirazın iptali davasıaçtığınızda eğer bonoda nakten ibaresi de var ise, öyle bir durumda işi verilen nakit paranın tahsili ile ilgili alacak davası olarak nitelendirdiğinizde, zamanaşımı süresi 10 yıla çıkıyor. bono zamanaşımına uğramış olsa da, eğer imzaya itiraz yoksa,yazılı delil başlangıcı olarak kabul edileceğinden davada tanık dinletmeniz dahi mümkündür
Old 18-01-2007, 21:27   #5
ibreti

 
Varsayılan

TK.m.644'de düzenlenen sebepsiz zenginleşme karinesine dayalı olarak talepte bulunabilmeniz mümkün.

İspat yükü bononun borçlusunda

İtirazın iptali davası açmanızı öneririm.
--
T.C.
YARGITAY
HUKUK GENEL KURULU
E. 2001/19-230
K. 2001/310
T. 28.3.2001
• BONONUN ZAMANAŞIMINA UĞRAMASI ( Hamilin hakları )
• HAMİLİN HAKLARI ( Bononun zamanaşımına uğraması )
• SEBEPSİZ İKTİSAP ( Bononun zamanaşımına uğraması )
• ZAMANAŞIMI ( Bono )
• ZAMANAŞIMI ( Sebepsiz iktisap )
6762/m.644, 661, 690
ÖZET :Kambiyo senedi vasfını yitirmiş bonolar ile sebepsiz iktisap hükümlerine göre davalı keşideciden alacak talep edilebilir. Ancak bu da bir yıllık zamanaşımına tabidir.

Somut olayda; Davacının hamil olduğu senetlere dayanarak üç yıl içinde keşideciye müracaat etmemesi sebebiyle ancak vadeyi takip eden üç yıldan sonra sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre bir yıl içinde borçluya başvurması gerekirken, bu süreyi de geçirmesi ve davalının süresinde ileri sürülmüş zamanaşımı def'iyle karşılaşması gözetildiğinde, mahalli mahkemenin davanın reddine dair direnme kararı sonucu itibariyle doğrudur.

DAVA VE KARAR :Taraflar Arasındaki "itirazın iptali" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Ankara Asliye 9. Ticaret Mahkemesi'nce davanın reddine dair verilen 17.2.2000 gün ve 1999/298 E. 2000/48 K. sayılı kararın incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 19. Hukuk Dairesi'nin 29.5.2000 gün ve 3546 - 4103 sayılı ilamiyle; ( ... Davacı vekili, davalıdan 460.800.300.- TL. alacaklı olduklarını, alacağın tahsili için başlatılan icra takibine itiraz edildiğini, iddia ederek itirazın iptalini talep ve dava etmiştir.

Davalı savunmasında; takip dayanağı bonoların zamanaşımına uğradığını beyan ederek davanın reddini istemiştir.

Mahkemece, davacının hamili olduğu ve icra takibine konu bonoların zamanaşımına uğradığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Davalı Enver Hayri tarafından takip konusu bonolara yönelik olarak açılan Ankara Asliye 1. Ticaret Mahkemesinin 1997/566 esas sayılı menfi tespit davasında mahkemece hamil aleyhine zamanaşımı def'ine dayanılarak menfi tespit davası açılamayacağı hükme bağlanmış ve karar derecattan geçerek kesinleşmiştir.

Hamil davacının kambiyo senedi vasfını yitirmiş bonolar ile sebepsiz iktisap hükümlerine göre davalı keşideciden alacak talep edebileceği mahkemece gözden kaçırılarak yazılı şekilde davanın reddi doğru görülmemiştir... ) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.

YARGITAY HUKUK GENEL KURULU KARARI:

Hukuk Genel Kurulu'nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:

Dava, itirazın iptali isteğine ilişkindir.

Davacı, Davalı - borçlu aleyhine Ankara 24. İcra Müdürlüğünün 1997/779 sayılı dosyasında toplan 492.120.300.- TL. lık senetler için icra takibine giriştiğini, borçlunun adresi belli olmadığından takibin ilanen tebligat yoluyla kesinleştiğini, davalı - borçlunun mallarına haciz uygulandıktan sonra Ankara 3. İcra Hakimliğine senetlerin zamanaşımına uğradığı ve tebligatın usulsüz yapıldığı iddiasıyla yaptığı itirazın icra hakimliğince önce reddedildiğini, ancak bu kararın tebligatın usulsüz yapıldığı gerekçesiyle Yargıtay tarafından bozulduğunu, takibin durduğunu, davalının açtığı menfi tespit davasının da reddedildiğini, davalı - borçlunun itirazın iptali ile takibin devamına, borçlunun %40 tazminat ödemeye mahkum edilmesine karar verilmesini istemiştir.

Davalı - borçlu vekili yasal sürede verdiği cevap dilekçesinde; senetlerin zamanaşımına uğradığı gerekçesiyle zamanaşımı def'inde bulunmuş, davanın reddini savunmuştur.

Mahkeme; borçlu gerek icra takibine yaptığı itirazda gerekse mahkemelere verdiği savunmalarında borcun varlığına ve bonolardaki imzaya itirazda bulunmadığı, takibe konulan bonoların TTK.nun 661. maddesine göre 3 yıllık zamanaşımına uğramakla yazılı delil başlangıcı haline dönüştüğü, davacı menfi tespit davasında kabul edilen 6.6.1991 tarihli senet dışındaki bonoların ciro yoluyla hamili olduğundan davalı ile arasında mevcut bir temel borç ilişkisinden de söz edilemeyeceği, gerekçesiyle davanın reddine karar vermiştir.

Davacı - alacaklı vekilinin talebi üzerine Özel Daire; Hamil davacının kambiyo senedi vasfını yitirmiş bonolar ile sebepsiz iktisap hükümlerine göre davalı keşideciden alacak talep edebileceği gerekçesiyle kararın bozulmasına karar vermiştir.

Mahkeme; senedin lehdarı olmayan davacının kambiyo senedi vasfını yitirmiş bonolar ile keşideci davalıya karşı sebepsiz iktisap hükümlerine göre alacak talep edemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar vererek önceki kararında direnmiştir.

T.Ticaret Kanununun, Üçüncü Kitabının "Dördüncü Faslı"nı oluşturan Kambiyo senetleri ile ilgili olarak "Birinci Kısım"da, poliçe hakkında geniş ve ayrıntılı düzenlemeye yer verilmiş, bono ( Emre muharrer senet ) ve çeklere dair hükümlerde ise genelde, poliçe ile ilgili düzenlemeye göndermede bulunulmakla yetinilmiştir. Bu nedenle TTK'nun 690. maddesi yollaması ile bonolarda da uygulanması gereken aynı yasanın 661. maddesinde, poliçeyi kabul edene ( bonolarda keşideciye ) karşı açılacak davalıların vadenin geldiği tarihten itibaren üç yıl geçmekle zamanaşımına uğrayacağı öngörülmüştür. Anılan yasanın 644. maddesinde, keşideci ve poliçeyi kabul etmiş olan muhatabın, zamanaşımı sebebiyle poliçeden doğan borçları düşmüş olsa bile hamilin zararına ve sebepsiz olarak iktisap etmiş oldukları meblağ nisbetinde ona karşı borçlu kalacağı hüküm altına alınmıştır.

Çeklerle ilgili 730. maddede sözü edilen 644. maddeye göndermede bulunulmuş olmasına karşın, bonolara dair 690. maddede böyle bir atıfta bulunulmamış ise de, gerek doktrinde ve gerekse Yargıtay'ın istikrarlı uygulamasında, bono hamilinin Borçlar Kanununun 61 ve devamı maddeleri uyarınca nedensiz zenginleşme hükümlerine göre keşideciye müracaat edebileceği kabul edilmekte ve özellikle doktrinde 690. maddede, 644. maddeye göndermede bulunulmamış olmasının makul bir izahının yapılamayacağı vurgulanmaktadır. ( Prof. Dr. Fırat Öztan - Kıymetli Evrak Hukuku - 1997 basımı Sahife 1021 )

Yukarıda açıklandığı üzere, zamanaşımına uğramış olan bono adi senet sayılamayacağı gibi, aralarında temel ilişki bulunmayan hamil yönünden yazılı delil başlangıcı da teşkil etmez.

Mahkemece sözkonusu hususlar gerekçe yapılarak davanın reddedilmiş olmasında isabet görülmemiştir.

Ancak, Eylül 1991 vadeli senetlere ciro suretiyle hamil olan davacının; 1997 yılında giriştiği icra takibine ve açtığı itirazın iptali davasına karşı davalının zamanaşımı def'inde bulunduğu anlaşılmaktadır.

Davacının hamil olduğu senetlere dayanarak üç yıl içinde keşideciye müracaat etmemesi sebebiyle ancak, vadeyi takip eden üç yıldan sonra sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre ve bir yıl içinde borçluya başvurması gerekirken, bu süreyi geçirdiği ve davalının zamanaşımı def'iyle karşılaştığı gözetilip, zamanaşımı nedeniyle davanın reddine karar verilmesi gerektiğinden ve davanın reddedilmesi bu nedenle yerinde olduğundan, sonucu itibariyle doğru olan hükmün HUMK'nun 438 nci maddesinin son fıkrası uyarınca yukarıda belirtilen değişik gerekçe ile onanması uygun görülmüştür.

SONUÇ : Davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile, direnme kararının yukarıda açıklanan nedenlerle ( ONANMASINA ), oybirliği ile karar verildi.

----

T.C.
YARGITAY
19. HUKUK DAİRESİ
E. 2005/4848
K. 2006/1004
T. 7.2.2006
• İTİRAZIN İPTALİ DAVASI ( Zamanaşımına Uğramış Olan Bonodan Dolayı Kambiyo Hukukuna Dayalı Hakların Yitirilmesi-Davacının Bonoyu Ciro yolu ile Eline Geçirmiş Olması Nedeniyle Taraflar Arasında Temel İlişkiden Bahsedilememesi )
• ZAMANAŞIMINA UĞRAMIŞ BONO ( Bonodan Dolayı Kambiyo Hukukuna Dayalı Hakların Yitirilmesi-Davacının Bonoyu Ciro yolu ile Eline Geçirmiş Olması Nedeniyle Taraflar Arasında Temel İlişkiden Bahsedilememesi )
• SEBEPSİZ İKTİSAP ( Zamanaşımına Uğramış Olan Bonolar Yönünden Sebepsiz Zenginleşme Hükümlerinin Uygulanmaması )
• BONONUN ZAMANAŞIMINA UĞRAMASI ( Bonodan Dolayı Kambiyo Hukukuna Dayalı Hakların Yitirilmesi-Davacının Bonoyu Ciro yolu ile Eline Geçirmiş Olması Nedeniyle Taraflar Arasında Temel İlişkiden Bahsedilememesi )
6762/m.644,690
ÖZET : Zamanaşımına uğramış bonodan dolayı kambiyo hukukuna dayalı haklar yitirilmiş olur. Davacı bonoyu ciro yolu ile eline geçirmiş olup taraflar arasında temel ilişki bulunmamaktadır. Zamanaşımına uğramış bonolar yönünden sebepsiz iktisap hükümleri uygulanmaz.

DAVA : Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

KARAR : Davacı vekili, müvekkilinin hamili olduğu 30.4.1998 vade tarihli 200.000.000.- TL. bedelli senede dayanarak keşideci davalı aleyhine icra takibine giriştiğini, davalının borcu ödediği yönündeki itirazının yersiz olduğunu ileri sürmüş ve itirazın iptali ile % 40 icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Davalı, davacının senedi haksız olarak ele geçirdiğini, davacının senedi devraldığı anlaşılan lehtar ve ilk ciranta olan dava dışı H. Y. ile görüştüğünü, bu kişinin senet arkasındaki imzanın kendisine ait olmadığını söylediğini, borcunu H. Y.'e haricen ödediğini belirterek davanın reddi gerektiğini savunmuştur.

Mahkemece davalı tarafın senetteki imzasını inkar etmediği, takip dayanağı senet zamanaşımına uğradığından davanın sebepsiz zenginleşme hükümlerine dayandırıldığı, davalının ödeme savunmasının yerinde olmadığı gerekçeleri ile takibin 200.000.000.- TL. asıl alacak 393.444.444.- TL işlemiş faiz ile birlikte devamına, takip tarihinden itibaren asıl alacağa değişen oranlarda ticari temerrüt faizi uygulanmasına, hükmolunan miktarın % 40'1 oranındaki inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir.

Uyuşmazlık zamanaşımına uğradığı anlaşılan bono bedelinden kaynaklanmaktadır. Zamanaşımına uğramış bonodan dolayı kambiyo hukukuna dayalı haklar yitirilmiş olur. Davacı bonoyu ciro yolu ile eline geçirmiş olup taraflar arasında temel ilişki bulunmamaktadır. TTK. 'nun 690 maddesinde 644. madde sayılmadığından zamanaşımına uğramış bonolar yönünden anılan yasa maddesinde yer alan sebepsiz iktisap hükümleri uygulanmaz. Mahkemece bu yönler gözetilmeden somut olaya uygun düşmeyen gerekçelerle yazılı şekilde hüküm kurulmasında isabet görülmemiştir.

SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davalı yararına BOZULMASINA, bozma nedenine göre öteki yönlerin şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde iadesine, 07.02.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 
Konu Araçları Konu İçinde Arama
Konu İçinde Arama:

Detaylı Arama
Konuyu Değerlendirin
Konuyu Değerlendirin:

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Tenkis davalarında zamanaşımı süresi ne kadardır? Brusk Miras Hukuku Çalışma Grubu 11 17-07-2012 16:32
Yönetimi TMSF'ye geçen bankaların alacaklı olduğu icra dosyalarında Zamanaşımı Av.Ender Meslektaşların Soruları 3 21-04-2008 23:23
mevsimlik olarak çalışırken kadroya geçen işçinin yıllık izin süresi karya Meslektaşların Soruları 4 13-12-2006 19:00
tüketici mahkemelerinde zamanaşımı ve dava açma süresi devrim tuba Meslektaşların Soruları 2 12-12-2006 21:33
Çekte Borçlar Kanunu Md. 309'da belirtilen 6 aylık zamanaşımı süresi ozbeksoner Meslektaşların Soruları 4 09-03-2006 14:48


THS Sunucusu bu sayfayı 0,04648089 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.